Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Türkiye’de Yüksek Derecelerin Organizasyonu  (Okunma sayısı 10690 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 02, 2014, 11:05:23 öö
Yanıtla #10
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 224
  • Cinsiyet: Bay

     Bence konuyu Atatürk'ün Mason localarını kapattı mı kapatmadı mı ya taşımanın bir anlamı yok. Önemli bir konu. Bu bilgileri hiçbir yerden bulamıyoruz.

     Sayın Adam bilginiz doğrultusunda Masonlukta derece yükselmeyi anlatır mısınız? Usta derecesinde bir Mason nasıl İskoç Riti'ne geçer ve burada basamaklarda nasıl yükselir? Uzun bir konu ama irdelenmeye değer diye düşünüyorum.


Nisan 02, 2014, 03:33:21 ös
Yanıtla #11
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Ersin Baltalı'nın dileği üzerine...

Her şeyden önce "İkoç Riti" demeyelim çünkü birden çok İskoç Riti var. Fakat kısaca böyle deniyor; o da doğru.

Bu rit 1'den 33'e kadardır; onu da bilelim. Rit açısından 1.-3. derecelerin bir büyük loca yönetiminde olması gerekla değildir. (Ancak Türkiye'de HKEMBL İngiliz sistemine yakın düşme kaygısıyla bunun zorunlu olduğunu ileri sürer.)

Türkiye'de "yüksek derece" denilince bundan EKEİR'nin 4. dderecesile başlayan dereceler anlaşılır. Bunlara katılmak isteyen üstat dereceli bir mason için üç seçenek vardır:

1- Konuyu locasının Üstad-ı Muhteremine iletir. O da Büyük Loca'ya bildirir. Büyük Loca da hangisi ile iletişimi varsa (bağlantı değil, iletişim) o Yüksek Konseye bildirir.

2- İlgili mason doğrudan Yüksek Konseye başvurur.

3- Yüksek Konseyin kimi üyeleri o masona tanımaktadır; davet ederler.

Her durumda Yüksek Konsey ilgili mason hakkında bir inceleme yaptırır. Sonucu olumlu bulursa, ilgili büyük locaya ek olarak onu kendi örgütüne de (4. dereceye) alır.

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 05, 2014, 08:04:36 öö
Yanıtla #12
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu başlık, Forum'da, tüm dışarıdan izleyenlere de açık çok önemli bir konu üzerindedir.

Bu başlık altında Forum üyelerinin konuyla doğrudan bağlantılı olmayan ve tartışmayı bireyselleştirmeye yönelten ya da hafife alan atışmalarının yer almasına olanak yoktur.

Bu nedenle geçtiğimiz iki gün içinde konuyla doğrudan bağlantısı olmayan iletiler, -her kim yazmış olursa olsun- bu başlıktan kaldırılmıştır.

Konu üzerinde ek bilgilerin verilmesi ya da soruların sorulması durumunda yani sadece Türkiye'de Masonluğun Yüksek Derecelerinin Organizasyonu ile bağlantılı paylaşımlara devam edilecektir.

« Son Düzenleme: Nisan 05, 2014, 08:06:42 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 07, 2014, 12:59:48 ös
Yanıtla #13
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 224
  • Cinsiyet: Bay

    İsabet olmuş. Lakin sıkıldık artık Atatürk ve Mason konularının incelenmesini.

    Peki 4. dereceye geçen bir Mason ilk 3 dereceden başka ne yapmalıdır ki diğer derecelerde yükselip 33. dereceye kadar gelsin? Biliyorum cevabı uzun ama benim için merak konusudur. Usta derecesine kadar yükselen bir Mason zaten Masonluk ile ilgili bilmesi gerekenleri öğrenmemiş midir? 4. derece ile beraber ne katacaktır kendine ve Masonluğa?

Saygılar,


Nisan 07, 2014, 02:29:41 ös
Yanıtla #14
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu sorunun yanıtı: Çok şey...

