Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Masonluk Türkiye’de Nasıldır? – 2 (Cumhuriyetin ilk yılları)  (Okunma sayısı 10612 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Aralık 07, 2009, 10:47:56 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sorulabilecek o kadar çok soru var ki!... Benim aklıma öncelikle olarak gelenler şöyle:


Türkiye Cumhuriyeti kurulunca Masonlukta nasıl bir gelişim oldu?

Türk masonları, bir yandan Masonluğun evrensel amaç ve ilkelerini benimserken, diğer yandan her Türk yurttaşı gibi Atatürk'ün ilke ve inkılâplarını sahiplenmişlerdir. Böylece Türkiye'de Masonluk, kendine özgü bir ulusal kimliği tam anlamıyla edinmiştir.

O zamanlar Türkiye Büyük Maşrıkı (Doğusu) adını taşıyan Türk ulusal büyük locası, Avrupa'da kurulmuş olan Uluslararası Masonluk Birliği'nin üyeleri arasına katılmış, böylece Türk Masonluğu Batı'da da saygın bir yer kazanmıştır. Hatta bu uluslararası mason örgütünün 1932 yılındaki toplantısı İstanbul'da yapılmıştır. O tarihlerdeki gazeteler bu toplantıdan uzun uzun söz etmişlerdir.

Cumhuriyet döneminde, yabancı büyük locaları bağlı olmak üzere Türkiye'de etkinliklerini sürdüren localar birbiri ardınca ya kapanmış ya da ulusal büyük locaya katılmıştır. 1930'lu yıllarda Türkiye Büyük Maşrıkı'na bağlı locaların sayısı 60'ı geçmiştir.

Atatürk’ün Masonluğa karşı tutumu nasıl olmuştur?

Türkiye’de Masonluğa karşıt girişimlerde bulunanlardan birçoğunun Atatürk’ün 1935 yılında mason derneklerini kapattırmış olduğunu ileri sürüşü çok ilginçtir.

Bunun ilginçliği, bu kişilerin aslında Atatürk'ün ilke ve inkılâplarına (özellikle lâikliğe) karşı çıkışları fakat Masonluğa karşı saldırıya geçerken Atatürk'ün adını kullanmaya kalkışmalarıdır.

Bu sav, gönlünde “Atatürk sevgisi” taşıyan bir kişinin de Masonluğa karşıt bir tavır takınabilmesi amacıyla duygu sömürüsü yapmaktan başka bir şey değildir. Masonluğun Türkiye’deki gelişimine engel olmak hatta mason derneklerinin çalışmalarının yasaklanmasının sağlanması için de bu yolun kullanılması denenmiştir.

Oysa Masonlukta benimsenen ilkelerle Atatürk’ün ilkeleri, inkılâpları ve öz deyişleri karşılaştırılırsa, aralarında hemen hiçbir fark bulunmadığı görülür.

Atatürk’ün mason derneklerini kapattırması savıyla bağlantılı olmak üzere gösterilebilmiş tek kanıt, bir söyleşi sırasında çevresinde sürekli olarak Masonluğu kötülemekte olanlara «Bıktım artık bu dırdırdan! Madem ki bu cemiyet böylesine zararlıdır; kapatıverelim gitsin!» demiş olmasıdır. Bunun dışında Atatürk’ün Masonluğa karşı hiçbir olumsuz tutumu görülmemiştir.

Atatürk mason muydu?

Kimi Batı kaynaklı yazında Atatürk'ün mason olduğu ileri sürülmüştür. Fakat bunu kanıtlayabilecek herhangi bir somut belge yoktur. Kısa bir süre için İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye olduğu sıralarda Masonluğa da girmiş olması olasılığı vardır. Fakat girmiş olsa bile, gene kısa süre içinde ilgisini yitirip ya da bulunduğu locanın etkinliklerini ulusal çıkarlara aykırı görerek (belki de bambaşka bir nedenle) ayrılmış olsa gerektir ki, o tarihlerden günümüze gelebilmiş belgelerin hiçbirinde adı geçmemektedir.

