Masonlar.org - Harici Forumu

 

Anket

Hangi durumda toplum daha az zarar görmüş olur?

Toplumdan dışlanıp, cinsel meta halinde yaşamaya mecbur bırakıldıklarında
Kabullenilip, normal bir meslek (esnaf, memur vs.) sahibi olarak yaşamaları halinde

Gönderen Konu: Farklı cinsel yönelime sahip kişiler ve genel toplum ahlakı  (Okunma sayısı 30658 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ekim 18, 2009, 02:06:25 ös
Yanıtla #40
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Sanırım Sayın Karahan ile aynı şeylerden söz etmiyoruz.

Bakın, ben daha yeni bir gemi yolculuğundan döndüm. Gemide gerek görevli personel gerekse yolcular arasında açıkça yüzlerinden ve davranışlarından eşçinsel olduğu belli hem erkek hem kadınlar vardı. Belki bu kişiler bir genetik kodlama hatası ya da yetiştirildikleri çevrenin etkisi sonucu öyle olmuşlardı. Ancak gemide dış görünüşünde bize göre kesinlikle heteroseksüeller elbette çoğunluktaydı. Fakat onların hepsinin de heteroseksüel olduğunu söyleyemezsiniz. Çünkü öyle eşcinseller var ki dış görünüşlerinden kesinlikle onların öyle bir cinsel tercihi olduğunu bilemezsiniz. (Rock Hudson örneği gibi. Hatta başka birçok çok yakışıklı ünlüden söz ederler. Ülkemizde Tarkan'ın da adını çıkarmışlardı hani.) Hele biseksüelleri hiç bilemezsiniz. Hepsinin cinsel yaşamı ve tercihi kendinedir; bundan ötürü sizin onları yargılama hakkınız yoktur ve onları ahlâksız olarak niteleyemezsiniz.   Öyle yaparsanız bu kez kendinizi sorgulamanız gerekir: «Acaba ben  ön yargıl mıyım? Bir kapılmşlığım var mı? Yetişmiş dolduğum ortamda kendi özgür düşüncemi oluşturamayıp fazlasıyla çevrenin etkisi altında mı kaldım? Bağnazlık mi ediyorum? Ahlâk konusundaki değerlerim kesinlikle doğru mu?» diye...

Dikkat ettiyseniz ben burada eşcinselleri savunmakta değilim. Tek dediğim, bu konuyu "ahlâk" kavramı çerçevesinde ele almanın yanlışlığıdır. Karşımızda iki kişi var: Biri çok iyi bir insan ama eşcinsel, öteki çok kötü ama eşcinsel falan değil. Size göre ikisi de mi ahlâksız? Kötü olanın topluma zararı var; eşcinselin bu özelliğini ortaya serip başkalarını rahatsız etmiyorsa topluma ne zararı olabilir?

Sevgiler.

 





  
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 18, 2009, 02:22:00 ös
Yanıtla #41
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Şu soruyu sorayım genele o zaman toplum bir insanı yargılar ,suçlarken yada herhangi bir şekilde biçimlendirirken bir takım kriterler uyguluyor muhakkak değilmi.O zaman burada sizlerin uyguladığı kriter nedir onu anlatsanız daha kolay olur mesela benimki genel toplum ahlakı.En kolay neticeye bence kişilerin haklılığından daha önemlisi kriterler olmalı ozaman belirleyici olarak.


Sn. İsis

ben sn.özak ın dr. olduğunu bilmiyorum mesela bu konuya sizin kriteriniz özakın yorumlarını bir doktor olduğunu kabul ederek doğrudur deyip kendi kriterinizi koyuyorsunuz ortaya yani özakı işin ehli ilan ediyorsunuz bir nevi.Ama bence değil sn özak sadece bir dr.İin ehli ise eşcinseldir eğer öyle bir arkadaş olsa idi aramızda bu konuda konuşma cesareti olsa idi ve en doğru yaklaşımı gösterebilse idi en doğru yönü o veriride o zaman bende dahil konun asıl muhatabının düşüncelerini dinlemeden yaptığımız yorumlar bir nevi afaki kalıyor.Sn. özak bir doktor olabilir bu onun her konuya sonsuz kere vakıf olduğunu tıpkı benim gibi göstermez burada yaptığı yorumlar  aynı benim gibi yüzeysel ama benden daha isabetli olduğuda kesin.İşin gerçek sahibi gerçek yorumu yapmadan her söz bence afaki kalır.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ekim 18, 2009, 02:31:22 ös
Yanıtla #42
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Karahan genel toplum ahlâkı kriteri deyince akan sular duruyor.

