Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Fatima Olayi  (Okunma sayısı 3600 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ağustos 19, 2008, 12:07:53 öö
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 574
  • Cinsiyet: Bay

Vizyonlar olmadan din kurucuları ve yayıcıları herhalde pek başarılı olamazlardı; onlar bu vizyonlara ruhsal alemin bir kanıtı olarak gerek duyarlar. Bu şekilde de öğretileri daha çekici ve daha etkileyici olur. Aslında onların zekice ve bilgece düşünceleri bu vizyonlara atıflar yapmadan da pekala etkili olabilirlerdi, fakat her şeye karşın, azizlerin nurdan haleleri gibi olağandışı olaylar oldukça çekicidirler.
Kutsal sayılan kişilerin vizyonları genelde yalnızca medyomlar tarafından işitilip görülebilirler.
Çığ gibi büyüyen, bu ve buna benzer söylenceler, her an yenilikler bekleyen halk kitleleri için bulunmaz birer haber niteliği taşırlar.


FATİMA OLAYI

İşte Portekiz'de Lizbon'un 170 kilometre kuzeyindeki Estremadura bölgesindeki Fatima köyünde de olaylar bu şekilde başladı. Üç çoban çocuğa 1917 senesinin Mayıs ayından Ekim ayına kadar her ayın on üçünde görünen Hazreti Meryem, sürekli olarak çocuklara göründüğü yere bir kilisecik yapılmasını ister. Gördüklerine hayran olan çocuklar "vizyonlarını" herkese hararetle anlatırlar. Ve 1917 senesinin bahar ve yaz aylarında Portekiz'in ve hatta Portekiz'in dışındaki birçok ülkenin de ilgi merkezi haline gelirler.

Başlangıçta bu üç çocuğun oluşturduğu iletişim ve ilgi odağı, yerini yavaş yavaş ayın on üçünde, Fatima'ya karavanlar halinde gelen hacılara bıraktı. İnanılır kaynaklardan edinilen bilgilere göre, mucizeyi bekleyen ve görmek isteyenlerin sayısı 1917 senesinin 13 Ekim günü, 70000 ile 80000 arasındaydı. Ve onlar beklemelerinin mükafatını gördüler, çünkü onları bekleyen olay, yalnızca üç çoban çocuğunu etkileyen olaylar ile sınırlı kalmadı.

Bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağıyordu ve bir Hazreti Meryem vizyonu için fevkalade kötü bir ortam vardı. Fakat birden bulutlar yırtılıp dağıldılar. Bulutların arasından temizlenmiş masmavi bir gökyüzü parçası belirdi, pırıl pırıl fakat göz almayan bir güneş çıktı. Böylece "Fatima'nın Güneş mucizesi" başlamış oldu. Ve burada anlatılanların hepsi dosyalarda ve resmi tutanaklarda vardır.

Güneş titremeye ve sallanmaya başladı. Sola, sağa doğru sert bir şekilde hoplarken nihayet devasa bir çatapat veya havai fişek gibi inanılmaz bir hızla kendi etrafında dönmeye başladı. Yıldızımızdan fırlayan, taşan yeşil, kırmızı, mavi ve mor renk cümbüşü tüm çevreyi gerçeküstü bir ışığa boğdu. Olayı binlerce insan gördü ve seyretti. Görgü tanıkları güneşin sanki bir ara, onu izleyenlere bir iki dakika dinlenmelerine fırsat verircesine olduğu yerde durduğunu iddia ettiler. Ve sonra güneş yine havai fişek gibi dönüşüne devam etti, etrafına göz kamaştırıcı ışıklar saçarak.
Görenlerin anlatmasına göre olay kelimelerle ifade edilecek cinsten bir şey değildi. Bir süre geçtikten sonra bu muhteşem olay bir üçüncü defa tekrarlandı. Ve tüm bu güneş mucizesi 12 dakika sürdü ve 40 kilometre çapındaki her yerden seyredilebildi.

Başlangıçta devletin tüm karşı tutum ve açıklamalarına rağmen Fatima bir hac ve ziyaret yeri oldu. Bugün de halen dünyanın sayılı hac merkezlerinden biri olarak bilinmektedir. Başlangıç ve bitim, yani 13 Mayıs ve 13 Ekim tarihleri arasında her sene binler ve binlerce kişinin büyük beklentiler ve ümitlerle geldiği bir bahçeye dönüşür. Binlerce kişi bir kez daha güneş mucizesini yeniden yaşamak isterler.

FATİMA'DA MUCİZEVİ ŞİFALAR

1917 senesinin Ekim ayından beri Fatima mucizevi iyileşmelere sahne olmaktadır.

