Sözlük anlamı bakımından Fransızcadan dönüştürülerek dilimize alınmış olan biju sözcüğü “takı” ile eş anlamlıdır ama genelde pek seyrek kullanılır. Buna karşın takı satan bir dükkâna “bijuteri” denir ve bunun ne anlama geldiğini hemen herkes bilir.
Masonlukta biju, birtakım masonik simgeler kullanılarak ya da oluşturularak düzenlenmiş bir tür madalyondur. Masonlarca takılması zorunlu olmayan fakat önemli bir kuşanım öğesidir. Görevlilerin görevlerine özgü bijuları da vardır ama biju genellikle göreve değil, doğrudan kişiye özgüdür.
Bijunun en yaygın takılma ya da taşınma biçimi, bir şerit kurdelanın ya da bir zincirin ucunda olmak üzere boyuna asılmasıdır. Genellikle yakalık olarak anılan daha kısa bir şeridin ucuna da asılabilir. Bir iğne ya da kancayla âdeta bir madalya gibi göğüs üzerine iliştirilen ya da tutacağı ceket cebine geçirilen türleri de vardır.
Loca toplantısına katılan masonların, varsa bijularını takması beklenir. Dolayısıyla, toplantıya katılırlarken eldivenleri gibi bijularını da yanlarına almaları gerekir. Bunu bir süs ya da bir takı olarak değil, Masonluktaki kuşanımı bütünleyen bir öğe olarak düşünmek gerekir. Ancak bu konuda bir zorlama (mecburiyet) yoktur.
Çoğunlukla her locanın bir bijusu olur. O locanın her üyesi de locasının bijusundan edinir ve kullanır. Birçok büyük locada biju, ona Masonluğa girdiği gün locasınca verilir. Bu biju kişiye özgü olduğundan, arka yüzüne onu kullananın adın ve üye kütüğündeki (matriküldeki) numarası yazılabilir. Masonlar, üyesi oldukları locanın oturumlarına katıldıklarında, zaten bu locanın üyesi oldukları için biju takmayabilir. Fakat bir başka locanın toplantısına “konuk” olarak katıldıklarında, bijularını takmaya özen gösterirler.
Bir masona, yapmış olduğu masonik çalışmalarının bir sonucu olarak da bir “özel biju” armağan edilebilir. Bu tür bijuların takılması, daha genç masonların da öyle çalışmalar yapmaları için isteklendirici bir etkendir. Bu tür bijular, her masonik ortamda takılabilir.
Bir kuşanım öğesi olmasının yanı sıra, biju, Masonlukta geleneksel olarak bir masona verilen en değerli armağandır. Başka kurumlarda verildiği sık sık görülen plaket ya da şilt gibi öğelerin yerini tutar. Bundan ötürü bir locada herhangi bir nedenle onurlandırılan ya da locanın toplantısına “resmî konuk” niteliğiyle katılan bir masona verilebilecek en uygun armağan, o locanın bijusu olur. Ancak bu gerekçeyle verilen bir loca bijusu, yalnızca bir armağandır ve kullanılmak için değil, bir anı olarak saklanması içindir. Buna karşılık bir locada böyle bir biju ile ödüllendirilmiş olan bir mason, o locanın toplantısına bir kez daha konuk olarak gittiğinde o bijuyu takarsa, o locanın üyelerini onurlandırmış olur.