Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yaratıcı bir Tanrıya kesinlikle inanmıyorum.  (Okunma sayısı 43257 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 19, 2008, 05:44:58 ös
Yanıtla #100
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

ben de en başta böyle bir konu açan arkadaşımıza ve konunun bu yönde evrilmesinde katkıları olan üyelerimize teşekkür ediyorum. uzunca bir zamandır forumda hasret kaldığımız bir paylaşımın oluşmuş olmasından dolayı...


Mayıs 19, 2008, 05:46:47 ös
Yanıtla #101
  • Ziyaretçi

ben de en başta böyle bir konu açan arkadaşımıza ve konunun bu yönde evrilmesinde katkıları olan üyelerimize teşekkür ediyorum. uzunca bir zamandır forumda hasret kaldığımız bir paylaşımın oluşmuş olmasından dolayı...

Bu konuda haklısınız hocam, böyle güzel tartışmalar ve paylaşımlar artık hasret çektiğimiz bir mevzu oldu maalesef...


Mayıs 19, 2008, 07:53:09 ös
Yanıtla #102
  • Ziyaretçi

Sn Tcorbaci
İnsanoğlu yaşadığı ve varolduğu süre içerisinde hep bişeylere inanma ihtiyacı hissetmiştir.Aksi takdirde insan kendini boşlukta hisseder ve sonunda canına kıyar.Bu fikre nerden kapıldığınızı bilmiyorum fakat sağlam kaynakları okumanızı tavsiye  ediyorum.
Saygılarımla


Mayıs 19, 2008, 11:46:34 ös
Yanıtla #103
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 784
  • Cinsiyet: Bay

ben de en başta böyle bir konu açan arkadaşımıza ve konunun bu yönde evrilmesinde katkıları olan üyelerimize teşekkür ediyorum. uzunca bir zamandır forumda hasret kaldığımız bir paylaşımın oluşmuş olmasından dolayı...

Bu konuda haklısınız hocam, böyle güzel tartışmalar ve paylaşımlar artık hasret çektiğimiz bir mevzu oldu maalesef...

Görüşlerinize tamamen katılıyorum. Sitede hangi konu olursa olsun insanı bir adım öteye taşıyacak konuların gündemde tutulması gerektiğine inanıyorum. Aksi durumda sohbet odalarından veya diğer forumlardan çokta farkı kalmayacaktır bu sitenin.


Saygılarımla,


Mayıs 23, 2008, 12:10:17 ös
Yanıtla #104
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

öncelikle bu süper süratli forum için teşekkür ederim..başlangıçta ben de bu kadar uzun süreli ve katılımlı olacağını düşünmemiştim..

aslında durum çok net...toplumumuzda o kadar çok ateist var ki...
ben de bunlardan biriyim...

Okumuş olduğum kitaplar  , edinmiş olduğum bilgiler ve hayat tecrübelerim bana şunu söyledi...Asla kendini kandırma... Umudet , yaşa , iyi insan ol..ama asla kendini kandırma...