İşte tutanaklardan alınmış iki örnek:
Torres Novas kentinden 22 yaşındaki bayan Cecillia Augusta Geoveia Trestes'in verem, mide ülseri ve karnında su birikmesi gibi hastalıklarından dolayı, ailesi, kızın durumunu serinkanlılıkla ele alıp onun için bir tabut siparişinde bulunmuştu.

Doktorların artık yapabilecekleri hiçbir şey olmamasına karşın, Bayan Trestes 13 Haziran 1923 günü Fatima'ya götürüldü.
Mucizenin olduğu yerde ilk önce hiçbir şey olmadı. Fakat eve dönüşte, o güne kadar ağzına bir lokma bile koyamayan kız, müthiş bir açlık duygusu ile evde ne varsa hepsini yedi. Ve yarım saatlik bir hazım süresinden sonra, ağzından zorla iki kelime bile çıkmayan Cecillia Augusta'nın birdenbire çenesi düştü. Hatta gülüp şarkılar söylemeye başladı. Bir hafta sonra hiçbir şeyi kalmamış, tamamen sağlığına kavuşmuştu.
Bu ani değişimin ağır hastaların birden kendilerini iyi hissetmelerinden mi kaynaklandığı, tutanaklarda belirtilmiyor. Belirtilmeyen bir diğer husus da bu bayanın hastalıklarından dolayı nerede ve ne zaman hayata veda ettiği...

Mucizevi olarak şifa bulan diğer bir kişi Madeira adalarında, Camara de Lobos'ta oturan 30 yaşlarında bir alkolikti. Doktorlar ağır bir siroz teşhisi koymuşlardı. Genç adam hiçbir şeye aldırmaksızın, her gün bir şişe içkisini içmeye devam etti. Bu sırada işe, dini bütün birisi olan karısı müdahale etti ve her gün içkisinin içerisine birkaç damla "Fatima suyu" damlattı. Ve mucize... Gün be gün içkiden soğuyan ve sonunda terk eden genç adam 70 yaşına kadar yaşadı.

Fatima'da vizyon gören çocuklar fenomeni fiziksel birtakım olaylarla ilgilidir. "Vizyonların" her seferinde elektriksel bir boşalmanın sonucu olan gürültüler ve çıtırtılarla bağlantılı "şimşekler"le başladığı bildirilmiştir. Küçük Lucia "vizyonun" her uzaklaşışında sanki uzaklarda roket patlaması gibi bir gürültü duyduğunu söylemiştir. 13 Eylül 1917'de çocuklar beşinci vizyonlarını yaşarken, birkaç bin kişi de bir ışık topunun muhteşem bir şekilde gökyüzüne doğru yükseldiğine tanık oldu. Ziyaretçiler 13 Mayıs 1924'te "vizyonun" sabit olarak indiği veya göründüğü "Taşlıkta" tuhaf bir bulut gördüklerini ve buluttan kar tanelerine benzer nesnelerin aşağıya doğru yağdığına, fakat daha yere düşmeden kaybolduklarına tanık oldular. Daha sonraları Lucia bu görüntüyü her seferinde bir ışık hüzmesinin beraberliğinde yaklaştığını ve çocukların Hazreti Meryem'i ancak ışığın "Taşlık" üzerinde hareketsiz kaldığı anda görebildiği belirtilmiştir. Lucia'nın sorgulamasında kendisine "vizyonun" görünmesi esnasında Meryem'e direkt olarak bakmaktansa niçin başını öne eğdiği sorulduğu zaman, Meryem'in kimi zaman gözlerini kamaştırdığını söylemiştir.

Erich Von Daeniken
Dünyayı Heyecanlandıran Fenomenler ve Vizyonlar


Ağustos 19, 2008, 12:09:09 öö
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 574
  • Cinsiyet: Bay

FATIMA MESAJININ AÇIKLANAN BÖLÜMÜ

Her yerde düzensizlik hüküm sürüyor. En yüksek makamlarda bile hüküm süren ve islerin yürümesine karar veren seytan'dir. Seytan, Kilise'nin en üst noktasina kadar sokuldu

