Öncelikle zaman ayırıp uzunca yazdığınız için teşekkür ederim, fakat ben (muhtemelen yaşımdan ve cehaletimden dolayı) biraz ısrar edeceğim.
RozaKrua Alşimisinde 7 tane kanun vardı, bir tanesi tüm ruhların bir büyük ruh olduğu hakkındaydı. Ondan demiştim.
Simgecilikte ise Mevlana'nın özellikle IŞK dediğini elbette ben böyle anladım, çünkü foton ışığın yapı taşı ve foton Higgs bozonuna takılmadığı için en enerjik parçacık, yani benim bildiğim kadarıyla. O yüzden Mevlana'nın özellikle bu sözü kullandığını düşünüyorum. Aynısı Ain Soph Aur için de geçerli. En azından bana hala mantıklı geliyor.
Bilimsel açıdan bildiğim kadarıyla Evren'in her yeri aydınlık değildir çünkü madde Higgs Bozonuna eşit oranda takılmaz ve bu yüzden her maddenin kütlesi farklıdır (
bknz), çünkü titreşimi farklıdır. Foton ise Higgs Bozonuna hiç takılmadığı için zaman-mekandan hiç etkilenmez. (Sözcük olarak) "Aydınlık" ise (bildiğim kadarıyla) maddenin Higgs Bozonuyla etkileşiminden kaynaklı, fotonla değil. Ve
bildiğim kadarıyla Higgs Bozonuna takılan parçacık takıldığı oranda enerji kaybettiğinden dolayı teknik olarak ışık sonsuz enerjiye sahip olmuş oluyor (zaten bu yüzden Ain Soph Aur aklıma geldi).
Kara delik için ise bişey demem doğru olmaz ama karadeliklerin farklı evrenlere açılan kapılar olduğu *iddiası* şunu düşündürebilir; Işık giriyor ve farklı bir evrende varlığını sürdürüyor. Eğer başka bir evrenden bu evrendeki karadeliğe foton girerse karadelikler madde püskürtüyor ve buna Hawking Işınımı deniyor (
bknz).
Tüm bunların dışında olaylara biraz felsefi bir bakış açım da var ama pek bilimsel değil, isterseniz ondan da biraz bahsedebilirim. Belki demek istediğimi daha iyi anlatabilirim.
Elbette ısrardan ziyade tezimi birazcık daha savunuyorum, yanlış anlaşılmasın bu arada
Yeniden saygılar ve sevgiler