Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Kötü Enerji ve Varlıkları Defetme Büyüsü  (Okunma sayısı 5806 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 27, 2017, 09:31:10 öö
Yanıtla #10

Sayın Gokcehan Öztekin;Bu tarz şeylerle uğraşaciginiza enerjinizi yogo yada bilimsel bilgileri araştırmaya verseniz daha iyi olmaz mı?Tabi tercih sizin . Saygılarla.
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Mart 27, 2017, 11:47:58 öö
Yanıtla #11

Anarchosa, dediğinde haklısın mantıklı.İnanis biçimime ters dussede döneme bakarsak yaşananlar yanında bir uğraş gibi görünüyor ama Masonlukta böyle şeyler hiç okuyup görmedim:). Sanırım görsem bu kanalda olmazdim.Saygilar.
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Mart 27, 2017, 01:22:32 ös
Yanıtla #12

Büyülerde çeşitli evren yasaları kullanılır. İki tanesi üzerinden çalışma mantığını açıklayacağım. Öncelikle büyünün gerçekleşmesini sağlayan yegane şey inançtır. Tek başına kabaca inanmak bir şeyleri oluşturmak için yetersizdir. Sayın Aleister Crowley, büyünün (majinin - ki tam olarak aynı şey değiller ama maji büyüyü kapsar-) olacak olan oları değiştirmek ve olay yaratmak bilimi ve sanatı olduğunu söylemesinden çıkarımla bu işin bilimsel yönüne ulaşabiliriz. Thelema ekolü kurucusu olan Crowley, evren yasalarından en çok yukarıda olan aşağıda da vardır ve aşağıdaki ile yukarıdaki etkileşim halindedir yasasını kullanır. Bunu biraz açmak gerekirse, bir farenin beynini incelerken büyütebildiğimiz kadar büyüttüğümüzde ve evreni olabilecek en geniş açıdan çektiğimizde aynı görüntüye ulaşmamız iç içe evrenler teorisi ve bunların etkileşiminden faydalanır. Eski büyülerde - bunun bağlandığı gibi bağlansın, bunun yandığı gibi yansın, erisin - sözleri gibi sözlerle aşağıda yani ellerimizle yapıp yaktığımız şeylerle üst evrende çeşitli dalgalanmalar oluşturarak aradaki bağlantı ile bir şeylere ulaşmayı hedefleriz. Lucifer deme sebebimiz neo-satanik bir ritüel olması. Büyülerde kullanılan sözlere spell denir. Şimdiki zaman veya geniş zamanla yazılır çünkü evrenin dili gelecek zamanı ne kadar erteleyeceğini bilmez, bu sebeple olur oluyor benzeri kalıplar kullanılır. Kafiyeler ve tekrarlar enerjiyi uyandırmak için. Bir şiirin yarattığı duygular bazı enerjileri uyandırır ve yönlendirilirse etki olur ve etki de büyüdür. Büyülendim (etkilendim) şeklinde bakarsak basitçe büyü etkidir. Maji biraz daha derin bir konudur ki bu konuyla ilgili yine kendi yazılarımı yer yer paylaşmayı düşünüyorum. Büyülerde genelde yukarıda olan aşağıda da vardır, benzer benzeri çeker değiştirir gibi evren yasaları kullanılır. Bunları hayatta da görmek mümkündür. Diğer örnek üzerinden gidersek, ortak noktaları olan insanlar tanışır ve etkileşim haline geçerler. Birbirlerini etkiledikçe az veya çok birbirlerini değiştirirler. Evren yasaları her yerdeler. Görmek için farkındalık yeterlidir. Sadece neo-satanik büyüler paylaşmayacağım. Bir sonraki paylaşımımı Goetia ve Demon Şefler üzerine yazmayı düşünüyorum. Olaya farklı şekilde yaklaşmaya çalışacağım. Sözlerin önemli olduğu gibi malzemelerin de önemli olduğunu söyleyebilirim. Malzemeler için herbalizm ve ezoterizm bilgisi az miktarda da olsa varolmalı. Yoksa deneme yanılma yoluna gitmek gerekir. Mitolojilerin görünenin dışında görünmeyen anlamları vardır. Tavlanında öyle. Bir zarın alt yüzü ve üst yüzü toplamı 7, bir taraftaki çizgi toplamı 12, pulların toplamı 30, taşın bulunabileceği 4 bölge var. 4 mevsim, 12 ay, 30 gün, 7 - bir haftayı temsil ediyor - . Toplam bir oyun, bir yıl. Oyun bir yılda oluşturuldu. Ezoterizm her yerde.. Şimdilik bu kadar yazabiliyorum fakat fırsat buldukça yazılarımı paylaşmayı düşünüyorum. Her türlü eleştiriye açığım, farklı bakış açılarına her anlamda saygı duyuyorum. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
İyi forumlar..  :)

 Sayın Gökçehan Özteke;

Yazınızdan anladığım kadarı ile,geçmiş ve gelecek zaten yaşanmıştır; bizler sadece gelecekten yansıyan kırıntıları sezgi yolu ile takip ediyoruz.

