Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yaratıcı bir Tanrıya kesinlikle inanmıyorum.  (Okunma sayısı 43255 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 27, 2008, 03:28:31 ös
Yanıtla #40
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662



Pirinç bir bitkiden geliyor ve bozulabiliyor aynı saksıdaki bitki gibi. Su ise bir süre sonra ağzı açık bırakılınca içinde mikro-organizmalar yaşabiliyor. Ama bir tahta mesela, küflenmez. Bunu anlatmaya çalışıyorum aslına bakarsan...

Ustelik yukaridaki deney olayinini cok iyi anlamadin sanirim. Diyorum ki , ayni sartlara haiz iki ayri kavanozdaki pirinclerden sadece 40 gun boyunca guzel iltifatlar edilene  hic bri sey olmazken, diger kavanozdaki "cirkin, cirkin" diye telkin edilen pirinc 40 gun sonra kufleniyor, kokuyor.  Yine su ornegine ne diyeceksin? Icindeki kristallerin sekillerinin (guzel sozler telkin edilen) guzel sekiller olusturdugu ancak kotu soylendigi zaman aniden degisip kristallallerin cirkin bir hal aldigi?


Nisan 27, 2008, 03:33:39 ös
Yanıtla #41
  • Ziyaretçi

Anladım verdiğin örneği ama bilgim yeterli değil. O sebepten açıklamalarım mantık dışı olabilir. Üzerinde düşünmem yada araştırma yapmam gerekir diye düşündüm. Kafam biraz karışık, yanlış cevaplar verdim. Haklısın...


Nisan 27, 2008, 08:25:02 ös
Yanıtla #42
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Tahta yanlış oldu farkındayım :) Çünkü oda ağaçtan türeme. Kafam karıştı Kırlangıç :)
Ney neyden türeme ilkin onu ayırt etmek gerekiyor değilmi?
işin doğrusu Sevgili dostumuz torbacı bir kaç arkadaşın kafasını iyi karıştırmış :D


Nisan 27, 2008, 08:37:17 ös
Yanıtla #43
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Farabi, maddenin ruhunun olduguna inaniyordu diye hatirliyorum Aristotle'in aksine.
Farabi şu anda yaşasaydı  Çobanlık bile yapamazdı ;D
Maddenin ruhu Platon'un İdealar Dünyası kadar saçma bir görüştür.Azıcık Sokratesçi olup gerçeklerle yaşamayı tavsiye ederim.Mitlerle ve Mitsel inançlarla vakit kaybetmemek gerekiyor.
Ne diyelim İnsan denilen düşünmekten aciz yaratık.Bilimin buluşlarını kalkıp Değersiz bir Puta mal ederken ,Bilimin çözemediği konuların kaynağının ise yine o Put olduğunu düşünür.
Bak bak önünde otlanan sürüye bak iyi izle onları..Dedimki onlara ``Sizlere dayatılan sürü üyesi olmaktır.Hadi iyi otlanmalar``


Nisan 27, 2008, 08:44:23 ös
Yanıtla #44
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Ben Neo Platonus'cuyum efendim, var mi itirazin ?  :)


Nisan 27, 2008, 08:52:16 ös
Yanıtla #45
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Ben Neo Platonus'cuyum efendim, var mi itirazin ?  :)
Söylesene bu yeni platonculuk nasıl bir şey oluyor ;)


Nisan 28, 2008, 01:05:31 öö
Yanıtla #46
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 562
  • Cinsiyet: Bay

Bizim anladigimiz soyut bir ruh olmayabilir belki bu ama,mesela Japonya'da yapilan bir deneyde, iki ayri kavanoza koyulup 40 gun bekletilen pirinclere, her gun birine "Guzel" digerine "Cirkin" denilmis. Ve guzel denilerek telkin verilen  kavanozdaki pirinclere hic bir sey olmazken, sasirtici bir sekilde cirkin diye telkin edilen kavanozdaki pirincler kuflenmis, kokmaya baslamis...

Baska bir ornek daha, yine yapilan bir deneyde, bir bardak suya nahos kelimeler soylendiginde su taneciklerinin seklinin cok korkunc bir hal aldigi, ancak guzel soz soylendiginde ise ayni tanelerin acilip en guzel sekillerde kendini demonstre ettigi gozlenmis...

Farabi'nin sozunu ettigi  ise hareket ettikleri icin daha cok gezegenleri, gok cisimlerini,  volkanlari, yildizlari kapsiyor olmasi.


Muhabbetle

Bu deney olayını daha önce de duymuştum. Gerçeklik oranı nedir? Ve bir kanıtı var mı acaba? Merak ettiğim için soruyorum...
Mea mihi conscientia pluris est quam omnium sermo


Nisan 28, 2008, 01:11:26 öö
Yanıtla #47
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662

Bir scientist dergisinde okumustum cok uzun yillar once. Nushasini bulmam su an icin maalesef mumkun degil.