Türkiye’de mason locaları niçin kapanmıştır?

1930’lu yıllarda, bir yandan Cumhuriyet öncesindeki “şeriat rejimi”ni ülkeye yeniden getirmek isteyenler, diğer yandan da Avrupa’nın çeşitli yerlerinde gelişmekte olan totaliter rejimlerin yandaşları, Masonluğa karşıt yoğun bir propaganda başlatmışladır. İç politika çevrelerinde ise, «Türkiye’de mason localarının varlığına gerek yoktur!» diye bir görüşün yaygınlaştırılmasına çalışılmıştır. Fakat tüm bunlar mason localarının kapanmasının asıl nedeni değildir.

Masonluğa girmek isteyip de kabul edilmeyen birkaç politikacı, mason derneklerinin kapatılması için bir yasa çıkarılması için girişimlerde bulunmaya başlamışlardır. Mason derneklerinin o tarihlerdeki ileri gelenleri, böyle bir şeyin gerçekleşmesinden çekinerek derneklerini kendi kendilerine kapatmışlardır.

Bu durum basına da böyle yansımış ama hemen ardından mason derneklerinin bir emirle kapatıldığına dair yazılar çıkmıştır. Mason derneklerinin kapanmış olmasına karşın olumsuz propagandanın sürdürülmesi, mason derneklerinin sürekli bir şekilde kapalı kalmasını sağlamaya yöneliktir. Nitekim Türkiye'deki mason dernekleri yaklaşık 13 yıl kapalı kalmıştır. Türk Masonluğu’nda bu dönem, simgesel bir deyişle “uyku dönemi” olarak anılır.


Forumun özellikle "Türkiye'de Masonluk tarihi" bölümünde bu konuların ayrıntılı bir biçimde irdelenmiş olduğunu biliyorum. Buna karşın, belki birtakım sorular olur diye düşünerek bu başlığı açtım. Kuşkusuz bunlara daha çok sayıda soru eklenebilir; benim yaptığım açıklamalara eklemeler yapılabilir. Anrcak tek bir ricam var: Katılacak olanlar lütfen bu başlığın Türkiye'deki Masonluğun sadece 1923-1935 yıllarındaki dönemine ilişkin olduğunu göz ardı etmesin ki, konuyu dağıtmayalım. 1923 öncesine ilişkin bir başlığımız var. Sonrasına ilişkin bir başlığı ise daha sonra açacağım.

Sevgiler.





ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 07, 2009, 11:37:03 öö
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

Ben bu forumda doğru nedir diye bir başlık açmıştım.Kavram olarak sever ve uygularım.Anlamı ise yine bu forumda bir alıntı yazımda eflatun ile platon arasındaki anektoddaki doğru ya ilişkin verilmiş cevaptır.
Benim dediğim doğru senin dediğin yanlış.

Sanırım bu paradoks hiç aşılamayacak.Öylesine karmaşık bir konuya cevap arıyorsunuzki ben birkere daha doğru yanlış kavramını çek etme gereği duydum.Atatürk'ün mason locaları için söylediği varsayılan sözü bu şekli ile ilk kez duyuyorum.Genelde bu konuda Atatürk'ün söylediği kabül edilen söz şudur,Kökü dışarıda olan hiç bir oluşumdan bize fayda gelmez,derhal kapansın.

Atatürk masonmudur değilmidir kimine göre evet kimine göre  hayır.Ama kendi gözlerimle gördüğüm ise yanlış hatırlamıyorsam ingiltere mason locası kayıtlarında atatürkün varolduğu gösteriliyor.Doğruluğu nedir bilemem.

