Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Guncel Konular => Konuyu başlatan: oasis - Şubat 16, 2011, 02:16:09 ös

Başlık: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: oasis - Şubat 16, 2011, 02:16:09 ös
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Bölüm Başkanı Prof. Orhan Çeker'den çok tartışma yaratacak inanılmaz açıklama!

AK Partili milletvekilleri tarafından TBMM’ye sunulan ve “hadım yasası” olarak nitelendirilen “cinsel saldırı suçu ile çocuklara ve reşit olmayana tecavüzden yargılananların hadım edilmesini” öngören tasarıya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ana BilimDalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker’den tartışılacak bir yorum geldi. Her ülkede olduğu gibi Türk toplumunda da tacizcilerin olduğunu belirten ve sorunun çözümü için köküne inilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Orhan Çeker, şunları söyledi:

‘SORUNUN ODAĞI KADIN’
“Sorunun odağında kimvar? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikâyet etmen makul değildir. Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabii ki erkek suçludur, ama kadının da suçu göz ardı edilirse meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur.”

Prof. Çeker, “Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok. Bu, siyasi otoritenin kararı ile uygulanan bir ceza yöntemidir” dedi.

‘DİN EĞİTİMİ ÖNERİSİ’
Konunun çözüme kavuşturulması için detaylı bir çalışma yapılması gerektiğini söyleyen Çeker, şöyle devam etti:
“Başta toplumun acilen yaygın bir din eğitimine tabii tutulması gerekir. Ardından bu tür suçları özendirici yayınlara yasak getirilmelidir. Yayınlanan dizilerde tecavüz sahnesinin dakikalarca gösterildiği, toplumsal ahlakın yok edildiği durumlar var. Bu tür dizilerin asla toplumla buluşturulmaması gerekir.”


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Mustafa Kemal - Şubat 16, 2011, 02:18:40 ös
Bunu ben de okudum bugün maalesef...

Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim. Çok sık yazmaya, söylemeye başladım ama her şekilde önümüze çıkıyor bu illet...

"Benim gibi düşünmeyen yaşamasın"

Yazık, çok yazık...

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Zagzagel - Şubat 16, 2011, 02:34:31 ös
tabi canım herşeyin suçlusu zaten laik düzen... önceden hiç var mıymış böyle şeyler... zaten mesela eşekler dekolte giyindiklerinden ya da aslında çıplak gezdiklerinden taciz edilir, afrodit heykeliyle yapılan işte buyüzdendir, koca afrodit yani üstünde hiçbir şey olmadan öyle putlaştırılırsa müstehaktır. su toplumsal ahlakçılara ayarım ben, ne bu toplumsal ahlak allasen bir deseler... kapalı gruplarda bu ahlaksızlık daha çok görülmez mi? bunların derdi belli, kadın dediğin evinde kırıp bir yerini oturacak, yok dışarı mı çıkması gerek o zamanda böyle pür kapanacak ki dışarıda olduğuna dair bir emare olmasın, hatta başka bir şehire yolculukmu yapacak zinhar kocası ya da bir erkek yakını olmadan giderse her adımı cehenneme atılmıştır. aman sen de boşver bana dokunmayan yılan bin yaşasın! erkeğiz ya nasılsa kapatacakları bir beynimiz vardır, eh zaten bu toplumun %90ınında ya o organ bulunmamaktadır ya da bulunsa da işlevini yitirmiş haldedir. hayır öyle hapı da yok ki, içilse de tekrar canlansa, beyin işte bitince beyinsiz olur kalır insan... sonra çıkar bilmem nerenin hocafendisi konuşur da konuşur... ondan sonra namus namus diye diye doğrarlar masumları, evde karılarını döverler sokakta başka kadınları taciz ederler. en nihayetinde de suçlu aranacaksa, vurun kahpeye!!! derler.

isyankarlıklarımla.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: WaleC - Şubat 16, 2011, 03:10:05 ös
Sanırım sebeplerinden biride cinselliği sağlıklı yaşayamayan bir toplum olmamızdandır. Halen cinselliğin tabu, kötü birşey olduğu düşüncesiyle büyütülmüş insanların evlilik sonrasında dahi tabuları ve duvarları yıkması imkansız hale geliyor. Düşündükçe halen güldüğüm damacanaya tecavüz eden adam var ülkemizde. Buda sanırsam bastırılmış cinselliğin bir dışa vurumu. İnsanlar yaptıkları bu hataları örtecek bir kılıf ararlar.
Nedir o kılıf? tabikide kendilerine göre güçsüz olana suçu atmak.
Kadına.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: oya - Şubat 16, 2011, 06:41:19 ös


         Şu sözleri eden kişinin profesör oluşu insanı hayretler içinde bırakıyor.  Bir profesör olarak konuya yorumun bu mu olmalı bu kadar mı dar kafalısın bu kadar

mı vicdanın var!   Bu konuya çözüm yöntemi hemen din dersi artırılsın mı olmalı cami hocası olup da ordaki çocukları taciz edenler ne olacak onları ne yapıcaz. 

İslamiyet bu zihniyeti taşıyan insanlar yüzünden bir çok insanın gözünde ürkütücü bir hal aldı işte.  Herşeyi işlerine geldiği gibi yorumlamalarından...

   
          Mantığa bakar mısn;  ‘Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır.

Tahrik ettikten sonra sonucundan şikâyet etmen makul değildir’’  YAPMA YA!  Erkeklerin  bu dünyada istediği gibi yaşam özgürlüğü var fakat kadınlar yakasını

açınca bile  mesele! Sen  kendine hakim olamıyorsan bu beni bağlar mı! Senin tahrik olmak için benim yakama ihtiyacın yokki sen meyvelerin şeklini görüp

onunla bile tahrik olabiliyorsun zaten!   Peki bu bey bir profesör olarak kimi savunuyor? Erkek olduğu için her şeye hakkı olduğunu sanan  dürtülerine hakim

olmaya bile tenezzül etmeyen  birtakım insanları!   Tek bir cümle de erkeğe sinirleniyor beyefendi Adet yerini bulsun diye…!  Bu iş din dersiyle falan çözülmez

beyim!  Bir kere  balık baştan kokar din kuralları diye önümüze koydukları  birçok şeyin yarısı yine erkek olan din  adamları tarafından farklı yorumlanıp yine

kadını  eve kapatıyor.  Dışardaki kadına bakmayın falan da demiyor  4e kadar yolun var  diyor amcalarım!  Al ya al oh ne ala ayat ne güzel!... 

       Bir de o akıllara zarar kanun tasarısı var tabi…  Bunun peşine de zina yapan taşlansın! Hırsızlık yapanın kolu kesilsin!  Tanımadığı kadına dokunanın

parmağı gitsin! Harama dekolteye bakanın gözü oyulsun! Dekolteyle gezenin veya mini etek giyinenlerin bacakları kırılsın ülkece kör  topal  gezelim :D 

      Kapansın kadın tamam yok olsun ortalıktan ama düşünceler ne olacak onları da mı kapatacaksın nereye kadar! Geceleri yastıklarına başını koyduklarında

bu adamların  öğretileriyle kafaları dolan insanların  aman yoldan çıkar korkusuyla  okula gönderilmeyip evde solan kız çocuklarını,  kararttıkları hayatları hiç

düşünüyorlar mı acaba bu ve benzeri düşüncelerini yayarken!

Aslında mesele bu ülkede de değil erkekler savaş çıkarıyor erkekler bitiriyor. Tüm peygamberler erkek.. Tüm dinlerde  kadınlar  öteleniyor.   Kadınlar bile

birbirine sahip çıkmıyor!  Tüm toplum kurallarında kadın dar bir alana hapsediliyor!  Kadın birkaç kişiyle olduğunda kötü erkek yaptığında çapkın oluyor. 

her konuda zaten kadın erkek ayrımcılığı varken aslında Orhan bey de haklı o ne yapsın öyle görmüş!....

Erkek egemen bir dünya  ve yaşam…

Çok  sinirlendim çok!...

Saygılar
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Escalation - Şubat 16, 2011, 08:30:00 ös
Orhan Ceker'in acilen hadim edilmesi gerekli, ben dekolteden etkilenmiyorum kadinlarin kisiligine ve zevklerinin benimle uyusup uyusmadiklarina bakiyorum, gucumu romantizmden aliyorum diye simdi gay mi oluyorum. Ben bu adami yerim. Askerdeyken bana gay dedi diye dovdugum Konyaliyi hatirlatti, yine gelsin yine doverim. Boylelerini atacaksin sosis makinasina canli canli diger taraftan sossis olup cikacak. Bunlari oldurmek bile bir luks onlar icin, uzun vadeli aci cekecegi bir iskence yontemi gelistirmeli, aci cekmeli ancak olmemeli olurse aci cekmez.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: hakan_34_06 - Şubat 16, 2011, 09:20:17 ös
Peki küçük çocuklar, hatta erkek çocuklar. Hepsi mi dekolte giyiyor. Çok gerici bir açıklama.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: sundance - Şubat 16, 2011, 09:24:39 ös
Bu açıklamayı yapan akademisyen kişi. Sanıyorum dağcılık sporuna yönelse daha sağlıklı olacak. Konuşmasından anladığım kadarıyla, "düz zeminlere tırmanma" konusunda büyük bir enerjisi var :)

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: oya - Şubat 16, 2011, 09:28:32 ös
Bu açıklamayı yapan akademisyen kişi. Sanıyorum dağcılık sporuna yönelse daha sağlıklı olacak. Konuşmasından anladığım kadarıyla, "düz zeminlere tırmanma" konusunda büyük bir enerjisi var :)

Saygılarımla

:)
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Şubat 17, 2011, 07:21:48 öö
Ben artık bunlara yazacak bir şeyler bulamıyorum Ve inanıyorum ki, böyleleriyle tartışmanın da hiçbir anlamı, çözümü yoktur.
Zaten diğer yazılarımda da bunu belirtmiştim.
Taşın yüzeyindeki hataları tolere etmek için harcı kullanabilirsiniz ama, istediğiniz kadar harç kullanın taş duvarın içine odunu yerleştiremezsiniz.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Şubat 17, 2011, 10:22:14 ös
Diyanet İşleri Başkanının aşıklamasını bu linkte dileyenler bulabilir:

http://www.haber7.com/haber/20110217/Diyanet-Dekolte-tecavuze-neden-degil.php (http://www.haber7.com/haber/20110217/Diyanet-Dekolte-tecavuze-neden-degil.php)

Yapıcak başka da bir yorum yok. Sadece benim bakış açımdan, bu tip olayları tamami ile topluma, kitleye mal etmek hatasına kapılmamak gerekli. Aynı olaylar ve söylemler, doğudan batıya her yerde olur ve acı tarafı her daim de taciz ve tecavüz konusu kadın olunca erkek dayanışmasının en rezil hali de yerlere seriliyor. İngiltere'de geçen yıllarda halen unutmam bir haber vardı, tecavüze uğrayan bir kadına karşı mahkeme, kendisinin de tecavüz edenin de çok sarhoş olduğundan kendi isteği ile mi yoksa zorla mı birlikteliğin olduğunun ispatı mümkün değil kararına varmıştı... Tecavüz konusunda kanunları çok ağır olan İngilter'de bile böyle olaylar oluyor ve ancak protestolar bilmem neler iş işten geçtikten sonra..
Belki haberlerde gözünden kaçan vardır, insanların *hayvanlaşmak* için herhangibir bahaneye ve tahrike ihtiyacı olmadığının en güzel örneği de Mısırda protescuların bir yabancı gazeteciye onlarca kişinin birden saldırıp aralıksız cindel taciz etmesi ve bazı grupların kadını kurtarması ile ülkesine dönerek psikolojik ve trawmatik tedavialtına alınanması...
Açıkcası adı geçen profesorden daha beterleri her üniversitede her bölümde var.  Daha geçen bir bayan öğretim görevlisini taciz eden bir başka öğretim görevlisi ile ilgili haber vardı. Adamlar pişkinliğine bir de tacize uğrayan hakkında soruşturma açmışlar..... hem de Ankara Üniversitesinde.... onun haberi de aşağıdaki linkte:

http://www.buraankara.com/ankara-universitesi-bayan-ogretim-gorevlisine-taciz.html (http://www.buraankara.com/ankara-universitesi-bayan-ogretim-gorevlisine-taciz.html)

Saygıyı kaybetmemek ümidi ile
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: hakan_34_06 - Şubat 18, 2011, 08:58:34 ös
Bu açıklamayı yapan akademisyen kişi. Sanıyorum dağcılık sporuna yönelse daha sağlıklı olacak. Konuşmasından anladığım kadarıyla, "düz zeminlere tırmanma" konusunda büyük bir enerjisi var :)

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Escalation - Şubat 18, 2011, 09:26:01 ös
Allahin(Tanrinin) adini agzina alana yuz verirsen, profesor yaparsan olacagi buydu.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Şubat 18, 2011, 09:46:36 ös
Allahin(Tanrinin) adini agzina alana yuz verirsen, profesor yaparsan olacagi buydu.

Sn Escalation, maalesef ülkemizde ve özellikle de 12 Eylül sonrasında bir gece de profesorluk almıi bir sürü insan var ve bir çoğu da bu adamdan daha beter. Şimdi hadi resmi olarak diyanetten de YÖK'den de sert açıklama ve uyarılar yapılmış zannederim soruşturma da açılmıştır zaten...


Ancak üslubunuzdaki genellemeyi sormak istiyorum. Acaba 'Allah' veya Tanrı kelimesini ağzına alanları ne yapmak lazım? Lütfen açık ve samimi bir şekilde anlatın....
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Escalation - Şubat 18, 2011, 10:27:48 ös
Allahin(Tanrinin) adini agzina alana yuz verirsen, profesor yaparsan olacagi buydu.

Sn Escalation, maalesef ülkemizde ve özellikle de 12 Eylül sonrasında bir gece de profesorluk almıi bir sürü insan var ve bir çoğu da bu adamdan daha beter. Şimdi hadi resmi olarak diyanetten de YÖK'den de sert açıklama ve uyarılar yapılmış zannederim soruşturma da açılmıştır zaten...


Ancak üslubunuzdaki genellemeyi sormak istiyorum. Acaba 'Allah' veya Tanrı kelimesini ağzına alanları ne yapmak lazım? Lütfen açık ve samimi bir şekilde anlatın....


Yuce yaraticinin adi istismara cok acik bir konu, her ne kadar ben istismar etmemek Tanrinin adini agzima almayarakta olaylara ve durumlara mantiksal(doga yasalariyla) aciklama yapabiliyorum, bence almak istismar oluyor, ben bunu tartisirimda. Allahin adini anip insanlarin guvenini kazanip tutarli olabilen insan cok azdir, hatta yoktur o nedenle japonya ve Amerika gibi laikligin hat safada oldugu ulkeler insanligin guvenini kazanmis ekonomik acidan cok gelismislerdir.


Saygi ve ictenliklerimle
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Şubat 18, 2011, 10:41:57 ös
Açıklamanız için teşekkürler,

İstismar maalesef heryerde ve toplumda var , her zaman da da oldu. Kitle psikolojisinde maalesef kişiler istismarcı mı yoksa samimi mi , ancak iş işten geçtikten sonra tasdiklenebiliyor...

O ülkelerin gelişmişliğini açıkcası tartışmaya başlarsak, kelimenin tam anlamı ile ömür yetmez... Liklik konusuna Amerika da japonya da pek örnek olamaz. Bir dolara bakmak kafidir bunun ispatı için. Ayrıca da Avrupa ve ABD de sermaye birikiminin temellerinin ne kadar kanlı olduğunu hiç açmaya gerek yok..

İnanç meselesi apayrı bir konudur. Doğa yasalarını siz kendinize göre bir başkası da kendi inanç sistemine göre yapar. hepsine de saygılı olmak lazım. Bunun yanında da kitlelere hitap için siyaset bilimi gereği işin ahlak  kısmı da kalmayınca olanlar oluyor.... CHP nin ara ara muhafazakar soylemlerinden AKP'nin muhafazakar görüntü ile Cumhuriyet tarihinin en liberal politikalarını uygulaması da perhizi de bozdurur lahana turşusunu da mundar eder....
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Escalation - Şubat 18, 2011, 10:53:25 ös
Açıklamanız için teşekkürler,

İstismar maalesef heryerde ve toplumda var , her zaman da da oldu. Kitle psikolojisinde maalesef kişiler istismarcı mı yoksa samimi mi , ancak iş işten geçtikten sonra tasdiklenebiliyor...

O ülkelerin gelişmişliğini açıkcası tartışmaya başlarsak, kelimenin tam anlamı ile ömür yetmez... Liklik konusuna Amerika da japonya da pek örnek olamaz. Bir dolara bakmak kafidir bunun ispatı için. Ayrıca da Avrupa ve ABD de sermaye birikiminin temellerinin ne kadar kanlı olduğunu hiç açmaya gerek yok..

İnanç meselesi apayrı bir konudur. Doğa yasalarını siz kendinize göre bir başkası da kendi inanç sistemine göre yapar. hepsine de saygılı olmak lazım. Bunun yanında da kitlelere hitap için siyaset bilimi gereği işin ahlak  kısmı da kalmayınca olanlar oluyor.... CHP nin ara ara muhafazakar soylemlerinden AKP'nin muhafazakar görüntü ile Cumhuriyet tarihinin en liberal politikalarını uygulaması da perhizi de bozdurur lahana turşusunu da mundar eder....

