Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Tapınak Şovalyeleri Felsefesi ve Masonluk  (Okunma sayısı 5270 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 27, 2013, 02:06:05 ös

  • Herkese iyi günler.

    Buraya masonluğu, antik ve geçmişe dair öğretileri ve tarihi kötülemek anlamında değil de, ciddi anlamda gelen , tarih, siyaset bilimi, sembolizm ve diğer öğretiler ve olguların peşine düşerek araştırmaya, öğrenmeye ve bilgi paylaşımı yapmaya gelmiş herkesi en içten saygılarımla selamlarım.

    Ben çocukluğumdan bu yana uluslararası düzeyde tarih, arkeoloji, politika, bilim ve sanat konusunda akımları, kuşakları ve geçişleri inceleyen, uluslararası  ticaret ve politika sektöründe eğitim görmüş ve meşgalesi bu yönde olan bir insanım.

    Araştırmanın insanı geliştirdiğine inanırım, ancak araştırmanın çok perspektifli bir şekilde olması gerektiğini savunan ve buna ihtiyaç duyan birisiyim. Bu yüzden araştırmalarımı her akım üzerinden edindiğim bilgilerle harmanlayarak, her perspektiften somut verilerle ve kanıtlarla harmanlayarak tüme varmaya çalışan biriyim.

    Tapınakçılık ideolojisi ve zamanın monarşik siyaset akımını, 1000'li yıllardan bugüne hem islamcı kaynaklardan hemde dünyanın batısında ki araştırmacılar tarafından harmanlanmış bir araştırmayla kendi fikirlerime ulaşmak isteyen biri olarak, aklıma takılan bir hususu siz Mason kardeşlerine birinci ağızdan sorarak öğrenmek istemekteyim. Nitekim bunu en iyi sizler bileceksiniz.

    Tapınakçılık ideolojisi yahut akımının ortaya çıkışından, vatikan tarafından tapınak şovalyelerinin susturuluşuna kadar geçen süreyi hepimiz az çok biliyor olmalıyız. İşte bu dönemlerde Masonluğun ortaya çıkması, ve Mason cemiyetinin olguları ile tapınakçıların olguları arasında çok büyük benzerlikler olmasından yola çıkarak soruyorum;

    "Masonluk cemiyeti, ve olgusu, Tapınakçılık ideolojisinin ve olgusunun devamı mıdır? Benzerlikleri 'neden'dir?"

    Cevabınızı bekleyeceğim,

    En içten saygılarımla.
« Son Düzenleme: Temmuz 27, 2013, 02:11:31 ös Gönderen: Consummatum Est »


Temmuz 27, 2013, 03:13:04 ös
Yanıtla #1
  • Aktif Uye
  • ***
  • İleti: 886
  • Cinsiyet: Bay

Sayın Consummatum Est,

Tapınakçılık ideolojisi olarak kastedilen nedir?
Masonluk ile benzerliğininin nedenini sorguluyorsunuz, ben bu benzerlikleri merak etmekteyim.

Saygılar


Temmuz 27, 2013, 04:34:20 ös
Yanıtla #2
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 645
  • Cinsiyet: Bay

 Sayın Consummatum Est,

Tapınak Şövalyelerine forumda ayrıntılı olarak değinilmiştir. Aşağıda verdiğim linkler Masonlukla arasındaki bağlantıyı hakkında size bilgi verebilir. Daha ayrıntılı bilgi istiyorsanız forumun arama motoruna Tapınak Şövalyeleri yazarsanız onlarca başlık görebilirsiniz.

http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php/topic,13547.0.html
http://masonlar.org/masonlar_forum/index.php/topic,552.0.html

Umarım yardımı olmuştur.
Saygılarımla
« Son Düzenleme: Temmuz 27, 2013, 04:37:38 ös Gönderen: Caliper »
* MASON OLMAK İÇİN KİŞİSEL YARDIM, DANIŞMANLIK VE REHBERLİK TALEBİNDE BULUNMAYINIZ.
* MASONLUKLA İLGİLİ SORULARINIZI ÖZEL MESAJ İLE  SORMAYINIZ, FORUMA BAŞLIK AÇARAK SORUNUZU FORUMDA PAYLAŞINIZ.


