Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Anarşizm  (Okunma sayısı 6155 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 24, 2007, 05:59:54 ös

     
  Anarşizm Nedir?     
       
     
  Başta devlet olmak üzere bütün baskıcı kurumları ortadan kaldırmayı öneren öğreti.

Anarşizme göre devlet egemen sınıfın çıkarlarını korumakla görevlendirilmiş gereksiz bir kurumdur. Özgürlüğü gerçekleştirmek için en başta devlet yıkılmalıdır. Devlet hiçbir zaman yeni bir toplum çağını başlatmak için kullanılamaz. Temsilcilik, gerçeklere dayanmayan bir düşçülüktür; bu gibi düşçülükler insanları insan dışılığa dönüştürür. Baskı yerine özgür işbirliği, korku yerine kardeşlik ve sevgi gerçekleştirilmelidir. Devlet yerine işbirliğinin doğuracağı dernekler ve bu derneklerin birleşmesiyle meydana gelen federasyonlar kurulmalıdır. Uyum bu birleşmelerin doğal dengesiyle gerçekleşecektir. Çeşitli birlikler her an yön ve biçim değiştirerek her an etkin yönü ve biçimi kullanacaklardır. Devlet ile birlikte her türlü baskıcı kurum yok edilmelidir. İnsan; bir üretici olarak anamalın otoritesinden, bir vatandaş olarak devletin otoritesinden, bir birey olarak dinsel törenin otoritesinden kurtulmalı ve özgür bir gelişme olanağına kavuşmalıdır. Bütün insansal yetenekler ancak başsızcı (anarşist) bir toplumda, hiçbir baskıyla engellemeksizin, özgürce gerçekleşebilir


Not: Türkiye'de ve dünya da anaşizm devlet organları tarafından özellikle yanlış anlatılmakta ve gençlerin yanlış bilgilenmesi özellikle sağlanmaktadır. Ortalığı yakıp yıkan, sevgi ve kardeşlikten yoksun bir düşünce olarak lansedilmektedir... Terör estiren düşünce olarak gösterilerek toplumun yanlış bilgilenmesi özellikle sağlanmaktadır...


Ağustos 04, 2007, 12:24:46 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Anarşizm, insanın insan tarafından sömürüsünün ve tahakküm altına alınmasının ortadan kaldırılması, yani özel mülkiyet ve hükümetin ortadan kaldırılmasıdır; Anarşizm, sefaletin, hurafelerin ve nefretin yok edilmesidir.


Ağustos 04, 2007, 12:25:50 öö
Yanıtla #2
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Kapitalist toplum o kadar kötü örgütlenmiştir ki, çeşitli üyeleri acı çekmektedirler: aynen nasıl ki bedeninizin bir yerinde ağrınız varsa, tüm bedeniniz ağrır ve hasta olursunuz... Benzer şekilde bir örgütün ya da bir birliğin tek bir üyesi bile ayrımcılıktan, baskı altında tutulmaktan veya göz ardı edilmekten muaf olmaz. Bunu yapmak, ağrıyan dişinizi göz ardı etmek demektir : sonunda da tamamı ile hasta olursunuz
                                                                                                                            Alexander Berkman


Ağustos 04, 2007, 12:30:42 öö
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Sizi tanımıyorum! Sizin yasalarınızı, nizamınızı, kuvvete dayanan yetkinizi tanımıyorum! Bu yüzden asın beni!
                                                                                                                                                                           
                                                                                                                                                           Louis Lingg (1870-1887)


Ağustos 04, 2007, 12:32:30 öö
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Çocuklarınıza bizim öğrettiğimiz şeyleri öğretin. Toprak bizim anamızdır. Ve toprağa tükürülmez. Toprak insana değil, insan toprağa aittir. İnsan hayat dokusunun içindeki bir liftir sadece... Beyaz adam neyi satın almak istiyor? Gökyüzünü ve toprakların sıcaklığını mı? Koşan antilopların çabukluğunu mu? Biz size bunları nasıl satabiliriz? Ve siz nasıl satın alabilirsiniz?


                                                                                                                                                                                Seattle (Duwarmish Kızılderilisi)


Ağustos 04, 2007, 12:34:02 öö
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Devlet, bir sürünün, benzer bir biçimde örgütlenen diğer bir sürüye karşı, saldırmaya veya savunmaya yönelik harekete geçmek üzere örgütlenmesidir.
                                                                                                          Randolph Bourne


Ağustos 04, 2007, 12:43:32 öö
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

ANARŞİZM NEREDEN ORTAYA ÇIKTI?