Ama masonluğun kapatılışı ile ilgili nedenlere gelinirse işte orada birkaç lakırdı etmek gerek.Cumhuriyet kurulduğunda gerek kurucu meclis içinden gerekse bakanlık nezdinde bir çok mason'un bizzati yönetim kademelerinin en üst kısımlarında oldukları aşikardır.Şükrü kaya,Dr.Rıza nur
Kazım Özalp vb.
Biz genelde herşeyi atatürkün üzerine bina ettiğimiz için gözlerimizde hep at gözlüğü vardır bazen taşımasıda zor olduğundan etraflıca analiz yapmaktan bihaber yaşar gideriz.

Odönemi değerlendirmenin sırf Atatürk yazmaktan ibaret sayan insanların varlığından dolayı maalesef karanlık kaldı bizim için.Burada önemli olan soru bence şu Atatürk yapı olarak haşin ve sert biri,Asker olmasının getirdiği meziyetlere sahip hızlı karar alıp uygulama doğru analiz istişare etme gibi vasıflara sahip bu kadar derin bir insan birden bire kapatın gitsin diyecek hale onu ne getirdi.Bunun altına bakmadan doğru değerlendirme yapılamaz.

Bencede doğrudur Mason'luğa kabul edilmeyen bir takım insanların karalama yapabilecekleri savına bende katılıyorum ki olmuşturda.Masonların derneklerini kendi kendilerine kapatmış olduğunu söylüyorsunuz bunu ilk defa duyuyorum.Benim bildiğim iç işleri bakanı Şükrü Kaya Atatürk'ün bu kararı üzerine vazgeçirmek için çok uğraşmış kulis yapmış ama başaramamış.Şimdi bu konun bu şekilde telafuz ediliyor olması bende yukarıda belirttiğim kavramı düşünmeye itti gene.
Doğru ve yanlış hangisi.

İnsanların doğru bilgiye ulaşmakta ikilemde kalması buna deniyor sanırım.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 07, 2009, 11:46:07 öö
Yanıtla #2
  • Skoç Riti Masonu
  • Uzman Uye
  • *
  • İleti: 3734
  • Cinsiyet: Bay

Sn. ADAM,

Benim hep takıldığım bir husus var. O da 35 kapanması olayındaki 13 yıllık uyku dönemi ve tüm mason derneklerinin kapandığı ifadesi.

"Türk Mason Cemiyeti" 9 Ekim 35 tarihli beyanname ile (ki 10 Ekim'de AA bülteninde yayınlanmış) kendini kapatmıştır. Öncelikle bu kapanma hukuka uygun mudur? Ortada bir Genel Kurul Kararı yok. Birileri toplanmış (tek tek isimleri saymaya gerek yok) ve kendini kapatmanın yerinde olduğuna karar vermiş. Ki zaten bu hukuksuz durum sayesinde 48 açılışından sonra hibe edilen mallarını geri alabilmişti.

Kapanan sadece Türk Mason Cemiyeti idi. Halbuki o dönemde ikinci bir masonik örgütlenme daha vardı. Ve 35 bildirisinde onun ismi geçmiyor. Yani Büyük Loca kendini kapatıyor ancak Yüksek Şura'nın buna ilişkin bir kararı yok. Türkiye Yüksek Masonluk Cemiyeti de kapanmış mıdır? Yoksa resmi olarak varlığını devam mı ettirmiştir?


Aralık 07, 2009, 01:34:45 ös
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Sayın Karahan'a yanıt:

"Sana göre doğru olan bana göre yanlış" biçimindeki bir tutum ya da değerlendirme, ancak görüşler, eğilimler, tutumlar, inançlar vb. söz konusu olduğunda geçerlidir. İşin içine yorum giremeyecek durumlarda ise belgeler geçerlidir. Atatürk'ün benim belirttiğim sözünü nerede, ne zaman söylemiş olduğu bellidir ve bu belgelenmiştir. (Şu anda bulunduğum ortamda o birikime erişme olanağım bulunmadığı için kesin olarak belirtemiyorum ama yanlış anımsamıyorsam İzmir'de idi.) Sizin dediğinizi ise, bu konuda antimasonik yayınlar bakımından oldukça geniş bir birikim sahibi olmama karşın inanın ki ilk kez duyuyorum. (Belki bir antimasonik kitapta geçmiştir; unutmuş olabilirim ya da gözümden kaçmış olabilir. Belki o kitap bende yoktur.) Nerede, ne zaman söylemiş? Bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.