Ağustos 04, 2013, 10:21:03 ös
Yanıtla #3
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Bu konuda bir soru soran kişi, önce hangi Tapınak Şövalyelerinden söz ettiğini belirtmeli:

1- Özgün TŞ (1118-1312)
2- Portekizli TŞ (14. - 15. yüzyıl)
3- İskoçyalı TŞ (14. - 17.yüzyıl)
4- 19. yüzyıl Avrupa TŞ
5- 20. yüzyıl Amerikan TŞ
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ağustos 05, 2013, 03:32:56 öö
Yanıtla #4

  • Herkese iyi akşamlar.

    Öncelikle tekrar Masonlar.Org'u ciddi bir üslup ve amaçla kaynak olarak kullanan ve ayrıca konuma karşı duyarlı olan herkesi saygıyla selamlarım. Belki haftalar ve yıllar sonra araştırmanız sizi bu konuya getirir ve bir şekilde araştırmanıza ve sorularınıza ışık tutacak bir köprü görevi görür buradaki açıklamalar ve sorular. Zaten her soru izafi bir şekilde başka soruların yanıtlarına bağlı değil midir?

    Bu konuyu açtığım zaman, Tapınak Şovalyeleri tarikatı ve ideolojisi hakkında, Türkçe, İngilizce, Rusça ve İtalyanca olarak topladığım ve tepelediğim kaynaklar tarafından objektif olarak bir kanıya varmıştım. Ancak bunun tamamen şekillenmesi açısından subjektif yönleriyle, islami ve bu tarikat yada ideolojinin karşısında duran sesleri ve yazıları da ele alarak harmanlayarak bu konu hakkında subjektif bilgilere de sahiptim.

    Ancak her ne kadar araştırsam da, milattan sonra ki ilk yüzyıl içerisinde kurulmuş olan ve süregelen bu tarikat hakkında şuanda bile hala kendimi tam anlamıyla yada olabileceğinin yarısı kadar bile bilgili birisi olarak saymamaktayım, sayamamaktayım.

    Bir şeyi bildiğimizi sandığımız her adım da aslında bilmediğimiz yeni şeylere kapı açtığımıza inanırım insanların hayatında. Ben, buraya Tapınak Şovalyelerinin Masonlukla bağlantısını araştırmak ve soruşturmak için başladığım da, yine tahmin ettiğim üzere bambaşka konular yoluma ışık tuttu. Nitekim bu parça parça aşılan ve üst üste konan bilgi duvarı beni bir yerlere çıkarttı.

    Kendi perspektifimden açıklamam gerekirse;

    Masonluk öğretileri ve felsefesinin başlaması ile, Tapınak Şovalyeleri Tarikatının amaçlarının ve öğretilerinin kesiştiği noktaları kendimce araştırarak not almış biri olarak, ben hala bu bahsi geçen iki ideolojinin de iç içe olduğunu düşünmekteyim.

    Nitekim, Masonluğun yüksek bir bilinç ve farkındalık gerekliliği olan öğretiler ve özel bilgilere ev sahipliği yapması bakımından olaya bakıldığında Tapınak Şovalyelerinin de aynı doğrultuda bir arayış ve öğretilere sahip olduğu kendi perspektifimden oldukça açıkça görülebiliyor.

    Her şeyden önce, eğer bu iki tarikatı, örgütü, grubu yada adına her ne derseniz diyin, bu iki organizasyonu karşılaştırırken göz önüne almamız gereken kocaman bir olgu var. Masonlukta da, Tapınak Şovalyelerinde de, insanlar bir amaç uğruna bir araya gelmektedir. 1100'lü yıllarda ortaya çıkmış bu organizasyon, Tapınakçılar, amaçlarının Hristiyan hacıları korumak olduğunu söylese de, ne zamanın Kudüs Kralı, ne de diğer şovalyeler yahut toprak beyleri buna bir anlam verememiş ve inanmamışlardır. Nitekim ortada, gizli bir amaç olduğu aşikar.

