Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Nöron ve Evren  (Okunma sayısı 6160 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 14, 2008, 11:02:23 öö
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

Biri mikrometre boyutlarında, diğeri ise milyarlarca ışıkyılı boyutlarında. Biri, bir farenin beynindeki nöronları gösteriyor, diğeri evrenin temsili resmi
 
Soldaki resim, Brandeis Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olam Mark Miller tarafından, beyinde nöronların nasıl bağlandıklarını incelemek amacıyla çekilmiş bir resim.

Sağdaki ise, uluslararası bir astrofizik grubu tarafından bir bilgisayar benzeştirmesi ile oluşturulmuş olan ve evrenin nasıl büyüyüp evrimleştiğini gösteren, büyük gökada kümelerini ve karanlık maddeyi de içeren bir evren görünümü.

Benzerlik ne denli şaşırtıcı değil mi?

Kaynak: NewYork Times
                 http://astronomy.ege.edu.tr/main/forum/index.php?topic=112.0

« Son Düzenleme: Kasım 14, 2008, 11:05:05 öö Gönderen: dogudan »


Kasım 14, 2008, 11:08:01 öö
Yanıtla #1
  • Skoç Riti Masonu
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 511

Sayın doğudanesen;

Benzer benzeşme, güneş sistemleri ve ataomun yapısı arasında da var gibi gelmiştir bana hep. Men In Black filmini seyrettiyseniz, son sahnesi çok çarpıcıdır.

Saygılarımla.


Kasım 14, 2008, 11:21:25 öö
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

Sayın aramis,

Size katılıyorum ve bu konuda kendi yorumumu da yazıyorum şu an. Ancak  küçük bir anımsatma yapmak isterim dogudanesen rumuzlu kişi değilim, biraz dikkat lütfen :)



Atom altı parçacıkların araştırma sonuçları  her şeyi  ilişiklendirmesi konusunun ne kadar şaşırtıcı ve ürkütücü olduğu malum (Kuantum fiziği).

Herşeyin birbiri ile ilintili olduğu anlaşılan evrende biz neyiz ve neredeyiz sorularını biraz evirmek gerekiyor  sanırım. Biz hangi bütünü bütün yapıyoruz ve nasıl  bir bütünün küçük parçalarıyız? Bütün nerededir?

Bilimsel çalışmaların bu konuda ilerleyip bir müddet sonra tıkanma noktasına geleceğini düşünüyorum.Nedenine gelince bizler dahil evrendeki tüm parçalar ve evren dahil bir bütünü oluşturuyorsak biz bu bütünün dışına nasıl çıkabiliriz. Çıkış noktası düşünce deneyleriyle belki mümkün ama sırrı çinde barındıran parçacıklar olarak dışarıyı görmeden içeriden kapıyı açabilecekmiyiz. Ya da içe dönüp kendimizde veya atom altı parçalardamı arayacağız anahtarı.

Saygılarımla,




« Son Düzenleme: Kasım 14, 2008, 11:24:44 öö Gönderen: dogudan »


Kasım 14, 2008, 01:41:47 ös
Yanıtla #3
  • Skoç Riti Masonu
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 511

Sayın doğudan;

Öncelikle karışıklık için özür dilerim. Daha sonra bu konu üzerinde biraz da fantaziyle karışık hep sorduğum bir soru vardır kendime, ya bizler de (güneş sistemi, gezegenler vb.)  başka atomların altındaki parçacıklarsak??

Sayın doğudanesen için de geçerli olduğu gibi, doğudan esseniz de esmeseniz de başımızın üstünde yeriniz var.

Saygılarımla.


Kasım 14, 2008, 03:13:20 ös
Yanıtla #4

Bilgi , en kutsal güçtür !


Kasım 14, 2008, 03:52:59 ös
Yanıtla #5
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 353
  • Cinsiyet: Bay

Bir atom parçacığının nerede ve ne hızda hareket edeceğini 43 saniye önceden tespit eden bir model geliştiren Hollandalı fizikçi Hooft, semavi dinlerin savunduğu kaderin varlığını bilimsel olarak da ispatladı. (9 Mayıs 2006 Salı)

Restoranda yemeğinizi bitirdikten sonra genelde bir garson yanınıza gelir ve "Tatlı veya çay alır mısınız?" diye sorar. Bir süre düşündükten sonra kararınızı verirsiniz. Diyelim ki böyle bir durumda çay içmeyi seçtiniz. Bunu özgür iradenizle mi yaptınız ya da zaten kaderinizde o çayı içeceğiniz yazıyor muydu?

İşte bu ve benzeri sorular, modern insanın varoluşundan bu yana gündeme geliyor. Din adamları, siyaset bilimciler ve davranış uzmanları; yüzyıllardır "insanın davranışlarını kader mi yoksa, özgür iradenin mi belirlediğini" tartışıyor. Semavi dinler elbette kader kavramının varlığına işaret edip evrendeki tüm varlıkların kontrolünün Tanrı'ya ait olduğunu vurguluyor. Bilim dünyası ise somut olarak ispatlanamadığı için kadere şüpheyle yaklaşıyor.

Örneğin 1926'da kuantum fizikçisi Werner Heisenberg belirsizlik ilkesini ortaya atarak, "Evrendeki bir atomun yerini ve hareketliliğini aynı anda bilmek imkansızdır" dedi. Bu özetle şu anlama geliyordu; "Eğer aynı anda bir atomun konumu ve hareketleri ölçülemiyorsa, bu atomun gelecekte nerede olacağı ve nasıl hareket edeceği bilinemez." Yani Heisenberg'e göre atomlardan oluşan kainattaki nesnelerin hareketleri önceden belli değilse, o zaman kader kavramı da bilimsel verilerle açıklanamaz. Ancak Nobel ödüllü Ge-rard Hooft'un geçtiğimiz günlerde sonuçlandırdığı 10 yıllık araştırma, kader kavramına karşı çıkan bilim adamlarının dayanak gösterdiği teoriyi çürüttü.

