Masonlar.org - Harici Forumu
Mason ve Masonluk Nedir? => Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar => Konuyu başlatan: ADAM - Aralık 21, 2009, 11:45:00 öö
-
Her din insanları iyiliğe ve doğruluğa yöneltmek için oluşturulmuştur. Hiçbir din, hiçbir dinsel inanç sistemi insanlara kötülük yapmalarını önermez ve öğütlemez. Dinler arasında, birtakım inanç ve töresel tutum farklılıkları görülebilir. Bunlar, o dinlerin oluşturuldukları yer ve zaman dilimindeki değer yargılarının farklı oluşundan ileri gelir.
Her bir din, oluşturulmuş olduğu toplumsal yapının o çağdaki gereklerine uyarak, en azından o toplumun insanları için iyileştirici ve birleştirici olmayı öngörmüştür. Masonluğun öğretim kapsamının oluşturulması sırasında birçok dinden yararlanılmış olması da bundan ileri gelir.
Fakat Masonlukta dinlerin kapsamları yetersiz bulunmuş, dinlerde insanlar için çizilmiş olan sınırlar çağdaş bilimsel bilgi ve akıl yolu ile aşılmıştır.
Bu durumda sormalı: «Masonluğun özellikleri onu dinlerle zıtlaşmaya sokmaz mı?»
Bağnaz din adamları gerçeklerin yalnızca kendi dinlerinde bulunduğu üzerinde direttikleri için, masonlar ile bu kişiler arasında uyuşmazlık vardır. Bağnaz din adamları, kendi dinlerinden başkasını kötüleyip, dinleri uğruna toplumları kışkırtarak birbirlerine düşman etmişlerdir. İnsanlık tarihi boyunca görülmüş ve yaşanmış olan en kanlı savaşlar din ve mezhep çekişmelerinden çıkmıştır.
Masonluk ne dinlere karşıdır ne de insanların inançlarını değiştirmeyi ya da kökünden kaldırmayı amaçlamaktadır. Hatta Masonluk genelde din adamlarına bile karşı değildir çünkü Masonlukta bir din adamının da toplumsal yapıda bir yerinin, bir işlevinin, bir görevinin olduğu benimsenir. Nitekim tarih boyunca birçok din adamının etkin bir “mason” olduğu çok görülmüştür; günümüzde de görülmektedir. Masonluk yalnızca bilgisizliğe, dinlerin çağımızın çok gerisinde kalmış ilkelerine, bilimsel veriler ve akıl ile hiç bağdaşmayan dogmalarına, insanlığın evrimini engelleyen öğelerine, bağnazlığa ve saldırganlığa karşıdır.
O halde tersine bir soru: «Masonluğun dinlerle uyuşan hiçbir yanı yok mu?»
Hiçbir din yalnızca birtakım dogmalardan oluşmuş değildir. Hiçbir din yalnızca birtakım tapınma yöntemleri ve inançsal yükümlülüklerden oluşma da değildir. Her dinin ve inanç sisteminin çok olumlu, çok yararlı yanları da vardır. Bu olumlu ve yararlı yanların çoğunluğu da, insanların bireysel erdemler edinmeleriyle bağlantılıdır. Nitekim Masonluğun dinler ile uyuştuğu noktalar bunlardır.
Örneğin, hemen her dinde şöyle öğütler bulunur:
- İyi, doğru ve dürüst insan ol.
- Yoksullara ve düşkünlere yardım et.
- Yakınlarını ve güçsüzleri koru.
- Başkalarını kıskanma ve onların haklarına el uzatma.
- Öz varlığına egemen ol; içtepisel isteklerini frenle.
- Bencillikten, kendini beğenmişlikten, özdeksel tutkulardan kaçın.
- Doğaya ve tüm canlılara karşı sevgi besle ve göster.
Tüm bunlar ve dinlerin içerdiği bunlara benzer diğer bazı töresel öğütler, Masonlukta da benimsenmiştir. Masonluğun dinler ile benzer bulunması bundan ileri gelmekte de olabilir.
Bundan sonra konu ister istemez Masonlukta bir “Tanrı anlayışı” olup olmadığına gelecek. Onu bir başka başlığa bırakıyorum. Bu konu üzerinde katkılar olacaksa, katılımcılardan da “Tanrı anlayışı” konusunu sonraya bırakmalarını rica ediyorum; dağıtmamak için.