Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Tapınakçılar Ve Özellikleri - 3  (Okunma sayısı 4504 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 19, 2009, 11:16:33 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Tapınakçıların Kural ve Yöntemleri

Tapınakçıların kuralları, başlangıçta Saint-Bernard tarafından düzenlenmiş olduğu üzere Sistersiyen Tarikatı’nın anayasası temel alınarak oluşturulmuştu ama sonraları -özellikle 13. yüzyıl ortalarında- bunların üzerinde önemli değişiklikler yapıldı. Burada bu kuralların tümünü sıralamaya kalkışacak olursam, sırf bu konu üzerinde sayfalar doldurmam gerekir. Onun için sadece en önemlilerinden ve ilginç olanlarından söz edeceğim.

Ancak ona geçmeden önce Tapınakçıların örgütlenmesindeki hiyerarşik düzene şöyle bir değinmekte yarar var.

Hiyerarşi

Görevlilerin sıralanışı bakımından, büyük üstattan sonra onun yardımcısı ya da vekili olmak üzere “Senechal” unvanını taşıyan bir şövalye gelirdi. Bu kişi göreve seçilmez, doğrudan büyük üstat tarafından atanırdı. Onu, koleji oluşturan iller başta olmak üzere karargâh üstatları izlerdi. Ancak tarikatın mal varlığının yönetimi, giyim ve kuşam işleriyle ilgilenmekle görevli şövalyeler, hiyerarşik sıralanmada diğer karargâh üstatlarından önce gelirdi. Bu üstün şövalyelerden biri de tarikatın flâmasının korunmasından sorumluydu.

Tapınak Şövalyelerinden çoğu, bir karargâh üstadından sonra gelen belli yerin komutanına, kimisi doğrudan karargâh üstadına bağlıydı.

Şövalyelerden sonra sırasıyla, yetkilendirilmiş çavuşlar, yardımcı şövalyeler, türkopoller ve diğer çavuşlar gelirdi.

Bu hiyerarşik sıralanmaya bakılacak olursa, Tapınak Şövalyeleri Tarikatı’nda yönetim bakımından çok esaslı bir düzen kurulmuş gibi görünüyor ama pratikte bu hiç de öyle sayılmaz. Çünkü tarikat bir “tek adam” tarafından yönetilirdi. Her şey, büyük üstadın iki dudağının arasından çıkacak olan söze bağlıydı. Seçilir, sonra kesinlikle itaat edilirdi. Roma imparatorları gibi.

Disiplin

Tarikatta çok sıkı disiplin kuralları vardı. Bunlar, şövalyelerin günlük yaşamı sırasında da geçerliydi ama özellikle savaş anında kendini belli ederdi.

Savaştaki en önemli kural, bir şövalyenin buyruk verilmediği ya da tek başına üç kişiyle baş etmek zorunda kalmadığı sürece kesinlikle geri çekilmemesiydi. Şövalyenin, saldırı buyruğuna uymamak için hiçbir gerekçesi olamazdı.

Her şövalye, kuzu derisinden yapılma sımsıkı bir don giyerdi. Bunun hiçbir zaman (tuvalet gereksinmesi dışında) çıkarılmaması zorunluydu.

Tapınak Şövalyelerinin yıkanması yasaktı... (Bunu yadırgamayın sakın. Temiz olmak çok daha sonraki yüzyılların ürünüdür. Üstelik Hıristiyanlıkta vaftiz olduktan sonra yıkanmak yoktu.) Kaldı ki bir şövalyeyi soyunmuş olarak hiç kimsenin kesinlikle görmemesi gerekirdi. Bu nedenle de giyinik olarak yatar, uyurlardı, ayakkabılarını bile çıkarmadan.

Günlük İşler

Şövalyeler seferde ya da savaş halinde değilse, sabah saatlerini kilisede geçirir, sonra hep birlikte günün ilk öğünü olan öğle yemeğine geçerdi. Bir karargâhta diğer Tapınakçılar da yemeğe şövalyelerle birlikte katılır, ancak her sınıf ayrı masada otururdu.

