Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Eski CHP’den milliyetçilik, ırkçılık ve faşizm çeşitlemeleri  (Okunma sayısı 14337 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nisan 25, 2013, 06:11:46 ös
  • Ziyaretçi

Sözü hiç uzatmadan, başta CHP’lilerin “Milli Şef”i İsmet Paşa olmak üzere, eski CHP ideologlarından, yöneticilerinden ve milletvekillerinden milliyetçilik, ırkçılık ve faşizm’le ilgili çeşitlemeler sunacağım. Tasnifi artık siz yaparsınız…
CHP Genel Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı (ve de “Milli Şef”) İsmet İnönü’den:
“Biz açıkça milliyetçiyiz. Milliyetçilik, bizi birleştiren tek nedendir. Türk çoğunluğunun yanında diğer unsurların hiçbir etkisi yoktur. Her ne pahasına olursa olsun, ülkemizde yaşayanları Türkleştirecek, Türklere ve Türkçülüğe karşı çıkanları yok edeceğiz.”
“... Sadece Türk milleti bu ülkede etnik ya da ırki bir takım haklar isteyebilir. Başka hiçbir kişinin buna hakkı yoktur.” (Milliyet Gazt. 31 Ağust. 1930. No:1636).
CHP milletvekili, Cumhuriyet gazetesi sahibi ve başyazarı Yunus Nadi’den:
“İtalya’da İtalyan milletini asrın en mütekâmil bir cemiyeti haline yükselten faşizmin gittikçe artan takdirlerine ve muhabbetlerine mazhar olmaktan kuvvet buluyorduk. Zâhirde hatta biraz hissi bile görünebilecek olan bu mütekabil itimat ve muhabbettir ki, Büyük İtalyan milleti ile inkılâpçı ve behemehal teceddüt ve itilâya azimkâr Türk milleti arasında en sağlam bir dostluğa müntehi olmuş oldu. Başvekilimizin Roma’yı ziyareti bu büyük dostluğun pek tabii bir neticesi olduğu kadar onu en samimi ve en parlak şekilde tes’it edecek bir tezahürdür de...” (Cumhuriyet gazetesi, 22 Mayıs 1932).
CHP’nin yan kuruluşu gibi çalışan Türk Ocakları’nın Genel Başkanı, iki kez Maarif Vekilliği yapan CHP milletvekili Hamdullah Suphi Tanrıöver’in çıkardığı “Türk Yurdu” dergisinden:
“Faşizm bir vatan ideali etrafında iktisadi refahı, siyasi ve içtimai ahengi tesis etmeyi düşünür. Bu milliyetçiliğin farikası, milletin hakim ve mahkûm sınıflara ayırmak değil, her meslek erbabının umumi bir işbölümü içinde çalışma hakkını tanımak ve onun yükselmesini temin etmektir.
“…münevver ve milliyetperver bir gençliğin, İtalya toprakları üzerinde, sınıf gayz ve kininden doğan hareket karşısında derhal kendini toparlamasını ve Büyük Vatanperverin (Mussolini kastediliyor) doğru yolu gösteren emri altında, arzın medeniyet membalarından biri olan güzel memleketlerini siyanet edebilmelerini, hürmet ve takdir ile görmüşüzdür. Biz Faşist milliyetperverliğin dünkü galeyanında, hem mazimizi hem istikbalimizi görürüz.”
CHP’nin meşhur ideologu Yakup Kadri Karaosmanoğlu’dan:
“Mussolini sayesinde, daha doğrusu Faşizm sayesinde bütün İtalya kronometre gibi işleyen bir memleket halini almıştır.” (Kadro dergisinin 11. sayısında yayınlanan “Ankara-Moskova-Roma” adlı makalesinden).
Falih Rıfkı Atay’dan:
“Türk yığınlarının terbiyesi için Moskova’nın yığın terbiyesi metotları, devletçi Türk iktisatçılığı için faşizmin korporasyon metotları benimsenmelidir.” (Hâkimiyeti Milliye (Ulus) gazetesi, 1931).
CHP Dersim Milletvekili Feridun Fikri Düşünsel’den:
“Bütün Avrupa faşizmin cihana getirdiği emniyet ve neşe ile ona doğru atılırken, faşizmin bu suretle sanki pek tehlikeli bir şeymiş gibi görülmesi beni derin düşüncelere sevketti. Faşizm korkulacak bir şey addolunamaz. Bilakis bizim gibi inkılâp yapmış ve onu yaşatmaya azmetmiş milletler için faşizmden çıkarılacak düsturlar vardır.” (1923’te Yenigün gazetesinde yayınlanan bir röportajından).
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, “Kürt milliyetçiliğini bana ‘ilericilik’ ve ‘bağımsızcılık’ diye yutturamazsınız. Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eşdeğerde gördüremezsiniz” demesinden CHP’liler neden gocundu anlayamadım. Hanımefendi popülizm yapmıyor, köklerinden besleniyor.
Şimdilik bu kadar; vakit buldukça devam ederiz inşallah.
NOT: 29.01.2013 tarihli yazımda, “haddim olmayarak” anlamına gelen “min gayr-i haddin” ifadesi, “gayr-i min haddin” olarak çıkmıştır. Sevgili okurlarım dalgınlığımı mazur görsünler.





