Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Tarihteki Onemli Kisiler => Tarih => Mustafa Kemal Ataturk => Konuyu başlatan: dogudanesen - Ekim 18, 2008, 12:19:35 ös

Başlık: Önderimiz Mustafa Kemal'in 6 İlkesi ve İlkelere Açıklama Niteliğindeki Sözleri
Gönderen: dogudanesen - Ekim 18, 2008, 12:19:35 ös
***Cumhuriyetçilik***
-YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK MİLLET EGEMENLİĞİNE DAYALI, CUMHURİYET REJİMİNİ ÖNGÖRMEK VE BUNU BİR YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSEMEKTİR.

***Milliyetçilik=Ulusçuluk=Ulusalcılık***
-KİŞİNİN İÇİNDE YAŞADIĞI TOPLUMU SEVMESİ, ONUNLA GURUR DUYMASI,
ONUN YÜKSELMESİ VE İLERLEMESİ İÇİN HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞI YAPMASIDIR.

***Halkçılık***
-KİŞİLERİN DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİT OLMASI VE HALKIN DEVLET İÇİN DEĞİL DEVLETİN HALK İÇİN VAROLMASIDIR. KISACA "HALKIN HALK TARAFINDAN, HALK İÇİN İDARESİDİR."

***Laiklik***
-DEVLET DÜZENİNİN VE HUKUK KURALLARININ DİNE DEĞİL,AKLA VE BİLİME DAYANDIRILMASI,ANCAK KİMSENİN DE DİNİ İNANCINA VE VİCDAN HÜRRİYETİNE KARIŞILMAMASIDIR.

***Devletçilik***
-DEVLETİN DOĞRUDAN DOĞRUYA EKONOMİK ALANDA BAŞ ETKEN OLMASIDIR.ÖZEL TEŞEBBÜS VE ŞAHSİ FAALİYETLER ESASTIR ANCAK ÜLKE EKONOMİSİ DEVLET KONTROLUNDEDİR.

***İnkılapçılık=Devrimcilik***
-ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ’NE DİNAMİZM KAZANDIRAN İLKEDİR.
TOPLUMUN İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA ÇAĞIN, AKLIN VE BİLİMİN GEREKTİRDİĞİ
YENİLİKLERİN EN KISA ZAMANDA YAPILMASINI SAVUNAN İLKEDİR.

Atatürk'ün Altı İlke ile İlgili Söylemiş Olduğu Sözler

***Cumhuriyetçilik***
*Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.

*Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir.

*Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir...

*Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilatımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilatıdır ki, onun adı cumhuriyet’tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir.

*Türkiye devletinin şekl-i hükûmeti cumhuriyettir.

*Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslariyle, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.

*Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.

*Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.

*Onlar, kolaylıkla anlayacaklardır ki, çürümüş bir hanedanın, halife unvanıyla başının üstünden zerre kadar uzaklaşmasına imkân kalmayacak surette muhafazasının mecburî kılan bir devlet şeklinde, cumhuriyet idaresi ilân olunsa bile, onu yaşatmak mümkün değildir.
*Bugünkü hükûmetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilâtı ve hükûmettir ki, onun ismi Cumhuriyettir. Artık hükûmet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir ve millet hükûmettir. Artık hükûmet ve hükûmet mensupları kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır.

*Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak, kendi hakkında kötü fikir besleyenlerin ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak görünüşe düşkün insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Milletimiz haiz olduğu özelliklerini ve liyakatini hükûmetinin yeni ismiyle medeniyet dünyasına daha çok kolaylıkla göstermeğe muvaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkiye lâyık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.

*Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşıyacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir.

*Gelecek nesillerin Türkiye de Cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz! Bilâkis, Türkiye'nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakikî zihniyetlerini tahlil ve tesbitte hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir.

*Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk, o on yaşını doldururken demokrasinin bütün icaplarını sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır.

*Cumhuriyet düşünce serbestliği taraftarıdır. Samimî ve meşru olmak şartiyle her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnız muarızlarımızın insaflı olması lâzımdır.

*Az zamanda, çok işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü: Temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk Kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.

***Milliyetçilik=Ulusçuluk=Ulusalcılık***
*Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına Türk Milleti denir.(Medeni Bilgiler,Türk Tanımı)

*Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trakyalı, hep bir soyun evlatları ve aynı cevherin damarlarıdır.

*Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk Milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.

*İnsanlar bir gün Türk'ü unuturlarsa eğer yıldırımlara baksınlar yeter.

*Bu memleket, tarihte Türktü; hâlde de Türktür ve ebediyen Türk kalacaktır.

*Efendiler, muhterem milletime tavsiye ederim ki; sinesinden yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanlarında ve vicdanlarındaki asil cevheri tahlil etmek dikkatinden bir an bile feragat etmesinler. 

*Benim yaradılışımda fevkâlade olan bir şey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir.

*Yurdumuz ve milletimiz bölünmez bir bütündür. Bütünlüğün devamı; Türklük şuuru ve onun besleyici millî gelenek, göreneklerimiz ve millî kültürümüzle sağlanmaktadır.

*Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak, evvelâ biz kendimize, benliğimize, milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen, bütün ef’al ve harekâtımızla gösterelim. Bilelim ki, millî benliğini bulamayan milletler, başka milletlerin şikârıdır.

*Dünya yüzünde, Türk Milleti’nden daha büyük, ondan daha eski bir yurt, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlık tarihinde görülmemiştir.

*Genç nesillerini milliyetçi olarak yetiştiren milletler, geleceğe emniyetle bakabilirler. Milliyetçilik; mensup olduğu milleti ilerletmek, yükseltmek, millî değerleri korumak ve geliştirmek duygusu ve şuurudur.

*Biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği yapan bütün milletlere saygı duyarız.Onların milliyetlerinin bütün gereklerini tanırız.Bizim milliyetperverliğimiz her halde bencil ve ırkçı bir milliyetperverlik değildir.

***Halkçılık***
*İç siyasetimizde ilkemiz olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine sahip olması esası Anayasamızla tespit edilmiştir.

*Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir.

*Türkiye Cumhuriyeti halkını ayrı ayrı sınıflardan oluşmuş değil, fakat kişisel ve sosyal hayat için işbölümü itibarıyle çeşitli mesleklere ayrılmış bir toplum olarak görmek esas prensiplerimizdendir.

*Ulusumuzun bu günkü yönetimi, gerçek anlamı ile bir halk yönetimidir. Ve bu yönetim tarzı, esası danışma olan Şûra yönetiminden başka bir şey değildir.

*Herhalde halkımızı idare ile yakından ilgilendirmek, yani idareyi doğrudan doğruya halkın eline verebilecek bir idare şeklini tesis etmek hem ulusal egemenliğin gerçek olarak temsili ve hem de bu sayede halkın benliğini anlaması itibarıyla gerekli idi. İşte bu düşüncelerin, bu araştırmalardan esinlenerek olarak proje yapılmıştı.

*Örgüt, baştan sona kadar halk örgütü olacaktır. Genel idareyi halkın eline vereceğiz. Bu toplumda hak sahibi olmak, herkesin gayretli olması esasına dayanacaktır. Ulus hak sahibi olmak için çalışacaktır.

*Bizim hükümetimiz demokratik bir hükümet değildir, sosyalist bir hükümet değildir ve hakikaten kitaplarda mevcut olan hükümetlerin, bilimsel yapıları itibarıyla hiçbirine benzemeyen bir hükümettir. Fakat ulusal egemenliği, ulusal iradeyi tecellî ettiren tek hükümettir, bu mahiyette bir hükümettir!

*Sosyoloji noktasından bizim hükümetimizi, ifade etmek gerekirse, halk hükümeti deriz.

*Şurası unutulmamalı ki, bu yönetim tarzı, bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne Bolşevikiz, ne de Komünist; ne biri, ne diğeri olamayız. Çünkü, biz ulusalcı ve dinimize saygılıyız. Özetle, bizim hükümet şeklimiz, tam bir demokrat hükûmettir. Ve dilimizde bu hükümet, « halk hükûmeti » diye anılır.

*Cumhuriyet ulusal egemenlik temeline dayanan halk hükümetidir.

*Bizim görüşümüz-ki halkçılıktır– kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır.

*Zannederim bugün ki varlığımızın asıl niteliği, milletin genel eğilimlerini ispat etmiştir, o da halkçılıktır ve halk hükümetidir. Hükümetlerin halkın eline geçmesidir.

*Halkçılık, toplumsal düzenin çalışmasına, hukukuna dayandırmak isteyen bir sosyal sistemdir. Efendiler biz bu hakkımızı korumak, istiklâlimizi emin bulundurabilmek için genel kurulumuzca, milli kurulumuzca bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı milletçe savaşmayı gerekli gören bir yolu takip eden insanlarız.

*Türkiye devleti bir halk devletidir, halkın devletidir. Geçmişteki kuruluşlar ise bir şahıs devleti idi, şahısların devleti idi.

***Laiklik***
*Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir.

*Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir.

*Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz.

*Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar.

*Vatandaşları içinde çeşitli dinlere mensup unsurlar bulunan ve her din mensubu hakkında adil ve tarafsız tutum ve davranışta bulunmaya ve mahkemelerinde vatandaşları ve yabancılar hakkında eşit adalet uygulamakla vazifeli olan bir hükümet, fikir ve vicdan hürriyetlerine uymaya mecburdur.

*Bunun gibi bağlı bulunmakla inanmış ve mutlu olduğumuz İslam dinini, yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere, bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yükseltmek gerektiği gerçeğini görüyoruz. Kutsal ve tanrısal olan inanç ve vicdanlarımızı karışık ve türlü renkte bulunan ve her türlü çıkarlar ve tutkuların alanı olan siyasetten ve siyasetin bütün öğelerinden bir an önce kesinlikle kurtarmak, milletin dünya ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur. Ancak böylece İslam dininin yüceliği gerçekleşir.

*Softa sınıfının din simsarlığına izin verilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler. İğrenç kimselerdir. İşte bu duruma karsıyız ve buna müsaade etmiyoruz.

