Gönderen: ADAM - Ocak 30, 2012, 11:13:22 öö
Elbette yorum yapmayacağım.
Gönderen: ruzber - Ocak 30, 2012, 11:15:12 öö
Gönderen: MMT - Ocak 30, 2012, 12:37:43 ös
Buradaki "Elbette" kelimesi 'zaten yorum yapılmaması daha doğru olur.' anlamını taşıyor. Ya da ben öyle algılıyorum. Eğer öyle bir anlam taşıyorsa neden Sn. ADAM'ın böyle bir kelime kullandığını anlayamadım. Bence yorum yapılmalı. Yorum yapılmazsa düşünce havada kalır. Herkes farklı algılar. Kimi "Evet, olması gereken bu." der. Kimi "Evet, Sn. ADAM gerçekten haklı." der. Kimisi "Sn. ADAM ne demek istiyor?" der.
Abartıyor muyum? Belki evet. Ben buradaki anlamı kendi aklımca çıkarttım ama kimileri buradan olumlu kimileri olumsuz anlamlar çıkarır. Kendine göre yorumlar. Çünkü ortada bir yorum yok.
Ayrıca durum böyle mi? Zannetmiyorum. Sadece iki fotoğrafın kıyaslanması 1930'ların ve 2000'lerin genel görüntüsünü çizemez. "1930'larda Türk Kadınları" adlı fotoğrafın aynısını 2000'lerde, "2011'lerde Türk Kadınları" isimli fotoğrafın aynısını da 1930'larda bulabilir ve buraya tekrar koyabilirsiniz. Bence bu fotoğraf tarihin sosyolojik mantalitesini yansıtmıyor, yansıtamaz.
Saygılarımla...
MMT
Gönderen: shakespeare - Ocak 30, 2012, 12:46:32 ös
bizlerde oynamamız gereken rolü oynuyoruz , aksini düşnen en fazla seyirci olabiliyor
sevgiler...saygılar...
Gönderen: khanjar - Ocak 30, 2012, 02:36:30 ös
"öyle bir paylaşım ki bu sanki 1930larda bütün kadınlar öyleydi 2011lerde tüm kadınlar böyle.. komik bir paylaşım.."
ayrıca sn. MMT 'ye sonuna kadar katılıyorum..
Gönderen: ADAM - Ocak 30, 2012, 03:31:31 ös
Belki müziğin asal niteliğine dikkat çekmek istiyordu hani tek mi çok mu sesli diye... Sormadım.
Acaba bu iki resmi karşılaştırırken olayın pozitif yönündan bir değerlendirme yapma olanağı olamazmı? Şöyle:
İkinci fotoğraftaki görüntüyü tüm ayrıntılarıyla 1930'lu yıllarda Türkiye'de görme olanağı yoktu. Birinci fotoğraftaki görüntüyü de gene tüm ayrıntılarıyla günümüzde görme olanağı yok. Birinci fotoğraftaki görüntü ortamdaki düzensizliği, herkesin her istediğini yapabildiğini, ikincisi ise düzeni ve belirli kurallara uymayı yansıtıyor.
Gönderen: asimov - Ocak 30, 2012, 04:38:53 ös
Söylenenlerin çoğuna katılıyorum.
Tekbir fotoğraf gerçekleri ne oranda yansıtabilir. Herhalde yansıtamıyor olsa gerek.
Ancak Türkiye'deki toplumsal dönüşüm, kuldan bireye geçişin Atatürk sonrası dönemde tam anlamıyla gerçekleşemediği.
Modern zihniyet ile çağdaşlaşma karşıtları arasındaki mücadelenin Cumhuriyetin ilanından bunca yıl sonrasında bile şiddetle yaşandığı da bir gerçektir.
Asıl sorun kimin nasıl yaşayacağı, ne giyeceği, nasıl düşüneceği değil aslında.
Bu yaşam ve sosyal farklılıklar Dünya'nın her yerinde var.
Ancak bu ülkelerde özellikle batı ülkelerinde ben inancımı yaşayacağım ama devletin kurumları ve kanunları da buna uygun şekillensin, dğşğncesi hakim değil. Bunların sorunu yaşamsal ve dinsel özgürlük değil. Tüm kurumların tekrar bu anlayışla dizayn edilmesi. Yani kimse ABD'de rejim değişsin demiyor. Peki orda kökten dinciler yok mu.
Benim konuda vereceğim bana göre en güzel örnek Amerika Birleşik Devlatlerinde evrim teorisine karşı tutumdur.
Konu ile ne alakası vardır diyeceksiniz. Amaç devletin laik olmasıdır. Bakınız başkan Bush iktidara geldiğinde evrime karşı akıllı tasarım denilen bilimsellik kılıfına sokulmuş yaradılışçılığı destekledi Açıkça destek verdi. Ancak Dünyada batılı anlamda evrim teorisine en az inanılan ülkelerden birisi ABD. Aynı zamanda evrim ile ilgili en çok araştırma yapılan ülke yine ABD (yılda 100 bin civarı makale). Şimdi Bush evrime karşı ama ünüversitelere, Nasa ya kendi adanmlarımı sokayıM. Akıllı tasarımı savunan bilim adamları buralarda olsun demiyor. Ama onları fon sağlıyor. Bağımsız üniversiteler kurduruyor. Ayrı mesele.
İşte sorun burada kimse sistem değişsin. Hristiyanlığı temel alan kanunlar yapılsın demiyor. ( sistematik bir örgütlenmeden bahsediyorum. Kişilerin böyle talepleri herzaman olmuştur.)
Bizdekiler özgür yaşasa, heryerlerini örtseler, yüzlerinide örtseler bana göre sorun yok. Sorun devletin rejimi ve kanunları. Kurumların işleyişi.
