Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: MASONLUKTA TÖRE ya da MASON TÖRESİ - 5  (Okunma sayısı 4642 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 03, 2010, 09:08:28 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay




Konu: Doğruluk ve Dürüstlük

Bu iki kavram pek yakın anlamlı olduğu için birlikte aldım.

Düşünüleri ve tutumu gerçek ile uyum içinde olan kimseye “doğru”, söz ve davranışlarında aldatmacaya yönelmeyen yani söylemi ile eylemi uyuşana “dürüst” denir. Kişide bu iki bireysel nitelik ya da erdem, çoğu kez bir arada bulunur. Birisi için “O doğru bir insan ama dürüst değil.” diyebilir misiniz? Zor.

Doğru ve dürüst olan insan kendisine güvenir ve inanır. “Saygı” apayrı bir kavram olsa da, böyle bir insan başkalarına saygılıdır ve bu yüzden hiç kimsenin arkasından konuşmaz. “Diğerkâmlık” da ayrı bir kavram olmasına karşın doğru ve dürüst insan kendisi kadar başkalarına da yararlı olmaya çalışır. Çıkarcılık onun işi değildir; hele başkalarının kusur ve noksanlarını kendi yararına kullanmak ona hiç yakışmayacağı için böyle bir şey yapmaz. Düşkünlerin zayıflıklarından çıkar sağlamaya kalkışmaz.

Doğru ve dürüst insan haktan ve adaletten yanadır. Kendi haklarını savunmasını bir yana bırakalım, başkalarının haklarını da içtenlikle saygı duyarak ve kıskanmadan gözetir.

O her zaman bildiğini söyler. Bilmediklerini öğrenmek için okur ve dinler. Bilmediği bir şeyi bilirmiş gibi göstermez. Bilgili, olgun ve erdem sahibi kişilerin niteliklerinden örnek alarak, kendini daha da bilgilendirip olgunlaştırmaya çalışır.

Her zaman ve her yerde, koşullar her nasıl olursa olsun her ortamda doğruluğu ve dürüstlüğü benimseyerek öyle davranmak, yürekliliğin en güçlü örneklerinden biri sayılır. Belki bu kişinin geçici olarak zarara uğramasına hatta belki toplumu içinde bir süre için yadırganmasına neden olur. Fakat uzun süre içinde o kişinin varsa olumsuz tutku ve hırslarını giderip gerçek bir insanlık sevgisi edinmesini sağlar.

Demek ki doğruluğun ve dürüstlüğün insana getirdiği bir yarar da var ama bu yarar kesinlikle maddi değil.

Dürüstlük, yalancılığın, ikiyüzlülüğün, dalkavukluğun, kurnazlık ve açıkgözlük etmenin, yüze gülücülüğün, kaypaklığın, başkalarının haklarına göz dikmenin karşıtıdır.

İlginç bir durum var: Özellikle çağımızdaki toplumun acımasız koşulları ortamında, her bakımdan doğru ve dürüst olan bir kimseye “aptal” ya da “enayi” denebilir mi?

Bence evet.

Sizce aynı kişiye “kötü” denebilir mi?


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Kasım 03, 2010, 12:52:12 ös
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1731
  • Cinsiyet: Bay


Sayın ADAM günümüz toplumunun en kronik sorunlarından birisine vurgu yapmış.

Doğrudur;malesef doğru ve dürüst bir insana, günümüz toplumunda aday olacak en yakın yafta  aptal veya enayi olduğudur.

Kötü denebilir mi?Elbette denemez;ama çok kolay kötülüğe maruz kalır.

Çevremizde parmakla sayılacak kadar azalmış olan bu insanları hem duygusal hemde maddi olarak rahatlıkla istismar ediyorlar.Doğru ve dürüst insanların,hayatlarını devam ettirmeleri için,ailelerine yaşam ortamı yaratabilmeleri için kendilerini genel ortamdan tecrit etmeleri gerekiyor.Diğer türlü ayakta kalabilmeleri malesef çok zor.

Toplumun kültür seviyesinin, yozlaşmayla doğru orantılı olarak artması nekadar üzücü.

Nedense bu durum batı toplumlarında ters orantılı...Bilmiyorum,belki de yanılıyorumdur.


Saygılar
Ben"O"yum,"O"ben değil...


Kasım 03, 2010, 01:10:43 ös
Yanıtla #2
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

Gürültü - patırtının  ortasında  sükunetle  dolaş.  Sessizliğin içinde huzur  bulunduğunu  unutma

Başka  türlü  davranmak  açıkça  gerekmedikçe,  herkesle  dost olmaya çalış.  Sana  bir  kötülük yapıldığında,  verebileceğin  en iyi karşılık unutmak  olsun.  Bağışla ve  unut.  Ama  kimseye teslim olma. 
İçten  ol;  Telaşsız,  kısa  ve  açık  seçik  konuş.  Başkalarına da kulak ver. Aptal  ve cahil oldukları  zaman  bile  dinle  onları, çünkü dünyada herkesin  bir öyküsü  vardır.

Yanlız  planlarının  değil   başarılarının  da  tadını  çıkarmaya çalış. İşinle  ne  kadar küçük  olursa  olsun  ilgilen,   hayattaki dayanağın  odur.   
Seveceğin  bir  iş  seçersen ,  hayatında  bir  an  bile  çalışmış ve yorulmuş  olmazsın. İşini  öyle  sev  ki,  başarıların  bedenini ve yüreğini güçlendirirken,  verdiklerinle  de  yepyeni  hayatlar   başlatmış olacaksın.

