Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Bir tuhaf ülke: "Türkiye"  (Okunma sayısı 8878 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 16, 2010, 12:00:25 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Gerçekten ilginç bir ülkede yaşıyoruz. Lafta çağdaş medeniyetler seviyesi deyip eylemde tam tersini uygulamada üzerimize yok; düşünce özgürlüğü deyip mangalda kül bırakmayıp youtube'u kapatan da gene bizleriz. Bunun yanında, ahlakçı kesilip televizyondaki gayri ahlaki ilişkileri anlatan dizileri rating sıralamasında üst sıralara taşıyan da gene bizleriz.


Bir bir bakalım:


1- Dünyanın en iyi ordularından biri Tsk yanılgısı

300 yıldır toprak kaybeden bir ülkenin kendisine egemen güçler tarafından biçilmiş sınırlarıyla yetinip de bunun üzerine dünyanın en büyüklerinden biri olduğuna inanması cidden ilginç bir bakış açısıdır. Askerlik hizmetinde yıllar öncesinden birkaç yıl ile başlayıp bugünlerde vatan savunması ve jeopolitlik önem gibi sebepler öne sürerek vatan evladını alıp ona çay demletip kahve servisi yaptıran, rütbeli askerlerin altına paspas yapıp da oğlunu askere davul zurna ile gönderen de gene bizleriz. Bir bakalım dünyada nasılmış ki bu askerlik? Ona göre kafamızda ülkemizle ilgili bir resim oluşsun :

Almanya: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Askerlik süresi 9 aydır. 1949 yılında vicdani retçilik statüsü yasalara girmiştir. Bu haktan yararlanmak isteyenler 9 aylık alternatif ulusal hizmetlerde görev yapmaktadırlar..

Fransa: Zorunlu askerlik sistemini ilk uygulandığı ülkede, 2002 yılı itibariyle profesyonel orduya geçilmiştir.

Danimarka: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Hizmet süresi görev alınan kuvvet ve rütbeye göre 3 ay ile 14 ay arasında değişmektedir (Ortalama süre 9 aydır). 1917 yılında vicdani retçilik kabul edilmiştir. Bu statüyü tanıyan ilk Avrupa ülkesidir. Alternatif hizmet süreleri 3 aydan 14 aya kadar değişmektedir (Ortalama süre 9 aydır).

İspanya: 2002 yılı itibariyle zorunlu askerlik sistemi kaldırılarak profesyonel orduya geçilmiştir.

Norveç: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Askerlik süresi 12 aydır (Pratikte 8 veya 9 ay şeklinde gerçekleştirilmektedir). Az sayıdaki yükümlü askerlik görevini ulusal muhafız teşkilatında yapmaktadır. Buradaki hizmet süresi 6 aydır, ancak 44 yaşına kadar her sene iki haftalık yedek eğitimi almaları gerekmektedir. Vicdani retçilik statüsü 1922 yılından beri bulunmaktadır.

Rusya: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Hizmet süresi 24 ay, yüksek okul mezunları için 12 ay olarak belirlenmiştir. Vicdani retçilik statüsü 2004 yılında tanınmıştır. Alternatif hizmet süresi yüksek okul mezunları için 21 ay, diğerleri için 42 aydır. Ayrıca, silah taşımadan üniversite mezunlarının 18 ay, diğerlerinin 36 aylık askerlik yapmaları da mümkündür.  Rus Devlet Başkanı Putin 2007 yılında ordu mevcudunun yaklaşık yarısının profesyonellerden oluşabileceğini ve 2008 yılından itibaren  askerlik süresinin 1 yılla sınırlandırılabileceğini ifade etmiştir.

İtalya: 2000 yılında parlamentoda alınan karar uyarınca ordunun 2007 yılından sonra tamamen profesyonel bir örgütlenme olması planlanmıştır. Ancak, geçiş süreci tahmin edilenden daha hızlı ve başarılı uygulanınca öngörülenden iki yıl önce, 2005 yılında profesyonel orduya geçilmiştir.