Yavuz Bahadıroğlu


Nisan 25, 2013, 06:12:03 ös
Yanıtla #1
  • Ziyaretçi

Eski CHP’den milliyetçilik, ırkçılık ve faşizm çeşitlemeleri (2)


01 Şubat 2013 Cuma 23:39
,

Bundan önceki yazımda, eski CHP’yi yönetenlerin faşizm ve ırkçılıkla ne kadar içli-dışlı olduklarını görmüştük…
İtalya’nın Faşist diktatörü Mussolini’yi heyet halinde ziyarete gitmiş ve dönüşlerinde övgü yağdırmışlardı…
CHP’nin yayın organı pozisyonunda bulunan Cumhuriyet gazetesinin sahibi ve başyazarı, aynı zamanda Muğla Mebusu Yunus Nadi’nin “Başlı başına bir tarih” başlıklı yazısı tam bir ibret vesikasıdır. Şöyle diyor:
“Türkiye’de biz umumî harp neticesinde tasfiye olunan Osmanlı İmparatorluğu’nun enkazından yepyeni ve tamamen asrî inkılâpçı ve milliyetçi bir Türk milleti çıkarırken, İtalya da İtalyan milletini asrın en mütekâmil bir cemiyeti haline yükselten Faşizmin gittikçe artan takdirlerine ve muhabbetlerine mazhar olmaktan kuvvet buluyordu.
 “…Hakikat şu idi ki, evvel ve ahir hakka riayet şeklinde Türk dostluğunu tutan İtalyan milleti idi ve Faşizm idaresi İtalyan milletinin en hakikî hüviyeti ile tebarüz ettiği bir rejim idi… Bu hususta Yeni İtalya’nın Başbuğu M. Musolini’nin hissesi büyüktür.”
Faşizmin babası ve devlet çapında ilk uygulayıcısı olan İtalyan diktatör Mussolini’yi seven eski CHP’nin ideologları, yöneticileri, bakanları ve milletvekilleri, Nazizm’in kanlı mimari Hitler’i sevmez olurlar mı hiç?..
Onu da çok sevdiler. O kadar ki, CHP, Hitler’in ellinci doğum gününü kutlamak için Türkiye’den Berlin’e özel bir heyet gönderdi. Cumhuriyet gazetesinde yazılanlara bakılırsa, Orgeneral Ali Fuat Cebesoy başkanlığında Asım Gündüz, Yunus Nadi ve Falih Rıfkı Atay’dan oluşan “CHP heyeti”, Hitler tarafından “pek samimi bir şekilde” karşılandı. Falih Rıfkı Atay imzalı yazıda şöyle deniyor:
“1939 de ellinci doğum yıldönümü töreninde bulunmak üzere Berlin’e gittiğimizde Tanrının bu dünyayı yaratmak için yedi gün uğraşmış olmasına (bu Müslüman inancı değil, Yahudi inancıdır. Y.B) bile gülecek kadar kibirli Hitler, bütün heyetleri bir büyük salonda kabul etmişti.
“Kendisi ortada yapayalnızdı. İkincisi Georing beş on adım, üçüncüsü Gobells de bu sonuncudan beş on adım geride durmuşlardı. Hitler Romanya heyetine reislik eden Dışişleri Bakanını, verdiği işi iyi yapmayan bir hususi kalem müdürü gibi paylıyordu.
“Sıra bizim heyete geldi. Mavi gözlerinin bakışları yumuşak ve tatlı: ‘Atatürk bir millet bütün vasıtalarından mahrum edilse dahi kendisini kurtaracak olan vasıtaları yaratacağını öğreten liderdir. Onun birinci talebesi Mussolini, ikinci talebesi benim, demişti.”
Bu sevginin karşılık bulduğunu, Mahmut Soydan’ın çıkardığı Milliyet gazetesinde yer alan bir beyanatta okuyoruz:
“Alman Başvekili (Hitler kastediliyor) diyor ki: ‘Türkiye’de doğan ve parlayan yıldız bize takip edilecek yolu gösterdi. Gazi öyle bir şahsiyettir ki, ebediyen asrımızın en büyük adamlarının en ön safhında bulunacaktır. Bu mevki, tarihin ona verdiği bir haktır.” (Milliyet, 16 Temmuz 1933).
Hitler kendisine, Türkiye’nin hayrete şayan gelişmesinden takdirle bahsetmiş ve “Faaliyet gayeleri aynı olan Büyük Türk milleti ile Alman milleti arasında sempati çok kuvvetlidir” demiş.
Mahmut Esat Bozkurt’dan:
“Zamanımızın bir Alman tarihçisi gerek nasyonal sosyalizmin ve gerek faşizmin Mustafa Kemal rejiminin az çok değiştirilmiş birer şeklinden başka bir şey olmadıklarını söylüyor. Çok doğrudur. Çok doğru bir görüştür. Kemalizm otoriter bir demokrasidir ki, kökleri halktadır. Türk milleti bir piramide benzer. Tabanı halk, tepesi yine halktan gelen baştır ki, bizde buna şef denir. Şef otoritesini yine halktan alır. Demokrasi de bundan başka bir şey değildir.”





