Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: YÜKSEK DERECELER  (Okunma sayısı 35455 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 20, 2009, 07:51:14 öö
Yanıtla #10
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu konu üzerinde Sayın Lucifer'den henüz bir açıklama gelmemiş; şimdilik onu geçelim; Sayın Jazzbass'ın sorusuna gelelim.

Ben önceki sorgulamamda yüksek bir derecedeki bir masonun simgesel derecelerdeki çalışmalara katılmak zorunda olduğunu söylemedim; daha alt derecelerdeki çalışmalara katılması gereğinden söz ettim. Buradaki farkı belirlemek bakımından ilgili ritin örgütlenme biçimine bakmak gerekiyor. bu bağlamda daha kolay izlenebilmesi için ortaya üç seçenek koyalım.

1- Simgesel dereceler bir büyük locanın yönetimindedir; yüksek dereceler bir yüksek derece otoritesinin yönetimindedir; ikisi arasında dirkt ya da dolaylı bir bağlantı vardır: Bu durumda yüksek dereceli bir mason iki yükümlülükle karşı karşıyadır. Hem yüksek derece birimlerinde kendisine göre daha altta kalmış derecelerin çalışmasına katılmak hem simgesel derecelerde çalışan locasının çalışmalarına katılmak. Çünkü bu durumda birbirinden ayrı iki örgüt vardır; bir masonun her ikisinde ayrı ayrı yükümlülükleri vardır.

2- Simgesel dereceler de yüksek dereceler gibi aynı kuruluşun yönetimi altındadır: Bu ender olmakla birlikte en basit durumdur. Yüksek dereceli o mason ayırımsız olarak daha alt derecelerin çalışmalarına katılmak durumundadır.

3- Simgesel dereceler bir büyük locanın yönetimindedir. Yüksek dereceler ise apayrı ve bağlantısız kollar halindedir. Özellikle İngiliz Masonluğu Sisteminde görülen bu durum birinci seçeneğe benzer ama bu kez yüksek ya da ileri derecedeki masonun oraüdaki yükümlülüğü sadece bulunduğu derece ya da birbiriyle direkt bağlantısı olamayan derecelerle sınırlıdır.

Umarım anlaşılmıştır.

Sevgiler.   
   

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 20, 2009, 08:06:41 öö
Yanıtla #11
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Pardon, Sayın Jazzbass'ın bir sorusu daha varmış. Gözden kaçırmışım. O da bir masonun zaten bildiği derecelerin çalışmalarından sıkılıp sıkılmayacağı ile ilgili; tekrar tekrar yapacağı için.

Nitekim kimi masonlar da öyle düşünür. Bu da o kimi masonların Masonluğu yeterince anlayamamış, içlerine sindirememiş, tam olarak ne yapmaları gerektiğini kavrayamamış olmalarından ileri gelir.

Önce şunu belirtelim: Masonluk skolastik tarzda öğretim verilmekte olan okul tarzında bir kurum değildir. Her derecenin bir ritüeli vardır ve bu ritüel o derecenin öğretisini içerir; buraya kadar doğru. Ancak hiçbir derecenin öğretisi öyle bir kez hatta birkaç kez üzerinden geçilerek kavranabilir ölçüde basit değildir. Masonluk ezoterik bir kurumdur. bunun gereği olarak ritüelleri simgeler, alegoriler, öz deyişler, anımsatmalar ve benzeri öğelerle donatılmıştır. Bunlar öyle ele alınıp okunarak öğrenilebilecek, kavranabilecek şeyler değildir. Ritüel ezberlense bile olamaz hatta bu bakımdan ezberlemek çok tehlikeli ve engelleyici bir etkendir. Ritüelin üzerinde defalarca ve birlikte paylaşmalı, katkılı çalışmalar yapılması gerekir. Bir derecenin toplantısına yüz kere katılmış olan bir mason, belki aynı derecenin toplantısına yüz birinci kez katıldığında o güne kadar farkına varmamış olduğu bir ayrıntıyı yakalama fırsatını elde eder.