Anlattığınız bu sanatlar, zaten yaşanmış ve yaşanıyor olan geleceğin bize yansıyan kırıntı kapılarını daha cok genişletmenin bir yolu mu?Bu durumda belli yöntemler ile bu katı kanunların yasaları esnetile bildiği sonucuna varılıyor; öyle mi?

Zeka, bilinen evren'nin micro başlangıcına sadece geçmişten bağlı iken...Sezgi ise, gelecekten yansıyan ve zaten yaşanan macro bilgileri kırıntı şeklinde alabiliyor.

Kısaca:5 duyumuzun ötesinde sezgi ile kavrana bilen "Küçük ve büyük; zaman ve mekan" gibi kavramları aşan bir bağ mevcut.

Bu durumda:

Küçük ve büyük; zaman ve mekan gibi kavramları 5.duyumuz ve  bu duyularımızın icat ettiği aletlerlerin gücü yettiği kadar ölçe biliyoruz.Bu durumda, belli yöntemler ile bu katı kanunları aşa bilenler; kişilerin-mekanların vs. geçmişlerine etki edebiliyor; doğru mudur?

Matematk bu şartlarda gereklilik oluyor.Bu durumda matematik bu konuların nerelerinde rol oynar ?

Not: Alınmazsanız bir ricam olucak.Yazılarınızı paragraflara böler iseniz okunması/anlaşılması daha net ve acık olucaktır; zira gözleri biraz yoruyor.
---  ---  ---

 Sayın @Fatma;

Kur-an bir ahlak kitabıdır; bırakınız öyle kalsın.Ahlak haricinde bağdaştırıldığı her mevzu sadece kur-an'ı zedeler.

 Sevgiler-Saygılar







« Son Düzenleme: Mart 27, 2017, 01:44:13 ös Gönderen: Tik-Tak »
Sen Özelsin


Mart 27, 2017, 05:43:30 ös
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 139
  • Cinsiyet: Bayan

Sayin Gökçehan Özteke nin paylaşimlari dikkat çekici.
Herkes paylasımlarınızı farkli yorumlayabilir.Yalniz çalismalarini bilim işiğinda da paylasırsanız açıklamalariz değerıni biraz daha belli eder diye dünüyorum.
Cünkü paylasimlariniz incelemeye deger faka soyut olduğu için ayni zamanda incelenmeye değmeyecek bir büyü masaliymis gibi algılaniyor.

Paylasimarinizi bilim işiğinda açiklamalariyla birlikte beklemekteyim

Saygılarımla
Ad majorem Dei gloriam
Ab uno disce omnes


Mart 27, 2017, 08:32:30 ös
Yanıtla #14
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 117
  • Cinsiyet: Bay

Nil Nisi Clavis Dest ( Aranan Yalnızca Anahtardır )

Entia non sunt multiplicanda praeter necessitatem


Mart 28, 2017, 01:50:08 öö
Yanıtla #15

Büyü gibi bir konu ile uğraşan kişiye bile kuran da bu yasak sen yanlış yapıyorsun demek? Lucifer'e spell adayan kişiye bunlar boş işler , 'YOGO(!)'  yap demek! Başkalarının hayatlarında ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini dikte edip, sonra özgürlük vs gibi kelimeleri kullanmak!

Bırakınız yapsınlar...

Biraz daha bilimsel konular getirelim ortaya:

Ruhbilim ve sinirbilim'in konusu dahiline giren 'kendini gerçekleştiren kehanet' isminde bir olgu vardır. Pygmalion etkisi olarakta bilinir. Kıbrıs krallarından heykeltraş pygmalion'un kusursuz yaptığı kadın heykeli Galatea (Galata)  gerçek olsun diye venüs'e dualarıyla, bir taşın canlanmasına ve hayatının aşkına kavuşmasına sebep olan inanmışlığı... Mitolojik yunan kralı oidipus'un kehanette olduğu gibi babasını öldürmekten korkusu ve eninde sonunda babasını öldürmesiyle sonuçlanması.

Bana çok nazar değer diyen birinin nazarı üstüne çekmesi!

Bir konuya takıntı düzeyinde inanmışlık ve adanmışlık kişi farkında olmadan o sonuçların oluşmasına yol açacak şekilde eylemlere girişmesine sebep olur. Bunu denek gruplarda da uyguladıklarında kişilerin toplumun kendilerinden beklentilerini gerçekleştirmek üzere eninde sonunda kendini değişikliğe uğratması...

Netice; isterse kuru ağaç kökü, isterse asa, isterse el, onlar araçlardır. Kişi yaptığı eylemlerin bir sonuç oluşturmasına o kadar inanır ki, doğal olarak gelişen sonuçların da kendi eylemlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkışına ikna olur.

Uzatılabilir.

Netice: Tuttuğu takım maçı kazansın diye hep aynı formayla maç izleyen, totem yapan kişiyle, tütsü yakan, kazanlarda kurbağa bacağı kaynatan ya da keçi kurban eden kişi basit temel psikolojik bakış açısıyla aynı durumdadır.

