Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: "Acı"daki Hikmet  (Okunma sayısı 2702 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 05, 2009, 06:23:01 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay

Yaşlı kadın, bir antika dükkanından aldığı yüzyıllık fincanı özenle salon vitrinine yerleştirdi. Fincanın biçimi, üzerindeki işlemeler, renkler onun bir sanat eseri olduğunu söylüyordu. Ödediği fiyatı hatırladı; hayır, hiç de pahalıya almamıştı. Hayranlıkla fincanı seyretmeye devam etti. Derken, birden fincan dile geldi ve kadına şöyle dedi;
 
"Bana hayranlıkla baktığının farkındayım. Ama bilmelisin ki, ben hep böyle değildim .Yaşadığım sıkıntılar beni bu hale getirdi.

Kadın şimdi hayret içindeydi. Önündeki kahve fincanı konuşuyordu!

Kekeleyerek: "Nasıl? Anlayamadım?" diyebildi yaşlı kadın.

"Demek istiyorum ki, ben bir zamanlar çamurdan ibarettim ve bir sanatkâr geldi. Beni eline aldı, ezdi, dövdü, yoğurdu. Çektiğim sıkıntılara dayanamayıp:

"Yeter! Lütfen dur artık!" diye bağırmak zorunda kaldım.


Ama usta sadece gülümsedi ve; "Daha değil!" diye cevapladı beni.


"Sonra beni alıp bir tahtanın üzerine koydu. Burada döndüm, döndüm, döndüm. Döndükçe başım da döndü. Sonunda yine haykırdım:


"Lütfen beni bu şeyin üzerinden kurtar. Artık dönmek istemiyorum! "


Ama usta bana bakıp gülümsüyordu: "Henüz değil!"

"Derken beni aldı ve fırına koydu. Kapıyı kapayıp ısıyı arttırdı.

Onu şimdi fırının penceresinden görebiliyordum. Fırın gitgide ısınıyordu.

Aklımdan şöyle geçiyordu: Beni yakarak öldürecek"


Fırının duvarlarına vurmaya başladım. Bir taraftan da bağırıyordum:


"Usta usta! Lütfen izin ver buradan çıkayım!"


"Pencereden onun yüzünü görebiliyordum.

Hala gülümsüyor ve "Daha değil!" diyordu.
 
"Bir saat kadar sonra, fırını açtı ve beni çıkardı. Şimdi rahat nefes alabiliyordum, fırının yakıcı sıcaklığından kurtulmuştum. Beni masanın üstüne koydu ve biraz boyayla bir fırça getirdi.
 
"Boyalı fırçayla bana hafif hafif dokunmaya başladı.

Fırça her tarafımda geziniyor ve bu arada ben gıdıklanıyordum.
 
"Lütfen usta! Yapma, gıdıklanıyorum! " dedim.

Onun cevabı ise aynıydı: "Henüz değil!"
 
"Sonra beni nazikçe tutup yine fırına doğru yürümeye başladı.

Korkudan ölecektim.

"Hayır! Beni yine fırına sokma, lütfeeen!" diye bağırdım.
 
Fırını açıp beni içeri iteleyip kapağı kapattı. Isıyı bir öncekinin iki katına çıkardı.

"Bu sefer beni gerçekten yakıp kavuracak!" diye düşündüm.

Pencereden bakıp ona yine yalvardım, ama o yine

"Daha değil!" diyordu.

Ancak bu defa ustanın yanaklarından bir damla gözyaşının yuvarlandığını gördüm.
 
"Tam son nefesimi vermek üzere olduğumu düşünüyordum ki, kapak açıldı ve ustanın nazik eli beni çekip dışarı çıkardı. Derin bir nefes aldım,

hasret kaldığım serinliğe kavuşmuştum.

Beni yüksekçe bir rafa koydu ve usta şöyle dedi:

"Şimdi tam istediğim gibi oldun. Kendine bir bakmak ister misin?"
Ona "Evet" dedim.

