Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Japon Prenses' nin 2012 KEHANETİ  (Okunma sayısı 7037 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mart 05, 2012, 07:28:37 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Japon Prensesi  2012 nin 22 aralık ayına kadar dünyanın bir felaket yaşayacağını  ve bunu hükümetlerinde bildiğini medya aracılığıyla insanlığa duyurmaya çalıştı.

İddia ettiği bilginin sanıyorum dünyanın bir foton kuşağına gireceğiyle alakalı görünüyor. Bununla ilgili bilgilere aşağı yukarı yabancı değiliz. Fakat bu kimilere göre felaket kimi bilgilere göre ise aydınlanma çağı olarak görülüyor. Elimdeki bir kaynağa göre,  bir hafta kadar dünyanın tamamen kararması ardından aydınlık çağına eşik atlanacağı, evrimleşme göstermeyen insanların ise bir şekilde ayıklanacağı belirtiliyor;yani bir nevi hasat vakti...Çünkü artık dünya gezegeninin evrim sürecinin yaklaştığı ve  ilerleme gösteremeyen bir insan topluluğuna artık tolerans göstrilmeyeceği belirtiliyor..Yani açıkca,aydınlanmış kesim yaklaşan çağın frekansını kaldırabileceğini diğerlerinin ise bu frekansı kaldıramayacağını , bedenen ne ruhen buna gücü yetmeyeceği için ayak ta kalamayıp hastalık  ve başka şekillerle yok olucakmış.
Sevgi ile kalın


Mart 05, 2012, 09:05:09 ös
Yanıtla #1
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Hypatia

Yukarıdaki alıntılı yazınızdaki sözler sadece beklenti ve öngörü,tahminden öte gidemez buna modern dünya gözü ile baktığınızda böyle bilimsel kanıtlara ihtiyaç duyar bilim bu konuda nereye kadar sözü olur ne kadar doğru açıklamalarda bulunur sınırları zorlayan bir fantezi,Lakin olmasıda gerekli insanlar için bir değişik bakış açısı dini bakış olabilir mesela oradan baktığınızda gelecek için öngörüler oalmaz gayba girer kesin hüküm vardır gaybı sadece allah bilir diye.Bizler sadece bekleyebiliriz tutarsa diye önlemde almaya çalışabiliriz ama sadece o kadar.Geçmişteki tüm bilimsel verileri insanlığın sahip olduğu tamamını yanyana getirsekte dünyada şöyle bir şey olacaktır demek çok güç.

Mesela ben size hem dini hemde bilimsel bir veri bilgi anlatayım.

Arılar koskoca dünyanın yükünü tekbaşına bu küçücük hayvanlar taşır okada dehşet bir yüktürki tüm hayatı canlanmayı o başlatır baharın bal yapmak için her çiçekten aldığı polenleri aynı zamanda o çiçeklerede bırakmak sureti ile bir tohumlama yapar ve tabiatın uyanışını tetikler ,bilim adamları ani arı ölümlerinde çok korkarlar arıların toplu ölümleri devam etsin ve o görevi yerine getirmesin tabiatta aynı görevi yapan başka bir canlı olmadığından insanlık için son yakındır demektir.

Saygılar
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Mart 06, 2012, 01:02:34 öö
Yanıtla #2
  • Ziyaretçi

Tasavvuf büyüklerinin de benzer tahminleri mevcut. Örneğin henüz ortadoğu karışmadan önce yapılan bir tahminde Türkiye'nin komşularında çıkan savaşlar nedeniyle kan oluk oluk akacak fakat Allah Türkiye'nin savaşa dahil olmasına izin vermeyecek. Türkiye iç karışıklık, sel felaketleri, barajların taşması, trafik kazaları vb. artacak ve bu şekilde insan kaybı yaşayacak. Bunları israil- arap savaşı, iran ırak savaşı, Amerika ırak savaşı, arap baharı ve ülkemizdeki sağ-sol çatışması, darbeler, pkk nın iç savaşı ile gördük gerçekten de yaşandı. Göreceğimiz bir şey evi olan insanlar kiracı bulamayacaklar, şehirlerden köylere dönüşler yaşanacak, hiç bir silah çalışmaz hale gelecek ve insanların barış içinde huzurlu bir dönem yaşayacağı gibi tahminler var.

