Şeytan gibi Sembolik anlatımlar hakkında bir yorum yapılmasının gerekli olduğunu düşündüm...
Bundan Dolayı özellikle ''Şeytan'' hakkında bir paylaşım yapacağım.
“Şeytan” veya “İblis” kavramları da teşhis ve intak sanatı kullanılarak şahıslaştırılıp konuşturulan alemdeki “kötülük durumlarını” ve insandaki “kötülük dürtülerini” ifade ediyor. Yoksa insanın dışında kazma dişli, çirkin suratlı harici bir varlık değildir. Bunu en iyi Peygamberimizin şu sözlerinden anlarız: “Şeytan, sizin içinizde kanın damarda dolandığı gibi dolanır.” (Buhari; İtikaf, 956), “Şeytan uyuyanın genzinde geceler” (Buhari; Bed’ul-Halk, 1359) “Şeytan da, melek de insanoğluna birtakım şeyler atarlar. Şeytanın işi kötülüğe çağırmak, sonu fena ve zararlı olan şeylere teşvik etmek ve hakkı yalanlamak, haktan uzaklaştırmaktır. Meleğin işi hak ve hayra, iyiliğe çağırmak ve kötülükten uzaklaştırmaktır. Kim içinde hakka, hayıra, iyiliğe çağıran bir ses duyarsa bilsin ki bu Allah’tandır ve hemen Allaha hamdetsin. Kim de içinde kötülük ve inkara çağıran bir fısıltı duyarsa ondan uzaklaşsın ve hemen şeytandan Allah’a sığınsın.” (Tirmizi; Tefsir, 2991).
Keza Kur’an’a göre cinlerin/şeytanların tabiatı “kavurucu ateştir” (Hicr; 27)…
Görüldüğü gibi şeytan hep insanla ilişkilendirilerek tasvir ediliyor: İçinde dolanır (öfke, hırs, şehvet kabarması)… Burnunda geceler (burnundan solumak!)… Kalbine atar (içine doğurur, aklına getirir)… Şu halde “kavurucu ateş” kızgınlık, şehvet, öfke, haset, ihtiras gibi dürtülerin ifadesi oluyor. Demek ki iç dünyamızda (zati’s-sudur) “kanın damarda dolandığı gibi dolanan” öfke, kızgınlık, hırs, haset, ihtiras, şehvet vb. dürtüler kişileştirilerek, canlı bir varlıkmış gibi resmedilerek “şeytan” adını alıyor. Bunlar bizi ve çevremizi ateşin odunu yeyip bitirdiği gibi yer bitirir.
Görülüyor ki din dili, kötülere “şeytan” iyilere “melek” diyerek olayları, durumları, duyguları ve dürtüleri kişileştiriyor. İçimizde olanları, dışımıza çıkarıp harici varlıkmış gibi resmederek, kolay anlaşılır, tavır ve vaziyet alınır hale getiriyor. Metafizik olmakla birlikte gayet canlı ve dinamik bir diyaloji (ikili etki-tepki iletişimi) kuruyor. “Dini tecrübe” bu açıdan bilimsel dil ve metotlardan farklıdır. Bu dili iyi kavramamız gerekiyor.
Demek ki “Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır, ona tabi olmayın” şu demek oluyor: “Öfke, kızgınlık, hırs, haset, ihtiras, tamah, şehvet vs. sizin apaçık düşmanınızdır, bunların ardınca gitmeyin…”
( Alıntı )
Diğer Sembolik Melek / Ruh / Cin gibi konularda sorular sorulması halinde bu konular hakkında yrı bir başlık açılması halinde yardımcı olabileceğimi düşünüyorum.
Saygılarımla