Yavuz Bahadıroğlu


Nisan 25, 2013, 08:17:37 ös
Yanıtla #2

Sayın Kaan;

Açıkçası benzer bir derleme diğer partiler için yapılsaydı, şüphesiz daha uzun bir liste ile karşılaşırdık. Bu derleme buraya taşınırken, bunun tarihten hele ki dünya tarihinden koparılmaması gerekir. Uzun asırlar Sovyet Rusya'ya sırtını dönmüş, Soğuk Savaş döneminde Amerika'nın yanında yer almış bir Türkiye'den ne söylemesini bekliyordunuz?

Böyle bir derlemeden maksadınız nedir? Sizin konuyla ilgili görüşleriniz nelerdir? Bu görüşlerin bugünkü CHP'ye yansımaları nelerdir? Siz bunları açıklayın... Habervaktimden kopyalayıp getirmişsiniz buraya... Unutmayın burası masonlar.org forumu. Cemaat forumu değil ve gerek Masonlukta gerekse de bu forumda siyasi konulara pek girilmemek yeğleniyor. Girilecekse de öyle sığ zihniyetlerin yazılarıyla değil; çok yönlü bakış açıları ve çeşitli kaynaklarla. İnsana değer vermeyen, onu bir kul bir köle yapmak isteyenleri yeri değil burası...

İsteyenler bu yazıyı ve devamını internetten bulabilirler. Bence gereksiz bir çaba içerisindesiniz. Ama ısrarcı olursanız, size de gereken cevabı verecek kişiler mutlaka çıkacaktır. Bu içeriğin "tarih" olmadığı "siyaset" olduğu kanısındayım. Tarihin nasıl incelenmesi gerektiğini anlatmalı mıyız?

(Keşke üşenip paragraf başı yapsaydınız. Aksi halde yazıyı dahi okumadan buraya koymuş muamelesi görürsünüz)

Saygılarımla.
« Son Düzenleme: Nisan 25, 2013, 08:20:01 ös Gönderen: peacewings »
• Laborare est Orare XXII.
• ... Bense daha önce duyulmamış, yeni şeyler söylediğim için onların ilenç ve lanetlemelerine maruz kalmaya devam edeceğim.... Simon Magus


Nisan 25, 2013, 11:22:18 ös
Yanıtla #3
  • Ziyaretçi

Sn. peacewings,

Yazı o dönemlerdeki sözlerden, fikirlerden alıntıları içeriyor. Geniş bir tarih makalesi değil. Elbette her aklı selim insan tarihin etkileşimlerle oluştuğunu tahmin edebilir fakat bu eski CHP'nin yaptıklarını ve zihniyetini değiştirmez, hele hele bugün o zihniyeti hâlâ devam ettirdiğini hiç değiştirmez; aklı başında birisi eğer geçmişte öyle gerekiyordu diyorsa bunun anlamı bugün farklı bir gün ve farklı davranılmalıdır olmalıdır fakat bugünkü CHP 1930'ların zihniyetini sürdürüyor.

