Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: OLBERS PARADOKSU ve CEVABI  (Okunma sayısı 3507 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ocak 27, 2012, 05:16:53 ös
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

OLBERS PARADOKSU ve CEVABI

Bir 18. yüzyıl astronomu olan Heinrich Olbers gece gökyüzünün niçin karanlık olduğunu merak etti. Bu çok aptalca bir soru gibi görünebilir. Geceleyin gökyüzü karanlıktır çünkü güneş batmıştır. Fakat Olbers paradoksu aptal bir soru değildi; tersine çok derin ve nazik bir soruydu.

Orada güneşten başka bir sürü yıldız var. Yıldızların evrende düzgün olarak dağılmış olduklarını farz edelim. Evreni, merkezi biz olacak şekilde küresel kabuklar halinde dilimleyelim. Bu kabukların her birinde belli sayıda yıldız olacak ve her yıldız yeryüzünü belli miktarda yıldız ışığıyla aydınlatacaktır. Dünyadan uzaklaştıkça ortalama bir yıldızdan gelen yıldız ışığı uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak azalacaktır. (Yani, 10 ışık yılı uzaktaki bir yıldız dünyayı 1 birim aydınlatıyorsa, 20 ışık yılı uzaktaki aynı şiddette ışıma yapan bir yıldız dünyayı 1/4 birim, 30 ışık yılı uzaktaki 1/9 birim ... aydınlatacaktır.) Ancak her kabuk üzerindeki yıldız sayısı kabuk alanıyla, kabuk alanı da uzaklığın karesiyle doğru orantılı olduğundan (4.p.r2) küresel kabuklardaki yıldız sayısı da uzaklığın karesiyle doğru orantılı olarak artacaktır. Böylece azalan yıldız ışığı miktarı artan yıldız sayısıyla telafi edilecek ve bu nedenle de gecelerin gündüz kadar aydınlık olması gerekecektir. Dahası, evren sonsuz büyüklükteyse, sonsuz sayıda yıldızdan gelen ışık miktarı da sonsuz olacak ve aslında gece gündüz ayrımı olmadan her zaman sonsuz aydınlık olacaktır.

Başka bir ifadeyle, evren gerçekten sonsuzsa, gözümüzü gökyüzünde her hangi bir yöne çevirdiğimizde görüş çizgimiz üzerinde en az bir yıldız mutlaka bulunmalıdır. Böylece gece gökyüzü bir yıldızın yüzey rengi ve sıcaklığında, ya da binlerce derece santigrat olmalıdır. Kozmik bir barbekü kuyusunda çıtır çıtır kızarıyor olmalıydık. Yeryüzündeki hayat imkansız olmalıydı. Yeryüzünde hayat olduğuna ve gece gökyüzü karanlık olduğuna göre bu argümanda bir şey(ler) açıkça yanlıştır. Fakat ne?

Cevap evrenin genişlemekte ve sadece bir kaç milyar yaşında olduğudur. Uzak galaksiler dünyayı yakın yıldızlardan gelen yıldız ışığı şiddetinde aydınlatmazlar, çünkü enerjileri Doppler kaymasıyla veya uzaklaşma hızlarıyla seyreltilmiştir. Ayrıca, bir kaç milyar ışık yılı uzaktaki kabuklardan hiç ışık gelmez, çünkü orada yıldız bulunmaz. Bunu 1929'da uzak galaksilerin Doppler kaymalarını inceleyen Edmund Hubble'ın evrenin genişlediğini keşfetmesiyle biliyoruz. Fakat astronomlar Olbers paradoksuna yeterli ilgiyi göstermiş ve onun gereklerini fark etmiş olsalardı aynı sonuca neredeyse iki yüzyıl önce bile ulaşılmış olacaktı.

fiziksemineri.com
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ocak 27, 2012, 11:31:45 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

      Sayın karahan, güzel bir paylaşım. Yanlız ben bir çok yerde evrenin 14- 14,5 milyar yıl önce varolduğu yolunda bilimsel yazılar okumuştum. Tabiiki burada ki  veride bilimsel bir veri olduğu için saygı duyarım. Özünde yazıyı beğendiğimi belirtirim.
      Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Ocak 28, 2012, 06:44:15 ös
Yanıtla #2
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

      Sayın karahan, güzel bir paylaşım. Yanlız ben bir çok yerde evrenin 14- 14,5 milyar yıl önce varolduğu yolunda bilimsel yazılar okumuştum. Tabiiki burada ki  veride bilimsel bir veri olduğu için saygı duyarım. Özünde yazıyı beğendiğimi belirtirim.
      Saygılar-sevgiler.