YÖK, TÜBİTAK, TÜBA gibi kurumlar işte bu nedenle ele geçirildi.
Lafı çok uzattığımı ve yetkin bir yazı yazamadığımı biliyorum Herkes farklı açılardan olaya bakabilir.
Saygılarımla
Gönderen: MMT - Ocak 30, 2012, 06:44:49 ös
"Olağanüstü farklı."
Saygılarımla...
Gönderen: karahan - Ocak 30, 2012, 08:10:07 ös
saygılar
Gönderen: Tij - Ocak 30, 2012, 09:11:45 ös
aslinda resim tamda bir süre önce actigim Cumhuriyet Anketi baslikli anketime uygun bir resim, ankete bu resmi yayinlayan sayin ADAM"i da bekledim katkilarini bekledim sanirim " gözünden kacti".
Olayin bir tarafi "cumhuriyet" kuruldugundada milyonlarca kadinimiz kara carsafliydi, türbanliydi, vesayreydi ve cumhuriyete kuranlar bu insanlara sormadilar nasil bir cumhuriyet istiyorsunuz diye ki cumhuriyetin özü olanda budur, yani halka sorulmasi.
Olayin diger tarafi bu halk 85 senedir hep tek tiplestirildi, zaten 85 senedir "asker" bir millet olduk ciktik, zaten 85 senedir asker dini hep yedeginde tuttu ve kullandi vede pohpohladi.
Olayin en önemli tarafida ( bence ) 85 senedir bu cumhurun sahipleri, babalari, analari vede hernekedar baskalarinin "boys"lari olsalarda 85 senedir bu cumhuru koruyup kollayanlar, bu ülkenin demokratlarini, solcularini, sosyalislerini, komünistlerini, alevilerini vede Türkcü ve sunni olmayan hemen hemen herkesi ya korkuyla sindirdiler ya daragacinda ya sokakta, ya iskencede yada yargisiz infazlarla yok ettiler.
Yani anlayacaginiz dostlarim sagdaki resminde mimarlari yine bu cumhurun babalari, analari vede (boys) koruyucularidir diyorum.
Saygilarimla
Gönderen: Alşah - Ocak 31, 2012, 12:33:20 öö
Saygılar-sevgiler.
Gönderen: Masor1976 - Ocak 31, 2012, 06:53:14 öö
Tesettür toplumumuzda muhafazakar kafa yapısının hakimiyeti nedeniyle bir siyasi komplo kurmakta bu açıdan büyük bir silah olarak kullanılabilir. Tesettürün zorla iptale zorlanma çabasını da halk ile devleti birbirine soğutmak ve milletin iç dinamiklerinin psikolojisinin bozulması için yaratılmış bir operasyon olarak görmek daha mantıklı duruyor. Bu da Türkiye'yi ekonomik ve psikolojik kalkınmasının engellenmesi için etkili bir mekanizmadır. Ki tesettürü zorla iptal etmek, zorla tesettüre sokmak kadar insan haklarına uygun değildir. Bu gibi hassas yönlere operasyon yaparak tansiyonu yükselip kalp krizi geçirtme çabasıdır olan biten çağdaşlaşma filan bahanedir. Çağdaşlıkta camiler boş olduğu için flörtlerin ve cinsel kaçamakların camilerde yapılacak kadar dinden uzak bir yaşam sürmelerine rağmen örneğin Bosna'da insanlar öldürüldüler yani çağdaşlıkla filan bizi rahat bırakmayacaklarını görmek lazım.
Bunu genelde benzer operasyonlar olduğu için uyuşturucu ticaretine benzetirim hep. Uyuşturucunun yasak olması iyi niyetli bir yaklaşım gibi duruyor fakat temelinde ve gerçekte uyuştucunun belli kesimlerce üretiminin yapılması ve 1 tl ye üretilen uyuşturucunun karaborsada 1000 liraya satılabilmesi için yapılan bir tezgahtır. Eğer uyuşturucu üretmek ve satmak yasak olmasa tüm dünyada mafyalaşma iç savaş ve terör hiç bir polis asker gerekmeden kendiliğinden biterdi.
Yani özgürlük ibadet edebilmektir, özgürlük ibadet etmemektir... Bu ikisi de doğrudur. Zorla ibadet ettirilmek veya zorla dini ritüellerden uzaklaştırılmak özgürlüğün olmadığını işaret eder.
Türkiye hiç bir zaman tam anlamıyla özgür bir ülke olamadı. Forograftaki tarihte de günümüzde de..
Saygılarımla.
Gönderen: BULGARIA - Ocak 31, 2012, 11:29:03 öö
Saygılar.
Gönderen: BULGARIA - Ocak 31, 2012, 11:30:25 öö
Gönderen: Arais - Şubat 01, 2012, 01:27:51 öö
Her ne kadar bu durumu onaylamasanız da dalga geçmeniz pek hoş olmamış.Siz kendiniz için ne kadar özğürlük istiyorsanız onlar içinde istemelisiniz.Herşey, herkes doğru olmak zorunda değil hayatta maalesef......
Saygılarımla
Gönderen: BULGARIA - Şubat 01, 2012, 12:27:20 ös
Sayın Bulgaria
Her ne kadar bu durumu onaylamasanız da dalga geçmeniz pek hoş olmamış.Siz kendiniz için ne kadar özğürlük istiyorsanız onlar içinde istemelisiniz.Herşey, herkes doğru olmak zorunda değil hayatta maalesef......
Saygılarımla
Buradaki mizah temelli ufak bir göndermeydi sadece dalga geçme ile inceden gönderilen bir mesajı karıştırmanız beni biraz şaşırttı...Aaaa şunlarada bak ne biçim durmuş türban yaaa ahhhahahahah : ) ( bu dalgadır )
Saygılar.