New Scientist dergisine kapak olan araştırma kapsamında Hooft, "Bir parçacığın nerede ve ne hızla hareket ettiğini" aynı anda tespit etme olanağı sağlayan bir model geliştirdi. Hooft, bir atomun 43 saniye sonra nasıl hareket edeceğini önceden bilme kapasitesine ulaştı.

Araştırma bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. New Scientist tarafından dünyanın en iyi matematikçileri arasında gösterilen John Conway ile Simon Koc-hen, araştırmayı "özgür irade" kavramının ölümü olarak yorumladı. Princeton Üniversite-si'nde görev yapan Conway şöyle konuştu: "Eğer Hooft gibi bir insan atomun konumu ve hareketini aynı anda tespit edebiliyorsa, üstün bir zekaya sahip olan bir varlık evrendeki tüm parçacıkların etkileşimini takip edebilir. Bir başka deyişle özgür irademizle yaptığımız seçimlerin belirsizliğinin ardında belirleyici bir düzen vardır."

Kochen konuyu daha basit terimlerle anlatarak, "Önünüze bir dilim çikolatalı, bir dilim çilekli kek getirildiğini düşünün. Çikolatalı keki yemeye başladığınızda, bunun kendi seçiminiz olduğunu düşünüyorsunuz. Oysa ki çikolatalıyı yiyeceğiniz zaten belliydi. Biz özgür olduğumuz düşünüyoruz. Eğer Hooft'un modeli hatalı değilse özgürlüğümüz sınırlı bir ilüzyondan ibaret olabilir" dedi.

Princeton Üniversitesi'nin felsefe uzmanı Hans Halvorson ise "Ne olursa olsun, kader ve özgür iradeyi sadece fizikle açıklamaya kalkmak doğru olmayabilir. Özgür irade konusunda fiziğin de cevap veremeyeceği sorular var" diyerek konunun zamana bırakılması gerektiğine işaret etti.

http://www.nethaber.com/index.php?h=54407

Buna ilaveten, Sevgili Aramis Kardesim, su ince espri anlayisiniza hayran oldugumuz belirtmeden edemeyecegim, varolun.

Sevgi ve Saygilarimla, 

Bakmak yetmez, gormek gerek...


Kasım 14, 2008, 04:10:17 ös
Yanıtla #6

Tanrı'nın varlığının kanıtı da denilebilir ...
Bilgi , en kutsal güçtür !


Kasım 14, 2008, 04:30:52 ös
Yanıtla #7
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 353
  • Cinsiyet: Bay

Her ne kadar Ulkem'de yasamiyor olsam da gunluk gazeteleri takip etmeye calisyorum, dediginiz gibi gaetelere de boyle yansidi.
Bakmak yetmez, gormek gerek...


Aralık 10, 2008, 05:44:30 ös
Yanıtla #8

Hazır konuyla bağlantısı varken, Uzayda bir Evren üzerinde bulunduğumuz ama bunun dışında birçok Evrenin varlığı ile birlikte birbiriyle inanılmaz derecede bağıntılı oldukları yönünde. Paralel Evrenler, 1. ve 2. Evren şeklinde sunulan birtakım Bilimsel Teoriler de mevcut. Ancak bunların kaynağını geçtiğimiz yazın Bilimsel bir konu üzerinden yaptığım için şuanda göstermem imkansız ama aklımda kalanlarını buraya dökmek istedim.

Ve özellikle de Uzay boşluğunun önemli derecede koyulaşan bir siyah rengini yansıtması diğer Galaksilerden gelebilecek Işınların engellenmesi ve >Dünyamıza yansımasını önlemek içinmiş. Çünkü her halukarda teknik olarak da Dünyaya gelen Işınların Gezegeni bir hayli buhara çevirip yok edeceği gerçeği sözkonusu. Baksanıza normalde ozon tabakasının bile giderek açılması yeryüzünü neredeyse korkunç bir tehlikeye çevirirken böylesi iddiaların geçerliliği de sanırım yadsınamaz.

Değerli Paylaşımlar,
הדבר היחיד לשמור על אנשים בחיים הוא אהבה וכבוד

Aimer et être aimé c’est sentir le soleil des deux cotés.

«Ոսկե Տարիքը - Փոթորիկները, չի կարող կանխել մարդիկ սիրում են ծովը.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2396 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 20, 2007, 12:23:03 öö
Gönderen: shemuel
evren

Başlatan bugfree « 1 2 » Astronomi - Gökbilim

18 Yanıt
9660 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 20, 2013, 05:10:40 ös
Gönderen: Melina
2 Yanıt
4677 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 16, 2010, 11:16:27 öö
Gönderen: alcyone
2 Yanıt
6176 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 19, 2011, 01:44:08 ös
Gönderen: Maledictum
16 Yanıt
9675 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 10, 2014, 12:01:37 öö
Gönderen: propulsion
4 Yanıt
7076 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 18, 2011, 09:20:45 ös
Gönderen: Hacamat
11 Yanıt
10461 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2017, 11:24:44 öö
Gönderen: gfeenatre
1 Yanıt
3232 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 20, 2013, 02:36:25 ös
Gönderen: asimov
5 Yanıt
1768 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 30, 2014, 10:33:56 ös
Gönderen: Dor
0 Yanıt
1723 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 29, 2014, 04:18:27 ös
Gönderen: Perseus