Bu yazıyı buraya koymamın sebebi de bir hakikate işaret etmek içindir. Bugün CHP yenilikçilik ve ılımlılık politikaları ile işi geçiştirmeye çalışsa da aslında dindar, Kürt, çerkez, Alevi, gayrimüslim, vs. vatandaşlara yapılan ayrımcılıklar bu ılımlılıkla geçiştirilmeye çalışılıyor, halbuki bu ayrımcılıkların kökü bu partiye dayanıyor. İşte bu zihniyetin ifşası adına bu yazı yazılmıştır.

Ayrıca ben bir partiye, gruba, derneğe falan üye değilim. Bağımsız bir bireyim. Bu yüzden de haber kaynaklarını ister dindar, ister Kürt, ister Kemalist, ister liberal kaynaklardan edinebilirim; cemaatle falan alakam yok. Siz bence endişeli modern tavrınız ile insanları etiketlemekten vazgeçin.

Saygılarımla.


Nisan 26, 2013, 07:50:44 öö
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Kaan adını kullanan sayın üyemiz, buraya, bu siteye, masonlar.org adlı sitemize, bir başka internet sitesinde yayınlanmış olan ve tümüyle iç politika ile bağlantılı, dolayısıyla gerek masonların gerekse genel olarak Masonluğun uzak durması gereken, hele ülkemizde daha da bir duyarlılıkla bu kaçınmanın özenli olmasının gerektiği bir ortamda, bir başka kişinin yazılarını olduğu gibi kopyalayarak aktarmış.

Bence çok yanlış bir iş yapmış. Burası, bu site, katılmacılara özgür düşüncelerin dile getirildiği bir forum alanı sağlamaktadır ama belli politik eğilimlerin yansıtıldığı bir alan olmamalıdır. Çünkü burası bir masonlar sitesidir ve masonların genel geçerli kuralları burada da geçerliğini sürdürmelidir. Özgürlüğün bir sınırı vardır. Forum yönetimi bu bağlamda aşırı hoşgörülü davranmakta olabilir ama bunun istismarı yapılmamalıdır. Ne yazık ki işte Sayın Kaan bunu yapıyor bence.

Bunu yapan sadece Sayın Kaaan değil. başka üyelerimiz de var aynı tutumu kendi politik açılarından sürdüren. 

Her yazının ait olduğu kendi alanı vardır. Böyle yazılar bu sitenin ilgi alanı değildir. Olmamalıdır. Böyle konuları tartışmak, masonların özelde bireysel ilgi alanı olabilir ama Masonluğun çalışma kapsamının dışındadır.

Böyle yazılar bir mason sitesine yakışmamaktadır. Buna göz yumulmaması gerekir. İsteyen bu anlatımlarını başka sitelerde yapabilir. Nitekim yapmaktadır da. O sitelirin yazılarının bu siteyşe aktarılması, kopyalanması, hiç de yakışık almamaktadır.

Bu bağlamda Sayın Peacewings de karşı çıkışında bence haklıdır.

Bu haklılık sadece bu başlık için değil, burada art arda yayınlanmış olan dört adet yazının tümü için geçerlidir.

Bu haklılık, bu sitede yayınlanmış diğer politik içerikli yazılar için de geçerlidir.

Üstelik bir de bu yazıda "On yılda on beş milyon Türk yarattık her yaştan" deyişinin heyecanlı döneminin özelliklerini bilmeyen, anlamayan, yaşamamış, onu yaşamış olan bir ana-babanın çocuğu değil bir sonraki kuşağın çocuğu olduğu için de bambaşka etkiler altına sokularak yönrlendirilmiş, o günlerden yetmiş seksen yıl sonra gelip demokratik cumhuriyette hazıra konmuş yeni yetmelerin, o zamanlara ilişkin bilir bilmez hezeyanlarının gerekçesi de anlaşılır gibi değil...

Biline ki o dönemler öyle CHP dönemi falan değil tam anlamıyla Atatürk Türkiyesi dönemiydi; ne ırkçılığa ne de faşizme yol veren, öz milliyetçilik (kuvayı milli) ruhu ile dolu bir dönemdi. Uu önderimizin bedeni aramızdan ayrılıp gittikten yıllar sonrasında da ortam aynıydı ama birileri gelip o evrimsel ve gelişimci ortamı mahvetti. O yüzden bugün bugünkü hallere düştük.

