Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: "İslamiyet’te kandil geceleri ve kurban kesme yoktur!"  (Okunma sayısı 11064 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 13, 2010, 02:26:49 öö
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1648
  • Cinsiyet: Bay

İlahiyatçı İhsan Eliaçık Bloomberg HT'de 'Gülin Yıldırımkaya ile HT Gündem' programında Yıldırımkaya'nın sorularını yanıtladı.

Daha önce Haberturk.com’dan Hande Köseoğlu’na verdiğiniz röportajda, kurban kesmenin Şaman kültürü olduğunu, İslamiyet’le ilgisi olmadığını, sadece Hacca gidenler ve  yakınlarının kesmesi gerektiğini söylediniz. Şaman kültüründen gelip de bizim İslamiyetle ilgili sandığımız başka ne var?

Herkesin kurban kesmesi gerekmiyor, dinde böyle bir mecburiyet yoktur. Hacca gidenler kurban kessin yeter. Eğer çok yardım etmek isteniyorsa birbirlerinin borçlarını ödesinler, faturalarına yardımcı olsunlar, sokak çocuklarına sahip çıksınlar…Bir sürü yardım edilebilecek, dayanışma gösterilebilecek, yardımlaşılabilecek yer var. Ben daha önce de ifade etmiştim: Türkiye’de bir derin din var, bir de görünen din var. Nasıl ki derin devlet var bir de görünen devlet var dinde aynen öyle, derin din 2000 yıldır değişmeyen Şamanizm’dir. İnsanlar değiştiklerini zannederler ama değişmez. Türkiye’de en güçlü ritüeller, Şaman ritüelleridir.  Şamanlığın temelini de oluşturan beş şey var ve bunun üzerine bir İslami kılıf geçirilmiştir. Birincisi Gök Tanrı inancıdır, ikincisi Gökte Tanrı yerde Şaman inancıdır yani ‘hoca, şeyh, pir, veli, evliya, baba, dede’ bunların hepsi, eski Şamanlar’ın yerine geçmiştir. Şamanizm’de din adamı olmazsa olmazdır, tek başına Tanrı’ya ibadet edemezsin muhakkak bir aracıya ihtiyacın vardır. Üçüncüsü atalar kültüdür, atalara bağlılık esastır, doğru onlardadır, atalar şu anda türbelerde yatmaktadır ve türbelere hücumun sebebi bu atalar kültüdür.

O zaman türbe ve adak kültürü de Şamanizm’e dayanıyor?

Evet,  buna bağlı olarak ataların hatıraları kutsal gün ve gecelerde yaşamaktadır ve kandil geceleri de oradan geliyor. Her bir kandil gecesinde bir atanın, ulunun anılmasıdır ve bu İslami dönemde Hz. Muhammed’e dönüşmüştür. Hz. Muhammed’in ana rahmine düştüğü gece diyor. Böyle bir gece olur mu? Her şeyden evvel bu ayıptır. Bu eski kültürden İslami kılıfa dönüşmüş bir söylemdir.

Kadir Gecesi’ni bu söyleminiz dışında mı tutuyorsunuz sadece kandillerden mi bahsediyorsunuz?

Kadir Gecesi var evet ama o da bizde bilinen anlamında değil. Esasen Kadir Gecesi’nde kandil kutlaması yapılmaz. Kadir Gecesi demek, Kuran’ın size indiği gece demektir ve toplanıp kutlamaya gerek yoktur. Kuran’ı okursunuz ve sizin ruhunuza, vicdanınıza Kuran inmeye başlar. ‘ Bu ışığı gördüm ve bundan sonra böyle yaşayacağım’ dediğiniz andan itibaren sizin Kadir Geceniz başlamıştır. Dördüncüsü de kurban kesmektir, Şamanizm’de kurban kesmek dinin direğidir. Namaz yoktur, Kâbe yoktur, kıble yoktur her yerde kurban vardır.

O zaman kurban Şamanizm’de biraz İslamiyet’teki namazın yerine denk geliyor diyebilir miyiz?
Evet, biraz öyle gibidir. Beşincisi de domuz eti yememektir. Eski Türk takviminde domuz yılı vardır, uğursuzdur ve o yılda domuz eti yenmez. Bu saydıklarımdan bazıları İslam’da da var, hacda kurban kesmek, domuz eti yememek vb. Fakat bunlar Şamanizm’deki gibi değil. Şamanizm de bütün bunları yapmanın bize sevap kazandıracağını ve bütün günahlardan arınılacağını söyler. Siz türbeye gittiğinizde, kandil gecesine katıldığınızda, hayvanın kanını akıttığınızda, domuz etini yemediğinizde günahlarınızdan tamamen arınırsınız. Her günah işledikten sonra siz bunları yaptığınızda temizlenirsiniz. İslamiyet’te böyle bir şey yok.