İngiltere Birleşik Büyük Locası'nın kayıtlarında Atatürk'ün mason olduğuna ilişkin hiçbir bilgi bulunamaz. Böyle bir bilgi olsa olsa Fransa Büyük Doğusu'nun kayıtlarında bulunabilirdi. Türk masonlar bu konuda çok araştırma yaptı. Olumlu bir sonuç bulmayı sanırım çok isterlerdi ama hiçbir şey bulamadılar. İtalya Büyük Locası'nın çıkarttığı bir dergide bir zamanlar bu konu üzerinde hayli laf üretilmişti; derginin o sayısının kapağında da Atatürk'ün resmi vardı ama onun da belgesel bir kanıtı yoktu.

Mason derneklerinin 1935 yılındaki kapanışı ile bağlantılı olmak üzere ise Atatürk'ten çok birtakım bakanların etkili olduğuna katılırım. Atatürk bi işle doğrudan uğraşmamıştır. Sadece konu Çankaya sofralarına getirilmiştir. Bu bağlamda önde gelen isimler Mahmut Esat Bozkurt, Şükrü Saraçoğlu ve Recep Peker'dir. Şükrü Kaya ve Mustafa Kemal Mimaroğlu gibi mason olan diğer yüksek düzey bürokratlar bu eğilime karşı koyamamıştır. Fakat bir dış etkiyle KAPATMA DİYE BİR ŞEY YOKTUR. KAPANMA VARDIR. Bu da sadece Büyük Maşrık için geçerlidir; Yüksek Şûra için değil.  Bu bağlamda dernek genel kurulundan bir karar çıkarılmamış, o tarihteki Büyük Üstat Muhittin Osman Omay olmayan yetkisini kullanarak tüm locaların etkinliklerine son vermiştir. Ayrıca etkinliğe son verildiği gazetelerde yayınlanmıştır. (Bunları Aatatürk ve Masonluk adlı tiyatrı yapıtında okuyabilirsiniz.)

Bu bağlamda ikilemde kalma ancak objektif bilgilerle antimasonik cephede ileri sürülen iddialar arasında bir karşılaştırma yapıldığında söz konusu olur. Bundan sıyrılmanın da kolay bir yolu vardır: Antimasonik nitelikli kitaplarda ileri sürülen iddiaların tümünü alt alta sıralayın. Sonra bakın bunların ne kadarının doğru, ne kadarının yanlış ya da uyduruk olduğuna bakın. Çok miktarda yanlış ya da uyduruk varsa, kararsız kalmış olduklarınızın doğruluğuna güvenebilir misiniz?

Sevgiler.

   



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 07, 2009, 02:06:44 ös
Yanıtla #4
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

Atatürk'ün Mason olduğu iddialarına belkide en iyi cevap olabilir bu linkteki görüntüler.

http://www.bibliotecapleyades.net/sociopolitica/codex_magica/codex_magica04.htm

Zaten ortada bir konu olduğu zaman muhakkak bir zıddı olması çok doğaldır.Dolayısı ile ben yapım itibarı ile hiç bir konuya nötr  bakmama yanlısıyımdır.

Nasılki kimse mason olduğu için suçlanamaz ve yerilemezse aynısı masonluğu tehlike gören antimason düşüncedeki insanların fikirleri içinde geçerlidir.

Benim hayatta inandığım ve değer verdiğim bir teori vardır bir yalanı doğru yapmak için 99 doğru konuşacaksın 1 tanede yalan olacak.Amaç verdiğin doğru bilgilerle asıl önemli olan yalanıda doğru kılabilmektir.