Tanrı denen olgu biraz tarih araştırınca nasıl da çözülecek...Daha önce de dediğim gibi ilkel insanlarda doğa olayları ile bağdaştırılan , insan toplumunun gelişmesi sonucunda dininde kendine bir çeki düzen vermesi ile devam eden bu zincir bakalım 500 sene sonra ne halde olacak..Tarih kitaplarının , okunması eğlenceli masallar olmadığını insanlar ne zaman anlayacak çok merak ediyorum.Çok değil daha 5000 sene önce kuşa, ateşe, ağaca tapan toplumlar bir süre sonra bu dağınıklığı kendi mantıklarına da yediremedikleri için meseleye kitabı, gizemi soktular ve içlerinde  var olan vahşi, yabani, içgüdüsel duyguları kontrol etmek , korkularından korunmak için din meselesini , inanç müessesesini daha mantıklı ayaklar üzerine inşaa etmeye çalıştılar..Bu gün hangi biyolog veya fizikçi tıbben ölmüş İsa peygamberin göğe yükselmesini kabul edebilir , hangi oşinograf bilimcisi musa peygamberin denizleri yarmasını kabul edebilir...Modern çağda bunları, bu efsaneleri kabul etmek inanın  çok zor bir şey..Bunların var olduğunu kabul etmek ancak sorgusuz sualsiz ve tek gözlü bir inanç sistemiyle mümkün  olur...Ben dinin aslında tanrı inancı dışında bir yaşantı ve anlayışlar bütünü olduğunu kabul edebilirim nitekim bu haliyle en fazla ahlak kurallarının tüm toplumları kapsayan genel kabul görülerine göre değil daha çok  belli toplumlara uygun olarak dizayn edilmiş kurallar bütünü gibi olur ki  toplum düzeni için gerekli ihtiyaç olduğunu da anlayabilirim...fakat bir tanrının , bir yaratıcının olması inanın bana gerçekçi ve kabul edilebilir gelmiyor....Neden gelsin ki...

Göklerde mi yerde mi ,gönüllerde mi , kuşun kanadında mı ,insan beyninde mi , ruhta mı gerçekte kimsenin nerede olduğunu bilmediği ve nerede olduğu hakkında da kimsenin fikir beyan edemediği , ancak inanırsan anlarsın gibi şarnel laflara karnım tok...
kendimizi dizginlemenin yolu tanrı korkusu , kendimizi avutmanın yolu tanrı sevgisi , geciken veya gerçekleşemeyen adalet tanrıya havale , bilimin tıkandığı nokta tanrı gizemi , sömürünün aracı tanrı pazarlaması , çaresizlik çözüm bulamama tanrıya dua vs vs örnekler o kadar çoğaltılabilir ki...Tanrının bir işe yaradığı hakkında kimsenin net bir cevabı yok..Olmadığı gibi insanlar bu konuyu konuşmaktan ve tartışmaktan olabildiğince kaçıyor...

İlla ki bir yaratıcı olmak zorunda mı  daha doğrusu ben yok diyorum herşey fizik , kimya ne derse o şekilde oldu...İnsanın ort.70-80 yıllık yaşamının evrendeki sayısal değeri nedir ki...ben insanın yeri geldiğinde en zor işleri başaran uzun ömürlü ,dev gibi bir canlı olduğunu düşünürken aynı zamanda trilyonlarca yıllık ve trilyonlarca km.lik  kainatta da bir iğne tanesi kadar bile olmayan  ,varlığı çok küçük bir canlı olduğunu farkındayım fakat bu sonuçlar artan veya azalan tarafından neresinden bakarsam bakayım beni bir tanrıya götürmüyor...

İnançlarını bence inananların sorgulaması lazım...Çünkü insan dışında hiçbir canlının bir dini olduğunu düşünmüyorum.İnsan da bu tabiatın bir parçası olduğuna göre eğer bir tek insanın bu tür eylemleri varsa bence araştırılması gereken nokta inanan insanlardır...

Şimdilik bu kadar.. 

bu arada yanlış anlaşılmasın ki melamilikle falan alakam da yoktur...
« Son Düzenleme: Mayıs 23, 2008, 12:19:42 ös Gönderen: tcorbaci »
Bilgili bir aptal, bilgisiz bir aptaldan daha aptaldır.
  Moliere


Mayıs 23, 2008, 12:18:21 ös
Yanıtla #105

Alıntı
İnançlarını bence inananların sorgulaması lazım

Katılıyorum.Sadece inançlarını değil ,varoluşunu,yaşam amacını kısaca aklına gelebilecek herşeyi sorgulamak insan olmanın gereğidir.İnsana zeka sorgulama yapabilsin diye verilmiştir.

