Masonlar.org - Harici Forumu
Diger => Diger Konular => Konuyu başlatan: Bra - Mayıs 30, 2008, 06:50:20 ös
-
Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmaya başladım: Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan yetiştirmek' olan bir iş. Bir kere bilmelisin ki, zaman alacak. Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın. İşine zaman harcarsan işinden, eşine zaman harcarsan eşinden, çocuğuna zaman ayırırsan da ondan karşılığını alırsın.
Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını...
Kıskanmamayı öğret ona, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden...
Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi, ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini. Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları gösterecek hayat ona.
Her şeyin bir sonu olduğunu öğret. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu.
Gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret. Kitaplardan keyif almasını.
Ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını , ama okumayı sevmesini öğret ona. Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı.
Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret ona, sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını.
Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla.
Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve bel ki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar, bunu öğrenmemiş diğer sevgililerin aksine...
Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona.
Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli olduğunu öğret. Alın terine saygıyı öğret ona.
Aşk acısı çekmenin hiç âşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret.
Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi gerektiğini öğret, başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı. ... Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden geçirmesi gerektiğini öğret.
Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini anlat. Hayatı sorgulamayı öğret ona...
Bilginin en büyük güç olduğunu öğret. Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret. Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken dik durmasını.
Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini öğret.
Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı...
'İstemiyorum' ,'hayır' demeyi öğret ona, istediğinde ise 'istiyorum' demeyi.
Sevdiğinde ise'seni seviyorum' diyebilmeyi öğret ona.
Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını...
Sorgusuz sevmeyi... El yazısı ile notlar yazmayı... Lafı dolandırmamayı ....Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını, dostluğa yatırım yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden uzaklaşmasını öğret ona. Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını.
İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona, en yoğun zamanda bile kendine vakit ayırması gerektiğini öğret...
Ama en çok da kendini sevmesini öğret... Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini. ..Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi gerektiğini.. . Kendine özenli yemekler yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun için yemek hazırlamayacağını...Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona...
Aylin Kotil, Cumhuriyet Gazetesi
-
Sn. Bra, aktarım için teşekkürler. Burada yazılanlar bir cocuğu büyütmenin ne denli zor olduğunu bir kez daha okuyanına anımsatıyor.
-
Sn. Bra, aktarım için teşekkürler. Burada yazılanlar bir cocuğu büyütmenin ne denli zor olduğunu bir kez daha okuyanına anımsatıyor.
Haklısınız Sn.SkullG.
Öğrenecek ne kadar çok şey var...
Saygılarımla
-
Çocuk büyütmek taş işlemeye benzer.Taşı işleyerek vereceğimiz bir şekil olduğu gibi, bir çocuğa da mecazi anlamda onu aynı bir taş gibi işleyerek gelecekteki şeklini verebiliriz
-
Bence anne ve babalar cocuklarinin ustune fazla dusmemeli, her zaman onlari korumamali. Uzaktan izlemeleri ve gerektigi zaman mudahale etmeleri gerekir. Benim annemle babam isleri dolayisiyla benimle neredeyse yok denilecek kadar az ilgilenebildiler ve iyiki de oyle olmus diyorum. Benim yasimda olup da hala en ufak seyleri ailesine danisan insanlar var okulumda ve acikcasi bayagi sasiriyorum. Umarim anlatabilmek istediimi anlatabilmisimdir. Cocuklari korumak icin de illaki ozel okula gitmeleri gerekmiyor. Ben hic ozel okula gitmedim, su an da duz lisede okuyorum. Kendini korumak isteyen her yerde koruyabilir
-
Simdi bu yazdiklarimla konunun ne alakasi var diyebilirsiniz... Bence gunumuzde en cok yapilan hatalardan biri bu konuda. Ben bana gore yanlis ve dogruyu sizlerle hazir konu da acilmisken paylasmak istedim.
-
Bence anne ve babalar cocuklarinin ustune fazla dusmemeli, her zaman onlari korumamali. Uzaktan izlemeleri ve gerektigi zaman mudahale etmeleri gerekir. Benim annemle babam isleri dolayisiyla benimle neredeyse yok denilecek kadar az ilgilenebildiler ve iyiki de oyle olmus diyorum. Benim yasimda olup da hala en ufak seyleri ailesine danisan insanlar var okulumda ve acikcasi bayagi sasiriyorum. Umarim anlatabilmek istediimi anlatabilmisimdir. Cocuklari korumak icin de illaki ozel okula gitmeleri gerekmiyor. Ben hic ozel okula gitmedim, su an da duz lisede okuyorum. Kendini korumak isteyen her yerde koruyabilir
Kesinlikle Sevgili Poyraz Kardeşim; haklısınız. Anne - Baba yüreği her ne kadar Çocuğunun zarar görmemesi açısından onu gözhapsinde tutmaya çalışsa da işin gerçeği, yarardan çok zararın getirildiğidir. Bunun için de ben de kendi adıma üzerime fazla düşülmediği için, kendimi şanslı hissediyorum. Sevilmek tabiki güzel bir duygudur ama bunu Kişinin yaşamı ön planda olduğundan kendisine ve hayatına mal olacak durumlardan şiddetle kaçınılması gerektiği düşüncesindeyim. Çocuk büyütmek, hatta yetiştirmek çok zordur, bilincindeyim. Ama sırf onu kendi yaşamına terketmek de büyük bir yanlıştır, bunun da kanaatindeyim. Önemli olan şudur ki, Sevgi; bir panzehirdir, bunu zaman zaman hayatın acılı anlarında ona enjekte edilmelidir. Bunun da Çocuktan çok Anne ve Baba için de çok zordur ama söylediğim gibi birey olarak ayakta kalmanın tek şansı budur, diye düşünüyorum.
