Masonluğun Esas Gayeleri - 4

[Risus]

Benim mason olduğum günlerde, yani 38 yıl öncesi ve onu takip eden yıllarda masonik bilgi edinilecek Türkçe bir kitap yoktu. Mevcut olan yazılarda da bilgiler eksikti. Halbuki bugün bu bilgileri veren birçok Türkçe kitaplar vardır. O zamanlar lisan bilmeyen kardeşlerimiz sâdece duyduklarından yaralanabilmekte idiler. Tabiî bilgileri de sınırlı kalmakta idi. Benim konuşmalarımı kapsayan iki cilt kitapta "Masonluk Üzerine" ismile, çorbada benimde tuzum bulunsun diye, bu gayeye hizmet için hazırlanmıştır. Yarının Masonluğu, bahsettiğim bu gençlerin elinde olacaktır. O zaman, acaba Masonluk değişecek mi, diye bir soru aklımıza gelebilir. Bunun yanıtı ise, kafiyen hayır ve asla olacaktır.


Masonluk dikkatli birşekilde ve mantıklı olarak localarda planlı bir şekilde öğretilmektedir. Bunların neler olduğu da bellidir. Namzetlere ritüelden başka şeyler de verilmelidir. Albert Pike, sembolizmin Masonluğun ruhu olduğunu söylemektedir. O zaman mekanik bir şekilde öğretilen ritüel de onun bedeni olmalıdır. Namzetlerde masonik ahlâk ve erdem uygulamasının ruhunu aramalıyız. Sâdece locaya girip çıkmakla, yiyip içmekle bu iş yürümez. Landmarklar Masonluğun gerçekleri ve doğruları olarak değişmez kaldıkları gibi, erdemler, hakikatler ve ahlâk yasaları da değişmeyen değerlerdir. Saydığım üç esas gaye de, bu değişmeyenlerin içindedir. Masonlukta bu saydıklarımla devamlı olarak içice olduğuna göre değişme diye bir şey nasıl düşünülür? Böyle birşey mümkün değildir. Bu konuda kafamızı yormaya değmez.

Albert Pike diyorki: "İnsan yanlışlarıyla ve davranışlarıyla günün birinde düşünen insan olabilir. En ileri ülkelerde bile akıllılardan çok cahiller, zenginlerden çok fakirler, düşünürlerden çok otomatik iş gören insanlar vardır. Bunun oram ise çok yüksektir. Düşünce birliği bu insanlara göre tâyin edilmelidir. Öyleyse bu düşünmeyen kalabalığın düşünen yöneticiler, aydınlar ve inançlı kişilerce yönetilmesi gereklidir. Önemli olan diktatörlüğe özenmeyecek önderlerin bulunmasıdır." Devam ediyor; "Masonluk işte bu yararlı, tutkusuz ve çıkar aramayan yol gösterici olmayı amaçlamaktadır. İnsanlarda iman, geleceğe ümit, birbirine karşı sevgi ve sevecenlik olduğuna inanan Masonluk ve mason daima çalışmalı, öğrenmeli ve öğretmelidir.

Herkes kendi imkânı ve yeteneklerine göre en uygun olanı yapmalıdır. Bunu yapmayanlar, Allanın insana en büyük verisi olan, içimizdeki güçleri boşuna harcıyoruz, demektir." diyor. Her işimizde olduğu gibi masonik çalışmalarımızda da düşünme çok önemli bir yer tutar. Masonluğun gayeleri üzerine vereceğimiz hükümlerin de, herşeyde olduğu gibi, düşüncelerimizi etkilemesi doğaldır.


Raşid Temel / Mimar Sinan Dergisi

[akcanmd]

Teşekkürler