*Türkiye Cumhuriyetinde, her yetişkin dinini seçmekte hür olduğu gibi, belirli bir dinin merasimi de serbesttir. Yani, ibadet hürriyeti vardır. Tabiatiyle ibadetler, güvenlik ve genel adaba aykırı olamaz; siyasi gösteri şeklinde de yapılamaz. Geçmişte çok görülmüş olan bu gibi durumlara artık Türkiye Cumhuriyeti asla katlanamaz.

*Bir de, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde, tüm tekkeler ve zaviyeler ve türbeler kanunla kapatılmıştır. Tarikatlar kaldırılmıştır. Şeyhlik, dervişlik, çelebilik, halifelik, falcılık, büyücülük, türbedarlık vesaire yasaktır. Çünkü bunlar gericiliğin kaynakları ve cehaletin damgalarıdır. Türk milleti, böyle müesseselere ve onların mensuplarına katlanamazdı ve katlanmadı.

***Devletçilik***
*Devletçiliğin bizce anlamı şudur: kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsi faaliyetlerini esas tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak.

*Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin gelişmesi için genel şartları göz önünde bulundurmalıdır.
 
*Kesin zaruret olmadıkça, piyasalara karışılmaz; bununla beraber, hiçbir piyasa da başıboş değildir.

*Devlet ile ferdin karşılıklı faaliyet alanlarını ayırmak... Devlet’in, bu husustaki faaliyet sınırını çizmek ve bu hususta dayanacağı kuralları belirlemek; diğer taraftan, vatandaşın ferdi teşebbüs ve faaliyet hürriyetini sınırlamamış olmak, devleti yönetmeye yetkili kılınanların düşünüp çözümlemesi gerekli meselelerdir. İlke olarak, devlet, ferdin yerine geçmemelidir. Fakat, “Ferdin gelişmesi için genel şartları göz önünde bulundurmalıdır. Bir de, ferdin kişisel faaliyeti, ekonomik kalkınmanın esas kaynağı olarak kalmalıdır. Fertlerin gelişmesine engel olmamak, onların her görüş noktasında olduğu gibi, özellikle ekonomik alandaki hürriyet ve teşebbüsleri önünde, devletin, kendi faaliyetiyle, bir engel meydana getirmemesi, demokrasi ilkesinin en önemli esasıdır… O halde diyebiliriz ki, “Fertlerin gelişmesinin engel karşısında kalmaya başladığı nokta, devlet faaliyetinin sınırını oluşturur. Buna göre, “genellikle zamanına ve yerine göre, devamlı bir özellik gösteren, ekonomik bir işi, devlet üzerine alabilir. Mesela; bir iş ki, büyük ve düzenli bir yönetimi gerektirir ve özel fertler elinde tekelleşmek tehlikesini gösterir veyahut genel bir ihtiyacı karşılar, o işi de devlet üzerine alabilir… Bu açıkladığımız anlam ve anlayışta, “Devletçilik, özellikle sosyal, ahlaki ve millidir.

*Türkiye’nin uyguladığı Devletçilik sistemi, 19. yüzyıldan beri Sosyalizm teorisyenlerinin ileri sürdükleri fikirlerden alınarak tercüme edilmiş bir sistem değildir. Bu, Türkiye’nin ihtiyaçlarından doğmuş, Türkiye’ye özgü bir sistemdir. Devletçiliğin bizce anlamı şudur:
Fertlerin, özel teşebbüslerini ve kişisel faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin bütün ihtiyaçlarını ve bir çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türkiye vatanında yüzyıllardan beri kişisel ve özel teşebbüslerle yapılamamış olan şeyleri bir an önce yapmak istedi. Ve görüldüğü gibi, kısa bir zamanda yapmayı başardı… Bizim takip ettiğimiz yol, görüldüğü gibi, liberalizmden başka bir sistemdir.

*Kesin zorunluluk olmadıkça, piyasalara karışılamaz; Bununla beraber, hiçbir piyasa da başıboş değildir.

***İnkılapçılık=Devrimcilik***
*Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle medeni bir toplum haline ulaştırmaktır.

*Biz büyük bir inkılap yeptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.

*Bir gün gelecek, ben, hayal sandığınız bütün bu inkılapları başaracağım. Mensup olduğum millet bana inanacaktır. Düşüncelerim hiçbir demogoji ürünü değildir. Bu millet, gerçeği görünce, arkasından tereddütsüz yürür, dava uğruna ölmesini bilir... Saltanat, yıkılmalıdır... Din ve devlet, birbirinden ayrılmalı, doğu medeniyetinden benliğimizi sıyırarak Batı medeniyetine aktarmalıyız. Kadın ve erkek arasındaki farklar silinerek yeni bir sosyal düzen kurmalıyız... Batı medeniyetine girebilmemize engel olan yazıyı atarak, latin kökünden bir alfabe seçmeli; kılık, kıyafetimize kadar, her şeyimizle Batılılara uymalıyız. Emin olunuz ki, bunların hepsi, bir gün olacaktır.


SİYASİ ALANDA YAPILANİNKILAPLAR
* SALTANATIN KALDIRILMASI ( 1 KASIM 1922 )
* CUMHURİYET’İN İLANI ( 29 EKİM 1923 )
* HALİFELİĞİN KALDIRILMASI ( 3 MART 1924 )
* 1924 ANAYASASI’NIN KABUL EDİLMESİ ( 20 NİSAN 1924 )

* ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ DENEMELERİ

* CUMHURİYET HALK FIRKASI’NIN KURULMASI ( 9 AĞUSTOS 1924 )

* TERAKKİPERVER CUMHURİYET FIRKASININ KURULMASI ( 17 KASIM 1924 )

* SERBEST CUMHURİYET FIRKASI’NIN KURULMASI ( 12 AĞUSTOS 1930 )

not:SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKILAP HAREKETLERİYLE,
ÇAĞDIŞI KALMIŞ TEOKRATİK-MONARŞİK DEVLET YAPISINDAN MİLLET EGEMENLİĞİ’NE DAYANAN LAİK,
DEMOKRATİK VE HUKUK DEVLETİ NİTELİKLERİNİ TAŞIYAN VE ÇAĞDAŞ YÖNETİM SİSTEMİ OLAN CUMHURİYET
REJİMİNE GEÇİLMİŞTİR.

TOPLUMSAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR

* TEKKE,ZAVİYE VE TÜRBELERİN KAPATILMASI ( 30 KASIM 1925 )

* ŞAPKA VE KILIK-KIYAFET İNKILABI (24 AĞUSTOS 1925 )
* MİLADİ TAKVİM VE YENİ SAAT SİSTEMİNİN KABUL EDİLMESİ ( 26 ARALIK 1925 )

* KADINLARA BELEDİYE SEÇİMLERİNDE SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ TANINMASI

( 3 NİSAN 1930 )
* YENİ AĞIRLIK VE UZUNLUK ÖLÇÜ BİRİMLERİ’NİN KABUL EDİLMESİ ( 1 NİSAN 1931 )

* KADINLARA MİLLETVEKİLİ SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ TANINMASI ( 18 ARALIK 1934 )

* SOYADI KANUNU’NUN KABUL EDİLMESİ ( 21 HAZİRAN 1934 )

not:OSMANLI DEVLETİ’NİN YÖNETİMİNDE TÜRK İNSANI ÇAĞDAŞ YAŞAMIN GEREĞİ OLAN YAŞAM STANDARDINDAN ÇOK
UZAK BİR YAŞAM SÜRMEKTEYDİ.HALK,YÜZLERCE YIL EZİLMİŞ,HAKLARINI ARAYAMAMIŞ,PADİŞAHIN KULLARI OLARAK
YAŞAMAYA MAHKUM EDİLMİŞTİ.ÇAĞDAŞ VE MODERN BİR DEVLET KURMAK VE ÇAĞDAŞ MEDENİYETLER SEVİYESİNE ÇIKMAK
İÇİN ÖNCELİKLE ÇAĞDAŞ VE EVRENSEL DEĞERLERİ BENİMSEMİŞ,TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ TANINMIŞ,EĞİTİMLİ VE BİLİNÇLİ
BİR TOPLUM YARATMAK GEREKİYORDU.BÖYLE BİR TOPLUM YARATMAK İÇİNSE ,ÖNCELİKLE TOPLUMU ÇAĞDIŞILIĞA SÜRÜKLEYEN
KURUMLARIN ORTADAN KALDIRILARAK ÇAĞDAŞ KURUMLAR OLUŞTURULMALI VE BU KURUMLARI İŞLETECEK ÇAĞDAŞ BİR İNSAN TİPİ
YETİŞTİRİLMELİYDİ.
TOPLUMSAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLARLA ÇAĞDAŞ BİR TOPLUM VE DEVLET YAPISINA ULAŞMAK AMAÇLANMIŞTIR.



EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

* TEVHİD-İ TEDRİSAT ( ÖĞRENİM BİRLİĞİ ) KANUNU’NUN KABULÜ ( 3 MART 1924 )

* MEDRESELERİN KAPATILMASI

* ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE ÖĞRETİM KURUMLARI’NIN AÇILMASI

* ARAP HARFLERİNİN KALDIRILARAK YENİ TÜRK ALFABESİ’NİN BENİMSENMESİ

( 1 KASIM 1928 )

* 1933 ÜNİVERSİTE REFORMU

* TÜRK TARİH KURUMU’NUN KURULMASI ( 15 NİSAN 1931 )

* TÜRK DİL KURUMU’NUN KURULMASI ( 12 TEMMUZ 1932 )

* GÜZEL SANATLAR ALANINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR

not:EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLARLA,
EVRENSEL DEĞERLERİ BENİMSEMİŞ,AKLI VE BİLİMİ TEMEL HAREKET NOKTASI OLARAK ALAN,
ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ’NE BAĞLI,VATANDAŞ OLMA BİLİNCİNE ERİŞMİŞ,CUMHURİYETİN TEMEL
NİTELİKLERİNİ BENİMSEMİŞ VE BUNU BİR YAŞAM BİÇİMİ HALİNE GETİRMİŞ ,ÇAĞDAŞ VE MODERN
BİR İNSAN TİPİ VE TOPLUM OLUŞTURMAK AMAÇLANMIŞTIR.



