Kafanın kesilmesi (beheading) konusu....
Şimdi bu aslında öteden beri benimsenmiş bir Hıristiyan geleneği... Öncesine bakarsak, Pavlus'un kafasının kesilmesiyle başlıyor.
Hıristiyan inancına nasıl girmiş, nasıl gelişmiş, doğrusu bilmiyorum. Ancak burada dinin dışında bir batıl inanç var. Bu inançların kiminde kafa kiminde yürek bedenin en önemli öğesi sayılıyor. Birisi idam edilecek ve sonra gömülecekse, cennete gidebilmesinin engellenmesi için kafa bedenden ayrılıyor ya da yürek sökülüyor. Yürek bir bakıma daha da önemli; çünkü daha sonra ölen bir kişinin yüreğinin mumyalanarak Kudüs'e götürülmesi ve orada gömülmesi gibi uygulamalar da var ki, böylece o kişi aslında Kutsal Topraklar'da gömülmüş olarak benimseniyor, İsa'nın yanı başında. Dolasıyla İsa yeniden bedenleştiğinde, önce o yanındakileri de bedenleştirecek. (İsa'nın bedeninin gerçekten kudüs'te gömülmüş olup olmadığı ise ayrı.)
Kafa kesme olayının Hıristiyanlığın dışındaki birtakım başka kaynaklardan alıntıyla benimsenmesi de söz konusu olabilir. Nitekim İslâm geleneklerinde buna çok daha fazla rastlanır. Böyle bakınca, İslâm Hıristiyanlıktan esinlenmiş olamayacağına göre her ikisinin daha başka bir ortak kökeni olsa gerektir. Nitekim İngiliz geleneklerine getirilmiş olan bu geleneğin kökenini belki Angillarda aramak uygun düşer.
Benden yorum bu kadar. Daha derinini bilmiyorum. Ancak bildiğim şu ki İngiltere tarihinde bu "beheaded" sözünü ikide bir görmek olanaklı. Her idam için değil, özel durumlarda kullanılıyor.
Öte yandan işi Fransa'ya taşırsak, orada da 18. yüzyılın ikinci yarı ortalarında giyotin uygulaması başladığında kafanın kesildiğini görüyoruz ama onu bir geleneğe bağlamak herhalde doğru düşmez. Çünkü bu idam makinesini icat etmiş olan (mason olduğu bilinen) Joseph Ignace Guillotine, idam edileceklerin acı çekmesini önlemeyi, işi kolaylaştırmayı öngörmüş.