Kitabı okudum. Fakat kitap iddia ettiği ciddi savları kanıtlayamıyor. Sağdan soldan duyulan ezoterik dedikoduları kitaba almış, biraz da kendi sözlüğünden birkaç kavramı ayrıntılandırmış hepsi bu kadar. Kitabı okumaya başlarken bir beklentiniz oluyor; fakat bitirdiğinizde tatmin olmuyorsunuz. Son derece şüpheci sorulara, bir takım bağlantılar, semboller arası ilişkiler vb. konular üzerinden cevap verilmeye çalışılmış, bu da tutmamış. Yine de altını çizdiğim bir kaç yeri buraya alıntılayacağım;
S. 8-9
"Yahudi sadece Tanrısıyla birlikte yürüyen bireydir, dinle değil. Tanrısıyla bütünleşmek hakkı ve geleneği yoktur. Yahudi yürüyebildiği sürece Tanrısıyla olmak zorundadır. İmana gerek duymaz, çünkü tanrısı onu diğer kavimlerden ayırmış ve seçerek kutsal yapmıştır. Yahudi bunun nişanını taşır (sünnet). Dolayısıyladır ki Yahudi, İman'ın ta kendisidir. Bu yüzdn de istese de imansızmış gibi davranarak İman'a sıçrama yapamaz. Din ise imanla başlar. Yahudi bu anlamda dindar değil, tanrı tarafından seçilmiş bireydir.... Yahudi kitap okuyarak öğrenim yapan bireydir. Müslüman ya da Hristiyan gibi dua etmek için kitap okuyan birey değildir. Yahudi kitabını sadece evrenin, dolayısıyla kendi tarihiningeçirdiği evreleri öğrenmek ve yahudi tanrısının gücünü ve gazabını tanıyabilmek amacıyla okur. Dua okumak için okumaz. Kitabını okur ve tanrısının gücüne sadakat göstermekten başka hiçbir seçeneği ve hakkı olmadığını anlar."
"ne var ki Yahveh, yahudi'ye bir de armağan vermiştir. Bu Wisdom=Zeka'dır"
S.16
" Dolayısıyladır ki Yahudilik bir varoluş tarzı, Hristiyanlık bir dogma, ama islamiyet kelimenin tam anlamıyla bir dindir"
S.26
"Diğer bir anlatımla Masonluk yasal kuruluşu itibariyle açık, örgütlenme ve amaçları itibarıyle gizli bir uluslararası örgüttür"
"Monoteizm geleneğine en çok sembol, şifre ve kod sokmuş olan inanç sistematiği Hıristiyanlıktır. Bu nedenle Hristiyanlık gerçekte bir dinden çok, bir kültte bulunması gereken özellikleri yansıtmaktadır"
s.38
"Paracelsus bombastic söylemleriyle ünlenmiştir."
s.42
"Hartmann, Paracelsus'un küçük yaşlarında bir kaza sonucu veya bir askerin marifetiyle hadım olduğunun / edildiğinin sanıldığını belirtmiştir. Dolayısıyla da kösedir ve kafa yapısı da erkeksi değil kadınsıdır. .. kadınları pek sevmediği kesindir... paracelsus'un kadınları aşağılık yaratıklar olarak görmesi kanımızca onun kadın düşmanı olduğunu kanıtlamaz. Çünkü özellikle kabalada kadın sui generis ölümü getiren / veren ve çekinilmesi gereken yaratık olarak gösterilir"
s.46
"İlm i Simya için esas olan madde ve onun tümel özellikleridir. Maddenin değişkenliği, ilm i simyada en önemli bilgidir. Simyacı için statik durgun hiç değişmeyen ve değiştirilmeyecek bir madde yoktur. Çünkü her varlık mysterium Magnum'un bir parçasıdır" Kimya ise maddenin fizik yapısıyla sınırlıdır onun ötesine geçemez. Kimya, Simya'nın birçok dalından sadece biridir"
s.58
"Bu sanal ve ütopik kurtarıcılık misyonu, christendome'un tarihinde özellikle de 16.yy'dan itibaren çok etkili olmuştur. Bir yandan Katolik Kilisesi, diğer yandan seküler prensler ve krallar, her zaman zavallı olan insanları ve insanlığı kurtarmak hevesine kapılmışlar ve kendilerinden menkul kerametleriyle İsa Mesihçilik oynamışlardır, ki bunun son örneği ABD Başkanı G.W.Bush olmuştur"