Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Durugörü  (Okunma sayısı 3764 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 25, 2007, 12:29:19 ös

Önce durugörü nedir açıklayan bir yazı ekliyorum sonrasında ise bir gazetenin bir köşesine bu yeteneğe sahip bir okur tarafından gönderilen bir mektupu göreceksiniz.Mektup son derece açık yüreklilik ile yazılmiş ve son kısım çok ilgi çekici.Yorumsuz paylaşmak istedim.


DURUGÖRÜ:
Latincesi Clarus acerum, İngilizce ve Fransızcası clairvoyance. Durugörü, duyular dışı algılamalarımızdan (DDA) biridir. Bu algılama şekli vizyonlar şeklinde tezahür eder. Beş duyunun dışında eşyaları ve fikirleri algılama ve görmedir, diyebiliriz. Aslında duyular dışı-içi, üstü-altı diye bir ayırım yapmak çok anlamsız fakat günümüz bilimi ve anlayışı beş duyu adı verilen algı araçlarımız insanın yegane algılamaları olarak kabul ettiği ve insanı bunlara sınırlı bir varlık olarak gördüğü için, bu sınırların dışında kalan varlığın yetenek ve algılarını ifade edebilmek için duyular dışı ifadesi kullanılmak zorunda kalınmıştır. Durugörü görme duyumuzun daha ince vibrasyonlu uzantısından başka bir şey değildir.

Evrende her aksiyon, her kelime, her düşünce ister zihinsel olsun, ister fiziksel, hiçbir zaman kaybolmaz, çünkü üretilen birer enerjidir, sadece şekil değiştirir. Doğu felsefesinde "akaşik kayıt" adı verilen evrenin eterik maddesine sinerler. Bazı kişiler, hassa bir süje olduklarından, bu kayıtlara nüfuz edip onları okuyabilirler. Bu yetenekteki kişilere durugörü medyomu denir. Medyom, gözleri kapalı olduğu halde evren eterine sinmiş olan bu titreşimleri algılar.

Medyomluk türlerinin en fazla tezahür eden şekillerinden biri olan durugöü medyomluğu geleceklerini öğrenme eğiliminde olan insanlar tarafından çok eskiden beri dikkate değer bulunmuştur.

Durugörü başlıca üç ana kolda incelenmektedir:
1. Basit durugörü: Medyomun sadece dar bir alan ve sınırlı mekan içerisindeki algılamalarıdır.
2. Mekan içinde durugörü: Medyomun uzakta meydana gelen olayları ya da yerleri algılamasıdır. Evrensel esiri maddeye akort olabilen medyom normal olarak gözlenmesi mümkün olmayan olaylar ya da yerler hakkında açık ve net bilgiler verir.
3. Zaman içinde durugörü: Geçmiş ve gelecek hakkında bilgi sahibi olabilmektir. Keşifler, kehanetler, fallar ve peygamberane vizyonlar vs... gibi psişik olaylar bu branşa girer.

Durugörünün tarihçesine kısaca bir göz atalım: Hipokrat kendi durugörü tanımını şu sözlerle yapmış: "Ruh, beden gözleri kapalı olduğu halde görebilir."
Durugörü medyomları polise de çok yardımcı olmaktadırlar, özellikle kayıp olaylarında. Durugörü yeteneğinin bencil amaçlarla kullanılması halinde etkisiz kaldığı da bilinmektedir. Yüksek seviyeli ruhsal yeteneklerin yararlı ve başkalarının iyiliğine yönelik amaçlarla kullanılması gerekir.

Kanak : www.bilyay.org


Mektup:
RÜYAMDA KENDİ ÖLÜMÜMÜ GÖRDÜM.
Kimselerle paylaşmadığım, paylaşmaktan çekindiğim bazı şeyleri, "Sevdiklerimin ölümünü önceden görüyorum" yazınız nedeniyle dile getirmek istedim. Ben de 17 yaşındayken tüm yaşamımı rüyamda gördüm. Sevdiklerimin ne zaman öleceğini, nasıl biriyle evleneceğimi, nasıl bir yaşam süreceğimi, kaç çocuğum olacağını ve cinsiyetlerini gördüm.

Şu anda Kıbrıs'ta okuyan yeğenimin ölüm günümden 2 gün sonra geleceğini gördüm. O Amerika'dan haber beklerken, ben ona Kıbrıs'ı söyledim. Gerçekten de şu anda orada okuyor. Zaten kardeşim hamile kalmadan, ona oğlu olacağını söylemiştim; yani her şeyi gördüm.

Şu an yaşamaktayım. Kaderi değiştirmeye çalışıyorum ama olmuyor; herkes kaderini yaşıyor. Bütün bunları bilmek bana da acı veriyor, fakat ben yaşam delisiyim, yaşamımın her anından zevk almaya çalışıyorum.

Şu an 37 yaşındayım, fakat 10 yaş genç gösterdiğim söyleniyor. İki çocuğuma da fazlaca zaman ayırıp, onlara doğruları öğretmeye çalışıyorum. Onları önümüzdeki yaz terk edeceğim; bunu biliyorum. Zamanım doldu.

 İstanbul'daki terör saldırısını ve 26 Aralık Endonezya depremlerini bilip hiçbir şey yapamadığım için, bu acıyı ancak onunla paylaşabildim. 2008 yılında tüm olacakları biliyorum; yine de yaşamak güzel... Bunları sizinle paylaşmak istedim.


Omnia mors aequat


Temmuz 25, 2007, 01:22:23 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

ilginç bir konu, bu yeteneğe sahip insanlar olduğununu idda eden kişilerin açıklamalarını dikkate almak bu konuyu gerçek yapıyor.

Belki anlatılanları sorgulamalıyız.