Kaldı ki Masonlukta öğrenen vardır ama öğreten yoktur. Öğrenmiş olanlar, öğrenecek olanlara kendi bilgi ve deneyimlerini aktararak onların da öğrenmelerine katkıda bulunmak durumundadır. Dolayısıyla bir mason ilgili mason locası ya da biriminde belli bir işi yürüten bir görevli olmasa bile, orada bulunmakla, varlığını göstermekle ve kendinde olanı başkalarına aktarmakla görevlidir.

Dolayısıyla Sayın Jazzbass'ın son dediği geçerlik kazanıyor. O tekrar tekrar katılmalar, o masona kendisini daha da geliştirip olgunlaştırması yönünden de katkılı olur.

Sevgiler.

 



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 20, 2009, 08:34:56 öö
Yanıtla #12
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Aynı başlık altında konu farklı olduğu için Sayıh Apiarist'in sorusuna da ayrı yanıt vermek gerekiyor.

Yüksek derecelerin her birinde en az bir yıl geçirilmesi gerekir diye kesin bir kural yok. Bu süre daha uzun da olabilir, daha kısa da. Şöyle diyelim: Aynı riti uygulayan iki örgütten birinde bir yüksek derece birimi iki haftada bir düzenli toplanıyor; ötekinde ise ayda bir toplantı yapılıyor. Bu durumda öncekinde bir yıl gerekiyorsa, sonrakinde bu süre iki yıl olabilir; tersine sonraki bir yılı gerekli görüyorsa, önceki altı aylık bir süreyi yeterli bulabilir. (Arada tatil yapılıyorsa o süre hariç) Ayrıca, bireysel nitelikleri önceden açıkça belirgin bir biçimde diğerlerinden yüksek olan, hızla ilerleme eğilimi gösteren bir mason için özel olarak süre kısaltması yapılabilir ama o farklı. (Burada eşitlik ilkesine aykırı bir durum söz konusu değildir. Fazla çalışan, iyi çalışan, daha becerikli olan daha çok kazanma hakkını elde eder. Diğerlerinin de onun gibi olması dilenir.)

Sayın Apiarist'in ikinci aşamada Türkiye'deki uygulamaları konu alan görüşüne geçelim.

Her şeyden önce Masonluğa girecek kimseler bakımından 40 yaş artık günümüzde biraz geç bulunuyor. Eskiden belki öyleydi ama gerek yurdumuzda gerek diğer ülkelerde mason yaşı ortalaması giderek gençleşiyor. Ancak yüksek dereceler açısından 40 yaş öyle pek geç de sayılmaz. Diyelim ki Sayın Apiarist'in dediği gibi 40 yaşında Masonluğa giren bir kişi, 44 yaşında Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti'nin yüksek derecelerinde çalışmaya başladı. Bundan sonra 32. dereceye varıncaya kadar önünde 10 (on) derece vardır. Çünkü ritin tüm dereceleri ritüelik olarak uygulanmaz. Demek ki bunların her birine 1 yıl süre versek, bir de araya kaçınılmaz gecikmeler için %25 kadar süre eklesek, aynı mason 57-58 yaşında artık 32. derecede demektir.

Ritin tüm derecelerini hiç atlamadan uygulayan örgütlerde ise dolayısıyla her derecede geçirilmesi gereken asgari süre çok daha kısadır. Hatta bir başka başlık altında özellikle ABD'ndeki uygulamada bu derecelerin birbiri ardınca topluca kısa süre içinde verilebileceğinden de söz etmiştim.

Bundan sonrası yani 33. derece için öyle kesin bir süre konulamaz. Bakarsınız hemen ritin en üst derecesine alınır, bakarsınız yaşamı boyunca 32. derecede kalır. Çünkü 33. derece hatta 31. ve 32. dereceler bile bu ritte yönetimsel nitelikli derecelerdir. Ritin asal öğretisi 30. derecede sona erer.

Bu arada bir başka olanaktan daha söz edelim: Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti'nin yasaları uyarınca, bir masonun tüm dereceleri birden atlayarak doğrudan 33. dereceye alınması olanağı bile vardır.  Buna 33. derecede olan masonlar karar verir. bu ise sadece ABD için değil, bir Yüksek Konsey bulunan tüm ülkelerde geçerli bir kuraldır.

Sevgiler.

