Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Astral Seyahat Serisi Bölüm 2  (Okunma sayısı 2073 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 26, 2014, 04:48:52 öö
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 254
  • Cinsiyet: Bay

Giriş: http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17158.0

Bölüm 1: http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=17159.new#new

Merhaba arkadaşlar. Astral projeksiyon serimizin ikinci bölümüne hoşgeldiniz.. Önceki iki yazıyı bilmeyenler için yukarda paylaştım.




Bildiğiniz gibi geçen hafta ilk yazı dizimizde bir giriş ve ön hazırlık yaptık. 1 haftalık düzenli bir takvimde kendimize bazı meditasyon çalışmaları,fiziki egzersizler uyguladık ve kendimizi hem fiziken hem enerjisel bu duruma hazırladık. Daha öncesinde astral projeksiyon bazı olguların olması gerektiğinden söz etmiştik. Bunlar farkındalık,imajinasyon ve meditasyondu. Meditasyonu hazırlık sürecimizde uyguladık ve uygulamaya devam edeeceğiz. Şimdi biraz farkındalık ve imajinasyondan bahsedip ufak bir deneme evresinden bahsedeceğim.








Farkındalık


Farkındalık eminim bir çoğunuzun duyduğu fakat anlamını bilmediği bir kelimedir. Farkındalık hakkında bir çok makale,kitap,görsel ve işitsel kaynak mevcut olduğu için ek bir yazı gereği duymuyorum ve üstün körü geçmek istiyorum. Farkındalık; kişinin anda kalıp,an'ı farkında olarak yaşayıp,geçmiş pişmanlık ve gelecek hayallerine fazla takılmadan bugününü en iyi şekilde değerlendirmesine denir. 5 dakika öncesini değiştiremez ve 5 dakika sonrasını bilemeyiz bu yüzden aslında geçmişin mutluluğu ve geleceğin parlaklığı tamda bugün yaptıklarımızla belirlenir. Geçmişe takılı kalmamalı ancak geçmişten ders çıkartmalı, sürekli gelecek hayallerine dalmamalı, hayalleri hedef haline getirmeli. Peki bu nasıl sağlanır? İnsan nasıl anda kalır? bir çok tarihi kişilik insanlığın anını değerlendirmesi gerektiğini söylemiş fakat kimse bunun nasıl yapılacağını söylememiştir. Buradak karşımıza Osho,Eckhart Tolle gibi yazarlar çıkmakta. Örneğin Eckhart Tolle Şimdinin Gücü ve Şimdinin Gücü Uyguluma kitabında bunun nasıl olacağını örneklerle açıklamıştır. Bu kitapları mutlaka okumanızı istiyorum. Ufkunuzu genişleteceğine emin olabilirsiniz. Eckhart, kitabında farkındalığı belirli aşamalarla ele almıştır. Nefes,beden,düşünceler,duygular,çevr e ve doğa. Anda kalmak için bunları dikkatli bir şekilde takip etmemiz gerektiğini söylemiştir. Bunu kendinizde anlayabilirsiniz. Tam şuan nefesinize odaklanın. O muhteşem havayı içinize çekişinizi ve her hücrenize nasıl hayat verdiğine odaklanın. Bunu bir kaç dakika uzatmaya çalışın. Bir kaç dakika sonunda o kısaca anı yaşamanın lezzetini farkedecek ve o kısacık anda ne geçmiş ne gelecek olmadığını göreceksiniz. Peki bunun astral projeksiyona faydası nedir? Sadece astral projeksiyona değil bütün hayatınıza faydası vardır. Astral projeksiyonda ise siz anda kalıp düşüncelere,hayallere takılmadığınız zaman projeksiyon süresi ve berraklığı daha çok artar. Çünkü projeksiyon sırasında hayale dalarsanız algı değişir ve rüya evresine geçiş yaparsınız. Farkındalık detayı olarak dediğim iki kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.






İmajinason


İmajinason genellikle durugörü yeteneğinin temelini oluşturan bir aktivitedir. Çalışmayla kazanlılabilir. Nesneleri,mekanları,doğal ortamları vs. gözünüzün önünde en net ve gerçekçi şekilde canlandırmaya verilen isimdir. Hayal değildir. Görüntüdür. Astral projeksiyon için son derece önemlidir. Astral projeksiyonda imajinasyon görüntüyü projekte etmenizi sağlayacak. İmajinasyonu olmayan kişile genellikle astral çıkışı sağlar ve beyaz ekran adı verilen evrede tıkanıp kalırlar. Çünkü o boyutu daha önce görmediniz. Belleğinizde kayıtlı değil bu yüzden imajinasyon ile tıpkı strateji oyunlarında ki haritanın açılması gibi görüntüyü günden güne arttırarak yüklemeniz gerekmektedir. İmajinasyon için forumumuzda bazı konular mevcut onları paylaşıyorum:


Yoktan Var Etme Sanatı : İmajinasyon


İmajinasyon ve Yaşam


Durugörü Ve İmajinasyon


Duru Görü hakkındaki sorularınız








Canının istediği zaman astral projeksiyon olayı


Arkadaşlar son dönemde bu tip soru ve yaklaşımlarla çok karşılaşıyorum. Astral projeksiyonu daha önce tecrübe edenlerin canının istediği zaman astrale çıktığını vs. düşünenler hatta bunu kendilerinde iddia edenler var. Hayır böyle birşey yok. Bunun için defalarca tecrübe etmiş ve bazı kişisel gelişim ( farkındalık,imajiansyon,meditasyon ) evrelerinde belirli bir düzeye gelmiş olmak gerek. Benimde çok tecrübem oldu ancak ben şimdi denesem projeksiyon sağlayıp sağlayamayacağımı bilmiyorum. Çünkü enerjinizinde buna hazır olması gerek. Benim bi çok tecrübem ilk tecrübelerim kadar ileri seviye bile olmadı. Bu yüzden öyle hadi canım istedi astral yapayım diye birşey söz konusu değil. Ancak dediğim gibi kendisini bu alanda gerçek anlamda yetiştiren kişiler çok kısa sürede projeksiyonu gerçekleştirebilmektedirler .








Subliminal sesler


Bir çok kişi belirli frekans düzeyinde ki subliminal sesler yardımıyla astral projeksiyon gerçekleştirdiğini söylüyor. Şahsen doğruluğu nedir bilmiyorum çünkü ben hiç bir subliminal ses denememde projeksiyonu sağlamadım. Zaten subliminal sesler sizi bi noktaya kadar götürür. Çıkışı sağlarsınız ancak devamı gelmez. Ben subliminal sesten ziyade kendi sesinizi bulmanızı tavsiye ederim. Ben doğal yarmur sesinde çok rahat gevşediğimi ve çıkış yapabildiğimi farkettim. Kulaklık taktığım zaman genellikle rahatsız ediyor beni fakat yağmur yağan günlerde bu fırsatı kaçırmamaya çalışıyorum. Siz de size en uygun,sizi en kolay gevşeten müzikleri bulabilirsiniz. Yine de hiçbir müzik vs. olmadan, sessizlik ve odaklanma ile projeksiyonu gerçekleştirmeniz sizin için daha faydalı olacaktır.








Yiyecek ve Kıyafetler


Bazı kaynaklarda bu olay için yiyecek ve kıyafetlerin önemini okudum. Bu olayı gerçekleştirmek için enerjiyi yükseltmenin gerekliliğini düşünürsek pek de mantıksız değil. Örneğin sebze yemek ve bol bol su içmek. Açık renk kıyafetler tercih etmek. Sık sık meditasyon yapmak ve duş almak enerjimizi arttırmamıza yardımcı olacaktır.








KORUMA


Koruma, her ne kadar üzerinde durmak istemesem de kişinin 'özgüven' sağlaması için gereklidir. Astral projeksiyonda herhangi bir zarara uğramazsınız. Size saldırmak buluta yumruk atmaya benzer. Rüyalar ne kadar tehlikeliyse bu da o kadar tehlikelidir fakat bir çok kişi korkuyor. Korkular, çıkış için büyük engel teşkil eder. Bu yüzden ufak bir koruma tekniği yazmak istedim:


Enerji Koruması: Bu korumayı herkes uygulayabilir. Projeksiyonu denemeden önce meditasyon sırasında veya projeksiyonu denerken kendimizi,bedenimizi ışık hüzmesi şeklinde canlandırıyoruz zihnimizde. Bembeyaz veya turkuaz renkte mas mavi. Işık saçıyoruz adeta. Ardından elimiz kaldırıyor ve avcumuzun içinden bembeyaz,parlak ışık kümeleri çıkıyor ve önce kendi etrafımızı kuşatıyor. Kendimizi Bir enerji balonunun içinde canlandırıyoruz. Kendimizi sardıktan sonra aynı enerji önce odamızı ve ardından evimizi sarıp kuşatıyor. Enerji sardıkça odamızın çevresinde,evimizin çevresinde kalkan misali enerji birikimi olduğunu düşünüyor ve ışık bedenimizden bu enerjinin daimi olarak aktığını ve parlaklıklarını daha da arttırdığını canlandırıyoruz zihnimizde. Bunu 10-15 dakika kadar yapmamız yeterli.