HUKUK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR


* ŞER’İYE VE EVKAF VEKALETİ’NİN KALDIRILMASI ( 3 MART 1924 )

* CUMHURİYET’İN İLK ANAYASASI’NIN KABUL EDİLMESİ ( 20 NİSAN 1924 )

* ANKARA HUKUK MEKTEBİ’NİN AÇILMASI ( 5 KASIM 1924 )

* MEDENİ KANUN’UN KABUL EDİLMESİ ( 17 ŞUBAT 1927 )


* TÜRK CEZA KANUNU’NUN KABULÜ

* HUKUK MUHAKAMALARİ USULÜ KANUNU’NUN KABULÜ

* CEZA MUHAKEMELERİ KANUNU’NUN KABULÜ

* İCRA İFLAS KANUNU’NUN KABULÜ

* DENİZ TİCARET KANUNU’NUN KABULÜ

* KARA TİCARET KANUNU’NUN KABULÜ



not :



3 MART 1924 TARİHİNDE “ ŞER’İYE VE EVKAF VEKALETİ “ NİN KALDIRILMASIYLA
DİNSEL KÖKENLİ HUKUK ANLAYIŞINDAN,İNSAN AKLI VE TOPLUMUN İHTİYAÇLARINDAN KAYNAKLANAN
“POZİTİF ( LAİK ) HUKUK SİSTEMİ” NE GEÇİLMİŞTİR.ARD ARDA ÇIKARILAN VE HUKUK SİSTEMİNİ BÜTÜNLEYEN
KANUNLARLA ÇAĞDAŞ VE MODERN POZİTİF HUKUK ANLAYIŞI BÜTÜN KURUM VE KURALLARIYLA UYGULANMAYA BAŞLANMIŞTIR.
ESKİ VE GEÇERLİLİĞİNİ YİTİRMİŞ DİNSEL HUKUK SİSTEMİ,DEVLET SİSTEMİNDEN TAMAMEN UZAKLAŞTIRILARAK
ÇAĞDAŞ VE MODERN,DEVLET VE TOPLUM YAPISININ TEMELİ ATILMIŞTIR.




EKONOMİ ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

* İZMİR İKTİSAT KONGRESİ’NİN TOPLANMASI ( 18 ŞUBAT 1923 )
* MİLLİ EKONOMİ İLKESİ’NİN BENİMSENMESİ ( 18 ŞUBAT 1923 )
* AŞAR VERGİSİ’NİN KALDIRILMASI ( 17 ŞUBAT 1925 )
* TEŞVİK-İ SANAYİ KANUNU’NUN KABULÜ ( 28 MAYIS 1926 )
* KABOTAJ KANUNU’NUN KABULÜ ( 1 TEMMUZ 1926 )
* ANADOLU DEMİRYOLLARI’NIN YABANCILARDAN ALINMASI
* BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI’NIN YAPILMASI
* TÜRKİYE’NİN İHTİYACI OLAN FABRİKALARIN BİR BİR DEVLET ELİYLE AÇILMASI
* TÜRKİYE’NİN İLK ÖZEL BANKASI OLAN İŞ BANKASI’NIN KURULMASI
* TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK AMACIYLA ZIRAAT BANKASI’NIN

YENİDEN DÜZENLENMESİ
* DENİZCİLİK SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK AMACIYLA DENİZCİLİK BANKASI’NIN KURULMASI
* MADENCİLİK SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK AMACIYLA ETİBANK’IN KURULMASI
* KÜÇÜK ESNAF VE SANATKARI DESTEKLEMEK AMACIYLA HALK BANKASI ‘NIN KURULMASI
* SANAYİ SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK AMACIYLA SANAYİ VE MAADİN BANKASI’NIN

KURULMASI
* TEKSTİL SEKTÖRÜNÜ DESTEKLENMESİ AMACIYLA SÜMERBANK’IN KURULMASI
* EMLAK VE İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DESTEKLENMESİ AMACIYLA EMLAK VE EYTAM BANKASI’NIN KURULMASI




NOT :
CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA,ORTAÇAĞ GERİLİĞİNİ YAŞAYAN EKONOMİK HAYATI
CANLANDIRMAK VE EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIMIZI SAĞLAMAK AMACIYLA BİR DİZİ ÖNLEM ALINMIŞTIR.
ALINAN BU ÖNLEMLER VE UYGULANAN EKONOMİ POLİTİKALARIYLA GÜNÜMÜZÜN GÜÇLÜ EKONOMİK YAPISI OLUŞTURULMUŞTUR.




ATATÜRK İLKELERİ

ATATÜRK’ÜN CUMHURİYETÇİLİK İLKESİ

TANIMI :
“YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK MİLLET EGEMENLİĞİNE DAYALI, CUMHURİYET REJİMİNİ ÖNGÖRMEK VE BUNU BİR YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSEMEKTİR.”


CUMHURİYETÇİLİK İLKESİNİN ESASLARI

• CUMHURİYET; MİLLET EGEMENLİĞİNE DAYALI BİR SİYASİ REJİM YANİ

DEMOKRASİDİR.
• DEMOKRASİNİN KUL, MÜRİT VEYA TEBA DEĞİL, BİREY VE VATANDAŞ

BİLİNCİNDE OLAN, YASALAR KARŞISINDA HAK VE SORUMLULUKLARINI

BİLEN BİR İNSAN TİPİ İLE AYAKTA KALABİLİR.

• DEMOKRASİDE ; DEVLETİN VE MİLLETİN BÜTÜN EYLEM VE
İŞLEMLERİNİN HUKUK KURALLARI ÇERÇEVESİNDE OLUR.

• HİÇ KİMSENİN YASALARA AYKIRI DAVRANMA AYRICALIĞI YOKTUR.

• DEMOKRASİDE, SİYASİ GÖRÜŞ SAHİBİ OLMA, SİYASİ PARTİ KURMA VE

PERİYODİK OLARAK YAPILAN SEÇİMLERE KATILMA ÖZGÜRLÜĞÜ

VARDIR.

• DEMOKRASİLERDE SEÇME VE SEÇİLME ÖZGÜRLÜĞÜNÜN AYRIM

GÖZETİLMEKSİZİN HERKESE TANINIR.

• DEMOKRASİDE DİL, DİN, MEZHEP, CİNSİYET VE SİYASAL GÖRÜŞ FARKI

GÖZETİLMEKSİZİN HERKES YASALAR ÖNÜNDE EŞİTTİR.

• CUMHURİYETÇİLİĞE CANDAN BAĞLI BİR BİREY; ANAYASA, YASA VE

DİĞER HUKUK KURALLARINA UYMASI GEREKİR. ANAYASADA

BELİRTİLEN HUKUK DEVLETİ, SOSYAL DEVLET, ATATÜRK

MİLLİYETÇİLİĞİ, İNSAN HAKLARINA BAĞLI DEVLET GİBİ

CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNİ BİR YAŞAM TARZI HALİNE

GETİRİR.
ATATÜRK’ÜN MİLLİYETÇİLİK İLKESİ

TANIMI :
“KİŞİNİN İÇİNDE YAŞADIĞI TOPLUMU SEVMESİ, ONUNLA GURUR DUYMASI,
ONUN YÜKSELMESİ VE İLERLEMESİ İÇİN HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞI YAPMASIDIR.”

MİLLİYETÇİLİK İLKESİNİN ESASLARI

* MİLLETİ OLUŞTURAN UNSURLAR; DİL, KÜLTÜR, ORTAK GEÇMİŞ VE

BİRLİKTE YAŞAMA AZMİDİR. ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNDE IRK VE

DİN, MİLLETİ OLUŞTURAN UNSURLAR ARASINDA SAYILMAZ, SADECE

ORTAK KÜLTÜRÜ ŞEKİLLENDİREN UNSURLAR OLARAK ELE ALINIR.



* ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ ;BİRLEŞTİRİCİ, BÜTÜNLEŞTİRİCİ VE

KAYNAŞTIRICIDIR.

* IRKÇILIK GİBİ, AYRIŞTIRICI YAKLAŞIMLAR REDDEDİLİR.

* ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNDE BİREYLER, KENDİ ÇIKARLARINDAN

ÖNCE MİLLETİN ÇIKARLARINI GÖZETİR.



* “NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE” VECİZESİNDE İFADE EDİLDİĞİ GİBİ

KENDİNİ TÜRK HİSSEDEN HERKESİ TÜRK OLARAK KABUL EDER.



* ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ’NE BENİMSEMİŞ BİR BİREY,GEÇMİŞTEKİ

TARİHİ BAĞLARDAN GÜÇ ALARAK KENDİ MİLLETİNİN TARİHİYLE

GURUR DUYAR.ANCAK DİĞER MİLLETLERİ KÜÇÜMSEMEZ.



* ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ; GÜNÜMÜZDE ÇAĞDAŞ VE MODERN DEVLET

VE TOPLUM YAPILARININ BENİMSEDİĞİ“KÜLTÜR MİLLİYETÇİLİĞİ”DİR.



* IRKÇI VE ŞOVEN MİLLİYETÇİLİK ANLAYIŞLARI TARİHTEN GÜNÜMÜZE

(BOSNA, KOSOVA VE KAFKASYA ÖRNEKLERİ GİBİ) İNSANLIĞA KAN

GÖZYAŞI VE YIKIM GETİRMİŞTİR.”KÜLTÜR MİLLİYETÇİLİĞİ”

İNSANLIĞIN BARIŞ ,HUZUR VE REFAH İÇİNDE YAŞAMASINI ÖNGÖRÜR.



* GEREKSİZ YANAN BİR IŞIĞIN SÖNDÜRÜLMESİNİN BOŞA AKAN BİR

MUSLUĞUN KAPATILMASI VE DEVLET MALININ KORUNMASI ATATÜRK

MİLLİYETÇİLİĞİNNİN BİR GEREĞİDİR.


ATATÜRK’ÜN HALKÇILIK İLKESİ

TANIMI :

KİŞİLERİN DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİT OLMASI VE HALKIN DEVLET İÇİN DEĞİL DEVLETİN HALK İÇİN VAROLMASIDIR. KISACA “HALKIN HALK TARAFINDAN, HALK İÇİN İDARESİDİR”

HALKÇILIK İLKESİNİN ESASLARI

* HALKÇILIK İLKESİNDE İNSANLAR DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE

SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİTTİR.



