Masonlar.org - Harici Forumu

Diger => Diger Konular => Masonluk Harici Sorular => Konuyu başlatan: Mozart - Ağustos 06, 2010, 01:52:06 öö

Başlık: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Mozart - Ağustos 06, 2010, 01:52:06 öö
Sevgili Dostlar,

Ekte anayasa paketi ve karşılaştırmalı tablo vardır bilginize.
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: hiram - Ağustos 09, 2010, 07:17:04 ös
acaba bu ankette hayır diyenler neden diyorlar çok merak ediorum. Ağır bir tabir ama, tamamen bir ideolojik ahmaklık olarak geliyor bana. Aşağıdaki dosyaları indirin de okuyun bir zahmet.
Son olarak Sn. Mozart çok teşekkürler ek dosyalar için.
Hayır ile kalın.
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: ozkann - Ağustos 10, 2010, 12:38:28 ös
Hayır diyenlerin, neden 'Hayır' oyu vereceğini tam olarak anlamadan evet demeyeceğim.

Bir grup 'solcu'nun  tv programında aralarında Hayır ve Evet olarak ikiye bölündüğünü gördüm. Sol ne diyor gibi bir başlık taşıyordu program sanırım.. Sol hep birlik olup birşey diyemiyordu.

Etnik siyaset izleyen bir parti ile birlikte beraber Hayır oyu vermek benim için oldukça düşündürücü. Neden hayır diyorlar, herhalde iyi olan 'evet' o zaman diyorum.

Evet oyu birlikte askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açarsak ilerleyen günlerde yer sıkıntısından ilkokul binalarının cezaevi olma yolunu açmayı da mı sağlamış oluruz acaba? Nasıl da utanırdım kendimden.

İki parti ise, R.T.E. yolsuzluklarını örtmek yargılanmadan kaçmak için bu anayasa değişikliklerini hazırladı diyorlar. Gerekçeleri nedir, yapılması tartışılan değişiklikler hakikatten kendisine bu yolu açar mı?

Karşılaştırmalı tabloyu önceden de okumuştum ancak doğuracağı hukuki sonuçları geniş bir açıdan yorumlayabildiğimi sanmıyorum.

Hukuk konusunda eğitimli veya kendisine güvenen üyelerimizden bazıları maddeleri yorumlasa isterdim.

Tartışmaları takip ettiğimde bu at arabasının kırbacı kimde kalsın konusu üzerinde tartışıyorlar gibi geliyor. At olarak bu konuda kararı bana bırakmaları büyük bir incelik mi acaba, dudak bükerek bakıyorum.

Masonların locada siyaset ve din konuşmayız anlayışı buraya da yerleşmiş görünüyor.
İlk başta tuhaf dursa da -mason olmayan- üyelerin de çoğu tarafından benimsenmiş gibi sanki.  
Adaylık süreci içinde olanları yorumumun dışında bırakarak ve çok özür dileyerek söylüyorum, 'masonculuk oynamak' gibi geliyor bu bana.
Forumda üyelerin arasında bu konularda ihtilaf olsa ne olur...

Öte yandan bakıyorsun;
TDK(ahmak): Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal

Hadi gel de fikrini açıkla.
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Genius Loci - Ağustos 10, 2010, 06:39:26 ös
Ben bu referandum konusuna karışmamayı yeğliyorum. Çünkü görüşüm ne evet ne hayır biçiminde. Ben 12 eylül günü hava güzel olursa pikniğe gitmeyi yok güzel olmazsa evde oturup tabu oynamayı planlıyorum. 3. bir tercih de var yani. Evet ve hayırın ötesinde bir tercih oy kullanmamayı yeğlemek.

Çünkü evet ile hayır arasındaki farkın ne olduğunu anlamış değilim. Evetçilerin demokrasi gelecek lan ifadesinden de bizarım, hayırcıların evet dersen akpyi onaylamış olursun yaklaşımından da bizarım.

Referandumun Viyana Kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmediğini düşünüyorum. Eğer böyle kapsamlı bir değişiklik yapılıyorsa bir paket olarak referandumda oylamanın mantıklı olmadığına inanıyorum. birbiriyle bağlantısız bir çok maddede yapıan değişikliklerin hepsi için evet mi diyorsun hayır mı diyorsun sorusunun da iradeyi tam olarak yansıtmayacağını düşünüyorum. ayrı ayrı oylanabilseydi keşke bu durumda evet diyeceklerime gönül rahatlığıyla evet diyebilirim, hayır diyeceklerime de düşünmeden hayır diyebilirdim.

kemal efendi ile recep bey arasında bir tercih yapmamızı isteyen bir referandum öncesi propaganda döneminden geçtiğimize göre ben kendimi tercih ediyorum. kemal de recep de orada duradursun.
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: popperist - Ağustos 11, 2010, 01:18:54 öö
Evet.

Yüksek yargıya denge geleceği için evet.

Türkiye'de hukuk malesef deterministik işlemiyor. Yani yasada ne kastedilmişse, ona göre işlemiyor. Hukukun, çok katı bir tümdengelimle işletilmesi taraftarıyım. Fakat statükoyu temsil eden çevrenin, iktidarı engellemek için son dönemde yaptıkları manevralar bana, Türkiye'de hukukun deterministik değil, subjektif, kişiye göre, göreceli işlediğini gösterdi.

Madem öyle, madem yüksek yargı sürekli statüko lehine yasaları eğip büküyor ve buna engel olunamıyor, madem bunu bir rayına oturtacak, siyasetten münezzeh hukuk adamları ortaya çıkmıyor, yasama ve yürütmenin de, yüksek yargıya kendi adamlarını ataması ile bu iş bir nebze dengeye girer diye düşünüyorum.

Evet, Chp ve Mhp'nin söylemini doğru buluyorum; yargı, hükümet lehine bir şekle sokuluyor. Doğrudur. Fakat buna sebep olan ve bugün bana bu değişikliği haklı gösteren şey, yargının bu güne kadar sürekli statükodan ödün vermemiş tutumudur. Eğer yargı görevini iyi yapsaydı, ve durduk yere anayasada bu maddeler olsaydı, ben de hayır oyu verirdim. Fakat gerçekçi olmak lazım; Türkiye'de yüksek yargı, statükodan yana taraftır. Gerektiğinde, toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısı gibi kavramların içini siyasi gerekçelerle boşaltır (367 olayı gibi).

Hayır dersem bu düzen devam edecek. Evet dersem bu düzene denge gelecek. İşte bundan sonraki süreçte diyalektik işleyecek.

Örneğin; İktidarın hukuka aykırı eylemlerine evet diyen yargıçlar, muhtemelen iktidarın atadığı yargıçlar olacak. Bunların hukuksuzluğunu, karşı taraf, yani statüko eleştirecek ve eleştirirken, evrensel değerleri ve temelleri kullanacak. Yine statükodan yana taraf olununca bu sefer iktidarın atadıkları evrensel temelleri karşı gerekçe olarak yazacak.

Toplum da buna göre kamplaşacak. Herkesin elinde, karşı gerekçe olarak bir evrensel değer, tema bulunabilecek ve bu iki kampı da evirip, ortak noktada buluşmaya zorlayacak. Bu evrensel değerlerle ileride çelişmek de mümkün olmayacak. Toplumsal anlamda bu çeşit bir uyum, zıtlardan çıkabilir.


Saygılar
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: martı - Ağustos 11, 2010, 05:23:12 öö
İlginç!

