Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Tarih Üzerine Düşünceler – 2 (Kronoloji)  (Okunma sayısı 3182 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Temmuz 12, 2011, 11:43:13 öö
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay



Tarih ile kronoloji eş anlamlı değildir. Aralarında bağlantı var ama anlamları ve kapsamları farklı

Kronolojide sadece tarihteki olaylar zamana göre sıralanır. Ayrıntıya girilmez; nedenler ve ilişkiler incelenmez; sonuçları değerlendirilmez; yorum yapılmaz.

Tarih ise, geçmişe ilişkin bilgi birikimini, kronolojiden de yararlanarak aktarır.

Bu da bir tarih yazmanı (vakanüvis) ile bilimsel tarihçinin farkını ortaya koyar.

Tarih yazmanı, kronolojiye göre dizerek anlattığı olayları doğrudan yaşamış olan kimsedir. Bilimsel tarihçi ise çoğunlukla bunları görmemiştir. Yazılmış ve anlatılmış olanları toplar, inceler, karşılaştırır, bilgi birikimini derleyerek aktarır.

Bu arada o tarihçilerden kimileri birtakım başka, yapmaması gereken işler de yapar.

Bilimin tanımı biraz yumuşatılıp, tarihin bir bilim olduğu kabul edilse bile, “bilimsel gerçek” kavramıyla “tarihsel gerçek” kavramı arasında önemli bir fark var.

Fiziğin bir bilim dalı olduğundan kuşkunuz var mı? Varsa, şimdi diyeceklerim sizce yanlıştır.

Fizikte şöyle bir yasa geçer: “Metaller, ısıtıldığında genleşir.” Bu bir bilimsel gerçektir; her metal için geçerlidir. Fakat kesin, değişmez ve değiştirilemez değildir. Bir gün birisi çıkıp bugüne kadar bilinmeyen bir başka metal bulur, bunun ne kadar ısıtılırsa ısıtılsın genleşmediğini gösterirse, bilimin bu yasası ister istemez “Çoğu metaller, ısıtıldığında genleşir. Bir metal var ki o genleşmez” biçiminde değişmelidir. Ayrıca bu yasa, üretilmiş yani deneylerinin yapılmış olduğu ortam ve koşullar altında geçerlidir. Bambaşka bir ortam ve bambaşka koşullar (örneğin aşırı basınç) altında ısıtılan metaller genleşmeyebilir.

Tarihte ise böyle bir yasa konulamaz bile… Örneğin toplumsal ve ekonomik baskı altında tutulan halkın sonunda isyan ettiği tarih boyunca pek sık görülmüştür. Fakat buna dayanarak “Halk toplumsal ve ekonomik baskı altındaysa isyan çıkar.” denilemez çünkü tarih sürekli bir olguyu değil, sadece geçmişi değerlendirir. Bu bağlamda ancak bir tahminde bulunulabilir ve böyle bir durumun isyan çıkmasına “neden olabileceği” söylenebilir. Bu bir olasılık, bir yorumdur. Bu gibi bir irdelemeyi yapmak, aslında tarihçilerden çok başka bilimcilere, sosyologlara düşer. Tarihçinin yapması gereken, böyle bir yargıda bulunuyorsa, bunun bir yorum olduğunu açıkça belirtmektir.

Bilimin yargılarının her an yeni bulgularla değişebilmesine karşılık, tarihte bir kesinlik, değişmezlik vardır. Bilimi değiştirebilirsiniz arma tarihi değiştiremezsiniz. Geçmiş ola! Ancak tarihteki bu kesinlik, belirtilenlerin ille de doğru oluşundan değil, artık değiştirilemezliğinden ileri gelir. Nitekim tarihsel bir bilgi için hiç kimse çıkıp da «Bu, kesin ve katışıksız gerçektir.» diyemez.

Demesine diyemez de, dememelidir de, demiştir ve diyor, demeyi sürdürüyor, bizi bir sürü yanlış tarihsel bilgilerle donatıyor o ayrı…


ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
2445 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 11, 2011, 04:08:03 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2287 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 13, 2011, 02:12:08 ös
Gönderen: ADAM
0 Yanıt
2979 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 14, 2011, 10:10:02 öö
Gönderen: ADAM
1 Yanıt
3880 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 15, 2011, 11:11:01 ös
Gönderen: Alşah
11 Yanıt
7167 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 26, 2011, 09:56:11 öö
Gönderen: ADAM
16 Yanıt
19384 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 26, 2012, 09:08:05 ös
Gönderen: NOSAM33
7 Yanıt
6582 Gösterim
Son Gönderilen: Temmuz 23, 2014, 09:22:04 ös
Gönderen: ruzber
1 Yanıt
3068 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 04, 2012, 05:37:00 ös
Gönderen: enelsır
2 Yanıt
3465 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 06, 2012, 08:02:54 öö
Gönderen: ADAM
6 Yanıt
4723 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 08, 2012, 08:42:05 ös
Gönderen: Tij