İslami Koruma: İslam dinine mensup arkadaşlar için yukarıda ki uygulamanın aynısını 7 ayetel kürsi okuyarak yapıyoruz. Her bir okumada sağımıza,solumuza,yukarı,aşağı,od aya ve eve dağıtıyoruz bu enerjiyi ve bizi koruduğunu imgeliyoruz.








İlk Deneme


Evet arkadaşlar geldik ilk bilinçli astral denememize. Önce ki satırlarda ve yazılarda verdiğimiz meditasyon,farkındalık,,imajinasyon ve koruma uygulamalarından sonra rahatlamış bedenimizle yatağımıza uzanıyoruz. Mümkünse üzerimizde ve başımızın altında birşey olmasın. Burada ki hassas nokta bedenimiz uyuyacak fakat biz uyanık kalacağız. Sırt üstü uzanalım. Elleri kenetlemek yerine yanlara rahat bir şekilde bırakalım. Gevşemeye çalışalım. Nefesimizi izleyelim. Her nefes alış verişimizde kendimize 'gevşiyorum,rahatlıyorum' şeklinde telkin verelim. Nefesimizi izleyelim. Burnumuzdan giren havaya odaklanıp onun bembeyaz bir enerji olduğunu, içimize çektiğimizde mide bölgemizde toplandığını ve nefesimizi verdiğimizde bütün vücudumuza dağıldığını düşünelim. Aklımıza ara ara düşünceler gelecektir takılmadan aynı işlemi ısrarla yapalım ve mümkünse kıpırdamayalım. Ancak kaşınma durumları rahatsız edici seviyede olursa gevşemeyi çok bozmadan kaşıyıp devam edelim. Bedenimizin rahatladığını ve yavaş yavaş ayakların,bacakların,ellerin,kolların ,bütün bedenin ve organların sadece yaşamsal faaliyetini sürdürdüğünü,yavaş yavaş kendisini kapattığını hissedelim. Bedenimiz uykuya dalıyor...






10 dakika sonra


10 dakika geçti ve bedenimizde huzursuzluk hissetmeye başladık. Sağa sola dönmek ve uyumak istiyoruz. Ancak yapamyacak ve nefes uygulamamıza devam edeceğiz. Düşüncelere dalmak yerine sadece nefes farkındalığını yaşayacağız.






15 dakika sonra


15 dakika geçti ve bazı çınlama,uğultu sesleri duyabilirsiniz fakat zorunluluk teşkil etmez. Ellerinizin altını,bacaklarınızın alt bölgesini hissetmeye bilir.bedeninizin bazı bölgelerini havada duruyor gibi hissedebilirsiniz. Bu sizi telaşlandırmasın ya da çıkış mı yaptım diye heyecanlandırmasın sadece gevşiyor ve uykuya 'bilinçli' olarak dalıyorsunuz.Çınlamalar,uğultular,se sler,görüntüler vs. sizi telaşlandırmasın bunlar herşeyin yolunda gittiğini gösterir.






30 dakika sonra


30 dakika veya daha uzun/kısa bir süre sonra uğultular artacaktır. Hafif hafif,anlık uykuya dalıp uyanma evreleri yaşayacaksınız. Beyninizin sarsıldığını hissedeceksiniz. Kalp atışlarınızın arttığını hissedeceksiniz bunlar kalp atışı değil çakra faaliyetleridir. Bedeninizi hissetmediğinizi,uykuyla uyanıklık tereddütünde kaldığınızı hissedeceksiniz.Gözünüzün önünde garip objeler,şekiller görebilirsiniz bu beynin rüya hazırlığıdır. Aldırış etmeyin. 'Aa işte oluyor! yapıyorum!' gibi şeyler söylemeyin. Nefes farkındalığına devam!