Sanmayın ki suların akışı hep durakalır.

O genel toplum yeterince eğitilmemiş, çoğu bilgisizliğe tutsak edilmiş, özellikle dogmalara ve batıl inançlara gömülmesi sağlanmış, olanı olduğu gibi kabul eder yapılmış, gelişimi benimseyemediği için geri kalmış, hoşgörülü ama toleransı öğrenip içine sindirememiş, kendi değer yargılarını en üstün tutan, Rönesansı, onu izleyen aydınlanma çağını ve  endüstri devrimini yaşayamadan 20. yüzyıla girmiş bir toplum.

Öyle bir toplumun genel ahlâk kuralları çerçevesinde elbette Sayın Karahan haklıdır.

Sevgiler.

 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 18, 2009, 02:39:16 ös
Yanıtla #43
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Sn.Adam

yazdıklarınızda sonuna kadar haklısınız ama sorun burda benim haklı olup olmadığım değil o pencereden bakınca her ne kadar ben haklı imiş gibi duruyorsamda sizinle aynı fikre ve düşünceye sonuna kadar katılıyorum dediğimde ozaman ortaya bir problem çıkıyor ortada belirleyici bir toplumsal krıter yok bu gözlüklerle bakamayız bakmamalıyız.Sorun ozaman boyut değiştiriyor sizce ne olmalı nerden bakmalıyız olaya ki bazı şeylerde belirleyici olsun kriterler
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ekim 18, 2009, 04:44:49 ös
Yanıtla #44
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Ben bu sorunuza masonların yanıt vermesini dilerim.

Onlar da içinde bulundukları toplumun üyeleri ama toplumun tutum ve genel yargılarıyla büyük çelişkiler sergiliyor ve ellerinden geldiğince toplumu daha iyiye, daha doğruya, daha güzele yönlendirmek için çabalıyorlar.

Nitekim belki bu olgu birtakım başka sorulara da yanıt getiriyor. Örneğin toplum niçin masonları öcü gibi görüyor? İşte bir nedeni de bu... Masonlar, toplumun böyle bilgisizliğe gömülmüş, bağnazlığa kapılmış kalmamasını, aydınlanmasını, insanların gerçekleri görmesini istiyor. O zaman da dışlanmış duruma düşüyorlar.

Forum katılımcılarından biri bana bir soru yöneltmişti «Pek kısa olarak Masonluk nedir?» diye. Durup dururken o sorunun yanıtı çtıktı ortaya: Masonluk işte bu dediğimdir. (Kuşkusuz sadece bu kadar değildir.)

Sevgiler.



 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 18, 2009, 06:31:08 ös
Yanıtla #45
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Masonlar, toplumun böyle bilgisizliğe gömülmüş, bağnazlığa kapılmış kalmamasını, aydınlanmasını, insanların gerçekleri görmesini istiyor. O zaman da dışlanmış duruma düşüyorlar.
sn.adam

bu yazınızla masonluğa öyle bir paye verdiyorsunuzki farkında olmadan danışma kurulu işlevi yerine getiren ve bu yönde bir misyonu olan bir oluşum gibi algılanabilir.Bir diğer problemde hayatla ilgili her türlü problemi çözmüş bir kurum olarakta görebilir insanlar.Ayrıca bilgisizliğe karşı bilginin kaynağı ve obdusman gibi bile algılanabilirler.Sanırım konuyu uzatmamak için bu tür ifadeler kullanıp topu masonlara attınız o yüzden bu konuda sanırım fazlacada yazmaya gerek yok saygılar
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ekim 18, 2009, 07:51:53 ös
Yanıtla #46
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Özür dileyerek şunu anımsatmak durumundayım: Bulunduğumuz forum alanı bir genel platform değil, "masonlar.org" adlı bir sitenin haricilere de  açık olan bölümüdür. Bu nedenle gerekli olan ve uygun düşen her başlık altında konu Masonluğa ve masonlara bağlanabilir.