Çin: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır ancak ülkenin büyük nüfusu ve yeterli gönüllü sayısı nedeniyle zorunlu askerlik uygulanmamaktadır.

ABD:  Zorunlu askerlik uygulaması bulunmamaktadır .Profesyonel ordusu vardır. Ancak, bu gücün yetersiz kaldığı durumlarda kongrenin zorunlu askerliği yürürlüğe sokma hakkı bulunmaktadır.

Polonya:  Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Askerlik hizmeti 10 ay, üniversite mezunları içinse 3 aydır. 1988 yılında vicdani retçilik statüsü yasalarla güvence altına alınmıştır. Alternatif hizmetin süresi 18 ay, üniversite mezunları içinse 6 aydır.

Macaristan: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Askerlik süresi 9 aydır. 1989 yılından beri vicdani retçilik statüsü yasalarında yer almaktadır. Vicdani retçilerin 18 aylık alternatif hizmetlerde bulunmaları öngörülmüştür. 2003 yılında profesyonel orduya geçilmesine karar verilmiştir.

Kanada: Profesyonel ordusu vardır. Zorunlu askerlik sisteminin uygulanması konusunda yasalarında herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

İngiltere:  Zorunlu askerlik uygulaması bulunmamaktadır.

Hollanda:  Zorunlu askerlik uygulaması bulunmamaktadır.


Yukarıda adı geçen ülkelerin hepsi az jeopolitik öneme sahip olduklarından(!) vatandaşına bu şekilde askerlik yaptırmaktadırlar. Çünkü (gerçi Amerikalıların neredeyse yarısından fazlası Türkiye'nin yerini bile doğru dürüst bilmese de) tüm dünya Türkiye'ye göre şekillendiği için, (:)) bizim gibi önemli başka memleket yoktur.

Yıllarca, doğuda üstünden tc kimliği çıkan insanlara karşı savaş verip bunun gerekli hatta vazgeçilmez olduğunu savunuruz; bunun aksini iddia edenler ise "köpektir, şerefsizdir, haindir". Bayılırız kendimiz gibi düşünmeyeni aşağılamaya. Yıllardan beri kimseleri beğenmeyiz, Arap'a pis, Batı'ya ukala deriz ancak -farkında mısınız bilmem  ama- dünyada en az sevilen milletlerden biri olup (aynı yahudiler ve zenciler gibi ama nedir onlar kadar açık şekilde aşağılanmıyoruz) pasaportu geçmeyen/değersiz üçüncü mü dersiniz beşinci mi bilemiyorum, bir dünya ülkesiyiz. Ama olur muu hiç, bizden başkası yok... Neyse doluyum bu konuda, özetle demek istediğim; İngiltere'de, Kanada'da  kısaca gelişmiş ülkelerde askerlik dahil olmak üzere, nasıl bir düzen varsa bizde de öyle olmalı diyenlerdenim.


2- Kendi dinini tehdit olarak gören bir ülke: Türkiye

Yıllarca böyle bir tehdit ile avutulduk islami rejim..vs Böyle bir şey mümkün müydü,  sorgulayan, soran çok olmadı. Olduysa da kılıf hazırdı: "Hain"... Zamanında namaz kılmak, kutlu doğum haftasına katılmak böyle bir tehlikenin tırmanması için yeterli görüldü(tabii kimin ekmeğine yağ sürdüğü de ortada). Darbeler yapıldı. Yıllar önce komünistler tehditti (ki böyle bir tehdit Batı'nın desteğini kazanmak için uydurulmuş bir yalandı hatta öyle ki zamanında Batı'dan Sovyet Rusya'ya yaklaşıyor bahanesiyle izin alıp Menderes'i de asmışlardı) şimdi müslümanlar... Tehditi bol bir ülkeyiz vesselam; kendi dinini, kendi halkını tehdit olarak gören bir ülkedir Türkiye. Başörtüsüne okulllarda izin verilmesi ile tüm laik cumhuriyet ortadan kalkacaktır. Tabii inanırsanız buna... Türkiye'deki gibi faşist laiklik uygulamasının Batı'da bir örneği var mıdır, bilemiyorum, ben göremedim de... :( Ama biz alışığız batı'dan daha çok batıcı olmaya çağdaş medeniyetler seviyesini aşmak (ulaşamadan aşmak nasıl mümkünse bilemiyorum artık bu, okuyanlara kalsın) da bizim her yerde dile getirdiğimiz tuhaf ifadelerden biridir.


