Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yaşamımızı neye göre belirliyoruz?  (Okunma sayısı 19322 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 20, 2007, 10:25:36 ös
Yanıtla #30
  • Ziyaretçi

ah ah :( ben zamanında öyle bir hata yaptım ki arkadaşlar hemde ne hata...asla ama asla yapmam dediim bir hatayı yaptım sevdim birisini...hemde kendimi aşacak kadar sevdim ve ona göre belirledimim yaşamımı hayatımı.....sonuç hüsran oldu bu sefer kafamı eğdim başka şeyleri kabullendim......
yani insan yaşamını sadece iki şey üzerine kuruyor bence hergün yaşanan bir sürü savaşı ya kazanırsınız yada kaybedersinz ne olursa olsun bu başarının veya başarısızlığın üzerine kurarsınız yön verirsiniz hayatınıza
ben ufak bir örnek vermek amacıyla yazdım ilk yazdıklarımı kimi insana göre sevebilmek başarıdır kimi insana göre sevmemek ama örnek ne olursa olsun sonuç ne olursa olsun aslında sizi iki sonuca götürür ya kazanırsınız yada kaybedersiniz bu değerlerde kişilerin hayatına göre görecelidir ve bu iki sonuca göre her zaman bu iki sonuca göre yön verir bence insan yaşamına


Haziran 21, 2007, 04:35:12 ös
Yanıtla #31
  • Ziyaretçi

Insan bazen deger verdigi seyleri kendine dogru belliyor, ve bazi seylerden taviz veriyor. Bu degisik konularda herkesin basina gelen seylerdir.

Husran olgunluga sebep olur :)

Ne demis dusunur:
Basariya tecrube ile ulasilir, tecrubeyi ise basarisizliklar olusturur.


Haziran 21, 2007, 05:26:47 ös
Yanıtla #32

hayatımıza dair hedefler koyabiliriz bunlar her ne kadar rasyonel olursa  bir yerde mutlaka tökezleyebiliriz. bunu bir engel olarak görmekten çok hedefimize bağlılığımızı ölçen bir tartı olarak görebilmek ya da hayali olan bir hedeften geri dönmemizi sağlayan bir u dönüşü tabelasına benzetmek küskünlüğe kapılmaktan iyidir. yaşamımız hatalar üzerinedir ve mükemmeliyetçi bir arayış mutlaka hayalkırıklığı yaratır.
ars longa, vita brevis...


Haziran 21, 2007, 09:19:49 ös
Yanıtla #33
  • Ziyaretçi

gerçekten bu konuda sonsuz katılıyorum bir müsibet bin nasihattan iyidir diye bir söz var..insanınız malum bizi olulturan en büyük elementlerimiz arasında sevmek hissetmek gibi madde ötesi duygularımız var.
ve birçok insan bu duygusal alışveriş sırasında genelde birkaç kere sekteye uğrar.önemli olan bunlardan ders alabilmek.bunları gerçekten birörnek olarak sayabilmek en basitinden iki insanın arasındaki ilişkiyi yazdım başarısız olan her ilişkiden sonraki ilişki daha başarılı olmazmı?veya çok talihsizce yapılan bir iş antlaşmasından sonra yapılan iş anlaşmaları daha başarılı olmazmı??
gerçekten önemli olan bu tecrübeleri biriktirirken duygusal bir yıkıntı olarak değil aslında daha da kuvvetlenmiş olarak yeniden başlamayı düşünmek gerekir konu ne olursa olsun...


Ağustos 16, 2012, 08:42:40 ös
Yanıtla #34

Zihin-ruh--beden dengesini sağlayacak bir yoldan gitmeliyiz diye düşünüyorum :) Ancak bu bizim yaşamımızı tamamen kontrol altına almamızı sağlayamaz... İnsanlar olarak büyük oranda dış tesirlerin etkisi altındayız. Normal şartlarda "sonsuz olasılıklar"ın olduğu evrende yaşadığımızı zannetsek de, evrendeki görünen ve görünmeyen tesirler bize oldukça sınırlı (hatta bazen tek) seçimler bırakır.

Saygılarımla
"İsteyen yavaş gitsin, ister hızlı koşsun, arayan bulur. İki elinle isteğe sarıl; çünkü istektir iyi yola kılavuz olan."
Mevlana


Aralık 31, 2012, 10:00:26 öö
Yanıtla #35
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 856
  • Cinsiyet: Bayan

Yaşamı her anlamda olduğu gibi, beklenti anlamında da kalıpların üzerine oturtmak yanlış olur kanımca. Bireyin ne için yaşadığını öz kriterleri  belirler, herkesin yaşam standartları veya uğruna emek sarf ettiği amaç bir olamaz. Fakat bu soruları hangi amaç ile sorduğunuza bağlı olarak yanıtlar değişkenlik gösterebilir. Kimi yaşantısını sahip olduklarıyla garanti altında tutmak ister, kimi elindekilere güvenerek yaşamı kolaylaştırmaya çalışır. Bu kişinin  becerisine göre değişecektir.

' elimizdekilerin gelip geçici olduğunu bilerek güvendiğimiz bir kaynak var mıdır? ' sorusu bana kadercilik anlayışını çağrıştırdı nedense.. Hayatta sırtının yere gelemeyeceği garantisini kim verebilir ki ! Ama herkes  bu soruya beklenen cevabı verecek kadar kaderci bir anlayışa sahip olmayabilir. Bakın ne demiş Walter Winchell ; ' Güzel gençler, doğanın rastlantı sonucu yaratılmasıdır; Güzel yaşlılar, yaşlanmasını bilen sanat eserleridir. ' Burada önemli olan, her dönemin gerekliliklerini layıkıyla yerine getirmektir.

Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki, insanın zaman zaman kendi özüne dönüp mülakat yapması elbette ki gereklidir fakat ilk önce değiştirilmesi ve arındırılması gereken bilinç ve akıldır.
Adequatio intellectus et rei


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
59 Yanıt
33607 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 29, 2014, 10:17:55 ös
Gönderen: PerfectStorm
2 Yanıt
3589 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 03, 2008, 04:35:07 öö
Gönderen: kure
1 Yanıt
4503 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 11, 2008, 12:24:05 ös
Gönderen: Prenses Isabella
0 Yanıt
3130 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 03, 2008, 12:02:24 öö
Gönderen: blossom
16 Yanıt
11826 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 02, 2016, 04:49:36 öö
Gönderen: ayhanbakkal
128 Yanıt
89807 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 15, 2012, 05:38:04 ös
Gönderen: KibagamiXII
12 Yanıt
8020 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 08, 2013, 01:27:25 öö
Gönderen: proxima
0 Yanıt
2730 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2014, 02:33:47 ös
Gönderen: Sade
0 Yanıt
2451 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 02, 2015, 04:08:49 ös
Gönderen: Metatron
1 Yanıt
3748 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 01, 2015, 07:36:57 ös
Gönderen: mbulut