Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: LANDMARKLAR ÜZERİNE - 3  (Okunma sayısı 5768 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 29, 2009, 08:51:06 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



LANDMARK TANIMLARI


Bir “Landmark”ın ya da çoğul olarak “Landmarklar”ın tanımını, dünyaca ünlü çeşitli masonik araştırıcı ve yazarlar birbirlerinden farklı şekillerde yapmış. Kimileri “eskiden kalma oluşları” üzerinde durmuş, kimileri “evrensel oldukları”nı ileri sürmüş, kimileriyse öncelikle “değişmez bir nitelik taşıdıkları”nı savunmuş. Kimileri, Landmarkların “Masonluğun temel ve kaçınılmaz ilkeleri” olduğunu belirtmiş, kimileri de bunların “Masonluk ile diğer kurumlar arasındaki farklılığı belirleyen özellikler” olduğunu söylemiş. Kimisi Landmarkların “Masonluğun Yasaları” olduğunu savunurken, kimisi buna bütünüyle karşı çıkmış.

Kimi yazarlar, “Landmarklar” terimiyle “Eski Yükümlülükler” terimini özdeşleştirmiş. Masonlukta Eski Yükümlülükler, bir masonun uyması ve uygulaması gereken kurallardan, 18. yüzyıl öncesinden kalma olanlarıdır. Kimisi bu özdeşleştirmeyi “ritüel” ya da Masonlukta zorunlu olduğunu savunduğu birtakım inançlarla yapmış.

Bu arada kimi masonik yazarların Masonlukta “Landmark” kavramının kullanılmasını temelden bir yanılgı, bir yanlış yaklaşım olarak nitelendirdiği de görülüyor. Bu yazarlar Masonlukta Landmarkların benimsenmesine karşı değil; ancak, “Landmark” terimini onaylamıyorlar. Masonlukta hiçbir Landmark bulunmadığı tezini savunanlar da ayrı.

Eğer 1720'li yıllarda ortaya çıkarılmış olan LANDMARK kavramının tanımı ve kapsamı da o tarihlerde açık ve kesin olarak yapılsaydı,  bu kavram ve kapsamı üzerinde 19. yüzyıl ortalarından günümüze kadar süregelen sonuç vermez tartışmalara ve yüzlerce masonun bu konu üzerinde ayrıntılı araştırmalara girişerek görüş üretmesine gerek kalmayabilirdi.

Landmarkların ne olduğu ya da ne olması gerektiği konusu üzerinde ayrıntılı bir araştırmaya girişince, Masonluğun ne olduğu ve ne olması gerektiği konusunun açık bir şekilde yanıtlanmasıyla önceki soruya da bir yanıt bulunabileceği ortaya çıkar.

İki kişinin Masonluğu farklı şekillerde tanımlaması, Landmarklar üzerindeki tanımlarının da farklı olması sonucunu oluşturmaktadır. Eğer her ikisi de Masonlukta “Landmark” diye bir kavramın varlığını benimsiyor ve bunun üzerine nelerin Landmark olduğunu sıralamaya girişiyorlarsa, bu sıralamalarında bir uyuma varmaları başlangıçtaki uyuşmazlıklarından dolayı beklenemez.

Landmark kavramına ilişkin yapılmış yüzlerce tanımlamadan, şöyle birkaç örnek verilebilir:

Albert G. Mackey (1856) - Bizi haricî dünyadan ayıran, kendimize “ışık çocukları” olarak geçmişin kalıtımını sürdürmemize olanak veren, düzenimizin Landmarklarıdır. Masonluğun evrensel dili ve yasaları Landmarktır. Fakat her ülkede değişebilen yerel törenler, yasalar ve uygulamalar Landmark sayılmazlar.

J. W. S. Mitchell (1858) - Masonluğun Landmarkları, çok eskiden kalma yasalarıdır. Bunlar, çağdan çağa ve nesilden nesle taşınmışlardır. Hiç kimse ne zaman doğmuş olduklarını bilmediğinden, bunların değiştirilmesi de hiç kimsenin yetkisinde değildir. Yazılı Landmarkların sayısı altıdır; bunlar ilk kez 1723 tarihinde yayımlanmış olan İngiliz yasalarında “Bir Masonun Eski Yükümlülükleri” başlığı altında yer alır.

Robert Morris (1867) - Landmarklar, Masonluğun sınırlarının anlaşılmasını ve korunmasını sağlayan kesin kurallardır.

Luke A. Lockwood (1867) - Masonluğun Landmarkları, Masonluğu belirleyen ve masonik hukukun kaynağı olan eski ilkeler ve uygulamalardır.

