Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluk, Türkiye'de Masonluk, İskoç Riti  (Okunma sayısı 18475 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 19, 2008, 02:05:21 öö
  • Ziyaretçi

Masonluğun köklerini, Çin'den Ortadoğu'ya, Eski Yunan'dan Şaman rahiplerine, eski Mısır'dan Avrupa'nın şövalye tarikat larına kadar dünyanın çeşitli yer ve topluluklarına dayandırmak mümkündür, zira Masonik ritüel lere bakıldığında ise bu kadim öğretilerin tamamının etkileri görülebilmektedir. Fakat Masonluğun çok uzun yıllar boyunca çalışmalarını büyük bir gizlilik içinde sürdürmesi ve 1390'da Regius el yazmasına kadar hiçbir kayıt tutmamaları sebebiyle, asal kökeni hakkında net ve kesin bir yargıya henüz varılabilmiş değildir. Tüm dünyadaki Masonlar köklerini MÖ 10.yüzyılda yapılmış olan Hazreti Süleyman Mabedi işçilerine dayandırsalar da, bu işçilerin de önceden bu işi yaptıkları ve oraya hep birlikte gittiklerinin bilinmesi, kökenleri daha eskiye taşımaktadır.

Operatif Masonluk

Hz.Süleyman Mabedi (MÖ 965-957)Ortaçağ'da nice ülkede Mason denilen duvarcı, taşçı gibi çeşitli yapı zanaatkarlarının kurdukları meslek loncaları vardı. Bugün Operatif Mason adı verilenler işte bu loncalarda çalışan yapı işçileridir. Bu loncalar da günümüzde Operatif Mason Locaları olarak anılır. Bu localar, üyelerinin mesleki menfaaetlerini koruyan, aralarında büyük bir dayanışma ile mesleki sırları kendi içlerinden dışarıya asla sızdırmayan kuruluşlardı.

Operatif Masonluğun piri ve en büyük ismi olarak, Hazreti Süleyman Mabedi'nin Baş Mimarı Hiram Abif'in ismi üzerinde bir anlaşmaya varılmıştır. Bu efsanevi kişilik, günümüz Masonluğunun en önemli ritüellerinde yer alır ve insanın kendisini yüceltmesi yolculuğundaki son noktanın, yani Kâmil İnsan olabilme serüveninin zirvesinin sembolü olarak, Hiram şahsiyeti ve isminde vücut bulur.

Masonlukta çok önemli bir yeri Büyük Üstat Baş Mimar Hiram Abif, Tanrı'ya atfedilen ilk yapı olan Süleyman Tapınağı'nın yapımında yanında çalışan ve Üstatlık sırrı ile gizli kelimesini öğrenmek için güç kullanmak isteyen üç Kalfa tarafından öldürülmüştür. Hiram Abif'in gömüldüğü yer belli olmasın diye üzerine bir akasya ağacı dikilmiş ve böylece akasya, Masonlar için kutsal ve özel bir anlama bürünmüş, Üstat derecesinin önemli sembollerinden birisi olarak kabul görmüştür.
       
Spekülatif Masonluk

Masonluğun öğretisini sembollerle yaptığı felsefi çalışmalara vermesiSpekülatif, veya Fikri Masonluk ise, duvar işçiliği ile uğraşan birer mesleki lonca olan Operatif Mason Localarında fikri ve felsefi çalışmaların da yapılmaya başlanması ile ortaya çıkan ve günümüz Hür Masonluğunun artık tamamına hakim olan anlayıştır. Binlerce yıldan bu yana inisiyatik-ezoterik geleneğin temsilcisi olarak Masonların iyiyi, doğruyu, güzeli, hakikati aradıkları, tüm dünyada hakim olacak bir sevgi anlayışını yerleştirmeye çalıştıkları, bu yoldaki bilgi ve deneyimlerini kuşaktan kuşağa aktararak geçmişi ve geleceği ile insanlığı bir bütün haline getirmeye çalışan, dolayısıyla toplumsal bir yaşayış ülküsünü gerçekleştirmeye çalışan bir düsturdur Spekülatif Masonluk.

Spekülatif çalışmaların Operatif Localar da başlamış olduğunu söylemiştik. Fakat Spekülatif Masonluk asıl ağırlığını 16.yüzyılın ortalarında, yapı işçisi olmayan haricilerin Mason Localarına kabul edilmeye başlanılması ile birlikte kazanmaya başlamıştır. Bu sayı zamanla hızla artmış, özellikle İngiltere ve Fransa'da soyluların, saray erkanının ve hatta kralların birbiri ardına Kabul Edilmiş Mason olmaya başlaması ile Mason Locaları kısa zaman içinde meslek loncaları olmaktan çıkıp, tamamiyle felsefi ve fikri çalışmaların yapıldığı Spekülatif Mason Locaları haline dönüşmüştür. Bugün tüm dünyada takip edilen gelenek de budur.

