Parapsikolojiye inanmayanlar !!

[Waldow]

Arkadaşlar bu yazı dizisi çok önemli.. Mutlaka tamamını okuuyup takip edin.Diğerlerinide yakında zaman bulduğumda yazacağım.Bu 1. yazı disinde sadece telekineziyi anlatıyorum.İçindeki bilgiler gerçekten öyle böyle olmayacak... Çok önemli ve yararlı şeyler.. ne yemeniz gerektiğinden telekinezinin bilimsel dinsel açıklamalrı.. en temel dersleri ve yeni başlayanların yapabilecekleri geliştirmeleri... yani herşey olacak... Bu birinci bölüm...kitapmı yazsaydım acaba 

_______________________________________________

Telekinezinin felsefesini, bilimsel notları ve diğer tüm ince noktalarını bu yazı dizisinde incelemeye çalışacağız…

Böyle bir yazının hem telekineziyle ilgilenen hem de hiç ilgilenmemiş olanlar için oldukça yararlı olacağını düşünüyorum… Öyle ki bu dersleri okuyan ve uygulayan arkadaşlar telekineziyi kafalarında kabul edebilecek, başkalarına ispatlayabilecekler… Görsel olarak heyacan verici şeyler yapabilecekler…

Biz; internet ortamından tanışıp kaynaşmış yüzlerce genç; yıllarca telekinezinin nasıl çalıştığı üzerine kafa yorduk… Açtığımız sitelerde beraber bir çok tecrübemizi paylaştık. Bunlardan dersler çıkardık ve yeni teoriler ürettik…

Nereden başlasak… diyerek başlıyorum  Örneğin hergün kullandığımız kendi yeteneklerimizi gözden geçirerek telekineziyle ilişkilendirmeye çalışalım…

Utandığımız zaman vücudumuzun ısındığını, yüzümüzün renk değiştirdiğini benim söylememe gerek yok herhalde… Peki neden utanırız…Çünkü beyin olayları algılar ve yorumlar.. İçindeki yazılımda olanları uygulamaya başlar… Sistem böyle işliyor… Utanmamız gerektiğinde utanıyoruz… Çünkü bu beynimizde doğuştan kayıtlı…

Mide bulantısı nedir? Mesela elinizle ilk lavabo temizlediğinizde hissettiğimiz şey olabilir mi? Peki mide bulantısını biz mi oluşturuyoruz? Hayır. Bu kesinlikle bildiğimiz birşey değildi… Midemizi beynimizdeki yazılım bulandırır. Ne zaman ve nasıl bulanacağına kadar herşey bu yazılımda kayıtlıdır. Eğer midenizin bulanmayacağına inanarak çekirge yerseniz gerçekten bulanmadığını görürsünüz… (Sadece bir örnekti. Yemeyin çekirge mekirge. Boşuna yaratılmadı o yazılım sizde yararları var..) Örneğin ben midemin bulanmayacağına inanarak. Neyse…

Demekki biz utanmıyoruz beynimiz utanıyor Utanmasızız yani

Utandığımız zaman vücudumuz ısınır demiştik… Bunu iki önemli nokta ile ilişkilendirerek birinci yazımı sonlandıracağım… Eğer utanmak istemesek utanmayız. Ayrıca midemizin bulanmasını istemezsek bulanmaz. Ağlamak istesek durup dururken ağlayabiliriz… Yani bu düşünceleri bizler yönetebiliriz…Bu yazılım bizim bir parçamız ve onu istediğimiz gibi kullanabiliriz.Bu sıarada yazılım olarak bahsettiğim şey bilinçaltıdır biraz şifreli konuşayım diye öyle diyorum  İkincisi daha da heyecan verici..

“Eğer utanmak gibi bir düşünce biçimi sonucunda; vücudumuz ortama ısı saçıyorsa, başka bir düşünce ile neden başka bir ortamda kimyasal olay gerçekleştiremesin…?”

İşte telekinezinin mantığı bu.Eğer utanmazsak ortama ısı yaymayız ve eğer kimyasal olay gerçekleştirmemize yarayan bir düşünce kullanmazsak kimyasal olay gerçekleşmez.Midemiz bulandığında bu doğuştan gelen bişey demiştik, bu programın bize bu telekinezi içinde doğuştan bir savunması var.Bu program bizim doğa üstü olarak algıladığımız yeteneklerimizi düşündüğümüzde beynimizin gerçekleştirmemesi için elinden geleni yapıyor.Aynı midemiz bulanması için elinden geleni yaptığı gibi.Ama istesek bu programı yönetip değiştirebilir...