Ebeveyn olmanın da her zaman için büyük sorumlulukları bulunmaktadır. Bunu taşımak daha doğrusu bu yükün altından kalkmak baziları için büyük bir şanstır. Bazıları içinse değil.
Koruma da aynı şekilde. Bazı duygular, Bireyi rahatlıkla uçuruma sürükleyebilir. İşte bundan kaçınmak çok önemli ve bunu yapabilmek için de belirli bir Bilinç potansiyeline gelebilmek gerekiyor. Kimimiz bu hususta şanslı olarak Dünyaya geliyor, kimimiz de maalesef bilinçsiz olan Anne- Babanın hakimiyetinde geliyoruz ve bu da bizi fazlasıyla etkilemektedir. Hayat bir kumar gibidir, bazılarına denk; bazılarına da tam tersi biçimde gelebiliyor. Düşüncelerin benimkiyle paralel olduğundan ben de görüşlerimi sunmak istedim Poyraz Kardeşim (:
Sevgiler,
-
ne olursa olsun hiç bi zaman toz pembe anlatılmamalı küçüklükten bile olsa haaın zorlukları anlatılarak büyütülmeliki çocuk büyüdüğü zaman bilinçli olsun...
-
ne olursa olsun hiç bi zaman toz pembe anlatılmamalı küçüklükten bile olsa haaın zorlukları anlatılarak büyütülmeliki çocuk büyüdüğü zaman bilinçli olsun...
Evet, çok doğru söylüyorsunuz. Bunu bilinçli olarak çocuklarına uygulayanlar geleceğin önemli derecede İnsanlarını da oluşturacaktırlar. Ki imzanızda da söylenildiği gibi, Acı çekmek bazan İnsanı önemli derecede olgunlaştırıyor.
Saygılar,
-
bence çocuk belli bi yaşa kadar çocuk sonra büyüyo ve zorluklarla karşılaşıyo bilinçsiz niye karşılaşsınki?bu görüşe katılmayanlarda olcaktır ama hastaneye bile yanında annesi babası olmadan gidemeyen büyüme evresini tamamlamış insanlar gördüm anne baba bugün var yarın yok...
-
hastaneye bile yanında annesi babası olmadan gidemeyen büyüme evresini tamamlamış insanlar gördüm anne baba bugün var yarın yok...
Onlardan biri de benim :D Şimdi şöyle; gayet kendi ayaklarımın üzerinde durabilecek yaştayım ve olgunum ama gelgelelim bunun mahiyeti gereği başka türlü anlaşılmaması gerek, öyle sanıyorum. Çünkü her ne kadar maddi ve manevi olarak ayakta kalmayı sağlayabiliyorsam da Hastane dahil her yere ( zorunlu haller dışında ) Annem ya da Babamla - gerektiği yerde Kardeşimle gitmeyi yeğlerim. Eş - Dost da dahil. Buna başka yönden bakılmaması daha iyi olur bence (:
Saygılar.
-
o verdiğim bi ornekti:)yani daha başka şekilde örneklerde verebilirdim ama o an aklıma ilk o geldi onu söyledim saygılar.
-
o verdiğim bi ornekti:)yani daha başka şekilde örneklerde verebilirdim ama o an aklıma ilk o geldi onu söyledim saygılar.
Anlıyorum :)
-
Teşekkürler.)
-
Teşekkürler.)
Rica ederim.
-
guzel ve olgun gibi yazilmis bir makale ama yazidaki bir cok aciklamaya katilmiyorum.
Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret, acı çekmeden olgunlaşamayacağını...
Gozyasi dokmedende aci cekilebilir. bence ona gozlerinden yaslar dokulmeden aci cekebilmeyi ogret. Gerektiginde acisini saklamayi ama asla unutmamasi gerektigini ogret.
