Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Amerikada'ki Özgürlük Anıtı'nın parasını Sultan Abdülaziz vermişti  (Okunma sayısı 7436 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 10, 2009, 02:39:32 ös
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Özgürlük Anıtı'nın parasını Sultan Abdülaziz vermişti


Tüm dünyanın Amerika'ya ait olduğunu zannettiği Özgürlük Anıtı'nın aslında Osmanlı'nın parasıyla ve emriyle yapıldığını biliyor muydunuz? Mısır'ın Port Said Limanı'na dikilmek üzere Fransız Heykeltraş Bartholdi'ye sipariş edilen anıtın bedeli Sultan Abdülaziz Han tarafından peşin ödenmişti. Hem de 'elinde doğudan yükselen ışığı simgeleyen meşale ve Osmanlı Sultanı'nı simgeleyen yedi sivri uçlu tacı olsun” denilerek…



30 Kasım 1854. Sultan Abdülmecid dönemi. Mısır, Osmanlının bir eyaleti. İçişlerinde bağımsız, dışişlerinde Osmanlı sultanına bağlı. Mısır Valisi Said Paşa, dünyanın en büyük kanallarından biri olan Kızıldeniz ve Akdeniz'i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı projesini hazırlatıp onaylaması için Sultan Abdülmecid'e sunuyor. Said Paşa, tasdik gecikince projenin gerçekleşmesi için gerekli şirketin kurulmasını emrediyor. Projeyi onaylamadan vefat eden Abdülmecid Han'ın yerine geçen Sultan Abdülaziz ise denizciliğe önem verdiği için zaten başlamış olan proje için gerekli onayı ve parayı hemen veriyor. İşte o proje içinde bir de heykel bulunuyor. Doğunun, medeniyet ışığından batıyı da faydalandırdığını anlatmak üzere, elindeki meşaleyle yüzünü batıya dönecek bir heykel. O heykel yapılıyor ama konulduğu yer Mısır olmuyor. Evet tahmin ettiğiniz gibi ama önce hikayenin başına dönelim.


KANALA İNGİLİZ ENGELİ
Said Paşa'nın hazırladığı Süveş Kanalı Projesi'nin arkasında Fransa, önünde de -bir engel olarak- İngiltere duruyordu. Zira Akdeniz ve Hindistan'daki İngiliz hâkimiyetini sona erdirebilecek bu kanal, Osmanlının malî gücünün yanında denizlerdeki gücünün de artmasına sebep olacaktı. Bu yüzden İngiltere, Sultan Abdülmecid Han'ı, projeyi reddetmesi için sürekli baskı altında tutuyordu. Said Paşa, bu sebeple Sultan Abdülmecid'in tasdikini beklemedi. 30 Kasım'da Fransız mühendise gereken izni verdi. Fransız sermayesiyle kurulan şirketin hisse senetlerinin tamamı satılınca İngiltere, Osmanlıya baskılarını daha da artırdı. Sultan Abdülmecid ise Said Paşa'nın projesini yıllarca bekletti. Sultan, projenin kendisinne gelişinden yedi sene sonunda Ihlamur Kasrı'nda veremden vefat ettiğinde proje hala onay bekliyordu. Ancak onaylanmasa da ağır aksak ilerlemeye devam ediyordu. İki sene sonra Said Paşa da anîden vefat etti. Yerine geçen İsmail Paşa ise İngiliz taraftarıydı. Fakat bu kanalın Mısır için hayatî önemini fark etmekte gecikmedi ve işe dört elle sarıldı.


Sultan Abdülmecid'in vefatıyla Osmanlı tahtına geçen Sultan Abdülaziz Han'a da İngiliz baskıları devam etti. Ama İngilizlerin unuttuğu bir şey vardı ve Abdülaziz Han donanma ve denizciliğe çok önem veriyordu. Sultan, 19 Mart 1866'da yayınladığı fermanla kanala izin vererek projeyi tasdik etti. Bununla da kalmayıp, Mısır'ın kanal için yaptığı dış borçları devlet garantisi altına alarak, kanal şirketi hisselerine de bizzat kendisi oldukça yüklü paralar yatırdı. Said Paşa ile kanalın mühendisi Ferdinand de Lesseps arasında 1854'te yapılan anlaşma maddelerinde, bir de heykel projesi vardı. Süveyş Kanalı'nın Akdeniz'e açılan sahillerinde bulunan Port Said şehri limanına dikilecek olan dev bir kadın heykeli. Bu heykel, hem Osmanlıyı hem Mısırı temsil edecekti. Bu yüzden Mısır'ı temsîlen firavunlar dönemi kıyafetlerini giymiş kadın heykelinin başında, 7 iklimin padişahı olan Osmanlı Sultanını temsîlen 7 kıta ve 7 denizi simgeleyen 7 sivri uçlu bir taç olacaktı. Elinde de bir meşale tutacaktı. Sultan Abdülaziz Han, heykelin yüzünün batıya dönük olmasını istedi. Zira elindeki ışığı doğudan batıya götürdüğünü, ışığın, medeniyetin, uygarlığın, doğudan yükselip batıyı aydınlattığını simgelemesini istiyordu padişah. Heykelin parası da bizzat Sultan Aziz Han tarafından ödendi. Sipariş, Fransa'nın meşhur heykeltıraşlarından Frederic Auguste Bartholdi'ye verildi. Frederic Bartholdi, Fransa'daki atölyesinde çalışmalara başladı. Heykelin bakır ve çelikten oluşan iskeletini ve mühendislikle alâkalı kısımlarını, Paris'teki kendi adıyla anılan kuleyi yapan Gustave Eiffel ile birlikte tamamladı. Heykele Singer dikiş makinelerinin kurucusu Isaac Singer'in dul eşi Isabelle Eugenie Boyer modellik yaptı.

