öncelikle bu süper süratli forum için teşekkür ederim..başlangıçta ben de bu kadar uzun süreli ve katılımlı olacağını düşünmemiştim..
aslında durum çok net...toplumumuzda o kadar çok ateist var ki...
ben de bunlardan biriyim...
Okumuş olduğum kitaplar , edinmiş olduğum bilgiler ve hayat tecrübelerim bana şunu söyledi...Asla kendini kandırma... Umudet , yaşa , iyi insan ol..ama asla kendini kandırma...
Tanrı denen olgu biraz tarih araştırınca nasıl da çözülecek...Daha önce de dediğim gibi ilkel insanlarda doğa olayları ile bağdaştırılan , insan toplumunun gelişmesi sonucunda dininde kendine bir çeki düzen vermesi ile devam eden bu zincir bakalım 500 sene sonra ne halde olacak..Tarih kitaplarının , okunması eğlenceli masallar olmadığını insanlar ne zaman anlayacak çok merak ediyorum.Çok değil daha 5000 sene önce kuşa, ateşe, ağaca tapan toplumlar bir süre sonra bu dağınıklığı kendi mantıklarına da yediremedikleri için meseleye kitabı, gizemi soktular ve içlerinde var olan vahşi, yabani, içgüdüsel duyguları kontrol etmek , korkularından korunmak için din meselesini , inanç müessesesini daha mantıklı ayaklar üzerine inşaa etmeye çalıştılar..Bu gün hangi biyolog veya fizikçi tıbben ölmüş İsa peygamberin göğe yükselmesini kabul edebilir , hangi oşinograf bilimcisi musa peygamberin denizleri yarmasını kabul edebilir...Modern çağda bunları, bu efsaneleri kabul etmek inanın çok zor bir şey..Bunların var olduğunu kabul etmek ancak sorgusuz sualsiz ve tek gözlü bir inanç sistemiyle mümkün olur...Ben dinin aslında tanrı inancı dışında bir yaşantı ve anlayışlar bütünü olduğunu kabul edebilirim nitekim bu haliyle en fazla ahlak kurallarının tüm toplumları kapsayan genel kabul görülerine göre değil daha çok belli toplumlara uygun olarak dizayn edilmiş kurallar bütünü gibi olur ki toplum düzeni için gerekli ihtiyaç olduğunu da anlayabilirim...fakat bir tanrının , bir yaratıcının olması inanın bana gerçekçi ve kabul edilebilir gelmiyor....Neden gelsin ki...
Göklerde mi yerde mi ,gönüllerde mi , kuşun kanadında mı ,insan beyninde mi , ruhta mı gerçekte kimsenin nerede olduğunu bilmediği ve nerede olduğu hakkında da kimsenin fikir beyan edemediği , ancak inanırsan anlarsın gibi şarnel laflara karnım tok...
kendimizi dizginlemenin yolu tanrı korkusu , kendimizi avutmanın yolu tanrı sevgisi , geciken veya gerçekleşemeyen adalet tanrıya havale , bilimin tıkandığı nokta tanrı gizemi , sömürünün aracı tanrı pazarlaması , çaresizlik çözüm bulamama tanrıya dua vs vs örnekler o kadar çoğaltılabilir ki...Tanrının bir işe yaradığı hakkında kimsenin net bir cevabı yok..Olmadığı gibi insanlar bu konuyu konuşmaktan ve tartışmaktan olabildiğince kaçıyor...
İlla ki bir yaratıcı olmak zorunda mı daha doğrusu ben yok diyorum herşey fizik , kimya ne derse o şekilde oldu...İnsanın ort.70-80 yıllık yaşamının evrendeki sayısal değeri nedir ki...ben insanın yeri geldiğinde en zor işleri başaran uzun ömürlü ,dev gibi bir canlı olduğunu düşünürken aynı zamanda trilyonlarca yıllık ve trilyonlarca km.lik kainatta da bir iğne tanesi kadar bile olmayan ,varlığı çok küçük bir canlı olduğunu farkındayım fakat bu sonuçlar artan veya azalan tarafından neresinden bakarsam bakayım beni bir tanrıya götürmüyor...
İnançlarını bence inananların sorgulaması lazım...Çünkü insan dışında hiçbir canlının bir dini olduğunu düşünmüyorum.İnsan da bu tabiatın bir parçası olduğuna göre eğer bir tek insanın bu tür eylemleri varsa bence araştırılması gereken nokta inanan insanlardır...
Şimdilik bu kadar..
bu arada yanlış anlaşılmasın ki melamilikle falan alakam da yoktur...