Bu konuyla ilgili düşüncelerimi madde madde yazacağım zira arkaplanı epey geniş bir konu ve bu sebepten çok dallanıp budaklanmaya müsait.
1-) Hiç bir kuvvetin demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğu iddia edilen Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanını asıp da ülkenin itibarını iki paralık etmesine hakkı olmamalıdır.
2-) 1960 darbesi öncesi seçimler her ne kadar demokratik gözükse de iki partili bu dönemde sadece CHP'yi geride bırakarak tek başına iktidar olan DP'nin 10 senelik saltanatı o kadar da demokratik değildir. Karşı taraf ne kadar oy alırsa alsın her zaman sadece daha fazla oy aldıkları için iktidar onlara kalmıştır.
3-) "Ben odunu bile mebus seçtiririm" sözü bazılarına göre kendine güven, halktan olma olarak anlaşılabilir ama bana ülkenin siyasetine yapılmış bir terbiyesizlik gibi gelir daha çok.
4-) Malatya'dan CHP'nin birinci çıkmasından sonra bir şehrin cezalandırılıp, ikiye bölünmesini doğru bulanlar olabilir, yönetimde çabukluğa sebep olduğunu savunabilirler. O halde Kırşehir ilimizin ilçe statüsüne düşürülüşüne ne cevap bulunabilir?
5-) 6-7 Eylül olaylarında Atatürk'ün evinin bombalandığı haberi Demokrat Parti tarafından yayılmış ve olaylara iştirak eden halk şaşılası bir organizasyonla yağma eylemlerini gerçekleştirmiştir.
6-) A.B.D.'den alınan Marshall Yardımı sayesinde kısa bir süre hareketlenen Türk ekonomisi, akabinde hızlı bir çöküş yaşamıştır. Türk Lirası, A.B.D. Doları önünde 3 kat değer kaybetmiştir.
7-) İsmen Demokrat olan bu Parti, cismen hiç de demokrat olmadığını Tahkikat Komisyonlarını kurarak göstermiştir. Bu komisyonlar en üst merciydi; yargısal, askeri ve sivil hiç bir merci tarafından denetlenmiyordu. Amaç CHP'yi fesh etmekti. İşte İsmet İnönü "sizi artık ben bile kurtaramam" lafını bu komisyonların açılması üzerine söylemiştir.
8-) Tahkikat Komisyonları üzerine öğrenci ayaklanmaları başlamış ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar bu ayaklanmalardan birinde askere ateş açın emri vermiştir. Fakat öğrenciler askerleri omuzlarına almışlar ve ateş açılmamıştır. Bu gösterilerde yer alan üniversite hocaları için Adnan Menderes o meşhur lafını söylemiştir; "kara cübbeliler"
9-) DP'den çok daha uzun süre iktidarı elinde bulunduran CHP'nin sonradan çok canını yakacak olan bu anti demokratik seçim sistemini değiştirmeye tenezzül etmemesi çok büyük bir hatadır. Zira DP 1950 seçimlerinde %54 oy alarak meclisteki sandalye sayısının %84'ünü almıştır. Fakat bu zamana kadar tek parti olarak kendisine bir rakip bulunmayan CHP bu durumu öngörememiştir.
10-) DP zamanında yapılan köy yolları %918 artış göstermiştir, II. Dünya Savaşı'nın bitişinden 5 sene geçmesine rağmen halka yardım yapmak CHP'nin önceliği olmamış olsa gerek. Üstelik Türk Milleti, II. Dünya Savaşı sırasında çektiklerine rağmen CHP'nin tutumunu anlamayı başarmış ve yine onları iktidara getirmiştir. CHP ise köylüyü son seçimlerde epey ihmal etmiştir.
27 Mayıs'ı hazırlayan süreç iki partinin de olgunluktan çok uzak tavır alması fakat özellikle Adnan Menderes'in kendini boyunu aşan, cüretkar hareketler içine girmesi sonucu olmuştur. Ardından da T.C.'nin en demokratik anayasası olan 1961 Anayasa'sı ilan edilmiştir.
İtikadimce Demokrat Parti, CHP'den daha fazla demokrat bir parti olmamıştır hiç bir zaman. Belki de adı Popülist Parti olsa daha çok gerçeği yansıtırdı. Fakat tekrar ediyorum asılmaları bana kalırsa çok yanlıştır ve bunun müsebbiblerine o zamanki hukuk sisteminin öngördüğü en ağır ceza verilmelidir. Allah rahmet eylesin.