3- Halkın cahil olmasından beslenen bir düzen

Halk bilinçlendikçe, okudukça eğitime katıldıkça ülkedeki yönetimlerin/hükümetlerin kalitesi de ona göre artar fakat bizde varolan düzen bozulmak istenmediğinden ne parti(ler) yasası değiştirilir, ne de eğitime fazla yatırım yapılır. Çünkü okuyan ve bilinçli bir halk, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki yıllardan beri süregelen kişilere dayalı, kokuşmuş köhne düzenin sonu demektir.


4- Üretemeyen bir ülke: Türkiye

Sanattan, spora, bilime hatta yapılarımıza kadar cumhuriyetten bu yana bir üretim kısırlığı yaşıyoruz; üretemeyen bir ülkeyiz, başkasından alıp aynısını ya da benzerini yapmayı yeğliyoruz (bir de bunu kendimiz yapmışız gibi sunanlar var, onlara hiç değinmiyorum ) çünkü böylesi, emek sarfedip insanın kendisnin yapmasından daha kolay olduğu için bunu yeğliyoruz. Üretmek için öykünebilmeniz için yaslandığınız kendi değerleriniz olması gerekir (başka ifadeyle; bir ulus kendisiyle, geçmişiyle barışık olmalıdır), eğer bu yoksa geçmişteki yeşilçam gibi bugünkü Türk pop Müziği, bilim sahamız gibi ne idüğü belirsiz değersiz çalışmalara sahip oluruz.


 Değişmek için ilk adım, farkında olmaktır

Değişimin başı farkındalıktan geçer, eğer bilinçli iseniz olaylar,durumlar karşısında tavırlarınız da kendiliğinden/doğal olarak değişecektir. Farkındalığınız ve farkındalığınızı başkalarına aşılamak/aktarmak(onları bilinçlendirmek), kendi değerlerine yabancı olmayan uygar ve özgürlükçü bir Türkiye'nin kurulması için (abartı olarak görülmesin ama neredeyse) bir yurttaşlık görevidir.


Yorumlarınızı paylaşmanız dileğiyle...
« Son Düzenleme: Nisan 16, 2010, 12:13:30 ös Gönderen: Texan »
Çöl Bilgesi


Nisan 16, 2010, 12:17:47 ös
Yanıtla #1
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Belki bu yazıya birçok katkıda bulunulabilir, birçok şey söylenebilirdi.

Ben tek bir noktaya değineceğim:

"TÜRKİYE'NİN KENDİ DİNİ" YOKTUR. TÜRKİYE LAİK BİR ÜLKEDİR.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 16, 2010, 12:58:24 ös
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 788
  • Cinsiyet: Bay

Güzel bir yazı,tebrik ederim. .

malesef türkiye laik değil,bunu büyük puntolarla yazınca da laik olmuş olmayacak. .

dün tv de kutlu doğum haftasına katılan liderleri izledim.
Diyanet işleri başkanının konuşmasını dinledim. .
Diyordu ki:" Hepimizin ortak paydası olan. . .bla bla . ." dedim hangi ortak payda. .
ben neden bu ortak payda da hissedemiyorum kendimi acaba. .
herkesi müslüman sanmak,herkese müslüman gözüyle bakmak,sanki din, ırk gibi doğuştan sahip olunan ve değişemeyen bir olguymuş gibi davranmak. .
benim içim burkuldu. .
herkes bu ülkenin dini islam gibi davranıyor.
hiç kimse bu ülke laikmiş gibi davranmıyor. .
ve anayasada bu ülke laik diyor. .
al sana bir tuhaf türkiye işte. .
Vostede é vostede. . Nunca perder o caducidade. .