Saygılarımla,
Omnia mors aequat


Mayıs 23, 2008, 12:25:14 ös
Yanıtla #106
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Sayın tcorbaci, Tanrı kavramı illa İslam'da, Hristiyanlık'ta, Budizm'de, Hinduizm'de, Pagan inançlarda, Druidik inançlarda, Zerdüştlük'te, Yezidilik'te olduğu gibi olmak zorunda değil. Herkes Tanrı hakkında o kadar fikir yürütmüş ki. Sizin Tanrı'nız da fizik kurallar, entropi yasası olabilir. Evrim'i tetikleyen bir tanrıya inanıyor olabilirsiniz. Tamamen zıtlıklar üzerine kurulu düalist bir evren görüşünüz ve buna uygun iki zıt kutuplu Tanrı kavramınız olabilir. Tanrı sizin için her şeyin içerisinden çıktığı bir öz olup şu an hiç bir şeyle ilgilenmiyor da olabilir. Tanrı yaşamıyor olabilir hatta aslında yaşam diye bir şeyin olmadığını, bunun neticesinde ölümün de olmadığını, her birimizin sadece maddeden oluşup, başka bir maddeye döneceğimizi, hissettiklerimizin tamamen kimya bilimiyle alakalı olduğunu, bir insana fazla testosteron yüklersek melek gibi bir adam da olsa bir anda saldırgan ve seksüel anlamda son derece aç bir insana dönüşebileceğine inanarak da Tanrı'nın varlığına inanabilirsiniz.

Tanrı öyle bir motif ki her kumaşa dikebilirsiniz. Yokluğunu ispat edemeyeceğiniz bir varlık, varlığını da. Bu konuda bir agnostik olup "var olup, olmaması beni ilgilendirmez; zaten bu benim bileceğim bir iş değildir" diyebilirsiniz. Fakat ben ateizmi biraz fazla iddialı görüyorum. Sizi de Tanrı'dan daha çok dinlere inanmayan birisi olarak algıladım.

Sizi eleştirme amacım yok, sakın yanlış anlaşılmasın. Kaç kişi var ki Dünya'da bunları sorgulamayan...
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Temmuz 07, 2008, 06:08:57 öö
Yanıtla #107
  • Ziyaretçi

tcorbaci
Alıntı

Yaratıcı bir Tanrıya kesinlikle inanmıyorum.Etrafımızda olup biten herşeyin bir sineğin kararsız hareketlerinden işyerlerindeki rekabete kadar  tümünün evrimin gücüyle olduğuna ve İlahi dogmaların karanlığı ve açıklanamazlığı  yerine bilimin aydınlatıcı ışığının insan türünün geleceği açısından daha faydalı olduğuna inanıyorum.
Eğer bir gün mason olma teklifi alırsam içimdeki inançsızlık karşıma bir şekilde çıkar mı?
Bir dine sahip olmanın veya bir tanrıya inanmanın iyi bir insan olmanın gereği olduğuna inanmayanlardan birisi de benim.

Bir yaratıcıya inanmak masonluğun gereği olmamalı ..

Tatlının içine sinsice dökülmüş çimento gibi bence....   
 



Sn. Tcrobaci,
Henüz diger arkadaslarin yorumlarini okumadim, ancak benim sana bir sorum olacak.

]Diyelim ki varligin sebebi evrim. Evrim dogrulugu kesin olarak reddedilemez. Ve diyelim ki evrimin aciklamsi tesadüf. Evrimi meydana getiren yada baska bir ifade ile yaratan "Tesadüf" ise iste bu senin TANRIN. Ancak aciklayamadigim bir husus var bu konuda. Mademki baslangicda hic birsey yoktu; galaksiler yoktu, günes sistemi yoktu, dünya yoktu, dünya üzerindeki hayat yoktu, ünya üzerindeki hayati tesadüen meydana getirecek cansiz maddeler yoktu, cansiz madeden hayati meyadana getirecek EVRIM yoktu ve evrimi aciklyabildigin tek kavram olan TESADÜF de yoktu, ozaman halkanin en basinda ki TESADÜF nasil ortaya cikti?