Olduğun  gibi  görün   ve  göründüğün   gibi  ol..... Sevmedigin zaman   sever  gibi yapma. Çevrene  önerilerde  bulun  ama hükmetme. İnsanları yargılarsan  onları  sevmeye  zamanın   kalmaz. 
Ve unutma  ki   insanların  yüzyıllardır   ögrendikleri,   sonsuzluktaki tek    bir   kum   tanesinden  daha  fazla değildir.

Aşka   burun  kıvırma  sakın.    o   çöl  ortasında   yemyeşil  bir bahçedir.   o  bahçeye  layık  bir  bahçıvan  olmak  için , her bitkinin sürekli  bakıma  ihtiyacı  olduğunu  unutma....
Kaybetmeyi    ahlaksız  bir  kazanca  tercih  et. ilkinin  acısı  bir an, ötekinin  vijdan  azabı   bir  ömür  boyu  sürer.   Bazı idealler  o kadar değerlidir  ki,  o  yolda  mağlup  olman  bile zafer  sayılır. Bu dünyada bırakacağın  en  büyük  miras  dürüstlüktür.

Yılların  geçmesine  öfkelenme,  gençliğine  yakışan  şeyleri gülümseyerek teslim  et  geçmişe. Yapamayacağın  şeylerin yapabileceklerini engellemesine   izin  verme.   Rüzgarın  yönünü degiştiremediğin   zaman, yelkenlerini   rüzgara   göre  ayarla. Çünkü  dünya karşılaştığın  fırtınalarla   değil,   gemiyi limana   getirip   getirmediğinle   ilgilenir.  ara  sıra isyana yönelecek  olsan da,   hatırla  ki   evreni   yargılamak   imkansızdır. onun   için kavgalarını   sürdürürken   bile  kendinle barış içinde   ol.

Hatırlarmısın,   doğduğunda  sen   ağlarken  herkes   gülüyordu.   Öyle bir ömür  geçir  ki,  herkes  ağlasın   öldüğünde,   sen   mutlulukla gülümse. Sabırlı,   sevecen,  erdemli    ol.   Eninde sonunda   bütün   servetin   sensin.    Görmeye  çalış  ki,  herşeye rağmen   dünya,   insan oğlunun biricik güzel mekanıdır.......( ALINTIDIR )


IŞIK ve SEVGİ ile KALIN.......
Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


Kasım 03, 2010, 01:47:43 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi



Her zaman ve her yerde, koşullar her nasıl olursa olsun her ortamda doğruluğu ve dürüstlüğü benimseyerek öyle davranmak, yürekliliğin en güçlü örneklerinden biri sayılır.

Yaşasın enayiler diyerek başlamamı toleransla karşılarsınız umarım. Evet yaşasın enayiler, yaşasın yürekli olanlar.

Doğruluk ve dürüstlük birlikte neyin en önemli örneği? Sayın Adam'ın yukarıdaki cümlesi çok net ve bütün şartlarıyla açıklıyor. Yürekliliğin örneği bu iki erdem, ancak belirtilen koşullar içinde sergilendiklerinde.

Hemen hemen her inanç sitemi, toplum yararına çalışan kurumlar, siyaset vs vs. de bu iki erdem öne çıkarılır ama koşullar nedense ortaya konmaz, öyle havada askıda kalmış bir doğruluk ve dürüstlükten söz edilir hep.

Öte yandan, Sayın Adam'ın cümlesinin başında yer alan "her zaman, yerde ve koşulda" belirlemesi olmadan  bu iki erdemi yüreklilikle ilişkilendirmek olanaklı da gözükmemektedir.

"Demek bazıları dürüstlük ve doğruluğun önemini o ya da bu şekilde belirtirken yüreklilikten bahsetmezler." belirlemesi açıktır diye düşünüyorum.

Neden acaba? Acaba yüreklilik Ansiklopedik Mason Sözlüğü'nde tanımlandığı üzere; düşüncede, sözde ve eylemde korkusuz olma ve girişimde bulunabilme yetisi olduğundan mı? "Böyle bir yüreklilik sergilenmesini kim, kimler istemez?" diye sorsak mı? Cevabını bulmaya çalışsak mı?

Durum doğuda biraz daha yoğun olsa da batıda- doğuda hep aynı sorunsalı işaretlemez mi?

Saygılarım ve sevgilerimle



Ekim 10, 2012, 07:32:05 ös
Yanıtla #4
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Alıntı
Her zaman ve her yerde, koşullar her nasıl olursa olsun her ortamda doğruluğu ve dürüstlüğü benimseyerek öyle davranmak, yürekliliğin en güçlü örneklerinden biri sayılır

Evet sayin ADAM ON"lari en güzel anlatan cümlelerden biride sanirim sizinkisidir.

Saygilar


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
2 Yanıt
4590 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 10, 2012, 07:21:17 ös
Gönderen: Tij
0 Yanıt
4636 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 06, 2010, 11:12:44 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3465 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 07, 2010, 01:34:57 ös
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
4571 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 08, 2010, 02:46:45 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3884 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 09, 2010, 01:52:55 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
3513 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 10, 2010, 11:08:33 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
4768 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 11, 2010, 01:47:45 ös
Gönderen: ceycet
1 Yanıt
4125 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2010, 08:56:23 ös
Gönderen: ceycet
0 Yanıt
3840 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 14, 2010, 10:43:24 öö
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
5463 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 15, 2010, 10:28:49 öö
Gönderen: ADAM