teşekkürler sn.alşah  evrenin yaşının 14--14-5 yıl olduğunu aynı makalelerde okudum buda başka bir bakış açısı olduğu için hoşuma gitti.

saygılar
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ocak 29, 2012, 08:30:06 öö
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

"Bunu 1929'da uzak galaksilerin Doppler kaymalarını inceleyen Edmund Hubble'ın evrenin genişlediğini keşfetmesiyle biliyoruz. "

Evrenin genişlediğini kanıtlayan bilimadamı Edmond Halley olacak sanırım. Yazım yanlışı var orada. Ben mi yanlış hatırlıyorum ? Güzel bir yazıymış ayrıca teşekkürler


Ocak 29, 2012, 10:17:34 öö
Yanıtla #4
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 730
  • Cinsiyet: Bay

Merhaba,
Evrenin genişlediğini kanıtlayan Hubble'dır. Ancak ondan öncesindede evrenin genişlediği fikri vardır. 4 boyutlu evren anlayışı da Einstein öncesinde vardır. Aleksandr Aleksandroviç Fridman bunu ilk defa öngörmüştür.Eintein bütün bunları bir araya getirerek, kuramsal anlamda gçlü bir teori ortaya koymuştur. Hatta formüllerinde Einstein evreni bir arada tutacak bir sabit eklemiştir. Daha sonrasında bu sabiti hayatındaki büyük bir hata olarak ifade etmiştir. Şu an kaynaklarıma bakmadan yazdığım için pek doyurucu olmadığını biliyorum.
Saygılarımla.
Özgürlük zeka demektir, sevgi demektir. Özgürlük sömürmeme, yetkeye boyun eğmeme demektir. Özgürlük olağanüstü erdem demektir.
Jiddu Krishnamurti


Ocak 30, 2012, 12:16:36 öö
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

     Değerli arkadaşlar, Genişleyen evren olgusunu 1912 'de Alman meteoroloğu Alfret WEGENER'in  ortaya atmış olduğunu, o'nun, bunu, "kıtaların sürüklenişi " şeklinde tanımladığını, ancak "genişleyen evren" keşfinin 1929'da Edwin HUBBLE tarafından ortaya atıldığını, Hubble'nin şu üç ilkeyi ,
       1- Öteki galaksiler bizden uzaklaşıyor.
       2-Uzaklaşma hızları kabaca bulundukları uzaklıkla orantılı.
       3- Hızlarıyla bizden uzaklıkları arasında  değişmez bir oran  ("Hubble değişmezi")  ortaya atarak bu teorileri ile bilim dünyasında "Hubble Yasası" olarak anıldığını biliyoruz.
       Gerçekten hoş bir konu, katılımcılar çoğaldıkça sanırım çok faydalı bilgilere ulaşacağız.
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Haziran 09, 2013, 04:39:29 ös
Yanıtla #6
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

Aydınlatıcı paylaşımınıza teşekkür ederim Sn.Karahan. Ben de bu konu hakkında bildiklerimi paylaşmak isterim:

Edgar Allan Poe, Eureka adlı denemesinde de karanlık kavramını incelemiş ve yıldızların gecemizi aydınlatmaması sebebini de, ışıkların bize ulaşması bakımından henüz yeteri kadar zamanın geçmediği şeklinde sunarak bu paradoksu çözmüştür.

Sevgiler

Adequatio intellectus et rei


Haziran 09, 2013, 09:19:23 ös
Yanıtla #7
  • Ziyaretçi



Haziran 09, 2013, 09:27:42 ös
Yanıtla #8
  • Ziyaretçi

Aydınlatıcı paylaşımınıza teşekkür ederim Sn.Karahan. Ben de bu konu hakkında bildiklerimi paylaşmak isterim:

Edgar Allan Poe, Eureka adlı denemesinde de karanlık kavramını incelemiş ve yıldızların gecemizi aydınlatmaması sebebini de, ışıkların bize ulaşması bakımından henüz yeteri kadar zamanın geçmediği şeklinde sunarak bu paradoksu çözmüştür.

Sevgiler


Paradoxlar çözülmez...Yerine yenisi gelir hayat dediğimizde tamamen değişkenlerden ibarettir.Yani evrenin genişlediği fikri bence doğru yada genişlediği izlemini vermek insana,belkide en doğrusudur?