Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Duygudurum Bozukluğu Nedir?......  (Okunma sayısı 5170 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Şubat 23, 2011, 02:54:06 ös
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 308
  • Cinsiyet: Bay

Duygudurum bozukluğu grubundaki hastalıklarda temel bozukluğun duygulanımda olduğu kabul edilir. Duygudurum bozuklukları ile kastedilen iki temel durumdan bir tanesi duygudurumun neşe yönünde kaymasıyken (yükselmiş, çizginin üstüne çıkmış) diğeri de keder yönünde kaymasıdır (çökmüş, çizginin altına inmiş). Yükselmiş duygudurumun bulunduğu kişilerin manide (uçuşumda), çökmüş duygudurumu yaşayan kişilerin ise depresyonda (çöküntüde) olduğu kabul edilir.

İnsanların gün içinde bu şekilde duygusal dalgalanmalar yaşamaları bir hastalık olarak değerlendirilmeli midir?

Sağlıklı insanlar günlük hayatlarında yaşadıkları olaylar karşısında tepkisel olarak duygudurum dalgalanmaları yaşarlar. Eşiyle tartışan bir kişinin birkaç saatlik kederli olması veya çocuğunun başarısı nedeniyle annenin birkaç gün neşeli olması gibi tepkiler sağlıklı duyguduruma örnek olarak verilebilir, burada önemli olan duygudurumun denge içinde olmasıdır.

Bozukluktan bahsedebilmek için gerekli ölçütler

Şayet denge bozulursa ve duygudurum en az 2 hafta süreyle keder yönünde sürekli artış gösterirse depresif, en az 1 hafta süreyle neşe yönünde sürekli artış gösterirse manik duygudurumdan bahsedilir. Diğer taraftan duygudurumun azalması veya olmaması (düz çizgi çizmesi) da şizofreniye özgüdür.

Normal dışı duygudurumdan söz edebilmek için: değerlendirilen kişinin o güne kadar olan normal halinden (hastalık öncesi durumundan) sapmanın olması, o kişinin yaşam (iş, aile, sosyal ve bireysel hayatı) kalitesinin bozulması ve hastalık tanımlamalarında kullanılan diğer belirtilerin olması ölçütleri kullanılabilir.

Duygudurum bozuklukları kapsamında değerlendirilen hastalıklar

Duygudurum bozuklukları başlığı altında "Depresif bozukluklar", "İkiuçlu (bipolar, manik-depresif) bozukluklar" ve "Diğer duygudurum bozuklukları" sınıflandırılır.

İkiuçlu bozukluk tek tip bir bozukluk mudur?

Dört farklı bozukluğu içerir: "İkiuçlu-I bozukluğu", "İkiuçlu-II bozukluğu", "Siklotimi" ve "Başka türlü adlandırılamayan ikiuçlu bozukluk".

İkiuçlu I ve II bozukluğun farkları nelerdir?

"İkiuçlu-I (Bipolar-I) bozukluğu"nun temel özelliği bir ya da daha fazla manik veya karışık tip (mikst; manik ve depresif belirtilerin bir arada olduğu) atakların (epizod) geçirilmiş olmasıdır. Depresif dönem olmasa da sonraki bir zamanda geçirileceği varsayılır. Diğer taraftan "İkiuçlu-II (Bipolar-II) bozukluğu"nda ikiuçlu-I bozukluğundan farklı olarak en az bir depresif atak ile en az bir hipomanik atağın yaşanmasına karşılık manik veya karışık tip atak yaşantısı yoktur.

Manik atak içindeki bir insanda duygudurum nasıl olabilir?

Duygudurumun neşe yönünde yükselmesi (çizginin üstüne çıkması) sonucunda hasta kendini çok iyi hisseder ve neşeli, keyifli, mutlu veya coşkulu (öforik) olur. Her şeye güler, kahkahalar atar, yüksek sesle müzik dinler, şarkılar söyler ve bulunduğu ortamı, yanındaki kişileri umursamaz. Diğer taraftan hastanın neşesi bulaşıcı olur ve kendisi güldüğü gibi çevresindekileri de güldürür.

Coşkulu halin bir sonraki basamağı taşkınlık yapma, öfke ve saldırganlık (irritabilite) sergilemedir. Hasta kendisine, çevresindeki insanlara ve eşyalara zarar verecek durumdadır. Çok çabuk sinirlenir, bağırıp çağırmaya ve vurup kırmaya başlar. Saygı ve hoşgörüden uzaklaşır, küfürlü konuşur, hakaretler eder. Evde cam çerçeve bırakmaz, tüm eşyaları parçalar. Şiddete eğilim artar ve karşısındaki dövmeye hatta bıçaklamaya kalkışabilir. Fiziksel sağlık açısından yanındaki insanlar ve kendisi risk altındadır. Adli olaylara karışabilir.