Masonlar, bireysel olarak noksan kalabilir hatta yanlış işler de yapabilirler. O zaman da onları kıyasıya eleştiririm. Ötesi bu bağlamda bir yazı dizisi yazmayı, masonların nasıl kendi törelerine aykırı işler yaptıklarına ilişkin örnekler vermeyi tasarlıyorum. Bunun böyle oluşuna karşın, Masonlukta masonlara çok önemli bir görev verilir. Her mason da bu görevi içtenlikle yüklendiğini açıkça belirtir. (Forum kurallarının 17. maddesi gereği bu konunun ayrıntılarına giremem.) Bir masonun toplum içinde en önemli görevi, başkalarına örnek bir kimlik sergilemenin yanı sıra, bilgisizlik ve bağnazlıkla didişmek, erişebildiği çevrede bunların giderilebilmesi için çaba harcamaktır. Belki de Masonluğu diğer çoğu ezoterik örgüt ve kurumlardan farklı kılan da bu dışa dönük özelliğidir. Masonların bu görevlerini ne denli yerine getirdiklerine bakar da onları başarısız bulursak, bunun nedenlerini araştırmalıyız.

Burada konu Masonluğun amaçlarının ve ilkelerinin incelenmesine dönüşür; oradan da bu amaç ve ilkeler yönünde uygulanan yöntemlere...  Masonluk kesinlikle bir danışma kurulu gibi bir şey değildir; aktiftir.  Yaşamın her türlü problemini çözmüş bir kurum değildir; kendi içinde bile çözümleyememiş olduğu sorunları vardır. Bilginin kaynağı olduğu gibi bir iddiası yoktur ama çağdaş bilgiyi izler ve değerlendirir.

Ben topu masonlara atmıyorum. Benden önce onların bu konularda bilgi aktarmalarının daha doğru olacağını söylüyorum. Ancak onlar söylemezse ben söylemekten kaçınmam. Ne var ki onlar benim söyleyeceklerimin tümünden hoşlanmayabilir. Örneğin yanılmıyorsam bir ara eşcinsellerin mason olamayacağına ilişkin bir deyiş geçmişti. Gene yanılmıyorsam ben de sormuştum (sormamışsam şimdi sorayım) «Masonlar arasında hiç eşcinsel yok mu?» diye. Yok olduğunu söylemesinler, vardır. Bulunmasının da bence hiçbir sakıncası yoktur. Çünkü eşcinseller de Masonluğun amaçları uğrunda heteroseksüeller gibi çalışabilir ve çalışmalarının sonucunda bir gelişim sağlanıyorsa onlar da buna katkıda bulunabilir.

Masonluk insanlar arasında şu ya da bu bakımdan ayırım gütmez; tüm insanları eşdeğer görür. Böyle olunca, eğer bir mason örgütünün bulunduğu ülkede toplumun genel ahlâk benimseyişi eşcinselleri dışlıyorsa, o toplum içinde Masonluk da hoş görülmez ve şimşekleri üzerine çeker. Kuşkusuz Masonluğun hoşnutsuz karşılanışı böyle bir nedene bağlanamaz ama konu bu noktaya geldiğinde masonlar toplumun genel ahlâk kurallarını değil, Masonluğun ilkelerini izlemek, toplumdaki o yanlış genel ahlâk kurallarını da düzeltmek için ellerinden gelen her çabayı göstermek durumundadırlar. Elbette bu bağlamda konu eşcinsellikle sınırlı değildir hatta bu söz edilmesine değmeyecek kadar küçük bir ayrıntıdır.

Sevgiler.