Kandil geceleri için ‘‘Peygamberimizin ana rahmine düştüğü gece’ diye anılıyor böyle gece olur mu?’ dediniz. Peki, kandil gecelerini kim çıkarmış?  Bu geceyi kutlama nereden gelmiş ve kandil gecelerinde ne yapmamız gerekiyor?

Bunlar Hz. Peygamber zamanında yoktu. Sahabeden kimse kandil gecelerinde bir araya gelip kutlama yapmamıştır. Bunalar sonraki yıllarda imparatorlukların etrafındaki saray ulemasının halkı mabetlere toplamak ve orada denetimi sağlamak için icat ettikleri gecelerdir. Zaten mabetler namaz kılmak için yapılmamıştır, imparatorluğun gücünü göstermek için açılan tapınaklardır. Allah’ın gücünü görmek istiyorsanız Sultan Ahmet Camii’ne bakmaya gerek yok, gökyüzü çatı yeryüzü döşektir. Gökyüzüne bak Allah’ın büyüklüğü oradadır. Camiler imparatorun gücünü göstermek için yapılmıştır ve halk orada toplanır cuma namazlarında, kandil gecelerinde itaate alıştırılır. İşin kökenine gittiğiniz zaman yani Mekke ve Medine’de Peygamberimizin saf uygulamasına gittiğimiz zaman bunların hiçbirini göremezsiniz.

O zaman böyle bir şeyi kutlamamız mı gerekir? Kandil Gecesi’ni normal bir gün gibi o günde normal ibadetini sürdürerek geçirmeli diyorsunuz öyle mi?

Kandil gecelerinin dini hiçbir değeri yoktur ama sosyolojik değeri vardır. Halkımız o günlerde mabetleri doldurmaktadır, sosyolojik bir olaydır, insanlara ‘dağılın gidin’ demenin de bir anlamı yok, madem oraya toplandı insanlar bir şeyler anlatmak lazım denilebilinir. Ama bu sosyolojik açıdan, örfen bir şey ifade eder. Allah ‘neden kandil gecelerinde camilerde toplanmadınız, bana şu kadar ibadet etmediniz?’ diye kimseye sormaz. Böyle bir mükeffelliyetimiz yoktur. Akıp gelen tarihsel kültürden kopmak istemiyorsanız bunlara katılırsınız. Bunun kökeni İslamiyet değil, Asya halklarının, Mezopotamya havzasında yaşayan halkların kültürüdür.

http://video.haberturk.com/video/index/45059
http://video.haberturk.com/video/index/45060
http://video.haberturk.com/video/index/45061
http://video.haberturk.com/video/index/45062
http://video.haberturk.com/video/index/45063
http://video.haberturk.com/video/index/45064

Kaynak: http://www.haberturk.com/polemik/haber/571137-islamiyette-kandil-geceleri-yoktur-


Kasım 13, 2010, 11:34:57 öö
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 199
  • Cinsiyet: Bay

  Güzel bir paylaşım olmuş teşekkür ederim Sn Mozart. 
  İslami bilgim o kadar yüksek olmasa da birçok dinin eski dinlerle karıştığını bilirim. Birçok ibadetin eski dinlerle benzerlik gösterdiğini bilirim. Ve bu sebepten İhsan Eliaçık'ın bu acımasız eleştirileri ve yargılarını doğru bulmuyorum. Çünkü bir dini eski pagan kültüründen tamamen uzaklaştıracak olursak ortada din diye bir şey kalmaz. Bunu 3 büyük din için de söylüyorum. Eğer bu dinlerdeki ibadetleri teker teker inceleyecek olursak ve kökenine bakarsak karşımıza hep pagan dinleri çıkar. Bu çoğunlukla böyledir. Ve bu yüzden ki bu konunun fazla irdelenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü öyle bir şey yapacak olursak karşımızda çok saf, temiz ve anlayışı sadece iyilik, sevgi, hoşgörü olan bir din çıkar. Ve bu karşımıza çıkan dinde de neredeyse hiçbir ibadet şekli olmaz.
   Şunu unutmamak gerekir ki zaten bütün dinlerin temel anlayışı iyilik, sevgi ve hoşgörüdür. Bunları birbirinden ayıran ve o dine mensup bireylerin düşünce yapısını şekillendiren ise bu dinin ibadet şeklidir. Ve biri de tutup "Bunların hepsi pagan kültüründen geliyor." derse "Hobaaaaa!" E o zaman bütün bilinen tarihi yalanladı ve bir dinin bütün tarihsel gelişimini (hatta bütün dinlerin) çöpe attı.
  Benim görüşüm ise bu konuda şu: Din bir inanç değil mi? İnsan ile (bir veya birden fazla) yaratıcı arasındaki bağ değil mi? Bu bağın kurulması için (en azından insanın iç dünyasında) bazı ibadet çeşitleri olması gerekmiyor mu? Evet, öyle. (En azından ben öyle düşünüyorum.) Öyleyse bu ibadet şekillerinin birbirine benzemesinden daha doğal ne olabilir ki? Bu yüzden kimse çıkıp "Senin yaptığın ibadet "şu" yıllar arasında varlık göstermiş "şu" dinin "şu" ritüeline benziyor!" demesin. Çünkü zaten benzer ve bu doğaldır. Önemli olan belli bir tarihsel gelişim göstermiş dine mensup olan kişinin kendi içerisinde yaratıcıyla iç içe olmasıdır. Kendi dininin temellerini yerine getirmesidir. (Ki bunlar daha önce de değindiğim gibi iyilik, sevgi, hoşgörü vb. şeylerdir. Birçok insan biliyoruz ki bir dine mensup olup yaşayışı o dinle alakası olmayan...) Önemli olan insanın iç dünyasıdır. (Benim bu dediğim Budizmde yaygındır. Ne yani ben şimdi Budist mi oldum yoksa?)
   Saygılar...
Size ne yapacağınızı söyleyebilirler ama ne düşüneceğinizi asla!


