Bağnazlığı genelden özele doğru indirgemek istiyorum biraz daha somut örneklendirerek,
Toplumsal yahut sosyal grupların bağnaz olarak tanımlanan hareketlerine bakarsak, şahsım adına o kitlenin adına genelleştirmek yerine kişisel bazda değerlendirmeyi tercih etmeye çalışıyorum.
Zira dinsel olarak,
Muhafazakar müslümanın hoşgörü yoksunu kalmayı becererek, kişisel egosunu ve arzularını dinsel, töresel bazı konulara bağladığında, onun inancının temelinde, hakikatte kendi inancına aykırı hareket ettiğini ve mevcut tepkileri kısa vadeli çıkar ilişkisi ile veya duygusal tatmininde kullandığını görüyorum.Aynı şekilde bir misyoner Hristiyanında kendi dinini tebliğ ederken diğer inançları hakir görerek yaklaşımı, veya uluslararsı siyasetle ilgili bir konuya Musevi Yahudi'nin akıl ve mantık dışı yaklaşımı da benzer etkiyi yapıyor.
Sosyal kutuplarda,
Siyasi duruşu, mesleği, eğitimi ne olursa olsun, bir insan eğer ki her konuyu konuşabileceğini söylerken, öyle bir anda karşıt gruptan biri ile konuşmasında yahut tartışmasında, olguları tartışmaktan ziyade kişileştirerek karşıdan ne gelirse gelsin muhalefet etme çabasını gösteriyorsa, ağır bir bağnazlıktır diye düşünüyorum.
Misalen,
Bizzati kendi yaşadığım bir tecrübe; Kozmopolit bir ortamda tartışıyorduk arkadaşlarla, ancak sert geçen tartışmalar bir türlü sonuca ulaşmadı ve artık konuyu havadan sudan şeylere şakalara çevirmek zorunda kaldım. Ortamda bir kaç farklı siyasi görüşü ve liberal, muhafazakar insanlar vardı. 'Sen de onlardansın' gibi verilen cevaplarla konuşulacak hiçbir şey olmadını ve doktora düzeyli insanların ve siyasal düşüncesi ne olursa olsun, her insanın kendini kaybederek birere bağnazlık abidesi olabileceğini tecrübe ettim....
Saygılarımla