     Siyasetle,ideolojilerle pek içli,dışlı alakadar olduğum söylenemez,gündemi takib etmek dışında..Siyasi jargona da sahip değilim,bu yüzden ölçüp biçerek konuşacağım...
      Bazıları bunun 12 eylül darbesiyle yüzleşmek olduğunu söylüyor.Geçen gün babamın o yıllara ait gazeteleri saklamış olduğunu gördüm.Ve tüm gazete manşetleri şu şekilde 'şimdiye kadar neredeydiniz paşam','çok geç kaldınız paşam' vs.vs..Şu anda tv de çıkıp ahkam kesen gazete sahiplerinin,köşe yazarlarının o zaman fikirleri farklıymış,şimdi değişmiş herhalde.
      Bunun haricinde !evet mi hayır mı demeliyim' konusunda anayasa ve hukuktan çok fazla anlamayan biri olarak da tv'de açık oturumlarda çıkan anayasa ve hukuk uzmanlarını dinleyerek bir fikir edinmeye çalıştığımda belki de sadece benim rastladığım hukuk profesörleri(çünkü anladığım kadarıyla kimse rastlamamış) hep şunları söylediler:'Bu şekilde bu anayasa yürürlüğe girerse Türkiye'de cumhuriyet ve demokrasi ciddi bir tehlike altında kalacak ve sokaktaki insanın hürriyeti güvencesiz kalacaktır' ayrıca yargının üzerinde Akp nin büyük özgürlüklere kavuşması da cabası..
      Eğer bu insanlara güvenmemiz gerekiyorsa ki bu konuda bilinçsiz bir vatandaş olsam da güvenmem gereken insanları tahlil yeteneğine sahibim,tüm bu açıklamalar 'hayır' demem için yeterli nedenler...

      Tabi ki HAYIR...

Saygılar





Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: karahan - Ağustos 12, 2010, 12:24:44 ös
Evet.

Yüksek yargıya denge geleceği için evet.

Türkiye'de hukuk malesef deterministik işlemiyor. Yani yasada ne kastedilmişse, ona göre işlemiyor. Hukukun, çok katı bir tümdengelimle işletilmesi taraftarıyım. Fakat statükoyu temsil eden çevrenin, iktidarı engellemek için son dönemde yaptıkları manevralar bana, Türkiye'de hukukun deterministik değil, subjektif, kişiye göre, göreceli işlediğini gösterdi.

Madem öyle, madem yüksek yargı sürekli statüko lehine yasaları eğip büküyor ve buna engel olunamıyor, madem bunu bir rayına oturtacak, siyasetten münezzeh hukuk adamları ortaya çıkmıyor, yasama ve yürütmenin de, yüksek yargıya kendi adamlarını ataması ile bu iş bir nebze dengeye girer diye düşünüyorum.

Evet, Chp ve Mhp'nin söylemini doğru buluyorum; yargı, hükümet lehine bir şekle sokuluyor. Doğrudur. Fakat buna sebep olan ve bugün bana bu değişikliği haklı gösteren şey, yargının bu güne kadar sürekli statükodan ödün vermemiş tutumudur. Eğer yargı görevini iyi yapsaydı, ve durduk yere anayasada bu maddeler olsaydı, ben de hayır oyu verirdim. Fakat gerçekçi olmak lazım; Türkiye'de yüksek yargı, statükodan yana taraftır. Gerektiğinde, toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısı gibi kavramların içini siyasi gerekçelerle boşaltır (367 olayı gibi).

Hayır dersem bu düzen devam edecek. Evet dersem bu düzene denge gelecek. İşte bundan sonraki süreçte diyalektik işleyecek.

Örneğin; İktidarın hukuka aykırı eylemlerine evet diyen yargıçlar, muhtemelen iktidarın atadığı yargıçlar olacak. Bunların hukuksuzluğunu, karşı taraf, yani statüko eleştirecek ve eleştirirken, evrensel değerleri ve temelleri kullanacak. Yine statükodan yana taraf olununca bu sefer iktidarın atadıkları evrensel temelleri karşı gerekçe olarak yazacak.

Toplum da buna göre kamplaşacak. Herkesin elinde, karşı gerekçe olarak bir evrensel değer, tema bulunabilecek ve bu iki kampı da evirip, ortak noktada buluşmaya zorlayacak. Bu evrensel değerlerle ileride çelişmek de mümkün olmayacak. Toplumsal anlamda bu çeşit bir uyum, zıtlardan çıkabilir.


Saygılar



SN.POPPERİST'E TAMAMEN KATILIYORUM.OLAY TAMAMEN EMPATİK BENCE.HÜKÜMET İKTİDARA GELDİĞİNDEN BERİ SÜREKLİ KENDİNE ÇIKARILAN ENGELLERLE UĞRAŞIP DURUYOR.KİM ÖNÜNE BİR ENGEL ÇIKARSA HEMEN DEMOKRASİ YADA BENZER İFADELERİN ARDINA SAKLANILIP ENGELLENME YOLUNA GİDİLİYOR.12 EYLÜL MAĞDURU BİR İNSAN OLARAK BÖYLE BİR KONUYA HAYIR DİYEN İNSANLARIN OLAYA NEREDEN BAKTIKLARINIDA AÇIKÇA MERAK EDİYORUM.

BU İNSANLAR SANIRIM KENDİLERİNCE BULABİLDİKLERİ EN UFAKTA OLSA BİR YOLU BULMUŞLAR MİLLETE GİTME PAHASINA BAŞLARINA GELEBİLECEK NÖTR DURUMU GÖZE ALARAK REFERANDUM DİYORLAR.BENCE HALKIN ELİNE BİR FIRSAT GEÇTİ DİYE DÜŞÜNÜYORUM DARBELERLE BU GÜZELİM ÜLKEYİ 10 LARCA YIL GERİYE GÖTÜREN SORUNSUZ VE SORUMSUZ GENERALLERDEN BU ÜLKE İNSANI HESAP SORABİLMELİ ARTIK.

ADINA DEMOKRASİ DENEN ŞEYİN UYGULANABİLİR OLDUĞUNU TÜRK MLLETİ OLARAK GÖSTEREBİLMELİYİZ BİZDE.BU OLAYA PARTİCİ GÖZÜYLE BAKIP SIĞ KALMA YERİNE BU ÜLKE İNSANIN TARİHİ VE KÖTÜ YAZGISI İLE HESAPLAŞMASI DİYE BAKILMASININ DAHA DOĞRU OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM.
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Mozart - Ağustos 13, 2010, 01:43:47 ös
(http://www.ressim.net/l/upload/92e990e7.jpg) (http://www.ressim.net) (http://www.ressim.net/l/upload/b2a45091.jpg) (http://www.ressim.net)
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Asli - Ağustos 13, 2010, 06:13:19 ös
Cok zaman izledim. Izledim. Izledim ama artik dayanamiyorum yani. Su masonlarin sitesine birsey yazmiyim dedim sonunda yazdirdiniz yani.

sevgili arkadaslar

yukaridada goruldugu gibi bu konuya hayir diyenlerden elle tutulur bir neden cikmiyor. Ben oy kullanmadim. Kullanmayacagim bu ankete. Fakat bu konudaki dusuncemin bu sitede bulunmasini istiyorum.

Hayir, sa neden hayir? Benim suana kadar gordugum HAYIR NEDENLERI sadece sunlardan ibaret...

