Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: DOĞAL EKONOMİ  (Okunma sayısı 3107 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Haziran 30, 2007, 10:58:15 ös
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

Üretim faaliyeti sonunda ortaya çıkan ürünün, değişim konusu yapılmadan, doğrudan üretime katılanlar arasında paylaşıldığı ekonomik düzendir. Derebeylik düzeninin toprağı işleyen köleleri elde ettikleri ürünün bir kısmını toprak sahibine verir, kalanı da kendi aralarında bölüşürlerdi. Bu toplum düzeninde piyasa ve para yoktur. Dışa da kapalı olan doğal ekonomi düzeninin üç belirleyici özelliği vardır:

Tarıma dayalı bir ekonomik düzendir,
Paranın kullanılmadığı bir düzendir,
Sanayi öncesi bir toplum düzenidir.
Doğal ekonomi kavramıyla doğal düzen (natural order) kavramını karıştırmamak gerekir. "Doğal düzen", 18. yy'ın ortalarında Fizyokratların geliştirdiği düşünce sistemi içinde yer alır. Fizyokratlara göre kaynağını Tanrı'dan alan doğal düzenin işleyişine devlet karışmamalıdır. "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" özdeyişi ilk kez bu iktisatçılar tarafından ortaya atılmıştır.
Akımlar ve Teoriler Dünya Ekonomisi Ekonomistler Genel Kavramlar Teknik Analiz Türkiye Ekonomisi İletişim Anasayfa


Temmuz 20, 2007, 12:04:15 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 3120
  • Cinsiyet: Bay

            YURDUMUZDA  TARIM

Tarım denince akla tarla , bahçe işleri gelir. Topraktan ekme, dikme yoluyla elde edilen ürünlere tarım ürünleri denir. Türkiye arazilerinin 1/3 tarım amaçlı kullanılır. Yurdumuzda çalışan nüfuzun yarısına yakını , tarımla uğraşır. Dolayısıyla tarım, ülkemiz için çok önemli bir geçim kaynağıdır.
Uzun yıllar boyunca ihracatımızın % 80’ den çoğunu tarım ürünleri oluşturmuştur. Son yıllarda bu oran % 25’in altına düşmüştür. Ama bu azalmanın sebebi, sattığımız tarım ürünlerinin azalmış olması değildir. Tam tersine, tarım ürünleri satışımız da artmış, buna karşın sanayi mallarının payı hızla çoğaldığı için, toprak ürünlerinin ikinci plana düşmüştür.
Ülkemiz günümüzde geniş tarım alanları, bol çeşitli ürünleri, yüksek üretim miktarı ve çalışkan çiftçisi ile bütün dünyada kendi kendini besleyebilen, ayrıca dışarıya da ürün satan şanslı ülkelerdendir. Dünyada böyle ülkelerin sayısı çok azdır. Türkiye son yıllarda önemli gelişmeler göstermiş, özellikle son 50- 60 yıl içinde ihtiyaç fazlası ürünler yetiştirmiştir. Cumhuriyetimizin kurulduğu yıllarda Türkiye kendini besleyemez durumda idi. Dışardan tahıl, ekmeklik un, hatta limon alıyordu. Ülkemizde çay, muz, şeker pancarı yetiştirilmiyordu. Ekilen topraklar azdı. Tarım ilkel metotlarla yapılıyordu. Suni gübre, tarım makineleri kullanılmıyordu. Sulu tarım çok sınırlı idi. Verim ve üretim çok düşüktü. Ona rağmen halkın % 80 gibi bir kısmı tarımla uğraşıyordu.
Son yıllarda tarım alanları çok genişledi. Meselâ, 1938’ de ekili ve ve dikili alanlar Türkiye yüzölçümünün %19’u kadar bir yer kaplıyordu. Bu oran günümüzde % 36 olmuştur. Bundan başka bağlar, bahçeler ve sebze yetiştirilen topraklarda da büyük artış oldu. Bu durum tarımın gelişmesine bir etkendir.
Tarımsal gelişmeyi sağlayan başka sebepler de var. Devletin çiftçiye kredi sağlaması, satış ve pazarlama işlerinde faydalı olan büyük kooperatiflerin kurulması, devlet çiftçileri, yol, su, elektrik konusunda köye götürülen hizmetler bu kalkınmada önemli rol oynamıştır. Ayrıca, yapılan barajlarda sulu tarım alanlarının genişlemesi, sana i gübre ve tarım ilaçlarının kullanılması, iyi cins tohumluk dağıtımı da üretimin ve verimin artmasında önemli bir etken olmuştur. Türkiye’mizin bugün dünyanın önemli tarım ülkeleri arasına girmesinin sebepleri bunlardır.