İlk Büyük Loca'nın Kuruluşu

İngiltere Birleşik Büyük Locası'nın amblemi24 Haziran 1717'de İngiltere'de 4 Loca bir araya gelerek, ilk Büyük Loca'yı, İngiltere Büyük Locası'nı kurdular. Kısa zaman içinde İngiltere'deki diğer Locaların da katılması ile genişlemiş ve 1723 yılında Büyük Loca, geleneksel ve kadim yasalarını derleme görevini Protestan bir Rahip olan James Anderson'a vererek ilk yazılı anayasasını oluşturdu ve Masonluğun, ara vermeden sürdürülecek olan, yazılı tarihi ve ilk yazılı yasaları böylece resmen başlamış oldu. Anderson Anayasası (veya Anderson Yasaları veya Nizamnamesi) adı verilen bu kuralların ana hatlarına, bugün halen dünya düzenli Masonluğunca riayet edilmektedir. Her ne kadar Anderson Anayasası kısa süreli bir anlaşmazlığa yol açmış ve York Locası'nın önderliğinde bir grup İngiltere Büyük Locası'ndan ayrılarak ayrı bir Büyük Loca kurmuş olsa da, ancak 1813 yılında bu iki Büyük Loca tekrar bir araya gelerek, bugün varlığını halen sürdüren ve düzenli Masonluğun ilk Büyük Locası olarak kabul edilen İngiltere Birleşik Büyük Locası'nı oluşturmuşlardır. Geleneksel olarak, günümüzde de sürdürüldüğü şekliyle, İngiltere Birleşik Büyük Locası Büyük Üstatları kraliyet ailesi ile soylu dük veya lordlar arasından seçilir.
     
Türk Masonluğu

Tüm dünyada masonluk, 1875 Lozan Konvanı ile, Gelenekçi Kesim ve Özgür Kesim olarak ikiye bölünmüş ve her ülkede bu yolda ayrışmalar yaşanmıştır. Bugün, İngiltere, Amerika ve Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa’nın genelinde Gelenekçi Masonluk, Fransa'da ise Özgür Masonluk ağırlıklı olarak varlığını sürdürmektedir. Gelenekçi Masonluk denilen ve Masonluğu başlatan kurumlar olarak kabul edilen oluşumlar, bu ayrışma sonrasında Liberal Masonluk yolunu seçenleri Masonluğun Masonluk olarak adlandırılabilmesi için olmazsa olmaz umdelerine riayet etmedikleri için düzensiz ilan etmişler ve bu topluluklarla tüm ilişkilerini keserek onları Masonluktan dışlamışlardır.

Türk Masonluğu ise, çeşitli sebeplerle, 1965 yılında ayrılmış ve o güne kadar sadece Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası var iken, 1966 yılında Özgür Masonlar Büyük Locası da ortaya çıkmıştır. Bugün, 14.000 üyesi ile Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası, Türkiye'nin en eski ve düzenli olarak kabul edilen Büyük Locası iken, 2.000 üyeye sahip Özgür Masonlar Büyük Locası ve onların bünyesinde çalışmalarını sürdüren Kadın Mason Büyük Locası bu oluşumun içinden ayrılmış bir fraksiyon olarak kendi çalışmalarını sürdürmektedir.

Türkiyede Masonluk Tarihi

Her ne kadar Türkiye'de Masonluğun ve ilk Masonların 1720'li yıllardan bu yana var olduğu bilinse de, daha ziyade dış obediyanslara bağlı ve Osmanlı topraklarındaki yabancıların etkinliğinde sürdürülen bu çalışmalar, 18. yüzyılın ortalarından itibaren Türkleri de içine almaya başlamıştır. Bilinen ve kayıtları günümüze ulaşan ilk Türk Masonlar, bu yüzyılın ortalarında topluluğa kabul edilmiş olan İbrahim Müteferrika ve Yirmisekiz Çelebizade Sait Çelebi'dir.

1861 yılına kadar, daha ziyade İngiltere, Fransa ve İtalya milli obediyanslarına bağlı localarda çalışmalarını sürdüren Türk Masonluğu, bu yıl içerisinde Mısır asıllı Osmanlı Prensi Abdülhalim Paşa'nın önderliğinde Osmanlı Yüksek Şurası'nı, o zamanki ismi ile Makbul İskoç Riti Şura-ı Ali-i Osmani'yi kurar. Bu resmi cemiyeti ilk tanıyan dış obediyans ise 1869 yılında ABD Güney Jüridiksiyonu olur ve böylece Milli bir hüviyet kazanmış olan Türk Masonluğu, dış obediyanslarca da tanınmaya başlamış ve ABD'yi diğer bazı obediyanslar takip etmiştir.

Dönemin Osmanlı Yüksek Şurası'nın yanısıra yabancı obediyanslara bağlı olarak Osmanlı topraklarında varlıklarını sürdüren localar da çok sayıdaydı. Örneğin, İttihat ve Terakki üyelerinin çok büyük kısmını içinde barındıran ve bu harekete bir yerde ev sahipliği yapan iki locadan Macedonia Risorta İtalyan, Veritas ise Fransa Grand Orient'i bünyesindeki localardı.

