Masonlar.org - Harici Forumu
Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: Risus - Haziran 11, 2015, 08:54:04 öö
-
Merhabalar. Operatif masonluğa baktığım, incelediğim zaman bir ''imtiyaz'' görmekteyim. Bu imtiyaz, döneminin Vatikan'ı tarafından sağlanmış, meslek birliği ve meslek sırları bulunan, meslekten olmayanları kim olursa olsun aralarına almama hakkı bulunan ve çalışmalarında bir nevi gizli ve bağımsız olan, kendisi üzerinde bir otorite tanımayan (bağlılık ve karar yapısında otorite tanımayan demek istiyorum yanlış anlaşılmasın.) yapıyı görmekteyim. Ki nitekim devlet baskısından bunalan ve bu imtiyazdan faydalanmak isteyen, döneminin birçok entelektüel ismi masonluğa katılmıştır.
Peki spekülatif masonlukta bu imtiyazı sağlayan nedir? veya bu imtiyazın devam ettiğini söyleyebilir miyiz? Belkide sorum, masonlar için cevaplanması uygun olmayan bir sorudur. Bilemem. Eğer öyleyse hayhay der geçerim.
Saygı ve sevgilerimle
-
Günümüzde böyle bir imtiyaz, kişinin kendi ahlâki, davranışsal ve bilgi yönlü gelişiminden başka bir şey değildir. Tabi bu hususlar sadece bunları almak isteyen ve bu yolda çaba gösterenler için geçerlidir. Bir de kendisi gibi düşünen, ortak merak alanları olan kişilerin aralarında dostluk geliştirmeleri imtiyazı vardır. Operatif masonlukta, iş yaparak gelir elde etme motivasyonu da vardı, oysa Spekületif Masonlukta böyle bir şey yok. Başka da bir imtiyaz yoktur. Türk masonluğuna baktığımızda ise, bırakın devlet baskısından kurtulmayı, 1980'lerden beri Masonluğa giren kişi üzerinde devlet dolaylı bir baskı kurmaktadır. Memurlar/askerler artık çalıştıkları yerden çekindikleri için üye olamamaktadırlar. Birçoğu üye olmak istese de, kamu bürokratik hiyerarşisi içinde, üyeliğinden cümle alem haberdar olacağı için geri adım atmaktadır.
Üye olmayanları kim olursa olsun aralarına almama hakkının bulunması ve çalışmalarda bir nevi gizli ve bağımsız olma ise bir imtiyaz değildir. Bu tür hususlar, herhangi bir şirketin yönetim kurulu, herhangi bir derneğin toplantısı, hatta sıkı-fıkı bir arkadaş grubu için bile geçerli olabilir. Örneğin siz bu forumun yönetim modüllerine ulaşıp, içeriği okuyabiliyor musunuz? Hayır. Demek ki bu tür imtiyazlar yaşantımızdaki her oluşum için geçerli olabilir.
-
Günümüzde böyle bir imtiyaz, kişinin kendi ahlâki, davranışsal ve bilgi yönlü gelişiminden başka bir şey değildir. Tabi bu hususlar sadece bunları almak isteyen ve bu yolda çaba gösterenler için geçerlidir. Bir de kendisi gibi düşünen, ortak merak alanları olan kişilerin aralarında dostluk geliştirmeleri imtiyazı vardır. Operatif masonlukta, iş yaparak gelir elde etme motivasyonu da vardı, oysa Spekületif Masonlukta böyle bir şey yok. Başka da bir imtiyaz yoktur. Türk masonluğuna baktığımızda ise, bırakın devlet baskısından kurtulmayı, 1980'lerden beri Masonluğa giren kişi üzerinde devlet dolaylı bir baskı kurmaktadır. Memurlar/askerler artık çalıştıkları yerden çekindikleri için üye olamamaktadırlar. Birçoğu üye olmak istese de, kamu bürokratik hiyerarşisi içinde, üyeliğinden cümle alem haberdar olacağı için geri adım atmaktadır.
Üye olmayanları kim olursa olsun aralarına almama hakkının bulunması ve çalışmalarda bir nevi gizli ve bağımsız olma ise bir imtiyaz değildir. Bu tür hususlar, herhangi bir şirketin yönetim kurulu, herhangi bir derneğin toplantısı, hatta sıkı-fıkı bir arkadaş grubu için bile geçerli olabilir. Örneğin siz bu forumun yönetim modüllerine ulaşıp, içeriği okuyabiliyor musunuz? Hayır. Demek ki bu tür imtiyazlar yaşantımızdaki her oluşum için geçerli olabilir.
Öncelikle cevap için teşekkür ederim. Operatif Masonluktaki imtiyazdan kastım, dönemin devlet yapısı ve masonluğa tanıdığı (belkide yanlış düşünüyorumdur) ayrıcalıktır. Zira o dönem masonlar, oldukça gelişmiş teknolojiye sahip ve özel inşaatları yapan işçilerdi. Bu yüzden günümüz şirket ve yönetim benzetmesinden öte, o dönem bir tık fazla ayrıcalığa sahip olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncemi ise dönemin entelektüel isimlerin çoğunluğunun, özellikle masonluğa katılma arzusuyla destekliyorum.