Anarşizm nereden ortaya çıktı? Burada, Rus Devriminde Makhnocu hareketin katılımcıları tarafından üretilen Liberter Komünistlerin Örgütsel Platformu adlı bildiriden alıntı yapmaktan daha iyisini yapamayız

"işçilerin köleleştirilmesinin yarattığı kölelikten kurtulması [amacıyla] yaratılan sınıf savaşımı ve baskı altındayken onların özgürlüğe olan tutkuları, anarşizm fikrini doğurmuştur; [bu fikir], sınıfların ve Devlet'in varlığı ilkelerine dayanan toplumsal sistemin tümden yok edilmesi ve yerine kendinden yönetim ilkesiyle oluşturulan işçilerin özgür devletsiz toplumunun [inşa edilmesi] fikridir.
Yani anarşizm, bir entellektüelin ya da filozofun soyut düşüncelerinden yansımalarından ortaya çıkmamıştır: [aksine] işçilerin kapitalizme karşı doğrudan savaşımından, işçilerin gereksinim ve zorunluluklarından, onların hürriyet ve eşitlik özlemlerinden, özellikle de çalışan kitlelerin yaşam ve savaşım dönemlerinde en canlı haline bürünen özlemlerinden emekçi kitlelerin mücadelesinin ve yaşamının, en kahraman döneminde özellikle canlanan özgürlük ve eşitlik tutkularından; emekçilerin gereksinim ve zorunluluklarından; doğrudan doğruya emekçilerin kapitalizme karşı [verdikleri] mücadeleden ortaya çıkmıştır.


Bakunin, Kropotkin ve diğer önde gelen anarşist düşünürler anarşizm fikrini icat etmediler keşfetmediler; aksine, onu kitlelerde teşhis ederek, sadece basit anlamda onu kavramsallaştırmak ve yaymak maksadıyla akıl ve bilgilerinin gücünü kullandılar"



Ağustos 04, 2007, 12:45:39 öö
Yanıtla #7
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Anarşist hareketin genelinde olduğu üzere, Makhnocular 1917-1921 arasında Ukrayna'da hem Kızıl (Komünist), hem de Beyaz (Çarlık/Kapitalizm) otoritesinin kuvvetlerine karşı çıkan işçi sınıfından insanların oluşturduğu kitlesel bir hareketti. Peter Marshall'ın dikkat çektiği üzere, "anarşizm, ... temel destekleyicilerini geleneksel olarak işçiler ve köylüler arasında bulmuştur"

Anarşizm, baskı altında olanların özgürlük için [verdikleri] mücadele sayesinde ve [onların bu] mücadelesi içinde ortaya çıktı. Örneğin Kropotkin'e göre, "Anarşizm günlük mücadelerden kaynaklanmıştır" ve "Anarşist hareket, bir takım büyük pratik derslerden etkilendiği her durumda kendisini yenilemiştir: Kaynağını bizzat yaşamın öğretilerinden alır" (Kısım J.5'e de bakınız) (Evrim ve Çevre, s. 58 ve s. 57). Proudhon'a göre, onun karşılıkçı fikirlerinin "ispatı, ... kredinin örgütlenmesi ile emeğin örgütlenmesinin bir ve aynı şey olduğunu gösteren, ... Paris ve Lyon'da kendiliğinden oluşturulan ... işçi birliklerinin mevcut pratiğinde, devrimci pratiğinde" yatmaktadır. Aslında bir tarihçinin belirttiği üzere, "Proudhon'un birliksel ideali ile Lyon Karşılıkçıları'nın programı arasında yakın benzerlikler var"dır ve "(fikirler arasında) dikkate değer bir yakınlaşma [vardır]; ve Proudhon'un, Lyon ipek işçilerinin örneği sayesinde, olumlu programını daha tutarlı [bir tarzda] şekillendirebilmiş olması kuvvetle olasıdır. Onun taraftarı olduğu sosyalist ideal, belli bir ölçüde bu işçiler tarafından halihazırda zaten gerçekleştirilmişti" (K. Steven Vincent, Pierre-Joseph Proudhon ve Fransız Cumhuriyetçi Sosyalizminin Yükselişi,

Yani, anarşizm, özgürlük için verilen kavgadan; yaşamak, sevmek ve eğlenmek için zamanımız olacağı tamamen insani bir yaşama olan tutkumuzdan ortaya çıkmıştır. O, fildişi kulelerinde oturarak topluma yukarıdan bakan, hayattan kendini soyutlamış ve kendi doğru ve yanlış kavramlarından hareketle yargılara varan bir avuç insan tarafından yaratılmamıştır. Aksine, o, işçi sınıfının mücadelesinin; otorite, tahakküm ve sömürüye karşı direnişin bir ürünüdür. Albert Meltzer'in ifade ettiği üzere;