Keşke o günlerin, 1930'lu 1940'lı yılların ortamında yaşıyor olsaydık bugün de, tüm yanlışlarına ve yanılgılarına karşın çünkü bugünün yanlış ve yanılgıları, tıpkı 1950'li yılların sonlarına doğru ve daha sonra kerelerce yaşamış olduğumuz dönemlerdeki yanlış ve yanılgılardan (Vatan Cephesi olgusu gibi) çok daha büyük, çok daha önemli, çok daha tehlikeli, çok daha korkutucu.

Biyolojik yaşım gereği o günlerde yaşamış bir kişi olarak, (o günleri okuyarak öğrenmiş değil, içinde, gerek kentsel gerek kırsalında görmüş ve izlemiş bir kişi olarak), o günlerde yapılmış yanlışları da görmüş ve eleştirmiş, sonraki dönemlerde (1960'lı yıllarda) doğrudan aktif politikanın içinde de yer almış bir kişi olarak, bu bilgisiz ve düşüncesiz, üstelik ulusallık bilincinden de yoksun yazıların karşısına çıkacaksam, bunun yeri burası, bu site değil, olmamalı.                                                                                                                           
İsteyen gitsin istediği yerde istediği politik konuları yazsın ve tartışsın.

Burası öncelikle Masonluğun ve Masonlukla doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılı/ilgili olan konuların görüşüldüğü ve internete açık bir alandır.
       
Eğer bu yozlaştırılacak olursa, bu alanı böyle istismar edenlere izin verilecek olursa, bunun karşısına çıkanların yazılarına da izin verilmesi zorunluluğu doğar ki, işte o zaman bu site tümüyle amacı dışına çıkarak yozlaşır.

Benim bu yazım özellikle tüm izleyenlere açık olarak yazıldı. Gerek bu yazının gerekse Sayın Kaan'ın bu bölümde yayınlamış olduğu dört yazının hep birlikte bu sitenin arşivinde tutulmayarak silinmesini de öneriyorum.


 

 
« Son Düzenleme: Nisan 26, 2013, 08:47:06 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 26, 2013, 02:36:38 ös
Yanıtla #5
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1811

Alıntı
Artık eskiye dönemeyiz. Yeni hal içinde bir çare bulmamız lâzım.
Çare insanın “Kullanma Kılavuzu” olarak ihsan edilen Kur’an-ı Kerim’de var: “Hablullah!”
“Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız!”
Yeniden Yaratıcı’ya dönmek, ve O’na tutunmaktan söz ediyorum. İnanın ki, o zaman hayatımızda hiç “eksik parça” kalmayacaktır

20 Nisan 2013 Cumartesi 00:09
Yukardaki yazi yine Kaan denilen üyenin yazilarini yayinladigi "yazar" beyefendinin 20 Nisan tarihli yeni akit denilen gazetedeki yazisindan bir cümle.
Evet simdi sormak lazim acaba "yazar" bey bizlere chp" nin ve cumhuriyetin kurulusundan beri olagelen bu olumsuzluklari siralarken, ki bunlarin bir coguda dogrudur ve fasizmin iyisi kötüsü olmaz, bizlere nasil bir alternatif sunuyor diye bakmak lazim.

Bu gün kendisiyle ayni dili konusan ve bu ülkeyi 10 yildir yöneten ve iki sözlerinden birinin "biz müslümaniz" diyen bu "ilimli"islamcilar kürt sorunu haric, ki oda emperyalizmin orta doguyu ve kuzey afrikayi yeniden düzenleme bu tabirle özellikle müslüman ülkelerdeki "bas kaldirilari" yeniden bir raya sokmak ve ilerde olabilecek bir iran savasi veya suriye müdahalesinde en önemli cephe durumundaki Türkiye"de bir sorun olmamasi icin bu savasa son verilmesi lazimdi, ülkemize ne vardiler diye bakmak lazim.

Aslinda yazarin chp"ile veya fasizimle hesaplasma diye bir derdi yok onun derdi daha önce "seriat"la yönetilen ülkemizin Atatürk ve arkadaslari tarafindan yarim yamalakta olsa laik bir sisteme gecirmeleri ve daha önce bu ülkenin kaymagini yiyen islamcilarin devre disi birakilmalari ve bugün bu güclerin yeniden palazlanmaya baslamalari ile  eskiye ait herseyi tu kaka yapmaya calismalaridir.

Yalnizca yazar beye bir soru sorsak bence kafi.

Kendisi ve pasababalari degillermiydi, 12 Eylül fasit generallerine alkis tutan?
Kenan Evren"in elini öpen kendileri degillermiydi acaba?