    İler ki tarihlerde, operatif masonlarla içli dışlı olmaları, zenginliklerinin artması ve isimlerinin yayılmasından son büyük üstat Jacques de Molay'in idamına kadar geçen süre boyunca benim tüme varım olarak gördüğüm, operatif masonlarla yapılan araştırmalar/kazılar yahut diğer eylemlerden sonra Tapınakçıların faaliyetinin arttığı.

    Şimdi bakıyoruz;

    1) Ortada bariz hacıları korumak amacı ile saklanan farklı bir amaç var.
    2) Operatif masonlarla yapılan iş birliği, ve sonrasında söz hakları ile yetkilerinin artması gerçeği var.
    3) Bu çalışmaların ve eylemlerin gizliliği konusunda büyük bir hassaslık var ki bu aynı Mason Localarının benimsediği türden.
    4) Örgütsel yapı bakımından, (Erkeklerin katılımı, gizlilik, vizyon ve misyonlar, kurallar ve etikler) gibi pek çok ortak nokta var.
    5) Tarihte bankacılık yahut finansal çalışmalar yönünden bile olsa, ilk kez sembolizm kullanarak şifreleme ve iletişim kurma teknikleri, Mason felsefesinin sembolizm ile olan ilişkisi göz önünde bulundurulunca bu da bir madde.
    6) Dini ve global açıdan ön görülmüş ve tarikat dışına duyurulmuş bir vizyon.


    Bütün bu 6 madde dışında, elbette pek çok ortak özellikte olabilir. Ancak bu noktada bu iki oluşumun neleri ortak neleri değili konuşmamız gerekmiyor. Bütün bu ortaklaşmanın sonucunda tüme baktığımızda;

    Vatikan ve tapınakçıların maddi/askeri/siyasi gücünü tehdit olarak gören diğer çevrenin etkileri sonucunda 1312 yılında Tapınakçıların sözde son bulması neticesinde araştırılan bütün kaynak ve maddiyatın bulunamaması gerçeği, aslında bu cemiyetin devam ettiğini gösterir.

    Yine tarihçilerin, arkeologların ve hazine avcılarının araştırmaları neticesinde, Avrupa'ya yayıldığı bilinen ve sanılan Tapınakçıların, (-ki İsveç konusunda büyük ve kabul edilmiş bir teori var, bunu uzun uzadıya yazmak istemiyorum şuan isteyen olursa bu konuyu ayrı açıklayabilirim.) aynı isim ve kılıfla faaliyetine devam edemeyecekleri gerçeği göz önüne alındığında, eski dostları ve neredeyse iç içe geçmiş kardeşleri operatif masonlar / masonlarla birleşmeme gibi bir nedenleri yok. Bu yüzden ben birleşerek devam ettiğine, hatta günümüzde de bu yolda devam edildiğine inanmaktayım.

    Günümüzde,
    http://www.knightstemplar.org/
    http://www.theknightstemplar.info/
    http://www.osmth.org/
    https://www.facebook.com/pages/OSMTH-Knights-Templar-International/204857239562838

    Gibi pek çok cemiyet olarak dünyaya yayılmış organizasyonlar mevcut. Bunlardan şahsım adına birinci ağızdan iletişime geçerek faaliyetleri ve gerçeklikleri konusunda bilgi almaya çalışsam da, şuanda sivil halk kuruluşları gibi sadece hristiyan topluluklara ve ülkelere yardım ettiklerini ve büyük sırlarını koruduklarını iddia etseler de, bu tarz oluşumların eski ve geleneksel tapınakçılığın devamı niteliğinde olduğuna güvenemiyorum.

    Bu yüzden gerçek ve asıl amaca hizmet eden tapınak şovalyeliği ideolojisinin masonluk çatısı altında, onlarla bütünleşerek yaşadığı teorisi şuan en canlı ve doğru düşünce gibi geliyor bana.