* TOPLUMSAL SINIF KAVRAMININ YERİNE MESLEK GRUPLARININ

VARLIĞINI SAVUNUR.TOPLUMSAL GRUPLARIN ÇATIŞMASINI

DEĞİL,MESLEK GRUPLARI’NIN DAYANIŞMASINI ÖNGÖRÜR.



* YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK DEMOKRASİYE DAYALI CUMHURİYET

REJİMİNİ ÖNGÖRÜR.



* DEVLET;HER TÜRLÜ EYLEM VE İŞLEMDE HALKIN ÇIKARINI GÖZETİR.



* ATATÜRK İNKILAPLARININ HEPSİNİN HALKÇILIK İLKESİ

ÇERÇEVESİNDE, HALKIN YARARLARI GÖZETİLEREK YAPILMIŞTIR.



* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İLKOKULDAN, ÜNİVERSİTEYE

KADAR HALKA ÜCRETSİZ EĞİTİM VE EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ

TANINMIŞTIR.



* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İHTİYACI OLANLARA DEVLET

HASTANELERİNDE ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETLERİ VERİLİR.



* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE; ÜCRETSİZ KÜLTÜR

HİZMETİNİN DEVLETİN ANA GÖREVLERİNDEN BİRİDİR.



* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;HALKIN İHTİYACI OLAN

ALTYAPI YATIRIMLARININ TÜMÜ DEVLET TARAFINDAN YAPILIR.



* EN ÜCRA KÖYLERE KADAR OKUL, SAĞLIK OCAĞI, YOL, ELEKTRİK, SU VE

SULAMA HİZMETİNİN , HİÇBİR ÇIKAR GÖZETİLMEKSİZİN YAPILAN BİR

HALKÇILIK İLKESİ UYGULAMASI OLDUĞU BİLİNMELİDİR.


ATATÜRK’ÜN HALKÇILIK İLKESİ

TANIMI :

KİŞİLERİN DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİT OLMASI VE HALKIN DEVLET İÇİN DEĞİL DEVLETİN HALK İÇİN VAROLMASIDIR. KISACA “HALKIN HALK TARAFINDAN, HALK İÇİN İDARESİDİR”
HALKÇILIK İLKESİNİN ESASLARI




* HALKÇILIK İLKESİNDE İNSANLAR DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE

SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİTTİR.

* TOPLUMSAL SINIF KAVRAMININ YERİNE MESLEK GRUPLARININ

VARLIĞINI SAVUNUR.TOPLUMSAL GRUPLARIN ÇATIŞMASINI

DEĞİL,MESLEK GRUPLARI’NIN DAYANIŞMASINI ÖNGÖRÜR.

* YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK DEMOKRASİYE DAYALI CUMHURİYET

REJİMİNİ ÖNGÖRÜR.

* DEVLET;HER TÜRLÜ EYLEM VE İŞLEMDE HALKIN ÇIKARINI GÖZETİR.

* ATATÜRK İNKILAPLARININ HEPSİNİN HALKÇILIK İLKESİ

ÇERÇEVESİNDE, HALKIN YARARLARI GÖZETİLEREK YAPILMIŞTIR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İLKOKULDAN, ÜNİVERSİTEYE

KADAR HALKA ÜCRETSİZ EĞİTİM VE EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ

TANINMIŞTIR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İHTİYACI OLANLARA DEVLET

HASTANELERİNDE ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETLERİ VERİLİR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE; ÜCRETSİZ KÜLTÜR

HİZMETİNİN DEVLETİN ANA GÖREVLERİNDEN BİRİDİR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;HALKIN İHTİYACI OLAN

ALTYAPI YATIRIMLARININ TÜMÜ DEVLET TARAFINDAN YAPILIR.

* EN ÜCRA KÖYLERE KADAR OKUL, SAĞLIK OCAĞI, YOL, ELEKTRİK, SU VE

SULAMA HİZMETİNİN , HİÇBİR ÇIKAR GÖZETİLMEKSİZİN YAPILAN BİR

HALKÇILIK İLKESİ UYGULAMASI OLDUĞU BİLİNMELİDİR.

ATATÜRK’ÜN HALKÇILIK İLKESİ

TANIMI :

KİŞİLERİN DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİT OLMASI VE HALKIN DEVLET İÇİN DEĞİL DEVLETİN HALK İÇİN VAROLMASIDIR. KISACA “HALKIN HALK TARAFINDAN, HALK İÇİN İDARESİDİR”



HALKÇILIK İLKESİNİN ESASLARI


* HALKÇILIK İLKESİNDE İNSANLAR DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE

SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİTTİR.

* TOPLUMSAL SINIF KAVRAMININ YERİNE MESLEK GRUPLARININ

VARLIĞINI SAVUNUR.TOPLUMSAL GRUPLARIN ÇATIŞMASINI

DEĞİL,MESLEK GRUPLARI’NIN DAYANIŞMASINI ÖNGÖRÜR.

* YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK DEMOKRASİYE DAYALI CUMHURİYET

REJİMİNİ ÖNGÖRÜR.

* DEVLET;HER TÜRLÜ EYLEM VE İŞLEMDE HALKIN ÇIKARINI GÖZETİR.

* ATATÜRK İNKILAPLARININ HEPSİNİN HALKÇILIK İLKESİ

ÇERÇEVESİNDE, HALKIN YARARLARI GÖZETİLEREK YAPILMIŞTIR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İLKOKULDAN, ÜNİVERSİTEYE

KADAR HALKA ÜCRETSİZ EĞİTİM VE EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ

TANINMIŞTIR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İHTİYACI OLANLARA DEVLET

HASTANELERİNDE ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETLERİ VERİLİR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE; ÜCRETSİZ KÜLTÜR

HİZMETİNİN DEVLETİN ANA GÖREVLERİNDEN BİRİDİR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;HALKIN İHTİYACI OLAN

ALTYAPI YATIRIMLARININ TÜMÜ DEVLET TARAFINDAN YAPILIR.

* EN ÜCRA KÖYLERE KADAR OKUL, SAĞLIK OCAĞI, YOL, ELEKTRİK, SU VE

SULAMA HİZMETİNİN , HİÇBİR ÇIKAR GÖZETİLMEKSİZİN YAPILAN BİR

HALKÇILIK İLKESİ UYGULAMASI OLDUĞU BİLİNMELİDİR.

ATATÜRK’ÜN İNKILAPÇILIK İLKESİ

TANIMI :

“ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ’NE DİNAMİZM KAZANDIRAN İLKEDİR.
TOPLUMUN İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA ÇAĞIN, AKLIN VE BİLİMİN GEREKTİRDİĞİ
YENİLİKLERİN EN KISA ZAMANDA YAPILMASINI SAVUNAN İLKEDİR.”


İNKILAPÇILIK İLKESİNİN ESASLARI

• İNKILAP, DEVLET VE TOPLUM DÜZENİNDEKİ AKSAYAN KURUMLARI

KALDIRARAK YERLERİNE İHTİYACA CEVAP VEREBİLECEK YENİ

KURUMLARIN OLUŞTURULMASI ANLAMINA GELİR.

• BU GÜNKÜ DEMOKRATİK, LAİK VE ÇAĞDAŞ DEVLET VE TOPLUM

YAPISINA ATATÜRK İNKILAPLARI İLE GEÇİLMİŞTİR.

• KÖHNEMİŞ VE GEÇERLİLİĞİNİ YİTİRMİŞ,TOPLUMA YARARDAN ÇOK

ZARAR GETİREN KURUMLARIN KALDIRILIP ATILARAK YERİNE AKLIN
VE BİLİMİN DOĞRULTUSUNDA YENİ KURUMLARIN GETİRİLMESİ

İNKILAPÇILIĞIN EN ÖNEMLİ GEREĞİDİR.

• İNKILABIN DURAĞAN DEĞİL, SÜREKLİ VE DİNAMİK BİR BİÇİMDE

UYGULANMASI GEREKİR.

• DÜNYANIN SÜREKLİ DEĞİŞMEKTE VE BU DEĞİŞEN ŞARTLARA AYAK

UYDURMAK DEVLETİMİZ VE MİLLETİMİZ İÇİN EN ÖNEMLİ

ZORUNLULUKTUR.

• ATATÜRK İNKILAPLARINI ÇAĞIN KOŞULLARINA GÖRE GELİŞTİRMEYİP

AYNI ŞEKİLDE KORUMAK ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ VE

İNKILAPÇILIK İLKESİNE AYKIRIDIR.

• 20 NCİ YÜZYILDA ORTAYA ÇIKAN BÜTÜN İDEOLOJİLERİN

YIKILMASINA RAĞMEN ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN DİMDİK

AYAKTA DURMASI GERÇEĞİ,İNKILAPÇILIK İLKESİNİN DİNAMİK

YAPISINDAN KAYNAKLANMAKTADIR.

• İNKILAPÇILIKİLKESİNE GÖRE;“DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY, DEĞİŞİMİN

KENDİSİDİR”

• İNKILAPÇILIK İLKESİNİN YAŞATILMASI İLE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE

SİSTEMİ VE BU SİSTEMİ OLUŞTURAN ATATÜRK İLKELERİ ÇAĞLAR

DEĞİŞSEDE GEÇERLİLİĞİNİ VE ÖNEMİNİ YİTİRMEYECEKTİR.
Başlık: Ynt: Önderimiz Mustafa Kemal'in 6 İlkesi ve İlkelere Açıklama Niteliğindeki Sözleri
Gönderen: Kaan - Ekim 18, 2008, 05:40:19 ös
Vakti zamanında mecliste İmam Efendi, Mustafa Kemal'e sorar: "Paşam, bu laiklik dediğiniz ne demektir?"

Mustafa Kemal cevaplar: "Adam olmak demektir hoca efendi, adam olmak!"
Başlık: Ynt: Önderimiz Mustafa Kemal'in 6 İlkesi ve İlkelere Açıklama Niteliğindeki Sözleri
Gönderen: Prenses Isabella - Ekim 18, 2008, 08:43:08 ös
Vakti zamanında mecliste İmam Efendi, Mustafa Kemal'e sorar: "Paşam, bu laiklik dediğiniz ne demektir?"

Mustafa Kemal cevaplar: "Adam olmak demektir hoca efendi, adam olmak!"

