Benim mantığıma göre astral seyahat bizi yaratan yüce yaratıcının beyin ve hayallerimizin ne kadar harika bir özelliğe sahip olduğunu gösteren bir gelişmiş beyin fonksiyonudur. Bu fonksiyon benim açımdan 2 türlü oluyor.
Birincisi genelde insanlar astral seyahate çıktıkları taktirde hiç hayal bile etmedikleri dünyada böyle hiçbir yere benzemeyen harika yerlerde oluyor. O sırada beyin ve mantık normal hayattaymışız gibi çalışıyor ve herşeyi anlıyor algılıyor. Bir nevi lüsid rüya gibi yani rüyada olduğumuzu anladığımız halde hala rüyaya devam etmek gibi
Bikeresinde ben kendimi çok yüksek bir yerden kendimi aşağıdaki kayalıklara atmıştım ve düştüğüm anda çıkmıştım ama o aradaki salise zamanında bile o acıyı gerçek gibi hissetmiştim cideden çok garip şeyler
Ayrıca bende profesyonel birisi değilim hatta çok amatör sayılırım.
Birde ikinci astral seyahat var diye düşünüyorum. Bunu genelde bu dünya ile ilişkisini kesmiş nefsini terbiye etmiş tamamen ruhani ve manevi yöne kendisini vermiş insanlar yapabilir. Tüm enerjiyi yataran Allah ise, en büyük enerjide ona en yakın olanlardadır diye düşünüyorum. Tabi yakın olmak deyimiyle, günboyu ibadet edenleri söylemiyorum. Kendini manevi yönü olan konular üzerine yetiştiren insanlardan söz ediyorum. Saf ve öz olmak en hakiki güçtür. Bu 2 güç olmadan bu hayatda hiçbirşey olunmuyor.
Astral seyahatte de beden bir yere çıkmaz. Ruhumuz çıkar yani mantıken öyle olması gerekiyor veya bilmediğimiz belki 3. bir parçamız vardır. Beden, ruh, özel ruh yada üçüncü göz diyelim
şu meşhur pramit üstündeki dünyayı gören göz
Bunu herkes yaptığını söyler fakat ben adım gibi eminim ki astral yapıyorum diyenlerin %90'ı bilinci açık şekilde rüya görmektedir. Hem hiçbir ruh bedeni ele geçiremez. Bu dünyanın bir yaratıcı var, hiç böyle birşeye izin verir mi sence? Herkese hak 1 kere tanınır. Ayrıca virüs falan diye de birşey yok
Dünyaya gelmek için çaba sarfediyorlar vs. demen komiğime gitti
Tek virüs var o da insanlardır.
Şuanda Piri Reis'în, en doğru ve detaylı ilk dünya haritasını astral seyahat ile çizdiğini söyleyenler var. Baktığımız zaman başka bir yol da yok gibi gözüküyor. Nokta atışı da yine piri reisin haritası sayesinde yapılmıştır
Şölye düşünün 5-6 asır önceki harita, 10 yıl önceki en son teknolojiyle donatılmış nasa uydularıyla kıyaslandığında, nasanın hataları çıkıyor, 5-6 asır önceki haritada ise hiçbir hata yok ve o çağda okyanus aşırı gemi bile olmadığı halde o zamanki sahil kıyı şeritleri olsun, ta Arjantin denizlerinin altındaki dağlar olsun hepsini çiziyor. Bende astral seyahat ile mümkün olduğuna inanıyorum.
Bu arada bu konunun farklı kolları vardır ama herkes astral seyahati bilir. Mesela Müslümanlardan namazdan sonra rabıta dedikleri birşey vardır onları yaptıklarınca yakınlarındaki güzel veya kötü haberleri hatta olayları sanki oradaymış gibi görebilecek kadar bir potansiyel güç sağlıyor ve yardım isteyebiliyor. Wikipedia da biraz söz etmişler
http://tr.wikipedia.org/wiki/Rab%C4%B1ta_(tasavvuf) Belki eski uygarlıklar, maya zamanındaki insanlar veya öncesi bunların çok daha ilerisini yapıyorlardı. Bazen sanki o zamanda dünyadaymışım gibi geliyo