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 20, 2009, 08:53:14 öö
Yanıtla #13
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 131
  • Cinsiyet: Bay

Saygıdeğer ADAM,

" Bu arada bir başka olanaktan daha söz edelim: Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti'nin yasaları uyarınca, bir masonun tüm dereceleri birden atlayarak doğrudan 33. dereceye alınması olanağı bile vardır.  Buna 33. derecede olan masonlar karar verir. bu ise sadece ABD için değil, bir Yüksek Konsey bulunan tüm ülkelerde geçerli bir kuraldır. "

diye belirttiğiniz bölümü biraz daha açabilmeniz mümkün mü?
Maddi koşulları tüm derecelerin İKAAF giderlerini karşılamaya yetmesi gerekli bir koşul. Bunun dışında nasıl bir kişisel özelliğe sahip olunması gerekiyor acaba?

Eski zamanlrada olsa toplumun önde gelen sosyal açıdan güçlü olan saygın kişileri Krallar, imparatorlar , <ordu komutanları bu gruba girerdi. Ancak günümüzde bu uygulama halen yürürlükte olabiliyor mu?
ABD de olabildiğini tahmin ediyorum ama bu ülkemiz içinde halen geçerli mi?
Sevgi ve Saygılarımla.


Kasım 20, 2009, 10:42:15 öö
Yanıtla #14
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti'nin gerek 1786 tarihli olduğu söylenen anayasası gerekse 1875 yılında yapılmış olan revizyonu, 33. derecede bulunan bir masona bir başka masonu doğrudan 33. dereceye alma yetkisini tanır.

Elbette bu yasada yazılı, günümüzde kuramsal düzeyde kalmış bir olanaktır ama günümüzde bile bu ritin henüz bir yüksek konseyinin bulunmadığı bir ülkede heç olmazsa 33. derecede bir mason varsa (daha çok olsa elbette daha iyi)  başkalarının da birbiri ardınca o dereceye alınarak bir yüksek konsey kurulabilmesine elverir.

Bu arada, kurulmuş olan etkin bir yüksek konsey de bu işlemi gerçekleştirebilir. Bu pek ender olarak uygulanır ama uygulanamaz diye bir şey de yoktur. Bu bağlamda Sayın Apiarist'in İKAAF olarak belirttiği, günümüzde  belki birçok masonun bile bilmediği eskide kalmış bir terim olan o yüksek dereecelerdeki derece yükseltme işlemi sırasında  söz konusu olabilecek gider karşılamaya yetecek maddi kuşolların sağlanması kendi bilecekleri bir iştir. Burada öncelikli olan niteliktir. Giderleri karşılamak ayrı bir konudur ve elbette bulundukları ortamda nasıl çaresine bakılabiliyorsa öyle yaparlar.

Bir yüksek konseyin etkin (aktif) üye sayısı 33 ile sınırlandırılmıştır. Ancak hiçbir yüksek konseyde tam 33 etkin üye bulunmaz; bir etkin üyelik devlet başkanına ayrılmıştır. Devlet başkanı bu üyeliği kabul etmeyebilir; o durumda bile saklı tutulur. Bu arada 33. derecede sadece ve en çok 32 üye bilinabileceğini söylemek de yanlış olur. Çünkü kimi masonlar 33. dereceye yükseltilir anma etkin üye değildirler; onlara "agreje üye" denir. Bu üyeler, ileride etkin üyeliğe alınmak üzere sıralarını bekler.

Eskiden, çok eskiden, gerçekten de bu üyeliğe doğrudan alınacak kişilerin toplumun en üst tabakasından olması önrgörülürdü. Kral ve imparatorları geçelim de, prensler, üst düzey aristokratlar, üst düzey parlamenter ve bürokratlar, üst düzey komutanlar falan gibi diyelim. Ancak bugün öyle koşullar ve gözetmeler yoktur. Masonlukta bir üst düzey aristokrat, parlamenter, komutan ve benzeri nitelikleri bulunan bir kişi ile mesleği bakkallık olan bir mason aynı düzeydedir. Bakarsınız o bakkal 33. derecededir ama o "üst düzey" denilen kişinin bireysel nitelikleri bu dereceye getirilmesine elverişli görülmeyebilir. Bu ABD için de geçerlidir. Sadece devlet başkanı bu bağlamda ayrıcalıklı tutulur; her kim olursa olsun.