Bildigim tek sey, bu Ulke Ataturk'un ilke ve inkilaplari uzerine kurulmus ve bu sayede ayakta kalmayi devam ettiriyor. Aksi durumda zaten varligini devam ettiremez.

Hicbirsey kolay yoldan elde edilemiyor, ne yazikki.. Emek verilmis ve mucadele sonrasinda olusmus olan herseyin bir anda tersyuz olmasi dusunulemez. Tipki zafere cicekli yollardan gidilmedigi gibi..

Saygilar,
Başlık: Ynt: Önderimiz Mustafa Kemal'in 6 İlkesi ve İlkelere Açıklama Niteliğindeki Sözleri
Gönderen: Sertaç - Kasım 25, 2018, 07:09:55 ös
***Cumhuriyetçilik***
-YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK MİLLET EGEMENLİĞİNE DAYALI, CUMHURİYET REJİMİNİ ÖNGÖRMEK VE BUNU BİR YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSEMEKTİR.

***Milliyetçilik=Ulusçuluk=Ulusalcılık***
-KİŞİNİN İÇİNDE YAŞADIĞI TOPLUMU SEVMESİ, ONUNLA GURUR DUYMASI,
ONUN YÜKSELMESİ VE İLERLEMESİ İÇİN HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞI YAPMASIDIR.

***Halkçılık***
-KİŞİLERİN DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİT OLMASI VE HALKIN DEVLET İÇİN DEĞİL DEVLETİN HALK İÇİN VAROLMASIDIR. KISACA "HALKIN HALK TARAFINDAN, HALK İÇİN İDARESİDİR."

***Laiklik***
-DEVLET DÜZENİNİN VE HUKUK KURALLARININ DİNE DEĞİL,AKLA VE BİLİME DAYANDIRILMASI,ANCAK KİMSENİN DE DİNİ İNANCINA VE VİCDAN HÜRRİYETİNE KARIŞILMAMASIDIR.

***Devletçilik***
-DEVLETİN DOĞRUDAN DOĞRUYA EKONOMİK ALANDA BAŞ ETKEN OLMASIDIR.ÖZEL TEŞEBBÜS VE ŞAHSİ FAALİYETLER ESASTIR ANCAK ÜLKE EKONOMİSİ DEVLET KONTROLUNDEDİR.

***İnkılapçılık=Devrimcilik***
-ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ’NE DİNAMİZM KAZANDIRAN İLKEDİR.
TOPLUMUN İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA ÇAĞIN, AKLIN VE BİLİMİN GEREKTİRDİĞİ
YENİLİKLERİN EN KISA ZAMANDA YAPILMASINI SAVUNAN İLKEDİR.

Atatürk'ün Altı İlke ile İlgili Söylemiş Olduğu Sözler

***Cumhuriyetçilik***
*Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.

*Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir.

*Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir...

*Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilatımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet teşkilatıdır ki, onun adı cumhuriyet’tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir.

*Türkiye devletinin şekl-i hükûmeti cumhuriyettir.

*Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslariyle, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.

*Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.

*Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.

*Onlar, kolaylıkla anlayacaklardır ki, çürümüş bir hanedanın, halife unvanıyla başının üstünden zerre kadar uzaklaşmasına imkân kalmayacak surette muhafazasının mecburî kılan bir devlet şeklinde, cumhuriyet idaresi ilân olunsa bile, onu yaşatmak mümkün değildir.
*Bugünkü hükûmetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilâtı ve hükûmettir ki, onun ismi Cumhuriyettir. Artık hükûmet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir ve millet hükûmettir. Artık hükûmet ve hükûmet mensupları kendilerinin milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır.

*Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak, kendi hakkında kötü fikir besleyenlerin ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak görünüşe düşkün insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Milletimiz haiz olduğu özelliklerini ve liyakatini hükûmetinin yeni ismiyle medeniyet dünyasına daha çok kolaylıkla göstermeğe muvaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkiye lâyık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.

*Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşıyacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir.

*Gelecek nesillerin Türkiye de Cumhuriyetin ilanı günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz! Bilâkis, Türkiye'nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakikî zihniyetlerini tahlil ve tesbitte hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir.

*Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk, o on yaşını doldururken demokrasinin bütün icaplarını sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır.

*Cumhuriyet düşünce serbestliği taraftarıdır. Samimî ve meşru olmak şartiyle her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnız muarızlarımızın insaflı olması lâzımdır.

*Az zamanda, çok işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü: Temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk Kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.

***Milliyetçilik=Ulusçuluk=Ulusalcılık***
*Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına Türk Milleti denir.(Medeni Bilgiler,Türk Tanımı)

*Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trakyalı, hep bir soyun evlatları ve aynı cevherin damarlarıdır.

*Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk Milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur.

*İnsanlar bir gün Türk'ü unuturlarsa eğer yıldırımlara baksınlar yeter.

*Bu memleket, tarihte Türktü; hâlde de Türktür ve ebediyen Türk kalacaktır.

*Efendiler, muhterem milletime tavsiye ederim ki; sinesinden yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanlarında ve vicdanlarındaki asil cevheri tahlil etmek dikkatinden bir an bile feragat etmesinler. 

*Benim yaradılışımda fevkâlade olan bir şey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir.

*Yurdumuz ve milletimiz bölünmez bir bütündür. Bütünlüğün devamı; Türklük şuuru ve onun besleyici millî gelenek, göreneklerimiz ve millî kültürümüzle sağlanmaktadır.

*Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak, evvelâ biz kendimize, benliğimize, milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen, bütün ef’al ve harekâtımızla gösterelim. Bilelim ki, millî benliğini bulamayan milletler, başka milletlerin şikârıdır.

*Dünya yüzünde, Türk Milleti’nden daha büyük, ondan daha eski bir yurt, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlık tarihinde görülmemiştir.

*Genç nesillerini milliyetçi olarak yetiştiren milletler, geleceğe emniyetle bakabilirler. Milliyetçilik; mensup olduğu milleti ilerletmek, yükseltmek, millî değerleri korumak ve geliştirmek duygusu ve şuurudur.

*Biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği yapan bütün milletlere saygı duyarız.Onların milliyetlerinin bütün gereklerini tanırız.Bizim milliyetperverliğimiz her halde bencil ve ırkçı bir milliyetperverlik değildir.

***Halkçılık***
*İç siyasetimizde ilkemiz olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine sahip olması esası Anayasamızla tespit edilmiştir.

*Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir.

*Türkiye Cumhuriyeti halkını ayrı ayrı sınıflardan oluşmuş değil, fakat kişisel ve sosyal hayat için işbölümü itibarıyle çeşitli mesleklere ayrılmış bir toplum olarak görmek esas prensiplerimizdendir.

*Ulusumuzun bu günkü yönetimi, gerçek anlamı ile bir halk yönetimidir. Ve bu yönetim tarzı, esası danışma olan Şûra yönetiminden başka bir şey değildir.

*Herhalde halkımızı idare ile yakından ilgilendirmek, yani idareyi doğrudan doğruya halkın eline verebilecek bir idare şeklini tesis etmek hem ulusal egemenliğin gerçek olarak temsili ve hem de bu sayede halkın benliğini anlaması itibarıyla gerekli idi. İşte bu düşüncelerin, bu araştırmalardan esinlenerek olarak proje yapılmıştı.

*Örgüt, baştan sona kadar halk örgütü olacaktır. Genel idareyi halkın eline vereceğiz. Bu toplumda hak sahibi olmak, herkesin gayretli olması esasına dayanacaktır. Ulus hak sahibi olmak için çalışacaktır.

*Bizim hükümetimiz demokratik bir hükümet değildir, sosyalist bir hükümet değildir ve hakikaten kitaplarda mevcut olan hükümetlerin, bilimsel yapıları itibarıyla hiçbirine benzemeyen bir hükümettir. Fakat ulusal egemenliği, ulusal iradeyi tecellî ettiren tek hükümettir, bu mahiyette bir hükümettir!

*Sosyoloji noktasından bizim hükümetimizi, ifade etmek gerekirse, halk hükümeti deriz.

*Şurası unutulmamalı ki, bu yönetim tarzı, bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne Bolşevikiz, ne de Komünist; ne biri, ne diğeri olamayız. Çünkü, biz ulusalcı ve dinimize saygılıyız. Özetle, bizim hükümet şeklimiz, tam bir demokrat hükûmettir. Ve dilimizde bu hükümet, « halk hükûmeti » diye anılır.

*Cumhuriyet ulusal egemenlik temeline dayanan halk hükümetidir.

*Bizim görüşümüz-ki halkçılıktır– kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır.

*Zannederim bugün ki varlığımızın asıl niteliği, milletin genel eğilimlerini ispat etmiştir, o da halkçılıktır ve halk hükümetidir. Hükümetlerin halkın eline geçmesidir.

*Halkçılık, toplumsal düzenin çalışmasına, hukukuna dayandırmak isteyen bir sosyal sistemdir. Efendiler biz bu hakkımızı korumak, istiklâlimizi emin bulundurabilmek için genel kurulumuzca, milli kurulumuzca bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı milletçe savaşmayı gerekli gören bir yolu takip eden insanlarız.

*Türkiye devleti bir halk devletidir, halkın devletidir. Geçmişteki kuruluşlar ise bir şahıs devleti idi, şahısların devleti idi.

***Laiklik***
*Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir.

*Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir.

*Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz.

*Artık Türkiye, din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar.

*Vatandaşları içinde çeşitli dinlere mensup unsurlar bulunan ve her din mensubu hakkında adil ve tarafsız tutum ve davranışta bulunmaya ve mahkemelerinde vatandaşları ve yabancılar hakkında eşit adalet uygulamakla vazifeli olan bir hükümet, fikir ve vicdan hürriyetlerine uymaya mecburdur.

*Bunun gibi bağlı bulunmakla inanmış ve mutlu olduğumuz İslam dinini, yüzyıllardan beri alışılmış olduğu üzere, bir politika aracı durumundan kurtarmak ve yükseltmek gerektiği gerçeğini görüyoruz. Kutsal ve tanrısal olan inanç ve vicdanlarımızı karışık ve türlü renkte bulunan ve her türlü çıkarlar ve tutkuların alanı olan siyasetten ve siyasetin bütün öğelerinden bir an önce kesinlikle kurtarmak, milletin dünya ve ahiret mutluluğunun emrettiği bir zorunluluktur. Ancak böylece İslam dininin yüceliği gerçekleşir.