Identity isimli 2003 yapımı filmde işlenen ve türkiyede de Beyzanın Kadınları isimli sinema filmine konu olan multiple personality konusuyla ilişkilendirilerek bu tip insanların aslında neyi gördüğünü izah etmek mümkün olabilir.

Olaya dinsel açıdan bakılacak olursa bildiğim kadarıyla Müslümanlık, Yahudilik, Hristiyanlık gibi dinlerde bu anlatımlara uyan bir olayın meydana gelemeyeceğine dair kayıtlar mevcuttur.

Bu tip olayları ben tedavi edilebilir psikolojik hastalıklar statüsüne almak gerekliliğini  görüyorum.

Herhangi bir özel yetenek değil.


Bilgilendirme İçin Teşekkürler.


Saygılarımla,
Gunes OZAYDIN


Temmuz 25, 2007, 01:26:37 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Türkiye'de Çoğul Kişilik Bozukluğu Konusunda Deneyim ve Görüşler: Bir Anket ve Düşündürdükleri

V Şar, İ Yargıç, H Tutkun

İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD

Yönetici ve eğitici olan 114 psikiyatristin çoğul kişilik bozukluğu konusundaki deneyim ve görüşleri mektup yolu ile sorulmuştur. Yanıt veren 74 psikiyatrist (% 64.9) içerisinde bu tanıyı şimdiye dek en az bir hastasında koyduğunu bildirenler 14 kişidir (% 18.9). 9 kişi (% 12.2) kendisinin bu tanıyı koyduğu bir hastasının şimdiye dek hiç olmadığını, fakat bu tanının konulduğu en az bir hastayı gördüğünü uflirtmektedir. 12 kişi (% 16.2) ise bu tanının konulduğu en az bir hasta duyduğunu, fakat kendisinin görmediğini bildirmektedir. 39 kişi (% 52.7) şimdiye dek bu tanıyı alan bir hasta görmemiş ve çevresinde bu tanının konulduğu bir hasta duymamıştır. Yanıt verenler arasında bu hastaların sanıldığından çok olduğu ve tanı konulamadığını düşünenler yanısıra çok ender görüldüğü ve hatta psikiyatristlerin yarattığı "yapay" bir bozukluk kategorisi olduğu düşüncesinde olanlar da vardır.

Experiences and Opinions On Multiple Personality Disorder In Turkey: Impressions of An Inquiry

114 senior psychiatrists from various university clinics and a large state hospital in Turkey were asked about their experieces and opinions on multiple personality disorder. 74 psychiatrics (% 64.9) answered the questionnaire 14 (% 18.9) of them had diagnosed multiple personality disorder at least one patient 9 (%: 12.2) psychiatrist had never had a patient with this disorder, but had seen a patient diagnosed by a colleague. 12 psychiatrist (% 16.2) had about such a patient, but had never seen him or her personally 39 psychiatrists (% 52.7) had neither seen such a patient nor\heard about him or her. The opinious about fee subject differs extremely. There are psychiatrics, who believe the prevalence of this disorder should be higher than supposed, but it might be underdiagnosed, and there are others, who believe that it is overestimated and probably an unnecessary category created by professionals.


Kaynak: http://www.psikiyatridizini.org/viewarticle.php?article_id=4065


Saygılarımla,
Gunes OZAYDIN


Temmuz 25, 2007, 01:44:07 ös
Yanıtla #3

Sn günesozydın,

Alıntı
Olaya dinsel açıdan bakılacak olursa bildiğim kadarıyla Müslümanlık, Yahudilik, Hristiyanlık gibi dinlerde bu anlatımlara uyan bir olayın meydana gelemeyeceğine dair kayıtlar mevcuttur.

Bu kayıtların ne sebeple mevcut olduğunu anlatabilmeyi çok isterdim ancak tartişmalara vesile olabileceği için yapmayacağım.

Alıntı
Bu tip olayları ben tedavi edilebilir psikolojik hastalıklar statüsüne almak gerekliliğini  görüyorum

Psikolojik hastalıklara ruh hastalıkları da denildiğini biliyorsunuzdur.Olaya sizin açınızdan bakıldığında olay fizyolojik boyutlu olarak karşımıza çıkar.Ancak spiritüel açıdan bakılırsa olay çok farklı gözükür.Aslında doğrusu her 2 açıdan bakabilmektir.Zihin eğer bu şekilde yönlendirilebilinirse kişinin ufku açılacaktır.

Bu arada görüşlerinize saygı duyduğumu belirterek yorumunuz için teşekkür ederim.

Saygılarımla,
Omnia mors aequat


Temmuz 25, 2007, 04:27:20 ös
Yanıtla #4
  • Ziyaretçi

Sayın MYSTICPROVOCATEUR

Cevap verme amacımı doğru idrak ettiğinize eminim.

Benim konuya ilintili olarak yazdığım mesajlar tamamen konunun göremediğimiz yanlarını biraz daha açmak, ışık arayan kardeslere bu konunun incelenmeye ve araştırmaya değer olduğunu anlatabilmekti.

Amacım kesinlikle konuyu anlamının ötesine taşıyıp anlamsızlaştırmak değildi.

Saygılarımla,
Gunes OZAYDIN
« Son Düzenleme: Temmuz 25, 2007, 04:40:07 ös Gönderen: MYSTICPROVOCATEUR »


Temmuz 25, 2007, 06:29:09 ös
Yanıtla #5
  • Seyirci
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 920
  • Cinsiyet: Bay

duru goru vardır lakın bunu gelecegı gormek ve medyumluk olarak yorumlamamak gerekır emegınız ıcın tesekkurler Mystıc provocate
Taslar yerine oturabilecek mi ? İnşaasına basladıgımız yapı nasıl olur da yarım kalır ..