Masonlar.org - Harici Forumu

Masonluk Bilgidir. Bilimdir. Ilimdir. => Mimarlık - Mühendislik => Konuyu başlatan: Genius Loci - Şubat 07, 2011, 07:18:07 ös

Başlık: Mihrimah Sultan Camileri
Gönderen: Genius Loci - Şubat 07, 2011, 07:18:07 ös
Mimarlık aşkla birleşince...




Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki
kişi onunla evlenmek ister. Mihrimah, yani Mihr-Mah, Farsca'da "Güneş ve Ay"
anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem
Paşa, diğeri ise Mimar Sinan'dır.

Padişah kızını Rüstem Paşa'ya verir.

Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan'a deliler gibi
aşıktır! Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, olanca güzelliğiyle
sanatına yansıtmıştır.
Üsküdar'a, Saray'ın isteğiyle elbet, 1540 yılında Mihrimah Sultan Camii'nin
temelini atar ve 1548'de bitirir. Camiyi yaparken, eserine sanki "etekleri
yerleri süpüren bir kadının" dış çizgilerini verir.

Derken, ilk kez padişah fermanı olmaksızın, Edirnekapı'da, pek kimselerin
uğramadığı ıssız ama İstanbul'un en yüksek tepelerinden birine, ikinci bir
eser yapmaya koyulur Mihrimah Sultan'a. Cami küçücüktür. Minaresi otuz sekiz
metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse yüz 61 pencere, camiin iç
güzeliğini aydınlatır. İçerdeki sarkıtlar ve minare kenarlarındaki işlemeler
Mihrimah Sultan'ın topuklarını döven saçlarını anımsatır insana. İşte, aşka
adanmış iki eser.

Şimdi, gidin Edirnekapı ve Üsküdar'daki camileri aynı anda görebileceğiniz
bi yer seçin. Ve 21 Mart'ta, yani geceyle gündüzün eşit olduğu günde
seyreyleyin. Unutmadan, 21 Mart Mihrimah Sultan'ın doğum günüdür.

Göreceğiniz manzaraysa şudur :
Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından tepsi gibi kıpkırmızı güneş
batarken, Üsküdar'daki camiin ardından ay doğar! Mihrü Mah eşittir Güneş ve
Ay. Bu nasıl akıllara ziyan bir hesaplamadır; nasıl bir güzellik
anlayışıdır?



Yanlış anımsamıyorsam Sunay Akın'ın anlatımidir.

Saygılarımla.
Başlık: Ynt: Mihrimah Sultan Camileri
Gönderen: M1TO - Şubat 07, 2011, 07:23:09 ös
Sayın SkullG
Yazı ayrı güzel, bir de Mimar Sinan'a hayransanız daha bir içten okuyorsunuz.

Saygılarımla
Başlık: Ynt: Mihrimah Sultan Camileri
Gönderen: Barbaros - Şubat 09, 2011, 01:23:45 öö
Felsefe, sanat, duygu topluluğunun, bir arada olduğu ihtişam karşısında yorum yapmak sizcede çok güç değil mi?
Başlık: Ynt: Mihrimah Sultan Camileri
Gönderen: Cornelius - Şubat 10, 2011, 11:46:40 öö
Bu hikayeye daha önce de birkaç yerde rastlamıştım. Öncelikle söylemek isterim ki doğruluğu pek mümkün olmayan bir hikayedir.

Mihrimah Sultan, bu iki cami ve külliyeyi Mimar Sinan'a yaptırmıştır. Kendisi zaten Osmanlı Sadrazamı Rüstem Paşa ile evlidir ve annesi Hürrem Sultan gibi politika ile dahi ilgilenen aktif bir kişiymiş. Böyle bir aşk hikayesi o dönem, o konumdaki insanlar için pek söz konusu değildir takdir edersiniz ki..

İstanbul'da Mimari isimli dersimizin hocası Hasan Kuruyazıcı ile biz de bu camileri gidip incelemiştik. Bir kişinin sorması üzerine kendisi de bu hikayeyi son birkaç yıldır duyduğunu ve 50 yıldır İstanbul'u ve tarihi yapılarını inceleyen birisi olarak daha önce hiçbir kaynakta böyle birşeye rastlamadığını, bu hikayenin "uydurma" olduğunu ve Mimar Sinan'a yakışmadığını söylemişti..

Sevgilerimle..
Başlık: Ynt: Mihrimah Sultan Camileri
Gönderen: Genius Loci - Şubat 10, 2011, 01:39:30 ös
Efsaneler dediler gerçeklerdeki yalanlar ve yalanlardaki gerçeklerdir.

Geçen bir Kardeşime ben de benzeri bir şey söyledim. Üstadım dedim bunlar şehir efsanesi. Olabilir dedi. Ama burada her şey bir semboldür. Sen bu sembolden kendi payına bir şey yontup çıkarabildin mi ona bak. Yoksa gerçek olup olmadığı mimari tarihiyle ilgilenenlerin işi.

Ben bu anlatıma o gözle bakmaya çalışıyorum. Herkese öyle öneririm. Yoksa gerçekliği elbetteki tartışılır. Koca Sinan ne diye Mihrimah Sultana aşkından debelensin o kadar.

Sevgi ve Saygılarımla
Başlık: Ynt: Mihrimah Sultan Camileri
Gönderen: Mustafa Kemal - Şubat 10, 2011, 03:49:55 ös
Yazan Sunay Akın,

Bütün hikayelerini büyük bir keyifle, ama her seferinde "yok artık, bu anlattığı doğru olamaz" diyerek okurum. Meddahlığın çağımıza uzanan mükemmel bir yorumcusu bence Sunay Akın. Bütün kitapları İş Bankası Yayınlarında tekrar basıldı. Ne tarih ne de belgesel yazıyor. Okurken bunu unutmamak lazım, kimi zaman hatırlamak zorlaşsa da...

Bir bardak çay, veya buz gibi bir bira eşliğinde, arkama yaslanıp okumaktan keyif aldığım, her zamanki ifademden sıyrılıp gülümseyebildiğim bir yazar. Arada kitabı yana koyup, uzun uzun manzaraya baktığım, düşünmeyi unutmaya başladığım hisleri hatırlatan... Eğer sembollerle düşünmeye alışıksanız, satırları arasında sembollerle kovalamaca oynadığınız bir anlatımı var. Ben seviyorum.

"Yalan olsa da duymak hoşuma gidiyor" der ya bazen insan, bir sevgi kelimesi bulabilmek için, öyle işte. Yalan olsa da okumak hoşuma gidiyor.

Sevgilerimle.
Başlık: Ynt: Mihrimah Sultan Camileri
Gönderen: Mustafa Kemal - Mart 25, 2011, 01:47:46 ös
Bugün Murat Bardakçı'nın yazısında bu hikayeye değiniliyor. Bardakçı'ya göre hikaye doğru değilmiş. Aslında ne farkeder, doğru olmasa da güzel :)

Saygılarımla.