Duygudurum genellikle coşkulu olma ve saldırganlık arasında dalgalanır. Ara sıra çok kısa süreli hüzün ve ağlamaların bulunması anormal bir bulgu değildir.

Duygudurumdaki bu değişikliğin sonucunda neler ortaya çıkabilir?
Benlik değer duygusu ve kendine güven abartılı yükselir (ego kabarması; grandiyözite); kendini çok güçlü, zeki ve güzel görmeye başlar. Bu yükseliş gerçeği değerlendirme bozulduğu takdirde psikotik seviyelere ulaşır (megalomani). Zekâsı o kadar açılır ki bilmediği, hatırlamadığı yoktur. Her konuda fikir beyan eder ve hatalı olsa da iddialaşır.

Sosyal ve ahlaki kuralları çiğneyen bir rahatlık ve girişkenlik olur. Aile büyüklerinin yanında küfürlü konuşmaya, cinsel içerikli fıkralar anlatmaya başlar. Çekingen bir insan iken oldukça rahat bir şekilde hayatı ile ilgili gizli saklı ne kadar mahrem bilgiler varsa diğer insanlara anlatabilir. Önceden yanında sesini dahi çıkaramadığı babasının yüzüne sigara dumanını üfleyip hakaretler edebilir. Aslında hastalık nedeniyle oto kontrolün kaybına bağlı olarak bilinçaltında bastırdığı ne kadar dürtüsü varsa ortaya çıkar.

Yeni ilgi ve istekler olabilir, kendine güvenin aşırı artışı ile riskli davranışlar içine girebilir. Yeni projeler geliştirilir ve bu projeler oldukça uçuk fikirlerle doludur. Aşırı para harcaması olabilir.

Rahatsızlık döneminde riskli davranışlar nedeniyle hastaların kanunen koruma altına alınması ve bazı sınırlamalar getirilmesi uygundur.

Birbirinden ilgisiz konularda sayfalar dolusu kitap ve bitip tükenmek bilmeyen dizelere sahip şiirler yazma, dinleyenin kulaklarını tırmalayan bir sesle şarkı kasetleri doldurma gibi davranışları sergileyen hastalara günlük yaşamda sıkça rastlamak mümkündür.

Hastalığın ilk belirtilerinden bir tanesi de uykusuzluktur. Sabahlara kadar oturur, ya hiç uyumaz ya da bir iki saatlik uyku ile idare eder. Uykunun ve iştahın düzene sokulması tedavinin önemli bir parçasıdır. Uykusuzluk manik atağa zemin hazırlar. Hiç uyumamaya rağmen enerjinin hiç azalmaması, sabahları hareketlilik ve konuşmanın artarak devam etmesi gözden kaçmayacak bir durumdur.

Genelde iştah azalır, hem hareketliliğe hem de beslenmenin azalmasına bağlı olarak kilo kaybı görülebilir. Diğer taraftan sigara ve alkol tüketimi artabilir. Cinsel istek ve performans çok artar.

Dikkat ve bellek nasıl etkilenir?

Kendiliğinden (spontan) dikkat ve bellek artar. Geçmişte yaşadığı olayları en ince detaylarına kadar hatırlayıp anlatır, en ufak ayrıntılara dikkat edip görür. Ancak dikkatini her şeye yönelttiği için konuya yoğunlaşamaz, konsantre olamaz ve önemsiz bir uyaranla dikkati çabuk dağılır (distraktibilite). Çağrışımları çok hızlanır, "beyninin çok çalıştığını, düşüncelerinin çok yoğunlaştığını" söyler.

Algı ve düşünce bozuklukları

Gerçeği test etme yetisinin kaybolduğu durumlarda psikotik özellikli manik ataktan bahsedilir, klinik tabloya sanrılar (hezeyan, delüzyon) ve varsanılar (hallüsinasyon) eklenir. Psikotik belirtilerin teması tipik olarak megalomanik niteliktedir.

"Dünyayı ben yönetiyorum", "padişah soyundan geldiğim için tüm insanlar önümde eğilmeli", herhangi bir tahsili yok iken "bu seçimlerde başbakan olacağım", beş parasız bir insan iken "ben gizli milyarderim, bir sözümle tüm kapılar açılır, dilediğime her türlü parasal desteği verebilirim" gibi örneklerini çoğaltabileceğimiz hatalı düşünceler büyüklük hezeyanı (megalomani) olarak değerlendirilir ve manik hastalar için tipiktir.

Büyüklük hezeyanı nedeniyle hasta çevresindeki tüm insanlara tepeden bakar, bakışlarıyla ve konuşmalarıyla karşısındakini ezer. Bazen o kadar ezici hale gelir ki diğer insanları muhatap kabul etmez, kesinlikle konuşmaz, söylenenlere kulak asmaz.