Gidilen yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret. Kitaplardan keyif almasını.
bilgi konusuna katiliyorum. bilginin degerini ogret ona. ama bilgiyi kitaplardan degil bilgisayar ve internetten (en kisa ve kolay yoldan/kritik bilgiyi) eline gecirmesini ogret. hayatin boyunca kitap okusan kac tane kitap okuyabilirsin? kac tanesi aklinda kalir? okudugun kitaplarin kaci, dolu kaci bostur? kitap okumak bence artik gereksiz ve beklenen yarari gosteremeyen bir istir. oysa internet ve bilgisayar sana aradigin bilgiyi saniyede bulmani saglar. aradigin ornegin KOALA HAYVANI konusu ise, avustralya hakkindaki butun kitaplari okuyarak gunlerini aylarini yemektense, internette 5 dakika icerisinde Koala hayvani hakkinda, farkili fikirlerden olusan dunyaca kabul edilmis en saf ve dogru bilgiye erisebilirsin.
Ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını , ama okumayı sevmesini öğret ona. Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum, ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı.
Asla asla katilmiyorum. suana kadar kac kere KESKE DAHA ONCEDEN OGRENSEYDIM BILGISAYARI dediniz bir dusunun?
Bilgisayar bilmek, iyiyede kullanilsa kotuyede kullanilsa ileri hayatta muthis bir kolaylik ve destektir. oturup kitaptan yazilari okuyarak anatomi ogrenecegine, bilgisayarda 3 boyutlu gosterimler uzerinde calisarak, interaktif olarak cok daha kisa surede, daha dogru bir sekilde uygulamali olarak daha dogru bilgiye erisebilir. eski mantiktaki insanlarin KITAP OKUYUN. BILGISAYARI BIRAKIN diye haykirmalari bayagi rahatsiz ediyor. yenilige uyamiyorsan bile, yeniligi eskitmeye calisma.
Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat. Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını sağla.
Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret, belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar ve bel ki binlerce yıldızın altında birbirlerine sarılırlar, bunu öğrenmemiş diğer sevgililerin aksine...
bunlar onemli duygusal ve manevi konular. tabiki degerlidir. ama bunlarin haricinde ona bir holdingin isletim yapisinida ogret. Ekolojik dengeden cok Emir Zincirini ogret. Dunyanin dogasal sisteminden cok, ekonomik ve isletimsel sistemini ogret. manevi konular onemlidir. ama onlari cok sk yasayamaz ve onlarla karnini doyuramaz. sadece manevi degerleri yuksek olan insanlarin bir heykeli bile yoktur. ama bulundugu alanda yuksek basarilara erismis kisiler her zaman tarihe isimlerini yazdirmislardir. politikacilar, bilim adamlari, savas kahramanlari vs... Oysa yunus emrenin, mevlananin vb. kisilerin manevi degeri ne kadar yuksek olmasina ragmen ne kadar az taniniyor ve oenmseniyorlar. esas degeri hakkeden onlar ama deger verilenler farkli. gercekleri gorerek onlara gore yasamak gerekir.
Eger olurda maneviyat ile maddi basariyi birlestirebilirsen iste o zaman mukemmel bir insan olursun. ornegin mahatma gandhi yi dusunun. oncelikle maddi basariyi gelistirdi. Avukatti, basarili bir is adamiydi. Daha sorna ise maneviyat katti. Dini katti. Ahlaki ve bu ozellikleri icerisinde barindiran onderligi katti. Sonuc ne oldu? dunyanin en kalabalik ulkelerinden birinde en saygi duyulan ve sozu dinlenen kisi oldu. Tek bir despotluk, saldirganlik yapmadan basa gectigi gibi, butun adamlarida onun ugruna, baslari dimdik, yuriyerek olume gittiler. Kimisi oldu, kimisi iyi sopa yedi kimisine hicbirsey olmadi. ama onemli olan bu kisinin icindeki maneviyatla hayattaki basarisini birlestirerek insanlari yonetebilmesi ve yonetimindeki kisilere hicbir zor kullanmadan onlari severek olume gonderebilmesidir.
Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat.
cok iyimser olma. cocuguda cok iyimser yetistirme. kotumserde olsun ki, kotu durumlara karsi hazir olsun. guclu olsun ve kotu durumlarda (oncenden dusunmus sekilde) hazirlikli olsun. arinin sadece bal yaptigini anlatma. soktugunuda anlat. dunyaya pembe cercevelerden bakma. o cerceveler 1960 larda dustu. Savasma sevis.
Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona.
Kessinlikle karsiyim. Hem imkansiz hem yanlis. Mevlanami yetistiriyorsun.
Bilginin en büyük güç olduğunu öğret. Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğret. Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmesini öğret ve haklıyken dik durmasını.
mukemmel. sonuna kadar katiliyorum.
Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz kokmasını...
Kulaga zor geliyor.
Iyi Gunler Efem.
Pasha
-
Hayat ,tanımını kim yaparsa yapsın onu yanıltan bir kavramdır .Anlatmayalım hayatı kimseye,bırakalım yaşasın kendi öğrensin !
-
Ama sanırım bu taşı işlemekten çok daha zor olacaktır. Saygılarımla