Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Dekolte giyene tecavüz ederler.......  (Okunma sayısı 29935 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 19, 2011, 07:40:51 ös
Yanıtla #20
  • Ziyaretçi

Sayın Prenses Isabella  enim de midemi bulandırıyor. Sayın cardiffmonster rica ederim. Bence ağır değil hafif bile kalır.


Şubat 19, 2011, 09:40:28 ös
Yanıtla #21

Sayın Prenses Isabella  enim de midemi bulandırıyor. Sayın cardiffmonster rica ederim. Bence ağır değil hafif bile kalır.

Anliyorum.. bu hissiyata sahip olmanin aslinda ne kadar avantajli oldugunu hesaba katmak gerekli.. cunku baskalarinda gorulen yanlis hatta yanlis otesi davranislar, hareketler ya da karakteristik fiiliyatlarin insana ve es oranda baskalarina da vermis oldugu zararin olcusunu tahmin etmek bile kimi zaman zorlasir. Kimine gore yapilan bazi davranislarin kendilerince hakli olduklarina inandirilma gibi bir durtunun kiside yol acabildigi ozyikimlarin derecesi de bir o kadar agirlasir haliyle sonuc kacinilmaz olur. Cok daha derinlere inersek baska seyler de insanin aklina gelebilir ama kisinin yaptigi seyin iyi ve kotu manada karsiligini ayni oranda almasi gerek hayati cercevesinde gerekse kisinin yakinlarinda gerceklesebilme olasiliginin yuksek oldugunu dusundugumuzde ise olayin yonu baska yonde degisir. Buna genellikle 'karma' denilir. Tabi bunun da icerigi kimilerine gore farkli anlam yukleyebileceginden yine bahsi gecen mevzudan uzak durmak en iyi yontem diye dusunuyorum :)

Yani anlasilacagi uzere Sevgili Hakan; olaya farkli anlamlar yukleyerek degisik acilardan bakabilir, yorum getirebiliriz. Gercekliklerden yola cikarak bircok tanimlar da yapilabilinir. Yeryuzunde yasanmis ve sonuclari itibariyle benzeri durum ve olaylarin getirilererinin kisilere gore ne tur bir psikolojik etki biraktigini ve hayatlari ne acidan etkiledigi kisinin ya da kisilerin karsilastigi olaylara vermis oldugu cevaplarin dogru ve tepkilerinin ise hakli olmasi gereklidir. Ancak bu her zaman icin soyledigim gibi ; 'neye gore - kime gore ? :D Genellikle bu tur diyaloglardan, konusmalardan, aciklamalardan uzak kalisimin nedeni gereksiz olarak gordugum ve bosuna yapilmis cabalarin, yorumlarin sonucta hicbir ise yaramadigini gormekten kaynaklaniyor.  Bu tur seylerle vakit oldurmek olacagi icin genellikle vaktin degerli ve daha ahlaki guzelliklerle harcanilmasi gerektigi dusuncesindeyimdir, her zaman icin .. o yuzden bu tur seyleri dusunen, fiiliyata geciren insan disi varliklari anmak bile bi bakima aci ve cok da yakisik almayan bi tutum olmakla birlikte bahsini bile etmeye gerek yoktur, bana gore tabi..

Saygilarla,
« Son Düzenleme: Şubat 19, 2011, 09:58:45 ös Gönderen: Prenses Isabella »
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Şubat 19, 2011, 10:00:24 ös
Yanıtla #22
  • Ziyaretçi

Aslında trajikomik bir şekilde mizah kısmına koyduüum video da bu konu ile ilişkilendirilebilir;

İki Amerikalı oyuncu olan bayanlar sokakta karşılaştıkları sözlü ve *gözlü* tacizlere bir tepki olarak o videoyu hazırlayıp yayınlamışlar.

İsteyen istediği gibi düşünebilir; ancak benim bu noktayı toplumsal bir çerçevede değerlendirdiğimde kesinlikle ve kesinlikle inanç sistemleri ile bağlamayı doğru bulmuyorum. Cehalet diyebilirsiniz, lişilerin aklının başları yerine belden aşağıya çakılı kalması diyebilirsiniz ama sosyal olarak *dini kurallar* yahut *toplumsal tabular* diyebilmek için tutarlı bilimsel veriler ortada olursa ancak sonuna kadar tartışırım, aksi halde o noktadan uzatmanın bir mesnedi olmayacağını düşünüyorum.

Linkini hatırlamıyorum ancak Siirt'te hatırlanacaktır küçük çocuklara karşı *iğrenç* bir vaka olmuştu; bu olayın protestolarına katılan ve boy boy resimleri çıkan bir kişinin de 18 yaşından küçük bir kıza 2 yıl boyunca tecavüz ettiği ortaya çıkmış!!!!