Sayin ADAM arkadasada bir cümlelik birsey söylemek istiyorum.

Masonluk ve Masonlar ve bizler ve bu forum hayatin icinde olan seylerdir ve siz bunlari hayattan soyutlayamazsiniz.
Bu hayatta olan hersey, kanimca, onlarida ilgilendiriyor.
Bizler, bu Forumun emekcileri olarak, Masonlugu sizden ve burdaki Mason arkadaslardan ögrenirken, bu hayatin icinde olan seyleride yine burda bir birimizle paylasarak, Masonlugunda en güzel ideali olan, daha güzel bir dünya icin fikir alis verisinde bulunuyoruz.

Saygilarimla


Nisan 26, 2013, 02:41:08 ös
Yanıtla #6
  • Ziyaretçi

Sanırım bir forum yöneticisinin konuların devam etmesi ya da etmemesi konusunda bir teyidi gerekiyor.

Forumda siyaset konuşmak yasak mı serbest mi?

Bu tür kuralların var olup olmadığını bilmiyorum.

Saygılarımla.


Nisan 26, 2013, 02:57:12 ös
Yanıtla #7
  • Mason
  • Orta Dereceli Uye
  • *
  • İleti: 301
  • Cinsiyet: Bay

Kuralları arayıp bulabilirsiniz. Bir üye olarak bunları okuduğunuz varsayılmakta.

Forum kuralları ve karşılıklı saygı çerçevesinde olduğu sürece herhangi bir konunun Masonik olmayan bir başlık altında tartışılmasında sakınca görmemekteyim.

Beğenmediğimiz ya da bizi rahatsız eden konuları medeni ölçüler dahilinde tartışabiliriz, bunu yapmak istemiyorsak bir seçenek olarak tamamen görmezden gelebiliriz. Her konuyu yönetime "silinme" isteğiyle havale etmek vakit kaybı olacaktır, görevli pozisyondaki hem yönetici hem harici moderatör üyelerimiz gerekli okumaları yapmaktadır.

Saygılarımla.
"Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır."
Ludwig Wittgenstein


Nisan 27, 2013, 08:19:43 öö
Yanıtla #8
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Burada belli doğrultudaki politik içerikli yazılar, burası bir masonlar sitesi olduğu için gerek genelde Masonluğu gerekse özelde masonlara zarar vermektedir. Masonluğu da politikanın içine sokulmuş ve belirli bir politik doğrultu izler gibi göstermektedir.

Yönetim buna karşı bir önlem getirmiyorsa, bu durum yönetimin zafiyetidir.

Biz Masonluktan yana olan üyeler, bu gibi tutumlara karşıyız.

Kişiler özgürlüklerinin sınırını bilmelidir.

Bu site, başka sitelerdeki yayınların kopyalanma alanı haline getirilmemelidir.

Bu site belli bir politik görüş doğrultusunda kullanılıyor tarzına dönüştürülememelidir.

Masonluk ve Türk masonları, Kaan adlı bu üyenin buraya getirmiş olduğu, böylece  emellerine hizmet ettiği o kişilerin tutum ve görüşleriyle kesinlikle uyum içinde değidir.




« Son Düzenleme: Nisan 27, 2013, 08:26:08 öö Gönderen: ADAM »
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Nisan 27, 2013, 10:14:29 öö
Yanıtla #9
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
3 Yanıt
7607 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 09, 2011, 03:17:54 ös
Gönderen: baron
1 Yanıt
3530 Gösterim
Son Gönderilen: Nisan 25, 2013, 07:48:32 ös
Gönderen: Melina
8 Yanıt
7553 Gösterim
Son Gönderilen: Şubat 29, 2012, 10:12:02 öö
Gönderen: NOSAM33
34 Yanıt
20769 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 30, 2012, 01:13:45 ös
Gönderen: NOSAM33
0 Yanıt
3349 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 07, 2010, 07:33:00 ös
Gönderen: Texan
3 Yanıt
3236 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 03, 2011, 11:53:55 ös
Gönderen: Alşah
28 Yanıt
12584 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 30, 2014, 10:35:45 öö
Gönderen: 38
0 Yanıt
2009 Gösterim
Son Gönderilen: Kasım 12, 2014, 08:09:15 öö
Gönderen: edebiyat_ogr
6 Yanıt
2582 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 05, 2017, 02:05:43 öö
Gönderen: Ankara
2 Yanıt
2897 Gösterim
Son Gönderilen: Ocak 20, 2016, 01:28:09 ös
Gönderen: Risus