    Bu konuda birinci elden bilgisi olan biri, aksini iddia edebilecekse dinlemeyi ve bu konuda onunla bilgi alışverişi yapmak için her şeyi yapmaya hazırım.


    Bu arada;

    Sorumu sorduğum ilk zamanlarda ortaya çıkan Sayın ADAM'a ilgisi ve desteği için teşekkür etmek isterim.

    Kendisinin bana kaynak konusunda oldukça fazla desteği oldu. Sayın ADAM'ın da tavsiye ettiği üzere bu konuda sorusu olanların, Michail Baigent, Richard Leigh, Henry Lincoln: 1- The Temple and the Lodge, 2- Holy Blood and the Holy Grail. adlı eserlerine göz atmalarını öneririm. Kitapları e-book olarak bulabilirsiniz.

    Kendisine Tapınak Şovalyeleri konusunda yapmış olduğu araştırma adına en içten şekilde teşekkür edip beni aydınlattığı için saygıyla selamlıyorum. Bu konuda beni Kudüs Krallığının geçmişinden, Merovenjler hanedanlığına kadar derinlemesine bilgi sahibi yaptığı içine müteşekkirim kendisine. Bu yüzden bu konu hakkında çalışması olan yada merakı olan kişilerin, Sayın ADAM'ın araştırmasını okumasını da tavsiye ederim.

    Bu işler için size düzenli bir liste yapmak istedim;




Ağustos 05, 2013, 10:24:36 öö
Yanıtla #5
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Sayın Consummatum Est, bu konuda hayli bir bilgi kaynağı ortaya koymuş.

Bunlar tarihsel sırayla gidiyor. Çok fazla da ayrıntıya girmiyor. Elbette öyle olacak. Çok fazla ayrıntıya girilirse bu bir akademik çalışma olur. bu Forumun sınırlarına aşar.

Ancak verilmiş olan linkler ile bu konu bitmiyor. Tarihsel açıdan baktığımızda Tapınak Şövalyeleri’nin sonrası da var. Forum’da anlatmış mıydık, doğrusu bilemiyorum. Belki! Sayın Consummatum Est bulup gösterecektir.

Eğer konu sadece Tapınak Şövalyeleri’nin irdelemek ise sorun yok. Fakat Masonluk ile bağlantı kurulacak olursa, işte o zaman Normandiya’daki ulu karaağacın 1188 yılında kesilmesi olayı ile başlayıp tüm Prieuré de Sion örgütü olayını, öncesiyle ve sonrasıyla incelemek gerekir.

İşte o zaman işin içine kaçınılmaz olarak Rozkrua ya da Gül+Haç, ardından Royal Society, Stuartların işin içine beklenmedik bir olay olarak girişi, ister istemez Londra Büyük Locası’nın kuruluşu, ardından Ramsay’ın ünlü söyleviyle başladığı öngörülen İskoç Masonluğu olgusu, Yetkinleşme Riti’nin oluşumu, Eski ve Kabul Edilmiş İskoç Riti’nin 1804 yılında Fransa’ya gelişinde Larmenius patentine sahip olduklarını ileri sürenleri tepkisi girecek. Nitekim Sayın Consummatum Est’in bir link vermiş olduğu günümüzdeki OSMTH ve değinmemiş olduğu SMOTJ gibi örgütler ayrı bir fasıl olarak onun devamıdır.

Bunların hepsini burada tek bir başlık altında inceleyemeyiz. Ayrı yerlerde ayrı başlıklar altında incelenen konular üzerinde paylaşımda bulunabiliriz, hepsi o kadar.