Teta Seviyesi


Ve işte geldik en kilit noktaya. Amacımız olan noktaya. Uyku ile uyanıklık evresine. Bu noktada bedeninizi hissedecek fakat kıpırdayamadığınızı farkedeceksiniz. Hareket etmek istesenizde adeta felç olmuş gibi hareket edemeyecek,gözlerinizi açamayacaksınız. Çünkü bedeniniz uykuya daldı. Bu beynin bir oldukça güzel bir sistemi çünkü eğer kıpırdayabilseydiniz rüyalarınızda yaptığınız koşma,atlama,yüzme vs. eylemleri o sırada bedeninizde de gerçekletirirdiniz. Bu nokta da telaş yapmayın. Felç mi oldum? Hep böyle mi kalıcam diye korkmayın çünkü bu evreyi her gece bilinçsiz şekilde yaşıyorsunuz. Tam bu nokta da işte astral tekniği adı verilen tekniklerden birisini uygulayacağız. Örneğin ip çekme tekniği. Avuçlarınızın içinde sağlam,sert bir halat olduğunu düşünün. Çekiyorsunuz ve yukarı çıkıyorsunuz. Çekmek sizin için hiç zor değil. O kadar hafifsiniz ki. Bunu düşünmüyor hissediyorsunuz! Avuçlarınızın içinde o halatın sertliğini,pürüzünü hissedin. Kollarınızla çektikçe yukarı yükseldiğinizi hissedin.






Çıkış Anı


Bu noktada aşırı tiz sesler duyabilirsiniz. Çığlık sesleri duyabilirsiniz. Bebek sesleri duyabilirsiniz bunlar bilinçaltından gelir ve korkulacak birşey yoktur. Bedeninizin yırtıldığını hissedersiniz. sanki bir uyku tulumunun içinden çıkıyor gibi hissedersiniz. Titreşim çok çok fazla olur. Ayaklarınız,bacaklarınız,elleriniz,k ollarınız,gövdeniz ve en son başınız çıkarken müthiş bir yırtılma hissi yaşarsınız. Ancak tatlı bir his bu. Acı duyduğunuzu zannedersiniz fakat acı duymazsınız. Çıkış olduğu an görüntü gelebilir/gelmeyebilir. Ben ilk çıkış olduğu an topaç gibi dönerek yükseldiğimi hissettim. Hafif olduğunuzu hissedersiniz. Tüy gibi yükseldiğinizi hissedersiniz.






Görüntü


Genellikle ilk çıkışta görüntü olmaz. Beyaz ekran denilen evre yaşanır. Ancak bazı istina durumlar var elbet. Ben ilk çıkışımda odama yukardan baktığımı ve iki boyutlu gri üzerine çizgiler halinde olduğunu görmüştüm. Bazı arkadaşlarım ilk çıkışlarında odanın bir köşesinden kendilerine baktıklarını görmüşler. Dediğim gibi bu sizin imajinasyonunuzun ne kadar gelişmiş olduğuna bağlı. İlk çıkış sonrası çok uzun sürmez. Hatta genellikle çıkış anı hissedilir ve sonrasında biter.






Olmuyor Kaygısı


Asla ama asla olmuyor,olmayacak kaygısına girmeyin. Olacak elbet. Siz hazır olduğunuz zaman istemesenizde olacak. Burada önemli ve püf bir nokta var. 'KAFANIZA TAKMAYIN!' Astrali ne kadar kafanıza takarsanız o kadar uzaklaşırsınız. Ben yaklaşık 6-7 ay kadar denedim hemde hergün. Ancak bir noktaya kadar gelip çıkış sağlayamadım. sonra sıkıldım ve bıraktım. 1 hafta sonra hiç aklımda yokken kendimi teta seviyesinde buldum hemde uyumak için yatmıştım yatağa. O an öylesine bir deneyeyim dedim ve ilk çıkışım tam da o an oldu. Bu yüzden kendinizi çok kaptırmayın. Siz hazır olduğunuz zaman zaten olacak.






Önümüzde ki yazı dizisinde farklı çıkış teknikleri yazacağım. Teta seviyesine daha hızlı giriş teknikleri ve akla takılan soruları cevaplandırmaya çalışacağım. Teşekkür ederim.

Yazı diğer forumlarda da bana aittir.

MysticMind


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
13 Yanıt
10781 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 06, 2010, 08:22:41 ös
Gönderen: rvoncu
3 Yanıt
4295 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 05, 2012, 04:15:44 ös
Gönderen: mavisezer
0 Yanıt
2714 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 17, 2011, 10:23:09 ös
Gönderen: AQUA
5 Yanıt
6135 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 23, 2018, 12:43:17 ös
Gönderen: Farmakoloji
1 Yanıt
5448 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 12, 2011, 07:51:34 ös
Gönderen: Waldow
2 Yanıt
2781 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 31, 2012, 04:40:48 ös
Gönderen: symbol
0 Yanıt
3761 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 26, 2014, 04:43:59 öö
Gönderen: MysticMind
0 Yanıt
2904 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 26, 2014, 04:45:37 öö
Gönderen: MysticMind
0 Yanıt
2114 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 15, 2014, 11:08:52 ös
Gönderen: MysticMind
0 Yanıt
2218 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 20, 2015, 09:09:15 öö
Gönderen: MysticMind