Maalesef bu teoriyi pratik hayatta hep görmüşümdür.Ben Atatürk'ün adını yabancı bir sitede gördüm hatta yanılmıyorsam bu forumda verildi o link ingiltere diye hatırlıyorum atatürk ismine orda rastladım.Ama bu bir şey ifade etmez tabiki.Yalnız bu konu havada kalmasın diye yukarıda verdiğim linkte dünyaca ünlü masonların vedikleri pozlar var.

Atatürk'ünde hemen hemen tüm resimlerindeki pozdur yabancı bir site olması önemli idi benim için çünkü anti masonik tabir edilen kişilerin bu konu ile ilgili bir sürü video su var nette.

Doğru ile yanlışın arasındaki farkı anlamanın ise tek yolu insani değer yargıların olması belirli kıstaslara sahip olabilmek ve sezilerdir benim için.

Saygılarımla
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 07, 2009, 02:34:42 ös
Yanıtla #5
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

İngiltere diye yanlış bilgi vermiş olabilirim şimdi vereceğim linkte Atatürk'ün ismini görebilirsiniz ne kadar doğrudur bilemem.

http://www.calodges.org/no406/FAMASONS.HTM#c
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 07, 2009, 02:42:50 ös
Yanıtla #6
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1662



Atatürk'ün Mason olduğu iddialarına belkide en iyi cevap olabilir bu linkteki görüntüler.

http://www.bibliotecapleyades.net/sociopolitica/codex_magica/codex_magica04.htm

Zaten ortada bir konu olduğu zaman muhakkak bir zıddı olması çok doğaldır.Dolayısı ile ben yapım itibarı ile hiç bir konuya nötr  bakmama yanlısıyımdır.


Internet sitelerinin kaynak oldugunu, yuzde yuz dogru oldugunu size kim soyluyor Allah askina? Grand Lodge of England mason uye isimlerini internete niye versin? Ya da soyle sorayim; ketumiyet ve ezoterik bir kurum olan Masonlugun internete mason uyelerinin isimlerini vermesi karakteristigiyle celismez mi??Ona kalirsa ben de Ingilizcemle cok iyi bir site acar ve icine istedigim kisilerinin resimlerini yukler ve altina da bunlar Masondu derim. Bu durumda beni de kaynak olarak goreceksiniz yani?


Ustelik hic bir konuda notr olamiyorsaniz, objektif bakamiyor ve dolayisi ile mutaassib olmaniz kacinilmazdir zaten.


Atatürk'ünde hemen hemen tüm resimlerindeki pozdur yabancı bir site olması önemli idi benim için çünkü anti masonik tabir edilen kişilerin bu konu ile ilgili bir sürü video su var nette.


Linkini verdiginiz istede Ataturk'un resmi yok. Kaldiki olsa dahi yine vurguluyorum, bir internet sitesinin Mason uye isimlerini vermesini -sayet bu Muntazam bir Mavi locanin resmi sitesi degilse- bu konuda otoriter kabul etmemiz mumkun degil. Yabancilarin anti masonik siteleri yok mu yani? Bilakis en buyuk anti Mason hareketleri Avrupa'dan cikmistir.


« Son Düzenleme: Aralık 07, 2009, 02:48:39 ös Gönderen: Isis »


Aralık 07, 2009, 02:44:12 ös
Yanıtla #7
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

http://xoomer.virgilio.it/kxxbar/massoni.htm

http://abbey.lodge.org.uk/famous-masons.htm

http://www.durham.net/~cedar/famous.html        ATATÜRK  ismini gördüğüm site bu

http://rsmasons.netfirms.com/famous.html           new york locası

bunun gibi bir sürü localarda Atatürk dünyaca ünlü Mason liderler tanımlarının içind geçiyor.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Aralık 07, 2009, 02:53:40 ös
Yanıtla #8
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Karahan'a ikinci yanıt:

Verilen ilk link bir antimasonik site.