1956 yılında dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur'un Büyük Üstatlığında, Yüksek Şura'dan bağımsız ve Masonluğun 3 âli derecesinde (Çırak, Kalfa, Üstat) çalışmak üzere ilk Türkiye Büyük Locası kurulur, fakat muntazam Masonluk tarafından, bir obediyansın düzenli sayılabilmesi için kabul edilen, Büyük Loca'nın Yüksek Şura'dan bağımsız olarak kurulabilmesi ilkesine riayet edilmemesi ve ilk Türk obediyansının bir Büyük Loca değil bir Yüksek Şura olması itibariyle Türk masonluğu uzun yıllar boyunca Düzensiz Masonluk (Grand Orient) tarafında kalır.

Dünya düzenli Masonluğunu temsil eden, ve bir yerde Hür Masonluğu (Fikri Masonluk, Spekülatif Masonluk) babası sayılan İngiltere Birleşik Büyük Locası'nın Türkiye Büyük Locası'nı kabul etmesi ise ancak 1970 yılında, 1909 yılında Mısır'da kurulmuş bulunan ve Resne Locası'nın düzenli köklerine bağlanarak gerçekleşir. Ondan önce İskoçya Büyük Locası tarafından 1965 yılında, aynı gerekçe ile kabul edilerek konsekre edilen Türkiye Büyük Locası bu yıldan itibaren dünya düzenli Masonluğunca kabul edilerek ritüelleri, kıyafetleri, mabetleri geleneksel Masonluğa göre yeniden tanzim edilerek muntazam bir hal alır ve bu düzenli Büyük Locaya Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası adı verilerek kuruluş tarihi 1909 olarak tasdik edilir.

1965 yılında İskoçya Büyük Locası tarafından tanınması ve tasdik töreninin icra edilmesinden kısa bir süre sonra, küçük bir grup Türk Masonluğu'ndan ayrılarak düzensiz bir oluşuma gider ve hemen akabinde, bu grubun Türk ve Dünya Düzenli Masonluk dünyası ile alakaları, 1966'nın Ağustos ve Eylül aylarında birbiri ardına gelen kararlar ile süresiz olarak kesilir.
       
Türkiye'de Masonlar

Bugün, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Eskişehir, Denizli, Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Antalya, Çeşme, Fethiye'de 200'ün üzerinde Locasında çalışan 14.000 üyesi ile Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası, Türk Masonluğunun dünyadaki temsilcisidir. Yıllık %3 oranındaki üye artışı ile de dünyanın en hızlı büyüme oranına sahip obediyanslarından birisidir. Çalışmalarında din ve siyaset tartışmaları haricinde tüm konuşmaların özgürce yapıldığı ve analitik felsefi çalışmalar üzerine yoğunlaşan Localarında, ülke meseleleri söz konusu iken laiklik, Atatürkçülük ve ilericilik düşüncelerinden asla taviz verilmez ve bu ilkelere riayet etmeyen bir kimse herhangi bir Locanın üyesi olamaz. Bunun yanısıra, 21 yaşını doldurmamış, Tanrı inancına sahip olmayan ve hür bir erkek olmayan kimseler de aralarına kabul edilmezler. Bu niteliklerden herhangi birisini kaybeden üye, üyelikten çıkartılır.

Türkiye Büyük Locası, Masonluğun üç derecesinde (Çırak, Kalfa, Üstat) çalışır. 4 ile 33 arasındaki yüksek derecelere devam edip etmemek üyelerin kendi insiyatiflerindedir. Bu dereceleri yöneten Türkiye Yüksek Şurası'nın ise Büyük Loca ile herhangi bir organik bağı yoktur, aralarında sadece iyi niyet antlaşması vardır. Yüksek Şura'nın çalışmalarına katılabilmek için bir Masonun, kendi Locasında Üstat derecesine haiz olması ve Locasında düzenli ve iyi durumda olması gerekir. Kendi Locasındaki düzenini kaybeden bir üye, otomatik olarak yüksek derecelerde çalışma ve devam hakkını da kaybeder.

Her yıl bir kere yapılan beyaz gecelerde Mason eşleri, kızları, anneleri ve kızkardeşleri Mabetlere alınır ve onlara Masonik hikayeler anlatılır. Bu özel gecelerde Masonik çalışma yapılmaz ve herhangi bir ritüel gerçekleştirilmez.

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locasına Nasıl Üye Olunur?

Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası, T.C. İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası'na bağlı olarak çalışmalarını sürdüren resmi bir dernektir. Derneğe katılma prosedürü, 2 senelik Üstat derecesine sahip bir üyenin önerisi ile başlar. Bu üye, önereceği kişiyi uzun zamandan beri tanıyor olmalı ve kendisiyle her şeyiyle kefil olabilecek kadar iyi tanımalıdır. Üstat Mason, aday yapmayı düşündüğü kişiye bu düşüncesini bir defa dile getirir ve haricinin olumlu karşılaması sonrasında işlemlere başlar. Doğru olan, bir defa önerilen kişinin olumsuz yanıt vermesi veya süre istemesi sonrasında teklifin bir daha yinelenmemesidir.