1- Tayyip kendisi ve kendi menfaati icin bunu yapiyor.
2- Komutanlar 12 eylulde dogru yapti ve onlari destekliyorum. Gerektiginde aynisinin yapilmasi cok iyi olur.
3- Tayyip bile bile ulkeyi bozmak ve mahvetmek istiyor o yuzden zararina olacak herseyi yapiyor.
4- Ben ulkemin suanki halinden cok memnunum. Hersey mukemmel ve boyle kalsin istiyorum.

Simdi bu nedenleri tek tek inceleyelim.

1- Tayyip bunu kendi menfaati icin yapiyor. Olabilir. ki hadi oyle kabul edelim. Tayyibin menfaati icin olan bu yeni anayasa ulkenin kotulugune mi peki? Hayir.

Cunku bu anayasa tamamen 12 eylulu yapanlarin cezalandirilabilmesine olanak saglayan, bir daha 12 eylulun yasanmasini engelleyen yasalardan olusuyor. Bu yeni anayasa herkese daha cok kisisel ozgurluk verdigi gibi, polisler ve asker tarafindan fislenmeyi sona erdiriyor. Gelismis butun ulkelerde olan bas ortusu ve dini ozgurluklerin Turkiyeyede gelebilmesine olanak sagliyor. Ben tayyibi sevmem. gecmisinden dolayi sevmem. Ama yonetiminde uyguladiklarini, basardiklarsini ve basarmaya calistiklarini takdir ediyorum. Ekonomiyi bu sekle getirebilmesi bana gore buyuk basaridir. Dolar kac yildir buyuk bir artis yada dusus yasamadi? soyleyin bana tayyibden once hangi basa gelen dolarin artisini durdurabilmisti? tayyibden daha once basimizdakilerden hangisi yabanci bir ulkeye (hele heleki israil gibi Amerikanin en yakin dostu olan guclu bir ulkeye) bas kaldirarak sert cikabilmisti? hangi basimiza gelen bize Turklugumuzle gurur duydurabilmisti? Uzun yillar "turklerden ve turkiyeden adam olmaz. ben umudumu coktan kestim" diyen bir kisi olarak acikcasi tayyib hukumeti beni cok cok umutlandirdi ve turkiyenin gelistigini gosterdi. ayni sekilde dahada gelisecegine inandirdi. neyse konudan cok disari cikmayalim ve diger maddelere gecelim.

2- Komutanlar 12 eylulde dogru yapti ve onlari destekliyorum. Gerektiginde aynisinin yapilmasi cok iyi olur.
 hakikaten bu maddeyi aranizda savunan ve destekleyen varsa cok birsey yapmasina gerek yok. forumumuzda daha once acilmis olan su konuya bir goz atsin.

http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=1184.msg6195#msg6195

 eger bu konuyu tamamen okuduktan ve 12 eylul belgeselini izledikten sonra hala bu maddeyi savunabiliyorsa hakikaten helal olsun. bu kadar inatci insan hayatimda gormedim demektir.

3- Tayyip bile bile ulkeyi bozmak ve mahvetmek istiyor o yuzden zararina olacak herseyi yapiyor.
 Oyle olsa adamin elinde cok sans ve arkasinda cok kisi vardi ki halada var. Cok seyler yapardi. Ama oyle olmadigi kesin. Yeni anayasada kisisel haklara ve suana kadar yaptiklarina bakilinca ulkesini (de) dusundugu gorulebiliyor. Tamam tayyib biraz dinci ve belki asiriya kaciyor ama zaten bizde bu askeriye ve bati beyinli kisiler varken bu ulkeyi ne kadar dinci yapabilirki? ama ulke %95 i musluman olan bir ulkede sen basortusunu devlet makamlarinda yasaklarsan, universitelerde yasaklarsan ve hatta bu kisilere 2. sinif insan muamelesi yaparsan bu sacmaliktir. Hiristiyan ulkelerin hemen hepsinde bile insanlar basortusunu istedigi gibi takabiliyorsa ama %95 i musluman olan Turkiyede bunu yapamiyorsa ben bunun altinda art niyet ararim. Simdi bana "Basortusu kullananlar, uzun sakal birakanlar irtica yapmaya calisiyor, sorun cikariyorlar, heryerde namaz kilarak gosteri yapiyor, propaganda yapiyorlar" vs. sozler soyleyebilirsiniz. Iste bu noktada polis devreye giriyor, girmeli. Yani eger kisiler dinlerini yada inanclarini bir gosteri ve propaganda malzemesi yapmaya basliyor ise buna karsi polisin ve istihbaratin guclu olacak. Savunman hazir ve guclu olacak. Eger senin polisin ve istihbaratin ve savunman iyi degilse ve ulke ici tehlikeleri durduramiyor, daha rusvet belasindan bile kurtulamiyorsan o senin (devletin) hatasidir. askeriyen guclu diye her korktugun anda sokaklara tanklari sokamazsin.

Ulke daha 100 yasinda degil 5 kere darbe oldu! KUBADAN BETER! Ayip ya

4- Ben ulkemin suanki halinden cok memnunum. Hersey mukemmel ve boyle kalsin istiyorum.
Bunu diyenlerinde oldugunu hic sanmiyorum. Ama varsa bile bir yurtdisi ziyareti yapmasini oneririm. Avrupada bir gelismis ulkeye gitsin. Amerikaya gitsin. Kanadaya gitsin. Biraz kalsin ve insana verilen degeri gorsun.

Aklima hayir icin soylenebilecek baska nedenlerden geliyor simdi...

5- Yeni anayasaya evet dersen AKP ye evet demis olursun.
Hem dogru hem yanlis. Dogru cunku bu fikri ve faaliyeti akp yapiyor. yanlis cunku sirf akp yi sevmiyorsun diye ulkenin gelismesini ve daha ozgur bir ulke olmasini engellememelisin. Buda aptallik olur. Bu bir hukumet guvenoyu degil.

simdilik aklima gelenler bu kadar. eminimki bu konuda bana cevap verecek coktur. buyrun sizlerde dilediklerinizi acikca, raahtca, ozgurce soyleyin... her ne kadar masonluga karsi olsamda bu ortamin ozgur ifade olanagini seviyorum.

Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Mozart - Ağustos 16, 2010, 08:04:45 ös
CHP, MHP ve TKP'nin hazırladığı "neden hayır" kitapçıkları;