Bir ayna getirip önüme koydu. Gördüğüme inanamıyordum.

Aynaya tekrar tekrar baktım ve

"Bu ben değilim. Ben sadece bir çamur parçasıydım."
 
"Evet bu sensin!" dedi usta. Senin acı ve sıkıntı diye gördüğün şeyler sayesinde böyle mükemmel bir fincan haline geldin.
 
Eğer seni bir çamur parçası iken üzerinde çalışmasaydım, kuruyup gidecektin.


Döner tezgahın üstüne koymasaydım, ufalanıp toz olacaktın.


Sıcak fırına sokmasaydım, çatlayacaktın.


Boyamasaydım, hayatında renk olmayacaktı.


Ama sana asıl güç ve kuvveti veren ikinci fırın oldu.


Şimdi arzu ettiğim her şey var üzerinde."

Ve ben kahve fincanı, şu sözlerin ağzımdan çıktığını hayretle fark ettim:

"Ustam! Sana güvenmediğim için beni affet!


Bana zarar vereceğini düşündüm.


Beni benden fazla sevip iyilik yapacağını fark edemedim.


Bakışım kısaydı, ama şimdi beni harika bir sanat eseri yaptığını görüyorum.


Benim sıkıntı ve acı diye gördüğüm şeyleri bana verdiğin için teşekkür ederim…


Teşekkür ederim."        


« Son Düzenleme: Aralık 09, 2010, 02:56:23 ös Gönderen: dogudan »
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Kasım 07, 2009, 03:10:12 ös
Yanıtla #1

Ben de Size Teşekkür etmek isterim Sayın Ceycet; gerçekten çok güzel bir Paylaşım olmuş. Yani aslında açıklamayamadığım bazı durumlar karşısında kişisel yaşantımda bile aslında bazan haksızlıklara hep isyan edip durmuşluğum vardı, şimdi olayların içselliğini ve mükemmelliğini Sayenizde daha iyi anladım, sanırım.

Tek kelimeyle Mükemmell diyebilirim:)

Saygı ve Sevgilerimle
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 07, 2009, 03:52:29 ös
Yanıtla #2

Mevlanamızın, hamdım-piştim-yandım Kuramını aklıma getirdi. Yaşama fiilen uyarlanması olayını aynı zamanda dile getiriyor.   
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


Kasım 07, 2009, 07:06:28 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Sevil;

hikayenin kaynağı anonim.Ben de çok beğendiğim için paylaşmak istedim.Fincandan da birşeyeler öğrenilebileceğini farketmek gerçekten güzel...


Sagılarımla
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Kasım 08, 2009, 11:46:39 öö
Yanıtla #4


Sayın Sevil;

hikayenin kaynağı anonim.Ben de çok beğendiğim için paylaşmak istedim.Fincandan da birşeyeler öğrenilebileceğini farketmek gerçekten güzel...

Sagılarımla

Olsun:) Hikayenin kaynağı anonim olsa da gene paylaştığınız için Teşekkür edecektim. Evet :) fincandan da çok şey öğreniliyormuş.

Saygılar,
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3205 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 14, 2009, 07:07:29 ös
Gönderen: Teknik Öğretmen
2 Yanıt
7900 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2009, 11:22:19 ös
Gönderen: hewal73
26 Yanıt
21642 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2013, 12:35:15 ös
Gönderen: GOASISG
9 Yanıt
21179 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 16, 2011, 11:16:33 ös
Gönderen: AMON RA
6 Yanıt
7325 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 06, 2009, 06:17:33 ös
Gönderen: baris
5 Yanıt
5195 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 19, 2012, 02:02:30 ös
Gönderen: NOSAM33
4 Yanıt
4897 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2009, 03:49:57 ös
Gönderen: Itzhak
3 Yanıt
4401 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2009, 10:22:26 ös
Gönderen: ozak1977
0 Yanıt
2130 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 18, 2009, 11:33:05 öö
Gönderen: ceycet
19 Yanıt
15059 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2012, 09:45:54 ös
Gönderen: smyrnali