Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MASONLAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER - 2  (Okunma sayısı 3087 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mayıs 01, 2010, 05:22:56 ös
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Masonluğun çağımızdaki durumu bakımından masonlar arasındaki ilişkileri ikiye ayırabiliriz. Bunlardan biri doğrudan Masonluk ile ilgili ilişkiler, diğeri ise Masonluk ile ilgisi olmayan özel ilişkilerdir.

Günümüzde Masonluk, hiçbir mason için geçimini sağladığı bir kazanç ortamı, ekmek kapısı değildir. Masonlar da locaların toplandığı lokale, öncelikle masonik nitelikte çalışmalar yapmak, bu tür çalışmalara katılmak üzere gider. Masonların, doğrudan Masonluk ile ilgili olmak üzere kendi lokalleri dışında bir araya geldikleri de olur. Bir diğer deyişle masonların ilişkileri sadece localarının toplantılarını yaptığı mabetlerin yer aldığı (belki bazı sosyal tesisleri de içeren) lokallerde başlayıp orada bitmez.

Masonların, mabetlerin bulunduğu lokallerin dışındaki ikili ya da grup halindeki ilişiklerinin iki türü olduğu söylenebilir. Bunlardan biri sosyal, diğeri ticarî niteliklidir. Masonlar arasında dayanışma ile bağlantılı birtakım ilişkileri de sosyal ilişkilerden sayabiliriz.

Sosyal nitelikli ilişkiler ya masonlar ya da aileleri arasında kurulur. Bunlara bir locanın hatta belki doğrudan büyük locanın düzenlediği sosyal etkinlikler eklenebilir. Örneğin bir sanat gösterisini topluca izleme, bir gezi, bir kültürel inceleme, bir eğlence ya da bir yemek bu tür etkinliklerdendir. Bu bağlamdaki ilişkiler, akrabaların, iki arkadaşın, bir arkadaşlar ya da dostlar topluluğunun, bir klüp ya da derneğin üyelerinin sosyal nitelikli ilişkilerinden pek farklı değildir. Tek ve masonlarca önemli sayılan fark, bu gibi birliktelikteliklerde, başka yapıp etmelerin yanı sıra Masonluk ile ilgili konuların da sıkça konuşulmasıdır; nasıl konuşulmasın ki!.

Bu gibi ilişkiler sırasında masonlar arasında pek bir uyuşmazlık ya da anlaşmazlık çıkmaz. Diğer topluluklarda olduğu gibi yer yer ve zaman zaman birtakım sorunlar doğsa bile, masonların edinmiş olduğu alışkanlıklar nedeniyle bunlar kolayca ve “kardeşçe” giderilir. Çözüm zorluğu yaratan anlaşmazlıklar, genellikle Masonluk dışındaki bir başka kurum ya da derneğin çatısı altında çeşitli nedenlerle doğanlardır. Örneğin bir geziye çıkmış olan bir topluluğun kimi üyelerinin şuraya bir diğerinin öteki yana gidilmesini istemesi gibi.

Bir masonun da temelde bir “insan” olduğu, yer yer birtakım hırs ve tutkuları olabileceği, bazı tutum ve davranışlarıyla başkalarını kırabileceği düşünülmelidir. Bazı tutum ve davranışlarının -doğru ya da yanlış- başkalarınca uygun bulunmaması ya da başkalarının işine gelmemesi söz konusu olabilir.

Bu “başkaları” diyerek yaptığım genelleştirmenin kapsamında masonlar da bulunabilir. Hiçbir mason “tam ve yetkin bir insan” değildir. Dolayısıyla, nasıl mason olmayanlar arasında uyuşmazlıklar hatta çekişmeler görülüyorsa, benzerlerinin zaman zaman ve yer yer masonlar arasında da görülmesini pek yadırgamamak gerekir. Gerçekleri yadsıyamayız.

Ancak masonlar böyle bir durum ile karşı karşıya geldiklerinde her şeyi bir yana bırakıp “mason” olduklarını anımsar ve aralarındaki ilişkileri kardeşçe çözümlemeye yönelirlerse, başkalarının kolayca başaramayacağı bir uyum ve anlaşmaya varmamaları için hiçbir neden yoktur. Böylece aynı kurum içindeki diğer insanlar için olumlu örnek olur, bunun bir yan ürünü olmak üzere birer “mason” olarak toplum içindeki görevlerinden birini yerine getirirler.