TÜRKİYE TOPRAKLARINDAN YARARLANMA ORANLARI
Ülkemizde tarıma elverişli toprakların tamamından yararlanılmamaktadır. Topraklarımızdan yararlanma oranı daha çok iklim ve yer şekilleri özelliklerine bağlıdır. Ülkemizde yüksek dağlık kesimler geniş olan dağlar. Dik yamaçlar çoktur. Buralarda topraktan faydalanma çok kısıtlıdır. Buna göre ülkemiz arazisinin % 36’sı orman ve % 60’sı diğer alanlar (yerleşim birimleri, tarıma elverişsiz çıplak kayalıklar gibi ) dır.
Tarımdaki makineleşmenin etkisiyle çayır ve otlakların alanı daralırken, tarım alanlarımız genişlemektedir
BÖLGE YÜZÖLÇÜMÜNE GÖRE EKİLİ DİKİLİ ALANLARIN ORANLARI
1.Marmara Bölgesi : % 30
2.İç Anadolu Bölgesi : % 27
3.Ege Bölgesi : % 24
4.G. Doğu Anadolu Bölgesi : % 20
5.Akdeniz Bölgesi : % 18
6.Karadeniz Bölgesi : % 16
7.Doğu Anadolu Bölgesi : % 10
TÜRKİYE’ DE TARIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1) SULAMA : Her bitkinin suya ihtiyacı vardır. Toprak, bitkisine göre uygun zamanlarda ve yeterince sulanmalıdır. Sulanmayınca topraktan yeterli ürün alınamaz.
Türkiye tarımında en büyük sorun sulama sorunudur. Tarımda sulama ihtiyacına en fazla olduğu bölgemiz G.Doğu Anadolu Bölgesi iken, bu sorunun en az olduğu bölgemiz ise Karadeniz Bölgesidir. Ülkemizde önemli barajlar yapılmıştır.Bunların sayısı daha da çoğaltılmalıdır.
Sulama Sorunu Çözüldüğünde;
•Üretim artar.
•Nadas olayı ortadan kalkar.
•Tarımda iklime bağlılık büyük oranda azalır.
•Üretimde süreklilik sağlanır.
•Üretim dalgalanmaları önlenir.
•Yılda birden fazla ürün alınabilir. Bu konuda en şanslı Bölgemiz Akdeniz, en şanssız bölgemiz Doğu Anadolu’ dur.
•Daha fazla sebze tarımı yapılmayan yerde bu artar.
•Tarımda ürün çeşitliliği artar.
•Köyden kente göçler azalır.
2)GÜBRELEME : Gübreleme, eksik olan besin Maddelerini toprağa verme işidir. Tarım da sulama sorunu çözüldükten sonra üretimi daha da artırmak için gübre kullanımı arttırılmalıdır. Toprak için en faydalısı doğal gübredir. Ancak bu yeterli olmadığı için sun’ î gübre kullanılır. Ülkemizde üretimi az olduğu için çeşitli ülkelerden gübre ithal ederiz.
3) TOHUM ISLAHI: Tarımsal üretimde kaliteli tohumun kullanılması çok önemlidir. Sulama ve gübre sorunu çözüldükten sonra verimi daha da arttırmak için kaliteli tohum kullanılmalıdır. Türkiye’de kaliteli tohum üretme konusunda devlet üretme çiftlikleri ve tohum ıslah istasyonları çalışmalar yapmaktadır.
4) MAKİNA KULLANIMI: Makine kullanımı tarımda ürünü artırmanın önemli unsurlarından biridir. Son zamanlarda tarım makineleri hızla çoğalmıştır. Buna bağlı olarak da tarım üretimimiz artmıştır.
Tarım yurdumuzda gelişebilmesi için ayrıca zirai mücadele yapılmalı, toprak bakımı, toprak analizi, çiftçiyi destekleme gibi unsurlar rol oynar. Çiftçi eğitilmeli ve kredi desteği sağlanmalıdır.
DESTEKLEME ALIMI VE PAZAR: Çiftçinin elverişsiz piyasa şartlarından olumsuz etkilenmemesi için devlet bazı ürünlerde destekleme alımı yapmaktadır.
Destekleme alımı: Devletin çiftçinin malını belirli bir taban fiyat üzerinden alması olayıdır.
Destekleme alım yapılan ürünler:Pamuk, Tütün, Ş. Pancarı, Buğday, Çay, Fındık, K. Üzüm, K. İncir, K. Kayısı, Haşhaş gibi dayanıklı ve sanayiye dayalı ürünlerdir.
Destekleme alımı yapılan ürünlerin üretiminde dalgalanmalar az olur ve fiyatı sürekli artar.