Aday gösterilmesine karar verilen haricinin teklif bilgileri teklif kesesine atılır. Kabulü ile ilgili herhangi bir engelin olmadığına dair Büyük Loca'nın verdiği onaydan sonra işlemler başlar ve adayın kimlik ve kişisel bilgileri önerildiği Locanın bir Üstat oturumunda okunur ve oylanır. 3 veya daha fazla olumsuz oy çıkması halinde aday reddedilir. Bu ve diğer tüm oylamalara yalnız o Locanın değil, herhangi bir Locaya bağlı tüm Masonlar katılma hakkına sahiptir. Oylama olumlu sonuç verdiği takdirde, adayı daha önce tanımayanlar arasından seçilen 3 Üstat Mason görevlendirilir ve aday hakkında önce uzunca bir araştırma yaparlar, daha sonra da kendisiyle görüşerek, derneğe kendi isteğiyle girmek istediği ile alakalı bir talepname ile Masonluğa neden girmek istediği ile alakalı bir form doldurmasını isterler ve buna adli sicil kaydının temiz olduğu ile alaklı bir belgeyi de eklemesini isterler.

Bu esnada adayın fotoğrafı ve bilgilerini içeren belge, Türkiye Büyük Locası'nın tüm binalarında askıya çıkartılır ve herhangi bir Mason'un, askıya çıkan adayı tanıdığını ve Masonluğa girmesine sıcak bakmadığının gerekçelerini yazılı olarak Büyük Loca ve adayın önerildiği Loca'ya bildirmesi ile tüm işlemler durdurulur.

Askıda da herhangi bir problem çıkmaması sonrasında, o ana kadar yapılan araştırmaların tüm sonuçları, Locanın yine bir Üstat oturumunda okunup, tartışılıp, oylandıktan ve bu oylama da temiz çıktıktan sonra adayın tekris adı verilen ritüelik ve geleneksel bir kabul töreni ile topluluğa kabulü sağlanır. Adaylıktan tekrise kadar giden bu safha, Locanın çalışma programı ve aday sayısına bağlı olarak, 6 ay ile 3 sene arasında bir zaman sürebilmektedir.

Tüm bu tahkikat safhasının herhangi bir yerinde reddedilen aday, üzerinden en az 1 sene geçmeden tekrar aday gösterilemez. İkinci defa reddedilen aday ise, üyelik hakkını tamamiyle yitirmiş olur.

Türkiye Büyük Locası'nın yıllardan beri üyeliğe giriş yaş ortalaması 40 civarında seyretmektedir. Her ne kadar Mason babanın çocuklarının 19 yaşında, olmayanların 21 yaşında derneğe üye olabilecekleri tüzükte yazılıysa da, bu pek görülen bir uygulama değildir. Yaklaşık 25 yaşından önce bir haricinin, babası Mason olsun veya olmasın, önerildiği nadiren görülür.

Türkiyede Dereceler ve Çalışma Sistemi

Türkiye Büyük Locası da, dünyanın diğer tüm düzenli Büyük Locaları gibi Masonluğun üç derecesinde, yani Çırak, Kalfa ve Üstat derecelerinde çalışırlar. Üstat derecesinin üzerinde bir derece, Büyük Loca bünyesinde yoktur.

Masonluğa kabul edilen ve düzenli bir Locada usülüne uygun olarak yapılan düzenli bir tören ile üyeliğe kabul edilen üye Çırak ünvanını kazanır. Kabul töreninin ardından en az 12 ay geçmeden Kalfalığa yükselinmez. Bu 12 ay içerisinde Çırak Mason, kendisine verilen en az üç ayrı Masonik ödevi başarıyla tamamlamalı ve Kalfalığa layık olduğunu, farklı zamanlarda verdiği bu tezler ile ispatlamalıdır.

Kalfa olduktan sonra da en az 12 ay geçmeden Üstatlığa yükselinmez. Üstat olabilmek için de Çıraklık dönemindekine benzer Masonik çalışmalar, bu sefer Kalfa gözüyle yapılır ve verilen tezler sonrasında Üstat olunabilir.