Masonlar arasındaki ticarî ilişkilere gelince…

Masonlar arasında dış kaynaklı olan yani doğrudan Masonluk ile herhangi bir ilgisi olmayan anlaşmazlık ve uyuşmazlıkların çoğu, bir iş ilişkisinden doğar. Bu ilişkiler sürekli olabileceği gibi, bir kerelik ya da rastlantısal da olabilir.

Masonlara, birbirleriyle ticarî ilişkilere girmemeleri önerilir. Çünkü bu ilişkiler sırasında ne yazık ki zaman zaman ve yer yer işin içine “mason töresi” ile hiç de bağdaşmayan birtakım tutumlar ya da davranışlar karışır. Bu da ilgili masonların birbirlerine düşmelerine neden olur. (Çoğu toplumda masonlar arasında sıkı ticarî ilişkiler olduğu sanılmaktadır ama bu yanlış. Sadece tek tük görülebilen bir durumdur bu.)

Ortaya şöyle bir soru da atılabilir: «Böyle olabilir diye, masonların birbirleriyle hiçbir iş ilişkisinde bulunmaması, bundan kesinlikle kaçınmaları mı gerekir?»

Elbette hayır!... Masonlar arasında iş ilişkilerinde bulunmayı engelleyen ya da bunu kısıtlayan hiçbir kural yoktur; olmamasının öğütlenmesi başka şey.

Kuşkusuz, masonların dışarıdaki sürekli ilişkileri yalnızca “iş ve para kazanma” ile bağlantılı değildir. Çeşitli türden sosyal, sportif ya da kültürel, hatta politik ilişkiler içinde de bulunabilirler. Önemli olan, bu ilişkileri “kardeşlik sevgisi”ni yitirmeden yürütebilmeleridir.

Tüm bu işlerde ve ilişkilerde, masonların yer yer birbirlerine karşıt cephelerde bulunmaları, birbirlerine rakip çıkmaları da söz konusu olabilir. Bundan ötürü doğabilecek birtakım çekişmeler, masonlar arasında var olması gereken olumlu kardeşlik duygularını zedelememelidir. Hiçbir mason, Masonluğun dışındaki iş ya da uğraşı alanlarında, uğruna didindiği bir konuda karşısına çıkan kimse de “mason” olunca; ondan olması gerekenden başka türlü davranmasını, bir diğer deyişle kendi çıkarına ya da eğilimine uygun bir tavır takınmasını istememeli ve beklememelidir. Hele bu doğrultuda “kardeşlik” kavramının ardına sığınmaya, «Bir mason, bu gibi durumlarda mutlaka kardeşinin yanında ve ona destek olmalıdır.» gibi sözler etmeye, duygu sömürüsü yoluyla kardeşini etkilemeye kesinlikle kalkışmamalıdır. İstediği ve beklediği bu olursa, bunu bulamadığı ve göremediği için, o mason kardeşi suçlamaya veya kötülemeye de girişmemelidir. Ne yapması gerektiğini mason kardeşininin değerlemesine bırakmalıdır.

Yine öğütlere ve olması gerekenlere değindim. Bunların tersinin de çok olduğunu bildiğimden…

Masonluğun Etiketi’nin gereği olan ya da olumlu kardeşlik ilişkileri bakımından özen gösterilmesi yararlı tutum ve davranış tarzları arasında en önemli olarak nitelenebilecek olanları şöyle sıralanabilir:

   Masonluktaki dereceler ve görev unvanları sadece Masonluk ile doğrudan ilgili ilişkilerde geçerlidir. Bunun dışında her mason bir diğerinin yalnızca kardeşidir. Hiçbir mason, kardeşleriyle kurabileceği çeşitli türden ilişkileri sırasında -her ne amaçla ve her ne şekilde olursa olsun- Masonluktaki derecesini ve unvanını belirterek bunu bir yararlanma ya da baskı aracı gibi kullanamaz.

   Her mason bir diğer masona dışarıdaki yerinin (mevkiinin) ve yetkilerinin gerektirdiği şekilde davranır. Her ikisinin de “mason” olduğu, masonlar arasında “eşitlik” bulunduğu, ilişkilerin “kardeşlik” ilkesine dayandığı gerekçesiyle, karşısındakinin üstünlüğünü göz ardı etme ve kendisini de onunla aynı düzeyde görme eğiliminde bulunması söz konusu olamaz; saygıda kusur edilmez. Daha üstün durumda olan ise, bir mason kardeşiyle karşılaştığında, alçak gönüllülük gösterilerine kalkışmaz ama kibirli bir tutum takınmaktan da sakınır.