İki kişi tek bir tabak ya da çanak ile su ya da şarap içmekte kullanılan kupayı paylaşırdı. Herhangi biri yalnız başına yemek yiyorsa; bu durum onun 0ir kusuru nedeniyle cezalandırılmış olduğunu gösterirdi.

Noel zamanı dışında, et haftada sadece üç kez yenirdi. Diğer günlerdeki yemek, sebze ve ekmekten oluşurdu. Yemekten sonra da hep birlikte sessizce şükür duası yapılırdı.

Standart olarak günde sadece iki öğün yemek yenir ama Noel hariç olmak üzere “Tüm Azizler Günü” olarak anılan 1 Kasım’dan başlayarak paskalyaya kadar gündüzleri oruç tutulurdu. Bu oruç sadece yemek için geçerliydi; su içilebilirdi.  Ancak savaş süresince oruç tutulmazdı.

Öğle yemeğinden sonra, belirli bir program uyarınca silâhların ve atların bakımı gibi işler ile savaş eğitimi ve vuruşma antrenmanları yapılırdı. Şövalyelerin günlük yaşamına, arada sırada düzenlenen yarışma ve şenliklerle renk katılırdı.

Kişisel Eşya

Şövalyeler, kendilerinin olan birkaç parça kişisel eşyayı aralarında değiş tokuş edemezdi. Zaten her şövalyenin atı, silâhları, giyim-kuşamı ve bunun gibi şeyleri dışında sadece kendine ait olan birkaç parça eşyası bulunurdu. Hepsi bu öte beriyi bir çantaya yerleştirebilirdi ama bu herkese açıktı. Sadece üstatlar ve komutanlar gerek tarikata gerekse kendilerine ait öte beriyi kilit altına alabilirdi.

Bir şövalyeye akrabalarının ya da tanıdıklarının mektup göndermesi hiç de hoş karşılanmazdı. Mektup gelirse kendisine verilmez, ilgili üstat ya da komutana iletilirdi. Açılır, gözden geçirilir, uygun bulunursa o şövalye çağrılıp kendisine okunurdu; eline verilmezdi. Hiç okunmadığı da olurdu.

Eğer birisi herhangi bir şövalyeye bireysel olarak bir armağan ya da anı eşyası vermeye kalkışacak olarsa, şövalyenin bunu kabul etmemesi gerekirdi. İlle de almak isterse, önce ilgili üstat ya da komutanın izin vermesi zorunluydu. Kişisel aşya da zaten işte bu izin verilenlerden oluşurdu. Bilgisi dışında gönderilen bir armağan da ilgili üstat ya da komutanın elinden geçerdi. Ufak tefek şeyler kendisine verilebilir ama başkalarının dikkatini çekecek türde olanlar ya geri gönderilir ya da bunlara tarikatın malı sayılarak el konurdu. Kendisine haber bile verilmezdi.


Şimdi burada duralım. Bir sonraki bölümde Tapınak Şövalyelerinin bireysel ilişkilerini anlatacağım.

« Son Düzenleme: Aralık 09, 2010, 09:51:31 ös Gönderen: dogudan »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 19, 2009, 12:03:52 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 439
  • Cinsiyet: Bay

sn ADAM bu konuda bir sonraki metninizi bekliyorum tapınakçılar konusunda benimde bilgilendirme yapabilmem mumkun olacaktır sanırım

saygılarımla.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3099 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 20, 2009, 12:17:01 ös
Gönderen: ADAM
2 Yanıt
5837 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 10, 2017, 05:18:52 ös
Gönderen: Frenzyfire
2 Yanıt
12932 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 01, 2018, 04:03:42 ös
Gönderen: Zennn
3 Yanıt
8500 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 27, 2013, 10:05:38 ös
Gönderen: Melina
7 Yanıt
5217 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2012, 10:17:21 ös
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
3013 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 04, 2013, 11:02:56 öö
Gönderen: ADAM
20 Yanıt
13284 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 09, 2014, 04:11:30 ös
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
5909 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 18, 2014, 11:33:11 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
9712 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 20, 2015, 05:07:13 ös
Gönderen: Risus
0 Yanıt
3345 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 20, 2015, 05:08:09 ös
Gönderen: Risus