HEYKEL DEPODA KALDI
Said Paşa'nın ölümünden sonra yerine vali olan İsmail Paşa, bu heykelin Müslüman Mısır halkı arasında hoşnutsuzluğa sebebiyet vereceğini söyleyerek mühendis Ferdinand de Lesseps'e, heykelin Mısır'a getirilmemesi talimatını verdi. Mühendisin, İsmail Paşa'yı ikna çalışmaları fayda vermedi. Nihâyet Kasım 1854'te yapımına başlanılan Süveyş Kanalı'nın Kasım 1869'da açılışı yapıldı. Dünyanın dört bir yanından gelen binlerce insanın katılımıyla oldukça görkemli fakat heykelsiz bir açılış oldu. Çünkü heykel Fransa'da kaldı. Bartholdi'nin bu muhteşem eseri, Fransa'daki bir depoda yapayalnız, akıbetini beklemeye başladı.

“Asyanın ışığı” anıtı
O yıllar, Amerika ile Fransa'nın dostluk yıllarıydı. Karşılıklı hediyeleşmeler sırasında Paris'te kurulan Fransız-Amerikan dostluk grubunun başkanı Edouard Rene Lefebvre de Laboulaye'den, Fransız hükümetine bir teklif geldi: Amerika'ya devasa bir heykel hediye edilsin! İkna edilen Fransız hükümeti, bu heykel için Frederic Bartholdi'yi görevlendirdi. Bartholdi'nin eseri zaten hazırdı. Fransa Hükümetinin istediği heykel, elindeki meşaleye kadar Mısır için hazırlanan heykele benzerlik arzediyordu. Fransa hükümetinden gelen talimata göre heykel, sol elinde “hukuku temsîlen bir kitap” tutacak, sağ elinde de, “Dünyayı aydınlatan özgürlüğün sembolü bir meşale” olacaktı. Yani neredeyse Fransa tarafından istenen heykel, Abdülaziz Han için hazırlanan heykelin aynısıydı. Sadece küçük bir iki değişikliğe ihtiyaç vardı. Bartholdi, heykelin yüzünü tamamen değiştirdi ve annesi Charlotte'nin yüzünü işledi. Özgürlük Heykeli, Fransa tarafından kuruluşunun 100. yılı münasebetiyle Amerika'ya 10 yıl gecikmeyle hediye edildi. Heykeltraş, heykeli 350 parçaya bölerek, İsere adındaki bir Fransız gemisiyle Amerika'ya taşıdı. Newyork limanındaki adalardan birine, daha önce görmeye geldiği Özgürlük Adası'na, kaidesini Richard Morris Hunt'un hazırladığı yere, 4 ay içinde monte etti. Ve 28 Ekim 1886 da açılışını bizzat kendisi yaptı. Heykelin sol elindeki kitap üzerinde Bağımsızlık Bildirgesi'nin ve Amerika'nın kuruluşunun tarihi 4 Temmuz 1776 yazıyor. Heykel 1886 dan beri de Amerika'nın Newyork adalarından birinde bulunuyor. Ve yüzü Sultan Abdülaziz Han'ın isteğinin tam aksine doğuya bakıyor. Lâkin güneş ışığı hâlâ doğudan yükseliyor ve her sabah Özgürlük Heykeli'nin yüzünde parlıyor.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 13, 2012, 11:19:34 ös
Yanıtla #1
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 91

Yazı için çok teşekkürler sayın karahan,ilk bunu senesin tam hatırlamıyorum ama Sinan Çetin'den duymuştum. basında baya olay olmuştu ozaman.