Geçen bölümde telekineziye değinmiştik.Telekinezinin açıklamasının aslında doğaüstü olarak algılanmasının saçma olduğunu ve bunun gayet normal bişey olduğundan bahsetmiştik.Bunu anladıysanız zaten aerokinezi, hydrokinezi, astral seyehat, durugörü gibi olaylarında nasıl gerçekleştiğini anlamışsınızdır.Bunların bilimsel açıklamalarını daha sonraki yazılarımda vereceğim.Bu bölümde parapsikolojinin dinle olan bağlantısını açıklama çalışacağım.Bazıları bunlar günah değilmi neden bunlarla ilgileniyorsunuz diyorlar, bu yazının onlar için çok faydalı olacağına inanıyorum.

Şimdi ilk önce biraz bilimsel olacak ama şöyle gireyim: Günah ve savabın ne olduğunu biliyor musunuz?Günah kök, 3. göz ve taç çakralarımızda biriken negatif enerjidir.Bu negatif enerji çakralarımızın biyoenerji üretme hızlarını yavaşlatır ve özellikle taç çakradaki bir üretme hızı azalması mutsuzluğa yol açar.Sevapta bunun tam tersine pozitif enerjidir ve çakralarımızın daha hızlı biyoenerji üretmelerini sağlar.Biraz bilimsel oldu ama  Parapsikologlar bunu uzun zaman inceleyerek kanıtladırlar.Yani dinin parapsikolojiyle bağlantısının ilk adımını bu şekilde atmış olduk.

Secred denilen bi yöntem var parapsikolojinin dua ve çekim yasası bölümünde inceleniyor.Birşeyi çok fazla isterseniz mutlaka gerçekleşir, o anda 1. yazımda program olarak bahsettiğim bilinçaltı çok az çalışır ve kandırılabilir konuma gelir, bu sırada beynimiz ile dünyanın merkezi arasıdında bi enerji alışverişi olur ve psi denilen beyin dalgaları isteğimiz üzerinde yoğunlaşarak isteğimizin gerçekleşmesine yardım ederler.Mesela bi mesajımda bunu örnek vermiştim: Hz. İbrahim için şuanki Şanlıurfa'da çok büyük bir ateş yakılmıştı.O kadar büyüktü ki oraya atılan bir kişinin kurtulması imkansızdı.İsmini hatırlamadığım paygaber bu ateşe uzaktan bir yay ile atmak istiyorlardı.Peygamberin içinde o anda öleceğine dair hiçbir kuşku yoktu, o kesinlikle yaşayacağına tüm kalbiyle inanıyordu.Ateşe atıldığında ateşin içindeki odunlar balık ateşte su olmuştu (Urfa Balıklı Göl).Parapsikolojinin peygamberlerin gizli güçleri, doğaüstü güçleri olarak tanımladığımız yeteneklerinide içine aldığını böylece kanıtlamış olduk.

Sonuç olarak eğer Allah eğer parapsikolojiyi yasaklasaydı veya bunu yapmak günahtır diye bir hükümde bulunsaydı peygamberlerde bunu kullanamazdı.Üstelik parapsikolojiyle ilgisi bulunan cinleride dinimiz Kuranı Kerimde gayet açık bir net bir şekilde açıklıyor.

Hiçbir ayet bilgisine girmeden bu şekilde güzel bir açıklama yapmış olduk, biraz karmaşık olmuş olabilir ama  Şimdi can alıcı soruya geliyorum:

Bu parapsikoloji eğer günah olsaydı veya gerçek olmasaydı neden dinimizde bununla ilgili bulunan ayetlerin tekrar tekrar okunmasının bize çok sevap kazandırdığı belirtiliyor?

Ha şimdi aklınıza bir soru takılmış olabilir.Sevabın pozitif enerji olduğunu söyledin, peki şimdi kuran okuyunca nasıl sevap kazanıyoruz?Hemen cevaplayayım: Ben yine burda kelimelerin gücü adında bir konu vermiştim.Bu konuda "mürid" kelimesinin size çok faydası bulunduğunu ve günde en az 3600 kez tekrarlamanız gerektiğini söylemiştim.Şimdi tam olarak açıklıyorum bu mürid kelimesi Allah'ın isimlerinden birisi ve söylemesi en çok sevap kazandıran kelimelerden birisi.Görüyorsunuz değil mi?Sevap olan şeylerin aynı zamanda bize çok yararları var.Kuranı Kerim'deki kelimelerde arapça ve hepsi çok müthiş bir sıraya göre dizilmişler.Türkçesini okuduğumuzda karışık gibi görünmesinin ama yinede bir anlamı olmasının nedenide bu.Bu kelimeler bize en iyi şekilde yarar vermesi için o şekilde düzene koyulmuş.Şimdi sevaptan önce bizim iyiliğimiz düşünülmüş gördüğünüz gibi.Bizim sağlıklı olmamızı sağlayan ve beynimizin çevremizdeki diğer astral formdaki kötü varlıkların uzaklaşmasını sağlayan bu kelimeler bizim beynimizin boş hücre gruplarının harekete geçmesi sonucu çakralarımıza sevap dediğimiz pozitif enerjinin gitmesini sağlıyorlar.