   Bir masonun, gerek maddî gerekse manevî bakımdan bir gereksinmesi olduğunda, olanakları böyle bir gereksinmeyi karşılayabilmeye elverişli olanlar, ondan yardım ve desteklerini esirgemez. Kardeşin kardeşe kardeşçe yardımı, Masonluğun temel gereklerindendir.

   Buna karşılık her mason, görebileceği bu kardeşçe yardımlaşma ve destek olanağını kötüye kullanmamaya özen gösterir. Özellikle maddi bakımdan aradığı dayanışmayı bulamayışı ve kendince yeterli bir destek göremeyişi durumunda; önce istediklerinin ve beklediklerinin kardeşlerinin elinde olup olmadığını gerçekçi bir şekilde ölçüp tartar, kendisini destek beklediği kardeşlerinin yerine koyar. «Böyle bir durumda ben ne yapardım?... Kardeşlerim ne yapabilirler?» diye düşünür. Bundan ötürü Masonluktan yakınmaya ve kardeşlerini kendince onlardan beklediği yakınlığı göstermedikleri için suçlamaya girişmez.

   Kardeşliğin gereği, mutlu günlerde kardeşini anımsamak ve kutlamalarını iletmek, yaslı ve sıkıntılı zamanlarında da onunla birlikte olarak ona destek verip güç sağlamaktır. Ancak bu, bir masonun bir diğerini yalnızca bu gibi fırsatlarda aramakla yetinmesi demek değildir. Her mason, uzun zamandan beri görmediği ve görüşemediği kardeşlerini de ara sıra yoklayarak hatırlarını sorar. Her mason, mutlu günlerini önceden, sıkıntılı zamanlarını ise böyle bir durumla karşılaştığında kardeşlerine iletir. Bunu bilmiyorsa, bu iletişimi gerektiğince sağlamadığı halde aranmadığından ve sorulmadığından ötürü yakınmamalıdır.

   Kimi masonların bu bağlamda bilmedikleri, göz ardı ettikleri önemli bir nokta var. Belki yine bir öğüt ama şöyle: Kardeşlerince aranmayı ve sorulmayı bekleyen bir mason, bundan önce kendisinin kardeşlerini ne kadar aramış ve sormuş olduğunun bir hesabını çıkarmalı.

   Masonlar arasında kurulan olumlu bireysel ilişkilerin temel öğelerinden biri de içtenliktir. İçtenlik, yalancılığın, iki yüzlülüğün, dalkavukluğun, yüze gülücülüğün karşıtıdır. Ancak içtenlik, saygıyı ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla bir mason, bir kardeşine karşı içtenlikle yakın davranırken, bunu aşırılığa kaçırarak lâubalilik etmekten sakınmasını da bilir.



Masonlar bunları zaten biliyordu. Ben burada hariçten gazel okuyarak bilmeyenlere anlattım. Ola ki eksik bırakmış olduğum ya da yanlış bilgi verdiklerim vardır. Masonlarca düzeltilmesini dilerim.

Bu yazı dizisinin bunu izleyecek bölümünde, baştan ilk sıraya almış olduğum bir mason lokalindeki ilişkilerden söz etmeye çalışacağım.



ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
masonlar.org üyelik

Başlatan angelus Sorular

1 Yanıt
5248 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 26, 2013, 01:23:03 ös
Gönderen: Samuray
6 Yanıt
6322 Gösterim
Son Gönderilen: Aralık 11, 2008, 05:58:00 ös
Gönderen: karakan
25 Yanıt
28196 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2014, 04:51:48 ös
Gönderen: camilleri
Kadın Masonlar

Başlatan Mustafa Kamil Basinda Masonluk

4 Yanıt
9352 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 16, 2010, 04:52:48 ös
Gönderen: Asi
0 Yanıt
3383 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 01, 2010, 08:43:43 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3945 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 02, 2010, 08:30:34 öö
Gönderen: ADAM
3 Yanıt
4229 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 28, 2015, 04:55:24 ös
Gönderen: İNSAN
0 Yanıt
2759 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 30, 2010, 01:35:46 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
4879 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 02, 2010, 03:28:25 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2804 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 03, 2010, 07:52:15 öö
Gönderen: ADAM