John W. Simons (1872) - Çok eski zamanlardan beri süregelen, yazılı ya da yazısız yasalar şeklinde olan uygulama ilkelerini Landmarklar olarak nitelendiriyoruz.

Kenneth R. H. Mackenzie (1877) - Landmarklar, sınırları belirleyen taş sütunlardır. Bunlar, masonlarca, hiç bir sapmada bulunulamayacak bazı yol gösterici ilkeler olarak benimsenmiştir.

Robert F. Gould (1887) - Landmarklarin neleri içerdiğini ve neleri kapsam dışı bıraktığını hiç kimse bilmez. Bunlar, dünyada hiçbir otoriteden kaynaklanmamıştır; çünkü karşınızdaki kişi sizi susturmak isterse, her şey Landmarktır ama onun eğilimlerine ters düşen hiçbir şey Landmark değildir.


Albert Pike (1888) - Landmarklar, eski basit Masonluğun, üzerine inşa edilmiş olduğu ilkelerdir.

H. W. Hextall (1888) - Eski Landmarklar, aslında, operatif masonlar arasında yalnızca kendilerinin üyeliğe alındıkları dönemlerde, aralarındaki sırlardır.

Theodore S. Parvin (1889) - Bir Landmarkın “Landmark” olabilmesi için, tüm masonların evrensel saygısını ve onlara uymalarının gerçekleştirilmesi gerekir.

Roscoe Pound (1919) – Masonluktaki “Landmarklar” terimiyle, anısal zamandan (Operatif Masonluk döneminden) beri varlığı süregelen birtakım evrensel, değiştirilemez ve kaldırılamaz kuralları anlıyoruz. Öyle ki, hiçbir masonik otorite, Masonluğun bir parçası olan Landmarklardan ayrılamaz fakat onları korumak zorundadır.
Josiah Drummond (1922) - Landmarklar'ın tanımı, bunların belirli bir sıralamasının yapılmasının âdeta olanaksızlığını da gösterir. Bütün bildiğimiz, bunların çok eski zamanlardan beri varlığı süren yasalar ya da alışkanlıklar olduklarıdır. Eğer evrensel bir uygulama varsa, bu da kökeni bilinemeyecek kadar eskiye dayanıyorsa, o bir Landmark'tır.

Charles C. Hunt (1943) - Masonik Landmarklar, Masonluğu bir başka şeyden ayırt edebilmeyi sağlayan özelliklerdir.

Bütün bunlardan, Landmark sözcüğünün betimlenmesiyle ilgili olmak üzere şöyle bir sonuç çıkarılabilir:

Landmark, kendinden daha az önemli yerleri, noktaları, nesneleri ve sınırları belirleyebilmek için kullanılan eski, belirgin, değişmez ve açıkça görülür bir nesnel öğedir.

Fakat 19. yüzyılın masonik uzmanları bu kavramı öylesine tersine çevirmişlerdir ki; Landmarklar, kuşkuyla karşılanan, temelsiz, belirsiz, tartışılır, uzlaşmazlıklar yaratır ve üzerinde uyuşmaya varılması giderek güçleşen birtakım ilkeler olmaya dönüşmüştür.

Çağımızda, Masonluk ile ilgili olarak tüm mason kuruluşlarının uyum içinde olduğu bazı masonik ilke ya da kurallar vardır.

Örneğin hiç kimse Masonluğun öğretisinin simgeler, özdeyişler ve alegoriler aracılığıyla, ezoterik bir sistem çerçevesinde verildiğine, üyelerini özenle seçerek ve bir sınamadan geçirerek aldığına karşı çıkmaz.

Fakat işin ilginç yanı, evrensel boyutta geçerli olan ve geleneksel bir şekilde korunarak yürütülen böyle kurallar da, hiç kimse tarafından “Landmark” olarak nitelendirilmemiştir.

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
3601 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 27, 2009, 11:11:02 öö
Gönderen: ADAM
13 Yanıt
8521 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 23, 2009, 05:43:49 ös
Gönderen: lucifer
0 Yanıt
3471 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 30, 2009, 12:21:03 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5492 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 31, 2009, 08:27:46 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3191 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 01, 2009, 12:23:03 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3901 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 02, 2009, 08:20:15 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2974 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 04, 2009, 01:59:16 ös
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
4729 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 25, 2015, 11:55:29 öö
Gönderen: ADAM
4 Yanıt
3895 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 03, 2018, 09:00:07 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak
2 Yanıt
2699 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2014, 01:05:13 ös
Gönderen: Kajmeran