Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: BİR MASON LOCASININ GÖREVLİLERİ – 18 (Son)  (Okunma sayısı 15688 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 30, 2010, 08:54:15 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Bu başlık altındaki anlatımlarımı bir locanın sona kalan üç görevlisinden de kısa kısa söz ederek bitireyim.


Sancaktar

Türkiye’deki Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası gibi sadece bazı büyük localarda görülen bu görevlinin görevi, locanın toplantısına başlanmadan önce çalışma yöntemi (ritüel) uyarınca ulusal bayrağı törenle getirip doğudaki yerine yerleştirmek, toplantı sona erdikten sonra da getirdiği gibi götürmektir.

Bazı büyük localarda böyle bir görevli yoktur çünkü ulusal bayrak ya mabette hep yerinde durur ya da bir mabet öğesi olarak kullanılmaz.


Kutsal Kitap Emini

Gene Türkiye’deki Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası gibi sadece bazı büyük localarda görülen bu görevlinin görevi ise, locanın toplantısına başlanmadan önce çalışma yöntemi (ritüel) uyarınca kutsal kitapların özenle mabede getirilmesi, yemin kürsüsü üzerine yerleştirilmesi, ritüelin gerektirdiği şekilde açılmasıdır.

Toplantı sona erdikten sonra kitapları kapatır ve götürür.

Bazı büyük localarda, bir lokalde aynı anda kaç loca birden toplantı yapıyorsa o kadar “kutsal kitap seti” vardır. Bunlar genellikle locanın değil, büyük locanın malıdır. Bu durumda kutsal kitaplar, büyük locanın ilgili görevlilerinden toplantı için emanet olarak alınır ve toplantıdan sonra geri verilir. Bazı büyük localarda ise, nasıl her locanın görevlilerinin önlük ve kordonları ile diğer avadanlıkları locanın malı ise, kutsal kitaplar da locanın malıdır. Bu durumda kutsal kitap emini bunların korunmasından da sorumludur.


Şölen Görevlisi (Sofra Görevlisi)

Bu görevlinin görev unvanı yanıltıcı olmasın… Sadece bir şölen (agap) düzenlendiği zaman ortaya çıkmaz. Locanın her ne zaman ve her nerede olursa olsun “kardeş sofrası” olarak anılan bir yemeğini düzenlemek öncelikle onun işi ve görevidir.

Eskiden, bu görevlinin kardeş sofrası ile her bakımdan ilgilenmesi gerekirdi. Alış verişin yapılması, sofranın kurulması, servis verilmesi, sonunda da sofranın toplanması gibi işler hep bu görevlinin sorumluluğundaydı. Tek başına bunların tümüyle başa çıkamayacağı için diğer masonlar da ona yardımcı olurdu. Özellikle sofrada servis yapma işiyle ise çırak derecesindeki masonlar ilgilenirdi. Bu geleneksel yöntemi günümüzde de uygulamayı sürdüren localar vardır. Ancak çoğu büyük localarda olanakların değerlendirilmesi, sofradaki servis için hizmetli kullanılması yeğlenmektedir. Kuşkusuz bu durumda şölen görevlisine yalnızca hizmetlilere gerekli yönergeleri vermek kalır.

Olanakların çok geniş olması durumunda bile şölen görevlisinin yapması gereken şeyler vardır. Herşeyden önce, sofraya aşağı yukarı kaç kardeşin katılacağının saptanması, hazırlıkların buna göre yapılmasının sağlanması gerekir. Gerçi kardeşler, sofrada her ne varsa alçak gönüllülükle onu paylaşacaklardır; nitekim kardeş sofrası için “tuz ve ekmeğin paylaşılması” simgesel teriminin kullanılışı buradan kaynaklanır. Sofranın aşırı olarak nitelenebilecek boyutta çok zengin düzenlenmesi savurganlıktan başka bir şey olmaz. Çünkü kardeş sofrasının öncelikli işlevi karın doyurmak ya da yiyip içmek değil, Masonlar arasındaki kardeşçe birlik ve beraberliği pekiştirmektir.

Son söz olarak şunu söylemeliyim: Bu görev sanıldığı denli kolay olmadığı, hayli özveri gerektirdiği için, bir locadaki en önemli görevlerden biri hatta bir “kutsal görev” sayılmıştır. Üstelik birçok büyük locada günümüzde bile korunmakta olan bir eski gelenek uyarınca, bir masonun locasında alacağı ilk görev budur. Önce bu görevi gerektiğince yerine getirir; ancak bundan sonra locada bir başka görev alabilir.




Her neresinden bakarsak bakalım, bir locada üstad-ı muhteremden başlayarak tüm görevlerin her birinin önemi ve değeri vardır. Görevler bunu ne kadar başarıyla yerine getirirse, o locanın çalışmalarındaki verim de o ölçüde artar.

BİTTİ.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 13, 2011, 08:53:18 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 187
  • Cinsiyet: Bay

Bu yazı dizisi için çok teşekkürler, bayağı geç farketmişim.