Pekala her iki deney de yapilip sonuclara bakilabilir. Su kristalleri icin bir kimya labaratuvari gerekiyor malum ama pirinc ornegini ben evde yaptim ve yakin bir sonuc aldigimi soyleyebilirim...


Nisan 28, 2008, 01:20:12 öö
Yanıtla #48
  • Ziyaretçi

Tahta yanlış oldu farkındayım :) Çünkü oda ağaçtan türeme. Kafam karıştı Kırlangıç :)
Ney neyden türeme ilkin onu ayırt etmek gerekiyor değilmi?
işin doğrusu Sevgili dostumuz torbacı bir kaç arkadaşın kafasını iyi karıştırmış :D

Kafam o yüzden karışmadı Sevgili Şemo :D


Nisan 28, 2008, 07:39:13 öö
Yanıtla #49
  • Ziyaretçi

Değerli arkadaşlar,

Maddenin hallerini biliyoruz. Acaba diyorum, çevremizde, heryerde olan bir tür enerji varsa? Ve insan bunu "istek" sayesinde yönlendirebiliyorsa?

Bu fikir pirincin de, otomobilin de başına her tür şeyi getirebileceğiniz bir tür oyunun oyuncuları yapar bizi. En kontrolsüz ve sık yaşanan "nazar"ından, en az bize gösterilen "büyü"sünden, en fazla kafa karıştıran "telkin ile tedaviden",  şifacılıktan, ve hatta televizyon kanallarında dahi canlı yayında ülkemiz insanları tarafından dahi gösterime sunulmuş "zihin gücü ile madde bükme-kırma"sından..
Bunlardan ne anlamalıyız? Yada anlamamalı, es mi geçmeliyiz?

Evet, dinler işe yaramaz şeyler olabilir. Evet, tanrı dün başka şekilde gösterilmiş, bugün ise insanın evrimi ile bağlantılı olarak bugünkü insana uygun şekilde "pazarlanıyor" olabilir..

Peki efendim.. Klasik bir soru soracağım, kusura bakmayın..
Sizce bu evren, -bakın evren diyorum, dünya falan değil- anlamsız mı?

Ben bu evrenin anlamlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü birşeylerin "varolmasını" anlamlı buluyorum.

(Elbette, evrensel etkileyicilik gücüne sahip bir Tanrı varsa, Onun dahi dönüp kendi kendine "acaba ben neden varım, bu madde neden var, biz ne iştir ki varız? amacı nedir bu var oluşun, hangi olaydan ortaya çıktık?" diye soracağını da tahmin ediyorum..)


İlk başta hertarafımızı saran bir "enerji" dedim..  Açayım, bunlar -tek bir enerji çeşidi etrafımızı sarmaz, kendi tercihimizle biz bu enerjilerden birini yaşarız- enerji kutuplarından gelir. Enerji kutupları acaba Tanrılar mıdır? Bence soru budur.

Ayrıca.. Bu kadar devasa bir uzayda, evrimle olsa dahi, sadece biz gariban insanlığın olduğu, en azından benzerlerimizin olmadığı, yahut da tüm evrenin bizim için oluştuğu.. Bunlar bana inandırıcı gelmiyor. Ne de olsa dünya geç kuşakta oluşmuş bir gezegen. Ya hala yokolmamış ve erken kuşakta oluşmuş gezegenlerde neler var acaba? Hiçbirşey yok mu?
Aslına bakarsanız, bunun cevabını kısa ömürlerimizde "bilemeyeceğiz". Belki bu konuyu düşünmek de anlamsızdır bu yüzden . Ama bu garip mantık dizesine birşey eklersek, akıllarımıza bir soru işareti ekleyebiliriz.
Ya başka canlı varsa? Hatta ışık hızına yakın hızda seyahat edebilen, telepati, telekinezi, durugörü, yahut maji gibi bizim için "zor" deneyimleri el çırpmak kadar rahatça yapan varlıklar varsa? Ateş nedir? Plazmadır. Plazma halinde şuuru olan varlık varsa? Yada başka bilmediğimiz titreşim boyutlarında şuurlar..  Biz böyle varlıklarla karşılaşsak, acaba onlara tanrı mı diyecektik?..
İyice uçtum, biliyorum. Ama evrenimizin büyüklüğü o kadar UÇUK bir boyutta ki.. Büyük ihtimalle esas GERÇEK ; bizim her türlü en uçuk fikirlerimizden bile daha garip, daha uçuk ve daha sarsıcıdır.   .

Evrenin ulu mimarlar tarafından oluşturulduğunu mantıklı buluyorum. Ama bilmek iyidir, inanmak ise son çaredir.
Mantıklı bulmakla yetiniyorum..

« Son Düzenleme: Nisan 28, 2008, 07:45:12 öö Gönderen: Belial »


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
2794 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2011, 07:56:22 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
2988 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 27, 2010, 02:47:56 ös
Gönderen: oasis