Dolarda "Nuovus Ordo Seclorum" yazmakta.


Saygi ve ictenliklerimle
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: hakan_34_06 - Şubat 18, 2011, 11:06:47 ös
http://www.haberturk.com/yazarlar/601841-dekoltemi-actim-tecavuzcumu-bekliyorum (http://www.haberturk.com/yazarlar/601841-dekoltemi-actim-tecavuzcumu-bekliyorum)
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Şubat 19, 2011, 10:25:50 öö
Evet haklısınız dolar üzerinde çok şeyyazmakta; kastım 'InGod We Trust' idi...

Şimdi yanlış anlaşılmak istemem ve başka birtartışma da başlatmak istemem. Laiklik açısından batı ya vurgu yaptığınız için ekliyorum;

Türkiye hali ile temelbazı noktaları Fransa'dan aldığı için laiklik tanımı ve uygulaması da diğer gelişmiş ülkeler arasında en  radikal olan şekilde alındı ve uygulanıyor. Çelişki olarak, mesela Diyanet İşleri Başkanlığı Liklik sistematiğine tamamen aykırıdır. Ancak rasyonel gözle bakarsanız, sizin söylediğiniz ve burada bir çok kişinin acı şekilde eleştirerek, kitleye genelleme yapmasına götüren *istismar*, inancın kötüye kullanılması, ve bir çok şeyi engelleyemek ile sorumlu olan kurum da budur, ve olması gerekendir. Halka -müslüman ve gayri müslim - kendi inançları konusund ahizmet etmesi gerkenkurum da budur. Tabii ki devlete bağlı olunca yıllar önceki barıda likliğin çıkış sbeebi olan kiliseninj devleti zapturapt altınaalması yerine bu sefer devlet kiliseyi zapturapt altına alıyor(almıştı)

Buna bir başka konuda ki sn skullG'nin devlet neden var diye açtığı konuya da girerek uzun uzun tartışılır, yazılır , ama hakikaten çok uzun ve zaman alıcak konu*konular*... Devlet halktan oluşur, ideal olan 'kamu hizmetkarı' bir devlet olması umut edilir....

Son noktada, şahsen, batıda ne var doğuda ne vardiye fazla kafakarıştırma taraftarı değilim, mevcut durumda, insanı başkalarını rahatsız etmeden mutlu olan inanç sitemini güzel güzel yaşaması taraftarıyım. Biri benim basit haklarıma *bağnaz* gerekçeler ile tecavüze kalkışırsa da o vakit cephemi safımı belli eder ve gerekli mücadeyi vermekten çekinmem.... Ama herkesin bilmesi gerkeen şey; 'İki yanlış bir doğru etmez', 'Amaçlar da araçları meşru kılmaz!'

saygı ile

Not: sn hakan_34_06, o haberi bende paylaşmayı düşünmüştüm ama ağır mı olur acaba diye vazgeçmiştim. Paylaşımınız için teşekkürler
Başlık: Ynt: :)
Gönderen: Prenses Isabella - Şubat 19, 2011, 02:18:43 ös
Bu gibi konulara pek istirak etmemeyi ne kadar cok istesem de ( midemi yeterince bulandirdigi icin ) ama gelgelelim dusuncelerimi de belirtmek bi yonden bana inanilmaz rahatlik sagliyor..

Simdi asil konu su ki ; hayvanlara tecavuz eden zihniyet, cocuklara - cocuklara lutfen buna dikkat edelim* ;

dekolte giyen bayanlara da tecavuz etmekten pek geri durmazmis :D

bahane cok ya icindeki hayvanligi ortaya cikarmak icin ne guzel planlar da yapiliyor .. bence bu gibi zihniyetlerdeki insanlari yeryuzunde iyi bi tarama yapacaksin sonra da uygulamak isteyenleri, uygulayanlari , hatta aklinin bi kosesinden bile gecirenleri - olur ya seytana uyalar diye - sonra da ayni olayi kendilerine yasatacaksin :D inanilmaz buyuk keyif verecektir inanin ..

valla benim dusuncem bu ve inanin elimde olsaydi ben de bunu yaptirirdim, yaptirmaktan da bi an bile pismanlik duymazdim  ..:)   meydanda da ibret- i aleme ornek olsun diye alenen yapilmasi bence daha uygun olur :D ,, diye dusunmekteyim.

Ayrica aklima bisey daha geldi.. Simdi Islam Dinine mensup demek biraz yanlis olur ama bazi musluman kesimi sozde musluman tabi, icki icilmesi neden yasaktir, hic bunu dusunen oldu mu? eminim ki olmustur .. icki icilmesi durumunda kisinin iradesi kapsam disinda olacagindan boylesi ve hatta daha buyuk kotuluklere sebebiyet verilmemesi adina bence bu kesimde icki icilmemesi diye bir yasak konulmasi hakikaten de takdire deger, diye dusunuyorum.. nedenini dusunecek olursak  bence temelinde cok hakli ve gayet mantikli bir sebep yeralmaktadir. Bu arada onemli bi ayrinti; Islam Dinine ve bu Dini mukemmel bir sekilde uygulayanlara sonsuz saygim vardir ama Dini kullanarak bu gibi tiksindirici zayif ve iradesiz varliklari da artik nefretle kinamaktan yoruldum.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: hakan_34_06 - Şubat 19, 2011, 07:40:51 ös
Sayın Prenses Isabella  enim de midemi bulandırıyor. Sayın cardiffmonster rica ederim. Bence ağır değil hafif bile kalır.
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Şubat 19, 2011, 09:40:28 ös
Sayın Prenses Isabella  enim de midemi bulandırıyor. Sayın cardiffmonster rica ederim. Bence ağır değil hafif bile kalır.

Anliyorum.. bu hissiyata sahip olmanin aslinda ne kadar avantajli oldugunu hesaba katmak gerekli.. cunku baskalarinda gorulen yanlis hatta yanlis otesi davranislar, hareketler ya da karakteristik fiiliyatlarin insana ve es oranda baskalarina da vermis oldugu zararin olcusunu tahmin etmek bile kimi zaman zorlasir. Kimine gore yapilan bazi davranislarin kendilerince hakli olduklarina inandirilma gibi bir durtunun kiside yol acabildigi ozyikimlarin derecesi de bir o kadar agirlasir haliyle sonuc kacinilmaz olur. Cok daha derinlere inersek baska seyler de insanin aklina gelebilir ama kisinin yaptigi seyin iyi ve kotu manada karsiligini ayni oranda almasi gerek hayati cercevesinde gerekse kisinin yakinlarinda gerceklesebilme olasiliginin yuksek oldugunu dusundugumuzde ise olayin yonu baska yonde degisir. Buna genellikle 'karma' denilir. Tabi bunun da icerigi kimilerine gore farkli anlam yukleyebileceginden yine bahsi gecen mevzudan uzak durmak en iyi yontem diye dusunuyorum :)

Yani anlasilacagi uzere Sevgili Hakan; olaya farkli anlamlar yukleyerek degisik acilardan bakabilir, yorum getirebiliriz. Gercekliklerden yola cikarak bircok tanimlar da yapilabilinir. Yeryuzunde yasanmis ve sonuclari itibariyle benzeri durum ve olaylarin getirilererinin kisilere gore ne tur bir psikolojik etki biraktigini ve hayatlari ne acidan etkiledigi kisinin ya da kisilerin karsilastigi olaylara vermis oldugu cevaplarin dogru ve tepkilerinin ise hakli olmasi gereklidir. Ancak bu her zaman icin soyledigim gibi ; 'neye gore - kime gore ? :D Genellikle bu tur diyaloglardan, konusmalardan, aciklamalardan uzak kalisimin nedeni gereksiz olarak gordugum ve bosuna yapilmis cabalarin, yorumlarin sonucta hicbir ise yaramadigini gormekten kaynaklaniyor.  Bu tur seylerle vakit oldurmek olacagi icin genellikle vaktin degerli ve daha ahlaki guzelliklerle harcanilmasi gerektigi dusuncesindeyimdir, her zaman icin .. o yuzden bu tur seyleri dusunen, fiiliyata geciren insan disi varliklari anmak bile bi bakima aci ve cok da yakisik almayan bi tutum olmakla birlikte bahsini bile etmeye gerek yoktur, bana gore tabi..

Saygilarla,
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Şubat 19, 2011, 10:00:24 ös
Aslında trajikomik bir şekilde mizah kısmına koyduüum video da bu konu ile ilişkilendirilebilir;

İki Amerikalı oyuncu olan bayanlar sokakta karşılaştıkları sözlü ve *gözlü* tacizlere bir tepki olarak o videoyu hazırlayıp yayınlamışlar.

İsteyen istediği gibi düşünebilir; ancak benim bu noktayı toplumsal bir çerçevede değerlendirdiğimde kesinlikle ve kesinlikle inanç sistemleri ile bağlamayı doğru bulmuyorum. Cehalet diyebilirsiniz, lişilerin aklının başları yerine belden aşağıya çakılı kalması diyebilirsiniz ama sosyal olarak *dini kurallar* yahut *toplumsal tabular* diyebilmek için tutarlı bilimsel veriler ortada olursa ancak sonuna kadar tartışırım, aksi halde o noktadan uzatmanın bir mesnedi olmayacağını düşünüyorum.

Linkini hatırlamıyorum ancak Siirt'te hatırlanacaktır küçük çocuklara karşı *iğrenç* bir vaka olmuştu; bu olayın protestolarına katılan ve boy boy resimleri çıkan bir kişinin de 18 yaşından küçük bir kıza 2 yıl boyunca tecavüz ettiği ortaya çıkmış!!!!

Özgürlük, serbestlik gerçekten güzel şeyler, özellikle cinsel açıdan özgürlüğü savunuyorsanız, bazı gerçekleri de dikkate almak lazım, ben de bir insanım ve açıkcası ben de cinsel özgürlüğü savunabilmek isterim...(!) Ancak Amerika gibi serbest bir ortamda iki bayanın büyük bir cesaretle sokakta yürürken yaşadıkları rahatsızlık, serbestliğin çok da faydalı olmadığını gösteriyor *bence*. (artı cinselözgürlük ile, korunmalı birlikteliklerde bile bulaşan HPL gibi tedavisi meçhul bir çok hastalığa en sağlıklı korunmanın tek eşlilik olduğu batıdan doğuya tüm tıp uzmanlarınca tavsiye edilen bir şeydir)
 Aksini söyleyenlere saygı duyarım ama kesinlikle benimsemem...

Kadınların rahatsız ve mağdur olduğu bir konuya erkek olarak daha fazla bir şey söyleme hakkımın olmadığını düşünüyorum.. Ki erkek egemen bir toplumda sadece biz erkekler cinsel özgürlüğü savunuyorsak orada bir şeyler tersdir zannımca...

saygı ile
Başlık: Ynt:
Gönderen: Prenses Isabella - Şubat 19, 2011, 10:09:45 ös

Linkini hatırlamıyorum ancak Siirt'te hatırlanacaktır küçük çocuklara karşı *iğrenç* bir vaka olmuştu; bu olayın protestolarına katılan ve boy boy resimleri çıkan bir kişinin de 18 yaşından küçük bir kıza 2 yıl boyunca tecavüz ettiği ortaya çıkmış!!!!


Olayin gercek yonu bulunmakla birlikte bahsi gecen bolgelerde bu tur durumlarin yasanmasinin aslinda daha yaygin oldugu ancak ortaya cikabilenlerin sadece 3 te birinin gorunurde gozuktugunu soyleyebilirim. Durumlari herhangi bir basin yayin organlari, araci olmaksizin birebir yasananlari tum ciplakligiyla gorebilme sansina sahip oldugum icindir ki, 1992 yillarinda gerceklestirilen cok sayida faili mechullerin de nasil ki gunumuzde yavas yavas ortaya cikiyorsa ayni sekilde yasanmis ve hala ustu kapatilmak istenen bircok talihsiz yasanmisligin da ustu cizilmek isteniyor ne yazikki...

Sanirim daha cok olaylar desifre edilebilinir boylelikle ama yukarda degindigim gibi bunlarla ilgili konusmak hakikaten benim icin kendi ahlaki seviyemi dusurmek gibi birsey hissettiriyor bana.. soz konusu bile etmeye layik goremiyorum bir turlu..

Bu hususlarda konusmamin gereksiz oldugu dusuncesinde oldugum icin hepinize degerli ve ahlaki paylasimlar diliyorum.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: hakan_34_06 - Şubat 19, 2011, 10:27:13 ös
Okumak sadece cehaleti alır, eşeklik baki kalır diye bi laf vardır. Sanırsam cahil olmak ya da olmamak insan olmanın kriterlerinden biri değildir ve de olmamalıdır.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: hakan_34_06 - Şubat 20, 2011, 01:20:32 öö
Yeni bir polemik konumuz yeri oldu.

http://www.haberturk.com/yazarlar/gulin-yildirimkaya/602215-prof-dr-orhan-cekerin-dekolte-giyen-kadinin-tecavuzle-karsilasmasi-surpriz-degil-aciklamasi-tartisma-yaratti (http://www.haberturk.com/yazarlar/gulin-yildirimkaya/602215-prof-dr-orhan-cekerin-dekolte-giyen-kadinin-tecavuzle-karsilasmasi-surpriz-degil-aciklamasi-tartisma-yaratti)
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: hakan_34_06 - Şubat 20, 2011, 01:21:33 öö
Yeni bir polemik konumuz  oldu diyecektim.

Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: hakan_34_06 - Şubat 20, 2011, 01:45:54 öö
Yorumunuz için tşekkürler Prenses İsabella kardeşim. Mağdurlarn suçlandığını gördükçe yüreğimiz daha çok acyor ve içten içten kanıyor. Sayglar.

Sayın Prenses Isabella  enim de midemi bulandırıyor. Sayın cardiffmonster rica ederim. Bence ağır değil hafif bile kalır.

Anliyorum.. bu hissiyata sahip olmanin aslinda ne kadar avantajli oldugunu hesaba katmak gerekli.. cunku baskalarinda gorulen yanlis hatta yanlis otesi davranislar, hareketler ya da karakteristik fiiliyatlarin insana ve es oranda baskalarina da vermis oldugu zararin olcusunu tahmin etmek bile kimi zaman zorlasir. Kimine gore yapilan bazi davranislarin kendilerince hakli olduklarina inandirilma gibi bir durtunun kiside yol acabildigi ozyikimlarin derecesi de bir o kadar agirlasir haliyle sonuc kacinilmaz olur. Cok daha derinlere inersek baska seyler de insanin aklina gelebilir ama kisinin yaptigi seyin iyi ve kotu manada karsiligini ayni oranda almasi gerek hayati cercevesinde gerekse kisinin yakinlarinda gerceklesebilme olasiliginin yuksek oldugunu dusundugumuzde ise olayin yonu baska yonde degisir. Buna genellikle 'karma' denilir. Tabi bunun da icerigi kimilerine gore farkli anlam yukleyebileceginden yine bahsi gecen mevzudan uzak durmak en iyi yontem diye dusunuyorum :)

Yani anlasilacagi uzere Sevgili Hakan; olaya farkli anlamlar yukleyerek degisik acilardan bakabilir, yorum getirebiliriz. Gercekliklerden yola cikarak bircok tanimlar da yapilabilinir. Yeryuzunde yasanmis ve sonuclari itibariyle benzeri durum ve olaylarin getirilererinin kisilere gore ne tur bir psikolojik etki biraktigini ve hayatlari ne acidan etkiledigi kisinin ya da kisilerin karsilastigi olaylara vermis oldugu cevaplarin dogru ve tepkilerinin ise hakli olmasi gereklidir. Ancak bu her zaman icin soyledigim gibi ; 'neye gore - kime gore ? :D Genellikle bu tur diyaloglardan, konusmalardan, aciklamalardan uzak kalisimin nedeni gereksiz olarak gordugum ve bosuna yapilmis cabalarin, yorumlarin sonucta hicbir ise yaramadigini gormekten kaynaklaniyor.  Bu tur seylerle vakit oldurmek olacagi icin genellikle vaktin degerli ve daha ahlaki guzelliklerle harcanilmasi gerektigi dusuncesindeyimdir, her zaman icin .. o yuzden bu tur seyleri dusunen, fiiliyata geciren insan disi varliklari anmak bile bi bakima aci ve cok da yakisik almayan bi tutum olmakla birlikte bahsini bile etmeye gerek yoktur, bana gore tabi..

Saygilarla,
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Waldow - Şubat 20, 2011, 07:59:22 öö
O KAFA!

Her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de tâcizcilerin olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi İlâhiyat Bölüm Başkanı Prof. Orhan Çeker sorunun kökenine inilmesi gerektiğini ifâde ederek yumurtladı ya:

“Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte (ânında sözlük: açık saçık) giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikâyet etmen makûl değildir. Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lâkin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyâfetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabii ki erkek suçludur ama kadının da suçu göz ardı edilirse mes’eleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur. Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok. Bu siyasî otoritenin kararı ile uygulanan bir ceza yöntemidir”.

Henüz vakit erken olduğu için, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, “YÖK Başkanım da bu konu üzerine duyarlı. Beni aradı. Hâttâ dekan sanmış. ‘Ne biçim dekanın var Süleyman, şununla bir konuş” şeklinde tepki gösterdiğini ve kendisinin de bu profesör tarafından yapılan açıklamaya katılmadığını söyledi. Programda böyle bir bilginin kendisine ulaşmadığını ve gerçeği yansıtmadığını söyleyen Orhan Çeker, Üniversite Rektörü’nün yayına bağlanmasıyla şoke oldu.