Türkiyedeki Büyük Üstadlar

2005-....... : Asım Akin
2003-2005 : Kaya Paşakay
2000-2003 : Demir Savaşçın
1998-2000 : Sahit Talat Akev
1996-1998 : Tunç Timurkan
1992-1996 : Can Arpaç
1991 : Suha Tuğrul Aksoy
1988-1991 : Orhan Alsaç
1986-1988 : Cavit Yenicioğlu
1981-1986 : Şekür Ökten
1980-1981 : Halit İ. Arpaç
1973-1979 : Nafiz Z. Ekemen
1965-1973 : Hayrullah Örs
1965 : Enver Necdet Egeran
1962-1965 : Ekrem Tok
1960-1962 : Kemalettin Apak
1955-1960 : Ahmet Salih Korur
1953-1955 : Fethi Erden
1933-1936 : Muhiddin Osman Omay
1932-1933 : Mustafa Hakkı Nalçacı
1930-1933 : Mim Kemal Öke
1927-1930 : Mustafa Edip Servet
1924-1927 : Fikret Takiyeddin Onuralp
1924-1927 : Servet Yesari
1921-1924 : Besim Ömer Paşa
1918-1921 : Fuat Hulusi Demirelli
1918 : Rıza Tevfik Bölükbaşı
1912-1915 : Mehmet Ali Erel
1910-1912 : Faik Süleyman Paşa
1909-1910 : Talat Paşa

Dünyada Derece Sistemi

En üstünde mason simgesi bulunan İnsan Hakları BeyannamesiGeleneksel dünya düzenli Masonluğu Büyük Locaları, Çırak, Kalfa ve Üstat olmak üzere Masonluğun üç remzi derecesinde çalışırlar. Bunun üzerindeki dereceler için rit adı verilen Masonik yollar ve öğretiler izlenebilir. Bu ritlere katılmak veya katılmamak Üstat derecesine sahip Masonların kendi isteklerine kalmış bir seçimdir, zorunlu veya yapılması gereken bir yükümlülük değildir. Ülkemizde de takip edilen 33 dereceli İskoç Riti (veya Skoç Riti) dünya üzerinde en fazla üyeye sahip olan ve bu yönüyle en fazla tercih edilen felsefi dereceler ritidir. Onu, özellikle ABD'de geniş bir kesimce benimsenen York Riti takip etmektedir.

Herhangi bir ritte, dördüncü derece ve yukarısına devam edebilmek için Büyük Loca'ya bağlı olarak çalışan düzenli bir Locada Üstat derecesine sahip olmuş olmanın yanısıra, bu ana Loca ile ilişkilerinin herhangi bir dönemde düzensiz olmaması ve yükümlülüklerinin aksatılmadan yerine getirilmesi gerekir. Kendi Locasında düzensiz ilan edilen bir üyenin, yüksek derecelerdeki üyeliği de otomatik olarak düşer.

İskoç Riti

İskoç Riti geleneksel amblemiDünya Masonluğunun büyük bir bölümünde olduğu gibi, Türk Masonlarınca da takip edilen, popüler bir Masonik rit. Çalışmaları 4. derece ile başlar ve 33. derecede sona erer.

İskoç Riti Tarihçesi

Sembolik bir amblemOperatif dönemlerde Localarda sadece Çıraklar, Kalfalar ve bir Üstat yer alırdı. Üstat, Locanın başkanıydı ve çalışmalar 2 derecede yapılırdı. Spekülatif Masonluğa ilk geçiş de bu sistem ile gerçekleştiyse de zaman içinde Üstatlık da 3. derece olarak çalışmalara eklendi ve eskiden sadece Üstat olarak anılan Loca başkanı, Üstadı Muhterem (Worshipful Master) olarak anılmaya başlandı.

Üç dereceli sistemi yeterli bulmayan ve aynı zamanda başarılı bir Mason da olan Fransız şovalye Ramsay (1686-1743), kendi şövalye geleneklerinden derlediği üç derece daha ekledi ve bu derecelere yükselecek üyeleri Üstat derecesine sahip Masonlar arasından seçerek ilk Masonik Riti yarattı ve bu Rite de İskoç Riti (veya Skoç Riti) adını verdi. Daha sonra, Paris'te çalışan St.Jean Locası 1758 yılında bu 6 dereceyi 25'e, kısa süre sonra ABD Locaları ise ortak bir çalışma ile derece sayısını bugün de kullanılan 33'e çıkartarak Ritin gelişimini tamamladılar (1786).

Ritin isminin, zannedildiği gibi İskoçya ve İskoç Masonluğu ile alakası yoktur. İskoç ekose deseninin sembolizması esas alınmış ve her bir karenin bir diğerini tamamlaması gibi, derecelerin birbirini ardına gelerek bir bütünlük oluşturdukları anlatılmak istenmiştir.

İskoç Riti Organizasyon Yapısı

İskoç Riti atölyelerinden birisinin amblemiİskoç Riti'nde çalışan obediyanslar -Büyük Localara bağlı olarak çalışan ilk üç dereceyi saymazsak- 4 farklı atölyede çalışmalarını sürdürürler. 4 ile 14. dereceler arasında yer alan derecelerin atölyelerine Olgunlaşma Atölyeleri, 15. ile 18. dereceler arasında çalışan atölyere Şapitr, 19. ile 30. dereceler arasında çalışan atölyelere ise Areopaj adı verilir. Felsefi çalışmalar 30. derecede sona erer. 31 ile 33. dereceler, idari derecelerdir ve bunlara da Konsistuar ismi verilir.