http://www.chp.org.tr/Files/NEYE_HAYIR_KITAPCIK_Brosur.pdf
http://www.mhp.org.tr/kitaplar/NedenHayir.pdf
http://www.tkp.org.tr/dosyalar/tkp/hesap_sorma_zamani_dosya.pdf
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Supeluta - Ağustos 17, 2010, 11:51:50 öö
ben evet diyeceğim. en baştan bir anayasa yapılması benim hayalimdi, yapamadılar. ancak yapılan değişiklikler sonucunda şu halinden bile daha demokratik bir anayasa olacağı aşikar.
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Mozart - Ağustos 22, 2010, 03:54:09 öö
(http://www.ressim.net/l/upload/b57e1ff1.jpg) (http://www.ressim.net)
Başlık: ABD'de yaşasaydım ben de rahat 'evet' derdim - Serdar Turgut
Gönderen: Mozart - Ağustos 27, 2010, 02:09:37 ös
Orhan Pamuk'un referandumda "evet" oyunu vereceğini açıklamasından sonra, "Keşke ben de New York'un o semtinde yaşasaydım gönül rahatlığıyla 'evet' diyeceğimi açıklardım" diye düşündüm.
Ancak biz Türkiye'de yaşamakta olanların, gönül rahatlığıyla verilecek "evet" oyuyla bir psikolojik sorunumuz var. Evetlerin yüksek çıkması durumunda, fırsatı bulduğunda otoriter/totaliter eğilimleri ortaya çıkıveren iktidarın sınırsız güce ulaşacağından korkuyoruz. Sınırsız güç, iktidarlara kendilerinin bile daha sonra pişman olacakları işler yaptırabiliyor.
Bir ara yayın yönetmeni olma talihsizliğine de düştüğüm ve bu memlekette güç sahiplerinin gücü nasıl kullanabildiklerine birinci elden maalesef şahit olduğum için, benim gözümde gücünü kullanmak açısından bu iktidar vukuatlıdır. Sınırsıza giden güç sahibi olması ise korkutucudur.
Ben burada yaşayacağımdan duygularım böyle.
Ama New York'un Upper West bölümünde yaşasaydım, bunları fazla kafaya takmazdım ve iktidarın neden evet denilmesi yolundaki sözlerine rahatlıkla inanırdım. Evetlerin fazla olması durumunda Türkiye'nin çok daha demokratik, çok daha özgürlükçü bir ülke olacağına kendimi de kolaylıkla inandırırdım.
Upper West Side'dan bakınca bu bana romantik bile gelebilirdi.
Kendim o durumda olsaydım olacakları anlatıyorum; kaldı ki siyasi konularda Orhan Pamuk çocuksu bir saflık içindedir. Roman yazarken bu yararlı tabii ki, o zaman sonuç fevkalade de oluyor ama ülke gündemi hakkında fikir bildirmeye gelince bu olmuyor.
Bunda suç sadece Orhan Pamuk'ta da değil, yaşamayı seçtiği bölge, insanı tuhaf biçimde fantastik siyasi hayallere çeken bir yerdir.

DEMOCRATIC CHIC

New York'un Upper West Side'ı, sosyal konumlarıyla hiç alakası olmayan siyasi tavırlar alan insanlarla doludur. Tümü nedense burada yaşamak için anlaşmış gibidirler.
Örneğin, burada çok sayıda zengin ve yaşlı Yahudi komünist yaşar. Üstelik bunlar aralarında Menşevikler-Bolşevikler olarak da bölünmüşlerdir, bazen aralarında sert tartışmalar da çıkar.
Bunları dinlerseniz, "Acaba Alice harikalar dünyasında mıyım" diye düşünmeye başlarsınız, ama onlar fikirlerinin doğruluğuna militanca inanmışlardır.
Havasından mıdır suyundan mıdır bilmem ama bölge, entelektüellerine tuhaf siyasi lafları daima ettirmiştir.
Yine bu bölgenin çocuğu olan besteci-yönetmen ve "West Side Story" müzikalinin bestecisi Leonard Bernstein, lüks evinde, bir dönemin ABD hükümetini silahlı güç kullanarak devirmeyi planlayan Siyah Panterler grubuna parti vermiştir.
Partiye New York'un tüm kaymak tabakası da katılmıştı. Aynı partide bulunan yazar Tom Wolfe, daha sonra bu partide ortaya konulan tavırla alay eden "Radical Chic" başlıklı yazısını da yazmıştır.
Orhan Pamuk'un tavrına da "Democratic Chic" demek mümkün. Şıklık olsun diye radikal olanlardan sonra bir de demokrat olanlar çıktı ortaya.
Ne oy verirse versin ama kendisinden bir ricam olacak; iki yıl sonra ülkeye kesin dönüş yaparsa çok da mutlu olurum.
Ben o zaman ülkeden kaçma kıvamına geleceğime emin olduğumdan oradaki evini ben kiralarım, merak etmesin.

Kaynak: http://www.haberturk.com/yazarlar/546359-abdde-yasasaydim-ben-de-rahat-evet-derdim-veya-demokratik-siklik
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: sun - Ağustos 27, 2010, 05:31:46 ös
Kitapcıkları okudum ve tamamen demogoji. Akp şöyle akp böyle .... Ya kardeşim ne akp si ? Bana deki şu şu yasalar şu şekilde değişti ve sonucunun bizim için kötü veya iyi olduğunu açıkla. Bu kitapçıklar aynı yobazların uydurduğu hurafeler gibi. Arasındaki fark birisinde ayet yok diğerinde yeni anayasanın yasaları.  :)
Başlık: Müjdat Gezen'den Cüneyt Özdemir'e zor soru
Gönderen: Mozart - Ağustos 30, 2010, 03:27:41 ös
Herkes izlemeli;
http://videonuz.ensonhaber.com/izle/mujdat-gezen-den-cuneyt-ozdemir-e-zor-soru
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: popperist - Ağustos 30, 2010, 10:16:06 ös
Kısa anekdotlarla tartışılmaz ama, "baskı altında olmak" ne demek?

Bir hükümet, bir televizyon kanalına kendi lehlerinde haber yapmasını, aleyhlerinde haber yapmamasını istedi diyelim.

Burada problem, hükümetin böyle bir şey isteyebilmiş olması kadar, bu teklifi kabul eden kanal ve / vya gazetededir de.

Baskı altına alınma kardeşim? A televizyonu baskı altına girmiyor da, sen neden baskı altına giriyorsun?

Detaylandırıldığında görülecektir ki, bu çeşit baskı altına alınma olayları, aslında edilgen bir rolü tercih etmiş olan kanal ve gazetenin inisiyatifindedir. Onun tercihindedir. Çünkü böyle bir durumdan kurtulması "bize başbakan şu tehditi yaptı, şu şantajı yaptı, işte belgesi" deyip tek bir haberle hükümeti zor durumda bırakabilme olanağının, baskıdan kurtulmanın ellerinde bulunmasıdır. Ki sözünü ettiğimiz kitle yayın araçlarıdır.

Ben bu yüzden baskı altına alma olaylarını samimi bulmuyorum. Bir kanal hükümete destek veriyorsa, bu, o kanalın baskı altında olmasından çok, o kanalın yöneticisinin hükümetle papaz olmamak için geliştirmiş olduğu bir yayın politikası sonucudur. Veya, editörler, gerçekten bir politika benimsemiştir ve kendi doğruları hükümetin doğrularıyla örtüştüğü için haberlerde hükümet tarafında görülüyordur. Burada CnnTurk denmiş, eğer Cnn isterse, baskı altında kalmayabilir.  Buna rağmen kalıyorsa, bu evvela kendi tercihidir. Tıpkı diğer kanalların baskı altında kalmaya direnmesi ve hükümet karşıtı yayın yapabilmesi kadar kolaydır bu.

Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Mozart - Ağustos 30, 2010, 10:44:34 ös
Bay popperist,

Eğer hük.met, iş adamlarından bir grup kuruyorsa ve kendine destek vermeyen gazetelere, tv kanalarına reklam yaptırtmıyorsa, televizyon kanalları baskı altına girmek zorunda kalmaktadır.

Eğer hük.met, kendine destek vermeyen kanal, gazete sahiplerine ihale vermiyorsa ve şirketleri öldürmeye yarayan vergileri o şirkete karşı silah olarak kullanıyorsa, bir problem var demektir.

Eğer hük.met, kendine destek vermesi için, bazı iş adamlarına, satılan tv kanallarını, alması için baskı yapıyorsa ve ilgili şirket almadığında, ilgili şirketi gözden çıkartıyorsa, bir sorun var demektir.
Örnek: Ülk.r grubu, St.r tv yi almadı. İlgili firma gözden çıkarıldı.
Star gazetesi kimin? - Her sene Tay.ip hangi otelde tatil yapıyor?
Atv - Çal.k grubu.
TRT bugün kime çalışıyor?