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan da CNN TÜRK canlı yayınına bağlandı ve “tüm hanımefendilerden üniversitem adına özür diliyorum. Çeker’in açıklamaları kendisini bağlar, üniversitemin görüşü değildir. Bu konuda çok üzgünüm. Konya böyle bir şehir değil, tek bir kişinin sözleriyle bizleri değerlendirmeyin”!

                                                                                              ***

Hep derim, yazarım…

Şu memlekette unvanlı vâizler yetişiyor ilâhiyat fakültelerinden diye…

Bu rezâlet veya kepâzelik veya ne derseniz deyin, gökten zembille inmedi, yanılıyor muyum?

Deve gibi, neresi düzgün ki!

Koskoca YÖK Başkanı, bu profesörü Dekan sanıp Rektör’e fırça atıyor ve soruşturma açın diyor. Rektör ise “Konya böyle bir şehir değil, tek bir kişinin sözleriyle bizleri değerlendirmeyin” incilerini döktürüyor…

Sak üstünde damdağan, kaz beline vurmayı…

Adamın bir de web mekânı var: http://www.orhanceker.com/. (http://www.orhanceker.com/.) Yoruma ne hâcet! 1953’te Haymana / Ankara’da doğmuş. 1972 Yozgat İmam Hatip Okulu’nu, 1976 Konya Yüksek İslâm Enstitüsü ve 1980 Bağdat, Mustansıriye Üniversitesi Arap Dili Enstitüsü’nü bitirmiş(!). Kısa bir süre Batman Kız Meslek Lisesi’nde öğretmenlik yaptmış. 1977’de Konya Yüksek İslâm Enstitüsü’nde Fıkıh Asistanı olmuş. 1986’da Konya İlâhiyat Fakültesi’nde İslâm Hukuku Doktoru, 1988’de Doçenti ve 1996’da Profesörü olmuş. Hâlen Selçuk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi İslâm Hukuku Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktaymış. Evli ve beş çocuk babasıymış.

O kafa ne mi demek?

Kadını erkeğin kölesi, seks nesnesi ve kafası çarşafa dolanmış hizmetkâr olarak gören kafa…

15 yaşında kızı nikâhına alırken verdiği tahsil yaptırma sözünü tutmayan kafa!

Daha fazla örnek vermeye gerek var mı?

http://www.keremdoksat.com/2011/02/17/o-kafa/ (http://www.keremdoksat.com/2011/02/17/o-kafa/)
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Şubat 26, 2011, 12:02:42 ös
Dürüst olmak gerekirse;,

Doksat'ın çıkarımına hiçbirşekilde katılamıyacağım. Kişinin dini temelli eğitiminden yola çıkarak kitleyi toptan " o kafa"şeklinde tanımlamak ancak avam kahve sohbetlerine yakışır.

Aynı çıkarımla, İstanbul'da Ermeni bir işadamının çalışanlarına, yemek arasında bile namaz kılmalarını yasaklamasını tüm Ermeni vatandaşlara yansıtır ve hepsini birden Tür-İslam düşmanı olarak görürdük. Ayrıca da ;adı geçen prof, aldığı dini eğitimin temellerine vakıf olamamışsa suç dinin kendinde midir yoksa o yaşta ve konumda birkişinin kişisel egosunda mıdır? Ülkemizde hangi eğitim kurumu dört dörtlük ki, imam hatiplere gidenler evliya olsun? Yahut, Teolojik eğitim alanların hepsi de Alîm olsun?

BU konuyu fazla uzatmak istemiyordum ama bugün gördüğüm bir haber açıkcası beni yazmaya zorladı. Yorum yapmıyorum, Acaba Amerikalı öğretim görevlisinin de mi toplumsal baskılar nedeni ile iş arkadaşına iğrenç tacizler uyguladı? Acep oda mı bağnaz dincilerden di?

http://www.milliyet.com.tr/abd-li-uzmanin-tacizi-belgelendi/guncel/haberdetay/26.02.2011/1357349/default.htm (http://www.milliyet.com.tr/abd-li-uzmanin-tacizi-belgelendi/guncel/haberdetay/26.02.2011/1357349/default.htm)

Bir de bizzati ilk ağızdan dinlediğim iki taciz olayını anlatmak istiyorum;

Bir üniversitede, öğretim görevlisi öğrencisine -hoşlanma- gerekçesi ile yazılı sözlü tacis uyguluyor, öğrenci rahtsızlığı defalerca dile getiriyor , ama hoca durmuyor tacizler fiziki boyuta geçiyor, sonra öğrenci şikayetçi oluyor ve hoca atılıyor.

İkincisi, gene bir üniversitede 50 li yaşlarda, sosyal bilimlerin bir kaç alanında neredeyse ekol olmuş bir başka öğretim görevlisi, bir öğrencisine e-mail, telefon yolu ile yazılı ve sözlü tacizlere başlıyor, devam ediyor, öğrenci dersi bırakma noktasına geliyor şikayet ediyor, hoca uyarılıyor, savunma geliyor "hepimiz yetişkin insanlarız, hoşlandık teklif ettik ne var bunda, biraz geniş olun , biraz serbest olun?" Yani benim anladığım , sadce kişinin arzuladıkları serbest olsun her arzuladığına istediğini yapsın çekip gitsin! Velhasılı hatun kişi de istemez ise, veya rahatsız olur ise ****tacizden***** "AAAA ne ayıp ne kadar dar kafalısın" diyerek yaftalansın!!!!"

Doksat'ın çıkarımına atıf yapmak gerekirse, son verdiğim örnektekiöğretim görevlisi dünya görüşü itibari ile *Liberal ve kısmen de Muhafazakar Solcu*. Şimdi Bütün liberalleri, bütün solcuları da bu iğrenç hareketi ve savunmayı yapan insanla aynı kefeye koyalım.... Ne kadar doğru olur?

saygı ile (eğer olunabiliyorsa)
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Alşah - Mart 20, 2011, 11:59:14 ös
       Sayın Oya, lütfen beni bağışlayın. "Dekolte giyene tecavüz ederler " diyen   sözde prof. ile ilgili yazınızı  az önce okudum. Daha fazlası ile sözlerinize katılıyorum.Ve o zatın gerçekten bir prof. olabileceğine inanmıyorum.   Aslında  ben burada size , facebookuma ikigün önce düşen bir video paylaşımından söz etmek  istiyorum.
       Sanırım İran'da kameraya alınmış. Video şöyle; Bir kadın pantolon giydiği için görevli erkekler tarafından  şehrin meydanına  getiriliyor. O anda üzerinde  çarşaf var. Etrafta vahşati seyretmeye hazır insanlar, kadın bağıra bağıra bir şeyler söylüyor. O esnada görevli erkek kıbacını şaklata şaklata kadına vurmaya başlıyor. Kadın feryat figan ediyor ama nafile ,yarlerde sürünüyor.  . Seyredenlerden tık yok . Yetmiyor, ikinci adam da başlıyor kırbaçlamaya. Ben seyrederken kanım dondu.  O an  o  kadının yerinde annemin , kız kardeşimin, eşimin olabilme ihtimalini üşündüm , kalbim duracaktı. Bu videoyu sizin  ve  bütün kadınlarımızın seyretmesini isterim. Bilgisayar bilgim pek iyi deği , nasıl  gönderebilirim bilemiyorum .   
         İşte , bu sözde prof. düşüncesindeki insanların  yönetimleri altındaki ülkelerde , kadınların nasıl birer hayat sürdüklerini varın siz düşünün.
         Saygılar-sevgiler.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Mart 21, 2011, 12:48:46 öö

Dinlerin hangi alanda faydası olmuş ki bu konuda olsun?

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: popperist - Mart 22, 2011, 02:10:36 öö
Böyle düşünen insanlar var.

Problem şu; tahrik unsurunun etkisi ne kadardır? Tahrik unsuru, ikinci kişide iradesini kontrol edememe gibi bir duruma yol açabilir mi?

Bu sorunun sosyal alandaki cevabı, kesinlikle hayırdır.
Tıp alanındaki cevabı da, bunun bir patoloji olduğu yönündeki açıklamalardır.

Sosyal ve fen bilimlerinin çatışma noktası veya çözüm noktası da genelde hukukta kendini gösterir. Gerçekten iradesini kontrol edemeyen bir seksomanyak, ceza almaz; tedavi edilir.

Zaten bu hadımlık yasasına taslak oluşturan kurul da, bu uygulamayı batılı devletlerin de uyguladıklarını, ve bunun bir ceza değil, tedavi olduğunu söylüyorlardı. Tabi hadımlık bir tedavi metodu mudur orası ayrı bir konu.

İnsanın belirli durumlar karşısında, cinsel iradesini kontrol edememeye yönelik bir patolojisi varsa, bu insanın iradesini kontrol edemediği anlaşılır. Fakat bu bir "patoloji" olduğu sürece. Sosyal bilimler, genelde bu patolojiyi hesaba katmazlar. İnsanın iradesinin gerçek hakimi olduğunu düşünürler. Immanuel Kant, "dışarıda eylemini gerçekleştirdikten sonra bir dar ağacının kendisini beklediğini bilse, insan iradesini kontrol etmekte hiçbir sorun yaşamaz" (veya buna benzer bir söz) diyerek aslında insanın, iradesinin hakimi olduğunu söylemek istemiştir. Her ne kadar, özgür irade fenomeni tam olarak açıklanamamış olsa da, ben de insanın temelde özgür iradesi olduğuna inanıyorum.

Sadede gelirsek; aşırı cinsel istek, bir patoloji olabilir, ve bu insanlar iradelerini kontrol etmekte zorluk yaşayabilirler. Fakat kanımca toplumda bu insanların sayısı oldukça düşüktür. Eylemler de patolojiye göre belirlenemez. Yani "aman şurada bir seksomanyak var, o halde dekolte giymemeliyim" denilemez. Böyle bir doktrin de kabul edilemez. İnsani eylemler, ve özgürlükler, normal olana göre belirlenir.  Aksi halde, toplumda şiddete eğilimli insanlar var diye, sokağa bile çıkmamak gerekirdi.

Zaten bu Profesör de konuşurken, benim gibi ince eleyip sık dokumuyor. Aklında bir patoloji falan yok. O, tam tersine, bu patolojinin "doğal" olduğunu, asıl "norm"un bu patoloji olduğunu zannediyor.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Mustafa Kemal - Mart 22, 2011, 02:18:10 öö
Zaten bu Profesör de konuşurken, benim gibi ince eleyip sık dokumuyor. Aklında bir patoloji falan yok. O, tam tersine, bu patolojinin "doğal" olduğunu, asıl "norm"un bu patoloji olduğunu zannediyor.

İşin kötüsü zannetmiyor Sn. popperist, öyle biliyor... O insanların normu bu. Bu konuşmaya hak veren bir adam daha çıktı, Kobider başkanı veya öyle bir adam. Bu adam sonra Dünya kadınlar Gününde "hiç fişle priz bir olur mu" dedi, kadın erkek eşitliği var mı diye soranlara...

Normları bu, ve bizlere dayatılan da bu aslında... Artık... Susmaz ve buna rağmen dışarda kalabilirsek belki farklı olur...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: popperist - Mart 22, 2011, 02:47:05 öö
Sorunu teşhis edebildiysem şayet, bu Profesörün neden her erkeği seks manyağı gibi gördüğünü/ kabul ettiğini araştırmak gerekir. Profesör her erkeği seks manyağı olarak görüyor. Çünkü söyledikleri, ancak  her erkeğin bir seks manyağı olduğu toplumda geçerli olabilir. Gerçektende böyle bir topluluğun olduğunu bir an için farz edersek, dekolte giyerek sokağa çıkan bir kadının da tahrikten sorumlu olması pek ala mümkündür.

Fakat biz bu profesörün saçmalıdığını düşünüyoruz, çünkü böyle bir toplumumuz (her erkeğin seks manyağı olduğu) yok.

Acaba?!

http://www.google.com/trends?q=child+porn (http://www.google.com/trends?q=child+porn)
http://www.google.com/trends?q=sex (http://www.google.com/trends?q=sex)

Evrensel dil İngilizcede child porn ve sex kelimeleri aratıldığında, doğulu devletler, batılıları solluyor. Türkiye'nin iki büyük kenti İstanbul ve Ankara da her zaman top 10'da yerini alıyor.

Doğu toplumları, özgürlüğe kendi dinamikleri ile ulaşamamış, bu kavramları batıdan devamlı ithal etmiş, ve tepeden inme biçimde topluma özgürlük dayatılmıştır. Doğunun görece stabil, durgun, kapalı toplumları, Batının dinamik, diyalektik yapısının kendi evrimiyle keşfettiği kavramlara yabancıdır. Buna özgürlük, laiklik, güçler ayrılığı gibi kavramlar da dahildir. Batıda, bir evrimle, çözüm olarak ortaya çıkmış bu kavramlar, doğuda çözüm şurda kalsın, yeni sorunlara neden olmuştur.

Yüzlerce yıldır kapalı kalmış bir topluma, bir anda özgürlük aşılanmaya kalkışılırsa olacak olan şey de muhafazakar tepkidir. (Şimdi neden Türkiye'de sürekli muhafazakar sağ partilerin iktidar olduğunu anlamışsınızdır umarım.)

Birey muhafazakar korunma tepkisi geliştirince de, özgürlüğün toplumda yarattığı değişikliklere karşı çıkıyor demektir. Bunlara karşı çıkar, çünkü kendisi, yüzyıllardır bu tür eylemlerin yasaklandığı bir kültürde yetişmiştir. Hülasa, bu tepki "doğal" bir tepkidir. Asıl anlaşılması zor olan, sanki yüzyıllardır kapalı toplumda yaşamıyormuşçasına, bu özgürlük kültürüne bir anda ayak uyduran aydın kesimin bu uyumuna hayret ediyorum. Bu, doğal bir tepki değildir. Fakat konumuz bu değil.

Muhafazakarlık, insanda bir şeylerin bastırılmasını gerekli kılar; cinsellik. E ama insan bu, bir yerinden bastırınca diğer tarafından bombe verir, baskıladığı şeyi durduramaz, patlar. Ya gider Pippa Bacca'ya tecavüz eder. Ya da uzmanı olduğu alanda, tecavüz için muhafazakar toplumun muhafazakar erkeğine gerekçe arar; onu aklar.

Türkiye, resmiyette ne kadar çağdaş, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlasa da kendini, kültürü bakımından halen, batısındaki ülkelere (ve bu ülkelerin kavramlarına) göre kapalıdır, veya kapalı-açık toplum olma yönünde çatışması içinde bir ülkedir.

Google istatistikleri yukarıda bunun kanıtını bir güzel yapar. Toplumumuz, duygusal anlamda gelişememiş bir birey gibidir. Cinselliği kendisi keşfetmemiştir. Cinsellik, önüne bir anda konulmuştur.

Kimisi, sanki hiç koyulmamış sanki bu kültüre çok aşinaymış gibi numara yapmaktadır.

Kimisi bu kültüre aşina olmadığını, eski kültürün kavramlarıyla düşünerek (bu prof.da olduğu gibi) açıkça belirtmekte ve baskılanmış yanını rasyonelize etmektedir.

Kimisi de gerçekten bir evrimle, olgunlaşmış, bu kültürü başarıyla özümsemiştir.

Ben üçüncü şıkkın ülkemizde ve çoğu doğu toplumunda küçük bir azınlık olduğunu düşünüyorum.










Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Mustafa Kemal - Mart 22, 2011, 02:56:57 öö
Sorunu teşhis edebildiysem şayet, bu Profesörün neden her erkeği seks manyağı gibi gördüğünü/ kabul ettiğini araştırmak gerekir.

Sn. popperist, sorun bu zaten. Seks manyağı gibi görmüyor, onu "norm" kabul ediyor. Önünde secdeye varan bir erkekten tahrik olmasın diye cübbe benzeri birşey giydiklerini söyleyenlerin normu... Geçiniz dekolteyi... Maalesef...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: popperist - Mart 22, 2011, 03:09:13 öö
Sayın Mustafa Kemal,

Yukarıda bu durumun, daha büyük nedenlerini yazıyorken ileti yazmışsınız, göremedim.

Evet, öyle biliyorlar. Bunun doğru olduğuna inanıyorlar. Yapacak bir şey yok. Aslında böyle söyleyen, böyle konuşan insanların samimiyetinden şüphe etmemek lazım. Bu toplum, henüz malesef gelişemedi. Fakat iletişim ve ulaşımın hızla arttığı dünyada, ben nesillerin bu kültüre kolay adapte olacağını düşünüyorum.

Yalnız, burada benim dikkat çekmek istediğim şey, cinsel sorunları olan bir toplumda yaşadığımızı kabul etmektir. Bu ayrım çok önemli. Çünkü bunu kabul ettiğimizde, neyin bu ikilemi çözeceğini de az buçuk kestirmiş oluyoruz; hoşgörü. Bu prof.a hoşgörü gösterilsin demiyorum. Adamın neden böyle düşündüğü anlaşılsın istiyorum. Kapalı kültürlerin sorunu budur. Böyleleri illaki çıkacak ve eleştirilecektir. Fakat büyük bir öfke ile, hiçbir empati kanalını açmadan açık bir düşmanlık ile böylelerine yaklaşılırsa, (ki bu yaklaşım ve "öteleme" bizim kendi tarihimiz kadar eskidir) muhafazakar tepki alır başını gider. Ayrıca bu sadece dine has bir şey de değildir, fakat ençok dini muhafazakar kesimden böyle söylemler çıkar. En iyi ipucu da bu prof.un uzmanlık alanı zaten.