Nisan 16, 2010, 01:58:10 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

 Paylaşım için teşekkürler belki uyanırız...Zorunlu askerlik kalkar umarım..

Saygılarımla..


Nisan 21, 2010, 01:19:13 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay



Belki bu yazıya birçok katkıda bulunulabilir, birçok şey söylenebilirdi.

Ben tek bir noktaya değineceğim:

"TÜRKİYE'NİN KENDİ DİNİ" YOKTUR. TÜRKİYE LAİK BİR ÜLKEDİR.




Üstteki cevaba bir karşılık yazıp yazmamakta tereddütte kaldım ancak ülkemizin içinde bulunduğu duruma karşı vicdanen rahatsızlık duyduğum için, bir cevap verme gereği hissettim ve şu an o fırsatı buldum.

Öncelikle, Sayın ADAM size büyük bir saygı besliyorum, forumdaki en tecrübeli, bilgili kişisiniz, foruma yazdıklarınız çok faydalı şeyler. Ancak bu konuda (sizi tenzih ederek) büyük yanılgı içinde olduğunuzu düşünüyorum.


Türkiye Laik bir ülkedir fakat Laikliği uygulama tarzı kesinlikle yanlıştır; Türkiye'de rahiplerin ve rahiblerin kıyafetleriyle sokakta dolaşamamasını, başörtüsünün (ki bu kendi dininde var) tehdit olarak görülmesini anlayamıyorum ve kabul edemiyorum. Laik bir ülke diyerek insanların bu kavramın faydalarından da soğutulduğunu düşünüyorum; dini olmayan bir ülke olamaz Sayın ADAM olursa da kendisiyle çelişen Türkiye gibi bir ülke olur (sayın Tibet'in biraz dile getirmiş olduğu gibi).

Türkiye bugüne kadar Laiklik tasladı da ne(ler) oldu biliyorsunuz... Filistin'de Filistinliler göçmen durumuna düştü, Bosna'da müslümanlar katledildi sessiz kaldı(Avrupa'da karşılaştığım Bosnalı bir genç," savaş sırasında bize türklerin yardıma geleceğini ummuştuk ama öyle olmadı" dedi o anı unutumadığım gibi içim de burkuldu), Çeçenistan'da bağımsızlık mücadelesi veren dindaşlarına soydaşlarına "terörist" damgası vurdu... Yetmez mi bunlar, sayın ADAM? Türkiye'nin içinde bulunduğu İslami yöneliş adaletli bir yönetimin çıkmasına vesile olmadığı sürece çok daha zor günler yaşamaya gebeyiz (http://www.tempodergisi.com.tr/toplum_politika/08907/ - http://www.yalcinguran.com/2010/01/turkiye-icin-ic-savas-senaryosu.html ).  Eğer gidişat ve kafa yapısı değişmezse olacakları size söyleyeyim aynı Atina doğumlu Bizanslı Tarihçi Laonicus Chalcondyles'in dediği gibi:

-Türklerin başına geçecek ismi 11 harfli, 11. devlet adamı, ülkenin bekasını belirleyecektir.11'inci Başkan döneminde Türk devleti, büyük bir sarsıntı yaşayıp yıkılma noktasına gelecektir. (bugünlerde ülkedeki bu çatırdamayı hissediyoruz zaten)

-Önce, Müslüman şeriatı artacaktır. Eğer yedinci seneye kadar kaldırılmazsa, on ikinci seneye kadar buranın hâkimi olacaktır. Sonra, Hıristiyan silahlarıyla bir tutsaklık dönemi gelecektir. (yani 2014-2019)

-Yıkım, adaletsizliklerin en kötülerinin gerçekleştiği bir dönemin ardından olacaktır.