Sayın Hypatia nın örnek verdiği gibi metafizik ilimlerle ilgilenen kişilerin tahminlerine göre de Foton kuşağına girişle barutun ateş almayacağı, elektriğin iptal olacağı hayatın komple değişeceği ve insanların tüm çakraları uyanacağı için kimsenin yalan söyleyemeyeceği, insanların ilaca ihtiyaç duymadan birbirini bioenerji ile iyileştirebileceği vb. gibi tahminler yürütülüyor. Elektrik, cep telefonu, bilgisayar, buzdolabı vb. gibi aletlerin çalışmaması durumunda hayat felç olacaktır. Belki de köylere kaçışlar hatta insanların mağaralara sığınmak zorunda kalacağı gibi ifadeler bunu destekliyor olabilir. Burda da insanların çakraları açıldığında çevresinde insan göremeyeceği için birbirinden kaçış gibi bir tez de üretebiliriz.

Umut vaadeder gibi dursa da gelecek hakkında tahminler korku filmi senaryosunu andırıyor..

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Mart 06, 2012, 01:11:14 öö Gönderen: Masor1976 »


Mart 06, 2012, 01:28:50 ös
Yanıtla #3
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Evet bir çok teoriler var..Fakat çocuk iken yaşlılarımızdan duyduklarımızı çoğu kez yaşıyor olmamızda unutulmamalı. Dünyanın sonu diye bir tahmin yürütmek bencede olanaksız görünüyor ama insanlığın tarihini görmek için müneccim olmaya da gerek yok diye düşünüyorum. Zaten son diye bir şey yok bence ,sadece tekamüller vardır ve geleçeğe pek kötümser bakmamalı. Sonuç da bir aydınlanma çağı olması kaçınılmazdır;bu da insanların elinde olan birşey. İnsanoğlunun yükseliş ve düşüşlerini bir çok kadim tarihi bilgilerde izledik. Eskiden yeni doğan bebekler 40 gün gözlerini açamazmış,şimdikiler fıldır fıldır  :)
 Kötü tahminler negatif, iyileri ise pozitif  güçlerden gelir. Dediğim gibi, biz yinede iyi tarafından bakalım geleceğe. Sonuç da iyiliğe giden yolda tabii ki kötüler ayıklanacaktır;mantıken budur. Bizim mantığımız bunu alıyorsa, yüce yaratıcının bunu anlamaması düşünülemez.
Sevgi ile kalın


Mart 06, 2012, 10:46:36 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Bu tip seneryolardan bir çoğunu çeşitli vesilelerle okuduk-duyduk veya filmatik olarak izledik ama hepsinin sadece ve sadece uydurma oldukları da zaman içinde kendiliğinden ortaya çıktı. Dünya ve evren milyarlarca yıldır varlığını sürdürüyor. İnsanlık tarihini inceleyin bakın göreceksiniz, evrenin varoluşu sürecinde insanlık sadece göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir süreci kapsar. Diğer bir anlatımla daha uykuya bile yatılmadı. Kıyamet senaryolarına bu kadar çok itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
        Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mart 06, 2012, 10:54:34 ös
Yanıtla #5
  • Ziyaretçi

Sayın Alşah size de katılıyorum. Nasrettin Hoca'nın bir fıkrası aklıma geldi. Hocaya "kıyamet ne zaman kopacak?" diye soruyorlar. O da "küçük kıyamet mi büyük kıyamet mi?" diye soruyor. Onlar da "Hocam küçük kıyamet ve büyük kıyamet de nedir?" diye soruyorlar, Hoca da "Ben ölürsem büyük kıyamet, hanım ölürse küçük kıyamet" diye cevap veriyor.

Aslında insanları gerçek manada ilgilendiren kendisi ve ailesidir. Kendisi ve ailesini ilgilendiren ucu onlara dokunacak her şeyi merak ediyor ve tepki veriyor. Kıyamet senaryoları, gelecek hakkında tarot vb. tahminler, hava durumu, siyasi gelişmeler vb. bu yüzden insanların ilgi alanına gidiyor ister istemez.