*Softa sınıfının din simsarlığına izin verilmemelidir. Dinden maddi menfaat temin edenler. İğrenç kimselerdir. İşte bu duruma karsıyız ve buna müsaade etmiyoruz.

*Türkiye Cumhuriyetinde, her yetişkin dinini seçmekte hür olduğu gibi, belirli bir dinin merasimi de serbesttir. Yani, ibadet hürriyeti vardır. Tabiatiyle ibadetler, güvenlik ve genel adaba aykırı olamaz; siyasi gösteri şeklinde de yapılamaz. Geçmişte çok görülmüş olan bu gibi durumlara artık Türkiye Cumhuriyeti asla katlanamaz.

*Bir de, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde, tüm tekkeler ve zaviyeler ve türbeler kanunla kapatılmıştır. Tarikatlar kaldırılmıştır. Şeyhlik, dervişlik, çelebilik, halifelik, falcılık, büyücülük, türbedarlık vesaire yasaktır. Çünkü bunlar gericiliğin kaynakları ve cehaletin damgalarıdır. Türk milleti, böyle müesseselere ve onların mensuplarına katlanamazdı ve katlanmadı.

***Devletçilik***
*Devletçiliğin bizce anlamı şudur: kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsi faaliyetlerini esas tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak.

*Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin gelişmesi için genel şartları göz önünde bulundurmalıdır.
 
*Kesin zaruret olmadıkça, piyasalara karışılmaz; bununla beraber, hiçbir piyasa da başıboş değildir.

*Devlet ile ferdin karşılıklı faaliyet alanlarını ayırmak... Devlet’in, bu husustaki faaliyet sınırını çizmek ve bu hususta dayanacağı kuralları belirlemek; diğer taraftan, vatandaşın ferdi teşebbüs ve faaliyet hürriyetini sınırlamamış olmak, devleti yönetmeye yetkili kılınanların düşünüp çözümlemesi gerekli meselelerdir. İlke olarak, devlet, ferdin yerine geçmemelidir. Fakat, “Ferdin gelişmesi için genel şartları göz önünde bulundurmalıdır. Bir de, ferdin kişisel faaliyeti, ekonomik kalkınmanın esas kaynağı olarak kalmalıdır. Fertlerin gelişmesine engel olmamak, onların her görüş noktasında olduğu gibi, özellikle ekonomik alandaki hürriyet ve teşebbüsleri önünde, devletin, kendi faaliyetiyle, bir engel meydana getirmemesi, demokrasi ilkesinin en önemli esasıdır… O halde diyebiliriz ki, “Fertlerin gelişmesinin engel karşısında kalmaya başladığı nokta, devlet faaliyetinin sınırını oluşturur. Buna göre, “genellikle zamanına ve yerine göre, devamlı bir özellik gösteren, ekonomik bir işi, devlet üzerine alabilir. Mesela; bir iş ki, büyük ve düzenli bir yönetimi gerektirir ve özel fertler elinde tekelleşmek tehlikesini gösterir veyahut genel bir ihtiyacı karşılar, o işi de devlet üzerine alabilir… Bu açıkladığımız anlam ve anlayışta, “Devletçilik, özellikle sosyal, ahlaki ve millidir.

*Türkiye’nin uyguladığı Devletçilik sistemi, 19. yüzyıldan beri Sosyalizm teorisyenlerinin ileri sürdükleri fikirlerden alınarak tercüme edilmiş bir sistem değildir. Bu, Türkiye’nin ihtiyaçlarından doğmuş, Türkiye’ye özgü bir sistemdir. Devletçiliğin bizce anlamı şudur:
Fertlerin, özel teşebbüslerini ve kişisel faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin bütün ihtiyaçlarını ve bir çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türkiye vatanında yüzyıllardan beri kişisel ve özel teşebbüslerle yapılamamış olan şeyleri bir an önce yapmak istedi. Ve görüldüğü gibi, kısa bir zamanda yapmayı başardı… Bizim takip ettiğimiz yol, görüldüğü gibi, liberalizmden başka bir sistemdir.

*Kesin zorunluluk olmadıkça, piyasalara karışılamaz; Bununla beraber, hiçbir piyasa da başıboş değildir.

***İnkılapçılık=Devrimcilik***
*Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle medeni bir toplum haline ulaştırmaktır.

*Biz büyük bir inkılap yeptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.

*Bir gün gelecek, ben, hayal sandığınız bütün bu inkılapları başaracağım. Mensup olduğum millet bana inanacaktır. Düşüncelerim hiçbir demogoji ürünü değildir. Bu millet, gerçeği görünce, arkasından tereddütsüz yürür, dava uğruna ölmesini bilir... Saltanat, yıkılmalıdır... Din ve devlet, birbirinden ayrılmalı, doğu medeniyetinden benliğimizi sıyırarak Batı medeniyetine aktarmalıyız. Kadın ve erkek arasındaki farklar silinerek yeni bir sosyal düzen kurmalıyız... Batı medeniyetine girebilmemize engel olan yazıyı atarak, latin kökünden bir alfabe seçmeli; kılık, kıyafetimize kadar, her şeyimizle Batılılara uymalıyız. Emin olunuz ki, bunların hepsi, bir gün olacaktır.


SİYASİ ALANDA YAPILANİNKILAPLAR
* SALTANATIN KALDIRILMASI ( 1 KASIM 1922 )
* CUMHURİYET’İN İLANI ( 29 EKİM 1923 )
* HALİFELİĞİN KALDIRILMASI ( 3 MART 1924 )
* 1924 ANAYASASI’NIN KABUL EDİLMESİ ( 20 NİSAN 1924 )

* ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ DENEMELERİ

* CUMHURİYET HALK FIRKASI’NIN KURULMASI ( 9 AĞUSTOS 1924 )

* TERAKKİPERVER CUMHURİYET FIRKASININ KURULMASI ( 17 KASIM 1924 )

* SERBEST CUMHURİYET FIRKASI’NIN KURULMASI ( 12 AĞUSTOS 1930 )

not:SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKILAP HAREKETLERİYLE,
ÇAĞDIŞI KALMIŞ TEOKRATİK-MONARŞİK DEVLET YAPISINDAN MİLLET EGEMENLİĞİ’NE DAYANAN LAİK,
DEMOKRATİK VE HUKUK DEVLETİ NİTELİKLERİNİ TAŞIYAN VE ÇAĞDAŞ YÖNETİM SİSTEMİ OLAN CUMHURİYET
REJİMİNE GEÇİLMİŞTİR.

TOPLUMSAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR

* TEKKE,ZAVİYE VE TÜRBELERİN KAPATILMASI ( 30 KASIM 1925 )

* ŞAPKA VE KILIK-KIYAFET İNKILABI (24 AĞUSTOS 1925 )
* MİLADİ TAKVİM VE YENİ SAAT SİSTEMİNİN KABUL EDİLMESİ ( 26 ARALIK 1925 )

* KADINLARA BELEDİYE SEÇİMLERİNDE SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ TANINMASI

( 3 NİSAN 1930 )
* YENİ AĞIRLIK VE UZUNLUK ÖLÇÜ BİRİMLERİ’NİN KABUL EDİLMESİ ( 1 NİSAN 1931 )

* KADINLARA MİLLETVEKİLİ SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ TANINMASI ( 18 ARALIK 1934 )

* SOYADI KANUNU’NUN KABUL EDİLMESİ ( 21 HAZİRAN 1934 )

not:OSMANLI DEVLETİ’NİN YÖNETİMİNDE TÜRK İNSANI ÇAĞDAŞ YAŞAMIN GEREĞİ OLAN YAŞAM STANDARDINDAN ÇOK
UZAK BİR YAŞAM SÜRMEKTEYDİ.HALK,YÜZLERCE YIL EZİLMİŞ,HAKLARINI ARAYAMAMIŞ,PADİŞAHIN KULLARI OLARAK
YAŞAMAYA MAHKUM EDİLMİŞTİ.ÇAĞDAŞ VE MODERN BİR DEVLET KURMAK VE ÇAĞDAŞ MEDENİYETLER SEVİYESİNE ÇIKMAK
İÇİN ÖNCELİKLE ÇAĞDAŞ VE EVRENSEL DEĞERLERİ BENİMSEMİŞ,TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ TANINMIŞ,EĞİTİMLİ VE BİLİNÇLİ
BİR TOPLUM YARATMAK GEREKİYORDU.BÖYLE BİR TOPLUM YARATMAK İÇİNSE ,ÖNCELİKLE TOPLUMU ÇAĞDIŞILIĞA SÜRÜKLEYEN
KURUMLARIN ORTADAN KALDIRILARAK ÇAĞDAŞ KURUMLAR OLUŞTURULMALI VE BU KURUMLARI İŞLETECEK ÇAĞDAŞ BİR İNSAN TİPİ
YETİŞTİRİLMELİYDİ.
TOPLUMSAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLARLA ÇAĞDAŞ BİR TOPLUM VE DEVLET YAPISINA ULAŞMAK AMAÇLANMIŞTIR.



EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

* TEVHİD-İ TEDRİSAT ( ÖĞRENİM BİRLİĞİ ) KANUNU’NUN KABULÜ ( 3 MART 1924 )

* MEDRESELERİN KAPATILMASI

* ÇAĞDAŞ EĞİTİM VE ÖĞRETİM KURUMLARI’NIN AÇILMASI

* ARAP HARFLERİNİN KALDIRILARAK YENİ TÜRK ALFABESİ’NİN BENİMSENMESİ

( 1 KASIM 1928 )

* 1933 ÜNİVERSİTE REFORMU

* TÜRK TARİH KURUMU’NUN KURULMASI ( 15 NİSAN 1931 )

* TÜRK DİL KURUMU’NUN KURULMASI ( 12 TEMMUZ 1932 )

* GÜZEL SANATLAR ALANINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR

not:EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLARLA,
EVRENSEL DEĞERLERİ BENİMSEMİŞ,AKLI VE BİLİMİ TEMEL HAREKET NOKTASI OLARAK ALAN,
ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ’NE BAĞLI,VATANDAŞ OLMA BİLİNCİNE ERİŞMİŞ,CUMHURİYETİN TEMEL
NİTELİKLERİNİ BENİMSEMİŞ VE BUNU BİR YAŞAM BİÇİMİ HALİNE GETİRMİŞ ,ÇAĞDAŞ VE MODERN
BİR İNSAN TİPİ VE TOPLUM OLUŞTURMAK AMAÇLANMIŞTIR.