Konuya böyle bakılınca ortaya bir de ilginç durum çıkıyor: ABD'nde iki yüksek konsey var. İkisi de beyaz masonların yüksek konseyi. Siyah masonların bir yüksek konseyi var mı, yok mu bilmiyorum. Ancak her iki yüksek konseyde de bir etkin üyelik devlet başkanına ayrıldığına göre, Obama her iki yüksek konseyin de etkin üyesi sayılmak durumunda. Bu konuda masonların ayrıntılı bir bilgisi varsa, üstelik benim dediklerimde bir yanlışlık varsa tamamlanma/düzeltme rica edelim. (Sayın asshooter oraya çok yakın. Belki bize ışık tutar bilgilenmemiz için.)

Sevgiler.
     


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 20, 2009, 11:02:54 öö
Yanıtla #15
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 131
  • Cinsiyet: Bay

Saygıdeğer ADAM,
Devlet Başkanları (Cumhurbaşkanları) sadece bulundukları konumun bir avantajını kullanarak 33. etkin üye olabildiklerini söylediniz. Bir varsayımda bulunmak istiyorum. İlgili ülkenin devlet başkanı nitelik olarak 33 ler içinde bulunmayı hak etmeyecek birisi olsa bile yine de kendisine bu teklif götürülmek zorunluluğu var mı yoksa 33ler konseyi nitelikleri yeterli olmayan devlet başkanına bu teklifi götürmeme hakkını kullanabilirler mi?


Kasım 20, 2009, 11:31:41 öö
Yanıtla #16
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

Hakikaten çok ilginç bir tavır bencede.33.ncü derece bir mevkiye ayrılıyor ve ayrı tutuluyorsa ve sn.apıarıst'ın sorduğu gibi bir durum oluşuyorsa bunun masonluğa ne katkısı olabilirki yada masonların bu durumdan ne beklentisi olabilirki.Yetisiz insanların eline bir güç vir paye vermekten öte ne anlamı olabilirki.

Tarihin bir çok döneminde özellikle osmanlıda bu yetisizliğe önemli örnekler vardır.Bir deliyi padişah yapmak gibi.Bunun altından çıkan tek sonuç yönetme isteğidir.

Ayrıca 30.dereceye kadar gelmiş bayağı emek vermiş üstad masonlara bir anlamda haksızlık olmuyormu böyle hakedilmeyen payeler vermek,sırf statüsü gereğide olsa.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 20, 2009, 12:11:30 ös
Yanıtla #17
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Elbette bir yüksek konsey bulunduğu ülkedeki devlet başkanına bu dereceyi (dilerseniz buna paye diyelim) önermeyebilir. Bu zorunlu değil; sadece yeri boş tutulur. Öte yandan bir devlet başkanı çıkıp da «Madem ben devlet başkanıyım, şu halde beni yasalarınız uyarınca 33. dereceye almak durumundasınız.» derse ne olur, bilemem. Önerilip de kabul ederse, işini gücünü bırakıp toplantılarına mı katılacak? 20. yüzyıl öncesinde olsa belki...

Bu konuyu diğer masonları incitici olarak görmemeli. Bu, Masonluğun bulunduğu ülkenin yasalarına saygısının bir yansıyışıdır. Bir ülke madem o kişiyi devlet başkanı olarak seçmiştir; Masonluk o ülkenin bütününden daha üstün bir kurum değildir ki o kişiye bu payeyi vermesin.

Öte yanda bir başka durumu göz ardı etmeyelim. Bilmem daha önce sözünü etmiş miydim; İsveç Riti'nde 12. ve sonuncu derece İsveç kralının derecesidir.   
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 20, 2009, 07:43:49 ös
Yanıtla #18
  • Skoç Riti Masonu
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 102
  • Cinsiyet: Bay

Sn. Adam,

Bu konuyu arastirip ogrendiklerimi forum ile paylasacagim...

Sevgiler, selamlar,

aashooter.