-İstanbul'un camileri ve Ayasofya üzerinde haçlar dikilecektir. Bu haçlar, saplanacağı yere silahlı ellerle saplanacaktır.

( http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=9152.0 )

Tüm bunların gerçekleşmemesi için hiçbir neden yok ve acı bir şekilde söylemeliyim ki; ne yazık ki ülkemizin gidişatı da -eğer bir düzelme olmazsa- bu acı sonucu ortaya çıkaracak gibi görünüyor fakat gene de "Allah korusun" diyorum ve size, sizin gibi düşünenlere Laiklik yolunda başarılar diliyorum.





Çöl Bilgesi


Temmuz 19, 2011, 09:49:09 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Gayet güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık


Ağustos 26, 2011, 04:27:38 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

Devlet'in dini olması saçma bir kavramdır,  Devletin dini olmaz... medeni ülkelerde bu böyle , Sayın ADAM,'a bu konuda kesinlikle katılıyorum...
Sayın Texan, yazılarında katıldığım ve katılmadığım yönler var ,
bir satıcıya gittiğinizde bir malı almak istediğinizde satıcı bu maldan daha iyisini bulamazsınız demesi normaldir...
ülkeler kendi milletlerini ve milliyetçiliğini yükseltip bağlılığını arttırmak için bazı söylemlerde bulunmasının yadırganmasını doğru bulmuyorum...

o saydığınız devletlerin bir kısmı farklı inanç sistemlerini tarih boyunca bazen düşman olarak görmüş olabilir , irticai faliyetlerle herhangi bir ülkenin bütünlüğüne kast edecek fikir,görüş,inanç'a bizce doğru olsun olmasın müdahale olduğunu biliyoruz en modern ülkelerde bile,
bana göre laikliği en iyi uygulayan devlet kurumu TSK'dır , TSK'nın temelidir laiklik kendisini o şekilde yapılandırmış bir kurumdur..

hangi dinden olursa olsun insanlar dünyanın bir çok yerinde malesef öldürülür , mesela çinde uygur türklerine saldırı oldu uygur türkleri hem türk hemde türkiyenin çoğunluğunun inancı ile aynı inançtan , fakat sessiz kalındı ,neden ? çin ile ticaretimiz var diye, inanç sistemini devlet yöntemine karıştırılması kadar kötü birşey yoktur, önce şunu belirtmeklazım, malesef bu tarz söylemler söylenmiyor fakat karar verilmesi gereken şudur,
herhangi bir devlet 50-80 IQ lu insanlar mı yönetmesi iyi olur ? yoksa 140-180 IQ'lu insanın mı yönetimi kontrol etmesi iyidir ?

50-80 IQlu insanların duyguları ile mi hareket edilmesi doğrudur ? yoksa 140-180 IQ lu insanın mantığı ile mi ? sosyal tepki gösterilebilir fakat bunu devlet problemi haline getirmek nederece doğru ? gelişmiş ülkelerde karar mekanizması zekası yüksek olanların devlet yönetiminde söz sayibi olması ile ilişkilidir,


Saygılarımla,
418


Ağustos 26, 2011, 06:18:28 ös
Yanıtla #7
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Foruma yazı yazmayı bir süredir aldığım kişisel karar doğrultusunda uyarı cezasını protesto için yazmıyordum okumakla yetiniyorum,lakin bu yazıyı okuyunca kendimi tutamadım daha fazxla.