Ancak bu çok şeyin gerçekten çok şey olabilmesi için,  o masonun mutlaka sosyal bilimler ve özellikle felsefe ile yakından ilgilenmekte olması, o güne dek çeşitli nedenlerle buna eğilememiş olsa bile şimdi özenle önemseyerek biraz bunun üzerinde zaman ve emek harcaması gerekir.

Kuşkusuz bu aşamaya kadar Masonluk ile bağlantılı olmak üzere edinilmiş olması gereken bilgiler edinilmiştir; edinilmiş olmalıdır. Fakat Masonluğun bu yüksek derecelerinde ayrınıtılı olarak ele alınan konuları vardır. Elbette bunları burada sayıp dökmek, ayrıntılarına girmek, bu Forumun gerek işlevinin ötesine geçer gerekse kurallarına ters düşer. Bununla birlikte bir örnek çekip üzerinde ne olabileceğini düşünebiliriz.

Biliyoruz ki Masonluk daha başından beri dogmalara karşıdır. Konu "dogma" olunca bunun tanımı ve neyin dogma olup neyin olmadığı elbette Masonluğun daha birinci derecesinde incelenebilir. İncelenir de... Bunun sonrasında gene simgesel dereceler bağlamında bireye dogmalarından sıyrılabilmesi bakımından öneriler getirilir.

Ancak bu nasıl gerçekleştirilir? Bunun sağında solunda, ötesinde berisinde neler vardır? Ne gibi bir çalışmaya girişmek gerekir? Sadece kişi bakımından değil toplum bakımından da dogma ile nasıl savaşılır?

İşte bunlar Masonluktaki yüksek derecelerden birisinin konusu olarak gündeme gelir ve orada irdelenir.

Masonlukta simgesel derecelerde karşılaşılan  olumlu ya da artı ve olumsuz ya da eksi diğer tüm kavramları teker teker alın. Bunları sistematik bir çerçevede ve bir dereceler silsilesi halinde değerlendirin. Simgesel derecelerde karşılaşılmamış ama gerekli gördüklerinizi de katın. İşte bir mason riti oluşturdunuz. Sizin bu ritinizde olan bazı öğeler diğerlerinde yok. Onlara oranla sizin de eksikleriniz var. Hepsiyle başa çıkamazsınız. Bir önem sırası düşünmeniz gerek. Bunu üzerinde çalışacak olanların verebileceği zaman ve emek düzeyi ile de dengelemek gerek. Dolayısıyla bakın, ortaya birbirine benzer ama birbirinden farklı ritler çıkıyor. Hele bunlardan kimisi din ve inanç öğelerine, kimisi bilim ve akıl öğelerine öncelikle ağırlık veriyorsa, aralarında çelişkiler de doğuyor.

Şimdi, bu durumda, Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti bunlardan biriyse,  yüksek derecelerin organizasyonuna gerek yok diyebilir miyiz?   
 


 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 09, 2014, 01:49:01 öö
Yanıtla #15
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 689

kadın masonlar içinde aynı durum söz konusu mudur?
Doğru rehberini bulana ne mutlu...


Nisan 09, 2014, 07:56:23 öö
Yanıtla #16
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın ruzber'in sorusuna yanıt: Elbette. Masonluk açısından kadın masonlar ile erkek masonların bir farkı yok ki.
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 09, 2014, 01:10:41 ös
Yanıtla #17
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 224
  • Cinsiyet: Bay

       Ayrıntısını bilmiyoruz ama keşke toplum içerisinde dogmalar ile savaşmada biraz daha etkin olabilselerdi. Eskisi gibi değiller deyip açtığım konuyu kapatıyorum...
 
       Zor ve meşakkatli bir yol. Sn. Remzi Sanver'in sözleri daha da belirginleşti. Gözün anlamı kime ne hissettiriyor ise odur demişti. Her bir derece simgelere farklı ve derin anlamlar katıyor. İyi insan derecelerde daha iyi insan oluyor demek yanlış olmaz sanırım.   

       Peki her bir derece yıllara göre öğretilerini günümüze adapte ediyor mu? Her çağın dogmaları farklılıklar gözetiyor. Devir değişiyor. 33. dereceye kadar dereceler her bir basamağında kendi reformunu gerçekleştiriyor mu? Evet ise bir örnek ile açıklayabilir misiniz(Ayrıntı değil ise eğer)?