Özgürlük, serbestlik gerçekten güzel şeyler, özellikle cinsel açıdan özgürlüğü savunuyorsanız, bazı gerçekleri de dikkate almak lazım, ben de bir insanım ve açıkcası ben de cinsel özgürlüğü savunabilmek isterim...(!) Ancak Amerika gibi serbest bir ortamda iki bayanın büyük bir cesaretle sokakta yürürken yaşadıkları rahatsızlık, serbestliğin çok da faydalı olmadığını gösteriyor *bence*. (artı cinselözgürlük ile, korunmalı birlikteliklerde bile bulaşan HPL gibi tedavisi meçhul bir çok hastalığa en sağlıklı korunmanın tek eşlilik olduğu batıdan doğuya tüm tıp uzmanlarınca tavsiye edilen bir şeydir)
 Aksini söyleyenlere saygı duyarım ama kesinlikle benimsemem...

Kadınların rahatsız ve mağdur olduğu bir konuya erkek olarak daha fazla bir şey söyleme hakkımın olmadığını düşünüyorum.. Ki erkek egemen bir toplumda sadece biz erkekler cinsel özgürlüğü savunuyorsak orada bir şeyler tersdir zannımca...

saygı ile


Şubat 19, 2011, 10:09:45 ös
Yanıtla #23


Linkini hatırlamıyorum ancak Siirt'te hatırlanacaktır küçük çocuklara karşı *iğrenç* bir vaka olmuştu; bu olayın protestolarına katılan ve boy boy resimleri çıkan bir kişinin de 18 yaşından küçük bir kıza 2 yıl boyunca tecavüz ettiği ortaya çıkmış!!!!


Olayin gercek yonu bulunmakla birlikte bahsi gecen bolgelerde bu tur durumlarin yasanmasinin aslinda daha yaygin oldugu ancak ortaya cikabilenlerin sadece 3 te birinin gorunurde gozuktugunu soyleyebilirim. Durumlari herhangi bir basin yayin organlari, araci olmaksizin birebir yasananlari tum ciplakligiyla gorebilme sansina sahip oldugum icindir ki, 1992 yillarinda gerceklestirilen cok sayida faili mechullerin de nasil ki gunumuzde yavas yavas ortaya cikiyorsa ayni sekilde yasanmis ve hala ustu kapatilmak istenen bircok talihsiz yasanmisligin da ustu cizilmek isteniyor ne yazikki...

Sanirim daha cok olaylar desifre edilebilinir boylelikle ama yukarda degindigim gibi bunlarla ilgili konusmak hakikaten benim icin kendi ahlaki seviyemi dusurmek gibi birsey hissettiriyor bana.. soz konusu bile etmeye layik goremiyorum bir turlu..

Bu hususlarda konusmamin gereksiz oldugu dusuncesinde oldugum icin hepinize degerli ve ahlaki paylasimlar diliyorum.
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Şubat 19, 2011, 10:27:13 ös
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

Okumak sadece cehaleti alır, eşeklik baki kalır diye bi laf vardır. Sanırsam cahil olmak ya da olmamak insan olmanın kriterlerinden biri değildir ve de olmamalıdır.


Şubat 20, 2011, 01:20:32 öö
Yanıtla #25
  • Ziyaretçi



Şubat 20, 2011, 01:21:33 öö
Yanıtla #26
  • Ziyaretçi

Yeni bir polemik konumuz  oldu diyecektim.



Şubat 20, 2011, 01:45:54 öö
Yanıtla #27
  • Ziyaretçi

Yorumunuz için tşekkürler Prenses İsabella kardeşim. Mağdurlarn suçlandığını gördükçe yüreğimiz daha çok acyor ve içten içten kanıyor. Sayglar.

Sayın Prenses Isabella  enim de midemi bulandırıyor. Sayın cardiffmonster rica ederim. Bence ağır değil hafif bile kalır.

Anliyorum.. bu hissiyata sahip olmanin aslinda ne kadar avantajli oldugunu hesaba katmak gerekli.. cunku baskalarinda gorulen yanlis hatta yanlis otesi davranislar, hareketler ya da karakteristik fiiliyatlarin insana ve es oranda baskalarina da vermis oldugu zararin olcusunu tahmin etmek bile kimi zaman zorlasir. Kimine gore yapilan bazi davranislarin kendilerince hakli olduklarina inandirilma gibi bir durtunun kiside yol acabildigi ozyikimlarin derecesi de bir o kadar agirlasir haliyle sonuc kacinilmaz olur. Cok daha derinlere inersek baska seyler de insanin aklina gelebilir ama kisinin yaptigi seyin iyi ve kotu manada karsiligini ayni oranda almasi gerek hayati cercevesinde gerekse kisinin yakinlarinda gerceklesebilme olasiliginin yuksek oldugunu dusundugumuzde ise olayin yonu baska yonde degisir. Buna genellikle 'karma' denilir. Tabi bunun da icerigi kimilerine gore farkli anlam yukleyebileceginden yine bahsi gecen mevzudan uzak durmak en iyi yontem diye dusunuyorum :)