Fakat ben, bunun sadece muhafazakarlara has bir şey olmadığını da düşünüyorum.

Mesela benim okuduğum bölümde dışarıdan bakıldığında son derece çağdaş, akademik titri prof. seviyesinde olan bir öğretim üyesinin cinsel zaafları vardı. Doktoraya seçtiği öğrencilerle dedikodusu olmuş, hatta biri bu nedenle doktorayı bırakmayı düşünmüştü. (Şimdi ne yaptı bilmiyorum).

Toplumumuz bunları istese de istemese de bir dönem yaşayacak. Bastırdığı duyguları serbestçe yaşayan çifti gördüğünde kendi hayatına lanet edip, bu çiftleri kıskanan olacak, eve gidip karısını döven olacak, başkalarının özgürce, olgunca yaşadığı şeyleri kendisi beceremediği için kendisini "efendilikle, hanımhanımcıklıkla" göklere yükseltip, karşı tarafı ahlaksızca suçlayanlar olacak. Veya bu prof. gibi, bilinçaltında kendisini tecavüzcüyle özdeşleştirip, karşı cins düşmanlığı yapacak.

Ama, bir de öte taraf var, birileri de ekmeğini, bu zavallılar üzerine çullanarak yiyecek. :)  Kendisi de bastırılmış bir düzende yetiştirilmiş olmasına rağmen, tüm hayatı boyunca "oyun oynayacak". Resmi görüşü ile asıl görüşü arasında devamlı bir ikilem yaşayacak. Bahsini ettiğim, hocam gibi. Sorunu açıkça itiraf edemeden, bu sorununun "sorun" bile olmadığını farkedemeyen din profesörlerine düşmanca saldıracak.

Bu kısaca, benim tanıdığım Türkiye'nin bir özetidir. :)

Saygılar
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: popperist - Mart 22, 2011, 03:17:22 öö
Sorunu teşhis edebildiysem şayet, bu Profesörün neden her erkeği seks manyağı gibi gördüğünü/ kabul ettiğini araştırmak gerekir.

Sn. popperist, sorun bu zaten. Seks manyağı gibi görmüyor, onu "norm" kabul ediyor. Önünde secdeye varan bir erkekten tahrik olmasın diye cübbe benzeri birşey giydiklerini söyleyenlerin normu... Geçiniz dekolteyi... Maalesef...

Haklısınız. Ben de zaten buna geliyorum. Ama diyorum ki, bu insanlar gerçekten böyleler. Cübbe dediniz de aklıma geldi, bu konuya da cuk oturacak. Cüppeli Ahmet Hoca'nın adı seks skandalına karışmıştı hatırlarsınız. Ben söz konusu videoyu izlemiş bulundum, ve hiçbir montaj izi bulamadım. Böyle montajlar oluyorsa zaten Türk sinema endüstrisi çok yol katetmiş demektir. Demek isteyeceğim şey şu; bu insanlar, evet, secdeye eğilen bir erkekten bile tahrik olabilirler. Ve, bunu değiştirmeleri çok zor olur. Bu insanlar, çocukluklarından beri muhafazakar kültürle yetişiyorlar. Cinsiyetsizmiş gibi yetişiyorlar. Nesillerce! Kadın, onlara haram oluyor. Evliliklerini görücü usulüyle yaptıklarından, karşı cinsi tavlamak , onunla iletişime girmek, gibi bir kavramları olmuyor. Bilmiyorlar. Dolayısıyla bilmedikleri için de çocuklarına da, kız tavlamayı, veya çekiciliği öğretemiyorlar. Sonuç; geri dönüşü çok zor olan bastırılmışlık kültürü.

Bunu çözmenin tek yolu, "kendini bilmek"tir. İnsan, "kendini bilince" bastırılmışlıklarını farkeder. Sorunlarına yönelik farkındalığı gelişir. İşte bu insanlar bunu yapmaktan KORKUYORLAR. Korkuyorlar, çünkü zamanında çok korkutulmuşlar. Eleştirel düşünce, korkuyla birlikte de yürümüyor, ve Emevi İslam'ını İslam zannediyorlar.

Saygılar.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Mart 22, 2011, 07:23:29 öö
Neden hala bazı insanların onca okumuşluklarına rağmen bu denli saplantılı olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum. Görülüyorki insan ne kadar okursa okusun bazı şeyleri değiştiremiyor. İngilizceyi evrensel bir dil kabul etmenin ne bilimle, ne mantıkla, nede zekayla açıklanabilecek tek bir tarafı yoktur. Bu olsa olsa bir aşağılık kompleksi olabilir. Birazcık okuyun, birazcık araştırın lütfen.
Bir diğer görüşümde, o prof. ünvanı almış zat, erkeği tanrısallaştırdığı için(Yada sayın Mustafa Kemal'in söylediği gibi normlaştırdığı için) cezayı kadına layık görüyor, islam dininde erkek sapık değildir, kadın 9 nefse sahiptir. Bunu bilmiyorsanız veya kabul etmiyorsanız diyecek hiçbirşeyim yok.
Ayrıca, sayın Popperistin söylediği gibi hukuk hiçbir çözüm üretemez sadece geçiştirir ve bilinen zavallı kalıplar için belli bir tatmin yaratır.
Çünkü ahlak kavramını yaratan insanoğludur, ahlak doğaya aykırıdır, insanda doğanın bir parçası olduğu için, bununla cebelleşmektedir. Ahlağı yaratan da dinlerdir, dinlerin böyle saçma kalıplara ihtiyacı vardır, çünkü insanları elinde tutabilmesi için kesinkes sınırlar koymak zorundadır. Sorun ne erkekde ne kadındadır, sorun inandığımız saçma şeylerin üstüne milyonlarca bahane üreten kitaplar ve inançlardır. Sorun, batının veya doğunun da değildir, sorun dine tamamen kendini kaptırmış toplumlarındır.
İnsan çözümü, gerçek sebepler yerine sonuçlarda ararsa, konu dallanır budaklanır ve hiçbir noktaya ulaşamaz. Hastalık varsa tıp da vardır, saldırganlık varsa hukuk da vardır, korku varsa din de vardır.  Bu yüzden , tıpla, hukukla, veya dinle hiçbirşeyi çözemezsiniz.
Kant'ın söylediğinin de ne işe yarayacağını da anlamadım açıkcası. İnsanları sindirmek için metodlar mı? Yada ne?
Zehirli olduğunu bildiğiniz bi yiyeceği, açlıktan kıvranırken yemeyecekmisiniz? Bir çok deniz kazasında insanlar bile bile tuzlu suyu içmişler ve ölmüşlerdir. İrade ile o söylediğinin alakası yok bence. Ayrıca iradenin neden gerektiğini de çok iyi açıklaması lazım dı.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: popperist - Mart 22, 2011, 11:12:26 ös
Prometheus,

Google'da biri çocuk pornosu veya seks ile ilgili materyali aratmak isterse, ve bu kişi atıyorum İspanyolsa, tutup da bunu Türkçe "çocuk pornosu" diye aratmayacaktır. Kendi dili buna açıktır, fakat kendi dili dışında ikinci bir seçeneği bunları İngilizce aratmaktır. AngloSakson kültürün dil hakimiyitetinden illaki yararlanacaktır. Yani kendi dilinden sonra kullanacağı ikinci dil ingilizce olacaktır. Bu her tür konu aratımında geçerlidir. Zaten böyle olmasaydı, Türkiye'den veya ana dili İngilizce olmayan ülkelerden top 10'a bu kadar ülke girmezdi. Aynı sözcükleri ingilizce değil de, fransızca yazdığımızda, Türkiye'den hiçbir ülke girmiyor oraya. Evrensel dil derken kastım da buydu. İngilizce, dünya üzerinde ana dili ingilizce olmayan milletler arasında en çok kullanılan dildir. Yine diplomasi dilidir. Bilim dilidir. En büyük veri tabanları İngilizce yayın yapmaktadır. Siz her ne kadar bunu kabul etmek istemesenizde, böyle düşünenleri mantıktan, bilimden, zekadan geri görsenizde, gerçek budur. Neden konuyla hiçbir ilgisi olmayan bir detayı kendinize sorun ettiniz bilmiyorum. Bunu sorun etmekle kalmayıp, benim kişilik özelliklerimi neden tartışma konusu yaptınız onu da bilmiyorum. Ama buradayım, aksini iddia ediyor ve İngilizce'nin evrensel kullanımda lider olmadığını düşünüyorsanız, buraya benim mantığımı, bilgimi, zekamı değil,  ispatınızı, argümanınızı, kanıtlarınızı koyun.

Ahlak kavramına gelince, ahlak kavramı doğaya aykırı değildir. Ahlak, sadece din kurallarından müteşekkil bir olgu değildir.Ortada hiç din olmasaydı, insanlar hırsızlığı yine yasaklayacaktı. Ortada hiç din olmasaydı, insanlar zorunlu olarak yine aile kurumunu oluşturacak, aile kurumunu oluşturacağı için de, cinsel ahlak, "eşe bağlılık" anlamında yine ortaya çıkacaktı. Ensest, sendromlu doğan bebekler yüzünden yine olumlu görülmeyecekti.. Sekülerizm, ahlaktan muaf olmak değildir. Ahlak, insanlar arası ilişkileri belirleyen sosyal kaidelerdir. En büyük ahlak yasası da "kendin için istemediğini başkası için de isteme"dir.  

Gördüğümüz gibi bunlar hiç de "saçma kalıplar" değildir. Ahlak, olacaksa bu şekilde olmalıdır. Dinler de, bu ana liberal ahlak eksenine yaklaştıkça hoşgörü kavramını geliştirebilirler. Din, eğer bu ahlak kaidelerinden başka bir kaide kabul etmiyorsa, o din için irrasyonel veya saçma diyemeyiz.

Sorun dinde değil, dini bu şekilde yorumlayandadır. İslam da sonradan gelen din adamlarının teferruatçı yorumlarından etkilenmiş, ve inananlarının hayatını iğdiş eder noktaya gelmiştir. Yoksa, Kuran'da kadın erkek ilişkilerinde, bu Prof.'un söylediklerine benzer şeyler göremiyorum ben. Siz sorunu komple dine yüklüyor, ve bu dinin esası ile yorumu ayrımını görmezden geliyorsunuz. Orada Emevi İslam'ı dedim ben mesela, bu bir ayrımdır. Emevi İslam'ına değinmeden, İslam anlaşılamaz, anlaşılırsa da böyle profesörlerin esas dini birebir temsil ettiği sanılır.

Saygılar.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Mart 23, 2011, 06:23:32 öö
Daha çok kullanılıyor diye bir dili evrensel ilan ediyorsanız, bu bir hatadır. Çünkü o dil herkesin bildiği gibi, Kullanışlı ve/veya bilimsel yada çok güzel olduğu için değil, sömürgeci bir toplumun kullandığı dil olmasıdır. Siz sadece bu yüzden bir dili evrensel mi kabul ediyorsunuz? Evrenin neresinde kullanılıyor ayrıca bu dil?
Daha çok kullanılıyor olması bile bir yalan bence. Rusça 76 ülkede konuşulan bir dildir. Türkçenin izlerini çok daha fazla yerlerde görebilirsiniz? Ya Çince? Hangi kaynaklara dayanıp da, ingilizceyi yüceltip onu evrensel kabul ediyorsunuz? Veri kaynaklarının en çok ingilizce ile yazıldığını söylemeniz fazlasıyla açıklayıcı ve doğru olması yeterken, berbat bir dile evrensel yakıştırması yapmanıza karşı ne diyebilirim ki? Yoksa bahsettiğiniz doğunun kendi kimliğini bulamaması batıya yetişmeye çalışmasına örnek mi yoksa bu ingilizceye hayranlığınız?  Bir dilin bazı verilere ulaşmak için avantaj sağladığını söylerseniz elbette buna itirazım olamaz, bu ufacık detay aslında sizin bütün fikirlerinizinde bir yansımasıdır.
ingilizce evrenselse, ingilizler de evrensel insanlar mı oluyor?

Ayrıca şunuda tekrar belirtmek isterim ki, bahsettiğiniz dinlerin en eskisi 3500-4000 yıla uzanır. İnsanlık tarihi 3-4 milyon yıldır. Neredeydi bütün dinler, peygamberler o zaman? Yoksa allah daha cehennemini bitirmemiş miydi? İnsanlık milyonlarca yıl yaşarken poppere ihtiyaç duymadı, muhamede ihtiyaç duymadı, ingilizceye ihtiyaç duymadı, çocuk pornusu yaşamadı, elbette sizin ahlak dediğiniz şeye benzer başka bir şeyler vardı.  Bu gün yaşayan, uygarlıktan uzak toplumları incelerseniz, bizden çok daha yüksek toplumsal erdemlere sahip olduğunu görebilirsiniz. Ben sözde uygarlıktan önce aile, eş kavramının olduğunu hiç sanmıyorum, daha sosyal bir yapı içerisinde, herkes sosyal bir baba, sosyal bir anne idi. Bu gün hayvanların arasında sizce bana yapılmasını istemediğimi bende başkasına yapmayayım diye bir düşünce var mıdır? Eğer öyle bir düşünceleri yoksa, neden soyları hala tükenmedi?  Hırsızlığa nedenleri yaratırsanız, hırsızlığa elbette çözüm bulmak zorundasınız.
Bunlar saçma düşünceler değilmi?
Ben o profesörü, hacıyı hocayı, vatikandaki bir papazdan ayırmıyorum. Ben islamiyeti veya emevi islamiyetini, hıristiyanlığı veya yahudiliği birbirinden ayırmıyorum. Herhangi bir şeklini veya bozulmuşluğunu da kabul etmiyorum, allahın kelamı çarpıtılamaz olmalıydı. Kuranı da yaklaşık 30 senedir incelerim. Bir türlü dinde değil, dini yorumlayanlarda gibi kaçamak bir cevabıda kabul edemedim. Niye hiçbir din, bunca senedir bir türlü doğru yorumlanmadı o zaman? Bütün dinlerin gelişme süreçlerini incelerseniz, hepsi güçlendikçe inanılmaz gaddar olmuşlardır, hoşgörü diye bir şey yoktur, zaten temelde hoşgörü ile dini yanyana getiremezsiniz. Açın tarihi dinlerin süreçlerine bir bakın. Hangi bir tanesini diğerinden ayırabileceksiniz bakalım?
Ayrıca önemle belirtmek isterim ki, ben dinleri sebep diye görmüyorum, sonuçta oda bir yan üründür, ama çok kötü bir yan üründür, tıpkı milliyetçilik gibi, tıpkı ekonomi gibi. Bütün bunları, doğadan, doğanın kanunlarından koptuğumuzdan beri doğru şeyler sanıyoruz. İnsan asıl yaratanından bu kendi uydurduğu kurumlar yüzünden uzaklaşmıştır ve her geçen gün biraz daha uzaklaşmaktadır.
Gelişmeye karşı değilim. Ancak bize gelişmenin tek yolu buymuş gibi dayatılmasına karşıyım. Sömürgeyi dünyaya ilk getiren ingilizlere de ingilizceye de karşıyım.
Şahsınıza karşı bir saldırım yoktur. Böyle birşeyi bilmeden yapmış olabilirim. Ancak bunları iddia eden herkese ve her fikre karşıyım.

Bu gün toplumlar, devletler, milletler, aile yapısı, ekonomi, hukuk, dinler, ahlak ve bütün felsefemiz yerlerde sürünmektedir. Hepside sadece mutsuzluğumuzu arttırmaktadır. Berbat desteklerle, milyonlarca yamayla bunu hala ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bütün kurumlarımız çöküş içerisinde. Bu çöküş içerisinde insanların eskiye nazaran dahada şidddetle saçma doğrularına sarılacağını biliyorum.
Bende karşı duruyorum.

Çözüm önerim ne mi?
Doğru bildiğimiz, güzel bildiğimiz her şeyi çöpe atacağız.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Escalation - Mart 23, 2011, 09:48:29 ös
Sanırım sebeplerinden biride cinselliği sağlıklı yaşayamayan bir toplum olmamızdandır. Halen cinselliğin tabu, kötü birşey olduğu düşüncesiyle büyütülmüş insanların evlilik sonrasında dahi tabuları ve duvarları yıkması imkansız hale geliyor. Düşündükçe halen güldüğüm damacanaya tecavüz eden adam var ülkemizde. Buda sanırsam bastırılmış cinselliğin bir dışa vurumu. İnsanlar yaptıkları bu hataları örtecek bir kılıf ararlar.
Nedir o kılıf? tabikide kendilerine göre güçsüz olana suçu atmak.
Kadına.