Tahmin yürütmek için  tarihin ve insanoğlunun kendi kendini tekrarlama alışkanlığı nedeniyle tarihi bilgiler ve sosyal ilimler ışığında zahiri ilimlerden faydalanılabilir. Örneğin bir siyasi partinin yüzde kaç oy alabileceğini tahmin edebiliriz; şubat ayının nasıl bir hava durumu olacağını vb.. fakat bazen hesapta olmayan sıradışı olaylar da yaşanır ve bu tahminler suya düşer. Yukarıda bahsedilen gelecek tahminleri de bu sıradışılıklarla dolu olduğu için "hadi canım sen de" tepkisi alır lar, fakat Nostradamus olsun tasavvuf alimleri olsun uçuk tahminler yürütmüş ve sıradışı şekilde gerçekleşmişlerdir. Sıradışılığı sıradan yaklaşımla ve zahiri ilimlerle anlamlandırmak da dediğiniz gibi imkansızdır.

Size en çok katıldığım nokta ise bu tip senaryolara çok itibar edilmemeli. Fakat insan ister istemez bu tip tahminlere kulak kabartıyor. Örneğin bu senenin sonunda neler olacak sıradışı bir gelişme yaşanacak mı her kez bu soruyu sorar oldu.

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Mart 06, 2012, 11:11:17 ös Gönderen: Masor1976 »


Mart 07, 2012, 09:27:14 öö
Yanıtla #6
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 599
  • Cinsiyet: Bay

Kehanetten öte bilindik duyulduk tahmin edilen şeylerden bahsetmiş..Bahseden japon prenses olunca ses getirmesi biraz daha etkili olmus sadece..
Ölü Gibi Sessiz...Mezar Gibi Ketum...



חמישים אחוזים חמישים אחוזים בולגרי של יהודים....!!! O:


Mart 07, 2012, 07:48:07 ös
Yanıtla #7
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Çok kehanetlerde bulunuldu ama şu maya takvimi ve bu yıl ile ilgili kafalarda, soru işareti olduğu malum; Belki de insanların yararına harika bir buluş çıkabilir.
Sevgi ile kalın


Mart 08, 2012, 12:22:40 öö
Yanıtla #8
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1795
  • Cinsiyet: Bay

       Sayın hypatia, tabiiki Maya Takvimi gibi belgeler insanlığın geçmişini aydınlatmak açısından çok önemli belgelerdir. Ama, bilimin ve teknolojinin baş döndürücü bir hızla yol aldığı asrımızda kehanetlerinin tutacağına pek ihtimal vermiyorum. Belki farkındasınız, bundan 12-13 sene kadar evvel 2000 yılında kıyametin kopacağı yolunda birçok kehanet ortaya atılmıştı, daha sonra 2012 yılı dendi, bakın 2012 yılını da hemen hemen yarıladık, ömrünüz uzun olsun ama yaşayabilirseniz, ben daha en az 4-5 milyar yıllık bir ömrünüz olduğu kehanetinde bulunuyorum (tabii anlamışsınızdır).
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Mart 08, 2012, 05:04:30 ös
Yanıtla #9
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 341
  • Cinsiyet: Bayan

Evet sn Alşah anladım,demek ki dünya üzerine yapılan kehanetler bizi bağlamıyor :) Bu çook uzun yola uygun bulduğum bir alıntıyı  paylaşayım,ve ne zaman bir karmaşaya ve can sıkıntısına düştüğümde Shakti Gawain'a ait aşağıdaki yazısını okur  birazda olsa motive olurum.