Yani anlasilacagi uzere Sevgili Hakan; olaya farkli anlamlar yukleyerek degisik acilardan bakabilir, yorum getirebiliriz. Gercekliklerden yola cikarak bircok tanimlar da yapilabilinir. Yeryuzunde yasanmis ve sonuclari itibariyle benzeri durum ve olaylarin getirilererinin kisilere gore ne tur bir psikolojik etki biraktigini ve hayatlari ne acidan etkiledigi kisinin ya da kisilerin karsilastigi olaylara vermis oldugu cevaplarin dogru ve tepkilerinin ise hakli olmasi gereklidir. Ancak bu her zaman icin soyledigim gibi ; 'neye gore - kime gore ? :D Genellikle bu tur diyaloglardan, konusmalardan, aciklamalardan uzak kalisimin nedeni gereksiz olarak gordugum ve bosuna yapilmis cabalarin, yorumlarin sonucta hicbir ise yaramadigini gormekten kaynaklaniyor.  Bu tur seylerle vakit oldurmek olacagi icin genellikle vaktin degerli ve daha ahlaki guzelliklerle harcanilmasi gerektigi dusuncesindeyimdir, her zaman icin .. o yuzden bu tur seyleri dusunen, fiiliyata geciren insan disi varliklari anmak bile bi bakima aci ve cok da yakisik almayan bi tutum olmakla birlikte bahsini bile etmeye gerek yoktur, bana gore tabi..

Saygilarla,


Şubat 20, 2011, 07:59:22 öö
Yanıtla #28
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

O KAFA!

Her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de tâcizcilerin olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi İlâhiyat Bölüm Başkanı Prof. Orhan Çeker sorunun kökenine inilmesi gerektiğini ifâde ederek yumurtladı ya:

“Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte (ânında sözlük: açık saçık) giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikâyet etmen makûl değildir. Bu konuda suçu işleyenleri savunduğum anlaşılmasın. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Lâkin bu suçun işlenmesinde dekolte ve tahrik edici kıyâfetler giyinen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabii ki erkek suçludur ama kadının da suçu göz ardı edilirse mes’eleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur. Öncelikle belirtmeliyim ki dinimizde böyle bir ceza yok. Bu siyasî otoritenin kararı ile uygulanan bir ceza yöntemidir”.

Henüz vakit erken olduğu için, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, “YÖK Başkanım da bu konu üzerine duyarlı. Beni aradı. Hâttâ dekan sanmış. ‘Ne biçim dekanın var Süleyman, şununla bir konuş” şeklinde tepki gösterdiğini ve kendisinin de bu profesör tarafından yapılan açıklamaya katılmadığını söyledi. Programda böyle bir bilginin kendisine ulaşmadığını ve gerçeği yansıtmadığını söyleyen Orhan Çeker, Üniversite Rektörü’nün yayına bağlanmasıyla şoke oldu.

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan da CNN TÜRK canlı yayınına bağlandı ve “tüm hanımefendilerden üniversitem adına özür diliyorum. Çeker’in açıklamaları kendisini bağlar, üniversitemin görüşü değildir. Bu konuda çok üzgünüm. Konya böyle bir şehir değil, tek bir kişinin sözleriyle bizleri değerlendirmeyin”!

                                                                                              ***

Hep derim, yazarım…

Şu memlekette unvanlı vâizler yetişiyor ilâhiyat fakültelerinden diye…

Bu rezâlet veya kepâzelik veya ne derseniz deyin, gökten zembille inmedi, yanılıyor muyum?

Deve gibi, neresi düzgün ki!

Koskoca YÖK Başkanı, bu profesörü Dekan sanıp Rektör’e fırça atıyor ve soruşturma açın diyor. Rektör ise “Konya böyle bir şehir değil, tek bir kişinin sözleriyle bizleri değerlendirmeyin” incilerini döktürüyor…

Sak üstünde damdağan, kaz beline vurmayı…

Adamın bir de web mekânı var: http://www.orhanceker.com/. Yoruma ne hâcet! 1953’te Haymana / Ankara’da doğmuş. 1972 Yozgat İmam Hatip Okulu’nu, 1976 Konya Yüksek İslâm Enstitüsü ve 1980 Bağdat, Mustansıriye Üniversitesi Arap Dili Enstitüsü’nü bitirmiş(!). Kısa bir süre Batman Kız Meslek Lisesi’nde öğretmenlik yaptmış. 1977’de Konya Yüksek İslâm Enstitüsü’nde Fıkıh Asistanı olmuş. 1986’da Konya İlâhiyat Fakültesi’nde İslâm Hukuku Doktoru, 1988’de Doçenti ve 1996’da Profesörü olmuş. Hâlen Selçuk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi İslâm Hukuku Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktaymış. Evli ve beş çocuk babasıymış.