31. derece üyeleri Haysiyet Kurulu'nu, 32. derece üyeleri ise Yüksek Danışma Kurulu'nu oluştururlar. En büyük idari yetke ise, 33. dereceli Masonların oluşturduğu Yüksek Şura'dır. Yüksek Şura'nın başkanı Hakim Büyük Amir sanıyla anılır ve felsefi derecelerin en büyük yöneticisidir. Hakim Büyük Amir, sadece Yüksek Şura ve felsefi derecelerin idaresinden sorumludur, düzenli Masonluk'ta Mavi Localar adı verilen ilk 3 derece üzerinde herhangi bir otoritesi yoktur. Düzenli Masonlukta, bir ülkedeki en büyük ve tek yetkili otorite, Büyük Loca'nın Büyük Üstadıdır.

İskoç Riti Dereceleri

Yüksek derece amblemlerinden

4. Sır Üstadı
5. Mükemmel Üstat
6. Gizli Sekreter
7. Nazır ve Hakim
8. Bina Emini
9. Dokuzların Seçilmiş Üstadı
10. Onbeşlerin Seçilmiş Hakimi
11. Yüce Şövalye
12. Büyük Mimar Üstat
13. Royal Arch Şövalyesi
14. Yüce Üstat
15. Doğu Şövalyesi
16. Kudüs Prensi
17. Doğu ve Batı Şövalyesi
18. Rose-Croix Şövalyesi
19. Yüce İskoç
20. Sayın Büyük Üstat
21. Prusya Şövalyesi
22. Lübnan Prensi
23. Tabernakl Şefi
24. Tabernakl Prensi
25. Tunç Yılan Şövalyesi
26. Triniter İskoç
27. Kudüs Mabedi'nin Hakim Amiri
28. Güneş Şövalyesi
29. St. Andre'nin Büyük İskoçu
30. Büyük Seçilmiş Kadoş Şövalyesi
31. Büyük Müfettiş
32. Gizli Sırrın Yüce Prensi
33. Hakim Büyük Genel Müfettiş

Türkiye'de İskoç Riti

18. derecenin alametiOsmanlı'da, özellikle İstanbul'da, 18.yüzyılın sonlarında İskoç Riti'nde çalışan pek çok yabancı Locanın olduğu biliniyor. Fakat ilk Türk İskoç Riti obediyansı resmi olarak Osmanlı döneminde, 1861 yılında Prens Abdülhalim Paşa'nın (veya Prens Sait Halim Paşa) önderliği ve başkanlığında kurulmuş ve Makbul İskoç Riti Şura-ı Ali-i Osmani adını almıştır. Uzun yıllar boyunca Türk Masonluğunu yöneten ve düzenli Masonlukça kabul edilmeyen bir biçimde ilk 3 derece üzerinde de hakimiyet kuran Yüksek Şura, bu yıllar içinde bir Büyük Loca hüviyetinde de varlık göstermiş, daha sonra Türkiye Büyük Locası, veya Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın kurulması ve kurulduktan bir süre sonra intizamını kazanması ile idari bağlarını ayırmışlar, bu sürede Türk Masonluğu bir bölünme dönemi de yaşamış, sonucunda düzenli Masonluk içerisinde kalan düzenli Masonlar, Büyük Loca ve Yüksek Şura ilişkilerini karşılıklı iyi niyet anlayışı, ahenk ve güzellik ile yeşerterek, düzenli Büyük Loca ile beraber düzenli Yüksek Şura'yı da kurmuşlardır.

Günümüzde etkinliğini halen Türkiye Fikir ve Kültür Derneği adı ile yürüten Türk İskoç Riti Masonları, çalışmalarını İstanbul, Ankara ve İzmir'de 4000'ün üzerinde üye ile devam ettirmektedirler. Türkiye'de İskoç Riti'ne devam edebilmek için Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'nın devamlı ve düzenli bir üyesi olmak ve Üstat derecesine sahip olmak gerekmektedir.

Kaynak: http://www.dunyadinleri.com/masonluk.html


Mart 12, 2008, 12:12:40 öö
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Sayın Mason üyeler,

Yukarıdan da okuyup öğrendiğim üzere, bir Çırak Masonun, Kalfa Masonluğa yükselebilmesi için ve aynı şekilde Kalfalıktan Üstatlığa yükselebilmesi için ünvanlar arasında en az 12 ay olmalı şartı var. Açıkçası bunu hep merak ettim ve herhangi bir Masonik sır içermiyorsa bana bunun nedenini açıklayabilir misiniz? Sadece 1 yıl 12 ay döngüsünden mi böyle (bu tip birşeyler okumuştum yanlış hatırlamıyorsam) yoksa altında daha derin bir mana mı var? Bana daha derin bir mana olması gerekir gibi geliyor. Sakın yanlış anlamayanız, herhangi bir kehanet yada öngörü yapmıyorum. Sadece Masonik öğreti hakkında günden güne edindiğim bilgiler doğrultusunda bu kanıya vardım.