Insanligin yarisini birkaç dakikada yok edebilen silahlari icat eden bilginlerin büyü bir kisminin ruhuna fesattohumlarini ekmeyi de basaracak. Uluslarin güçlü olanlarini kendi imparatorlugunun egemenligi altina alacak ve onlari,bu silahlari kitle halinde üretmeye yöneltecek. Eger insanlikkendini korumazsa, Oglum'un kollarina atilmaya zorlayacagim. Dünya ve Kilise'nin basinda olanlar bu davranislara karsi çikmazlarsa, bunu ben yapacagim ve Babam Tanri'ya, insanlari yargilamasi için dua edecegim. O zaman Tanri en sert ve tufandan asagi kalmayacak siddetle insanlari cezalandiracaktir. Büyük ve kudretliler de, küçük ve zayiflar gibi yok olacaklar. Fakat büyük degisimler de olacak. Çürümüs olan düser ve düsen korunmaz. Kilise kararacak ve dünya karisacak.
Yirminci yüzyilin ikinci yarisinda büyük, büyük bir savas çikacak. O zaman gökten ates ve duman düsecek ve denizlerinsulari,göge dogru köpüklerini kusarak buharlasacakve ayakta olan her sey bas asagi gelecek. Ve milyon kere milyon insan, saatten saate, yasamini yitirecek ve sag kalanlar ölmüsolanlara imrenecekler. Gözün gördügü heryerde bela, dünryanin her yerinde sefalet ve her ülkede perisanlik olacak.
Iste,zaman çok yaklasiyor, karanlik uçurum derinlestikçe derinlesiyor ve çikis yolu da yok; iyiler kötülerle, büyükler küçüklerle, Kilise'nin prensleri kendi müminleriyle, dünyanin iktidar sahipleri kendi halkiyla ölecekler. O zaman yeryüzünün tek hakimi olan seytanin hizmetkârlari ile sapkin insanlar tarafindan zafere ulastirilanölüm, her yere egemenolacak.
Bu zaman, ne kral ve imparatorun, ne kardinal ve rahibin hiç beklemedigi bir zamandir; ceza verip intikam almakiçinyine Babam'in takdirine göre gelecektir. Daha sonra, ancak birkaç canli kalinca, yeniden Tanri ve ihtisamina yakarilacak, dünya tekrar bozulmasin diye, geçmiste oldugu gibi, O'na hizmet edilecek.
Oglum Isa Mesih'ingerçek taklitçilerine, gerçek Hiristiyan ve sonzamanlarin havarilerine sesleniyorum. Zamanlarin zamani geliyor. Insanlik tuttugu yoldan eger geri dönmez ve bu dönme yukaridan, dünya ve Kilise yöneticilerinden gelmezse, sonlarin sonu da geliyor. Bu dönüs olmaz ve her sey oldugu gibi kalir da, evet, hersey kötünün kötüsü olursa, ne yazik!Fatima Mesaji için uçak kaçirdi
2 Mayis 1981'de, Avustralyali eski bir rahip olan 55 yasindaki Lawrance James Downey, Dublin-Londra seferini yapan bir Irlanda uçagini kaçirdi. Downey, bombali süsü verilmis bir bos kutu ile kaçirdigi uçagi Fransa'nin kuzeybatisindaki bir havaalanina indirdikten sonra istegini bildirdi ve yetkililere teslim oldu: "Fátima'nin üçüncü sirrinin dünyaya açiklanmasini istiyorum!.." Bu olaydan yalnizca 11 gün sonra, 13 Ekim 1981'de, Abdi Ipekçi'nin katili Mehmet Ali Agca, Vatikan'daki San Pietro Alani'nda, saat 17.20 siralarinda Papa 2. Jean Paul'ü tabancayla vurdu. Papa agir yaralandi. Agca'ya göre, bir rahibe kendisini tutarak kaçmasini önlemis ve olay yerinde yakalanmisti. Papa, sagligina kavustuktan sonra Agca'nin kendisine siktigi iki merminin kovanini, Fátima'daki kiliseye armagan etti. O gün Fátima olayinin 64. yildönümüydü ve Papa'ya göre Meryem Ana bu yüzden kendisini ölümden korumustu. Yasam boyu hapse mahkum olan Agca ise sonraki yillarda yaptigi açiklamada Fátima olayini ancak on yil sonra ögrendigini öne sürecekti. Agca'nin olay yerinden kaçmasini önleyen rahibenin adi Lucia idi ve Fátimali rahibe Lucia'dan 64 yas küçüktü



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
8779 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 19, 2013, 01:39:15 öö
Gönderen: GOASISG
0 Yanıt
2896 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 27, 2009, 08:51:08 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3412 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 04, 2009, 08:08:10 ös
Gönderen: Veritas
9 Yanıt
11510 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 29, 2015, 02:54:20 öö
Gönderen: ragnarr
15 Yanıt
9057 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 02, 2014, 04:52:39 öö
Gönderen: karahan