Saygılar


Nisan 09, 2014, 06:37:48 ös
Yanıtla #18
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Kuşkusuz Sayın Remzi Sanver'i bir 33 dereceli mason olmanın berisinde, HKEMBL'nın Önceki En Muhterem Büyük Üstadı, onun berisinde de Masonluğu iyi bilen bir araştırmacı mason yazar olarak değerlendirmek gerekir. (Masonluğun dışındaki çok önemli akademik değeri ayrıdır; onun berisinde İNSAN OLARAK üstün kişiliği de ayrıdır.)

Fakat buradaki konumuz Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti olduğuna göre, onun üzerinde yoğunlaşmalıyız.

Sadece Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti'nde değil, genel olarak Masonlukta iki birbirine karşıt eğilim vardır:

1- Her şey çok güzel ve her zaman olması gerektiği gibi düşünülerek düzenlenmiştir. Hiçbiri değiştirilemez. Bunun böyle oluşuna karşın Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti'nde her yüksek konsey, ritüellerini kendi jürisdiksiyonunun (coğrafyasının) kültürüne göre düzenleme hakkına sahiptir. Öyle de yapar. Değişmezlik bundan sonra gündeme girer.

2- Zaman, çağın gerekleri çok şeyin gelişip değiştiğini ve buna bağlı diğer şeylerin de gerektiğince değişmesini zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle de ritüeller zaman içinde değişime uğrar, uğramalıdır da.

Duruma Türkiye açısından baktığımızda ikincisinin uygulanmış olduğunu görüyoruz. Burada şimdi ayrıntılara girmeyelim; Türkiye'deki Süprem Konsey ya da Yüksek Şûra yönetiminde çalışması yapılan derecelerin ritüelleri, belli tarihlerde revizyonun da ötesinde açıkça belirgin değişikliklere uğramıştır.

Bu değişiklikler günümüzde de yapılmaktadır ama  her değişikliğin arasında uzun zaman dilimleri bulunduğu için, doğrudan işin içinde yaşamayanlar bunun pek farkına varamayabilir. Değişiklikler, ancak yıllar sonra tüm bir yüzyıla bakıldığında göze çarpar.

Demek oluyor ki reform ya da yeniden yapılanma ya da gelişimsel doğrultuda ilerleme  gerçekleşmektedir. Ancak bunun örneğini burada, Forum kurallarını çiğnemeden verebileceğimizi sanmıyorum. Çünkü ritüellerin karşılaştırılmasını gerektirir. 

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 10, 2014, 03:50:43 ös
Yanıtla #19
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 224
  • Cinsiyet: Bay

       En azından değiştiğini bilmek önemli. Size garip gelebilir bu ama ben ritüelleri sünnete benzetiyordum. Yıllar önce ki törenlerde yapılanları yapmak Masonların sünneti diyordum. Tabi ki latife. Dikkate almaya değer değil. Peygamber efendimizin farz olmayarak yaptığı işlerdir sünnet. El ile yemek yemek gibi. Neyse konuyu dağıtmayalım!

       Bunun kararını kim veriyor? Ritüeller zamana göre değişim gösteriyor ama nasıl?

Saygılar,


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
8365 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2011, 07:06:29 ös
Gönderen: Waldow
0 Yanıt
3602 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2007, 03:12:53 öö
Gönderen: Ittihatci
30 Yanıt
35498 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2009, 11:36:05 öö
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
5468 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 14, 2010, 10:55:33 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4584 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 15, 2010, 11:00:33 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4486 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 02, 2010, 06:04:02 ös
Gönderen: oasis
0 Yanıt
4343 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 30, 2010, 03:44:37 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3658 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 01, 2010, 11:47:24 öö
Gönderen: oasis
1 Yanıt
3078 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2011, 02:57:31 ös
Gönderen: ruzber
2 Yanıt
8712 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 16, 2013, 12:24:36 öö
Gönderen: park10