Bunlara ek olarak aşağıdaki yazı çok uzun bundan dolayı foruma koymak istemiyorum siz bir göz atın;
http://paslanmazdemir.blogcu.com/medya-tekellesmesi-ve-beyinlerin-kilitlenmesi/2686551


Not: Bir de neden yanlışlıkla bazı yerlere "." koyduğumu düşünmenizi öneririm. Çünkü bu adamların neyle suçlayacakları, bundan 20 sene sonra, siz 20 sene evvel böyle bir şey yazmışsınız demelerinden korktuğumu dikkate alınız. Baskı altına istemeden alınıyorsunuz.
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: popperist - Ağustos 30, 2010, 11:54:50 ös
Sayın Mozart,

Yolsuzluk, yolsuzluktur. Fakat baskı, tehdit, şantaj çok farklı şeylerdir.

Akp döneminde özelleştirmelerde yolsuzluk yapıldığına dair bir kanı var. Olabilir. Ben de böyle hissediyorum. İleride, geçmişe dönük araştırmalarla bu konu açıklığa kavuşturulabilir.

Fakat, bu, bence bir tv kanalını daha çok gerçekleri söylemeye itmelidir. Baskı altına alındığında baskıyı ilan etmeye itmelidir. Çünkü şantajda veya tehditte, verilen en ufak bir tavizden sonra yıkım ve çöküşün gelmesi ancak bir zaman problemidir.

Doğan Holding'e verilen ceza, aslında yasalara uygundu, fakat devlet sürekli büyük şirketlerle anlaşma yoluyla, temayülen bu tür cezaları affediyordu.

Bugün mesela diş hekimleri veya herhangi bir doktor, zanaatkar, esnaf'ın vergi bildirimi tam değildir; devlet dahil herkes bunun farkındadır; yapılması gereken tek şey detaylı inceleme ve sorgulamadır. Fakat devlet bunu görmezden gelme eğilimindedir. Doğan Holding'in vergi konusunu bu açıdan değerlendirmek lazım. Yani aslında yapılan şey legal, fakat ters düzene alışkın iki taraf (devlet ve mükellef) arasında, sonuçta defacto bir anlaşma bozuluyorsa, bu tüm medya kuruluşlarını ilgilendirir. Hükümet, doğan yayının haberlerinden rahatsız oldu, ve böyle bir kozu kullanmak istedi. Kullandı da. Fakat haklı olarak, meşru yolla kullandı. Bugün herhangi bir markete girerse de aynı şeyi yapabilir. Burada yanlış olan bir şey yok fakat, sorun başka medya kuruluşlarına aynı uygulamayı yapmamasıdır, bunu sorgulamak da medyanın işidir. Yani siz bunu medyanın baskı altında kalması olarak görüyorsunuz, fakat ben bu durumu tam aksine, medyanın da işi didiklemesi için bir neden olarak görüyorum. Bu durumdan medya korkmamalı (tabii ki vergi defterlerinden şüphesi olmayan bir medya). Eğer ki korkuyorsa, zaten kendi çukurunu kazmış demektir.

Saygılar.
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: ozkann - Ağustos 31, 2010, 01:08:50 öö
Sayın Mozart
Eğer öyle bir özellik mevcut ise ve başlığı açan kişi olarak uygun görürseniz oy vermeden de sonuçları görebilmek isterim.

Saygılar
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Mozart - Ağustos 31, 2010, 01:08:50 ös
Bay ozkann,

Hangi özellik mevcut ise? Bir de belirttiğiniz özeliğin anket sonuçları görmenizle ne gibi bir bağlantısı var açıklarmısınız.

Sevgiyle Kalın!
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: ozkann - Ağustos 31, 2010, 02:14:53 ös
Sayın Mozart,

Oy vermeyenler açtığınız anketin sonuçlarını göremiyor.

Konuyu açan kişi olarak uygun görürseniz, anket seçeneklerini 'Sonuçları sadece üye oylayınca göster' yerine ' Anket sonuçlarını herhangi biri görebilir.' şeklinde değiştirmenizi rica ederim.
Böylece oy vermeden de sonuçları görebileceğiz.

Saygılar
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Mozart - Ağustos 31, 2010, 02:34:07 ös
Bay ozkann

Anket sonuçlarını, herhangi birinin görmesini istemiyorum.

Sevgiyle Kalın!
Başlık: 15 Soruda Anayasa Paketi ve Hayır
Gönderen: Mozart - Eylül 04, 2010, 10:49:15 ös
İzmir Barosu'nun eski başkanlarından Noyan Özkan "Anayasa değişikliği elbette gerekli" diyor ama 15 soruya verdiği yanıtlarda, 12 Eylül'deki referandumda neden hayır diyeceğini açıklıyor.

1. Anayasa değişikliği gerekli mi?
Evet. Elbette, 1961-1971-1982 Anayasalarına hakim olan ''önce devlet, sonra yurttaş'' temel felsefesini tersine çevirecek bir ''sivil anayasa'' gereklidir. Her ne kadar 1982 -12 Eylül-Anayasasında 17 yasa ile yaklaşık Anayasanın üçte biri değişmişse de temel felsefe aynı kalmıştır. Anayasalar, devlet ve yöneticilerin yönetimlerinin adil ve eşit olmasını sağlayan ve olası devlet zorbalıklarına karşı yurttaşları koruyan temel hak ve özgürlükleri metinleridir.

2. Anayasa değişikliğinde takip edilen yol ve yöntemler yeterli mi?
Hayır. Önce 2007 yılında İktidar Partisi AKP tarafından bazı hukukçulara sipariş verilen Anayasa taslağı aniden toplumun gündemine getirilmiş ancak Meclis'ten geçmeyeceği anlaşılınca, ''mini türban değişikliği tasarısına'' dönüşmüş ve Anayasa Mahkemesinden geri dönmüştür. Bu defa yine hiçbir siyasi partiye, sendikalara, baro ve meslek odalarına, üniversitelere ve sivil toplum kurumlarına danışılmadan ''ben yaptım oldu'' zihniyetiyle yaklaşık 30 maddeden oluşan bir paket yurttaşlara dayatılmıştır. Böylece aynen Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi tartışma ve uzlaşma ortamı sağlanmadan anti-demokratik bir yöntem izlenmiştir.

3. TBMM tarafından kabul edilen ve itiraz üzerine Anayasa Mahkemesi denetiminden de geçen bu paket milli iradenin ve dolayısıyla demokratik sistemin eseri mi?
Hayır. Milli irade, 5 yılda bir sandığa gidip, bir partiyi ve liderini ülkeyi yönetmek için seçmekle ve sonra TBMM'den çıkan her yasaya itaat etmekle oluşmaz. Her şeyden önce, demokratik, adil ve şeffaf bir seçim yapılabilmesi için yüzde 10 oranındaki seçim barajını kaldırmak, seçim propagandası harcamalarını denetim altına almak ve yurttaşları temsil kapasitesi ve dürüstlüğüne sahip olan kişileri milletvekili seçmek gereklidir. Bugün Avrupa ülkelerinde ortalama seçim barajı % 3 olup en yüksek baraj,

Putin tarafından demir yumrukla yönetilen Rusya'dadır ( Yüzde 7 ) Ülkemizde seçimlerde veya halkoylamalarında, siyasi partilerin kimden ve hangi kurumdan ne kadar para v.b destek aldığını ve seçimlerde ne kadar para harcadığını tespit eden ve denetleyen bir yasa yoktur. Böylece, parayı veren düdüğü çalmaktadır.