Memleket oyle olduki ben havuzlu bir sitede oturuyorum disardan sitemiz hakkinda kim kime dumduma, sex and city tarzi dedikodulari yapilmakta, halbuki herkez evinden isten eve, havuza cesaret edip girenler bile sayili bazisi havuza girmiyor birde aidattan havuz parasi oduyorlar, gencler bile korkudan nadiren el ele tutusup opusebiliyor, bir tecavuz veya guvensizlik, yanlis anlasilirim korkusu var , bunda egitim sisteminin yaratmis oldugu yorgunlukta var, ancak hepsi okullari bitirince birer yaratici zekali mucit bile olamiyorlar. Memleket ne hale geldi,  elin adami yerdeki(asagidaki) sorunu halletmis Ay'a gitti, simdi Mars'a gidecek coloni kuracak biz hala nelerle ugrasiyoruz.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Mart 23, 2011, 11:03:58 ös
Bu konuya dikkat çekmek istediğim ve sormak istediğim bir kaç şey var;

Dinleri topyekün mü faydasız ve zararlı bir olgu olarak görüyorsunuz?

Cinselliği yaşayamamış bir toplum olduğumuzdan dolayı mı acaba tüm sorunlar bizde yoksa doğudan batıya her ülkede olan *insani* heveslerin ve sınırsızlıkların yol açtığı sorunlarla benzer değil mi?

Bağnazlık ve dinin cahil insanların ellerinde oyuncak olmasına dindar insanlar da en az sizin kadar karşı çıkar. Sizin bakış açınıza karşıt olarak bir başka sı da pekala -ve haklı olarak- Türkiye'de din eğitiminin adamakıllı verilmemesi ve dolayısı ile de meydanın din tacirlerine kaldığını öne sürer. Düzgün birdin eğitimi almamış, anlamamış ve yaşamamış bağnaz cahillerin yaklaşımları ile hiçbir dini hedef tahtası haline getirmek doğru değil. Örf-adet olan şeylerle dini teamüllerin içiçe geçtiği noktalarda muhafakarlığı, korumacılığı, mesnetsizce taşlamak doğru değil.

Misal, dendiği gibi herkes birbiri ile serbestçe yaşasa, bir üye yazmıştı zannederim bir başka konuya da olabilir *yanılmıyorsam* cinsel yolla bulaşan hastalıklara bile çare olarak öne sürülmüş!

Bugün batı, sadece neo-liberal özgürlükçü yaklaşımlardan ibaret değil. Batıdaki muhafazakar tepkiler her geçen gün artıyor. Zİra 12 yaşında bir anne ile 11 yaşında babanın bebekleri ile gazeteye verdikleri poz, serbestliğin ve genç nesillerin halini sergiliyor. Diyebilirsiniz gençken herşeyi öğreniyorlar; sual gelir; acaba batı sosyolgların bu gidişatın toplumun dolayısı ile devletlerin yapısına gelecekteki en büyük tehdidi oluşturduğunu biliyor musunuz?

Sorumlu acaba din olsa idi; adam gibi bir müslüman, kimsenin dedikodusunu yapmaz, adam gibi bir müslüman başkasının işine karışmaz, gördüğü bir başkasının yanlışını bile ifşa etmez...

Sadece gazetelerdeki , hatta, internet haber sitelerindeki üçüncü sayfa haberlerine bakın. Bir tanesinde sarhoş bir turist kadın yanlışlıkla erkekler tuvaletine giriyor ve tecaüze uğruyor.. Derseniz ki o insanlar cinselliği bol bol yaşasalardı tecavüz etmezler di??? Bu kapıya çıkar dediğiniz. Ha birde baıdan örnek vereyim, daha iki sene önce yaşadığım şehirde bir bardan çıkan sarhoş bir kadına 4  kişi tecavüz etmişti... Serbestlik, rahat rahat yaşama???? Fıtrat gereği  ve ya patolojik oğa gereği cinsel açlığı doyurmanın bir sonu yoktur. hatta cinsel özgürlük adına kimi ****modern!!!*** akımlarda insanlar eş değiştirmeler, farklı farklı fantezi, bir de bunu deneyeyim diyerek farklı eğilimler vs vs işin ucu uzar gider.

Ana konu, insana ve değerlere saygı olmalı, bir başkası nasıl benim gibi düşünmüyorsa da bende bir başkası gibi düşünmem. Toplumsal perspektiften fayda/zarar açısından bakıldığında doğru olan bana göre aşikar. Batının şu an kurtulmaya çalıştığı serbestlik modu ise zaararları görülmüş, test edilmiş ve sonuçları ortada olan bir realitedir artık...

Batı aya gitmiş biz bunla uğraşırken? Biz bununla hiç uğraşmadık ki. Biz birbirimizle uğraştık... Uaçak fabrikamızı kapattık, helikopter fabrikamızı iflas ettirdik, otomobil fabrikası kuracakken kendi kendimize rezil rüsva ettik. ve öyle bir rezil ettik ki adamları bugün, bile kimse değil uçak, otomobil, bisiklet fabrikası bile kurmaya kalkışmadan vazgeçiyor... --Bisiklet dedim de, hani o yerli malı sandığımız bisikletler var ya --ithal Avrupa, Amerika menşei ler dahil, işte onların Alüminyum proifllerinin dünya üretiminin %90 ı Tayvan tarafından sağlanıyor. Çin, iğneden ipliğe dünya üretim kalemlerinde tekel olma yolunda, yüksek teknoloji ürünlerinde ve havacılıktan uzay sanayiine kadar varlığını yükselen bir trend ile gösteriyor.... aaa aaa Çin' in başarısının ardında cinsel özgürlük mü var???(!!!)

saygı ile
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: popperist - Mart 24, 2011, 01:15:39 öö
Sayın Cardiffmonster

Mısır Piramitleri bir şaheserdir. Zamanın mısırlılarının bu başarısı cinsel özgürlüğün değil, kırbacın gücüdür. Çin'in başarısı da, Piramit başarısına benzer. 1 milyar küsür insanı yoksullukla yaşamaya, hatta aç kalmamaya razı ederseniz, tüm kalemlerde başarılı olabilirsiniz. Çin'in ekonomik başarısı bence başarı değil, zulmün göstergesidir.

Ben Sayın Prometheus'un din hakkındaki görüşlerine katılmıyorum. Fakat ahlaki özgürlük konusundaki görüşlerini onaylıyorum. Toplumlar, adeta yaşayan bir insan gibi. Diyorsunuz ya "biz birbirimizle uğraştık" diye. İnsanın neden bir başka insanla didişme ihtiyacına girdiğini analiz etmenizi istiyorum. Cinsen özgürlüğü yaşayamamışlık, insanın karakterini güçlü bir katsayıyla etkileyen cinsellikten, doğasından kopması anlamına gelir; hasta bir toplum yetişir. Cinsellik, sadece buz dağının görünen ucu. Ben bunu başarı, üretim konularına da getirebilirim. Doğu, kanaatkardır. Başarılı olmak için çok çalışana önce güler, kazandığını görünce de kötülemeye başlar. İşin kısa yolunu hesaplamaya çok meraklıdır.

Cinselliği  yaşayamamışlık, bir kere toplumun yarısı olan kadınların eve kapanmasına neden oluyor. Toplumu da eve kapanan annelerin erkek evlatları yetiştiriyor.

Evet, bu sorunlar, batıda da görülebilir. Batı sütten çıkmış ak kaşık değildir zaten. Eğer orada da belli bir bastırılmışlık yaşanıyorsa, orada da doğu tipi sorunlar görünebilir.

Serbestliğin zararı olarak çocuk yaşta anne baba olan çocukları örnek göstermişsiniz. Evet, belki bu zararlı bir şey. Ama aynı durum Türkiye'de olunca bu çocuklar haberleştirilmiyor, haberleştirilse dahi, bu olay, adeta temizlenmesi gereken, ölümü gerektiren bir olaymış gibi gösteriliyor. Ben, İngiltere'de bu vakayı yaşamış çocukların, gazetecilere bebeğiyle poz verdiklerini hatırlıyorum. Fark işte burada. Bizde bu hatayı işleyen çocuklar çocuklarını doğurdukları gibi çöp tenekesine atıyor, veya öldürüyorlar. Bu korkunun sebebi ne sizce?

Cinsellikte sorunlar yaşamak, medeni ilişkileri altüst eder. Medeni ilişkiler de insanın en büyük mutluluk araçlarıdır. Bu olmadan, insanlar birbiriyle didişmek için bahane aramaya bakar. Ne yazık ki böyleyiz. Ben aşırılık olsun istemiyorum, sadece bastırılmışlık ortadan kalksın istiyorum. Muhafazakarlığı da aşağılamıyorum. Bu, onların içine doğdukları bir durum. Olaylar iyi niyetle açıklanmalı, bir şeyler doğru öğretilmeli diye düşünüyorum.

Sayın Prometheus, dil konusunda benim bir sorunum yok. Evrensel sözüne takılmışsınız. Hadi ona evrensel demeyelim de, yaygın dil diyelim (ki artık küreselleşmenin mayasının tutmaya başladığı bu son dönemeçte yaygın dil İngilizceyse, bu biraz zor değişir). Ben ingiliz hayranı veya ingilizce hayranı değilim. Evet emperyalisttirler. Hala da emperyalizme fırsat buldukça kapı aralamaktadırlar. Ama bu, ortak dil, sırf emperyalistlerin dili diye buna tavır almaya yol açmamalı. Bu ortak dil bugün yaygın olarak İngilizcedir. Ben de bunu kabul ederim. Yapay bir dil oluşturulmuştu Esparanto diye, (ki bu dil kimsenin ana dili olmasa bile, siz bu dili tüm batı dünyasının ortak dillerinden türediği için yine sevmeyeceksiniz :) ) ama tutmadı. Hazır tutmuşu var; İngilizce. Ben, ortak bir dilin veya yaygın bir tek dilin, insanlığın etkileşimi, yabancılığın ortadan kalkması için çok önemli görüyorum. İsterse ingilizler dünyanın en berbat insanlık suçlarını işlemiş olsunlar, ingilizcenin ortak bir olmasını şu aşamada yine savunurum. Ha gönül ister ki Türkçe ortak dil olsun. Şu zamanda bunu göremeyeceğimize emin olabilirim. Akkadca, Akkadlar ortadan kalktıktan yüzlerce yıl sonra bile ortadoğu halklarının diplomasi dili olarak işlev görmüştü. Ben ortak yol, ortak kanal arayışındayım. Bu yolun kimin evinin önünden geçtiği beni ilgilendirmiyor. Milliyetçi olmadığımı zaten söylemiştim diye hatırlıyorum.

Saygılar.





Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Mart 24, 2011, 01:29:24 öö
Sayın cardiffmonster soruyu bana sordu diye düşünerek kısaca cevaplamaya çalışayım.
Ben dinlerin topyekün faydasız olduğuna inanıyorum, en azından eldekilerin. Uygulanabilirlikleri sıfırdır, zaten dünya üzerinde tamamen uygulanabilmiş bir din asla olmamıştır. Temelinde insanın doğasına aykırıdır dinler. Batınında, doğununda (Çin, Tayvan dahil) din eğitimi konusunda başarılı olduğunu da zaten asla söylemiyorum(ki siz öyleymiş gibi bir hava yaratmışsınız). Bütün bu ülkelerde tecavüz suçu işlenmektedir, sadece Rusya'da yok denecek kadar azdır sanırım.  
Bana öyle bir ülke gösterin ki, inançlarını saptırmadan, cahil insanların eline düşürmeden öğretebilsinler. Sadece bu bile imkansızdır, çünkü içsel gelişim, yaratana ulaşmak tamamen kişiseldir, dışarıdan verilemez. Oysa dinler bunun tamamen tersini söyler, kitapları vardır, aracıları vardır, önderleri vardır, sınıfları vardır. İslamiyette 3 çeşit insan vardır, birincisi peygamber, ikincisi onun yakınları ve çevresindekiler, üçüncüsü de bizler, Hristiyanlıkta, baba ve oğul ve bizler vardır. (Ne kadar aşağılayıcı değil mi?)

Her ne kadar siz dinleri kötü amaçlı, beceriksiz insanların kötü tanıttığından bahsetseniz de, buyrun siz söyleyin, inançlarınızın tamamını harfiyen yerine getirebiliyor musunuz? Var mı öyle yüce bir insan?
Bütün cinsel isteklerinizden kurtulursanız ne hale gelirsiniz bir düşünün, hiç kimseye sinirlenmediğinizi, heves etmediğinizi, her saniye her şeye karşı sevgi ile baktığınızı bir düşünün. Böyle birisi insan olabilir mi? Hayır robot olabilir.
 Sinirlenmek, cinsel istek, yemek içmek, sevmek, sevilmek ve dinlerin yasak ettiği her şey insancadır, hepside gereklidir ve yaşanmalıdır.
Ben insanca olan şeylerin yaşanmadığı, baskı altında tutulduğu sürece psikolojik sorunların olacağını, dinlerle, kanunlarla, eğitimle veya tıbbi müdahelerle bunun çözülemeyeceğini söylüyorum.
Bunların neresi mesnetsiz?
Son paragrafınıza ithafen tekrarlıyorum, Batıda, Çin'de, Tayvan'da, nerede olursa olsun, teknolojik gelişmeler yaşansa da, insanların gelirleri ve giderleri tavan yapsa da, bu sıkıntılar oralarda da vardır.  Sadece dinin günlük hayata etkisi azaldığı için suçlar biraz daha azalmıştır.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Mart 24, 2011, 01:57:12 öö
Sayın popperist, birincisi sizden şunu cevaplamanızı rica ediyorum. Hadi sizin istediğiniz olsun diye mi ingilizceye evrensel dil yerine yaygın dil diyorsunuz, yoksa bu konudaki fikrinizi gerçekten değiştirip ingilizceye bilinen bir dil, yaygın bir dil mi diyorsunuz?
İkincisi, emperyalist baskının en büyük yollarından biri olan, dilin yozlaşmasına niye tepki göstermeyelim? Kendi tepkinizi niye küçümsüyorsunuz? Fransaya gidin sokakda bir polise ingilizce birşeyler sorun, bakalım ne cevabı alacaksınız? Size aynıyle yaşanmış bir olayı anlatayım; Bir bayan arkadaş Fransada bir polise adres soruyor, polis onu anlayamadığı yolunda işaretler yapıyor. Bayan arkadaş polisin onu anladığını biliyor ve dayanamayıp küfür ediyor ve polis birden ingilizce konuşmaya başlıyor. 
Bakın bir sokak polisinin tavır alması bile buralara kadar gelip konuşulabiliyor, siz daha mı aşağısınız? Hiç sanmıyorum, hatta toplumun genel kültür seviyesi çizgisi üzerine çıkmış, kendinizi geliştirmeye çalışan, aydın bir insansınız. Niye benim tepkimi küçümsüyorsunuz?
Çok özür dileyerek aklıma gelen bir hikayeyi anlatmak istiyorum. Belki çoğunuzda biliyorsunuzdur.
Çok ünlü bir yazar, yeni kitabına başlamak için, deniz kenarındaki villasına yerleşir. Sakin bir yerdir ve çok fazla yerleşim yoktur.
Bir gün denizi ve kumsalı seyrederken, deniz kenarında tek başına birisinin yürüdüğünü ve yerden bir şeyler alıp denize fırlattığını görür. Yanına gider. Genç bir adam gel-git olayı yüzünden karada kalmış denizyıldızlarını alıp denize atıyordur. Yazar şaşırır ve adama yaklaşıp ne yaptığını sorar. Adamda deniz yıldızlarını kurtardığını söyler. Yazar güler, sen saf mısın? der, milyonlarca yıldır bu olay olmakta ve denizyıldızları karada kalmaktadır, yaptığın ne işe yarayacak, ne fark edecek? der. Adam eline bir deniz yıldızı alarak, Bunun için farketti ama... der ve denize atar.
Kariyer programlarında öğretilen "işe yararlılık" veya benzeri safsataları, istatikleri ve doğru diye gözümüze sokulan her şeyi çöpe atmamız gerektiğine inanıyorum. Bizler insanız, hepimiz tek başına ve bambaşka evrenleriz. Her bir insanın inanılmaz güçleri vardır.
Şimdi söyler misiniz, bu inandıklarımdan vaz mı geçeyim? Çokmu küçük bir şeye saplanıp kalmışım?
Ben ingilizceye karşı duyarsızım, ben ingilizce veya herhangi bir şeyin abartılmasına karşıyım.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: popperist - Mart 24, 2011, 03:00:40 öö
Sayın Prometheus,

Ben size tutumunuzdan vazgeçin demiyorum. Sizin bana gösterdiğiniz tepkiye karşılık veriyorum. Yani karşılık veren benim. Ben sizi küçümsemiyorum. Böyle bir şey sözkonusu olamaz. Aksine eğer küçümsenen biri varsa, ki sanmıyorum, o da ben olabilirim herhalde. Bunun da lafını ettim, siz de açıklamanızı yaptınız ve kapandı zaten. Hatırlayın, dil konusunu tartışma konusu yapan sizdiniz, ben kendimi savunmaktayım hala :)

Evrensel dil derken kastım, evet, pratik olarak yaygın bir dil olduğuna işaret etmekti.

Ben yaygınlaşmış bir dili severim. Niteliği beni ilgilendirmiyor. Kimin dili olduğu da. Ben yaygınlaşmış dili, insnalar arasındaki iletişimi kolaylaştırdığı, dünya insanının kozmopolitliğini kolaylaştırdığı için severim. O Fransızların topyekun zaten İngilizlerle sorunu var. O Fransız istiyor ki dünyada İngilizce konuşulmasın, Fransızca konuşulsun. Kendi kendilerine bir oyun oynuyorlar. 18-19.yy'daki günlerinde zannediyorlar kendilerini. Gereksiz bir gururları var. Son dönemde milliyetçiliğin en fazla yükseldiği büyük batı ülkesi olması da manidar zaten.