Şimdiden teşekkürü bir borç bilirim.

Saygılarımla,


Mart 12, 2008, 09:40:56 öö
Yanıtla #2
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

Sayin blossom,

Sorunuzu sanirim tam olarak anlayamadim. Bir Ciragin Kalfa ve bir Kalfanin Ustad olabilmesi icin her derecede en az 12 ay calismak zorundadir. Gereklilikler bununla limitli degildir. Belli sayida toplantiya katilmis olmak, verilen tez hakkinda genis bir arastirma ve prezentasyon yaparak Kardesleri konu hakkindaki bilgisine ikna etmis olmasida gereklidir.

Saygilarimla
- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


Mart 12, 2008, 11:00:23 öö
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Sayın MASON,

Ünvan geçişlerinde mutlaka ki yapılması gereken ödevler, çalışmalar, tezler mevcuttur. Bir ünvanı çalışmadan alamazsınız, bu akademik hayattada böyledir. Özellikle gönül ile yaptığınız işte, kişiliğinize de katmanız gereken unsurlar vardır. Benim merak ettiğim husus en az 12 ay olmasının sebebinin ne olduğudur. Bu spekülatif Masonluğun başta konulan sadece bir kaidesi mi yoksa derin bir mana içeren bir rakam mı "12"?


Mart 12, 2008, 11:13:14 öö
Yanıtla #4
  • Administrator
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 9553
  • Cinsiyet: Bay
    • Masonluk, Masonlardan Öğrenilmelidir

Sayin blossom,

"12" rakaminin anlamlari uzerine aciklama yapamam. Ancak size belirlenmis sure ilgili su bilgileri verebilirim:

Operatif Masonluk ile baslayan ve daha sonra orta cag Masonluguna kadar devam eden surecte her bir Cirak 7 sene Cirakligini yaparak kendisini kanitladiktan sonra bir Kalfa olmaya hak kazaniyordu. Her bir Kalfa ise 5 yil boyunca Kalfalik egitimi gormek zorunda idi. Daha sonra Ustad olunuyordu. Ancak bu kural gun gectikce azaltilarak suanda gunumuzdeki halini almistir. HKEMBL i bu konuda 12 ayi zorunlu kilarken, diger ulkelerdeki bazi Buyuk Localar 3 sene minimum derece egitimini zorunlu kilabiliyor. Ayni sekilde zaman limiti olmayan, verilen odevler bitirildiginde derece atlanilan ( bu odevler ortalama 6 ay ile 2 yil suruyor) ulkelerde mevcut.

Derece gecislerinde ise kimi ulkelerde rituelistik ezbere dayali egitim verilirken, kimisinde kitaplar ve arastirmalarla sonuc cikarilmasi isteniyor. Konu sizinde icinde bulundugunuz akademistik sisteme oldukca benziyor. Ornegin eski zamanlarda bir profesor olmak icin 35-40 yilinizi harcarken suanda 10 yil icerisinde bunu basarabilmeniz mumkun. Ben bunu kalitenin dusmesi olarak yorumlamaktansa teknoloji, iletisim ve bilgiye ulasimin gelismesinden dolayi normal (ve gerekli) bir degisim olarak yorumluyorum.

Saygilarimla
- Sahsima ozel mesaj atmadan once Yonetim Hiyerarsisini izleyerek ilgili yoneticiler ile gorusunuz.
- Masonluk hakkinda ozel mesaj ile bilgi, yardim ve destek sunulmamaktadir.
- Sorunuz ve mesajiniz hangi konuda ise o konudan sorumlu gorevli yada yonetici ile gorusunuz. Sahsim, butun cabalarinizdan sonra gorusmeniz gereken en son kisi olmalidir.
- Sadece hicbir yoneticinin cozemedigi yada forumda asla yazamayacaginiz cok ozel ve onemli konularda sahsima basvurmalisiniz.
- Masonluk ve Masonlar hakkinda bilgi almak ve en onemlisi kisisel yardim konularinda tarafima dogrudan ozel mesaj gonderenler cezalandirilacaktir. Bu konular hakkinda gerekli aciklama forum kurallari ve uyelik sozlesmesinde yeterince acik belirtilmsitir.


Mart 12, 2008, 08:52:00 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Sayın MASON,

Açıklamalarınız için çok teşekkür ederim. Sanırım 12 üzerinde düşünmem gerekiyor. Tabii bir öngörü yapacak değilim, sadece biraz daha bilgi sahibi olmaya çalışıyorum. Ne de olsa "Omnia in numeris sita sunt"... Daha anlaşılır olması için, "Herşey sayılarda gizlidir".

Nezaketiniz için de size teşekkür ederim.

Saygılarımla,


Nisan 16, 2016, 01:03:22 öö
Yanıtla #6
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 26
  • Cinsiyet: Bay

Sayin blossom ve sayin MASON

Site icerisindeki bilgi yiginlari arasinda dolasirken konu gozume carpmis ve dialogunuza sahitlik etmis oldum

Ozur dileyerek, konu ile alakasiz olarak cevaplariniza bir yorum yapma geregi hissettim.