Konuya böyle bakılınca ortaya bir de ilginç durum çıkıyor: ABD'nde iki yüksek konsey var. İkisi de beyaz masonların yüksek konseyi. Siyah masonların bir yüksek konseyi var mı, yok mu bilmiyorum. Ancak her iki yüksek konseyde de bir etkin üyelik devlet başkanına ayrıldığına göre, Obama her iki yüksek konseyin de etkin üyesi sayılmak durumunda. Bu konuda masonların ayrıntılı bir bilgisi varsa, üstelik benim dediklerimde bir yanlışlık varsa tamamlanma/düzeltme rica edelim. (Sayın asshooter oraya çok yakın. Belki bize ışık tutar bilgilenmemiz için.)

Sevgiler.
     



Masonry is not a secret society, it is a society with secrets...


Kasım 23, 2009, 10:31:33 öö
Yanıtla #19
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 439
  • Cinsiyet: Bay

sn Adam'a cevap

mesajımda skoç riti ve iskoç riti gibi kelimelerle okuyanları yanılgıya düşürmüş olabilirim bu konuda yazım hatalarımdan dolayı özürdilerim doğrusu iskoç riti olmalıydı. bu belgedeki sıralamalar dediğiniz gibi eki bir sıralama olmadığını belirtirim.

Mesajda geçen rakamlar belgenin altında o kelimelere ilgili açıklamaları belirtmektedir. sonuçta dediğiniz referans da buna benzetilebilir. ayrıca dediğiniz gibi zaten iskoç riti olan yada mason olan bir kişinini bunu bildiğini  yada bilmediğiyle ilgili olmayıp diğer üyelerinden bilgilenmesi için yazdığım bir mesajdır.

belgedeki derecelerin kimisi doğrudur.evet doğrudur hatta hepsi doğrudur diyebiliriz ama tabikide türkiyedeki masonluk locaları hariç.

Türkiye'deki Mason Grupları 33 Dereceli İskoç Riti Uygular. Bunun 1-3. dereceleri "çırak", "kalfa", "usta" diye bilinen kısmıdır. Temel kurallar ve idealler öğretilir. "Operatif Masonluk" diye bilinir.

Daha üst derecelere "Felsefî Masonluk" denir. Bunun da 4-14. derecelerinde meşhûr Hiram (usta) felsefesi işlenir. Daha çok Yahudi inançları hâkimdir... Bu devre, "tekemmül" seviyesi olarak bilinir.

15-18. dereceler, bir ara mertebedir. Daha genel bilgiler verilir. Bu dereceler, "şapitr" diye adlandırılır.

18-30. derecelerde ise "üst felsefe" işlenir
31-33. dereceler, öyle her babayiğidin ulaşabildiği mertebeler değildir. İdârî mertebelerdir... Girebilenler, çeşitli kurullarda, yönetim kademelerinde görev alırlar. Buradakiler, artık gerçek (!) "üstat" kabul edilir.

Tıpkı, Türkiye Masonlarının, 5, 6, 7 , 10, 11, 12, 13, 16, 17, 19, 20, 21, 23, 24, 25, 26,ve 28 Derecelerdeki “Sırları” bilemeyip. öğretemedikleri gibi.

(son paragraftaki cümleler ve mesaj içerisindeki bilgiler önemli bir kaynaktan ve en yetkili ağızlardan birinin yazmış olduğu bir cep kitabından alınmadır.)



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
41 Yanıt
47641 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 08, 2019, 05:24:02 ös
Gönderen: Caliper
1 Yanıt
7725 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2011, 07:06:29 ös
Gönderen: Waldow
0 Yanıt
3590 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2007, 03:12:53 öö
Gönderen: Ittihatci
9 Yanıt
18233 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 04, 2011, 07:59:36 ös
Gönderen: Isis
Dereceler

Başlatan sır sandığı pirensi Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar

9 Yanıt
12643 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 28, 2010, 01:21:46 ös
Gönderen: Texan
0 Yanıt
5462 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 14, 2010, 10:55:33 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4577 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 15, 2010, 11:00:33 öö
Gönderen: ADAM
5 Yanıt
4257 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 08, 2014, 07:03:49 ös
Gönderen: Metatron
7 Yanıt
9116 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 13, 2017, 05:13:52 ös
Gönderen: Surgeus
7 Yanıt
5398 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 09, 2017, 03:29:31 ös
Gönderen: Surgeus