4. Barajın düşürülmesi ve seçim finansmanının denetimi yeterli mi?
Hayır. Siyasi Partiler Kanununda köklü değişiklik yapılmak suretiyle ''liderlik sultası'' ve ''lidere biat'' kaldırılmalıdır. Özellikle 12 Eylül faşist askeri darbesinin bir devamı olan Özal hükümetleri sırasında artık teamül haline gelen ''mülakatla milletvekili seçme ve liderin onayına sunma'', ''bakanlardan önceden istifa dilekçeleri alma'' gibi ilkel yöntemler bu ülkede demokratik hukuk devletinin yerleşmesini önlemektedir. Ayrıca, milletvekili dokunulmazlığı; kürsü dokunulmazlığı dışında kalan suçlar için mutlaka kaldırılmalıdır. Böylece, örneğin, yargı kararlarını yüzlerce kez uygulamayan üst düzey bürokratlar , belediye yönetiminde sahtekarlık yapan belediye başkanları , eroin kaçakçılığı suçu işleyen iş adamları, devlet içinde çete oluşturanlar, ''tam yargılama veya ceza alma aşamasında iken'', milletvekili dokunulmazlık zırhını takamazlar.

5. Anayasa paketinin bir bütün olarak oylamaya sunulması doğru mudur?
Hayır. Kişisel olarak, böylesine dayatmacı ve despotik bir yöntemin karşısında kendimi ''bir çoban tarafından güdülen koyun" yerine konulmuş hissediyorum. Bu duygu, aynen seçim barajında olduğu gibi beni çok rahatsız ediyor ve içimi acıtıyor. Beni ''koyun'' yerine koyan bu anti-demokratik dayatmaya karşı isyan ediyorum. ' Ayıptır, yahu'' diyorum. Çünkü, bu paket içinde ''Evet'' diyeceğim maddeler var...AKP Hükümetinin 2007 ve sonrasında anayasa değişikliği girişiminde rehber olarak sıklıkla başvurduğu Avrupa Konseyi'nin danışma organı olan Venedik Komisyonu ilke ve kararlarını, sıra halkoylamasına geldiğinde adeta yok sayıldığını görüyoruz. Venedik Komisyonu-2006 ve 2010-Referandumlarda İyi Uygulamalar Kılavuzu"na göre; "İçerik Birliği, özgür oy iradesinin daha da önemli bir gerekliliğidir. Seçmenler, aralarında asli bir bağ olmayan farklı sorulara aynı anda oy vermek zorunda bırakılmamalıdır. Seçmenin sorulardan birini desteklerken bir başkasına karşı olabileceği dikkate alınmalıdır. Bir metinde yapılacak değişiklik çok sayıda farklı unsuru kapsıyorsa, halka bir dizi soru sorulmalıdır."

6. Halkoylaması sürecindeki tartışma ortamı yeterli mi?
Hayır.Türkiye'de uzlaşma ve tartışma kültürü zaten yeterli değildir. Geçmişte, 1982-darbesi anayasasına ve devlet başkanına % 92 oranında ''evet'' oyu verildiğini unutmayalım. Maalesef, şu andaki Hükümet baskısı ve hukuksuzluk ortamı 7 Kasım 1982 halkoylaması öncesinde yaşadığımız günlerden çok farklı değildir. AKP Hükümeti ve Başbakan özellikle 2004 yılından bu yana sistemli ve programlı olarak muhalif örgüt ve kişileri sindirmek ve bir ''sivil dikta yönetimi'' oluşturmak amacıyla çok ciddi evrensel ve anayasal hak ihlalleri yapmıştır, ve yapmaya devam etmektedir. Ülkemizde yurttaşların tümü telefon/internet v.d iletişim araçlarının dinlendiği kuşkusu ve inancındadır. George Orwell'in 1949 yılda yazdığı 1984.kitabındaki ''Büyük Birader'' ve "Düşünce Polisi" bugün Türkiye'de yaşama geçmiştir. Üstelik yasal ve yasa dışı dinlemelerin ve ortam görüntülerinin, AKP Hükümetinin politikalarını destekleyen ve muhalifleri karalayan bir strateji ile Hükümet yandaşı medyaya servis yapılması teamül haline gelmiştir. Adeta bir "korku imparatorluğu" yaratılmıştır. Özellikle muhalif gençlerin ve işçilerin Hükümet'e karşı en ufak protestosu bile şiddetle bastırılmaktadır.

7. Hükümetin amacı 12 Eylül Anayasası ve koruduğu ekonomik ve siyasal düzeni değiştirmek midir?
Hayır. AKP Hükümeti, 12 Eylül darbesinin zeminini hazırlayan ve TSK marifetiyle yaptıran tekelci sermaye ve destekçisi ABD'nin yol haritasından sapamaz. 12 Eylül faşist cuntası tarafından ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı görevi verilen eski MESS Genel Sekreteri ve MSP İzmir Milletvekili adayı Turgut Özal, 24 Ocak kararlarının mimarıdır. Turgut Özalın,Faşist Cunta'nın siyaset yapmaktan yasakladığı Demirel, Ecevit v.d. politikacıların siyaset yasağının kaldırılması için yapılan halkoylamasında 'çok aktif biçimde ''Hayır'' kampanyası yaptığını unutmayalım. AKP Hükümeti tüm seçim propagandalarında Menderes-Özal-Erdoğan posterleri kullanmakta ve Özal'ı manevi liderleri olarak görmektedirler. Ayrıca, AKP'nin Cumhurbaşkanı Gül tarafından faşist cunta lideri Kenan Evren, Köşk'te özel olarak ağırlanmış ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la birlikte açılış törenlerine katılmıştır. AKP Hükümetinin bu konudaki samimiyetsizliği, 2007 yılında halka sunduğu Anayasa değişikliği taslağının, 1982 Anayasasının bile daha gerisine düşecek hükümler içermesidir. 12 Eylül döneminin en zararlı kurumlarından YÖK aynen muhafaza edilmektedir. Hep birlikte marifetlerini izliyoruz...

8. Anayasa değişikliği paketi ''yargı reformu'' getiriyor mu?
Hayır, tam tersine Hükümet tarafından adalet sistemi ve yüksek mahkemeler denetim altına alınmaktadır. Hükümet , devlet bankası kredileri ile oluşturulan yandaş medyası ve telekulak operasyonları ve anormal vergi denetimleri ile sindirilen iş dünyası , şirketler medyası ve Üniversitelerin yanı sıra adalet sistemini ve yargı organını boyunduruğu altına almak ve siyasallaştırmak amacındadır. Başbakan, yasama ve yürütmenin yanına yargıyı da alıp ülkeyi orkestra şefi gibi tek elden yönetmek amacındadır. Bu anayasa değişikliği paketi hazırlığı sırasında yüksek mahkeme üyelerine yönelik lekeleme ve karalama kampanyası yürütülmüş, yasa dışı elde edilen telefon ve alan dinlemeleri ve görüntüleri yandaş medyaya servis edilmiş ve ne gariptir ki organize bir suç örgütü tarafından yürütülen bu kampanyanın failleri şimdiye kadar meçhul kalmıştır. Özellikle AKP hükümetinin Adalet Bakanları, yüksek yargı organlarına hasmane tutum ve davranışlarda bulunmuş ve anılan lekeleme ve karalama kampanyasına bir kez olsun bile karşı çıkmamışlardır.