 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Ekim 18, 2009, 08:02:25 ös
Yanıtla #47
  • Ziyaretçi

Sayın Karahan ;

Ben  2001 yılından beri  hekimlik yapan bir Genel Cerrahi  uzmanıyım. Branşım dışı  olmasına rağmen Psikiyatri  , Adli Tıp  Çocuk  Psikiyatrisine  özel  ilgim  olduğundan dolayı  bu konuları  araştırmışlığım vardır...Bahsettiğim  şeyler  hatırı  sayılır  bilgilerdir ...Ayrıca  bilimde hiçbir dinin  yeri  yoktur ; bilimi en azından Tıbbi Bilimleri  din kurallarına  göre  uyarlayamazsınız ...
Şimdi eşcinsellik  aslında  hastalık değil, bazı  hastalıkların  semptomudur diyebiliriz : Seksüel  oryantasyon  bozukluğu  olarak  adlandırılan  bir durumdur ;  tıpkı  kişilik  bozukluğu  olan  insanlara  hasta   diyemiyoruz  ve tedavi  edemiyoruz  , işte   bu  da  buna  benzer  bir  durumdur.
Aklıma  gelmişken  başka bir  konu  daha  var  ;  Çocuk Psikiyatrisi 'nin konularındandır : Sünnet ameliyatının çocuğun  cinsel  gelişiminde  meydana getirdiği  hasarlardır: Sünnet  sonrası , bilinç altında  penisinin ampute  edildiği  ve  artık  bir  kız  çocuk  olduğunu  sözel  olarak  da beyan  eden  çocuklar  ,  hiç de az değildir.. Görüldüğü  üzere  savunduğunuz  din  , çocuk  psikolojisini düşünememektedir...
Aslında  bu konuyu  sizinle  tartışmaya  açmak  büyük hatadır  ...Neyden  bahsettiğimi  anlayabilmeniz  için  belli başlı  Psikiyatri   ve Adli  Tıp  kitaplarını  okumanız  şarttır yani  bu iş  Risale  okumaya  benzemez...


Ekim 18, 2009, 08:11:28 ös
Yanıtla #48
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

sn özak

sanırım siz beni risale okuyan biri sandınız.Kitaplarının tamamı var bende ama anlamak için ansiklopedi lazım zaten müridleride sözleri tercüme etmek zorundalar hep yani okuyan kişinin anlayabileceği bir konu değil.Doğr diyorsunuz benimle böyle bir konuyu tartışmak hata olur çünkü oldukça uzak bir durumdayım bu konuda bilgilerinize ama bunun sınırıda zaten size soru sormaktan öte olmaz zaten.Bende durumu bozukluk olarak belirtirken hastalık teşhisini fazladan koymuşum oda kendimi doktor sandığımdan değil onları doktorların tedavi etmeleri gerektiğine inandığımdandır.Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Ekim 19, 2009, 07:30:12 ös
Yanıtla #49
  • Seyirci
  • Orta Dereceli Uye
  • **
  • İleti: 300
  • Cinsiyet: Bay

Bu bir hastalıktır. Ve bu hastalığı yaşayanlar mutlaka tedavi olunmalı... Hyr olmam diyorsa işte o zaman zorla tedavi olunmalı. Bu yüzden bazı dernekler yaratılmalı.

Ve bu hasta insanların hasta olduklarını göz önüne alarak onları cemiyyetden dışlamamalıyız.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
62 Yanıt
38038 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 08, 2014, 01:46:01 ös
Gönderen: addicted
Sufilerin Ahlakı

Başlatan Kaan « 1 2 » Tasavvuf (Sufizm)

15 Yanıt
7337 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 26, 2008, 06:49:05 ös
Gönderen: Kaan
11 Yanıt
17853 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 29, 2010, 12:24:21 öö
Gönderen: merimac
1 Yanıt
3710 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 14, 2012, 01:56:23 ös
Gönderen: hypatia
14 Yanıt
13100 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 13, 2012, 01:40:39 ös
Gönderen: yazbenide
8 Yanıt
5235 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 17, 2013, 10:05:15 ös
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
1745 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 21, 2013, 07:23:47 ös
Gönderen: karahan
0 Yanıt
1431 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 15, 2015, 04:50:46 ös
Gönderen: Risus
16 Yanıt
8379 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 07, 2015, 10:43:36 ös
Gönderen: BULGARIA
5 Yanıt
4514 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 16, 2015, 04:13:51 öö
Gönderen: karahan