O kafa ne mi demek?

Kadını erkeğin kölesi, seks nesnesi ve kafası çarşafa dolanmış hizmetkâr olarak gören kafa…

15 yaşında kızı nikâhına alırken verdiği tahsil yaptırma sözünü tutmayan kafa!

Daha fazla örnek vermeye gerek var mı?

http://www.keremdoksat.com/2011/02/17/o-kafa/


Şubat 26, 2011, 12:02:42 ös
Yanıtla #29
  • Ziyaretçi

Dürüst olmak gerekirse;,

Doksat'ın çıkarımına hiçbirşekilde katılamıyacağım. Kişinin dini temelli eğitiminden yola çıkarak kitleyi toptan " o kafa"şeklinde tanımlamak ancak avam kahve sohbetlerine yakışır.

Aynı çıkarımla, İstanbul'da Ermeni bir işadamının çalışanlarına, yemek arasında bile namaz kılmalarını yasaklamasını tüm Ermeni vatandaşlara yansıtır ve hepsini birden Tür-İslam düşmanı olarak görürdük. Ayrıca da ;adı geçen prof, aldığı dini eğitimin temellerine vakıf olamamışsa suç dinin kendinde midir yoksa o yaşta ve konumda birkişinin kişisel egosunda mıdır? Ülkemizde hangi eğitim kurumu dört dörtlük ki, imam hatiplere gidenler evliya olsun? Yahut, Teolojik eğitim alanların hepsi de Alîm olsun?

BU konuyu fazla uzatmak istemiyordum ama bugün gördüğüm bir haber açıkcası beni yazmaya zorladı. Yorum yapmıyorum, Acaba Amerikalı öğretim görevlisinin de mi toplumsal baskılar nedeni ile iş arkadaşına iğrenç tacizler uyguladı? Acep oda mı bağnaz dincilerden di?

http://www.milliyet.com.tr/abd-li-uzmanin-tacizi-belgelendi/guncel/haberdetay/26.02.2011/1357349/default.htm

Bir de bizzati ilk ağızdan dinlediğim iki taciz olayını anlatmak istiyorum;

Bir üniversitede, öğretim görevlisi öğrencisine -hoşlanma- gerekçesi ile yazılı sözlü tacis uyguluyor, öğrenci rahtsızlığı defalerca dile getiriyor , ama hoca durmuyor tacizler fiziki boyuta geçiyor, sonra öğrenci şikayetçi oluyor ve hoca atılıyor.

İkincisi, gene bir üniversitede 50 li yaşlarda, sosyal bilimlerin bir kaç alanında neredeyse ekol olmuş bir başka öğretim görevlisi, bir öğrencisine e-mail, telefon yolu ile yazılı ve sözlü tacizlere başlıyor, devam ediyor, öğrenci dersi bırakma noktasına geliyor şikayet ediyor, hoca uyarılıyor, savunma geliyor "hepimiz yetişkin insanlarız, hoşlandık teklif ettik ne var bunda, biraz geniş olun , biraz serbest olun?" Yani benim anladığım , sadce kişinin arzuladıkları serbest olsun her arzuladığına istediğini yapsın çekip gitsin! Velhasılı hatun kişi de istemez ise, veya rahatsız olur ise ****tacizden***** "AAAA ne ayıp ne kadar dar kafalısın" diyerek yaftalansın!!!!"

Doksat'ın çıkarımına atıf yapmak gerekirse, son verdiğim örnektekiöğretim görevlisi dünya görüşü itibari ile *Liberal ve kısmen de Muhafazakar Solcu*. Şimdi Bütün liberalleri, bütün solcuları da bu iğrenç hareketi ve savunmayı yapan insanla aynı kefeye koyalım.... Ne kadar doğru olur?

saygı ile (eğer olunabiliyorsa)


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
16 Yanıt
8441 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 15, 2008, 04:58:00 ös
Gönderen: cardiffmonster
43 Yanıt
22123 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 03:18:36 öö
Gönderen: Genius Loci
0 Yanıt
2086 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 21, 2012, 02:03:30 ös
Gönderen: Makbenah