Elbette söylediğiniz gibi dönemimizde bu imtiyaz, kardeş ilişkisinden öteye gitmemektedir. Yani birbirine sevdiği, kardeşi olduğu, aynı meslek birliğinden olduğu için birbirini destekleyen kişilerin imtiyazı nasılsa, günümüz Türkiye'sindeki masonluk imtiyazı da sanırım böyledir.
-
Öncelikle cevap için teşekkür ederim. Operatif Masonluktaki imtiyazdan kastım, dönemin devlet yapısı ve masonluğa tanıdığı (belkide yanlış düşünüyorumdur) ayrıcalıktır. Zira o dönem masonlar, oldukça gelişmiş teknolojiye sahip ve özel inşaatları yapan işçilerdi.
Yani Vatikan o dönemde operatif masonlara AR-GE desteği vermiş. :) Bu çok ilginç... Bir araştırma konusu bile olabilir.
Aynı şey serbest piyasa koşulları içerisinde şimdi de yapılıyor. Devlet, bilim-teknoloji-inovasyon politikaları çerçevesinde, çeşitli kamu/özel kurumlara veya belirlediği sektörlere teşvik veriyor, vergi indirimi sağlayabiliyor, vb... Teknokentler bu nedenle var. Tabi bunların masonlukla bir ilgisi yok.
-
Öncelikle cevap için teşekkür ederim. Operatif Masonluktaki imtiyazdan kastım, dönemin devlet yapısı ve masonluğa tanıdığı (belkide yanlış düşünüyorumdur) ayrıcalıktır. Zira o dönem masonlar, oldukça gelişmiş teknolojiye sahip ve özel inşaatları yapan işçilerdi.
Yani Vatikan o dönemde operatif masonlara AR-GE desteği vermiş. :) Bu çok ilginç... Bir araştırma konusu bile olabilir.
Aynı şey serbest piyasa koşulları içerisinde şimdi de yapılıyor. Devlet, bilim-teknoloji-inovasyon politikaları çerçevesinde, çeşitli kamu/özel kurumlara veya belirlediği sektörlere teşvik veriyor, vergi indirimi sağlayabiliyor, vb... Teknokentler bu nedenle var. Tabi bunların masonlukla bir ilgisi yok.
Peki sizce ülkemizin sosyokültürel yapısını da göz önünde bulundurursak, masonluk kabuğundan çıkabilecek midir? Kabuktan kastım halk, devlet ve azınlık baskısından dolayı yaşanan bir içe kapalılıktır. Siz de taktir edersiniz ki ülkemizde masonluk ve masonlara karşı büyük ön yargılar ve baskı vardır. Kartal'daki bombalı saldırı, Mavi Marmara olayından sonra loca önünde yapılan eylem ve bırakılan çelenkler, toplumumuzun ''henüz'' masonluğu tanımaya hazır olmadığını göstermiyor mu?
Yani ülkemizdeki masonluk, açık açık teknolojik ve bilimsel çalışmalar yapacağı, bir masonun gururla, çekinmeden ve can güvenliği tehdit altında olmadan mason unvanını taşıyabileceği, devlet desteği alacağı bir noktaya gelebilecek mi? Toplumumuz bu farkındalığa ulaşabilecek mi?
-
Yani ülkemizdeki masonluk, açık açık teknolojik ve bilimsel çalışmalar yapacağı, bir masonun gururla, çekinmeden ve can güvenliği tehdit altında olmadan mason unvanını taşıyabileceği, devlet desteği alacağı bir noktaya gelebilecek mi? Toplumumuz bu farkındalığa ulaşabilecek mi?
1. Hiçbir ülkede Masonluk teknolojik ve bilimsel çalışmalar yapmaz. Masonluk bir bilim topluluğu değildir.
2. Devlet desteği derken sanırım manevi desteği kastediyorsunuz. Maddi destek söz konusu olamaz. Masonluk sadece kendi üyelerinin katkılarıyla gelirini sağlar.
3. Toplumsal farkındalık için bana göre biraz dışa açılım, kendini daha iyi anlatma, vb. çalışmalar gerekmektedir. Bu çalışmalarda son yıllarda bir artış gözlemlemekteyim (HKEMBL için konuşuyorum). Örneğin şu tür organizasyonlar bu yönde atılmış doğru adımlardır: http://www.backtoanatolia.org/ (http://www.backtoanatolia.org/) Bu forumu da bu misyonun gerçekleştirilmesinde önemli bir faktör olarak görüyorum. Aksi takdirde vakit ayırıp bu forumda yazmazdım. Buna rağmen Türkiye'de masonluğun 1980 öncesinde olduğu konuma geri dönüşünün içinde bulunduğumuz şartlar altında zor olacağını düşünüyorum. Çünkü özellikle son 10 yıldır çok büyük bir karalama kampanyası yürürlüğe alınmış durumda. Ülkede olumsuz olarak gözlemlenen ne varsa masonluğa bağlanmaya çalışılıyor. Şimdi de bir "üst akıl" hikayesi çıkmış gidiyor.
