Gerçekten ilginç bir ülkede yaşıyoruz. Lafta çağdaş medeniyetler seviyesi deyip eylemde tam tersini uygulamada üzerimize yok; düşünce özgürlüğü deyip mangalda kül bırakmayıp youtube'u kapatan da gene bizleriz. Bunun yanında, ahlakçı kesilip televizyondaki gayri ahlaki ilişkileri anlatan dizileri rating sıralamasında üst sıralara taşıyan da gene bizleriz.
Bir bir bakalım:
1- Dünyanın en iyi ordularından biri Tsk yanılgısı
300 yıldır toprak kaybeden bir ülkenin kendisine egemen güçler tarafından biçilmiş sınırlarıyla yetinip de bunun üzerine dünyanın en büyüklerinden biri olduğuna inanması cidden ilginç bir bakış açısıdır. Askerlik hizmetinde yıllar öncesinden birkaç yıl ile başlayıp bugünlerde vatan savunması ve jeopolitlik önem gibi sebepler öne sürerek vatan evladını alıp ona çay demletip kahve servisi yaptıran, rütbeli askerlerin altına paspas yapıp da oğlunu askere davul zurna ile gönderen de gene bizleriz. Bir bakalım dünyada nasılmış ki bu askerlik? Ona göre kafamızda ülkemizle ilgili bir resim oluşsun :
Almanya: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Askerlik süresi 9 aydır. 1949 yılında vicdani retçilik statüsü yasalara girmiştir. Bu haktan yararlanmak isteyenler 9 aylık alternatif ulusal hizmetlerde görev yapmaktadırlar..
Fransa: Zorunlu askerlik sistemini ilk uygulandığı ülkede, 2002 yılı itibariyle profesyonel orduya geçilmiştir.
Danimarka: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Hizmet süresi görev alınan kuvvet ve rütbeye göre 3 ay ile 14 ay arasında değişmektedir (Ortalama süre 9 aydır). 1917 yılında vicdani retçilik kabul edilmiştir. Bu statüyü tanıyan ilk Avrupa ülkesidir. Alternatif hizmet süreleri 3 aydan 14 aya kadar değişmektedir (Ortalama süre 9 aydır).
İspanya: 2002 yılı itibariyle zorunlu askerlik sistemi kaldırılarak profesyonel orduya geçilmiştir.
Norveç: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Askerlik süresi 12 aydır (Pratikte 8 veya 9 ay şeklinde gerçekleştirilmektedir). Az sayıdaki yükümlü askerlik görevini ulusal muhafız teşkilatında yapmaktadır. Buradaki hizmet süresi 6 aydır, ancak 44 yaşına kadar her sene iki haftalık yedek eğitimi almaları gerekmektedir. Vicdani retçilik statüsü 1922 yılından beri bulunmaktadır.
Rusya: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Hizmet süresi 24 ay, yüksek okul mezunları için 12 ay olarak belirlenmiştir. Vicdani retçilik statüsü 2004 yılında tanınmıştır. Alternatif hizmet süresi yüksek okul mezunları için 21 ay, diğerleri için 42 aydır. Ayrıca, silah taşımadan üniversite mezunlarının 18 ay, diğerlerinin 36 aylık askerlik yapmaları da mümkündür. Rus Devlet Başkanı Putin 2007 yılında ordu mevcudunun yaklaşık yarısının profesyonellerden oluşabileceğini ve 2008 yılından itibaren askerlik süresinin 1 yılla sınırlandırılabileceğini ifade etmiştir.
İtalya: 2000 yılında parlamentoda alınan karar uyarınca ordunun 2007 yılından sonra tamamen profesyonel bir örgütlenme olması planlanmıştır. Ancak, geçiş süreci tahmin edilenden daha hızlı ve başarılı uygulanınca öngörülenden iki yıl önce, 2005 yılında profesyonel orduya geçilmiştir.
Çin: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır ancak ülkenin büyük nüfusu ve yeterli gönüllü sayısı nedeniyle zorunlu askerlik uygulanmamaktadır.
ABD: Zorunlu askerlik uygulaması bulunmamaktadır .Profesyonel ordusu vardır. Ancak, bu gücün yetersiz kaldığı durumlarda kongrenin zorunlu askerliği yürürlüğe sokma hakkı bulunmaktadır.
Polonya: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Askerlik hizmeti 10 ay, üniversite mezunları içinse 3 aydır. 1988 yılında vicdani retçilik statüsü yasalarla güvence altına alınmıştır. Alternatif hizmetin süresi 18 ay, üniversite mezunları içinse 6 aydır.
Macaristan: Zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Askerlik süresi 9 aydır. 1989 yılından beri vicdani retçilik statüsü yasalarında yer almaktadır. Vicdani retçilerin 18 aylık alternatif hizmetlerde bulunmaları öngörülmüştür. 2003 yılında profesyonel orduya geçilmesine karar verilmiştir.
Kanada: Profesyonel ordusu vardır. Zorunlu askerlik sisteminin uygulanması konusunda yasalarında herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
İngiltere: Zorunlu askerlik uygulaması bulunmamaktadır.
Hollanda: Zorunlu askerlik uygulaması bulunmamaktadır.