9) İyi ama, adalet sistemi ve yargıda acil reform gerekmiyor mu?
Kesinlikle gerekiyor. Yaklaşık 30 yıldır adliye koridorlarının tozunu yutan, İzmir Barosunun başkanlık dahil tüm kademelerinde görev yapan, adalet sisteminde reform için kafa patlatan bir hukukçu sıfatıyla, bu anayasa paketinde öngörülen değişikliklerinin; zaten bağımsızlığını ve tarafsızlığını 1971 ve 1982 yıllarında yitiren ve kör topal çalışan adalet sistemini tamamen batıracağını düşünüyorum. Öncelikle yüzde 1 olan bütçe payının asgari yüzde 3'e artırılması ve Adalet Bakanlığının lojistik destek dışında yargıdan elini çekmesi gereklidir. Hakim ve Savcı sayısı ve adliye yardımcı personel sayısı arttırılmalı, yaklaşık 50 adede ulaşan Hukuk Fakültelerinin öğretim kadroları yetersiz olanları derhal kapatılmalı, adli yardım sistemi ve savunma güçlendirilmelidir. Bugün yurttaşlar, ağır işleyen adalet sisteminden ve tanık olarak gittikleri mahkemelerde azarlanmaktan haklı olarak şikayetçidir. Anayasa paketinde yargının kangrenleşen sorunları hiç ele alınmamıştır.

10. Anayasa paketiyle HSYK ne olacak?
Adalet Bakanı ve müsteşarının HSYK'den çıkarılmadığı veya oy haklarının alınmadığı sürece , hangi hükümet gelirse gelsin, yürütmenin yargıya müdahaleleri ve siyasallaştırma operasyonları devam edecektir. 1971- 12 Mart darbesi ve 1982 -12 Eylül darbesi ile Adalet Bakanlarının yönetimine ve keyfine bırakılan HSYK yapısı 'birkaç makyaj değişikliği'' dışında bu pakette aynen devam etmektedir. Hükümet bu konuda 12 Eylül zihniyetini ve uygulamasını takip etmektedir. İşte bunun içindir ki, Anayasanın 140/6 maddesinde yer alan ''Hâkimler ve savcılar idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar.'' hükmüne hiç dokunulmamıştır. Bu hüküm, Anayasada yer aldığı sürece aklı başında hiçbir hukukçu ve siyaset bilimci, yargı reformundan bahsedemez.

11. Paket içinde HSYK ile ilgili tuzak maddeler var mı?
Evet. Anayasa paketinde "kurulun yönetimi ve temsili kurul başkanına aittir" yolunda yeni bir hüküm eklenmiştir. Bu ne demek? Yargıçlardan sorumlu olan HSYK'nin yönetimi yargıçların elinde değil, Adalet Bakanı olan kişinin yani Hükümet'in elindedir. .Hangi Adalet Bakanı, partisinin başkanı yani Başbakanın emir ve talimatları dışında görevini yerine getirebilir? Mümkün değildir.

Ayrıca Anayasa paketinde, müfettişlerin yargıç ve savcılar hakkında soruşturma yapması Adalet Bakanı'nın oluruna bağlı kılınmıştır. Bakan'ın istemediği yargıç ve savcılar hakkında HSYK soruşturma açamayacaktır.

HSYK'ye bağlı bir sekretarya kurulacak. İyi, güzel ama Genel Sekreter, Bakan tarafından atanacaktır.. Böylelikle Adalet Bakanı HSYK'nin tüm işlemlerini denetim altında tutacaktır. Kararnamelerin hazırlanması, toplantı gündeminin saptanması gibi konular geçtiğimiz yıl yaşadığımız kararname skandalında olduğu gibi yine Bakan'ın denetiminde olacaktır.. Pakette, Adalet Bakanlığının sekretaryanın çalışmasını düzenleyecek ayrı bir yasa çıkaracağı öngörülmüştür. Bu yasanın nasıl ve ne amaçla çıkarılacağını takdirinize bırakıyorum. Bunun dışında, Adalet Bakanı'nın HSYK'yi toplantıya çağırma yetkisi sürecektir. Toplantı için üye tam sayısı gerektiğinden, yedeği olmayan müsteşarın toplantıya katılmayarak ya da toplantıdan çıkarak HSYK'yi bloke etme olanağı vardır.

12. HSYK üyeleri ile ilgili değişiklik olumlu mu?
Hayır. HSYK'nin yalnızca yüksek mahkeme yargıçlarından oluşan 7 asil ve 4 yedek üyesinin yerine yirmi iki asıl ve on iki yedek üyeden oluşması öngörülmüştür. Kurulun, dört asıl üyesi, nitelikleri kanunda belirtilen; yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri, üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca, üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca, bir asıl ve bir yedek üyesi Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından, yedi asıl ve dört yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç asıl ve iki yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından idarî yargı hâkim ve savcılarınca, dört yıl için seçilir. Bu durumda Kurul'a hukukçu olmayan ve mesleğin sorunlarını yaşamayan 4 asil üye seçilecek ve ayrıca tamamen Adalet Bakanlığı güdümünde olan Adalet Akademisi tarafından bir asil üye seçilecektir. Birinci sınıf hakimler arasından seçilmesi öngörülen 7 üye olumlu bir yaklaşım olmakla birlikte HSYK^ya siyaset bulaşacaktır.

13. Anayasa Mahkemesi'nde öngörülen değişiklikler olumlu mu?
Hayır. Anayasa Mahkemesi 17 üyeden oluşacak. 3 üye TBMM tarafından salt çoğunlukla seçilecek. 14 üye Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Bunlardan dördü Cumhurbaşkanı'nın takdirine bırakılmış. Cumhurbaşkanı'nın atayacağı 4 üye, YÖK'ün göstereceği adaylar arasından atayacağı 3 üyeyle Meclis'in seçeceği 3 üyenin iktidar partisinin görüşlerini paylaşan üyeler olacağı açık. Çünkü, Meclis salt çoğunlukla seçim yapacaktır. Oysa Avrupa ülkelerinin çoğunda Meclis, üçte iki çoğunlukla ve hukukçular arasından üye seçmektedir. Ayrıca, 12 Eylül mirası YÖK tarafından seçilecek yeni üyeler ile Yüksek Mahkemenin yapısı iyice bozulacaktır. Böylece 17 üyeden en az 10'unun iktidar partisine yakın üyeler olması güvence altına alınmıştır.

14. Geçici 15.maddenin kaldırılması olumlu mu?
Evet, ama yukarıda belirttiğim olumsuz süreç ve öngörülen tuzak maddelerle bırakınız hukuk devletini, kanun devletinden bile söz edilemez. Ayrıca, 12 Eylül faşist cuntası üyeleri ve emir komuta zinciri içinde insanlık suçları işleyenlerin yargılanmasında zaman aşımı söz konusu olamaz. Hatta ,ilerici ve demokrat bir yorumla, Geçici 15.maddenin kaldırılmasına gerek olmaksızın taraf olduğumuz İşkenceyi Önleme hakkındaki Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi mevzuatına dayanarak Cumhuriyet Savcıları tarafından bu süreç her an başlatılabilir.