Öteki linklerde Aatatürk'ün adı geçebilir. Dediğim gibi bu konuda İtalya'da bir masonik dergi bir sayısının bütününe Atatürk'ü "mason" olarak niteleyerek ayırmıştı.

Herhangi bir yerde bir kişinin adının mason olan kişilerin listesinde geçmesi, onun mason olduğunu kanıtlamak bakımından yetersizdir.  Nitekim böyle çok mason listeleri düzenlenmiş ve mason olanların yanı sıra olmayan kişilerin de adı masonmuş gibi yazılıvermiştir. Bunun iki kanıtı olabilir: Birincisi locaların üye listeleridir. İkincçisi locaların tutanaklarıdır. Şayet bunlardan birinde ilgili kişinin adı geçiyorsa o kişinin mason olduğu söylenebilir. Aksi takdirde, çok saygın bir kitap ya da ansiklopedide yazılı olsa bile bu sadece bir varsayımdır. Doğru da yanlış da olabilir.

Masonlara sorarsanız, Atatürk Masonluğa girmemiş olsa da bir "önlüksüz mason" niteliğini taşır. Bu da onlara yetmektedir.

Sevgiler.
 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Aralık 07, 2009, 02:56:56 ös
Yanıtla #9
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.İsis

Sanırım iy okumadınız yazımı.Yanlış hatırlamıyorsam diye söze başlamıştım.Sn.Adam ile yaptığımız söyleşinin devamı niteliğinde idi o konu.Benim yazdıklarımı iyi okumadığınızdan dolayı hakkımda yanlış kanıya varmanızı istemem doğrusu.

Ben bunlar doğrudur demiyorum.Bir yazımda doğru doğrumudur diye sormuştum ve bir yazım vardı orada.Doğruya nasıl ulaşacağız peki ucu açık bir sürece girmek pek ala mümkün.Ben internet sitelerinde her yazan doğrudur ve inanılması gereken bir kaynaktır hiç demedim.İnternetin belli bir yüzdeside bilgi çöplüğü olduğu bir gerçektir.

Benim burda sorguladığım şeyi daha açık anlatayım herkes yorumunu daha dığru yapsın.

İlk linkte Mason olan toplum lidrlerinin vermiş oldukları pozlar var onlara bakaraktan eğer bu poz bir masonik ritüel ise Atatürk'ün hemen hemen tüm resimlerinde o pozu görebilirsiniz bunu anlamak için illa anti mason olmaya gerek yok.Sadece düz mantıkla baktığınızda aradaki benzerliği görmek mümkün.Ha şöylede denebilir Atatürk o şekil poz vermeyi seviyordu başak anlamı yoktur.Doğrudur olabilir nasılki bir dönem insanları eli belinde ters ayağı hafif kalkık şimdi bakarken güldüğümüz pozları varsa olabilir mana aramaya gerek yok.

Vermeye çalıştığınız örnekteki kaynak arama konusuna gelirsek eğer,Büyük ihtimalle sizi kaynak göstermezdim.Benim burda anlatmaya çalıştığım tek şey sadece bakış açısı idi.Kaynak göstermek gibi çılgınca bir sapmam yok.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
13 Yanıt
10741 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 09, 2019, 08:24:49 öö
Gönderen: ADAM
10 Yanıt
9078 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 07, 2009, 04:59:51 ös
Gönderen: erdal
0 Yanıt
3355 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2009, 03:34:37 ös
Gönderen: ADAM
14 Yanıt
11833 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 10, 2009, 06:21:26 ös
Gönderen: aashooter
0 Yanıt
2980 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2009, 01:03:43 ös
Gönderen: ADAM
14 Yanıt
15185 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 15, 2010, 04:50:52 ös
Gönderen: Mustafa Kamil
4 Yanıt
11162 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 26, 2016, 08:42:00 ös
Gönderen: moonlight
12 Yanıt
18406 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 19, 2015, 07:37:38 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4593 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 21, 2010, 05:19:39 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
7276 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 24, 2010, 02:48:12 ös
Gönderen: ADAM