HUKUK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR


* ŞER’İYE VE EVKAF VEKALETİ’NİN KALDIRILMASI ( 3 MART 1924 )

* CUMHURİYET’İN İLK ANAYASASI’NIN KABUL EDİLMESİ ( 20 NİSAN 1924 )

* ANKARA HUKUK MEKTEBİ’NİN AÇILMASI ( 5 KASIM 1924 )

* MEDENİ KANUN’UN KABUL EDİLMESİ ( 17 ŞUBAT 1927 )


* TÜRK CEZA KANUNU’NUN KABULÜ

* HUKUK MUHAKAMALARİ USULÜ KANUNU’NUN KABULÜ

* CEZA MUHAKEMELERİ KANUNU’NUN KABULÜ

* İCRA İFLAS KANUNU’NUN KABULÜ

* DENİZ TİCARET KANUNU’NUN KABULÜ

* KARA TİCARET KANUNU’NUN KABULÜ



not :



3 MART 1924 TARİHİNDE “ ŞER’İYE VE EVKAF VEKALETİ “ NİN KALDIRILMASIYLA
DİNSEL KÖKENLİ HUKUK ANLAYIŞINDAN,İNSAN AKLI VE TOPLUMUN İHTİYAÇLARINDAN KAYNAKLANAN
“POZİTİF ( LAİK ) HUKUK SİSTEMİ” NE GEÇİLMİŞTİR.ARD ARDA ÇIKARILAN VE HUKUK SİSTEMİNİ BÜTÜNLEYEN
KANUNLARLA ÇAĞDAŞ VE MODERN POZİTİF HUKUK ANLAYIŞI BÜTÜN KURUM VE KURALLARIYLA UYGULANMAYA BAŞLANMIŞTIR.
ESKİ VE GEÇERLİLİĞİNİ YİTİRMİŞ DİNSEL HUKUK SİSTEMİ,DEVLET SİSTEMİNDEN TAMAMEN UZAKLAŞTIRILARAK
ÇAĞDAŞ VE MODERN,DEVLET VE TOPLUM YAPISININ TEMELİ ATILMIŞTIR.




EKONOMİ ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

* İZMİR İKTİSAT KONGRESİ’NİN TOPLANMASI ( 18 ŞUBAT 1923 )
* MİLLİ EKONOMİ İLKESİ’NİN BENİMSENMESİ ( 18 ŞUBAT 1923 )
* AŞAR VERGİSİ’NİN KALDIRILMASI ( 17 ŞUBAT 1925 )
* TEŞVİK-İ SANAYİ KANUNU’NUN KABULÜ ( 28 MAYIS 1926 )
* KABOTAJ KANUNU’NUN KABULÜ ( 1 TEMMUZ 1926 )
* ANADOLU DEMİRYOLLARI’NIN YABANCILARDAN ALINMASI
* BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI’NIN YAPILMASI
* TÜRKİYE’NİN İHTİYACI OLAN FABRİKALARIN BİR BİR DEVLET ELİYLE AÇILMASI
* TÜRKİYE’NİN İLK ÖZEL BANKASI OLAN İŞ BANKASI’NIN KURULMASI
* TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK AMACIYLA ZIRAAT BANKASI’NIN

YENİDEN DÜZENLENMESİ
* DENİZCİLİK SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK AMACIYLA DENİZCİLİK BANKASI’NIN KURULMASI
* MADENCİLİK SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK AMACIYLA ETİBANK’IN KURULMASI
* KÜÇÜK ESNAF VE SANATKARI DESTEKLEMEK AMACIYLA HALK BANKASI ‘NIN KURULMASI
* SANAYİ SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK AMACIYLA SANAYİ VE MAADİN BANKASI’NIN

KURULMASI
* TEKSTİL SEKTÖRÜNÜ DESTEKLENMESİ AMACIYLA SÜMERBANK’IN KURULMASI
* EMLAK VE İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DESTEKLENMESİ AMACIYLA EMLAK VE EYTAM BANKASI’NIN KURULMASI




NOT :
CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA,ORTAÇAĞ GERİLİĞİNİ YAŞAYAN EKONOMİK HAYATI
CANLANDIRMAK VE EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIMIZI SAĞLAMAK AMACIYLA BİR DİZİ ÖNLEM ALINMIŞTIR.
ALINAN BU ÖNLEMLER VE UYGULANAN EKONOMİ POLİTİKALARIYLA GÜNÜMÜZÜN GÜÇLÜ EKONOMİK YAPISI OLUŞTURULMUŞTUR.




ATATÜRK İLKELERİ

ATATÜRK’ÜN CUMHURİYETÇİLİK İLKESİ

TANIMI :
“YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK MİLLET EGEMENLİĞİNE DAYALI, CUMHURİYET REJİMİNİ ÖNGÖRMEK VE BUNU BİR YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSEMEKTİR.”


CUMHURİYETÇİLİK İLKESİNİN ESASLARI

• CUMHURİYET; MİLLET EGEMENLİĞİNE DAYALI BİR SİYASİ REJİM YANİ

DEMOKRASİDİR.
• DEMOKRASİNİN KUL, MÜRİT VEYA TEBA DEĞİL, BİREY VE VATANDAŞ

BİLİNCİNDE OLAN, YASALAR KARŞISINDA HAK VE SORUMLULUKLARINI

BİLEN BİR İNSAN TİPİ İLE AYAKTA KALABİLİR.

• DEMOKRASİDE ; DEVLETİN VE MİLLETİN BÜTÜN EYLEM VE
İŞLEMLERİNİN HUKUK KURALLARI ÇERÇEVESİNDE OLUR.

• HİÇ KİMSENİN YASALARA AYKIRI DAVRANMA AYRICALIĞI YOKTUR.

• DEMOKRASİDE, SİYASİ GÖRÜŞ SAHİBİ OLMA, SİYASİ PARTİ KURMA VE

PERİYODİK OLARAK YAPILAN SEÇİMLERE KATILMA ÖZGÜRLÜĞÜ

VARDIR.

• DEMOKRASİLERDE SEÇME VE SEÇİLME ÖZGÜRLÜĞÜNÜN AYRIM

GÖZETİLMEKSİZİN HERKESE TANINIR.

• DEMOKRASİDE DİL, DİN, MEZHEP, CİNSİYET VE SİYASAL GÖRÜŞ FARKI

GÖZETİLMEKSİZİN HERKES YASALAR ÖNÜNDE EŞİTTİR.

• CUMHURİYETÇİLİĞE CANDAN BAĞLI BİR BİREY; ANAYASA, YASA VE

DİĞER HUKUK KURALLARINA UYMASI GEREKİR. ANAYASADA

BELİRTİLEN HUKUK DEVLETİ, SOSYAL DEVLET, ATATÜRK

MİLLİYETÇİLİĞİ, İNSAN HAKLARINA BAĞLI DEVLET GİBİ

CUMHURİYETİN TEMEL NİTELİKLERİNİ BİR YAŞAM TARZI HALİNE

GETİRİR.
ATATÜRK’ÜN MİLLİYETÇİLİK İLKESİ

TANIMI :
“KİŞİNİN İÇİNDE YAŞADIĞI TOPLUMU SEVMESİ, ONUNLA GURUR DUYMASI,
ONUN YÜKSELMESİ VE İLERLEMESİ İÇİN HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞI YAPMASIDIR.”

MİLLİYETÇİLİK İLKESİNİN ESASLARI

* MİLLETİ OLUŞTURAN UNSURLAR; DİL, KÜLTÜR, ORTAK GEÇMİŞ VE

BİRLİKTE YAŞAMA AZMİDİR. ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNDE IRK VE

DİN, MİLLETİ OLUŞTURAN UNSURLAR ARASINDA SAYILMAZ, SADECE

ORTAK KÜLTÜRÜ ŞEKİLLENDİREN UNSURLAR OLARAK ELE ALINIR.



* ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ ;BİRLEŞTİRİCİ, BÜTÜNLEŞTİRİCİ VE

KAYNAŞTIRICIDIR.

* IRKÇILIK GİBİ, AYRIŞTIRICI YAKLAŞIMLAR REDDEDİLİR.

* ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNDE BİREYLER, KENDİ ÇIKARLARINDAN

ÖNCE MİLLETİN ÇIKARLARINI GÖZETİR.



* “NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE” VECİZESİNDE İFADE EDİLDİĞİ GİBİ

KENDİNİ TÜRK HİSSEDEN HERKESİ TÜRK OLARAK KABUL EDER.



* ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ’NE BENİMSEMİŞ BİR BİREY,GEÇMİŞTEKİ

TARİHİ BAĞLARDAN GÜÇ ALARAK KENDİ MİLLETİNİN TARİHİYLE

GURUR DUYAR.ANCAK DİĞER MİLLETLERİ KÜÇÜMSEMEZ.



* ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ; GÜNÜMÜZDE ÇAĞDAŞ VE MODERN DEVLET

VE TOPLUM YAPILARININ BENİMSEDİĞİ“KÜLTÜR MİLLİYETÇİLİĞİ”DİR.



* IRKÇI VE ŞOVEN MİLLİYETÇİLİK ANLAYIŞLARI TARİHTEN GÜNÜMÜZE

(BOSNA, KOSOVA VE KAFKASYA ÖRNEKLERİ GİBİ) İNSANLIĞA KAN

GÖZYAŞI VE YIKIM GETİRMİŞTİR.”KÜLTÜR MİLLİYETÇİLİĞİ”

İNSANLIĞIN BARIŞ ,HUZUR VE REFAH İÇİNDE YAŞAMASINI ÖNGÖRÜR.



* GEREKSİZ YANAN BİR IŞIĞIN SÖNDÜRÜLMESİNİN BOŞA AKAN BİR

MUSLUĞUN KAPATILMASI VE DEVLET MALININ KORUNMASI ATATÜRK

MİLLİYETÇİLİĞİNNİN BİR GEREĞİDİR.