 Cok güzel yorumlamışsınız.

Piramitlerin mistik sırları olduğuna inan bir topluluk ile yapılan bir deneyde, Mısır piramitlerinin oranlarından anlam çıkarma olan nümerolojik piramitolojiden faydalanılmıştır.

Keops Piramidi için çok sayıda, farklı uzunluk ölçümleri yaparak ve bu ölçümler çok farklı şekillerde birleştirilerek, çeşitli oranlar çıkartılmıştır. Dolayısıyla bu çıkan sonuçlara taraflı olarak bakan kişilerin, yüzeysel olarak  Dünya'nın boyutları ile çarpıcı benzerlikler bulmaları sağlanmıştır.

Bir kavram incelenir iken, taraflı ve odaklanmış bir bakış, duygusal inanmışlık ile birleşince,bireyin tepkisi, secici-taraflı kanıt elemesi/bulması ile sonuçlanıyor.

Yanılgıya düşmenin büyük bir nedeni ise, incelenen konuya duyulan duygusal bağ olduğu gözüküyor.

Odaklanılmış bir konu elbette bir sonuç verecektir; bu tip olguların rağbet görerek kuşaklara aktarılabildiğine göre bir izahı olmalı...


Saygılar.
Sen Özelsin


Mart 28, 2017, 02:00:44 öö
Yanıtla #16

Sayın Tık tak ,Bende son zamanlarda araştırdığım konulardan bir tanesi Mısır piramitleri? Matematiksel ve geometrik yapılış şekli günümüze kadar çözümlenememis.Anarchosanin takip ettiği bazı linklerden bakıyorum da çok güzel bilgiler linkler sunuyor. Saygılar.
Üyeliğimin iptalini talep ediyorum!Aksi taktirde dava edecem! Formda zorla kayıtlı tutuluyorum.Defalarca üyelik iptali talep ettim..Formda kayitli üye olarak bulunmak istemiyorum.Bu form zaman kaybı!


Haziran 06, 2017, 03:27:44 ös
Yanıtla #17

  Son zamanlarda gördüğüm en yararlı , ilginç paylaşımlardan ve üslubunuzu çok sevdim.Maji/büyü ayrımı üst evren/alt evren ayrımına göre mi yapılıyor? Ayrıca üst ile alt arasında söz ve inanç ile enerji (itici güç) yaratıp etkileşim kurmaya büyü denebilecekse , Çekim Yasası diye bildiğimiz fikirler , maji/büyü içinde kendine yer bulabilir mi?


Haziran 14, 2017, 05:59:42 öö
Yanıtla #18

Yorumlar için teşekkür ederim. Bilgim sınırlarında cevaplamaya çalışacağım.

Öncelikle evren yasaları esnetilebilir ve arttırılabilir. Belirli bir farkındalık düzeyinde gözlemle ulaşılabilir. Kullanılabilir ve kullanılmasında bir sakınca olduğunu sanmıyorum. Bülent Kısa'nın "Büyü Sohbetleri"ndeki örneğini dilim döndüğünce anlatmak istiyorum.

Bir kadın düşünün, bu kızı elde etmek isteyen birkaç kişi var ve biri de sizsiniz. Yakışıklı olan biri yakışıklılığını kullanıyor, şair olan şiir yazıyor, parası olan arabasıyla geliyor, silahı olan silahını kullanıyor vs vs.. Büyü de ancak bunlar kadar adaletsizdir. Mutlak bir güç değildir. Her tarif %100 sonuç vermez. Aleister Crowley demiş ki "Maji olacak olan olayları değiştirme ve olay yaratma sanatı ve bilimidir." Buradaki bilimden kasıt evren yasalarının farkındalığından ibaret değil. Bitkileri ve karışımları hazırlayıp taşımaktan kolaya kaçmak için pirinç kullanılması gibi basit bir örnek verebilirim. Pirinç bitkilerle aynı kaba kapatılırsa bitkilerin özelliklerini elde eder. Taşıması ve kullanması daha kolaydır. Basit ve işlevsel bir örnek verme sebebim daha anlaşılır olsun diye yaptığım bir şey. Örnekler elbette çoğaltılabilir..

Çekim yasasında beynin titreşimleri meselesine değinilir. Beynimiz titreşimler yaymakta; hipnoz durumunda ve uyku durumunda net şekilde ayırt edilebilen bu titreşimler gibi isteklerimiz acılarımız hayallerimiz içinde titreşimler yaymakta. Ne düşünürsen onu yaşarsın yasası olan çekim yasası benzer benzeri çeker yasasını andırmaktadır. Dış dünyadan, zihnimizdeki benzer durumu çekmek olarak açıklayabiliriz. Çeşitli din adamlarının kalpten istemek ve elde etmek ile ilgili sözleri var..

Buradan sonuçla insanın ne istediğini bilmesinin önemli olduğuna inanıyorum. Önemli olan kendimiz için doğru şeyi istemektir. Yeterince istedikten sonra elde edemeyeceğimiz şey yok.

İyi forumlar..