İnternette sayısız kaynak var. Bana göre bazıları güvenilir ama bazılarının da güvenilirliği kuşkulu. Olup bitenleri anlamak bakımından hem meraklı hem yabancı dil bilenlerin sansı çok daha fazla. Bilmeyenler ne yapacak? İnternetteki Türkçe kaynaklar güvenilirsizlik bakımından Batılı kaynaklara taş çıkardır. Modası geçmeye yüz tutmakla birlikte piyasada hala bulunabilen iki kitap var: “Tapınakçılar Siyonistler ve Masonlar” adlı araştırma ile sanki bir uzun öyküler dizini gibi yazılmış olan “Tapınakçıların Hazinesi”. Bunlar elbette sadece Sayın Consummatum Est’in getirmiş olduğu bu konuyu incelemekte değil ama onalar büyük ölçüde yer veriyor.

Bu arada bir de eleştiri yapayım. (Yapmazsam olmuyor.)

Sayın Consummatum Est’in dediği, Orta Çağ Tapınak Şövalyeleri’nin operatif masonlar ile ilişkileri olduğu, Spekülatif Masonluğun kökenin Operatif Masonluktan aldığı uydurmacası üzerine kurulu bir romantik hayaldir.

Ayrıntısına girmeden bu işin niçin olamayacağını söyleyeyim: Orta Çağın ileri döneminde yani 11. yüzyıldan başlayarak Avrupa’daki yapı zanaatı (Operatif Masonluk) Gotik Mimari Sistemine bağlıdır. Bunun geliştirilmiş olduğu yer de Benediktin manastırlarıdır.

Tapınak Şövalyeleri birtakım kiliseler ve başka amaçlı yapılan inşa ettirmiştir, doğru… Fakat bunların hiçbiri Gotik değildir; çok daha önceki Bizans ya da Roma Mimari Stili’nin Kuzey İslâm Mimarisi’nden esinlenerek kendine özgü bir özellik edinmiş biçimidir.

Öteki türlüsü olamaz çünkü Tapınak Şövalyeleri Tarikatı, Benediktin’e karşıt olan Sistersiyen ilkeleri üzerine yerleştirilmiştir. Zaten Orta Çağdaki Tapınak Şövalyeleri Tarikatı'nın herhangi bir felsefesi yoktur. Bir felsefe varsa, o da Sistersiyen Tarikatı'nın öngördüğü inanç ve sistemidir.

Bunun Sayın Consummatum Esti’in linkini verdiği Merovenjler konusuyla da elbette bağlantısı vardır.

Zaten bunların hepsi koskocaman (binlerce parçalı) bir yapboz bilmecesinin bir araya getirilince resmin bütününün ortaya çıkarıldığı girift parçalar gibidir.

Ancak bu arada Tapınak Şövalyeleri’nin özellikle yol ve köprü inşaatı işi yapan Pontifex adlı zanaat örgütlerliyle yakın ilişkilerde bulunmuş oldukları kuşkusuzdur. Bu zanaatı uygulayanlar sonradan (15. yüzyıl sonlarından başlayarak) bina yapımcılığı zanaatını uyulamayanlara katılmış oldukları için, tarihte sok rastlanan bir yanılma doğmaktadır.

Bunları olası yanılmaları giderebilmek amacıyla anlattım. Elbette Sayın Consummatum Est istediği sürece devam ederiz.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
1 Yanıt
10935 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 17, 2010, 12:55:51 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
5719 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2007, 06:04:42 öö
Gönderen: MASON
2 Yanıt
3855 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 11, 2009, 03:19:08 ös
Gönderen: Makbenah
0 Yanıt
2367 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2007, 08:43:52 ös
Gönderen: MASON
8 Yanıt
8028 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 07, 2007, 11:00:24 ös
Gönderen: SublimePrince
10 Yanıt
9035 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 05, 2007, 01:19:49 öö
Gönderen: ahu
Çin Felsefesi

Başlatan GölGe Felsefe

7 Yanıt
6248 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 16, 2007, 02:51:35 ös
Gönderen: GölGe
3 Yanıt
6919 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 08, 2011, 07:28:42 ös
Gönderen: sundance
6 Yanıt
10641 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 06, 2011, 12:40:29 öö
Gönderen: papoose
5 Yanıt
6653 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 30, 2014, 08:58:46 ös
Gönderen: ABCDEF