Yukarıda adı geçen ülkelerin hepsi az jeopolitik öneme sahip olduklarından(!) vatandaşına bu şekilde askerlik yaptırmaktadırlar. Çünkü (gerçi Amerikalıların neredeyse yarısından fazlası Türkiye'nin yerini bile doğru dürüst bilmese de) tüm dünya Türkiye'ye göre şekillendiği için, (
bizim gibi önemli başka memleket yoktur.
Yıllarca, doğuda üstünden tc kimliği çıkan insanlara karşı savaş verip bunun gerekli hatta vazgeçilmez olduğunu savunuruz; bunun aksini iddia edenler ise "köpektir, şerefsizdir, haindir". Bayılırız kendimiz gibi düşünmeyeni aşağılamaya. Yıllardan beri kimseleri beğenmeyiz, Arap'a pis, Batı'ya ukala deriz ancak -farkında mısınız bilmem ama- dünyada en az sevilen milletlerden biri olup (aynı yahudiler ve zenciler gibi ama nedir onlar kadar açık şekilde aşağılanmıyoruz) pasaportu geçmeyen/değersiz üçüncü mü dersiniz beşinci mi bilemiyorum, bir dünya ülkesiyiz. Ama olur muu hiç, bizden başkası yok... Neyse doluyum bu konuda, özetle demek istediğim; İngiltere'de, Kanada'da kısaca gelişmiş ülkelerde askerlik dahil olmak üzere, nasıl bir düzen varsa bizde de öyle olmalı diyenlerdenim.
2- Kendi dinini tehdit olarak gören bir ülke: Türkiye
Yıllarca böyle bir tehdit ile avutulduk islami rejim..vs Böyle bir şey mümkün müydü, sorgulayan, soran çok olmadı. Olduysa da kılıf hazırdı: "Hain"... Zamanında namaz kılmak, kutlu doğum haftasına katılmak böyle bir tehlikenin tırmanması için yeterli görüldü(tabii kimin ekmeğine yağ sürdüğü de ortada). Darbeler yapıldı. Yıllar önce komünistler tehditti (ki böyle bir tehdit Batı'nın desteğini kazanmak için uydurulmuş bir yalandı hatta öyle ki zamanında Batı'dan Sovyet Rusya'ya yaklaşıyor bahanesiyle izin alıp Menderes'i de asmışlardı) şimdi müslümanlar... Tehditi bol bir ülkeyiz vesselam; kendi dinini, kendi halkını tehdit olarak gören bir ülkedir Türkiye. Başörtüsüne okulllarda izin verilmesi ile tüm laik cumhuriyet ortadan kalkacaktır. Tabii inanırsanız buna... Türkiye'deki gibi faşist laiklik uygulamasının Batı'da bir örneği var mıdır, bilemiyorum, ben göremedim de...
Ama biz alışığız batı'dan daha çok batıcı olmaya çağdaş medeniyetler seviyesini aşmak (ulaşamadan aşmak nasıl mümkünse bilemiyorum artık bu, okuyanlara kalsın) da bizim her yerde dile getirdiğimiz tuhaf ifadelerden biridir.
3- Halkın cahil olmasından beslenen bir düzen
Halk bilinçlendikçe, okudukça eğitime katıldıkça ülkedeki yönetimlerin/hükümetlerin kalitesi de ona göre artar fakat bizde varolan düzen bozulmak istenmediğinden ne parti(ler) yasası değiştirilir, ne de eğitime fazla yatırım yapılır. Çünkü okuyan ve bilinçli bir halk, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki yıllardan beri süregelen kişilere dayalı, kokuşmuş köhne düzenin sonu demektir.
4- Üretemeyen bir ülke: Türkiye
Sanattan, spora, bilime hatta yapılarımıza kadar cumhuriyetten bu yana bir üretim kısırlığı yaşıyoruz; üretemeyen bir ülkeyiz, başkasından alıp aynısını ya da benzerini yapmayı yeğliyoruz (bir de bunu kendimiz yapmışız gibi sunanlar var, onlara hiç değinmiyorum ) çünkü böylesi, emek sarfedip insanın kendisnin yapmasından daha kolay olduğu için bunu yeğliyoruz. Üretmek için öykünebilmeniz için yaslandığınız kendi değerleriniz olması gerekir (başka ifadeyle; bir ulus kendisiyle, geçmişiyle barışık olmalıdır), eğer bu yoksa geçmişteki yeşilçam gibi bugünkü Türk pop Müziği, bilim sahamız gibi ne idüğü belirsiz değersiz çalışmalara sahip oluruz.
Değişmek için ilk adım, farkında olmaktır
Değişimin başı farkındalıktan geçer, eğer bilinçli iseniz olaylar,durumlar karşısında tavırlarınız da kendiliğinden/doğal olarak değişecektir. Farkındalığınız ve farkındalığınızı başkalarına aşılamak/aktarmak(onları bilinçlendirmek), kendi değerlerine yabancı olmayan uygar ve özgürlükçü bir Türkiye'nin kurulması için (abartı olarak görülmesin ama neredeyse) bir yurttaşlık görevidir.
Yorumlarınızı paylaşmanız dileğiyle...