TARIM ÜRÜNLERİ
TAHILLAR: Buğday: Tahıl ekim alanının %73’ini oluşturur. Buğday halkın temel besin maddesi ola ekmeğin ham maddesi olduğu için, ülkemizde çok önemli bir bitkidir. Buğday, yetime döneminde yağış ister Olgunlaşma ve hasat döneminde kuraklık ister. Dolayısıyla Karadeniz’de yetişmez. Doğu Anadolu’nun yüksek erlerinde de tarımı yapılmaz. Üretimin en fazla olduğu bölgemiz İç Anadolu %31)dur. İl olarak ise Konya, Ankara, Adana’dır.
Arpa: Buğdaydan sonra tahıllar içinde ikinci sıradır. En fazla hayvan yemi ve biranın ham maddesi olarak kullanılır. En çok İç Anadolu ve G. Doğu Anadolu da ekilir.
Mısır: Sıcak ve nemli iklim bölgelerinin bitkisidir. Yaz bitkisi olduğu için yaz yağışları önemlidir. Yağışların yeterli olmadığı yerlerde sulamalı olarak yetişir. Karadeniz Bölgesi halkının temel besin maddesidir. Ekim alanları yaygındır. En çok Akdeniz Bölgesi’nde üretimi yapılır.
Pirinç: Çeltik bitkisinden elde edilir. Çeltik hem ülkemizde hem de dünyada önemli bir kültür bitkisidir. Çeltiğin tarımı su içinde yapılır. En uygun tarım bölgeleri, aKarsu boylarındaki düzlükler ile sulak ovalardır.Çukurova’nın aşağı kesiminde, Amik Ovası, Meriç deltası, Çarşamba ve Bafra ovaları çeltik tarımı için uygundur.
Çavdar ve Yulaf: Kıraç topraklarda yetişe bilir. Yulaf serin ve nemli bölgelerde de yetişebilir. En fazla üretimi yapıldığı yer İç Anadolu’dur.
BAKLAGİLLER
Mercimek: Kuraklığa dayanır. En çok G. Doğu Anadolu’da yetiştirilir (kırmızı mercimek). İkinci sırada yeşil mercimek üretimiyle İç Anadolu’dur.
Fasulye: Sulanabilen her yerde yetişebilir.
SANAYİ BİTKİLERİ
Tütün: Tütün üretiminde Türkiye dünya piyasasında tanınmış bir ülkedir. İhraç
ürünlerimiz arasındadır. Her bölgede yetiştirilebilir. Ancak üretimi devlet tarafından sınırlandırılmıştır. Üretim sırası 1.Ege Bölgesi (Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Uşak çevresi); 2.G. Doğu Anadolu; 3. Karadeniz Bölgesidir.
Şeker Pancarı: Yurdumuzda tarımı 1925’te Uşak’ta başlamıştır. Ülke ekonomisi için önemlidir.Suyundan şeker posasından hayvan yemi yapılır. Ilıman iklimde yetişir. Ülkemizde geniş bir alanda üretimi yapılır. Ancak kıyı bölgelerimizde daha fazla gelir getiren ürünler üretildiği için tarımı yapılmaz.
Pamuk: Önemli ihraç ürünlerimizdendir. Pamuklu dokuma sanayinin önemli ham maddesidir. Alüvyol toprakları sever, ayrıca sıcaklığa ihtiyacı vardır. Yetişme döneminde bol su, hasat zamanında yağışsız hava ister. Üretimin büyük bir kısmı Ege bölgesi ile Akdeniz Bölgesi’nde yetişir. Özellikle Çukurova, Ceyhan ovası ile Antalya Bölümü kıyı kesiminde yetiştirilir. Iğdır Ovası ve G. Doğu Anadolu’da da pamuk üretilir. Ülkemiz, dünyanın sayılı pamuk üreticilerindendir.
Çay: Tropikal iklim bitkisindendir. Sıcaklık, bol yağış isten ve nemli hava isteyen bir Ağaç çıktır. Yurdumuzda çaya uygun en iyi yetiştirme şartları D. Karadeniz Bölümü’dür. Rize başta olmak üzere Ordu’dan Gürcistan sınırına kadar olan kıyı kesiminde tarımı yapılıyor. Çay üretimi son yıllarda 140-150 bin ton arasında değişmiştir.İhtiyaç fazlası ihraç edilir.
Diğer Sanayi Bitkileri: Haşhaş da Sanayi bitkisidir. Orta Anadolu Bölgesi ve İç Batı Anadolu’nun güneyinde yetiştirilir. İlaç yapılır. Kenevir, Kastamonu ve çevresinde; Susam, anason, yer Fıstığı Akdeniz Bölgesi’nde, gül Göller yöresinde ayçiçeği, Trakya ve Güney Marmara’da üretimi yapılmaktadır.