Temmuz 27, 2013, 11:02:20 öö
Yanıtla #2
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 879
  • Cinsiyet: Bay

Bu yazı dizisinde sayın adam sadece görevlilerin görevlerini anlatmakla kalmamış aynı zamanda locadaki işleyişin nasıl olduğunu da aktarmış bizlere. Bütün bölümleri okuduktan sonra benim çıkarımım loca sisteminin aynı askeriye gibi olduğudur :) Aynı şekilde hiyerarşik bir düzen. Bunun yanında müthiş bir ciddiyet ve düzen göze çarpıyor.


Ekim 15, 2014, 10:04:53 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 228
  • Cinsiyet: Bay

Mason mabedinin, genel olarak binanın temizliği, bakımı, onarımı kimler tarafından yapılır? Böyle bir görev için locaya veya mabed içerisine herhangi bir harici girebilir mi?

Yoksa bu görevler loca üyeleri tarafından mı yapılır?
Madem yersizlik alemi aslım
Artık bana tek bir şey düşecek
Yücelip aslıma gitmek


Ekim 15, 2014, 11:03:33 ös
Yanıtla #4
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 201
  • Cinsiyet: Bay

Mason mabedinin, genel olarak binanın temizliği, bakımı, onarımı kimler tarafından yapılır? Böyle bir görev için locaya veya mabed içerisine herhangi bir harici girebilir mi?

Yoksa bu görevler loca üyeleri tarafından mı yapılır?

Gezip görmek girilebiliyor ise temizlik için de girilebileceğini düşünüyorum fakat bu konu hakkında en doğru cevabı pek tabii mason üyelerimiz verebilir.
Serius est quam cogitas.


Ekim 16, 2014, 08:12:45 öö
Yanıtla #5
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bir mason mabedi ya da gerektiğinde "mason mabedi" olarak kuilanılan bir salın gizli saklı bir yer değildir ki oraya mason olamayanlar giremesin.

Kaldı ki bir mason mabedinde ara sıra mason olmayanların da kubul edildiği ritüelik nitelikli toplantılar yapıldığını da unutmayalım.

Konu "herhangi bir harici" olursa, o bile elbette bir art niyeti olmadan gezip görmek istiyorsa kendisine gösterilir.

Bu Forumda birçok mason mabedinin fotoğrafları yayınlanmıştır. Başka kaynaklarda da bolca vardır. Bu Forumun mason olmayan üyelerinden kimileri de yurdumuzdaki mason mabebetlerinden bazılarını gezip görmüş olduğunu belirtmiştir.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 16, 2014, 11:15:41 öö
Yanıtla #6
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 228
  • Cinsiyet: Bay

Harici bir kişi olarak yolum istanbula düştüğünde Nur-i Ziya sokakta bulunan binanızı ziyaret edebileceğimi bilmiyordum. Açıklamalarınız için teşekkür ederim.

Ancak, "Mason mabedinin, genel olarak binanın temizliği, bakımı, onarımı kimler tarafından yapılır? Böyle bir görev için locaya veya mabed içerisine herhangi bir harici girebilir mi?

Yoksa bu görevler loca üyeleri tarafından mı yapılır
?" soruma net yanıt alamadım, veya ben anlayamadım.
Madem yersizlik alemi aslım
Artık bana tek bir şey düşecek
Yücelip aslıma gitmek


Ekim 16, 2014, 11:34:53 öö
Yanıtla #7
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Konu dışı olmakla birlikte bilgi için: Türkiye'de sadece İstanbul'da değil birçok kentte mason mabedi var. İstanbul'da da birçok ayrı yerde mason mabetleri var.

Mademm ille dea soruya açık yanıt isteniyor. yanıt şöyle:

Mason mabetleri, başka işlevleri de içeren bir lokalde bulunur. Dolayısıyla o lokalde o başka işlevlerle bağlantılı olarak çalışan ücretliler vardır. Temizlik işlerini de onlardan temizlikle sorumlu olanlar yapar. Dolaüyısıyla mabedin içine bir harici girebilir. Fakat o girebilen "herhangi bir harici" değildir.  Bir locanın üyelerinin ya da görevlilerinin ise bu bağlamda yapması gereken bir iş (çoğu kez) yoktur.   

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ocak 21, 2019, 01:45:22 ös
Yanıtla #8
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 85
  • Cinsiyet: Bay

Sn ADAM,

Foruma üye olmadan çok daha önce bu paylaşım dizinizi okumuştum. Şimdi üye olduğuma göre size teşekkür edebilirim. Bilgi ve birikimlerinizi paylaştığınız için kendi şahsıma teşekkür ederim. Konular her ne kadar içlerinde ketumluk barındırsa da, anlatım şeklinizi ve yaptığınız esprili tespitleri çok beğendim. Ayrıca Türkçe’ye sahip çıktığınız ve sorguladığınız için de sizi tebrik ederim.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
6672 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 04, 2010, 08:05:30 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5927 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 17, 2010, 08:45:27 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6746 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 18, 2010, 11:08:09 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6275 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 19, 2010, 12:01:41 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
7488 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 22, 2010, 06:03:38 ös
Gönderen: ADAM
7 Yanıt
13711 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 30, 2010, 04:48:07 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
6560 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 25, 2010, 11:21:10 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6414 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 26, 2010, 11:00:08 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4446 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 28, 2010, 08:26:54 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
6777 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 29, 2010, 07:59:30 öö
Gönderen: ADAM