Yokluktan dahi bahsedemiyoruz cunku Yokluk yada var olmada yok. O halde tüm bunlarin en basit sekli ile yoktan var olmasini saglayan ve  tesadüfün evrimin var olmasina, evrimi yasamin var olmasina sebep kilan TESADÜFÜN de üzerinde bir gücün var omadigini kabul edip ispat etmeye calismak mümkün degildir. Bu üstün varlik ,Yaratici Gücr, bircok dinde farkli isimlendirilmistir. ve hatta bir cok din de bu gucun sifatlarini ayri ayri tanrisallastirip kendi inanc sistemlerini olusturmuslardir. Ister budist, hristiyan, müslüman, ateist ol yada ister cok tanrili dinlere inansonucta inandigin varligin sebebi olarak nitelendirdigin varlik tek bir vucudda birlesiyor.
[/color][/color]





Temmuz 12, 2008, 07:47:44 ös
Yanıtla #108
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 269
  • Cinsiyet: Bay

Dediğinize yakın şeyleri düşünmüyor değilim..

Mesela hep söylenir ya Evren yaklaşık 5 milyar yaşında diye...buna istinaden şunu düşünürüm..peki , şuan varlığımla dolu olan bu hacimde bundan 500 trilyon sene önce ne vardı...hatta 500 trilyon * 500 trilyon sene önce ne vardı diye...ve bu rakamlar beni hep korkuturdu..nihayetinde bunu düşünmenin bir faydasını da göremedim...çünkü dönüp dolaşıp korkulara tosladım... fakat akıl ile kabul edilebilecek şeyler olduğu gibi hayatta bazı kavramların akıl ile kabul edilse bile bilimle örtüşmediğini düşünüyorum...bugün ne 3 gün ölü kalıp dirilmiş isa'yı biyologlara , ne denizleri ortadan ayırmış musayı oşinograflara anladıkları dilden anlatamazsınız...buna aklı olan kimse zaten inanmaz...o zaman bu tür (örnekleri çoğaltılabilir) kararsızlık insanı agnostikliğe veya konuyu kafasında kesinlikle sonlandırmak istiyorsa ateistliğe  götürüyor diye düşünüyorum...
Evrenin oluşumu meselesine dönersek sadece akıllı atomlardan müteşekkil protein yığınları olduğumuzu söyleyebilirim.Azot dönüşümünün içerisindeyiz.Varlığımızı devam etirebilmek için bir araya geldik.Aç kalmamak için beraber avlandık.Çocuklarımız uzun zamanda yetişkinliğe ulaştığı için daha uzun süreli sosyal ilişkiler kurduk.Gökgürültüsünde bir araya toplandık.Sosyal parazitlerimiz siyaseti oluşturdu , diğer parazitlerde onları izledi.Aç kalmamak için veya daha çok yemek için savaşlar yaptık..
Tüm toplum hayatı bu kadar basit ve anlaşılabilir bir durumdayken Ben bu yaşantıya  tanrı kavramını bir türlü oturtamıyorum...       
Bilgili bir aptal, bilgisiz bir aptaldan daha aptaldır.
  Moliere


Ağustos 07, 2008, 03:00:05 ös
Yanıtla #109
  • Ziyaretçi

Pater noster, qui es in caelis:
sanctificetur nomen tuum;
adveniat regnum tuum; fiat voluntas tua,
sicut in caelo, et in terra.
Panem nostrum cotidianum da nobis hodie;
et dimitte nobis debita nostra,
sicut et nos dimittimus debitoribus nostris;
et ne nos inducas in tentationem;
sed libera nos a malo.
Amen.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
2799 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2011, 07:56:22 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
2989 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2010, 02:47:56 ös
Gönderen: oasis