"Onun felsefi yönlerini tartışan birkaç kuramcı üretmiş olmasına rağmen, aslında Anarşizmin hiçbir zaman kuramcıları olmamıştır. Anarşizm, entelektüel fikirlerin uygulamaya geçirilmesinden ziyade eylemde sonuçlandırılan bir amentü [creed, bir düşünceyi meydana getiren temel ilkeler] olarak kalmıştır. Genellikle, bir burjuva yazar ortaya çıkar ve işçilerle köylüler tarafından zaten pratiğe dökülmüş olanları yazıya döker; O, burjuva tarihçileri tarafından bir lider olarak ve ardından gelen [takipçisi] burjuva tarihçileri tarafından bir lider olarak, ve ardından gelen (burjuva tarihçisini referans veren) burjuva yazarlar tarafından da işçi sınıfının burjuva liderlerine dayandığını ispatlayan yeni bir vaka olarak sınıflandırılır  sıfatlandırılır" (Anarşizm: Lehine ve Aleyhine Aksine Argümanlar,





Ağustos 04, 2007, 12:46:34 öö
Yanıtla #8
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Kropotkin'in gözüyle, "Anarşizmin kökleri, insanlığın geçmişteki tüm toplumsal kurumlarında --ve ayaklanmalarda-- bu toplumsal kurumlara yabancı olan, bu kurumları ellerine geçiren ve onları kendi avantajlarına kullanan kuvvetin temsilcilerine karşı kitlelerin meydana getirdiği aynı yaratıcı, yapıcı faaliyetten kaynaklanmaktadır". Daha yakınlarda ise, "Anarşi, genel olarak Sosyalizm'in doğuşuna neden olan aynı eleştirel ve devrimci protestodan ortaya çıkmıştır". Anarşizm, diğer sosyalizm biçimlerinden farklı olarak, "kutsal şeylere karşı saygısız olan kolunu yalnızca Kapitalizme karşı değil, Kapitalizm'in şu saç ayaklarına karşı da kaldırmıştır: Yasa, Otorite ve Devlet". Tüm anarşist yazarların yaptığı şey, mücadele içindeki işçi sınıfının deneyimlerinden olduğu kadar, genel olarak toplumdaki evrimci eğilimlerin analiz edilmesinden çıkarılan "(anarşizmin) ilkelerinin genel bir ifadesini, onun öğretilerinin kuramsal ve bilimsel temelini geliştirmek"tir


Ağustos 04, 2007, 12:47:23 öö
Yanıtla #9
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Ancak, toplumda varolan anarşist eğilimler ve örgütlenmeler, Proudhon'un 1840'da kalemini kağıda değdirmesinden ve kendisini anarşist olarak ifade etmesinden çok daha önce var olmuşlardır. Belirli bir siyasi kuram olarak anarşizm, kapitalizmin yükselişi ile doğmuşken, (Anarşizm "onsekizinci yüzyılın sonunda ortaya çıkmış ... (ve) Sermaye ile Devletin her ikisinin de alaşağı edilmesi gibi iki yönlü bir mücadeleyi üstlenmiştir" (Peter Marshall, age, s. 4)), anarşist yazarlar liberter eğilimlerin tarihçesini analiz etmişlerdir. Örneğin, Kropotkin şunu söylüyordu; "Her zaman Anarşistler ve Sosyalistler var olmuşlardır" (age, s. 16). Karşılıklı Yardımlaşma (ve başka yerlerde), Kropotkin daha önceki toplumların liberter yönlerini incelemiş, anarşist örgütlenmeyi ve anarşizmin yönlerini (belli ölçülerde) başarılı bir şekilde uygulayanlara dikkat çekmiştir. Bu, özellikle, örneğin kendilerini oldukça anarşist bir tarzda örgütleyen, pek çok Kuzey Amerika Yerli kabilesi için geçerlidir. Kropotkin, "resmi" anarşist hareketin yaratılmasını öncelleyen anarşist fikirlerin bu güncel örneklerindeki eğilimi fark etmiş ve şunu öne sürmüştür;

"En eski, taş-devri antikalığından [medeniyetinden] beri, erkekler {ve kadınlar} aralarından bazılarının kişisel otorite kazanmasına müsade etmekteki şeytanlıkların farkına varmışlardır. ... Bunun sonucunda ilkel klanda, köy toplumunda, ortaçağ loncasında, ... ve en nihayetinde özgür ortaçağ kentinde; bu kurumlar hem kendilerini kuşatan yabancıların, hem de kendi kişisel otoritelerini kurmaya hevesli kendi klan üyelerinin, hayatlarına ve talihlerine tecavüz etmelerine direnmelerini sağlayacak kurumlar geliştirmişlerdir"


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
43 Yanıt
31052 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 09, 2008, 12:51:50 ös
Gönderen: blossom
1 Yanıt
4766 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 06, 2010, 11:18:30 öö
Gönderen: amurdad