Kasım 15, 2010, 08:20:52 öö
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Kurbanın içrek anlamı fedakarlıktır.Bir canlıyı boğazlamanın ibadetle,Tanrı'ya hoşgörünmekle veya bireyin kendisini iyi hissetmesiyle hiçbir ilgisi olamaz.

Sayın İhsan ELİAÇIK,söylemek istediklerini kabaca söyleyip,geçiştirmiş.Görünen o ki,aslında söyleyecek daha çok şeyi var.

İslam peygamberinin doğduğu yılda bile itilaf varken,ana rahmine düştüğü günün hesabını yapmış olanları takdir etmek lazım.

Kadir gecesini de çok güzel açıklamış sayın ELİAÇIK.Işığı görmeye başlayanın yaşadığı "An"dır kadir gecesi.Daha da açık anlatılması gerekir.İnananlar,gerçekten Cebrail'in sayfa,sayfa eliyle yazılı vahiy getirdiğine inanıyorlar.

Pagan ritüellerinin teist dinlerde de birşekilde uygulanıyor olmasından daha doğal birşey olamaz;zira tüm dinler o anlayıştan evrilmiştir.


Saygılar
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Nisan 22, 2016, 10:32:27 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 234
  • Cinsiyet: Bay

Kurban kesme fedakarlık falan değildir arkadaşlar. Bir ritüeldir. Fedakarlık malını paylaşmaktır. Farz ile fedakarlığı karıştıracaksak vay halimize. Kur'an'da bunlardan bol bol bahsedilir. Fakat kurban dediğimiz olay tamamen bir dini ritüeldir. Allah'ın huzurunda, dini bir törenle kesilen hayvanın paylaşılarak yenmesi; Allah'ın kullarını doyurduğunun somutlaştırılmasıdır bir nevi.
“Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.” Albert Schweitzer


Temmuz 24, 2016, 01:21:23 öö
Yanıtla #4
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 39
  • Cinsiyet: Bay

Kurban kelimesi kuranda şöyle yazıyor.


2:196 -   Hac ve umreyi de Allah için tamam yapın. Eğer bunlardan alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen bir kurban gönderin.
(kam)


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
9 Yanıt
21027 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 16, 2011, 11:16:33 ös
Gönderen: AMON RA
49 Yanıt
30149 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 29, 2014, 11:29:47 öö
Gönderen: ABCDEF
15 Yanıt
13218 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 07, 2015, 01:28:57 ös
Gönderen: _SplendouR_
8 Yanıt
9869 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 09, 2018, 12:28:29 öö
Gönderen: Tık-Tik-Tak
0 Yanıt
4564 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 30, 2010, 02:58:20 ös
Gönderen: karahan
15 Yanıt
16260 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 08, 2011, 05:35:53 ös
Gönderen: alcyone
0 Yanıt
2829 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 08, 2011, 05:43:44 ös
Gönderen: dosyacı
11 Yanıt
13635 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 12, 2014, 04:25:08 öö
Gönderen: resurrected
5 Yanıt
5746 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2013, 07:20:05 ös
Gönderen: ceycet
3 Yanıt
4594 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 25, 2015, 02:19:45 öö
Gönderen: ruzber