Kasım 13, 2012, 11:36:15 ös
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Acaba Osmanlı'dan 'Bizim heykele ne oldu?' diye soran bir yetkili çıkmamış mı seneler içinde, 'Amerika'ya verdik onu biz' mi dediler acaba? Yoksa bu heykel o kadar istenmeyen ilan edildi ki, Amerika aldı da kurtulduk gözüyle mi bakıldı? Hikayesi çok güzelmiş, keşke bizde olsaydı.


Kasım 14, 2012, 01:49:25 öö
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3234
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Karahan' ın yazdıklarına bir şey demiyorum da , benim başka bir yerde okuduğum Padişahın AVANS verdiği ve sonrada yaptırmaktan vazgeldiği  . Uzun bir süre sonra Fransada yaşayan bir YAHUDİ işadamı ve/veya adamları nın kendi aralarında Para toplayıp ABD hediye etmek için , değişiklik yaptırılarak bitirilip gönderildiği şeklinde biliyorum , Taktir sizlerin Saygılar ...
audi-vide-tace
    dinle-gör
        sus


Eylül 14, 2014, 03:10:22 ös
Yanıtla #4
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 5
  • Cinsiyet: Bay

Paylaşım için çok teşekkür ederim,zevkle okudum.


Eylül 15, 2014, 10:46:08 öö
Yanıtla #5
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 285
  • Cinsiyet: Bay

Yahu ne de meraklıyız Türk milleti olarak dünyada ki her şeye ''biz yaptık'' demeye... Tut ki o heykeli Türk heykel yapmış olsun.

Eee?

Ne değişecek ülkede?

Heykeltıraş sayısı mı?

Heykeltıraş saygısı mı?

Heykeltıraş sanatı mı?


Ona buna sahiplenerek, küçük başarıları kanal kanal gösterip manşet manşet okutarak ''büyük ülke'' olmaz!

Büyük ülkeler azla yetinmeyen (başarı manasında), yetindikleri başarıları büyük görmeyen ülkelerdir. Ama biz olimpiyatta onlarca madalya arasında bir iki altın alsak ''başarı'' deyip geçiyoruz. Futbolda hala çeyrek finale çıktık diye sevinenler var.

Hala ABD 'de doktorluk yapan Mehmet Öz'ün Türk olduğuna sevinenler var. Ve sırf Mehmet Öz Türk diye türkiyede Tıp'ın ileri düzeyde olduğunu sananlar var.

Eee?

Ne değişti ülkede?

Doktor sayısı mı? (Profesyonel)

Doktor saygısı mı?

Tıp bilimi mi?

Geçenlerde haberde çıkmış yok bilmem Almaya'da bulunan bir yeraltı şehrini aslında türk arkeologlar bulmuş diye...

Gazetelerde de manşet manşet!!!

Bu haberleri okuyunca da sevinen ülkem insanı...

Bilmiyor bilmiyor işte kendi Türk isminin ilk geçtiği abideleri bile yabancıların gelip bulduğunu... Bulup çözdüğünü...Çözüp kendi imzalarıyla yayınladıklarını...

Biz yarın ayada sahipleniriz hemde aya hiç ayak basmadan...

Saygılarımla.


Olaylara,İnsanlara ve Bilgilere Ön Yargılı Davranıp Aranızda Bir ''Berlin Duvarı'' İnşa Etmeyin.

Ç.A


Eylül 15, 2014, 11:19:01 öö
Yanıtla #6
  • Yeni Katilimci
  • *
  • İleti: 5
  • Cinsiyet: Bay

Sayın evvah'ın söylediklerine katılıyorum.Benim bu yazıyı zevkle okuma sebebim bilmediğim bir konuda bilgilenmek oldu.


Ocak 20, 2015, 09:09:10 ös
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 91

Burdaki olay bence türklük sevimek değil,aksinegünün şartlarında değer verilmeyen birşeyin nasıl bir sembole dönüştüğünün hikayesı adeta, günümüzde yaşadığımız bazı durumlarda böyle olmuyor mu?


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
10 Yanıt
25636 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2015, 11:06:22 ös
Gönderen: BlueRay
0 Yanıt
3879 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 10, 2007, 03:34:21 öö
Gönderen: Ittihatci
5 Yanıt
4123 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 06, 2007, 02:12:31 öö
Gönderen: Itzhak
18 Yanıt
14521 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 04, 2009, 12:15:46 ös
Gönderen: Veritas
0 Yanıt
3491 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 06, 2007, 06:49:20 ös
Gönderen: Genius Loci
0 Yanıt
2056 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 21, 2008, 11:35:32 öö
Gönderen: bugfree
2 Yanıt
3458 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2008, 06:32:21 ös
Gönderen: Veritas
7 Yanıt
5664 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 29, 2015, 08:14:39 ös
Gönderen: ARARAT
4 Yanıt
2117 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 24, 2015, 01:28:32 ös
Gönderen: oasis
3 Yanıt
3424 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 19, 2015, 11:01:41 ös
Gönderen: hyperbolic metamaterial