Cokta bilinmeyen ve dikkat edilen bir bilgi olmamasina ragmen ben denk geldikce duzeltme tarafi oldugum bir konu cikmis ortaya. 12 sayisi 1 ve 2 rakamlarindan olusan bir sayidir. 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9 rakamlari onluk sayma sisteminin rakamlaridir yani bir nevi sembolleridir. Her rakam ayni zamanda bir sayidir fakat her sayi bir rakam degildir. Bu sebepten 2 basamakli ve daha cok basamakli sayilara rakam diyemeyiz. Ornegin 123 bir sayidir ve 1,2,3 rakamlarindan olusur. Bu sebeple 12 bir sayidir.

Ukalalik yapmak, isteyecegim son sey. hatta haddim bile degildir. Fakat bu farkindaligi yaratmak ve rakamlari bu kadar guzel sembolize eden bir kurulus icin  onemli oldugunu dusunuyor ve kendi bilgim kadar aydinlatmayi bir harici olarak gorev biliyorum.

Sevgi ve saygilarimla
Hayatta kesin karar diye bir şey yoktur. Sadece derhal harekete geçen ve asla harekete geçmeyen insanlar vardır  'André Maurois'


Nisan 16, 2016, 08:49:37 ös
Yanıtla #7
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sayın MASON 12 için rakam dediyse, bu başlık altında buna takılmak ne denli doğru?

Eleştirenin de bir dolu yazım yanlışı var.

Asıl konu üzerinde durulmalı... Sayın MASON'un anlatılarının kapsamında yer yer yanlışlar var. İlle de yanlış bulmak isteyen, asıl onlara bakmalı.

O yanlışlar çok mu önemli?

Değil... 7 yıl önceki bir yazı üzerinde bunca zaman durmamış olmamız da, yanlışların pek de önemli olmayışı. Üç aşağı beş yukarı bir şey değiştirmez.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 17, 2016, 06:51:04 ös
Yanıtla #8
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 26
  • Cinsiyet: Bay

Sayın MASON 12 için rakam dediyse, bu başlık altında buna takılmak ne denli doğru?

Eleştirenin de bir dolu yazım yanlışı var.

Asıl konu üzerinde durulmalı... Sayın MASON'un anlatılarının kapsamında yer yer yanlışlar var. İlle de yanlış bulmak isteyen, asıl onlara bakmalı.

O yanlışlar çok mu önemli?

Değil... 7 yıl önceki bir yazı üzerinde bunca zaman durmamış olmamız da, yanlışların pek de önemli olmayışı. Üç aşağı beş yukarı bir şey değiştirmez.

Cok eksiklerim var herkezin en dogal bir sekilde oldugu gibi ve forum bana bu konuda cok yardimci oluyor. Yazim yanlislarim, dusunce yanlislarim bilgi eksikligim... eksikliklerim, yanlisliklarim saymakla bitmez . Forum icerisinde bilgilenmek icin okudugum bu baslik altinda eksik olmadigim ve sembollerin bu denli onemli oldugu boyle bir kurulusta nokta kadarda bir faydam olabilirmi, gereksiz bile olsa bir bilgi paylasimi yapabilirmiyim dusuncesi ile yazdim yorumumu.

Degerli vaktinizi caldigim icin uzgunum. Iyi niyetli yaklasip, hakim oldugum bir konuda duzeltme yaptim, belki bende bir fayda saglarim dusuncesi ile. Bir yanlisimi daha ogretmis oldu forum bana. Bundan sonra konu basligi disinda bir fikir, bir bilgi paylasmamam gerekiyormus heleki 8 sene once acilmis bir konu hakkinda ogrenmis oldum.

Sevgi ve saygilarimla
Hayatta kesin karar diye bir şey yoktur. Sadece derhal harekete geçen ve asla harekete geçmeyen insanlar vardır  'André Maurois'


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
43 Yanıt
48452 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 22, 2013, 11:26:30 ös
Gönderen: VARLIK
4 Yanıt
12529 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 17, 2011, 08:13:57 ös
Gönderen: ruzber
43 Yanıt
24159 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 21, 2012, 01:20:01 ös
Gönderen: Trismegistus
1 Yanıt
8409 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 21, 2009, 02:20:05 ös
Gönderen: Waldow
13 Yanıt
17710 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 18, 2012, 09:15:33 ös
Gönderen: akcanmd
1 Yanıt
5047 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 01, 2011, 08:36:08 öö
Gönderen: ceycet
14 Yanıt
25407 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 29, 2011, 07:28:46 ös
Gönderen: neumann
25 Yanıt
21704 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2012, 09:52:24 öö
Gönderen: peacewings
6 Yanıt
8952 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 04, 2012, 11:48:48 öö
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
4493 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 16, 2015, 04:13:51 öö
Gönderen: karahan