-" Yüksek  Amacımızı Keşfetmek

   Tüm insanların temel bir ihtiyacı da, kendi kişisel yaşamlarını geliştirmek ve onun tadını çıkarmak olduğu kadar, dünyaya ve insanlığa olumlu bir katkıda bulunmaktır. Hepimiz dünyaya ve birbirimize kendi özel ve eşsiz tarzımızla sunacak çok şeye sahibiz. Kişisel iyiliğimiz ve mutluluğumuz da büyük ölçüsde bunu ne kadar istediğimize bağlıdır.
  Her birimiz bu yaşam süresinde önemli bir katkıda bulunabiliriz. Bir çok şeyi de içerebilir, çok basit bir şeyde olabilir. Ben bu katkıyı, bu yardımı, yüksek amacımız  olarak adlandırıyorum. Bu daima, tamamen ve doğal bir biçimde  kendiniz olmayı ve yapmayı içtenlikle sevdiğiniz ve size kolayda gelen bir şeyi yada bir çok şeyi yapmayı içerir.
    Hepimizin yüreğimizin derinliklerinde, yüksek amacımızın ne olduğunu biliriz.  Ama genellikle, bilinçli olarak, kendi kendimize  dahi bunu tanıyıp kabullenmeyiz. Aslında, çoğu insan onu kendisinden ve dünyadan saklamak için bir çok çareye başvurmakta gibidir. Bunlar, hayattaki gerçek amaçlarını kabullenip bunu ifade ettiklerinde gelecek güç, sorumluluk  ve ışıktan korkar ve kaçmaya çalışırlar.
   Yaratıcılığımızı kullandıkça, yüksek amacımızın giderek  daha çok farkına varmaya ve ona uyum sağlamaya başlarız. Rüyalarınızda, hedeflerinizde ve hayallerinizde tekrarlanma eğiliminde olan unsurlara, yapmakta ve yaratmakta  olduğunuz  şeylerde var olan belirli niteliklere dikkat edin. Bunlar yaşamınızın temel anlam ve amacının önemli olan ipuçlarını oluşturuyorlar.
    Eğer bir şeyleri gerçekleştirmeye çalışır da bir sonuç elde edemezseniz, bu, yaşamınızın temel kalıp ve anlamına uygun olmayabilir.  Sabırlı olun ve içsel rehberinizle uyum içinde olmaya,ona kulak vermeye devam edin.
 
Bu, gezegenimizde büyük bir değişim, daha doğrusu bir dönüşüm zamanıdır. Sadece kendi gerçek, muhteşem benliğimiz olmaya gönüllü olduğumuz ölçüde, her birimizin bu dönüşümde oynayacak bir rolü vardır."

        -----------------------


 Sizinde belirttiğiniz gibi  Sn Alşah, milyarlarca yılımız  var.  Bence kehanetler dünyadan çok insanlık üzerinde önem kazanıyor.  Yaşamımızda nasıl bir rol üstleneceğimiz asıl  önemli olan;birden aklıma yıllar önce  ölümsüzlük üzerine izlediğim bir flim de söylenen şu sözler geldi   "Ölümden korkmuyorum, korktuğum yaşanmamış bir hayattır".  İnsanın ideallerini gerçekleştiremediği bir hayatın ne kadar sıkıcı olduğunu  bir düşünelim...Neyse nerden nereye geldik :)
Sevgi ile kalın


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
Japon Atasözleri

Başlatan Ittihatci Diger Konular

5 Yanıt
5549 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 12, 2007, 02:45:10 öö
Gönderen: Ittihatci
1 Yanıt
3721 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 23, 2007, 10:36:19 ös
Gönderen: shemuel
18 Yanıt
14054 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2012, 04:33:11 ös
Gönderen: yazbenide
Japon Tv kanalında bir yarışma

Başlatan bilmeliyimgalilei Mizah

2 Yanıt
3186 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 02, 2008, 03:24:49 öö
Gönderen: nietzsche
10 Yanıt
5632 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 13, 2008, 11:35:59 öö
Gönderen: Pasha
61 Yanıt
32950 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 08, 2012, 02:42:25 ös
Gönderen: yazbenide
7 Yanıt
4665 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 09, 2011, 09:19:50 öö
Gönderen: karahan
3 Yanıt
4510 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 03, 2012, 01:59:19 ös
Gönderen: Felix Steiner
0 Yanıt
3773 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2012, 08:55:26 ös
Gönderen: neumann
12 Yanıt
10679 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 05, 2012, 01:38:55 ös
Gönderen: yazbenide