 Bence Fransızları değil, başka bir dil kullanmayı hiç kompleks yapmayan,  gümbür gümbür de çalışan,  disiplinli Almanları anlamaya çalışın. :)

Saygılar.

Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Mart 24, 2011, 04:15:58 ös
Dilin niteliği çok önemlidir. Toplumlar dillerindeki değişimlere göre gelişmişliklerinde değişimler gösterir. Daha kolay kendini ifade edebilme, daha kolay iletişim ve insanın gelişimine, teknolojiye  uyumlu bir dil elbette ki çok daha iyidir. üstelik son zamanlarda, türkçenin matematikselliğide ispatlanmışken, neden ingilizce gibi zor ve kısıtlı bir dili kullanalım? Elimde at, eşek varken tavuğa binmeyi istemem açıkcası.
Daha da önemlisi, bu sömürgecilerin ekmeğine niye yağ süreyim? Geleceğimdeki çocuklarımın, dedelerinden kalan yazıları daha kolay anlamalırını neden istemeyeyim? Bir Yunus Emreyi, bir Nasrettin hocayı ingilizce anlatın bakalım ne hale gelecekler.  Yada Ömer hayyam'ı..
Yunus'un kendine yazdığı şu dörtlüğü ingilizceye bir çevirin isterseniz
Derviş bağrı taş gerek,
Gözü dolu yaş gerek.
Koyundan yavaş gerek,
Sen derviş olamazsın.
Sayın masonlarında bu dörtlük üzerinde çok şey söyleyebileceğini düşünüyorum. Bana kalsa kocaman bir kitap yazarım bu dörtlüğe. Bakın masonların erdem saydığı bir çok şey bu dörtlükde gizlidir.
Türkçe çok lastikli denir ya, aslında bir cümleyi öyle çok çeşitte kurabilir, öyle çok anlam yükleyebilirsinizki, dünyanın bir çok yaygın dilinde bu zenginlik, bu imkan yoktur. bu demektir ki, dillerin insan zekasını geliştirme konusunda da çok büyük etkisi vardır.  İngilizcede gemiyi yüzdüremezsiniz, top direği yalayıp geçmez.
Yolun kimin kapısından geçtiği maalesef benim için çok önemli, çünkü diğerinde yol, çamur, batak, balçık ve hayvan gübreleriyle dolu, üstelik taşların kayaların üzerinde geçiyor ve vahşi hayvanlarla dolu. Önümdeki koyunların hepsi kendini uçurumdan atıyor diye, çok yaygın bi hareket deyip bende kendimi atamam.
Bence yolun niteliğide önemli.  Umarım basit bir kelimeye takılıp kalmadığımı, aslında ne kadar önemli olduğunu anlatabilmişimdir.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: dosyacı - Mart 24, 2011, 08:36:29 ös
işin ilginç yanı "cariye kadınların başını örtmesi yasak" diyor yani bu sözüyle cariyelere tecavüz edilebilir demek istiyor :)
o zaman kuyumcu soyguncusuda "gördüm tahrik oldum" derse ne olacak vitrinleride çarşaflamak gerekir :)
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Mart 25, 2011, 10:15:01 ös
Dürüst olmak gerekirse, bir çok bakış açısını, hatta kendi savunmadıklarımı bile delilli ispatlı, literatürle zenginleştirilmiş halde kimi şeyleri maskeleyerek savunabilecek kapasitem var. Hatta tacizi tecavüzü hem sizin dediğiniz açıdan hatta ve hatta haklı çıkartmaya yetecek kadar da deliller öne sürebilirim Promosyon olarak da , katliamları, Amerikalıların kızılderilileri katledip mallarına konmasını, Iraktaki katliamları, Fransızların, milyon la insanı öldürerek askerlerin tecavüz ettikleri kadınla hatıra fotoğrafı çektirmelerine kadar ki noktaları haklı çıkartmak mümkün....

Konu başlığına gelicem ve herkesin ortada bir sorunun varlığı noktasında hemfikir oldu da aşikar *umarım*.

Bu soruna herkes kendince bir çözüm ortaya atar, sorunun sebeplerini de kendi penceresinden irdeler. Açıkcası ben artık farklı düşüncedeki insanların birbirine saygı duymasını beklemiyorum. Zira liberal söylemlerin yanında iş pratiğe döküldüğünde uygulamalar ile söylemler (fikirler demiyorum) birbirini hiç tutmuyor. Saygıyı bizler sadece muhabbetlere meze etmeyi seviyoruz. Ötesini başarabilen insanın da çok az olduğunu düşünüyorum. İşimize gelmediğinde farklı düşünceleri *düşman* sıfatında görmeyi ve entel dantel muhabbetlerde saygı, sevgi, aşk, meşk konuşurken bir anda gözlerimizden ateşler saçmayı, ve karşımızdakilerinde insan olduğunu unutmayı iyi biliyoruz..

Bizler insanız, Darwin ne güzel demiş; *İnsanlık savaşlar ile gelişir, güçlenir*

Velhasıl; taciz ve tecavüzün en büyük mağduru kadın (ve/yahut az olsa da erkek.)  cinsel özgürlük adında ggene en çok zarar görenin de kadın olduğunu düşünüyorum... Demiyorum ki fıtrata aykırı hareket edilsin, cinselliğin en doğal ihtiyaçlardan biri olduğunu biliyorum. Ancak bunun aile kurumu bozulmadan  yaşanması gerektiğini düşünüyorum. Bir sorun mu var ailede? sayısız psikolog, terapist var...  Kadın sosyal baskı altında? herkes baskı altında zaten... bunun sebebini şak diye şudur demek doğru değil bana göre... Eğer bu kadar basit olsaydı keşke hemen çözüme katkılarımı sunmaya da hazır olurdum....

bahsi geçen İngiliz *çocuklar* evet gazeteye poz vermişti. Ancak orada çok farklı etkenler de var ve yeni nesilin artan sorumsuzluğu, ve sorumluluk bilincinin gençlere aşılanamıyor olması İngiliz sosyologların bu aralar üzerinde sıkça kafa yordukları bir konu. O gazeteye manşet olurken insanlar *aman ne güzel demiyor* Sonuna kadar sistemi ve nedenlerini eleştiriyor. Biliyor musunuz, Galler'de bir bölge Biritanya'nın en genç anne nüfusuna sahip. Ortalama yaş 14-15... Sistemi abuse eden (kötüye kullanan) de var aralarında neyin ne olduğunu anlamadan babasız bir çocuk büyütmek zorunda kalan da...

İsteyen istediği gibi düşünebilir; ve isteyen de istediğini tehdit olarak görebilir. Ben muhafazakar sistemlerin doğru eğitimle desteklendiği sürece hem bireylerin hem de toplumların sıhhati ve huzuru için faydalı olduğunu düşünüyorum ve savunuyorum... Geçen zamanın ve yaşanan hayatın bir telafisi yoktur. Hayattan zevk almak herkesin hakkı elbette, ancak kişi zevk-ü sefa arayışında kendisine de zarar veriyorsa yahut yarını düşünmüyorsa , ve karşısındakini bir zevk aracı olarak görüyorsa...artık o da onun ve karşısındakinin  bileceği iş ama bana ters...

saygılar
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Mart 25, 2011, 10:46:59 ös
Bu arada google kitapları sağolsun; aiağıdaki linkte bir kriminoloji kitabında 2001-2004 yılları arasında ülkelere göre tecavüz istatistikleri var... İsteyen bakabilir. Interpolünde bir istatistiki çalışması var ancak onun orjinalini bulamadığım için eklemiyorum. basit bir arama ile detaylı bilgi arayan bulabilir...

http://books.google.com.tr/books?id=jX_eGZ0hRVsC&pg=PA226&lpg=PA226&dq=interpol+statistics+rape&source=bl&ots=z-Zod3E43A&sig=It74oyxSyfWaVmwk8_dHUJ2ba9g&hl=tr&ei=jfyMTe6yFMzKsgaL5tyCCg&sa=X&oi=book_result&ct=result&resnum=3&ved=0CC0Q6AEwAg#v=onepage&q=interpol%20statistics%20rape&f=false (http://books.google.com.tr/books?id=jX_eGZ0hRVsC&pg=PA226&lpg=PA226&dq=interpol+statistics+rape&source=bl&ots=z-Zod3E43A&sig=It74oyxSyfWaVmwk8_dHUJ2ba9g&hl=tr&ei=jfyMTe6yFMzKsgaL5tyCCg&sa=X&oi=book_result&ct=result&resnum=3&ved=0CC0Q6AEwAg#v=onepage&q=interpol%20statistics%20rape&f=false)

bunun kaynağını bulamadım ama bir haber sitesinden kopyalıyorum;

Her 5 kadından 1'i hayatlarının bir noktasında tecavüz vaya tecavüze teşebbüs kurbanı oluyor. ABD'de bu sayı 4'e düşmektedir.

+ Dünya kadın nüfusunun %10'u hayatlarının bir noktasında tecavüze maruz kalıyor.

+ Dünya çapında tecavüz kurbanlarının %10'unu erkekler oluşturuyor.

+ Her 4 kız çocuktan biri ve her erkek çocuktan biri 18 yaşına gelmeden cinsel istismar veya tecavüzle karşılaşıyor.

+ Tecavüz kurbanlarının %70'i tecavüzcüyü tanıyor.

+ Tecavüze uğrayan kadınların %54'ü bunu 18 yaşına gelmeden yaşıyor.

+ Güney Afrika'da hergün 147 kadın tecavüze uğramaktadır.

+ Fransa'da her yıl 25.000 kadın tecavüze uğramaktadır.

+ ABD'de her 90 saniyede bir 1 kadın tecavüze uğramaktadır.

+ Türkiye'de her 4 saatte bir tecavüz veya tecavüze yeltenme suçu işlenmektedir.

Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Mart 26, 2011, 06:23:35 öö
Sayın cardiffmonster üzgünüm ama fikirlerinizin hiçbirine katılamıyorum.  
Ne Kızılderili katliamı nede başka bir soykırım hiçbir şekilde haklı çıkarılamaz, ancak demagoji olur.

Aile kurumuna dokunmayın ama geri kalan her şeye kabulüm demekte bir çözüm değil, pazarlıktır. Bir meyvanın yarısının armut yarısının elma olduğunu kabule benzer.
Ben bütün doğrularımızı eleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Aile kurumunu da bunun içine katmamız gerekebilir. Eşinizi dostunuzu seçebilirsiniz ama ailenizi seçemezsiniz. Bir sapık, bir şizofren, bir sadist, ruh hastası da sizin ailenizde bulunabilir. Bu yüzden aile kurumunu kutsallaştırdığınız sürece bu eksiklikleri kabulde olmak veya eksikliklere(kötülüklere) maruz kalmak zorunda olursunuz.
 
Evet bir aile düşünülebilir, ama bu günkü aile sistemi mi? Tam bilemiyorum ama, belki ilkel zamanlardaki gibi topluluğun içindeki herkes aileden sayılabilirse, bambaşka bir aile anlayışı ortaya çıkabilir. Hastalıklı olan, konumuna bakılmadan uzaklaştırılır. Kim bilir.
Ben insanın biyolojik takvimi ortaya döküldüğünde ve tabuların ortadan kaldırılıp doğal yaşama müsaade edildiğinde, sapıklıkların ve tecavüzlerin neredeyse tamamının ortadan kalkacağını düşünüyorum, hastalıklar hariç. Bu kolay bir şey mi? Hayır, beynimize kazınmış bir ahlak, toplum, hayat anlayışı ve hayat sonrası kalıpları var.

Hem muhafazakar, hemde eğitime yatkın? Beynin böyle çalışması imkansız gibi geliyor. Eğer muhafazakarsanız, yeni şeyleri öğrenmeniz, kabul etmeniz, gelişmeye açık olmanız çok zordur, yada muhafaza edemeyeceksiniz demektir. Temelde bile bu iki kelime birbirine zıt değil mi?
Öğrenmek, bildiklerimizin dışındaki şeylere ulaşmaktır. Yeni şeylere ulaşmak sizin bildiklerimizi çürütecek şeylerde olabilir, o zaman muhafazakarlığımıza ne olacak? Öğrenmek sadece bitkilerin ne zaman büyüdüğü yada öldüğü değil ki. İnandığımız her şeyin aslında bir yalan olduğunu da öğrenebiliriz. Kaldı ki size göre incilin tanrı kelamı olduğu bir yalan değil mi? Ama milyarlarca insan için incil ışıktır.
Hayır, benim görüşüme göre hem muhafazakar, hemde bilim yolu açık olamaz, biri varsa diğeri yoktur.
Bilim karanlıkları aydınlatır, bilen insana aydın deriz, sahip olduğunuz şeylere sımsıkı sarılırsanız inançlarınızı dokunulmaz sayarsanız, karanlıkları araştırmaya, aydınlatmaya da ihtiyaç duymazsınız. Yeni aydınlıklar, dünyanıza yeni haritalar ekler, oysa sizin değişmez dağlarınız, ovalarınız vardır. O zaman yeni haritalardaki dağları ne yapacaksınız? Böyle dağ olmaz mı diyeceksiniz?

Hayatı ve zamanı telafisi yoktur diye düşünürseniz. Mutlaka yetişemediğiniz, eksik kaldığınız kısımlar olacağı için, genel anlamda mutlaka mutsuz olacaksınız demektir. Hep yetişilecek bir yerler görerek, hep bir şeyleri kaçırmamak için yaşayamazsınız. Her gün, her saniye bunları düşünerek hayatı nasıl yakalayacaksınız o zaman? Hayatı ve zamanı yetişilecek bir tren gibi görmek bir hatadır, çünkü tren zaten biziz. Osho bu konuda çok güzel bir tanım yakalamıştır. "Akıntıya direnmeyin, akıntıdan daha hızlı yüzmeye de çalışmayın, akıntının keyfini çıkarın. Acele etmek sizi bir yerlere ulaştırmaz, sadece akıntıyla boğuşursunuz."

Sen varsan var dünya,
Sen yoksan tanrı sana ne yapabilir?
Sen yoksan tanrıda yok.


Benimde görüşlerim de böyle.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Mart 26, 2011, 11:30:52 öö
Sayın Prometheus

Evet aynı şekilde ben de sizin yaklaşımınıza, ve tespitlerinize katılmıyorum. O sizin tercihiniz bu da benim tercihim. İnsanların dürüstçe karşılıklı farklılıkları ifade etmesi güzeldir...

Yalnız, İncil hakkında bir yorum getirmedim ben, 6. hisleriniz kuvvetli ise de yanılıyor. İncil, Tevrat ve Kuran hakkında hiçbir olumsuz düşüncem yok. Bu üç kitaba samimi şekilde inananlar ve pratik edenler de dahil. Artı inanmayanlara da insan olmanın doğası gereği hayatımın hiçbir noktasında olumsuz baktığımı hatırlamıyorum.

Polemik ve demagoji yapmak niyetinde olsaydım, bunu fazlasıyla yapardım, bilginiz olması için söylüyorum. Sadece bilim ve muhafazakarlık konusunda; kalıp sıfatlara oldum olası takılmayı sevemedim, dediğim gibi siz istediğiniz gibi düşünebilirsiniz, ancak bu konuda da sizin savınızın tam aksini savunuyorum... ve ne siz benim düşüncemi değiştirebilirsiniz ne de ben sizinkini. Öyle bir niyetim de yok zaten, siz de de yoksa mesele de yoktur.

Konu başlığı ile toparlamak gerekirse;

Kadın için de erkek için de fiziksel, sözlü, duygusal taciz ve tecavüzlerden bunu yaşayanların trawmasının yanında yaşatanların da cezaasız bırakılmaması ümidi ile noktalamak istiyorum....

Saygılar
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: popperist - Mart 26, 2011, 02:36:10 ös
Sayın Cardiffmonster,

Aslında Darwin'in dediği gibi işler doğal yoldan, savaşarak, veya hatalarla yüzyüze gelerek işleseydi, her şey inanın daha güzel olurdu. Fakar Darwin'in bu doğal mekanizmasına set çekenler, normalde insanların hatalarıyla yüzyüze gelerek tutumlarını değiştirmesini sağlayabilecekken, bu hata henüz ortaya çıkmadan, insanlara bir şeyleri vermeye çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti batıya yönelmiş bir devlet. Halbuki bu, tanzimattan beri yavaş yavaş kendi evrimiyle işliyordu. Birden bire batıya yönelmişlik, muhafazakarlığı bırakın terketmeyi güçlendirdi. Bizim halkımız, savaşarak çağdaşlığa ulaşmadı yani. Üstten gelen "ahlak,etik" kodlarının bir başka yansımasıdır bu da. Eğer dikkatlice incelerse, aslında din diktatoryasının da aynı etkiyi yaptığını Sayın Prometheus da görecektir.

Darwin'in doğal mekanizmasını durduracak tek şey "zor"dur. Ya fiziki zor, ya da kamuoyunun, toplumun, devletin, din anlayışının etik kuralları.