Bu ne gelişigüzel bir anlatım tarzıdır tüm yazdıklarınız yanlışlık ve çelişkilerle dolu.Devlertin dini olmaz tereiminden başlayalım bu iddiayı ortaya sanırım laik elit kesim atmıştır bunuda yaparken yanlarına bol nobel ödüllü yazar ve düşünür takımı alıp tescilde ettirilmiştir.Devletin peki neden dini olmaaz çünkü devlet aslında yoktur sanaldır devlet nedir peki üstünde yaşayan tüm hak sahiplerinin oluşturduğu bir sistem.Bu sistemi oluşturan insanlar ve inançları gerçek olduğuna göre bunlar biraraya gelipte (tabiki çoğunluk)resmi dinimiz şu olsun dese önünde ne engel var bence yok.Devletin her türlü kurallarını oluştururken dini bir tarafa atamazsın

(bana göre laikliği en iyi uygulayan devlet kurumu TSK'dır )
Bu tanımlamaya nasıl karar verdiniz bana kalırsa son derece şövanizst bir düşünce iler tutar yanı yok.Tsk laikliği tam olarak nasıl uyguluyor peki ? anayasal tanımlamalar ve anayasanın ona verdiği yetkileri kullanarak.Bir kısım insanda bunu kabul etmediği zaman bu sefer laikliğin irticai silahını kullanarak yapılır.Benim hayatımda hiç ama hiç anlayamadığım bir düşüncedir herhangi bir şeyin yada sistemin kendini korutma ihtiyacı hissetmesi o şey aslında çok iyi olsa korunma ihtiyacıda olmaz tepki gördüğü ve rıza ile uygulanamadığı için hep koruma içgüdüsü geliştirilir.

Bakınız beyazıtta kitap fuarında idim dışişleri bakanı yanında bir sürü koruma ile geldi fuarı altüst etti birara tepki vereyim dedim arkadaşım uzaklaştırdı beni.Halkın işini yapacaksın halkın arasından geleceksin ama halka karşıda kendini korutacaksın,bir sistem kuracaksın budur diyeceksin olmadımı askere korutacaksın.

(hangi dinden olursa olsun insanlar dünyanın bir çok yerinde malesef öldürülür)
Burada insan ölümlerini kolayca din ile bağlayıverdiniz tabi insanın hiç kabahati yok.O öldürme işini insan değil din yaptı.Adam allahuekber diyerek bir yaradılmışın kafasını din adına koprattığını iddia ederken sanırım zil takıp oynarsınız aaaa din adına adam öldürülüyor diye,sormazsınız bile dinin kabahati ne bulmuşsunuz bir eşşek habire vur sırtına yükü.


En sonundada Q kü testi yaptınız size sorayım o zaman Atatürkün @ testi yapılmışmı idi bu devleti kurarken.Atilla yada iskender o fetihleri yaparken o teste tabi olmuşlarmıydı.Yada daha kısa sorayım amerikanın en gerzekalı başkanı diye nitelşendirilen busha acaba o test yapıldımı.Aslında zeki insanların yönetmesine bende taraftarım o konuda size katılıyorum ama tarihi bir doğru var zeki insan kahraman olamaz deli cesareti olan insan hep kahramandır.O yüzden tarih boyunca tüm ülkelerin kaderlerinde hep biraz delice çılgınca işler yapan liderler olmuştur.Onlar kuvveti zekadan değil cesaretlerinden almıştır.

Sizden istirham ediyorum yazılarınızda dini görüşünüz nedir bilmiyorum ama din ibaresi kullanırken  biraz hasasas olmanız.Her yazdığınız ve her düşündüğünüz doğru olmadığı gibi bunu yazdığınız anda kendinizi bağlıyorsunuz sizin fikirleriniz oluyor.Yazacaksanızda lütfen biraz okuyun ve araştırın.
(


ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ağustos 26, 2011, 06:44:43 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Sayın karahan,

sorularınıza kısa yanıtlar vermeyi uygun buldum ,
1 - laiklik konusuna girmek istemiyorum anayasa gereği , sizi anayasal olarak zor durumda bırakmamak için,
2 - tsk tam olarak laikliği uyguluyor demedim, en iyi uygulayabileceğini söyledim bunun sebebi gayet açık kendi ideolojisinde laiklik var çünkü...
3 - hangi dinden olura olsun derken dinin önemli olmadığını ifade ettim
4 - Atatürk zeki bir insandı matematik konusunda başarılıydı zeka seviyesi belli bir derecenin üstünde olduğuna kişisel olarak yaptıklarına bakarak kararlarına bakarak anlamak mümkün , aldığı eğitimi alan birçok insan Atatürk kadar başarılı olamamıştır...
5 - ülkeleri tek adam yönetmez hele ABD gibi bir ülkeyi , kendi brokratları vardır ve mükemmel zekaya sahip arkada abd için çalışan insanlar var bush görünür liderdi o dönemde IQ'su önemli değil yön verenler arkasındaki kadrodur...
6 - kişisel olarak bana verdiğiniz öneri herkez için geçerli olabileceğini düşünmekteyim, eğer mantık hatamı gösterirseniz seve seve kabul edebilecek karekterde biriyimdir,

son olarak herkezin dünya görüşü kendisini ilgilendirir, kendi kişiliğini oluşturan en büyük etkenlerden birisidir, sizin benim dünya görüşümden farklı bir dünya görüşüm olması size düşman olacağım anlamına gelmez sonuçta demokrasinin temelindede bu var,  medeni olmanın gereği burdur....


Saygılarımla,
418


Eylül 15, 2011, 08:43:30 ös
Yanıtla #9
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Sayin 418
bende söylemek istediklerimi sizin gibi numaralandirmayla söylemeye calisayim
1. dediginiz gibi Devletin dini olmaz medeni ülkelerde veya diger bir deyimle demokrasinin yerlesmis oldugu ülkelerde devlet bütün dinlere ve dini guruplara esit mesafede durmaya calisir.
2. Tsk normal sartlarda laikligi koruyamaz cünkü onlar sadece atanmis devlet memurudurlar ve secilmislerin yaptiklari kanunlar cercevesinde hareket etmek zorundalar,yine sizin örnek verdiginiz "medeni ülkeleri" baz alirsak ordunun basi olan orgeneralin herhangi bir büyükelciden veya bir bürokrattan bir farki yoktur ( bunlari topraklari üzerinde yasadigim ülkeyi örnek alarak yaziyorum).Ha buarada 12.Eylül generallerinin dinle ve cemaatlerle olan iliskileri hakkindaki düsüncelerinizi sormak isterim.Kenan Evren kactane cami ve kuran kursu acti dersiniz?

Ha buarada sayin ADAM"in söylediginede bir sey eklemek isterim,T.C"nin dini vardir ve islamdir.( bunu söylerken 2005 yilinda verilen bir Nüfuscüzdanini kanit aliyorum. daha sonra kanun degistiyse cümlemi geri aliyorum  :) :) :)

Saygilar
« Son Düzenleme: Eylül 15, 2011, 09:03:46 ös Gönderen: Tij »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
5400 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 02, 2011, 12:24:51 ös
Gönderen: 418
26 Yanıt
21516 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2013, 12:35:15 ös
Gönderen: GOASISG
9 Yanıt
21082 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 16, 2011, 11:16:33 ös
Gönderen: AMON RA
4 Yanıt
4879 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2009, 03:49:57 ös
Gönderen: Itzhak
19 Yanıt
14968 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2012, 09:45:54 ös
Gönderen: smyrnali
36 Yanıt
23857 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2012, 10:20:17 öö
Gönderen: Masor1976
49 Yanıt
30269 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 29, 2014, 11:29:47 öö
Gönderen: ABCDEF
15 Yanıt
13276 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2015, 01:28:57 ös
Gönderen: _SplendouR_
7 Yanıt
6101 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2012, 10:08:38 öö
Gönderen: NOSAM33
4 Yanıt
7324 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2010, 06:58:32 ös
Gönderen: ADAM