-
Yani ülkemizdeki masonluk, açık açık teknolojik ve bilimsel çalışmalar yapacağı, bir masonun gururla, çekinmeden ve can güvenliği tehdit altında olmadan mason unvanını taşıyabileceği, devlet desteği alacağı bir noktaya gelebilecek mi? Toplumumuz bu farkındalığa ulaşabilecek mi?
1. Hiçbir ülkede Masonluk teknolojik ve bilimsel çalışmalar yapmaz. Masonluk bir bilim topluluğu değildir.
2. Devlet desteği derken sanırım manevi desteği kastediyorsunuz. Maddi destek söz konusu olamaz. Masonluk sadece kendi üyelerinin katkılarıyla gelirini sağlar.
3. Toplumsal farkındalık için bana göre biraz dışa açılım, kendini daha iyi anlatma, vb. çalışmalar gerekmektedir. Bu çalışmalarda son yıllarda bir artış gözlemlemekteyim (HKEMBL için konuşuyorum). Örneğin şu tür organizasyonlar bu yönde atılmış doğru adımlardır: [url]http://www.backtoanatolia.org/[/url] ([url]http://www.backtoanatolia.org/[/url]) Bu forumu da bu misyonun gerçekleştirilmesinde önemli bir faktör olarak görüyorum. Aksi takdirde vakit ayırıp bu forumda yazmazdım. Buna rağmen Türkiye'de masonluğun 1980 öncesinde olduğu konuma geri dönüşünün içinde bulunduğumuz şartlar altında zor olacağını düşünüyorum. Çünkü özellikle son 10 yıldır çok büyük bir karalama kampanyası yürürlüğe alınmış durumda. Ülkede olumsuz olarak gözlemlenen ne varsa masonluğa bağlanmaya çalışılıyor. Şimdi de bir "üst akıl" hikayesi çıkmış gidiyor.
Sanırım ilk sorumu masonluk değil de masonlar olarak sormam daha doğru olurdu. (Genelleme kastetmiyorum.) Elbette manevi destek. Yani devletin/devletlerin masonluk ve diğer kurumlar adına belkide yaptığı en büyük yanlışlardan birisi ''dışlama'' politikasını izlemesidir. Aksine dışlamak yerine daha çok savunmalı ve destek olmalıdır.
Bilmukabele. Teşekkürler.
-
Sayın Spock'un örnek olarak vermiş olduğu organizasyon harici konuşmacı ve dinleyicilerin bulunduğu güzel bir organizasyon. Düzenleyen isimlerden bazılarını tanıdığım için söylüyorum.Ben bazı nedenlerden dolayı,çok istememe rağmen katılamamıştım..
Asıl gelmek istediğim nokta ise bu tür faaliyetlerin haricilere ulaştırılması,haricilerin bu tür organizasyonlardan haberdar olması.Bu konuda nasıl bir yol alınır acaba ?
-
Sayın Spock'un örnek olarak vermiş olduğu organizasyon harici konuşmacı ve dinleyicilerin bulunduğu güzel bir organizasyon. Düzenleyen isimlerden bazılarını tanıdığım için söylüyorum.Ben bazı nedenlerden dolayı,çok istememe rağmen katılamamıştım..
Asıl gelmek istediğim nokta ise bu tür faaliyetlerin haricilere ulaştırılması,haricilerin bu tür organizasyonlardan haberdar olması.Bu konuda nasıl bir yol alınır acaba ?
Organizasyonu ben de inceledim ve çok beğendim. Doğrusu katılmayı isterdim. Haricilere ulaştırılması güzel olur ancak seçici olmak belkide daha doğru olacaktır. Yani genel bir duyuruyla haricilere yaymak, oradaki masonların can güvenliğini tehdit edeceği için, en azından bir dönem, sadece mason çevrelerindeki, tanıdık haricilere ulaştırmak daha doğru olur diye düşünüyorum. Tabi doğru kararı verecek olan masonlardır.
-
Organizasyonu ben de inceledim ve çok beğendim. Doğrusu katılmayı isterdim. Haricilere ulaştırılması güzel olur ancak seçici olmak belkide daha doğru olacaktır. Yani genel bir duyuruyla haricilere yaymak, oradaki masonların can güvenliğini tehdit edeceği için, en azından bir dönem, sadece mason çevrelerindeki, tanıdık haricilere ulaştırmak daha doğru olur diye düşünüyorum. Tabi doğru kararı verecek olan masonlardır.
Zaten Sn. Risus'un önerdiği şekilde yapılmıştır.