ATATÜRK’ÜN HALKÇILIK İLKESİ

TANIMI :

KİŞİLERİN DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİT OLMASI VE HALKIN DEVLET İÇİN DEĞİL DEVLETİN HALK İÇİN VAROLMASIDIR. KISACA “HALKIN HALK TARAFINDAN, HALK İÇİN İDARESİDİR”

HALKÇILIK İLKESİNİN ESASLARI

* HALKÇILIK İLKESİNDE İNSANLAR DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE

SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİTTİR.



* TOPLUMSAL SINIF KAVRAMININ YERİNE MESLEK GRUPLARININ

VARLIĞINI SAVUNUR.TOPLUMSAL GRUPLARIN ÇATIŞMASINI

DEĞİL,MESLEK GRUPLARI’NIN DAYANIŞMASINI ÖNGÖRÜR.



* YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK DEMOKRASİYE DAYALI CUMHURİYET

REJİMİNİ ÖNGÖRÜR.



* DEVLET;HER TÜRLÜ EYLEM VE İŞLEMDE HALKIN ÇIKARINI GÖZETİR.



* ATATÜRK İNKILAPLARININ HEPSİNİN HALKÇILIK İLKESİ

ÇERÇEVESİNDE, HALKIN YARARLARI GÖZETİLEREK YAPILMIŞTIR.



* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İLKOKULDAN, ÜNİVERSİTEYE

KADAR HALKA ÜCRETSİZ EĞİTİM VE EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ

TANINMIŞTIR.



* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İHTİYACI OLANLARA DEVLET

HASTANELERİNDE ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETLERİ VERİLİR.



* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE; ÜCRETSİZ KÜLTÜR

HİZMETİNİN DEVLETİN ANA GÖREVLERİNDEN BİRİDİR.



* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;HALKIN İHTİYACI OLAN

ALTYAPI YATIRIMLARININ TÜMÜ DEVLET TARAFINDAN YAPILIR.



* EN ÜCRA KÖYLERE KADAR OKUL, SAĞLIK OCAĞI, YOL, ELEKTRİK, SU VE

SULAMA HİZMETİNİN , HİÇBİR ÇIKAR GÖZETİLMEKSİZİN YAPILAN BİR

HALKÇILIK İLKESİ UYGULAMASI OLDUĞU BİLİNMELİDİR.


ATATÜRK’ÜN HALKÇILIK İLKESİ

TANIMI :

KİŞİLERİN DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİT OLMASI VE HALKIN DEVLET İÇİN DEĞİL DEVLETİN HALK İÇİN VAROLMASIDIR. KISACA “HALKIN HALK TARAFINDAN, HALK İÇİN İDARESİDİR”
HALKÇILIK İLKESİNİN ESASLARI




* HALKÇILIK İLKESİNDE İNSANLAR DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE

SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİTTİR.

* TOPLUMSAL SINIF KAVRAMININ YERİNE MESLEK GRUPLARININ

VARLIĞINI SAVUNUR.TOPLUMSAL GRUPLARIN ÇATIŞMASINI

DEĞİL,MESLEK GRUPLARI’NIN DAYANIŞMASINI ÖNGÖRÜR.

* YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK DEMOKRASİYE DAYALI CUMHURİYET

REJİMİNİ ÖNGÖRÜR.

* DEVLET;HER TÜRLÜ EYLEM VE İŞLEMDE HALKIN ÇIKARINI GÖZETİR.

* ATATÜRK İNKILAPLARININ HEPSİNİN HALKÇILIK İLKESİ

ÇERÇEVESİNDE, HALKIN YARARLARI GÖZETİLEREK YAPILMIŞTIR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İLKOKULDAN, ÜNİVERSİTEYE

KADAR HALKA ÜCRETSİZ EĞİTİM VE EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ

TANINMIŞTIR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İHTİYACI OLANLARA DEVLET

HASTANELERİNDE ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETLERİ VERİLİR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE; ÜCRETSİZ KÜLTÜR

HİZMETİNİN DEVLETİN ANA GÖREVLERİNDEN BİRİDİR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;HALKIN İHTİYACI OLAN

ALTYAPI YATIRIMLARININ TÜMÜ DEVLET TARAFINDAN YAPILIR.

* EN ÜCRA KÖYLERE KADAR OKUL, SAĞLIK OCAĞI, YOL, ELEKTRİK, SU VE

SULAMA HİZMETİNİN , HİÇBİR ÇIKAR GÖZETİLMEKSİZİN YAPILAN BİR

HALKÇILIK İLKESİ UYGULAMASI OLDUĞU BİLİNMELİDİR.

ATATÜRK’ÜN HALKÇILIK İLKESİ

TANIMI :

KİŞİLERİN DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİT OLMASI VE HALKIN DEVLET İÇİN DEĞİL DEVLETİN HALK İÇİN VAROLMASIDIR. KISACA “HALKIN HALK TARAFINDAN, HALK İÇİN İDARESİDİR”



HALKÇILIK İLKESİNİN ESASLARI


* HALKÇILIK İLKESİNDE İNSANLAR DİL, DİN, MEZHEP, IRK, CİNSİYET VE

SİYASİ GÖRÜŞ FARKI GÖZETİLMEKSİZİN KANUNLAR ÖNÜNDE EŞİTTİR.

* TOPLUMSAL SINIF KAVRAMININ YERİNE MESLEK GRUPLARININ

VARLIĞINI SAVUNUR.TOPLUMSAL GRUPLARIN ÇATIŞMASINI

DEĞİL,MESLEK GRUPLARI’NIN DAYANIŞMASINI ÖNGÖRÜR.

* YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK DEMOKRASİYE DAYALI CUMHURİYET

REJİMİNİ ÖNGÖRÜR.

* DEVLET;HER TÜRLÜ EYLEM VE İŞLEMDE HALKIN ÇIKARINI GÖZETİR.

* ATATÜRK İNKILAPLARININ HEPSİNİN HALKÇILIK İLKESİ

ÇERÇEVESİNDE, HALKIN YARARLARI GÖZETİLEREK YAPILMIŞTIR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İLKOKULDAN, ÜNİVERSİTEYE

KADAR HALKA ÜCRETSİZ EĞİTİM VE EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ

TANINMIŞTIR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;İHTİYACI OLANLARA DEVLET

HASTANELERİNDE ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETLERİ VERİLİR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE; ÜCRETSİZ KÜLTÜR

HİZMETİNİN DEVLETİN ANA GÖREVLERİNDEN BİRİDİR.

* HALKÇILIK İLKESİNE GÖRE ÜLKEMİZDE;HALKIN İHTİYACI OLAN

ALTYAPI YATIRIMLARININ TÜMÜ DEVLET TARAFINDAN YAPILIR.

* EN ÜCRA KÖYLERE KADAR OKUL, SAĞLIK OCAĞI, YOL, ELEKTRİK, SU VE

SULAMA HİZMETİNİN , HİÇBİR ÇIKAR GÖZETİLMEKSİZİN YAPILAN BİR

HALKÇILIK İLKESİ UYGULAMASI OLDUĞU BİLİNMELİDİR.

ATATÜRK’ÜN İNKILAPÇILIK İLKESİ

TANIMI :

“ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ’NE DİNAMİZM KAZANDIRAN İLKEDİR.
TOPLUMUN İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA ÇAĞIN, AKLIN VE BİLİMİN GEREKTİRDİĞİ
YENİLİKLERİN EN KISA ZAMANDA YAPILMASINI SAVUNAN İLKEDİR.”


İNKILAPÇILIK İLKESİNİN ESASLARI

• İNKILAP, DEVLET VE TOPLUM DÜZENİNDEKİ AKSAYAN KURUMLARI

KALDIRARAK YERLERİNE İHTİYACA CEVAP VEREBİLECEK YENİ

KURUMLARIN OLUŞTURULMASI ANLAMINA GELİR.

• BU GÜNKÜ DEMOKRATİK, LAİK VE ÇAĞDAŞ DEVLET VE TOPLUM

YAPISINA ATATÜRK İNKILAPLARI İLE GEÇİLMİŞTİR.

• KÖHNEMİŞ VE GEÇERLİLİĞİNİ YİTİRMİŞ,TOPLUMA YARARDAN ÇOK

ZARAR GETİREN KURUMLARIN KALDIRILIP ATILARAK YERİNE AKLIN
VE BİLİMİN DOĞRULTUSUNDA YENİ KURUMLARIN GETİRİLMESİ

İNKILAPÇILIĞIN EN ÖNEMLİ GEREĞİDİR.

• İNKILABIN DURAĞAN DEĞİL, SÜREKLİ VE DİNAMİK BİR BİÇİMDE

UYGULANMASI GEREKİR.

• DÜNYANIN SÜREKLİ DEĞİŞMEKTE VE BU DEĞİŞEN ŞARTLARA AYAK

UYDURMAK DEVLETİMİZ VE MİLLETİMİZ İÇİN EN ÖNEMLİ

ZORUNLULUKTUR.

• ATATÜRK İNKILAPLARINI ÇAĞIN KOŞULLARINA GÖRE GELİŞTİRMEYİP

AYNI ŞEKİLDE KORUMAK ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ VE

İNKILAPÇILIK İLKESİNE AYKIRIDIR.

• 20 NCİ YÜZYILDA ORTAYA ÇIKAN BÜTÜN İDEOLOJİLERİN

YIKILMASINA RAĞMEN ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN DİMDİK

AYAKTA DURMASI GERÇEĞİ,İNKILAPÇILIK İLKESİNİN DİNAMİK

YAPISINDAN KAYNAKLANMAKTADIR.

• İNKILAPÇILIKİLKESİNE GÖRE;“DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY, DEĞİŞİMİN

KENDİSİDİR”

• İNKILAPÇILIK İLKESİNİN YAŞATILMASI İLE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE

SİSTEMİ VE BU SİSTEMİ OLUŞTURAN ATATÜRK İLKELERİ ÇAĞLAR

DEĞİŞSEDE GEÇERLİLİĞİNİ VE ÖNEMİNİ YİTİRMEYECEKTİR.

Keşke Ulu önder Atatürk biraz daha uzun yaşasaydı,

Saygılarımla, sevgilerimle.