O İngiliz çocuklar nedeniyle İngilterede büyük tartışmalar yaşandığını söylüyorsunuz. Bu doğru olabilir. Ben yaşanmasın demiyorum ki. Ama bu sosyologlar, bu tür çocuk anne babaların olmaması için, bütün bir toplumda cinselliğin tabu olarak görüldüğü görece Türkiye gibi bir ortamda yaşamayı tercih etmezlerdi. Size baktığımda siz, İngiltere olayını görüyor, ve muhafazakarlığa prim veriyorsunuz. Burada ben bir geriye dönüş görüyorum. İngiltere'deki tepkiler Darwin'in mekanizmasının doğal tepkileridir. Cinselliğin tabu olarak görülme noktasında belki bir eşik atlandığında, artık başka sorunlar çıkıyor, bu sorunu çözmek için de bir eşik atlanmalıdır, burada da iş daha çok ailevi sorumluluklara, bireysel sorumluluklara vb. düşüyor. Bunlardan kurtulmak için, çocuk anne babaların olmadığı fakat herhangi bir cinsel uyarımda bastırılmışlığı dağılacak, sahte bir güvenlik hülyası içinde yaşayan, hasta bir toplumda yaşama pahasına, muhafazakarlığa prim verilmemelidir.

Cinsel bastırılmışlık, sadece "cinsel" alanda sorunlara da yol açmıyor çünkü. Bu her tür sosyal ilişkiyi, her tür ailevi ilişkiyi, her tür ekonomik ilişkiyi, ve hatta  her tür siyasi ilişkiyi etkiliyor.

Çok verdiğim bir örnektir, yine veriyorum, Türkiye'nin sahil şeridi, turizme açık bölgeler olması dolayısıyla,  muhafazakar tepkilerini törpülemeyi öğrenmiş bölgelerdir. Cinsel bastırılmışlık buna rağmen orada da vardır. Ama iç kesimlere nazaran daha azdır. Türkiye'de adeta elle seçilmiş gibi, turizm ve eğlence sektörünün çok olduğu bu bölgeler, siyasi söylemlerine "çağdaşlık ve modernlik" katarak bir partiye oy verirler. Diğer bölgeler ise görece tutucudur. Açık konuşayım, sahil şeridi CHP'lidir, İç kesim AKP'lidir.

Cinsel sorunları olan toplumda, insanlar oylarını, projeye bakarak değil, güdülerine dayanarak verirler. Cinsel bastırılmışlık, nasıl huzursuzluğa yol açıyorsa, politikada da çözümden çok savaşmaya yol açar. Muhafazakar, sırf karşı taraf, kendi değerlerine karşı çıkıyor, ve yanlış bildiği şeyleri doğru diye yapıyor diye bir savunma tepkisi geliştiriyor ve muhafazakar oluyor. Aynı şekilde çağdaş olduğunu söyleyen kesim de, muhafazakar kesimin baskıcı tutumunu farkedip, bu baskıya karşı oyunu veriyor. Aslında sağlıklı olması gereken taraf çağdaş kesimken, onlarda da bir didişme, çekişme havası, en az muhafazakarlarda olduğu kadar oluyor. Çünkü onlar da cinsel bastırılmışlık toplumunun ahlaki kaidelerini benimsiyorlar. Bu çatışma da muhafazakar radikallikte olduğu gibi, çağdaş radikalizmine yol açıyor. Toplumun cinsel kaidelerinin dışına çıkmaya korkmak, buna rağmen tabuların azaldığı bir bölgede yaşamak, insanın yine özgürlüğünü engelleyen bir şey. Onlar, toplum, ve geleneksel İslami değerlerle çatıştığının bilincindeler, fakat yine de Müslümanlar, ama tabuların olmadığı veya görece az olduğu bir bölgede yaşıyorlar. Tüm bunlar onlarda da superego ve ego çatışmasına neden oluyor. Bu vicdan azabına yol açan ve superegoyu temsil eden muhafazakar kesime de düşmanlık besliyorlar(Açıktan dine besleyemedikleri için, gerçi bunu da yapan var ). Çünkü eğer değerleri ile yaptıkları uyumlu olsaydı, gerçektn bu kadar radikal olmazlardı. Fakat onlar da Türkiye'nin geri kalan kesimi kadar politik ihtirasa sahipler. Bunun nedeni de yaşadıkları çelişkidir.

Geçenlerde CHP seçmeni içinde Metropoll bir anket yapmıştı, ve Chp seçmeninin, aslında en az karşı çıktıkları muhafazakar kesim kadar cinsel yönden muhafazakar olduğu görüldü. Bu da, iç çelişkiyi göstermesi ve desteklemesi açısından önemli bir sonuçtur.

http://www.metropoll.com.tr/report/endiseliler-arastirmasi-ocak-2011 (http://www.metropoll.com.tr/report/endiseliler-arastirmasi-ocak-2011)

(edit: Kısaca, modernlerin kaygısını çektiği şey superegodur. Bunun geleneksel dildeki anlamı vicdan azabıdır. Bu da geleneksel kökten kopuşu simgeler. Bu kopuşa neden olan da muhafazakar superegosudur ve buna karşı tavır alırlar. Muhafazakarın da, kaygısını çektiği şey her zaman id'idir. Geleneksel anlamda "nefs"idir. Doğasıdır yani. Superego'ya inanılmaz enerji harcayarak uyum göstermeye çalışırlar. Fakat çoğu Sayın Prometheus'un dediği gibi bunu başaramaz. Bu başarısızlıklarının nedeni id'in baskısıdır. Bu id'e karşı koymak için de, id ile egosunu serbestçe yaşayan kesime düşmanlık beslerler. Her iki halde de ortak olan, "hatalı bir superego" yani katı muhafazakarlıktır. )

Bu, hasta bir toplumun gelebileceği noktalardan biridir. Cinsellik, sadece cinsel alanı etkilemez, ödünleyememişlik, ortalığı cehenneme çevirmeye yeter artar.


Saygılar
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: dosyacı - Mart 26, 2011, 08:47:52 ös
Sayın Cardiffmonster,

Aslında Darwin'in dediği gibi işler doğal yoldan, savaşarak, veya hatalarla yüzyüze gelerek işleseydi, her şey inanın daha güzel olurdu. Fakar Darwin'in bu doğal mekanizmasına set çekenler, normalde insanların hatalarıyla yüzyüze gelerek tutumlarını değiştirmesini sağlayabilecekken, bu hata henüz ortaya çıkmadan, insanlara bir şeyleri vermeye çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti batıya yönelmiş bir devlet. Halbuki bu, tanzimattan beri yavaş yavaş kendi evrimiyle işliyordu. Birden bire batıya yönelmişlik, muhafazakarlığı bırakın terketmeyi güçlendirdi. Bizim halkımız, savaşarak çağdaşlığa ulaşmadı yani. Üstten gelen "ahlak,etik" kodlarının bir başka yansımasıdır bu da. Eğer dikkatlice incelerse, aslında din diktatoryasının da aynı etkiyi yaptığını Sayın Prometheus da görecektir.

Darwin'in doğal mekanizmasını durduracak tek şey "zor"dur. Ya fiziki zor, ya da kamuoyunun, toplumun, devletin, din anlayışının etik kuralları.

O İngiliz çocuklar nedeniyle İngilterede büyük tartışmalar yaşandığını söylüyorsunuz. Bu doğru olabilir. Ben yaşanmasın demiyorum ki. Ama bu sosyologlar, bu tür çocuk anne babaların olmaması için, bütün bir toplumda cinselliğin tabu olarak görüldüğü görece Türkiye gibi bir ortamda yaşamayı tercih etmezlerdi. Size baktığımda siz, İngiltere olayını görüyor, ve muhafazakarlığa prim veriyorsunuz. Burada ben bir geriye dönüş görüyorum. İngiltere'deki tepkiler Darwin'in mekanizmasının doğal tepkileridir. Cinselliğin tabu olarak görülme noktasında belki bir eşik atlandığında, artık başka sorunlar çıkıyor, bu sorunu çözmek için de bir eşik atlanmalıdır, burada da iş daha çok ailevi sorumluluklara, bireysel sorumluluklara vb. düşüyor. Bunlardan kurtulmak için, çocuk anne babaların olmadığı fakat herhangi bir cinsel uyarımda bastırılmışlığı dağılacak, sahte bir güvenlik hülyası içinde yaşayan, hasta bir toplumda yaşama pahasına, muhafazakarlığa prim verilmemelidir.

Cinsel bastırılmışlık, sadece "cinsel" alanda sorunlara da yol açmıyor çünkü. Bu her tür sosyal ilişkiyi, her tür ailevi ilişkiyi, her tür ekonomik ilişkiyi, ve hatta  her tür siyasi ilişkiyi etkiliyor.

Çok verdiğim bir örnektir, yine veriyorum, Türkiye'nin sahil şeridi, turizme açık bölgeler olması dolayısıyla,  muhafazakar tepkilerini törpülemeyi öğrenmiş bölgelerdir. Cinsel bastırılmışlık buna rağmen orada da vardır. Ama iç kesimlere nazaran daha azdır. Türkiye'de adeta elle seçilmiş gibi, turizm ve eğlence sektörünün çok olduğu bu bölgeler, siyasi söylemlerine "çağdaşlık ve modernlik" katarak bir partiye oy verirler. Diğer bölgeler ise görece tutucudur. Açık konuşayım, sahil şeridi CHP'lidir, İç kesim AKP'lidir.

Cinsel sorunları olan toplumda, insanlar oylarını, projeye bakarak değil, güdülerine dayanarak verirler. Cinsel bastırılmışlık, nasıl huzursuzluğa yol açıyorsa, politikada da çözümden çok savaşmaya yol açar. Muhafazakar, sırf karşı taraf, kendi değerlerine karşı çıkıyor, ve yanlış bildiği şeyleri doğru diye yapıyor diye bir savunma tepkisi geliştiriyor ve muhafazakar oluyor. Aynı şekilde çağdaş olduğunu söyleyen kesim de, muhafazakar kesimin baskıcı tutumunu farkedip, bu baskıya karşı oyunu veriyor. Aslında sağlıklı olması gereken taraf çağdaş kesimken, onlarda da bir didişme, çekişme havası, en az muhafazakarlarda olduğu kadar oluyor. Çünkü onlar da cinsel bastırılmışlık toplumunun ahlaki kaidelerini benimsiyorlar. Bu çatışma da muhafazakar radikallikte olduğu gibi, çağdaş radikalizmine yol açıyor. Toplumun cinsel kaidelerinin dışına çıkmaya korkmak, buna rağmen tabuların azaldığı bir bölgede yaşamak, insanın yine özgürlüğünü engelleyen bir şey. Onlar, toplum, ve geleneksel İslami değerlerle çatıştığının bilincindeler, fakat yine de Müslümanlar, ama tabuların olmadığı veya görece az olduğu bir bölgede yaşıyorlar. Tüm bunlar onlarda da superego ve ego çatışmasına neden oluyor. Bu vicdan azabına yol açan ve superegoyu temsil eden muhafazakar kesime de düşmanlık besliyorlar(Açıktan dine besleyemedikleri için, gerçi bunu da yapan var ). Çünkü eğer değerleri ile yaptıkları uyumlu olsaydı, gerçektn bu kadar radikal olmazlardı. Fakat onlar da Türkiye'nin geri kalan kesimi kadar politik ihtirasa sahipler. Bunun nedeni de yaşadıkları çelişkidir.

Geçenlerde CHP seçmeni içinde Metropoll bir anket yapmıştı, ve Chp seçmeninin, aslında en az karşı çıktıkları muhafazakar kesim kadar cinsel yönden muhafazakar olduğu görüldü. Bu da, iç çelişkiyi göstermesi ve desteklemesi açısından önemli bir sonuçtur.

[url]http://www.metropoll.com.tr/report/endiseliler-arastirmasi-ocak-2011[/url] ([url]http://www.metropoll.com.tr/report/endiseliler-arastirmasi-ocak-2011[/url])

(edit: Kısaca, modernlerin kaygısını çektiği şey superegodur. Bunun geleneksel dildeki anlamı vicdan azabıdır. Bu da geleneksel kökten kopuşu simgeler. Bu kopuşa neden olan da muhafazakar superegosudur ve buna karşı tavır alırlar. Muhafazakarın da, kaygısını çektiği şey her zaman id'idir. Geleneksel anlamda "nefs"idir. Doğasıdır yani. Superego'ya inanılmaz enerji harcayarak uyum göstermeye çalışırlar. Fakat çoğu Sayın Prometheus'un dediği gibi bunu başaramaz. Bu başarısızlıklarının nedeni id'in baskısıdır. Bu id'e karşı koymak için de, id ile egosunu serbestçe yaşayan kesime düşmanlık beslerler. Her iki halde de ortak olan, "hatalı bir superego" yani katı muhafazakarlıktır. )

Bu, hasta bir toplumun gelebileceği noktalardan biridir. Cinsellik, sadece cinsel alanı etkilemez, ödünleyememişlik, ortalığı cehenneme çevirmeye yeter artar.


Saygılar

aynen katılıyorum.
dine inanan  bir kimse "benim dinimden değilse hele hele dinsizse her türlü kötülük beklenir.bak batıya ırakta libyada neler yaptı.katliamlar tecavüzler.komünistlerde aileyi yıktı ahlaksızlığı meşru hale getirdi "düşüncesi vardır.
veya dine inanmayan içinde bu tür olayların nedeni dindir. ama ortada bir olgu var. evrim. güçlü güçsüzü ezer.bu dekolte olayındada güçlü olan "erkek" güçsüz olan " kadını" eziyor,sömürüyor.kadın güçlü olaydı bunun tersi söylemler olurdu :)
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: cardiffmonster - Mart 26, 2011, 10:21:39 ös
Sn Popperist

Kötü örnek örnek değildir; her fikirden ve her görüşten, her ülkeden, bu genel kaidelerden biridir.

Dediğim gibi herkes istediği gibi düşünebilir, istediği savı ortaya atabilir. Toplumdaki hastalığın teşhisini koyup reçetesi de elinizde ise buyrun; ister makale yazın ister kitap basın. Ki dünya kurtulsun!

Hangi bölge hangi partiye oy verir, yahut hangi partiye oy veren muhafazakardır liberaldir apayrı bir vakadır ülkemizde. AKP uygulama olarak gelmiş geçmiş en liberal partilerden biridir. Ki AKP'ye oy verenler de genelde muhafazakar falan değildir. Partinin kuruluş zamanını çok iyi hatırlıyorum sol kökenli insanlar bile **halen daha** idari kadrolarda yer almaktadır.  BU konuya merak edenler 3-5 ay sabrederse yayınlanacak bir çalışma var bir tanıdığımın. Literatürü takip edenlerin gözünden kaçmayacaktır. Şimdiye kadar ki tüm siyasal partilerin neci oldukları ortaya konucak bir çalışma....

Açıkcası süper ego mego bilemem ama biliyorum ki ABD'de 90 saniye de bir tecavüz oluyor demekki cinsel tecavüzlerin serbestlikle ve özgürleşmekle ilgisi yok.

Tecavüz gibi iğrenç bir noktadan da siyasal atışmalara gitti ya başka bir şey demiyorum... Uçkura takılmış olan insanlar zaten her kesimde vardır bu psikolojik patolojik bir sorundur. Bunu çözmek diye bir şey yoktur. Toplumun ve kişilerin ahlaki değerine göre bunun karşılanması vardır. Kişiler evlenir birlikte yaşar yahut tam özgürlükte kimkime dumduma olur o da artık insanların geniş (!!!) düşüncesine kalmış...İsteyen istediği kadar uzatsın konuyu.

Tekrar ediyorum herkesi istediğini düşünsün, ve saygı da beklemiyorum, ben böyle düşünüyorum....