Dini ve milli duyguları abartılı olarak yoğunlaşan kimi manik hastalarda "Allah'a yakınlaştım, nice mertebeler kazandım, özel güç ve görevler verildi, evliya oldum, ben İsa-mesihim, mesih oldum, aslında Allah benim, Fatih Sultan Mehmet babamdır, Atatürk benim doğuşumla yeniden dünyaya geldi" düşüncelerinin var olduğu tespit edilebilir. Bu kişiler çoğu zaman toplum tarafından eğlence konusu yapılarak dışlanırlar nadiren de kendisine inananlar bularak el üstünde tutulurlar.

Enerji patlaması
Duygudurumdaki yükselmenin bir sonucu olarak fiziksel ve ruhsal enerjideki artış konuşma ve hareketin hızlanmasına neden olur. Konuşma artar (Lögore, ishal-i kelam), hızlanır, kesilemez hale gelir (basınçlı konuşma). Ses tonu artar, bağırarak konuşur. Karşısındakine konuşma hakkı tanımaz, ancak müdahale edilerek susturulabilir, müdahale olmazsa saatlerce konuşabilir. Öfkeye paralel olarak konuşma tarzı sert olabilir, yakınları tarafından "dövecek gibi konuşuyor" şeklinde tanımlanabilir. Düşünce akışının hızlanması nedeniyle konudan konuya atlayan bir konuşma (düşünce uçuşması) sergilenebilir.

Hareketler çok artar ve hızlanır. Yerinde duramaz, sürekli gezmek ve seyahat etmek ister, evden kaçar, kıpır kıpır ve enerjik bir insan haline gelir.

Bu hastaların akıbetleri

Tedavideki mevcut gelişmeler olmadan önce manik hastalar maalesef "köyün delisi, mecnunu" olarak hayatlarına devam ediyorlardı. Toplumumuzda her ne kadar eğlence materyali olarak kullanılsalar da (nedense iyilerin arasında manik hastayı kızdırmaktan zevk alan zavallılar bulunsa da) genelde bu hastalara merhamet edilir, bir şekilde yardımcı olunmaya çalışılırdı. Psikiyatrinin gelişimi ile "köyün delisi" olmak kader olmaktan çıkmaya başladı, artık hastanın ailesi duyarlı davranırsa yardım arayışı içine giriliyor ve tedavileri yaptırılıyor.

İstatistiki bilgiler
İkiuçlu bozukluğun yaşam boyu görülme sıklığı %1.2'dir. Major duygudurum bozukluklarının %20'sinin ikiuçlu hastalık olduğu söylenebilir.
                                                                                                                                                                                    Uzm. Dr. Hasan Basri İzgi



IŞIK ve SEVGİ ile KALINIZ.......
Işık, sadece ışık ama daha fazla ışık.......


Şubat 23, 2011, 06:51:11 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Merhaba,

Ben de ciddi bir manik atak geçirdim, hem de Çin de. Ardından da doktorum bipolar bozukluk teşhisi koydu. Bu yazdıklarınızı okudum ve çok faydalı bilgiler içeriyor. Depresyon nedir az çok insanlar bilir ama manik atak nedir bilinmez. Babam ben atak geçirirken bana neler oluyor böyle diye çok üzülmüş. Eğer deneyimlerimi merak ediyorsanız sorular sorabilirsiniz. Elimden geldiğince yaşadıklarımı aktarabilirim.

Çok şükür şu an rahatsızlığım uykuda(tam terim neydi unuttum). Yani hastalığın belirtilerini göstermiyorum çünkü düzenli ilaç kullanıyorum ve doktoruma gözüküyorum. Bu hastalık tedaviye çok iyi yanıt verebilen bir rahatsızlık. Eğer ilaçlarınızı aksatmaz, doktorunuzun sözünden çıkmazsanız mutlu olursunuz.

Saygılarımla..


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
12 Yanıt
17036 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 02, 2014, 01:23:29 öö
Gönderen: propulsion
0 Yanıt
4189 Gösterim
Son Gönderilen: Mayıs 29, 2007, 03:23:09 ös
Gönderen: just_McCann
Lsd nedir?

Başlatan Einsof Kimya

2 Yanıt
57762 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 01, 2007, 03:22:36 ös
Gönderen: Einsof
0 Yanıt
2674 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 21, 2007, 04:47:02 ös
Gönderen: Draug
2 Yanıt
3707 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 10, 2008, 11:32:02 öö
Gönderen: shemuel
0 Yanıt
2480 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2008, 01:54:05 öö
Gönderen: blossom
2 Yanıt
13741 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 31, 2008, 04:09:01 ös
Gönderen: semsin
13 Yanıt
15190 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 12, 2012, 02:16:09 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
2608 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2010, 12:09:26 ös
Gönderen: ceycet
17 Yanıt
8209 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 06, 2019, 06:57:28 ös
Gönderen: Tık-Tik-Tak