SEBZECİLİK
Sebzeler çok fazla su ister. Yurdumuzda en fazla Akdeniz Bölgesi’nde üretimi yapılır. Akdeniz Bölgesi’nde turfanda sebzecilik çok gelişmiştir ve büyük gelir sağlar. Seracılık günden güne yaygınlaşan önemli bir faaliyettir. Ülkemizin sebze üretiminin ¼ kadarı Akdeniz’de üretilir.
Sebze ürünleri arasındaki diğer ürünler: Bakla (daha çok batı bölgelerimizde). Fasulye (en fazla Orta Karadeniz’de), nohut (Orta Anadolu), kırmızı mercimek (G. Doğu), patates başta Orta Anadolu olmak üzere yurdun her bölümünde yetişir.
MEYVECİLİK
Üzüm: Yurdumuz, asmanı ana vatanıdır. Üzüm, en çok üretilen ve tüketilen meyvelerden biridir. Kışın -40C’ye kadar dayanır. Üretimde başta Ege Bölgesi (Manisa,İzmir, Denizli) gelir. 2. G. Doğu Anadolu Bölgesidir. 3. İç Anadolu’dur. Dünya kuru üzüm üretiminde birinciyiz ve ihracat yapmaktayız.
Elma: Yetiştirme alanı bakımından ikinci sıradadır. Bütün Bölgelerimizde tarımı yapılabilir. Niğde, Nevşehir, Amasya, Tokat, Kastamonu, Bursa, Burdur, Isparta, Antalya, önemli üretim merkezleridir.
İncir: Akdeniz iklim bitkisidir.En fazla Ege Bölgesinde gelişmiştir. (başta Aydın gelir).Üretimin %80’i bu bölgeden karşılanır. Ayrıca Akdeniz, G. Marmara, G. Doğu Anadolu, Karadeniz kıyılarında da tarımı yapılır. Dünya kuru incir üretiminde ilk sırada yer alıyoruz.
Fındık: Anavatanı Türkiye’dir. En iyi yetişme şartları Karadeniz iklim bölgesidir. Üretimin %40’ı bu bölgeden sağlanır. Ayrıca Sakarya çevresinde tarımı yapılır.Türkiye dünya fındık üretim ve ihracatında birinci sıradadır.
Antep Fıstığı: G. Doğu Anadolu’da en iyi şekilde yetişir. Başta G. Antep ve Ş. Urfa gelir. Ayrıca Akdeniz ve Ege bölgelerinde çitlembik ağaçlarının aşılanması ile de üretilebilir. Önemli ihraç ürünümüzdür.
Turunçgiller (Narenciye): (Portakal, Mandalina, Limon, Greyfut, Turunç)
Tropikal iklim bitkisidir. En çok Akdeniz bölgesi’nde üretilir(%88). Antalya başta olmak üzere bütün Akdeniz kıyılarında tarımı yapılır. Ege Bölgesi’nde İzmir’e kadar kıyı kesiminde, G. Marmara’nın bir kısmında, O. Karadeniz de Rize çevresinde ve G. Doğu Anadolu’nun batısında tarımı yapılmaktadır.
Muz: Tropikal iklim bitkisidir. Yurdumuzda Akdeniz kıyılarında tarımı yapılabilmektedir. Bu gün Antalya- Gazipaşa- Anamur ilçelerinde gelişmiştir.
Kayısı: Bütün bölgelerimizde üretilebilir. En fazla tarımı Orta Anadolu’da Malatya, Elazığ çevresinde gelişmiştir.
Badem: Kıraç arazide yetişebilir. Bütün Bölgelerimizde tarımı yapılabilmektedir. En çok İç Anadolu’da Niğde, Nevşehir çevresinde gelişmiştir.
İTHAL ETTİĞİMİZ TARIM ÜRÜNLERİ:
Pirinç, Kahve, Kakao, Muz, Kivi, Ananas, Hindistan Cevizi, Hurmadır.
ÖNEMLİ İHRACAT ÜRÜNLERİMİZ:
Fındık, Antep fıstığı, Pamuk, Tütün, K. Üzüm, K, İncir, K. Kayısı, Haşhaş gibi



 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
3397 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 09, 2007, 01:19:30 öö
Gönderen: shemuel
3 Yanıt
4001 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 27, 2009, 02:51:27 öö
Gönderen: Makbenah
1 Yanıt
3685 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2009, 06:27:06 ös
Gönderen: Lux_e_Tenebris
1 Yanıt
2969 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 11, 2010, 03:23:56 ös
Gönderen: Prenses Isabella
44 Yanıt
28075 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 30, 2011, 07:20:43 ös
Gönderen: Masor1976
0 Yanıt
1671 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 17, 2012, 02:51:12 öö
Gönderen: scherif
41 Yanıt
11106 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2015, 08:52:44 ös
Gönderen: hypatia