Saygılar

Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Mart 27, 2011, 04:12:52 öö
Şimdiye kadar ki tüm siyasal partilerin neci oldukları ortaya konucak bir çalışma....
Taraflı bir çalışma olup olmadığını merak ediyorum. akp ve bir çok partinin ne yollarla kurulduğu, kimlerle pazarlık etmek zorunda olduğunu az çok biliyoruz. Ayrıca dünyada iki görüş var diye biliyorum. Sağ ve sol.
Benim çok iyi hatırladığım bir şeyde, parti kurmadan önce tayyibin, amerika'da gezmediği dolaşmadığı şehir kalmamıştı. Demek ki parti kurmak oradan başlıyor. Tabi ki Bülent Ecevit'i diğerlerinden ayrı tutmak zorundayım.
Alıntı
Uçkura takılmış olan insanlar zaten her kesimde vardır bu psikolojik patolojik bir sorundur. Bunu çözmek diye bir şey yoktur.
Çözümünü söylemiştim ama, tabi ciddiye almayan veya kabul etmeyen olacaktır. Çözüm ahlak anlayışımızı değiştirmek ve insanları buna göre yetiştirmektir. Bazı kalıplara sıkışmış, insanı kendine has özelliklerden utandırmaya çalışan, hastalıklı değerler artık yama tutmuyor.
Alıntı
Kişiler evlenir birlikte yaşar yahut tam özgürlükte kimkime dumduma olur o da artık insanların geniş (!!!) düşüncesine kalmış..
Evlenmeyince kim kime dumduma diye bir toplum örneği var mı acaba yeryüzünde?
Seksin en özgür olduğu toplum sanırım Ruslardır. Aile yapısı da sadece iki kişinin uyumuna bağlı olarak yürür. Eşler birbirini sevdiği kadarıyla birbirlerine bağlı kalırlar. Yani esnek bir aile anlayışı vardır. Ama onlarda kim kime dumduma diye bir şey görmedim. Hatta tecavüz diye hiçbir şey duymadım.  Üstelik 1200 nüfuslu bir kasabasında 1 sene yaşamama rağmen.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Mart 27, 2011, 05:49:37 öö
Aslında sayın popperistin fikrini, üzerinde düşünülmeye değer buluyorum.
İnsanın ahlak, din, töre gibi inançları bütün istek ve arzularına set çeken bir baraj gibidir. Kıyı şeritlerinde gelişme çok eski zamanlardan beri hep daha hızlı gelişmiştir. Günümüzde de turizm ile gelen bir cinsel anlayış, ekonomik imkanlar ve bunlardan da önemlisi farklı kültürlerin kaynaşması görülmektedir.
İnançlarımız, bizi belli kalıpların içinde tutar, yasakları ve tehditleriyle, bizi sınırlayan bir duvar örer. İnsana ait doğal şeylerin önüne çekilmiş bir baraj vardır artık.
Böyle sosyal, cinsel, ekonomik bir etkileşim, ahlak ve dinle oluşan sert taşlardan örülmüş bu barajın duvarından bir taşın kopması demektir. Bütün su akıp gitmese de duvarımız artık su kaçırmaya başlamıştır. Bu deliği kapatmaya çalışanlar, din, ahlak elden gidiyor diye bağırırken, delikten faydalanmaya çalışanlar daha çok otel açmaya, daha iyi hizmet vermeye çalışacak,  deliği genişletmek isteyen daha özgürlükçü çok küçük bir azınlıkta çıkacaktır.
Ancak ne olursa olsun bir kere duvardan bir taş eksilmiştir. Bu durumda çelişkiye düşenler olacağı gibi, suya ihtiyacı olanlarda faydalanma yoluna gidecektir. İşte bu noktada bastırılmış isteklerden dolayı sapıklık veya hastalık belirtileri ortaya çıkacaktır.
Bazıları da sorgulamaya başlayacaktır. Sorgulamaya başlayanlarda din ve ahlak adına yapılan sahtekârlıkları görmeye başlayacaklardır. Sadece siyasi görüşü değil, dünya görüşünde de değişimler olacaktır. Yabancı uyruklu insanlarla daha iç içe ilişkiye giren kişilerde kafatasçı bir milliyetçilik görüşü daha azdır.
Yani sayın popperistin söylediği gibi böyle bir etkileşim sadece siyasi yönden değil, her yönden bir değişime sebep verecektir.
Kaldı ki elimizdeki tek örnekte iç kesimler akp ye(sağ parti) oy verirken, sahil kesimler chp'ye(veya genelde sol partilere) oy vermiştir.  İç kesimlerin oyları çok nadiren değişirken(saplantı), sahil kesimlerin oyları bir çok partiye gidip gelmiştir(değişim).

Duvar ne olacak diye soran olursa, zaman ve suyun basıncıyla yerle bir olacaktır.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: popperist - Mart 27, 2011, 10:50:08 öö
Sn Popperist

Kötü örnek örnek değildir; her fikirden ve her görüşten, her ülkeden, bu genel kaidelerden biridir.

Dediğim gibi herkes istediği gibi düşünebilir, istediği savı ortaya atabilir. Toplumdaki hastalığın teşhisini koyup reçetesi de elinizde ise buyrun; ister makale yazın ister kitap basın. Ki dünya kurtulsun!

Hangi bölge hangi partiye oy verir, yahut hangi partiye oy veren muhafazakardır liberaldir apayrı bir vakadır ülkemizde. AKP uygulama olarak gelmiş geçmiş en liberal partilerden biridir. Ki AKP'ye oy verenler de genelde muhafazakar falan değildir. Partinin kuruluş zamanını çok iyi hatırlıyorum sol kökenli insanlar bile **halen daha** idari kadrolarda yer almaktadır.  BU konuya merak edenler 3-5 ay sabrederse yayınlanacak bir çalışma var bir tanıdığımın. Literatürü takip edenlerin gözünden kaçmayacaktır. Şimdiye kadar ki tüm siyasal partilerin neci oldukları ortaya konucak bir çalışma....

Açıkcası süper ego mego bilemem ama biliyorum ki ABD'de 90 saniye de bir tecavüz oluyor demekki cinsel tecavüzlerin serbestlikle ve özgürleşmekle ilgisi yok.

Tecavüz gibi iğrenç bir noktadan da siyasal atışmalara gitti ya başka bir şey demiyorum... Uçkura takılmış olan insanlar zaten her kesimde vardır bu psikolojik patolojik bir sorundur. Bunu çözmek diye bir şey yoktur. Toplumun ve kişilerin ahlaki değerine göre bunun karşılanması vardır. Kişiler evlenir birlikte yaşar yahut tam özgürlükte kimkime dumduma olur o da artık insanların geniş (!!!) düşüncesine kalmış...İsteyen istediği kadar uzatsın konuyu.

Tekrar ediyorum herkesi istediğini düşünsün, ve saygı da beklemiyorum, ben böyle düşünüyorum....

Saygılar



Sayın Cardiffmonster,

Anladığım kadarıyla bireyin cinsel sorunlarını, dış etki ve kültürden bağımsız görmekte ısrar ediyorsunuz. Size göre dünyanın her yerinde tecavüz suçu işleniyor; dolayısıyla bunun kültürle bir ilgisi olmuyor. Kısa yazacağım, ben burada özel bir tür kültürden, bastırılmışlık kültüründen bahsettim. Batıda da bu kültürden vardır. Hele hele kitabına uygun yaşayan bir Protestan, bizdeki bastırılmışlık kültüründen daha katı bir cinsel ahlak yasasını kendine kaide edinecektir. Nietzsche, doğudan çıkması gerekirken (aslında bizim kültürde de bir çok Nietzsche çıkmıştır, fakat fazla yaşatmamışlardır) batıdan çıkmıştır. Nietzsche, bastırılmış insanların, bastırılmışlıklarını iki yüzlü bir şekilde rasyonalize etmesine kızmıştı. Beceriksizliklerini, ahlak diye yutturmasına, ve becerikli olanlara biliçaltı kıskançlıkları nedeniyle sürekli engel çıkarmalarına lanet etmişti. Yani gerek dinsel, gerek felsefi alanda batıda da bastırılmışlık kültürü vardır. Dolayısıyla orada da cinsel sapmaların kültürle bir ilgisi vardır.

Şöyle bir şey düşünün. Sizce, karşı cinsten küçüklüğünde UTANDIRILMAYARAK, karşı cinsle sağlıklı ilişkiler kurabilmiş bir çocuk, karşı cinsle ilişkisi sürekli cinsel şakalarla sabote edilen bizim kültür ve bizim kültüre benzer kültürlerin çocuklarıyla aynı olabilir mi? Kendini ifade etmeyi öğrenmiş, karşı cinsle sağlıklı iletişim kanallarına sahip bir çocuk, büyüdüğünde, medeni ilişkileri de sağlıklı biçimde ilerleyecekken, karşı cinsle iletişimi marazi gören toplumumuzda, bu çocuk duygusal gelişimini tamamlayamamış olarak ergenliğe girmeyecek midir? İşte size katı ahlakın, bireyin yaşamını dejenere etmesine bir örnek.  Batıda, cinsel ihtiyaçlar bir iki kur ile ifade edilebilir, ve görmezden gelinmez, dolayısıyla cinsel yaşam görece daha kolay yaşanır. Şimdi, cinsel yaşamı iyi olan bir erkek, hangi nedenle tecavüz gibi bir suça gereksinim duymak isteyecektir ki? Tecavüz, pedofili, nin altında gelişmemiş duygular yatar. Gelişim psikolojisinde bu çok yaygın bilinen bir durumdur. Neden? Çünkü bu adamlar normal yolla kendilerini ifade etmekten korkutulmuşlardır, çoğunun cinsel yaşamı yoktur, karşı cinsten ölesiye korkarlar. Dolayısıyla fantazileri normalden sapmalar gösterir. Ona göre kendi yaşıtı biriyle, karşılıklı özgür iradeyle cinsel yaşam olmayacaktır. Bu olsa olsa "zorla" olacaktır. Sağlıklı bir cinsel hayatı olan kişi neden bu yollara başvursun ki?

Ben kültürün, bireyin davranışlarına, tutumlarına, düşüncelerine son derece köklü etkiler bıraktığını hem gözlemledim, hem de okudum. ABD'de 90 saniyede bir taciz olabilir. ABD'de de katı muhafazakar kesim vardır. Ayrıca ABD'de sürekli dışlanan afrikalı amerikalılar vardır. Beyaz mahallesinde büyümüş bir zenci çocuk da, muhafazakara benzer tepkiler geliştirebilir. Ama bir şey aynıdır; tecavüz, sağlıklı cinsel bir tepki değildir. Dolayısıyla cinsel gelişimi iğdiş eden katı bastırılmışlığın ürünleridirler.

Çözüm nedir, reçete nedir diye soruyorsunuz. Bunun kolay bir çözümü olacağını sanmıyorum. Bu sorunlar şıp diye çözülmez. Bence bunlar konjonkturel sorunlardır. Belli bir zaman sürer, her toplum bu sancıları yaşar, daha sonra zamanı gelince kendiliğinden çözülür. Küreselleşen ve iletişimin yaygınlaştığı dünyada bu sorunların çözüleceğini umuyorum. Ama tabii, küreselleşmeye aşırı tepki gösteren kitleler de söz konusu. Bu sorunun tam olarak nasıl çözüleceğini bilmiyorum, ama nasıl artaracağını biliyorum; düşmanlık ve dışlamalarla cinsel sorunlar artacaktır. Ötekileştirme ile, cinsel sorunlar artacaktır. Aşağılık kompleksinin kaşınmasıyla, cinsel sapmalar artacaktır. Toplumumuzda çağdaş-muhafazakar ilişkisi de bu yönde ilerler. Modern, muhafazakarı aşağılar, muhafazakar da gücenip sürekli kendi partisine oy verir. Yoksa muhafazakar, "Akp'nin son dönem ekonomi politikalarını benimsiyorum" diye düşünüp partiye oy vermemektedir. Aynını Chp seçmeni de yapmaktadır. Çünkü ana güdü, başarı, liyakat değil, ötekileştirme ve düşmanlıktır. Siyaset de bireyden etkilenir. Buna şaşırmamalısınız. Freud, her ne kadar abartmışsa da, cinsel güdüler, insan davranışlarını çok etkilemektedir. Cinsel yaşamı iyi olan ve kötü olan iki insanın eşit gündemleri olmadığı gibi, dünyaya bakış açıları da eşit değildir. Biri karamsardır, diğeri iyimserdir.

Sadece bir farkındalık gelişimi bile, bu sorunların çözümüne katkıda bulunabilir.

Saygılar.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Lethe - Mart 29, 2011, 08:21:14 ös
Merhaba,

Konuyla ilgili bugün (29.03.2011) itibariyle yeni gelişmeler olmuş olup ilgili haber aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.

Saygılarımla.



"Dekolteye tecavüz" aklandı!

Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker'in, "Dekolte giyen kadın tecavüzü göze alır" sözleriyle ilgili YÖK'ün incelemesi tamamlandı. Kuruma göre bu sözler, "akademik ifade özgürlüğü".
     

(DHA) -- Prof. Dr. Çeker sözlerini, kamuoyunda "Hadım Yasası" olarak nitelendirilen tasarıyı değerlendirirken söylemişti.

Uzun süre tartışılan "dekolteye tecavüz" açıklamasıyla ilgili YÖK'ün başlattığı inceleme tamamlandı.

YÖK, açıklamayı 'akademik ifade özgürlüğü' olarak değerlendirdi, herhangi bir suç unsuru bulunmadığından Prof. Dr. Çeker hakkında soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verdi.

Prof. Dr. Çeker'in, inceleme sırasındaki ifadesinde, açıklamalarının sadece kendisini bağlayacağını söylediği kaydedildi.

Selçuk Üniversitesi Rektörü Süleyman Okudan, geçen ay, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın talimatıyla Çeker hakkında inceleme başlattıklarını bildirmişti.

Çeker ne demişti?

Prof. Dr. Orhan Çeker, TBMM'ye sunulan ve kamuoyunda 'Hadım Yasası' olarak nitelendirilen "cinsel saldırı suçu ile çocuklara ve reşit olmayana tecavüzden yargılananların hadım edilmesini" öngören tasarıyı değerlendirirken şöyle demişti:

"Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikayet etmen makul değildir. Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyafetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabii ki erkek suçludur ama kadının da suçu gözardı edilirse meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur. Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok. Bu siyasi otoritenin kararı ile uygulanan bir ceza yöntemidir."

Kaynak: http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/03/29/dekolteye.tecavuz.aklandi/611411.0/index.html (http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/03/29/dekolteye.tecavuz.aklandi/611411.0/index.html)
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Escalation - Nisan 01, 2011, 02:03:09 öö
Aslinda dekolte giyen kadininda Allah'a emanet gezmemesi gerek, madem dekolte goyeceksin gercek bir monogamik delikanli bulacaksin. Anlamiyorum beyaz atli prens arar gibi gidip dekolte giyiyorlar, once koruyucu erkegini bulmalari veya olusturmalari daha mantikli.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Prometheus - Nisan 01, 2011, 04:46:16 öö
Sayın Escalation, bir kaç şeyi anlayamadım, açıklarsanız sevinirim.

1-Allaha emanet gezmek ve Allaha emanet gezmemek nasıl oluyor? Erkekler içinde böyle bir çeşit var mı?
2-Bu kadınlar nerede yürüyorlar ki, Allaha emanet gezmek gibi bir şey yaşayabiliyorlar?
3-Ülkemizde normal delikanlı ile monogamik delikanlı oranı nedir ve nerelerde bulunur?
4-Kadınlar dekolte giymeyi beyaz atlı prens bulma düşüncesiyle mi yapıyorlar?
5-Koruyucu erkek nasıl oluyor veya oluşturuluyor?
5-Ve neresi mantıklı?

Çok özür dilerim, gördüğünüz gibi yazınızın neredeyse hiçbirini anlamamışım.

Saygılarımla...
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Mustafa Kemal - Nisan 01, 2011, 11:08:15 öö
Sn.Escalation sanırım espri yapmış Sn. Prometheus....

Ben öyle anladım açıkçası...

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Dekolte giyene tecavüz ederler.......
Gönderen: Masor1976 - Mayıs 25, 2011, 02:45:43 ös
Dekolte giyenlere tecavüz ederler...
ilginç bir konuydu ve uzun da olsa faydalı yazılar okudum. Emeği geçenlere teşekkürler.
Bu teze karşı çok soğuk bir tavır gördüm hiç kimse sıcak bakmadı.

Benim düşüncem: insanlık küreselleşme ile birlikte, dinlerin ve milletlerin kaynaşması neticesinde milliyetçiliğin ve ümmetçiliğin faşits ve negatif yönlerinin yok olduğu pozitif bir yöne kayabilir. Yani örneğin bir ailede veya arkadaş grubunda kız kardeşler içinde çarşaflı kız da olabiliyor pardesülü kız da, açık kız da... Bunun gibi insanların birbirine sadece saygı duyabilmekle kalmayıp kaynaşabildikleri yaşamları görebiliyoruz artık.

Tecavüz kavramını daha ziyade bu konuda ihtisas yapmış psikologların görüşleriyle değerlendirmekte fayda var. Yani tecavüze meyilli kişilerin seksüel bir uyarı olarak görebilecekleri dekolte giyinmiş kadınları yolda işte vb. ortamlarda sürekli görerek psikolojilerindeki etkileri ve tetiklemeye etkileri ne düzeyde olur.  Ya da başka açıdan sorarsak örneğin iran gibi bir yerde yaşayan tecavüze meyilli bir kişi ile miami de yaşayan tecavüze meyilli kişinin psikolojik buhranları ve tecavüze meyletme ihtimali farklı mıdır. Bu gibi soruları toplum bilimci, psikolog ve bu konuda hakikaten uzman kişilerce cevap verilmesi gereken kavramlardır bence.

Psikolojisi normal bir erkeğin dekolteli veya mayolu hatta çıplak bir kadına bakınca tahrik olsa bile ona tecavüz etmeye kalkacağına inanmıyorum. Fakat psikiatri ve psikolojinin kriterlerine göre normal insan kavramının dünya üzerinde hiç yaşamadığını görebilirsiniz. Bu nedenle olsa gerek ilahi dinlerde kadınlara eşleri haricindeki erkeklere karşı tahrik edici şekilde teşhircilik yasaklanmıştır. Bu taraftan bakınca dekolte giyinen bir kadının taciz ve tecavüze uğrama ihtimalinin yüzde 50 nin üzerinde olacağını duşunuyorum. 

Tabi ki aile bireylerinizdeki bayanların özel aracı yoksa metro otobus gibi ortamlarda yaşadıkları tacizleri anlatmadıkları için bilmiyorsunuzdur çünkü tacize uğrayanlar genelde bunu içine atarak psikolojileri zamanla bozulur. Biz erkeklerin içini açmam gerekirse "çevremdeki tüm hatunlar kaşar olsun fakat eşim kız kardeşim en namuslu kadınlardan olsun" dileğiyle karşılaşırsınız. Kendimizi kandırmanın alemi yoktur arkadaşlar.

Saygılarımla