15. Anayasanın 125.maddesinde ne yapılmak isteniyor?
Anayasa değişikliğine ilişkin düzenlemede , Anayasa'nın 125. maddesine, yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu vurgulanarak, "Bu yetki hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz" cümlesi ekleniyor. İdari Yargılama Usulü Yasasında zaten mevcut olan bu hüküm neden Anayasa paketine girdi? Çünkü, AKP Hükümeti, idarenin yargısal denetimini sağlayan Danıştay'dan ve özellikle ''çevre ve kent koruma'' ve ''özelleştirme'' ile ilgili davalarda verilen kararlardan çok rahatsız. Hatta Başbakan Erdoğan; 'Türkiye'de yasama da yürütme de yargı tarafından kuşatılmıştır'' '' ciğerlerimize kadar kan kusturuyorlar kan, '' bunun altından bu belediye kalkar mı, kapıya kilidi vurur ondan sonra da gelsin Danıştay burayı işletsin, yürütsün' gibi saldırgan söylemlerle bu değişikliğin ipucunu vermiştir. Çünkü Danıştay, anayasal ''kamu yararı ilkesini'' dayanak yapmak suretiyle yasanın tutucu kalıbını aşan kararlar vermektedir. Hükümet, Danıştay'a karşı olan alerjisi nedeniyle ve iş dünyasına şirin gözükmek için bu tuzak maddeyi halk oylamasına sunmuştur.

Sonuç olarak
Hükümete destek için evet oyu kullanmayı düşünen veya "evet ama yetmez" diyen veya "sandığı boykot etmeyi düşünen" herkesin oyuna ve düşüncesine saygı duyarım. İçlerinde sevdiğim, saydığım dostlarım var.

Ben, arz ettiğim olay ve nedenlerle, ve özellikle "yaşadığımız örtülü faşizme dur demek" için sandığa gitmeyi ve "hayır" oyu kullanmayı düşünüyorum. (NÖ/TK)

* Noyan Özkan, Avukat. Eski İzmir Barosu Başkanı.

Kaynak: http://bianet.org/bianet/siyaset/124356-15-soruda-anayasa-paketi-ve-hayir?sms_ss=facebook
Başlık: Muharrem İnce'den Erdoğan'a Sert Cevap
Gönderen: Mozart - Eylül 08, 2010, 12:27:46 öö
İzlemenizi tavsiye ediyorum
http://webtv.hurriyet.com.tr/2/8297/0/1/ince-den-erdogan-a-sert-cevap.aspx
Başlık: Yeni başlayanlar için referandum... Madde madde
Gönderen: Mozart - Eylül 08, 2010, 03:21:08 ös
Aylardır anlatılıyor... Hâlâ “hangi maddeleri oylayacağız?” diyen var.

İzah edeyim.
¡
Memur maddesi: Kamu Personeli Seçme Sınavı yapıldı, dini imanı dilinden düşürmeyen cemaatçi arkadaşların soruları arakladığı, kul hakkı yemeye utanmadıkları ortaya çıktı.
¡
Eğitim maddesi: Üniversite sınav sorularının takunyalılara sızdırıldığı, kendi dershanelerine servis edildiği, milyonlarca evladımızın geleceğini çaldıkları ortaya çıktı.
¡
Güvenlik maddesi: Polis Akademisi sınavında soruların zimmete geçirildiği, tarikatçılara ezberletildiği, uzun lafın kısası, hırsızların polis olmaya çalıştığı ortaya çıktı.
¡
Eşitlik maddesi: TRT’ye personel almak için sınav yapıp, sonuçları internetten yayınladılar, ancak, torpil taleplerini silmeyi unuttular, böylece, kazanan isimlerinin yanında “şu müdür tanıyor, bu müdür kefil” gibi notların düşüldüğü ortaya çıktı.
¡
İşçi hakları maddesi: AKP’li belediye itfaiyeye alınacak üç personel için sınav yaptı, yüzlerce aday “belgen eksik” diye sınava sokulmadı, “prosedürü uyguladık” dendi, sonuçlar bi açıklandı, başkanın oğlu ve kayınbiraderiyle, zabıta müdürü oğlunun kazandığı ortaya çıktı.
¡
Ekonomi maddesi: Kamu bankası sınav yaptı, müfettişler aldı, boru değil, müfettiş bu, sahtekârları yakalayacak, 80 puan alanlar girecekti, 70 alanlar dolduruldu, rezalet ortaya çıkınca, bilgisayarın hata yaptığı söylendi... Bir başka kamu bankası müfettişler aldı, sınavı hazırlayan özel üniversitenin aynı soruları daha önce bir başka kamu kurumunun sınavında sorduğu ortaya çıktı, suçüstü enselenen üniversite “ayy çok pardon” dedi.
¡
Sağlık maddesi: Sağlık Bakanlığı Unvan Sınavı yapıldı, 20 soru iptal edildi, 17 sorunun cevap şıkları değiştirildi, zaten 50 soru vardı birader, belli ki unvanı yükseltilmek istenenler buna rağmen becerememişti, sonuçlar bir hafta geç açıklandı, rezaletin ayyuka çıktığı ortaya çıktı.
¡
Spor maddesi: Çok örnek var, birini anlatayım, Menderes Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksek Okulu’nda sınav yapıldı, kazananların listesi açıklandı, sonra o liste indirildi, başka liste asıldı, kazanıp kayıt yaptıranlara “siz kazanamadınız” dendi, kazanamayanlar kayıt edildi, savcı “oha artık” demek zorunda kaldı, mahkemenin yürütmeyi durdurduğu ortaya çıktı.
¡
Sendika maddesi: Eğitim Kurumu Müdürlüğü sınavı yapıldı, soruların iktidara yakın bi sendikanın çalıştayında sorulan sorular olduğu, o sendikadan olanların kazandığı ortaya çıktı.
¡
Din maddesi: Diyanet İşleri Başkanlığı vaizlik, Kuran kursu öğreticiliği, müezzinlik sınavı yaptı, başarılı olan adaylar başarısız ilan edildi, başarısız denilen adaylar mahkemeye başvurdu, olmayacak duaya amin denildiği, sınavın iptal edildiği ortaya çıktı.
¡
Netice itibariyle...
¡
Son 4-5 senede, vatandaşların geleceğiyle alakalı olup, seçenekli şıkları bulunan her sınavda, hukuken tespit edilmiş “yamuk” olduğuna göre, pazar günü cevabı aranması gereken asıl soru şudur... Hukuk sınavı referandumda katakulli olmayacağının garantisini kimse verebilir mi?

a, evet
b, hayır

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15734239.asp?yazarid=249&gid=61
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Cornelius - Eylül 10, 2010, 02:58:46 öö
Bunlar ne yazık ki son hükümetin döneminde olduğu gibi önceki hükümetlerde de olmuştur." Türkiye gerçeği" desek yanlış olmaz sanırım.. Kadrolaşma, yolsuzluklar, usülsüzlükler ben kendimi bildim bileli her alanda görülmüştür, görülmektedir. Kimse kusura bakmasın ama özellikle siyaset arenasında karşı karşıya gelen çevrelerin hiçbirisinin pirüpak olduğunu düşündüğümü söyleyemem ben..

Sevgi ve saygılarımla..
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Mozart - Eylül 13, 2010, 01:41:39 öö
Bugün, basketbol final maçını izlemek için bir arkadaşın evinde toplandık, alk.l almak istedik ancak seçim günü yasağından dolayı bir marketten alamadık. Alk.l satan bir dükkana girdik,

 "Sizde yasakmı" diye sorduk.
Adam bize "esas yasak bundan sonra başlayacak" dedi.
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: sun - Eylül 13, 2010, 06:34:55 öö
Ben seçim gününde alkol yasağının olmasından daha doğal bir şey bulamıyorum.
Başlık: Ynt: Anayasa değişikliğine evet mi hayır mı ? Anket
Gönderen: Mozart - Eylül 13, 2010, 11:05:39 öö
Adamın anlatmak istediği o değil dost.